Yunanistan’ın göçmenlere zulmü bitmiyor

Yunanistan’ın önemli haber portallarından efsyn.gr‘nin haberine göre; Kalabalık bir mülteci grubu, Yunan makamlar insan hakları örgütlerinin kurtarma çağrılarına kulak vermeyince Meriç Nehri’ndeki bir adacıkta iki hafta mahsur kaldı. Hellenic Council for Refugees ve Human Rights 360, Twitter üzerinden 5 yaşındaki mülteci bir çocuğun hayatını kaybettiğini, 9 yaşındaki ablasının da yine akrep sokması nedeniyle hayati tehlikesinin devam ettiğini duyurdu. Mültecilerin fotoğraf gönderdikleri, fakat nerede olduklarının bilinmediği ifade edildi. Sığınmacılar bulundukları yerde fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldıklarını 5 yaşındaki çocuğun akrep sokması sonucu ölümüne karşı da ellerinden bir şey gelmediğini söyledi.  Tüm bunlar Yunanistan’ın göçmenlere zulmünün devam edeceğini de açıkça gösterdi.

Yunanistan’ın göçmenleri geri itiyor

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Yunanistan‘ı geri itmeler konusunda suçlu buldu. Mahkeme, 11 kişinin öldüğü olay için Yunanistan’ı, 330 bin avro tazminat ödemeye mahkum etti. Yunanistan, 20 Ocak 2014’te 27 göçmeni taşıyan mülteci teknesini batırarak 11 kişinin ölümüne sebep oldu. Ölen ailenin yakınları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) gitti ve Yunanistan’dan şikayetçi oldu. Mahkeme heyeti, yargılamanın ardından, Yunan güvenlik güçlerinin ve yetkililerinin insan haklarını ihlal ettiğine hükmetti. AİHM, yaşanan olayın Yunan adli makamları tarafından kusurlu bir şekilde incelendiğine karar verdi. Sahil güvenliğin gemi kazasındaki ihmalleri ile gemideki insanların ölümleri arasında doğrudan bir ilişki olduğunu bildirdi. Mahkeme heyeti, Yunanistan2ın olayla ilgili 330 bin euro tazminat ödenmesine hükmetti. AİHM, Yunanistan’ın mülteci botlarını kasten batırdığını, söyledi. Mültecilerin ölümüne sebebiyet verdiğini ve hayatta kalan mültecilere insanlık dışı muamele yapıldığını tescillemiş oldu.

Yunanistan’ın göçmenlere duyarsızlığı bir cana daha mal oldu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Avrupa ülkeleri göçmenlerin önüne şiddetli engeller koyuyor. Ülkeler sınırlarındaki göçmenleri engellemek için çok sert tedbirler alıyor. Pek çok ülke, sınırlara binlerce asker gönderiyor, tel örgüler örüyor. Bazı ülkeler ise göçmenlere karşı “gölge ordular” görevlendiriyor. İşte Avrupa’daki göçmen krizinde son durum. Sınırlarda şiddetli tedbirler alan Avrupalı siyasiler, hukuki sorumluluklarını yok sayıyor. Sınırlarda adeta “karanlık gelişmeler” yaşanıyor. Bunlardan biri de Hırvatistan’daki “gölge ordu”. Bir grup Avrupalı gazeteci yakın zamanda, Hırvatistan’ın göçmenlere yönelik “gölge ordu”sunu ortaya çıkardı. Dahası, gizlice kaydedilen, yüzü maskeli kişilerin göçmenlere uyguladığı şiddet görüntülerini paylaştı. Polonya sınırı ise farklı bir yöntem uyguluyor: direkt sınır dışı. Polonya‘da hükümet, ülkeye girmeye çalışan yönelik göçmenlere tartışmalı bir acil durum yasasını meclisten geçirmişti. Böylece, göçmenler sığınma başvuruları dahi incelenmeden sınır dışı edilebilecekti.

Avrupa sınırlarındaki göçmen krizi şiddetleniyor

Avrupa sınırlarında bu olaylar yaşanırken uzmanlar, iklim değişikliğinin de yaşanan göç dalgasını derinleştireceğini iddia ediyor. Bununla birlikte, Dünya Bankası, 2050 yılına kadar 216 milyon kişinin, kuraklık ve deniz seviyesinin yükselmesi gibi nedenlerden mülteci konumunda olacağını öngörüyor. Son 2 ayda, soğuk hava ve gıda yoksunluğu yüzünden Belarus-Polonya sınırında 15 sığınmacı hayatını kaybetti. İngiltere ise soruşturmalara engel oluyor. Yeni bir yasal düzenlemeyle sınır görevlilerine dokunulmazlık getirmeye hazırlanıyor. Böylelikle, göçmen botlarını iten ve ölüme terk eden görevlilere soruşturma açmak zor bir hale gelecek.

Avrupa sınırlarındaki göçmenlere piyon muamelesi

Belarus’tan hareket eden çok sayıda göçmen, Polonya sınırına ulaştı. Güvenlik önlemlerinin sert bir şekilde alındığı sınırda düzensiz göçmenlerin bekleyişi sürüyor. Polonya Dışişleri Bakan Yardımcısı Piotr Wawrzyk, Belarus’un sınırda provokasyona hazırlandığını söyledi. Wawrzyk, Polonya kamu radyosuna yaptığı açıklamada, Belarus’tan Polonya’ya geçmek isteyen çok sayıda sığınmacının yer aldığı görüntülerin sosyal medyaya verilmesiyle ilgili Belarus hükümetini suçladı. Avrupa sınırlarındaki durumun ağırlaşabileceğini vurgulayan Wawrzyk, “Belarus makamları sınırdaki durumu tırmandırmaya çalışıyor. Son günlerdeki gelişmeler, ölümle sonuçlanabilecek büyük bir olay yaratmak istediklerini gösteriyor” ifadelerini kullandı. Öte yandan, Polonya Savunma Bakanlığının resmi Twitter hesabından sınırda yaşanan sığınmacı hareketliliğini gösteren videolar paylaşıldı. Güvenlik güçlerinin sınırı geçmeye çalışan sığınmacılara engel olduğu görüntüler yer alıyordu. İki ülke arasında sıkışan sığınmacılar, soğuk hava koşulları ve açlık nedeniyle zor şartlar altında yaşam mücadelesi veriyor.

Avrupa sınırlarında büyük insanlık dramı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

ABD, sınırdan geçmek isteyen Meksikalı göçmenleri gözaltına aldı. Meksikalı göçmenlerin tek amacı, ülkelerindeki şiddetten kaçıp daha iyi bir hayat kurmak için ABD’ye ulaşmaktı. Güvenlik güçleri, ülkenin Chiapas eyaletinden ABD sınırına yürümek isteyen göçmenlere saldırdı. Polisler, saldırıya karşılık veren 30 mülteciyi gözaltına aldı. Ulusal Göç Enstitüsüne(INM) göre, göçmenlerin içinde kadın ve çocuklar dahil 4 bini aşkın kişi bulunuyor. Mülteciler ülkelerindeki ekonomik kriz ve doğal afetler nedeniyle ABD’ye göçmek zorunda kalmıştı. Ardından sınır dışı edilen göçmenler yaşadıkları kötü muameleye tepki göstermişlerdi.

Meksikalı göçmenler yaşadıkları eziyetleri anlattı

“Yalınayak yürümek zorunda kaldık, yokuşlardan indik, nehirleri geçtik. Bizim için çok ama çok zordu. Ama çok şükür buradayım. Üç gün içinde sadece bir lavaş yedim ve küçük bir şişe su içtim”. Yerel medyaya konuşan Haitili bir kadın ise yetkililerin kendilerine çok kötü muamelede bulunduklarını belirterek, “Meksikalı göçmenlere hırsız gibi davrandılar. Haitililer hırsız değil, sadece daha iyi yaşam arayan insanlardır. Başka milletlerden insanlara bu şekilde davranmadılar. Bu ırkçılıktır.” ifadesini kullandı. Ayrıca ABD hükümeti, Meksika ile Teksas’ın Del Rio kasabasını bağlayan bir köprünün altında kurulan Haitili göçmen kampının tamamen temizlendiğini bildirdi. Göçmen haklarını savunan bir dernek olan Haitili Köprü Birliği’nin direktörü Guerline Jozef , “Kadınlar köprü altında doğum yapıyor, bu çok korkunç bir durum. Bir anne, bir kadın, bir Haitili, bir Amerikalı, bir siyahi kadın olarak şahit olduklarım kabul edilemez” diyerek tepkisini gösterdi. Yetkililer, göçmenlerin bir halk sağlığı krizini gerekçelendirerek sınır dışı edilmelerine izin veriyor. Şimdiki gerekçe ise: koronavirüs.

ABD göçmen zulmüne devam ediyor

ABD’nin Teksas eyaletinden sınır dışı edilen Meksikalı göçmenler, kendilerine hayvan muamelesi yapıldığını ve suçlu gibi davranıldığını belirtti. Bu göçmenlerden Evens Delva, “sığır gibi” toplandıklarını ve suçlu muamelesi görerek zincirlendiklerini ifade etmişti. Delva’nın eşi Maria ise, “Neler hissetiğimizi asla unutmayacağız” ifadesini kullanmıştı. Meksikalı göçmenler kendilerine yapılan zulümlere karşı hayata tutunmaya çalışıyor.

ABD göçmen eziyetleri son bulmuyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Alman İçişleri Bakanı Horst Seehofer, ülkeye giren göçmenlerin sayısının artması üzerine, Almanya Polonya sınırı ndaki kontrolleri artırmak istediklerini söyledi. Seehofer, başkent Berlin’de düzenlediği basın toplantısında, bu yılın başından eylül sonuna kadar büyük bir çoğunluğu Suriye ve Afganistan olmak üzere Almanya’ya 80 bin sığınmacının iltica başvurusu yaptığını aktardı. İnsan kaçakçılığı yapan şebekelerin, sığınmacıları bir şekilde Almanya’ya getirmek amacıyla Polonya sınırını kullanmaya başladığını belirten Seehofer, “Bu nedenle Almanya Polonya sınırı nın kontrollerini sıkılaştırmak istiyoruz. Bu konuyu Bakanlar Kurulu’nda kapsamlı ele aldık. Ancak sınırları kapatma gibi bir durum söz konusu değil.” açıklamalarını yaptı.

Seehofer, özellikle sığınmacılar konusunda Belarus’u suçladı. “Belarus’ta devlet tarafından desteklenen bir kaçakçılık faaliyeti var. Rejim, ülkeye vizesiz girebilecek ülkeler listesini önemli ölçüde genişletti. Bu, göçmenlerin siyasi bir silah olarak kullanıldığı bir tür hibrit tehdittir. Bu ancak bir uluslararası toplum tarafından çözülebilir. Bu konudaki anahtarın muhtemelen Moskova’da olduğuna ikna olduk.” ifadelerini kullandı.

Almanya’dan, Polonya sınırına gelen göçmenlere karşı uçuş kısıtlaması önerisi

Almanya, Polonya sınırındaki göçmenleri engellemek için Yunanistan’dan gelen uçuşlara kısıtlama getirecek. Alman İçişleri Bakanı Seehofer, Yunanistan’da başvuru yapıp Almanya’da tekrar sığınma başvurusunda bulunan çok sayıda mülteci nedeniyle bu ülkeden gelen uçuşlara sınır kontrolleri getirme olasılığını  incelediklerini ifade etti. Seehofer, “Yunanistan ile ortak bir yaklaşım bulamazsak ben bu önlemi alacağım. Bu, çok etkili bir önlem olur.” belirtti. Alman Bakan, göç konusunun ülkesini uzun yıllar meşgul edeceğini varsaydıklarını aktardı. Alman medyası, Belarus’tan Polonya’ya geçip Almanya’ya ulaşan sığınmacıların sayısının yaklaşık 5 bin civarında olduğunu açıkladı.

Seehofer, özellikle sığınmacılar konusunda Belarus’u suçladı. “Belarus’ta devlet tarafından desteklenen bir kaçakçılık faaliyeti var. Rejim yüzünden vizesiz girilen ülkeler listesi önemli ölçüde genişledi. Bu, göçmenlerin siyasi bir silah olarak kullanıldığı bir tür hibrit tehdittir. Bu ancak bir uluslararası toplum tarafından çözülür. Bu konudaki anahtarın muhtemelen Moskova’da olduğuna ikna olduk.” ifadelerini kullandı. Almanya Polonya sınırında bulunan göçmenleri denetlemek için kısıtlamalar getireceğini de açıklamış oldu.

Almanya Polonya sınırındaki göçmenleri denetleyecek yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Polonya, göçmenlerin ülkeye girişlerine engel olmak amacıyla Belarus sınırı için orduyu görevlendirdi. Sınır güvenliği için  6 bin asker tavzif etti. Belarus sınırında mülteci geçişlerinin artması üzerine Polonya sınır güvenliğini güçlendirdi. Polonya Savunma Bakanlığı sınır bölgesinde görev yapan asker sayısı  iki katına çıkartılarak 6 bini buldu. Savunma Bakanı Mariusz Blaszczak, askerlerin  Polonya göçmen geçişlerine engel olduğunu söyledi. Polonya sınır polisinin verilerine göre sadece Pazartesi günü içinde Belarus’tan 612 kişi sınırı geçmeye çalıştı. Polonya’nın bölgede olağanüstü hal ilan ettiği, gazeteci ve insan hakları örgütlerinin bölgeye girişine izin verilmediği açıklandı. Sınırın Belarus tarafında çoğu Irak, Suriye, Afganistan ve İran uyruklu yaklaşık 15 bin sığınmacının toplandığı belirtildi.

Polonya göçmenleri keyfi şekilde göndermenin yollarını arıyor

Avrupa Birliği yasaları gerekince, sığınmacıların ilk ayak bastıkları AB ülkesinde iltica başvurularını yapmaları gerekiyor. Ancak çoğu sığınmacı Almanya’da yaşamayı istediği için iltica başvurusunu burada yapmayı istiyor. Dolayısıyla Polonya ile Almanya arasındaki 460 kilometrelik sınır boyunca da göçmen geçişleri artış yaşıyor. Almanya İçişleri Bakanlığı, Ağustos’tan bu yana Polonya’dan Almanya’ya 4 bin 500 sığınmacının geçtiğini açıkladı. Federal İçişleri Bakanı Horst Seehofer, Polonyalı meslektaşı Blaszczak’a bir öneri mektubu yazarak ortak sınır devriyesi önerisinde bulundu. Seehofer devriyenin öncelikli olarak Polonya’nın egemenlik alanında ve Polonya sınır muhafaza polisinin yönetimi altında gerçekleşmesini önerdi.

Polonya göçmenleri sınırda daha sıkı denetleyecek

Avrupa Birliği, Belarus Devlet Başkanı Aleksander Lukaşenko’yu yaptırımlara karşılık olarak  göçmenlere kapıları açmakla suçluyor. Mülteciler, Türkiye’den yoğun bir biçimde AB’ye geçmek için önce Belarus’a gitmek istiyor. Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Lukaşenko’yu “resmi bir insan kaçakçılığı şebekesinin başı” olarak nitelemişti. Belarus’tan gelen göçmenlerin gittiği Litvanya ise Avrupa Birliği’ne hava sahasının kapatılmasını önerdi. Litvanya Dışişleri Bakanı Gabrielius Landsbergis, Minsk’e uçan havayolu şirketlerine AB hava sahasını kapatma önerisini  AB zirvesinde önerdi. Polonya göçmenleri ardı arkası kesilmeyen yöntemlerle sınırdışı ediyor. Güncel bilgilere göre sınırda ölen kişi sayısı 7’ye ulaşmış durumda.

Polonya, göçmenlere şimdi de ordu engeli getirdi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

AB göç politikası, Akdeniz’deki binlerce göçmeni zorla Libya‘ya geri döndürüyor. Bu mücadelede  AB, yeterli desteği vermiyor. Libya üzerinden Avrupa’ya geçmek isteyen ve  Akdeniz’e açılan 80 göçmen, sahil güvenlik ekipleri tarafından geri çevrildi. Libya Sahil Güvenlik ekipleri, gece vakti Karabolli’den denize açılan göçmenleri, birkaç saat sonra  geri döndürdü. 28 yaşındaki Sudanlı Hüseyin, yaptığı açıklamada, Akdeniz’deki yolculuğun kendileri için ölümcül olduğunu ifade etti. Uluslararası Göç Örgütü, 2021 yılında  25 binden fazla göçmen Libya’ya geri gönderildiğini açıkladı. Ayrıca bu yıl, Libya’dan Avrupa yolculuğuna çıkan göçmenlerden en az 470’inin öldüğü, 660’ının kayıp olduğunu bildirdi.

AB göçmenler konusunda da duyarsız

Kendisi ve beraberindeki göçmelerin kaçakçılar tarafından kandırıldığını ifade eden Hüseyin, kaçakçının kendilerini dayanıksız bir lastik bota bindirdiğini belirtti. İtalya’ya ulaşmak için denize açılan Hüseyin, “Gece saat 22.00 gibi kaçakçı vasıtasıyla Karabolli’den denize açıldık. Ama kaçakçı bizi kandırdı. Fiber tekne ayarladığını söylemişti. 40’lık (motor gücü) bir motor verdi ama yeni değildi. Bizden çok para aldı. 4 bin 500 dinar (900 dolar), bazılarından 6 bin dinar (1200 dolar) aldı. Mesafe uzak ve motor dayanıksız olduğu için ulaşamayacağımızı düşünüyorduk. Ölümümüze yol açabilirdi.” açıklamalarını yaptı.

AB göçmenlerin yollarına taş koyuyor

Şimdiye dek binlerce göçmen Akdeniz’i aşarak Avrupa’ya ulaşmaya çalışırken hayatını kaybetmişti. Hala daha can kayıpları devam ediyor. İtalya ve AB göçmen teknelerini durdurması için Libya Sahil Güvenlik güçlerine eğitim vermesi ve durdurulan göçmenlerin de Libya’ya geri döndürülmesi için anlaşma yapmıştı. Anlaşma ile İtalya’ya ulaşan göçmen sayısında büyük azalmıştı. Çünkü Libya’daki göçmenlere yaşatılan kötü muameleler nedeniyle kaygılar yaşıyorlardı. Trablus’taki bir gözaltı merkezine giden BM Gözlemcileri, buraya getirilirken göçmenlere işkence ve cinsel şiddet uygulandığını açıklamıştı. Afrika’nın kuzeyindeki Tunus ve Libya, Akdeniz üzerinden Avrupa’ya ulaşmak isteyen göçmenler için bir çıkış noktasıydı. Her yıl binlerce göçmen daha iyi bir yaşam ümidiyle Avrupa’ya ulaşmak için Afrika’dan Akdeniz’e açılıyor. Ancak göçmenlerin bir kısmı Avrupa’ya ulaşmayı başarırken bir kısmı ise denizde can veriyor.

AB göçmenleri geriye değil “ölüm”e itiyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Macron yönetimi Fransa‘daki düzensiz göçmenlerin içinde bulunduğu kötü koşullara karşı duyarsız kalmakla eleştiriliyor. Fransa’daki göçmenler için  yeterli önlem alınmıyor. Kaderlerine terk edilen göçmenler, zor şartlar altında yaşamaya çalışıyor. Calais’te “Jungle” adıyla bilinen ve yaklaşık 8 bin göçmenin yaşadığı mülteci kampı 2016 yılında dağıtıldı. Hükümetin kampı dağıtma kararından sonra göçmenler farklı merkezlere gönderildi. Fakat bir kısmı gönderildikleri yerlerdeki şartların olumsuzluğu ve kapasite yetersizliği nedeniyle Calais’e geri dönmek zorunda kaldı. Uluslararası arenada her fırsatta demokrasiden ve insan haklarından söz eden Fransa ise göçmenlerin bu durumuna sessiz kaldı. Ülkedeki sivil toplum kuruluşları ise Macron yönetimini düzensiz göçmenlerin maruz kaldığı kötü koşullara ilişkin gerekli adımları atmamakla eleştiriyor.

Göçmenler dere suyuyla temizleniyor

Calais’teki göçmenlerin çoğunluğunu Sudanlılar ve Afganlardan oluşturuyor. Kentte 800 düzensiz göçmen bulunuyor. Göçmenler, yatacak yer, tuvaleti, banyo ve yiyecek gibi temel insani ihtiyaçlarını bile karşılamıyor. Şehir merkezinin dışında farklı noktalarda yol kenarlarında yeşillik alanlarda yaşamaya çalışıyorlar. Kentteki sivil toplum kuruluşlarının verdiği yemeklerle ise ancak karınlarını doyurabiliyorlar. Dere suyuyla ellerini ve yüzlerini yıkıyorlar. Bazıları da bu suyla abdest alarak namaz kılıyor. Göçmenler tedirgin ve çaresiz bir bekleyiş içerisindeler. Tek umutları ise daha insani şartlarda yaşayabileceklerini düşündükleri İngiltere’ye gidebilmek.

Çadır kurmalarına izin verilmiyor

Calais’teki göçmenlerin bir kısmı şehrin merkezinde köprü altlarında derme çatma çadırlarda yaşam mücadelesi veriyor. AA muhabirine konuşan görgü tanıkları, polisin neredeyse her gün buraya gelip göçmenleri uzaklaştırmak istediğini ve zaman zaman biber gazıyla da müdahale ettiğini söyledi. AA muhabirinin konuştuğu düzensiz göçmenler de burada çok zor şartlar altında yaşadıklarını, imkanların çok sınırlı olduğunu ve bu nedenle de İngiltere’ye gitmek istediklerini açıkladı. Öte yandan göçmenler, Fransız yetkililerin görmesi halinde İngiltere’ye gidemeyeceklerinden korktukları için kamera ve mikrofon karşısına çıkmak istemedi. AA’nın kamerasına konuşmayı kabul eden  Sudanlı İbrahim, şehir merkezindeki köprü altında derme çatma çadırda yaşamaya çalıştığını, yiyecek ve içecek konusunda kendilerine yardım edildiğini fakat barınacak yer konusunda sorun yaşadıklarını söyledi. İbrahim, “Yetkililer, çadır kurmamıza izin vermiyor. Üstelik soğuk, kar ve yağmurla durum daha da zorlaşıyor. Bu hava şartlarına alışık değiliz, Afrika gibi değil burası.” dedi. “Buradaki şartlar çok zor, üstesinden gelemiyoruz. Göçmenler olarak toplu taşıma araçlarını kullanma konusunda da zorluk yaşıyoruz. Yürümek ve yiyecek bulmak zorunda kalıyoruz. Çok olay yaşıyoruz.” diyen İbrahim, daha fazla Fransa’da kalmak istemediklerini belirtti.

Fransa’daki göçmenler yaşam mücadelesi veriyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

??Yunanistan insanlık dışı uygulamalarından vazgeçmiyor:

Yunan askerleri Meriç sınırındaki 29 göçmeni darbedip, paralarına ve ayakkabılarına el koydu.

Donma tehlikesiyle karşı karşıya kalan göçmenlerin imdadına, Türk askeri yetişti. pic.twitter.com/ENWaIiuXSv

— Yekvücut (@yekvucutcom) March 1, 2021

Yunanistan insanlık dışı uygulamalarından vazgeçmiyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Rasulaynlı gençler Türkiye’nin açtığı kurslarla meslek sahibi oluyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

”Aile Bağlarının Yeniden Tesisi” çalışmaları kapsamında 2015’ten bu yana çoğunluğunu çocukların oluşturduğu 35 kişi ailelerine kavuştu.

Türk Kızılay’ı dağılan aileleri bir araya getiriyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.