Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile eski MHP’li yöneticilerin özel hayatlarına ilişkin görüntülerin internet ortamında yayımlanmasıyla ilgili iddianamede, şüphelilerin dinleme yöntemlerine de yer verildi.

‘IBDA-C üyesi’ olarak gösterdiler

Buna göre eski MHP’li Ahmet Deniz Bölükbaşı, İBDA/C kapsamında Turhan Kaya, Faruk Can, Hasan Kara, Muharrem Demirtaş ve Haydar Baran gibi sahte isimlerle dinlendi. Bölükbaşı hakkında, bu sahte isimlerle Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinden 2008 yılı Mart ayından 2009 yılı Kasım ayına kadar çeşitli aralıklarla usulsüz teknik takip ve dinleme kararları çıkartıldı.

Eski MHP’li Cihan Paçacı’nın da “Yavuz Selim Aydoğan” sahte ismiyle yine İBDA-C içerisinde üst düzey sorumlu olarak faaliyet gösteren Fazıl Duygun ve propaganda organlarıyla irtibatlı olduğu değerlendirilen Yavuz Selim Aydoğan isimli şahsın faaliyetlerinin deşifre edilmesi bahanesiyle dinlendiği ortaya çıktı.

Görüntülerin servis edilmesinden önce dinlediler

Şüphelilerin, örgüt üyelerinin olası eylemlerinin önüne geçilebilmesi için dinleme yapılması gerektiğini savunarak mahkemeden dinleme ve teknik takip kararları çıkardıkları anlaşıldı. Paçacı hakkında da bu şekilde Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinden 2009 Mayıs ayından itibaren 3 ay süreyle usulsüz dinleme ve teknik takip kararları alındı.

Bu dosyaya ilişkin de Recep Güven, Tamer Bülent Demirel, Yunus Hazar, Arif Gürsoy, Coşkun Çakar, Gürsel Aktepe, Ahmet Ümit Seçgin, Salih Keskinkılıç ve Adem Çoban hakkında dava açıldığından bu önleme dinlemelerine ilişkin eylemler soruşturma kapsamına dahil edilmedi.

FETÖ’nün MHP’lileri dinlemede bahanesi ‘İBDA-C’ olmuş yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

2009’da Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanlığı Teknik Takip ve Operasyon Şube Müdürlüğünde (TEKOP) görevlendirildiğini belirten Fatih A, dinleme faaliyetini aynı yerde görevli Ali Ağıllı, Ufuk Kaba, Murat Yöney, Kenan Peksoy, Ali Osman Kayan ve Latif Harun Pişkin ile birlikte yürüttüklerini söyledi.

‘Ramazan Akyürek ayrılana kadar dinleme yaptık’

“Ramazan Akyürek İstihbarat Daire Başkanlığından ayrılana kadar dinleme yaptık.” diyen itirafçı Fatih A, “Akyürek başkanlıktan ayrılınca çoğu dinlemeyi sonlandırdık. Salih Keskinkılıç bilgisayarlarda temizlik yaptı, bazı evrak ve bilgileri sildi. Salih Keskinkılıç’ın odasında da evrak temizliği yaptığını biliyorum.” şeklinde konuştu.

İddianamenin müştekilerinden Deniz Baykal’ı dinlediklerini ifade eden Fatih A, “Net bir şekilde Baykal’ın Fikret Bila isimli gazateciyle yapmış olduğu konuşmayı hatırlıyorum. Diğer arkadaşlarım da dinlemişlerdir. Çünkü dinlemeler belirli bir şahsa veya numaraya yönelik yapılmıyordu. Büroda bilgisayarları açtığımızda kimin sesi düşerse onu dinliyorduk.” bilgisini verdi.

‘Deniz Baykal’ı dinlediğimizi kimse bilmesin’

Deniz Baykal’a ait olduğu öne sürülen görüntüler internette yayınlandıktan sonra Ali Ağıllı’nın kendilerine uyarıda bulunduğunu anlatan şüpheli, “Kaset internette yayımlandıktan sonra Ali Ağıllı bizim yanımıza gelerek ‘Bu konudan kimsenin bilgisi olmasın. Bu faaliyetin bizim tarafımızdan yapıldığını kimsenin bilmemesi gerekiyor. Ağzınızı sıkı tutun, sağda solda, serviste bu konuyu konuşmayın.’ şeklinde söylemlerde bulundu.” ifadelerine yer verdi.

‘Baykal’a ait görüntüleri önceden izledi’

Fatih A, şunları kaydetti: “Başkomiser Salih Keskinkılıç, bir kişi ile ilgili çalışma yapılacağında Ali Ağıllı ve Ufuk Kaba’yı arayarak şahısların durumları hakkında bilgi alırdı. Deniz Baykal’ı dinlediğimiz için görüntülerin İstihbarat Daire Başkanlığında çalışan teknik personel tarafından konulan cihazlar aracılığıyla elde edildiğini biliyorduk.

Kaset konusuyla ilgili şöyle bir şey hatırlıyorum. Aynı büroda birlikte görev yaptığım, iller tarafından alınan mahkeme kararlarının sisteme girişini yapan polis memuru Abdullah Ataş, Deniz Baykal’a ait uygunsuz video görüntüleri internette yayımlandıktan sonra sohbet ederken bana, Ahmet Ümit Seçgin’in odasına girdiğini ve Seçgin’in Baykal’a ait görüntüleri izlediğini gördüğünü ama o tarihte görüntünün henüz internette yayımlanmadığını söylemişti.”

İnternette yayınlanan görüntülerin kimler tarafından servis edildiğinden haberi olmadığını belirten şüpheli, “Bunun istihbarattaki teknik şube tarafından yapıldığını düşünüyorum.” beyanında bulundu.

‘MHP’li yöneticileri dinlediğimizi çok net hatırlıyorum’

Eski MHP’lilerle ilgili de dinleme faaliyeti yürüttüklerini aktaran Fatih A’nın, “Deniz Bölükbaşı, Mehmet Ekici, İhsan Barutçu ve Osman Çakış isimli kişileri dinlediğimizi çok net hatırlıyorum. Ayrıca Bülent Didinmez, Recai Yıldırım ve Metin Çobanoğlu isimli kişileri de dinlediğimizi hatırlıyorum.” şeklindeki ifadeleri iddianamede yer aldı.

Fatih A, eski MHP’lilerle ilgili olduğu öne sürülen kasetler internette yayımlandıktan sonra Ali Ağıllı’nın kendilerine teker teker uyarılarda bulunarak, “Bu konuyu dışarıda dile getirmeyin. Toplu ve kalabalık yerlerde bu konuları konuşmayın. Burası devletin yatak odasıdır. Burada olan burada kalır. Buradan dışarı çıkmaz.” dediğini söyledi.

Kaset kumpasında görev alan FETÖ’cü itirafçı oldu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

MHP’den istifa eden Koray Aydın, Meral Akşener’in ekibine katıldı. Akşener’in kuracağı yeni partide bulunacağını ilan eden Aydın’ın, 15 Temmuz’dan kısa süre önce Akşener hakkında yaptığı açıklamalar gündeme geldi.

‘FETÖ’nün Akşener’e desteği kesindir’

Koray Aydın, 16 Haziran 2016 günü NTV’de yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bütün illerde, o illerde yaşayan cemaat mensubu (FETÖ’cü) insanların bu tek adayın üzerinde bütünleşmesi ve onun mitinglerine ve toplantılarına yoğun ilgi ve organizasyonlar yapılması bu tür algının Meral Hanım (Akşener) üzerinde yoğunlaştığını gösteriyor. Buradan (FETÖ’den) kendisine bir destek olduğu kesindir.”

14 ayda çark etti

MHP’de olağanüstü kurultay tartışmalarının yaşandığı süreçte Koray Aydın’ın yaptığı açıklamaların üzerinden yaklaşık 14 ay geçti. Koray Aydın’ın, “FETÖ tarafından desteklendiğini” söylediği Meral Akşener’in ekibine katılması, FETÖ’nün yeni bir oyunu olup olmadığı sorusunu akıllara getirdi.

https://www.youtube.com/watch?v=STYH3NQn28U

Koray Aydın 14 ay önce FETÖ’cü dediği Akşener’in partisine katıldı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

MHP’nin ‘Kurultay Çağrı Heyeti’ başkanlığını yapan Aksaray eski il Başkanı avukat Ayhan Erel, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında gözaltına alınmıştı. 

Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesince, MHP’nin 19 Haziran 2016’da yapılan olağanüstü genel kurulunun iptaline, bu genel kurulda alınan tüm kararların yokluğunun tespitine karar verildi.

MHP üst kurul delegesi ve MYK Üyesi Cemal Enginyurt’un, partinin söz konusu olağanüstü genel kurulunun iptali talebiyle açtığı dava, Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesince karara bağlandı.

Duruşmaya davacı Enginyurt’un avukatı, davaya müdahale talebinde bulunan bazı üst kurul delegelerinin avukatları ile MHP Genel Merkezinin avukatı Yücel Bulut katıldı.

Arasında Ümit Özdağ, Müsavat Dervişoğlu, Şefik Çirkin, Enez Kaplan, Yurdadoğ Mutlu’nun da bulunduğu üst kurul delegelerinin davaya müdahillik taleplerini kabul eden mahkeme, taraflara son sözlerini sordu.

Duruşmada söz alan Enginyurt’un avukatı İbrahim Ethem Yiğit davanın kabul edilerek, olağanüstü genel kurulun iptalini istedi.

Davalılardan MHP Genel Merkezinin avukatı Yücel Bulut ise dosyanın tekemmül ettiğini söyledi ve karar verilmesini istedi.

Bazı müdahillerin avukatı Feridun Bahşi ve Mustafa Veysel Güldoğan, olağanüstü genel kurula ilişkin tedbir kararlarının kaldırılmasını ve davanın reddini talep etti.

Sinan Oğan’ın avukatı Kürşat Ergün ise kongreye katılan delegelerin noter tarafından tespit edildiğini, alınan kararlar açısından delege iradesinin sabit olduğunu savunarak, “Delege iradesinin sakatlanması dışında hiçbir hal kongrenin iptaline gerekçe oluşturamaz. Bu nedenle davanın reddi gerekir.” dedi.

İptal edildi

Hakim Fatih Akarsu, bu beyanları dinledikten sonra kararı açıkladı.

Buna göre, davacı Enginyurt tarafından açılan davanın kabulü ile 19 Haziran 2016’da yapılan MHP Olağanüstü Genel Kurulunun iptaline, bu genel kurulda alınan tüm kararların yokluğunun tespitine karar verildi. Mahkemece verilen 23-24 Haziran 2016 tarihli tedbir kararlarının, karar kesinleşinceye kadar devamına hükmedildi.

FETÖ’nün MHP’ye kumpası mahkeme kararıyla iptal edildi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesine sunulan iddianamede, başka bir soruşturmadan tutuklu bulunan Kesen hakkında “silahlı terör örgütü yöneticisi olmak” suçlamasıyla 22,5 yıla kadar hapis cezası talep edildi. İddianamede, Kesen’in ev ve iş yerinde yapılan aramalarda ele geçirilen dijital materyallerde örgüt elebaşı Fetullah Gülen’e ait video Kitap ve görsellerinin bulunması, kapatılan Bank Asya’ya örgüt liderinin talimatıyla yüklü miktarda para yatırması, haklarında aynı örgüte üye olmak suçundan soruşturmalar yürütülen kişiler ile irtibat halinde olması, sosyal medyada örgüt ile bağlantısını, örgüte bağlılığını ortaya koyan paylaşımlarda bulunması nedeniyle şüphelinin FETÖ/PDY’nin yöneticilerinden olduğu kanaatine varıldığına dikkat çekildi.

İddianamede, İçişleri Bakanlığı Mülkiye Başmüfettişliğince 1998’de Kesen’le ilgili hazırlanan rapor da yer aldı. Raporda, Kesen’in 1998’de Günyüzü Kaymakamlığı yaptığı sırada, örgütün yayın organlarından kapatılan Zaman gazetesine abone olduğu, kurban derilerinin o dönem yasal olarak toplama hakkına sahip olan Türk Hava Kurumuna verilmemesi için çaba sarf ederek derileri örgüte yönlendirdiği, milli bayramlarda töreni kısa tuttuğuna vurgu yapıldı. İlçe Milli Eğitim Müdürü’nün, iş yerlerindeki Türk bayrağı ölçülerinin birbiriyle örtüşmemesi nedeniyle standardı sağlama talebine, Kesen’in “Bayrak konusunu o kadar abartmayın, Amerika’da şorttan bayrak yapıyorlar.” şeklinde karşılık verdiğine yer verildi.

Milli İstihbarat Teşkilatından (MİT) alınan bilgiler doğrultusunda Kesen’in örgütle bağlantılı olduğu, Eskişehir ve Sivrihisar’dan gelen örgüt mensuplarının Günyüzü’de toplantı yaparak faaliyetlerini artırdığı vurgusu yapılan raporda, şüphelinin örgüt üyeleri dışındaki kişilerle ailecek görüşmediği ve milli değerlerden yoksun olduğu ifade edildi. Raporda, Kesen’in eşinin başörtülü olmasına rağmen örgüt elebaşı Gülen’in “Başörtüsü füruattır” yani “Birinci derecede önemli değildir.” demecinin etkisiyle başını açtığına da değinildi. İddianamede, Kesen’in bu raporun ardından pasif göreve çekilmesine rağmen örgütünün devlet içindeki etkinliğini artırmasıyla tekrar kaymakamlık görevine dönmesinin ardından İçişleri Bakanlığı Hukuk Müşaviri, 5 yıl süreyle Bilgi İşlem Daire Başkanlığında şube müdürü olarak görevlendirildiği, sonrasında ise Strateji Geliştirme Başkanlığı Daire Başkanı ve 2015’te de Eskişehir Vali Yardımcılığına atandığı vurgulandı.

Kendisi, eşi ve çocukları ByLock kullanıcısı

Kesen’in eşinin ve oğlunun cep telefonlarında, örgütün kriptolu haberleşme programı “ByLock” kullandığının altı çizilen iddianamede, şüphelinin FETÖ/PDY’yle irtibatlı yayın organlarının neredeyse tamamına giriş yaptığına, bunların mobil uygulamalarını cep telefonu ve tabletine indirdiğine dikkat çekildi. Şüphelinin sosyal medya hesabından ise 15 Temmuz darbe teşebbüsünü öven paylaşımlar yaptığı belirtildi.

MHP’ye şantaj kasetleri

Örgütün en büyük gücünü emniyet teşkilatı, TSK ve istihbarata yerleştirdiği mensuplarından aldığına, hedef alınan kişilerin özel hayatlarına müdahale edildiğine değinilen iddianamede, “Bu hamlelerinden en dikkat çekici olanlarından biri de 2011’deki genel seçimlerin öncesinde MHP’nin yönetici ve önemli milletvekili adaylarının özel hayatlarına ait görüntülerle başlatılan dizayn hareketidir. Partide önde gelen 10 isim, kasetleri yayımlanarak ya da yayımlanacağı tehdidiyle görevlerinden istifa ettirilip milletvekili adaylığından çekilmek zorunda bırakıldılar.” denildi.

İddianamede, “Kesen’e ait flaş bellekte, dönemin MHP Genel Başkan Yardımcıları Recai Yıldırım, Mehmet Ekici ve Metin Çobanoğlu’nun kadınlarla birlikte gizli çekilmiş görüntülerinin yer aldığı videolar olduğu tespit edilmiştir.” ifadeleri yer bulurken bunun yanı sıra terör örgütü PKK ve gençlik yapılanması ile MLKP’ye ait dokümanların da şüpheliyle ilgili yapılan aramada ele geçirildiği belirtildi.

FETÖ’cü vali yardımcısının flaş belleğinden MHP’ye şantaj çıktı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Hasan Yılmaz tarafından yürütülen soruşturmada, 30 şüpheliye ilişkin sevk yazısında suçlamalar ortaya çıktı. Soruşturma kapsamında tutuklanan avukatlardan Erdoğan Soruklu’nun da “FETÖ/PDY’nin örgütsel komplo ve operasyonu” olduğu anlaşılan Hrant Dink’in öldürülmesi olayına iştirak eden Erhan Tuncel’in örgütsel kontrol altında tutulabilmesi amacıyla avukatlığını yaptığı belirlendi.

Şüpheli avukat Soruklu’nun Bank Asya’daki hesabındaki paranın 2014 yılı sonunda örgütsel tavır gereği 161 bin liraya çıktığı belirtildi.

Talimatla para yatırmış yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

MHP’de FETÖ destekli muhalefetin başını çektiği iddia edilen Meral Akşener’in hukuk danışmanlarından Avukat Nuri Polat’ın FETÖ operasyonu kapsamında gözaltına alındığı ortaya çıktı.

Örgütün avukat yapılanmasına ilişkin soruşturma kapsamında geçtiğimiz günlerde terör polisi tarafından operasyonla gözaltına alınan Nuri Polat’ın İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde sorguya alındığı ve halen burada gözaltında tutulduğu öğrenildi.

FETÖ’ye yakın kanalların Digitürk’ten çıkarılmasına tepki gösteren Polat, Twitter’da Fetullah Gülen’in bir fotoğrafını paylaşarak “Digitürk’ten, kablolu televizyondan, Tivibu’dan, Türksat’tan attınız, Herkül sitesini engellediniz. Ama izlememize engel olamadınız.” diye yazmıştı. Akşener ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ‘Fetullahçı’ suçlamasına ilginç bir karşılık vererek, Fetullahçı olmanın “gurur” olduğunu dile getirmişti.

Polat’ın Twitter adresi üzerinden yaptığı paylaşımlar FETÖ’ye bağlı olduğu iddiasını destekler nitelikteydi.

https://twitter.com/FetoGercekleri/status/847025738431807489

Danışmanı FETÖ’den gözaltında yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

BTF Anvers Nord teşkilatının bir salon tutup düzenleyeceği programda, referandumla ilgili bilgi sunumu hazırlığında olduklarını anlatan Zararsız, Anvers Nord’da pazar sabah için Türk Spor Tesisleri’ni kiraladıklarını, afişler çıkartıldıktan 4-5 saat sonra Anvers Belediyesi’nin Türk Spor’u arayarak bu programın yapılamayacağını, salonu veremeyeceklerini söylediğini ifade etti.
Zararsız, mesnetsiz bir suçlamayla Berchem’de gerçekleştirilecek program iznininin de iptal edildiğine dikkati çekerek, “Şu an itibariyle cuma günü Anvers Berchem’de de yapılacak bir programda da sıkıntı var. Belçika’daki aşırı milliyetçiler bizlerden şikayetçi oldular. Belediye ile tehdit noktasına gelmişler. ‘Dernek içerisinde yapacağınız programı iptal ediyoruz’ diye bir açıklama yaptılar” diye konuştu.

Belçika’nın başka bölgelerinde planladıkları programlarda bir sıkıntı olmadığını anlatan Zararsız, yaşanan iptallerin nedeninin “Evet” kampanyası olduğuna dikkati çekti.

Zararsız, sokaklarda miting yapmadıklarını hatırlatarak, “Kendimize ait binalarda, kendimize ait dernek salonlarında güncel konulara ilişkin bilgilendirme toplantısı yapacağız. Bir salon kiralamıştık. Belediye iptal ettiği için kendi teşkilatımızın salonunda bunu devam ettireceğiz. Diğer toplantıyı da kendi binamızda yapacağız. Belediye buna izin vermeyeceğini gazetelere açıklıyor” dedi.

Öte yandan, Belçika basınına göre, aşırı sağcı Belçika Flaman Milliyetçi Cephe’den (N-VA ) Anvers Belediye Başkanı Bart De Weber, toplantılara izin verilmemesine gerekçe olarak polis güvenlik analizinde durumun kamu düzenini bozabileceğini iddia ediyor.

Belçika’dan MHP’nin toplantısına yasak yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.