Kasıtlı bir şekilde körüklenen mülteci düşmanlığının geldiği son nokta!

"Gezmeyin lan caddede. Doğrarım sizi." pic.twitter.com/csHoJ7yiZm

— Yekvücut (@yekvucutcom) August 12, 2021

Mülteci düşmanlığının geldiği son nokta: Caddede gezmeyin, sizi doğrarım yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Lucano; dolandırıcılık, kaçak göçmenliğe yardım ve yataklık etmek ve görevi kötüye kullanmakla suçlanıyor. Eski belediye başkanı masum olduğu konusunda ısrar ediyor. Belediye başkanlığı askıya alınan Domenico Lucano, uzun yıllar belediye başkanı olduğu ve dünya çapında meşhur olan bir göçmen kabul modelini uyguladığı güney İtalya kasabası Riace’den uzak kalacak gibi görünüyor.

En yüksek İtalyan mahkemesi olan Yargıtay, ikamet yasağını kaldırdı ancak yerel mahkeme Lucano’nun Riace’de oturma yasağı davasının tekrar incelemesini istedi. 11 Nisan’da, Reggio Calabria Temyiz Mahkemesi ilk kararlarını onadı ve böylece Lucano’nun Riace’ye ayak basmasına hâlâ izin verilmeyeceğine karar verdi.

Locri savcılığı tarafından Ekim ayında Lucano’nun ev hapsine alınmasına yol açan “Xenia” sondasıyla ilgili dava değerlendirmesinde hiçbir şey değişmedi.

Lucano, Riace belediye başkanlığı sırasında belediye tarafından yönetilen bir atık yönetimi sözleşmesiyle bağlantılı olarak gizli göçmenlik ve ofis kötüye kullanımı konusunda da yardım ve yataklık yapmakla suçlandı.

Savcılar, atık sözleşmesinin belediye tarafından düzgün bir şekilde soruşturulmadan yönetilen bir SPRAR ağ projesinde bir grup göçmen tarafından oluşturulan bir kooperatife verildiğini söylüyor.

Lucano ve 26 diğer kişiye karşı açılan dava 11 Haziran’da Locri mahkemesinde başlayacak.

İtalya’da görevden alınan göçmen dostu belediye başkanına sürgün yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Ailesi para ödeyemediği gerekçesiyle diğer çocuklar gibi normal menü alamayan mülteci çocuğa yemekhanede sadece konserve ton balığı ve kraker verildiği belirtildi.

İtalya’nın kuzeyinde yer alan Verona ili yakınlarındaki Minerbe kentinde bir ilkokulda okuyan mülteci kız çocuğunun okul kantininde yediği “ikinci sınıf” ya da “düşük kaliteli” yemek tepkilere neden oldu. Olayı duyan Interli futbolcu Antonio Candreva, mülteci çocuğun tüm masraflarını karşılama sözü verdi.

İtalya basını, diğer arkadaşları gibi normal yemek alamayan kızın öğle yemeği sırasında göz yaşlarına boğulduğunu aktardı.

Durumun medyada duyulmasının ardından harekete geçen Inter futbol takımının sağ kanat oyuncusu Antonio Candreva, mülteci çocuğun tüm masraflarını karşılama sözü verdi.

Minerbe kentinin aşırı sağcı ve göçmen karşıtı Belediye Başkanı Andrea Girardi ile irtibata geçen yıldız futbolcu, küçük çocuğun yemek parasını ve masraflarını kendisinin üstlendiğini ifade etti.

Minerbe Belediye Başkanı Andrea Girardi ise daha önce yaptığı açıklamalarda, ailesinin parasını ödeyemediği mülteci çocuğa düşük kaliteli yemek verilmesi fikrini savunmuştu. Girerdi, söz konusu uygulama ile aylık parasını ödeyen ebeveynlere dürüstlük adına jest yapıldığını iddia etmişti.

Sol partiler, kent yöneticilerini ayrımcılık yapmakla suçladı.

İtalya’da parası olmayan mülteci kıza yemeği çok gördüler yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Jacques Toubon, göçmenlerin Fransa’nın kuzey kıyıları ve Paris’te kamp yaptıklarını belirtti ve “bütün sığınaklardan yoksun ve temel ihtiyaçlarını yerine getirmek için uğraşmakla meşgul olup aşırı mahrum haldeler: yemekten, içmekten ve yıkanmaktan.” dedi.

2015 yılında, Calais liman kentindeki Squalid Jungle gecekondu bölgesindeki göçmenlerin sıkıntısı üzerine alarm sesi duyulmuştu. Bu tepe, İngiltere’den kanala geçen kamyonlardan istifade etmeyi düşünen yaklaşık 10.000 kişiye ev sahipliği yapıyordu.

Kamp, Ekim 2016’da yıkılmış ve göçmenler ülke çapında sığınaklara götürülmüştü. Toubon, Paris’deki Grande-Synthe, Ouistreham ve Calais’deki kamplar hakkında o zamandan sonra “durum aslında daha da kötüye gitti”, dedi.

Yetkilileri, uygun alternatifler sunmadan kamplarını düzenli bir şekilde yıkarak “göçmenleri görünmez yapmakla” suçladı. Devlet Başkanı Emmanuel Macron göçle ilgili ikili bir yaklaşım benimsedi ve insanlara sözde ekonomik göçmenlerin sınır dışı edilmesini hızlandırma sözü verirken mülteci olarak görülen sığınmacıların taleplerini de hızlandırdı.

Toubon, yetkilileri “göçmenleri bir tür suçlu olarak lanse eden”, “yabancılara polislik yapmak” üzerine kurulmuş bir politikayı benimsemekle suçladı. Özellikle, polis tarafından temizleme operasyonları sırasında göz yaşartıcı gaz kullanımı da dahil olmak üzere yeni yerleşim yerlerinin ortaya çıkmasını önlemek için kullanılan yöntemler eleştirildi.

Geçtiğimiz hafta Calais’deki önde gelen dört göçmen yardım kuruluşu, Kasım 2017 ile Kasım 2018 arasındaki 153 olayda göz yaşartıcı gaz kullanımı da dahil olmak üzere, göçmenlerin puanları tarafından yapılan polis şiddeti iddialarını belgeleyen bir rapor yayınladı. Bölgedeki kamu güvenliğinden sorumlu vali Fabien Sudry, yardım kuruluşlarını kulaktan dolma bilgileri sunmakla suçladı.

Fransa’da mültecilere zulüm “benzeri görülmemiş” boyutlarda yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Mahkeme gerekçeli kararında, “etik olarak yanlış” davranan ama yaptığı hareketin “vandallık” sayılamayacağı belirtilen gazetecinin cezai suçtan değil “kötü davranıştan dolayı” yargılanabileceğine hükmetti.

Mahkeme aynı zamanda zaman aşımından dolayı da davanın sona erdirilmesi gerektiğine karar verdi.

Sırbistan sınırındaki Roszke köyünde kampa yerleştirilmeyi beklemekten yorulan ve polisten kaçmaya çalışan sığınmacılar arasında bir babayla oğlunun yere kapaklandığı görülmüştü.

RTL muhabiri Stephan Richter’in çekip Twitter hesabında paylaştığı videodan anlaşıldığı üzere, Petra Laszlo polisten kaçamasınlar diye babaya çelme takmış, baba ve oğlunun yere düşmesine neden olmuştu.

Macaristan mahkemesi, mültecileri tekmeleyen “gazeteciyi” kurtardı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Oxford Internet Enstitüsü ve İsveç Savunma Araştırma Ajansı tarafından yapılan sosyal medya araştırması, dikkat çeken sonuçlar ortaya çıkardı. 46 binden fazla hesap ve 571 bin 719 tweet üzerinden yapılan araştırmada, 9 Eylül’deki seçim öncesi bot (otomatik) mesaj atan hesapların sayısında “önemli ölçüde artış” olduğu belirlendi.

Araştırma sonuçları, otomatik hesapların göçmen karşıtı demokratlara destek veren mesajlar paylaştığını ortaya koydu. Gerçek hesaplardan verilen destekten yüzde 40 daha fazla mesaj, otomatik hesaplardan geldi. Göçmenlerin üllkelerine geri gönderilmesini savunan İsveç için Alternatif Partisi, otomatik mesajlarla en çok destek alan siyasi parti oldu.

Oxford Internet Enstitüsü’nde araştırma direktörü Ralph Schroeder, “Ortaya çıkan ortak genel resim, bu hesapların seçim öncesi çok fazla yanlış bilgi yayıyor olmasıydı. Mesajların çoğu, belirli partileri desteklemeyi, göç politikasını ve mültecileri eleştirmeyi konu alıyor” dedi.

Seçimlerin yaklaştığı İsveç’te mülteci düşmanı sosyal medya hesapları 2 kat arttı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

47 ve 62 yaşındaki evsizler, Schöneweide tren istasyonu yakınlarında yakıldı.Görgü tanıkları yakındaki bir dönerciden aldıkları yangın söndürücüyle alevleri durdurmayı başardı.

47 yaşındaki kurbanın komada olduğu belirtildi. Polis cinayet girişimi soruşturması başlatırken, sorumlular ve neden böyle bir saldırıda bulundukları bilinmiyor.

İsimleri açıklanmayan kurbanların Alman vatandaşı olduğu bildirildi.

Berlin’de daha önce de bir evsiz hedef alınmıştı. İki yıl önce Noel günü, Schönleinstrasse metro istasyonları yakınlarında, yedi genç evsiz bir adama saldırıp, yakmaya çalışmıştı.

Bir metro treni makinisti, bir yangın söndürücüyle müdahale etmişti. Kurbanın ağır yaralanmadığı saldırı ülkeyi saşkınlıkla karşılanmıştı. Saldırgan grubun lideri iki yıl dokuz ay hapis cezasına çarptırılmıştı.

Almanya’da iki evsiz benzinle yakılarak öldürülmek istendi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.