Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın dünürü Mustafa Şevki Kavurmacı’nın terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen’den bahsederken “bey” sıfatını kullanması tepki çekti.

Örgüt imamlarına “samimi” insanlara benzetti

FETÖ’nün iş adamları sorumlularının Kavurmacı’nın şirketlerine geldiğini belirten Mahkeme Başkanı Ali Öztürk, “Asım” ve “Halim” isimli örgüt sorumlularının kim olduğunu sordu. Kavurmacı, “Bende yemek yerlerdi. Namaz kılardık, ayrılırlardı. Samimi insanlardı. Kıyafet hediye etmek istediğim hâlde almadılar. Sosyal çevrem geniştir.” yanıtını verdi.

Örgüt bağlantısına cevap veremedi

Mahkeme başkanının “Bu kişilerin FETÖ’yle ilgisi var mıydı?” sorusuna sanık Kavurmacı “Bilmiyorum.” yanıtını vererek “Ben Bediüzzaman Kırkıncı Hoca grubuna mensubum.” dedi. Başkan Ali Öztürk ise “Kimsenin dini inançlarını yargılamıyoruz. Biz silahlı terör örgütüne yardım var mı, hiyerarşik yapısına dahil olunmuş mu onu yargılıyoruz.” şeklinde konuştu.

Örgüt elebaşına “bey” diye hitap etti

Başkan Öztürk, “Fetullah Gülen’in ayak ölçülerinin olduğu bir yazı ve örgüte bağlı herkul.org sitesinde yayımlanan yazılar ele geçirilmiş. Bunlarla alakanız nedir?” sorusunu yöneltti. Sanık Kavurmacı da “Bunlar internetten gönderilmiş yazılardır. Yazıları okumadım. Ben Fetullah Gülen Bey’i (örgüt elebaşı) maziden tanırım. ‘Bey’ dememin sebebi herkese dememdir. 1964 yılından beri tanırım. Kırkıncı Hoca grubunda olduğum için yılda 1 defa yemek verilir.” şeklinde yanıtlad

Kadir Topbaş’ın dünürü hâkim karşısına çıktı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yer alan binadaki büyük salonda görülen duruşmaya, aralarında Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü’nün de bulunduğu 20 tutuklu sanık ile 10 tutuksuz sanık ve avukatları katıldı.

Duruşmada tutuklu sanık Ömer Faruk Kavurmacı, savunma yapmaya başladı.

Kavurmacı, hakkındaki suçlamaları inkâr etti. FETÖ üyesi olmadığını, propagandasını yapmadığını ve Pensilvanya’ya hiç gitmediğini ileri süren Kavurmacı, 1 milyar lira cirosu bulunan bir şirketin yönetim kurulu başkanı olduğunu, iddia edildiği gibi terör örgütüne finansman sağlamadığını savundu.

Kavurmacı, “Soruşturmanın başlatılmasının nedeni TUSKON yönetim kurulu üyeliğidir. İhanetin sözcülüğünü yapan Rızanur Meral ile aynı heyette olmam dışında arkadaşlığım olmamıştır. Teknik takip sonucunda ne Meral ile ne de irtibatlı olduğu kişilerle irtibatımın olmadığı kesindir. İhanet konuşmasını alkışlamayan benim dışımdaki herkesin sanık olması gerekirdi.

Ancak konuşmadan sonra ilk istifa eden ben tutuklu, sözlü istifa edenler serbest. İlk istifa etmiş kişi yargılanıyor ancak 3 yönetim kurulu üyesi soruşturma dışındadır. Öncelikle tahliyemi, tedbirlerin kaldırılmasını daha sonra da beraatimi istiyorum.” diye savunma yaptı.

Kavurmacının şirketleri Ali Fuat Yılmazer ve Hakan Şükür’e para göndermiş

Mahkeme başkanı Öztürk’ün “Basında haberler çıktıktan sonra istifa etmişsin. Adam (Rızanur Meral) devlete meydan okuyor. ‘İnlerinize gireceğiz’ diyor. Siyasette olan yakınların var. 2-3-4 gün içinde neden refleks göstermedin. Basında çıktıktan sonra istifa ettin?” diye sorması üzerine sanık Kavurmacı, “Sözlü olarak söyledim. Yönetim ile görüştükten sonra beyanlarına uygun olarak beklemeyi tercih ettim. Yerel seçimler vardı. Polemik olmasın, onlar beni çıkarsın diye bekledim.” diye konuştu.

Öztürk, MASAK raporlarında Kavurmacı’nın şirketlerinden Hakan Şükür, Ali Fuat Yılmazer gibi dava açılan şahıslara para transferleri yapıldığını, bu transferleri yapanlardan birinin Zaman gazetesi Grup Başkanı Beytullah Demir olduğunu belirterek bu transferler hakkında Kavurmacı’ya bilgisi olup olmadığını sordu.

Sanık Kavurmacı’nın bu ödemelerin reklam bedeli olduğunu öne sürmesi üzerine Öztürk, “Kamu görevlileri finanse edilmiş.” dedi.

Cezaevinden not göndermiş 

Kavurmacı, “7 Renk Dergisi’ne 156 bin liralık ödeme yapılmış. Bu ödeme nedir?” sorusuna 3 yıllık reklam bedeli olduğu yanıtını verince, Başkan Öztürk, “Bu parayla bu dergi satın alınır.” dedi.

Mahkeme Başkanı Ali Öztürk, “Ceza İnfaz Kurumu’ndan gelen bir yazı var. Görüş esnasında ailene verilmek üzere verilen eşyalarda küçük bir not bulunmuş. Bu not makinede büyültülerek tespit edilmiş. Notta “Bugün yiğitler babama Bank Asya hesabı hakkında soru sorarlarsa bilmiyorum, çek senettir, ihracattır, otomatik ödemelerdir, kayyum olduğu için bilmiyorum desin.’ yazılmış. Neler diyeceksin?” diye sorunca Kavurmacı, “Ben onu dışarıya göndermeye çalışmadım. Benim eşyalarımın arasına karışmış. Gizli saklı bir not değil.” savunması yaptı.

Bunun üzerine Başkan Öztürk, “Bu babayiğitler nedir?” diye sorunca sanık Kavurmacı, “Yiğit avukattır. Yanında bir arkadaşıyla gidip geldiği için babama hatırlamak için dedim.” yanıtını verdi. Duruşmaya öğle arası verildi.

Ömer Faruk Kavurmacı, Ali Fuat Yılmazer’e reklam için para göndermiş! yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Hakan Şükür’ün, Kaliforniya eyaletinin lüks caddelerinden University Avenue’de açılan “Tut’s Bakery Cafe” adlı mekanın hissedarlarından biri olduğu öğrenildi.

Mekanın büyük hissedarı ise eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı’nın ağabeyi ve ortağı Ahmet Said Kavurmacı çıktı.

Ahmet Said Kavurmacı da Hakan Şükür gibi 15 Temmuz darbe girişiminden önce ABD’ye kaçtı. Ahmet Sait Kavurmacı, kardeşi Ömer Faruk Kavurmacı ile ortak olduğu şirketleri FETÖ’nün çıkarları için kullanmıştı. İkilinin ortak ve yönetici olduğu şirketlere, “terörün finansmanının engellenmesi” kapsamında kayyum atanmıştı.

Ömer Faruk Kavurmacı ise FETÖ’nün “iş dünyası yapılanması” kapsamında tutuklu olarak yargılanıyor.

Hakan Şükür’ün ABD’deki ortağı Ömer Faruk Kavurmacı’nın ağabeyi çıktı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yer alan binadaki büyük salonda yapılan duruşmada, sanık avukatlarının talepleri alındı. Daha sonra ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Özlem Rukiye Kartal Üçüncü, Nalan Erpolat, Yüksel Nalbant, Ruhi Gürer, Semih Sadır, Rüstem Karaoğlan, Emrullah Emre Topal ve Harun Akca’nın, savunmalarının alınmış olması ve mevcut delil durumundan dolayı ise tahliyelerine karar verdi.

Mahkeme ayrıca sanıklar Nihat Kurt ve Cahit Durmaz’ın savunmalarının alınmış olması ve sağlık durumlarından dolayı tahliyelerini kararlaştırarak tahliye edilen tüm sanıklar hakkında yurt dışına çıkış yasağı ile polis merkezinde imza atma tedbirlerinin konulmasına hükmetti.

Sanıkların mal varlıklarının suçtan elde edilen mallar olmadığına karar veren mahkeme, bu mal varlıklarının üstündeki tedbirin kaldırılmasını hükme bağladı.

Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü’nün tahliye talepleri reddedildi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Eski İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Kadir Topbaş’ın tutuklu damadı Ömer Faruk Kavurmacı, 1 Mart 2014’te TUSKON 5. Olağan Genel Kurulu’nda Rızanur Meral’in açılış konuşmasını ayağa kalkmayarak protesto ettiğini ve alkışlamadığını savundu.

Ömer Faruk Kavurmacı, “Şahsıma isnat edilen suçlamaları kabul etmiyorum. FETÖ örgütü üyesi değilim. Bilerek ve isteyerek bu örgüte yardım etmedim, örgütün propagandasını da yapmadım.” diye konuştu.

Kavurmacı, TUSKON Başkanı Rızanur Meral ile bazı gezilere katıldığını ancak bunların dışında bir iletişiminin bulunmadığını savundu.

Kavurmacı, TUSKON 5. Olağan Genel Kurulu’nda hükûmete tehdit içeren sözlerin söylendiği konuşmayı da ayağa kalkmayarak protesto ettiğini ve konuşmayı alkışlamadığını belirtti.

Kavurmacı şunları söyledi:

“Bu olaydan sonra hemen istifa ettim ancak istifam kabul edilmedi. Noter aracılığıyla resmi olarak ilk istifa eden kişi benimdir. Hakkımda hediye kartı vermem ve maaşlı çalışan iki kişinin ödemelerini yapmış olmam FETÖ’ye yardım suçlaması olarak kabul edilemez.

Sayın Cumhurbaşkanımızın 14 Haziran 2014’te yaptığı açıklamadan sonra Fatih Koleji’nde okuyan çocuklarımı okuldan aldım, başka bir okula kaydettim. FETÖ’yle iş birliği olan kimseyle iletişimim yoktur. 1 dolarım yoktur, ByLock kullanmadım. Örgütün okullarında ve yurtlarında kalmadım. Zaman gazetesine aboneliğim yoktur. 2014 yerel seçimlerinde AK Parti’yi destekledim. Seçimlerde AK Parti’nin resimlerini duvara kaplattırdım. Devlet büyüğüne hakaret eden Rızanur Meral’i tek alkışlamayan bendim.

Yurt dışında çok sayıda mağazam olmasına rağmen yurt dışına gitmedim. 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra da yurt dışına gitmedim. Mayıs ayında tahliye oldum, yine gitmedim. 13 aydır tutukluyum. 4 bin 200 çalışanı, 500 mağazası olan bir şirketin ortağıyım. 2 çalışana ödenen maaşla şirketlere el konulması izah edilemez. Tahliyemi talep ediyorum. Şirketlerimdeki kayyum kararlarının kaldırılmasını istiyorum.”

Ömer Faruk Kavurmacı savunmasını yaptı: FETÖ’cü değilim yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

FETÖ’nün iş dünyası yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, kapatılan TUSKON’un Başkanı Rızanur Meral ve Genel Sekreteri Mustafa Muhammet Günay ile iş adamları Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü’nün de aralarında bulunduğu 84 sanığın yargılanmasına başlanıyor.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan ve İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianame çerçevesinde açılan davada sanıklar, Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısında yer alan binada yapılan büyük duruşma salonunda yargılanacak.

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, kapatılan TUSKON’un Başkanı Rızanur Meral ve Genel Sekreteri Mustafa Muhammet Günay’ın firari olduğu davada 31’i tutuklu 84 sanık yer alıyor.

Müebbet isteniyor

İddianamede, Gülen, Meral ve Günay hakkında, “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “TBMM’yi ortadan kaldırmaya teşebbüs” ve “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, “terör örgütü kurmak ve yönetmek” suçlarından ayrı ayrı 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezası ve “örgüt suçu kapsamında özel belgede sahtecilik” suçundan da ayrı ayrı 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Kavurmacı’yı sahte raporda kurtarmadı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından başlatılan soruşturma sonucunda 8 Eylül 2016’da tutuklanan iş adamı Ömer Faruk Kavurmacı’nın avukatları, 1 Mayıs 2017’de 5. Sulh Ceza Hakimliğine tutukluluğa itiraz başvurusunda bulunarak tahliye talep etmişti

İtiraz dilekçesini değerlendiren hakimlik, dilekçe ekinde sunulan özel bir hastanenin 18 Nisan 2017 tarihli sağlık raporundaki tespitleri değerlendirerek, Kavurmacı’nın tahliyesine karar vermişti.

Silivri Devlet Hastanesi’nin “mahkumun hayatı için kesin bir tehlike arz etmediği” şeklindeki sağlık raporu üzerine İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi, Kavurmacı hakkında yakalama kararı çıkarmıştı.

Mahkeme tarafından hazırlanan, “yakalama emri” yazısının, “yakalama sebebi” bölümünde, sanığın Silivri Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunduğu süre içerisinde Silivri Devlet Hastanesi’nden aldırılan 21.03.2017 tarih ve 313 sayılı sağlık kurulu raporu ile “Hapis cezasının infazı veya tutuklu kalmasının mahkumun hayatı için kesin bir tehlike arz etmediğine, ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettirebileceğine, hastalığının sürekli bir tedaviyi gerektirmesi gibi zorunlu hallerin olmadığına” karar verildiği anımsatılmıştı.

Yakalama kararı sonrası gözaltına alınan ve adliyeye getirilen Kavurmacı 17 Haziran 2017’de tekrar tutuklanmıştı.

FETÖ’nün iş dünyası yapılanması için hesap vakti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Ancak, makalenin yazarı çok sayıdaki milletvekili, kurucu üye ve belediye başkanının AK Parti tarafından partiden uzaklaştırılması ile beraber dikkate değer sayıda AK Partili siyasetçilerin yakınlarının kamu görevlerinden ihraç edildiğini, gözaltına alındığını ya da tutuklandığını kasıtlı bir biçimde görmezden geliyor.

Hürriyet, Cumhuriyet ve T24 gibi muhalif medya kuruluşlarının saptadığı üzere kendisine işlem uygulanan AK Partili siyasetçilerin yakınlarından bazı çarpıcı örnekler aşağıda sıralanmıştır:

• Darbe sonrası soruşturmalarda şu ana kadar üç AK Partili milletvekili kardeşi gözaltına alındı. AK Parti kurucu üyesi ve eski Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli’nin kardeşi Tümgeneral Metin Dişli darbe girişiminin hemen ardından bu yana tutuklu durumda.
• Kilis milletvekili Mustafa Hilmi Dülger’in kardeşi Hasan Haluk Dülger FETÖ soruşturmaları kapsamında tutuklandı. Dülger, Necmettin Erbakan Üniversitesi öğretim üyesiydi.
• Hatay milletvekili ve ayrıca TBMM İdare amiri olan Orhan Karasayar’ın kardeşi İsa Karasayar FETÖ soruşturmaları kapsamında 6 Ekim 2016 tarihinden bu yana tutuklu durumda.
• İlhan İşbilen, Hami Yıldırım ve Ahmet Tevfik Uzun gibi bir dönem AK Parti milletvekilliği yapmış olan isimler tutuklu durumda.
• Eski AK Parti milletvekili Hakan Şükür için yakalama kararı çıkartıldı.
• FETÖ bağları sebebiyle bazı milletvekillerinin kardeşleri kamu görevlerinden ihraç edildi. Mesela, Trabzon milletvekili Salih Çora’nın kardeşi ve bir devlet okulunda öğretmen olan Emine Ay ihraç edildi.
• Aşkale Belediye Başkanı Enver Başaran, Çamoluk Belediye Başkanı Savaş Akarçeşme, Ilgın Belediye Başkanı Halil İbrahim Oral ve Nar Belediye Başkanı Ali Erdoğmuş partiden ihaç edildi. Dahası, Başaran ve Akarçeşme tutuklandı.

Sibel Hürtaş, makalesinde kasıtlı bir biçimde Kadir Topbaş’ın damadı Ömer Kavurmacı’nın 4 Mayıs 2017 tarihinde serbest bırakılmasına gönderme yapıyor. Fakat Kavurmacı FETÖ soruşturmaları kapsamında makalenin yayınlamasından altı gün önce, 16 Haziran 2017 tarihinde tekrar tutuklandı. Ancak, yazar bu gerçeği bilerek görmezden geldi.

Al Monitor’ün FETÖ soruşturmalarında AK Partililere müsamaha gösteriliyor iddiasına cevap yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Kılıçdaroğlu bir kez daha çark etti: “Kavurmacı’nın tutuklanmasını doğru bulmuyorum” yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Mahkeme eksiklik var dedi. 

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) iş dünyası yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında hazırlanan ve aralarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, kapatılan TUSKON Başkanı Rızanur Meral ve TUSKON Genel Sekreteri Mustafa Muhammet Günay ile iş adamları Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü’nün de bulunduğu 3’ü firari, 30’u tutuklu 86 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede eksiklikler bulunduğu gerekçesiyle savcılığa iade edildi. İddianamenin mahkemeye gönderildiği gün, Ömer Faruk Kavurmacı “sağlık sorunları” nedeniyle tahliye edilmişti.

Tuskon iddianamesi eksiklik nedeniyle savcılığa iade edildi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Kavurmacı’nın kısa bir süre önce aldığı sağlık raporuyla tahliye edilmesi kamuoyunda tepkilere neden olmuştu. Kavurmacı’nın tahliye edilmesinin ardından yurtdışına kaçtığına yönelik sosyal medyada birçok iddia ortaya atıldı.

Bu iddiaları haberleştiren CNN Türk, kısa bir süre sonra haberi kaldırdı. CNN Türk haberinde, “Ömer Faruk Kavurmacı’nın yatla Yunanistan’a kaçtığı iddia edildi.” ifadelerini kullanmıştı.

Ömer Faruk Kavurmacı’nın durumu belirsizliğini koruyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.