Kızı sosyal medyada paylaştı

Eski istihbaratçı Enver Altaylı’nın kızı ve avukatı Dilara Yılmaz, sosyal medya hesabından tutuklamaya ilişkin açıklamada bulundu. Yılmaz, FETÖ’cü Enver Altaylı hakkında şunları kaydetti:

“19 Ağustos 2022’de müvekkilim/babam Enver Altaylı savcılık ifadesi için adliyeye götürüldü. 79 yaşında ve yüksek tansiyon hastası babam 1-2 saat adliyede tutuldu. Babama yaşatılanlar nedeniyle günün sonunda insanlık ve hukukumuzun geldiği durum adına hicap ettim. Sorgunun ardından savcı, zaten tutuklu olan babamı tutukluluk talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk etti. Babam 3. Sulh Ceza Hakimliğinde savunmasına başladı. 1 dakika sonra hâkim, 79 yaşındaki babama bağırarak savunma yapmasına engel oldu. Bunun üzerine zaten rahatsızlığı bulunan babam yüksek tansiyon sebebiyle bayılarak yere düştü. Tutuklanmasına ilişkin kararı ise, en baştan verilmiş olan bir kararın tarafımıza sergilenmesinden başka bir şey değildi.”

FETÖ’cü Enver Altaylı talimatı suikast hücresine iletti

Savcılık, Necip Hablemioğlu suikastının talimatını veren Mustafa Özcan’a bu süreçte FETÖ’den tutuklu eski istihbaratçı Enver Altaylı’nın yardımcı olduğunu tespit etmişti. FETÖ’cü Enver Altaylı ayrıca Özcan’ın verdiği cinayet talimatını 6 kişilik suikast hücresine iletti. Bu süreçte ise şoförü Nizamettin Afşar da kendisine yardım etti. Afşar, Aydın Köstem aracılığıyla Özel Kuvvetler Komutanlığı ile irtibatlandı. Köstem, bu vasıtayla Nuri Gökhan Bozkır ile bir araya geldi. Bozkır, aynı zamanda cinayet sırasında bölgede olan Mehmet Narin, İrfan Birkan ve Birol Ercan ile de irtibat kurmuştu.

Necip Hablemitoğlu suikastına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 2016 yılında, eski Sağlık Bakanı Halil Şıvgın’ın ifadesi tanık sıfatıyla ifade vermişti. Şıvgın, FETÖ’cü Enver Altaylı hakkında şu ifadeleri kullanmıştı:

“Mustafa Özcan ile İstanbul’da Samanyolu TV’de katıldığım bir program sonrasında tanıştım. Enver Altaylı program sonrasında Mustafa Özcan ile birlikte dışarda bekliyorlardı. Altaylı, Mustafa Özcan’ı özellikle tanıştırmak için beklediklerini söyledi. Özcan kendisini tanıtırken kitap, kırtasiye gibi işlerle meşgul olduğunu söyledi. Sanırım Altaylı, Özcan’a, Hablemitoğlu’nun Fetullah Gülen ile ilgili yaptığı çalışmayı söylemiş olacak ki bana, ‘Bir doçent bununla ilgili bir çalışma yapıyor. Biz bu kişi ile nasıl görüşürüz?’ şeklinde soru sordu. Ben de, ‘Bu konuya karışmam, beni ilgilendirmez’ dedim. Görüşme sonrasında Hablemitoğlu’nu bu konuda bilgilendirdim. Altaylı, benim büroda Hablemitoğlu’nun yaptığı işlerle ilgili ‘Ivır, zıvır’ demesine rağmen Mustafa Özcan’a farklı aksettirmiş ki benden yardımcı olmamı istedi.”

KAYNAK: AYDINLIK

FETÖ’cü Enver Altaylı “Hablemitoğlu” soruşturmasında tutuklandı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Fetullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yeniden yapılanması için merkez seçtiği İzmir’de büyük bir darbe daha vuruldu. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü operasyonda aralarında FETÖ’nün eski Türkiye İmamı ve terör örgütünün FETÖ elebaşından sonra en güçlü lider adayı Mustafa Özcan’ın damadı Muhammet Bozkurt’un da bulunduğu 66 şüpheli yakalandı. Yakalananlar arasında terör örgütünün Karşıyaka ve Hatay imamları, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Genel Müdürlüğü içerisindeki örgüt üyelerinin mahrem imamları ile örgütün militan yetiştirmekten sorumlu sözde “eğitim danışmanları”, “büyük bölge talebe mesulleri”nin de olduğu ortaya çıktı. FETÖ mensupları operasyonu itibarsızlaştırmak için gözaltına alınan kadın üyelerin kelepçe takılmasını dillerine doladı. FETÖ mensuplarına göre operasyon “mahkûm ailelerine yardım eden hayırsever kadınlara” yapıldı.

FETÖ yöneticisi Mustafa Özcan’ın kızı ve oğlu da tutuklu

15 Temmuz darbe girişiminden sonra yeniden yapılanmak için terör örgütünün kurulduğu İzmir’i merkez seçen örgüt, yurt dışına kaçan örgüt yöneticilerinin çocukları ve yakın akrabalarını kullandı. FETÖ’nün en tehlikeli yöneticilerinden biri olan ve örgüt üyeleri tarafından zaman zaman “hain, ajan” denilerek eleştirilen Mustafa Özcan’ın kızı ve oğlu da daha önce tutuklanmıştı. Bu operasyonların Mustafa Özcan’ı örgüt içinde devirmeye çalışan FETÖ mensupları tarafından yapılan ihbarlarla gerçekleştiği iddia edilmişti.

İzmir’de dün sabah saatlerinde gerçekleştirilen operasyon ile Mustafa Özcan’ın yurt dışına kaçmaya çalışan damadı Muhammed Bozkurt saklandığı “gaybubet” evinde yakalandı. “Tedbir”e büyük önem veren FETÖ yöneticisi Muhammet Bozkurt’un dikkat çekmemek için “gaybubet” evini merkezi bir konumda seçmediği ortaya çıktı.

FETÖ kara propagandaya başladı

Operasyonla birlikte binlerce dolar, euro, ve çok sayıda Ata altın lira ele geçirildi. FETÖ’de büyük paniğe sevk olan operasyon sonrası örgüt üyeleri kara propagandaya başladı. Firari FETÖ üyeleri sosyal medyadan yaptıkları operasyonlarda gözaltına alınan örgüt üyesi kadınları göstererek, “cezaevindeki mahkûmların ailelerine yardım edildiği için, hayırsever kadınların gözaltına alındığı” iddiasını yaydı.

FETÖ tezlerini Meclis kürsüsünde dile getiren Halkların Demokratik Partisi (HDP) “milletvekili” Ömer Faruk Gergerlioğlu her zamanki gibi terör örgütünün bu iddialarını yaymaya hizmet etti.

Operasyon ile yakalanan Muhammet Bozkurt’un polis ve savcılıktaki sorgusu sonrası ve yeni ele geçirilen deliller ile yeni operasyonların başlaması bekleniyor.

FETÖ İzmir’de yediği darbeyi unutturmak için yalana başladı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

https://www.youtube.com/watch?v=zGbbteGAQpU

ABD’ye kaçan FETÖ’cüler birbirlerini dolandırdı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Maarif Vakfı artık Kazakistan’da FETÖ’nün eğitim yapılanmasına darbe vuran Kazakistan, Türkiye Maarif Vakfı’nın (TMV) ülkelerinde faaliyet yürütüp eğitim kurumları açmasına da izin verdi.

Bu kapsamda 2017-18 eğitim-öğretim döneminde, Kazakistan’ın Almatı şehrindeki Talgar Lisesi’nin yönetimi vakfa devredildi.

350’si yatılı olmak üzere 500 öğrenci kapasiteli lise, yeni eğitim-öğretim döneminde de TMV bünyesindeki yönetici ve eğitimci kadrosuyla faaliyetini sürdürecek.

Kazakistan FETÖ’cüleri paketliyor

Bu süreçte Kazak yetkililer, FETÖ’nün kilit isimlerini de paketleyip Türkiye’ye iade etti. Örgüt içerisinde mahrem yapıda yer alan Donanma Komutanlığı davasının firari sanığı Zabit Kişi de Türkiye’ye gönderildi.

FETÖ’nün “iki numarası” olarak bilinen Mustafa Özcan için de düğmeye basıldı. 17-25 Aralık sürecinde Kazakistan’a kaçan örgütün “Balkanlar imamı” Özcan için Kazakistan hükümetine geçtiğimiz aylarda iade yazısı yazılmıştı. Özcan’ın iadesi, Nazarbayev’in son Türkiye ziyaretinde de gündeme geldi.

FETÖ, Kazakistan’da yolun sonuna geldi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Enver Altaylı’nın kızı Alman ajansı DPA’ya açıklamalarda bulundu.

Enver Altaylı’nın kızına göre babası şu anda Sincan Cezaevi’nde tek kişilik hücrede tutuluyor. Aile üyeleri, Altaylı hakkında henüz iddianame hazırlanmadığını da belirtti.

Altaylı’nın kızı, konuyu daha önce kamuoyu ile paylaşmak istediklerini ancak bunun babasının durumuna olumsuz etki etmesinden endişe ettiklerini iddia etti.

Ailesi Alman hükümetinden yardım istedi

FETÖ’cüleri yurt dışına kaçırmaya çalıştığı için tutuklanan Enver Altaylı’nın kızı, “Alman hükümetinin babamın salıverilmesi ve dava sürecinin hızlandırılması için daha çok çaba göstermesini istiyoruz” dedi.

Konudan haberdar olduğunu açıklayan Alman Dışişleri Bakanlığı, Türk makamlarıyla irtibat hâlinde olduklarını belirtti. Ancak aile, gözaltındaki Altaylı’nın çifte vatandaşlığının olmasından ötürü Türk makamlarının konsolosluk desteği verilmesini engellediğini öne sürüyor.

Eski MİT mensubu olan ve CIA ile yakın ilişkileri olan Enver Altaylı 1968 yılında MİT tarafından Doğu Avrupa hukuku konusunda araştırmalar yapmak üzere Almanya’ya gönderilmişti. Altaylı’nın FETÖ’nün Orta Asya ülkelerindeki yapılanmasını kurduğu ortaya çıkmıştı.

Enver Altaylı’nın damadı da FETÖ’den tutuklanmıştı. Damadı açıklamasında FETÖ elebaşı Mustafa Özcan’ın kız istemeye geldiğini açıklamıştı.

FETÖ tutuklusu Enver Altaylı’nın kızı Almanya’dan yardım istedi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

17 Aralık darbe girişiminin ardından FETÖ’nün üst düzey sorumluları, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ise bu kez örgüt mensupları yurt dışına firar etti. Firari FETÖ’cüler Almanya ve Hollanda’da ciddi bir örgüt kitlesi oluştururken Avrupa’dan sonra örgüt mensupları daha çok elebaşı Gülen’in ikamet ettiği ABD’ye kaçtı.

İstihbarat birimleri, FETÖ’nün yurt dışı yapılanmasını da yakın takibe aldı. Bu çalışmalar kapsamda hazırlanan istihbarat raporlarına, FETÖ elebaşının sağlığının ve örgütün dünyadaki imajının bozulması da yansıdı. Raporlarda, örgütün çöküşünü önlemek için bir süredir özel çalışma yapıldığı bilgisine de yer verilirken bu kapsamda örgütün üst düzey isimlerinin ABD’de kritik bir toplantı yaptığı da belirlendi.

Bu toplantıda örgütün ABD imamlığına eski Fatih Üniversitesi Rektörü Şerif Ali Tekalan’ın, Türkiye imamlığına ise Mustafa Özcan’ın getirilmesi örgüt içinde tepkilere ve yarılmalara neden olduğu belirtildi.

Liderlik çekişmesi

Fethullah Gülen’in veliahtı olarak tanınan “demir yumruk” lakaplı Mustafa Özcan’la ilgili de dikkat çeken detaylar da ortaya çıktı. Örgütün bir dönem Türkiye imamı olan Mustafa Özcan’ın yurt dışı bankalarında 600 milyon avro şahsi parasının olduğu da raporlara girdi.

Texas’taki Kuzey Amerikan Üniversitesi Rektörü yapılan Tekalan’ın da Özcan gibi FETÖ elebaşının muhtemel veliahtlarından biri olduğu kaydedildi. Bu nedenle iki ismin arasında bir süredir çekişme olduğu da istihbarat raporlarına yansıdı.

Şerif Ali Tekalan ve Mustafa Özcan arasındaki FETÖ liderliği çekişmesi artıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

ABD’nin Pensilvanya eyaletindeki malikanesinde yaşayan Fethullah Gülen’in tuhaf hallerini gösteren 15 adet fotoğraf, internette dolaşıma sokuldu. Takvim gazetesinin haberine göre önceki paylaşımlardan farklı olarak tabana ‘Gülen’in bunadığı’ izlenimi verecek görsellerin Gülen sonrası örgütün başına yerine geçecek isimlerden biri olarak gösterilen Şerif Ali Tekalan adına açılan sahte hesaptan paylaşılması dikkati çekti.

Gülen’in sırtına masaj yaptırırken, dili dışarıdayken çekilerek servis edilen fotoğraflar, sosyal medyada alay konusu oldu. Özellikle sızdırıldığı belirgin olan fotoğraflar, Gülen ile halen örgütün iki numaralı ismi konumunda olan Mustafa Özcan ve diğer lider adayı Şerif Ali Tekalan arasındaki savaşın kızıştığı yorumlarına neden oldu.

“Örgütte iç savaşın fitili ateşlendi”

İnternet sitelerince ‘yeni’ olarak sunulan o karelerde, geçtiğimiz yıl tutuklanan Ali Ünal da yer alıyor. Güncel olmadığı anlaşılan fotoğrafların şimdi servis edilmesi, örgüt içindeki bir ismin arşivini açma tehdidiyle mesaj verdiği yorumlarına yol açtı. Söz konusu hamle, FETÖ içinde büyük bir krizin fitilini ateşledi.

Örgüt üyelerine mesaj

Paylaşılan görsellerin birçoğunda Gülen’in yanı sıra ABD’nin Pensilvanya eyaletindeki malikaneye gelen örgüt üyeleri de görülüyor. Söz konusu isimlere ya da yakınlarına yönelik bir göndermede bulunulduğu ihtimali ön plana çıkıyor.

Mustafa Özcan ile Şerif Ali Tekalan kavgası

FETÖ’nün Türkiye’deki sivil bir numarası olarak görülen Mustafa Özcan, örgütün para kasası Kaynak Holding’in de beyniydi. Örgütün 20 yılı aşkın süredir Balkanlar’dan sorumlu imamlığını da yapan Özcan, Gülen’in peşinden gitti. Özcan, Gülen’in veliahtı olarak gösteriliyordu. Özcan’ın Gülen’e Savaş açtığı iddia ediliyor.

FETÖ’nün kapatılan eski Fatih Üniversitesi Rektörü olan Şerif Ali Tekalan, hakkında tutuklama kararları çıkmaya başlayınca önce Avrupa’ya, ardından ABD’ye kaçtı. Texas’taki North American Üniversitesi’ne rektör olarak atanan Tekalan, kısa sürede örgüt içinde yükseldi. İddiaya göre, şimdi bu yükselişi, savaş açtığı FETÖ’nün yerine gelerek tamamlamak istiyor.

FETÖ yöneticileri elebaşı olmak için kavgaya tutuştu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Altaylı, Özcan’la Ankara’ya geldiğinde görüştüğünü ve görüşme taleplerinin Özcan’dan geldiğini, kendisinin Özcan’la görüşme talebi olmadığını söyledi.

Almanya ile görüştü

Bir dönem MİT’te görev yaptıktan sonra ayrılan ancak istihbarat dünyasında tanınan eski MİT mensubu Enver Altaylı’nın yakalanmadan önce, köyde yaşayan kız kardeşine yeni bir telefon hattı aldırıp Almanya ile görüştüğü ortaya çıktı.

Yeni hat ile sadece Almanya’da Serhat Ilıcak adlı kişiyi aradığı anlaşıldı. Hakkındaki FETÖ iddiası kapsamında Manavgat’ta yakalanan ve Ankara’da tutuklanan Altaylı, polis ve savcılık ifadelerinde ilginç bilgiler verdi. Aynı zamanda Alman vatandaşı olan Altaylı, her iki ifadesinde özetle şunları aktardı:

“1968’de MİT’e girdim. Eğitim sonrası Almanya’ya gönderildim. 1973’te MİT’ten ayrıldım. Avrupa’da Türk dernekleri kurup federasyon haline getirdim. 1977’de Türkiye’ye dönüp Hergün gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni oldum. 1980’de Türkiye’yi terk ettim. 1986’da Alman vatandaşı oldum. 1989’da Sovyetlerin dağılma sürecinde Özbekistan’a gittim. 1991’de Türkiye’ye döndüm. Cumhurbaşkanı Özal’a danışmanlık yaptım. Daha sonra Süleyman Demirel ile çalışmaya devam ettim. Demirel, Çankaya’ya çıktıktan bir süre sonra yanından ayrıldım.”

“Son bir yıldır sıklıkla Belfast’ta vekalet savaşları konusunda Hukuk Çatışma ve Barış Enstitüsünde çalışmalar yapıyorum. Prof. Michael Semple ile birlikte çalışıyorum. Yaptığım çalışmalar nedeniyle birçok ülkeye seyahat ettim. Finansın büyük kısmını kızım Zeynep karşılıyor. Aylık ortalama 20 bin lira gelirim var.”

Kız kardeşinden yeni hat istedi

“Torunumla yemen yerken ikametimin arandığı haberini aldım. Sağlık kontrolümü yaptırmak ve biraz dinlenmek için kız kardeşimin Korkuteli Yazır Köyü’ndeki evine gittim. İlaçlarımı aldım. İki gün kaldıktan sonra teslim olmayı planlamıştım. Ancak polisler gelerek beni gözaltına aldı. Kaçacak olsam aranan damadım Metin Can Yılmaz’ın teslim olmasını avukatım aracılığıyla istemezdim.”

“Kız kardeşimin yanına gittiğimde kendi telefonumdan arama yaparsam yerimin tespit edileceğini düşünerek kardeşim Şükran Yılmaz’a yeni bir telefon hattı almasını söyledim. Kız kardeşim yeni bir hat alarak bana getirdi. Almanya’da aradığım numara Serhat Ilıcak’a aittir. Gözaltına alındığımda aileme yardımcı olmasını talep ettim. Yeni telefon hattıyla sadece Serhat Ilıcak’ı aradım. Hiçbir farklı konu görüşmedik.”

FETÖ’nün darbe girişimine kadar böyle bir şey yapabilecek kapasitede olduğunu hiç düşünmedim. Devlet içindeki bu tür yapıları ülkem için tehlikeli bulduğum için her zaman karşı durdum. Uyarılması gerekenleri zaman zaman uyardım.

Kızını istemeye Mustafa Özcan geldi

Sadece Mustafa Özcan’la irtibatım oldu. 1990’lı yıllarda Süleyman Demirel’e Orta Asya’da danışmanlık yaptığım sırada tanıştım. Orta Asya Cumhuriyetlerinden çok sayıda öğrenci gelince yerleştirme sorunu ortaya çıktı. Ben bu konuda Demirel’i bilgilendirdim. Bana, “Seninle Diyanet’ten birisi irtibata geçecek ve yardımcı olacak.” dedi. “Beni arayan kişi Mustafa Özcan’dı. Bana, bu öğrencilerin yurtlara yerleştirilmesinde yardımcı olacağını söyledi. Sonuç olarak öğrenciler çeşitli yurtlara yerleştirildi.

Mustafa Özcan, İstanbul’da görev yapıyordu. Ancak ayda bir bazı bürokratlar ve siyasilerle görüşmek için Ankara’ya geliyordu. Ben de kendisi ile çok sık olmamak kaydıyla görüşüyordum. Görüşme talebi Özcan’dan geliyordu. Hiçbir zaman benim bu kişiyle görüşme talebim olmadı. 2005’te kızım Dilara’yı istemek için şu anki damadım Metin Can Yılmaz ve ailesi geldiğinde yanlarında Mustafa Özcan da vardı. Ben ve eşim bu durumdan rahatsız olduk.”

Damadı FETÖ’cü MİT mensubuna kefil oldu

“Damadım Metin Can Yılmaz beni aradı. MİT’ten atılan bir arkadaşının olduğunu, FETÖ’den ihraç edildiğini, üniversiteden tanıdığını söyledi. Ben de, “Örgüt ile hiç teması olmuş mu? Bir abisi, imamı var mı? Bir faaliyeti olmuş mu?” diye sordum. Damadım, “Hayır olmamış.” dedi. Benim bu konu hakkında böyle bilgim oldu.”

Tutuklanan eski MİT mensubu Mehmet Barıner’i tanımıyorum. Kendisi ile bir kez görüştüm. Bu görüşme güvenli hat üzerinden oldu. Bu görüşmede, Barıner’in öne sürdüğü “Sıkıntı yapmayın, müsterih olun. Yolculuğunuz iyi geçecek.” ifadelerini kabul etmiyorum. Yaptığım görüşmede, “Sen devletin temel kurumunda çalışan bir insansın, bildiğim bir şey varsa git kurumuna her şeyi anlat. FETÖ’ye karşı görev iste. Bu yönde çalış.” dedim.

Enver Altaylı’nın kızını FETÖ’nün Türkiye imamı Mustafa Özcan istemiş yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.