Kanada Bissonnette rahat etsin diye didindi

Quebec’de yaşanan katliamdan hemen sonra yaşananlar mağdur ailelerin yüreğine su serpileceği ümidi doğurmuştu. Kananda Başbakanı Justin Trudeau, cenaze törenine katılmış ve ağlamıştı. Başbakanlığının birinci yılı olduğu için henüz dünya kamuoyu tarafından tam olarak tanınmayan Trudeau’nun açıklamaları samimi bulunmuştu. Ancak hem katliamın mahkeme süreci hem de renkli çoraplı Trudeau’nun sonraki davranışları hayal kuranları kendisine getirdi. Gelin Quebec katliamı sonrası yaşananları hatırlayalım.

Bir katilin aklanması

• Ekim 2017: Katliamı soruşturan savcılık, iddianamesinde terör ifadesine yer vermedi. Bu Müslüman toplumun tepkisini çekti.
• Şubat 2019: Mahkeme, Alexandre Bissonnette’yi ömür boyu hapse mahkum etti. Savcılık şehit edilen her Müslüman için 25’er yıldan 150 yıl hapis cezası istedi. Hakim, François Huot bu isteği aşırı bularak 40 yıldan önce şartlı tahliye olmadan hapis cezasına çarptırdı.
• Kasım 2020: Qubec Temyiz Mahkemesi, mahkemenin kararının yasaya uygun olduğunu, ancak yasanın yanlış olduğuna hükmederek (cümlede bir yanlış yok ) 6 kişiyi öldüren Bissonnette’ye verilen 40 yıllık hapis cezasını 25 yıl sonra şartlı tahliye hakkına indirdi. Kanada devleti adım adım Bissonnette’nin önünü açmaya devam ediyordu.
• Mayıs 2022: Kanada Yüksek Mahkemesi, Quebec Temyiz Mahkemesinin aldığı karara destek vererek uzun süreli şartlı tahliyesiz hapis cezalarını anayasaya aykırı buldu. Böyle de 32 yaşına girmiş Bissonnette için şartlı tahliye yolu açılmış oldu.

Bu şartlar altında yazının başlığında sorduğumuz soruyu tekrarlamakta fayda var: Kanada Bissonnette için madalya törenini ne zaman yapar?

Orhan Aydın

Kanada Bissonnette için madalya törenini ne zaman yapar? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Kanada’nın Quebec eyaletinde geçen haziran ayında çıkarılan ve kamuya ait kurum ve kuruluşlarda çalışanların dini sembol kullanmalarını yasaklayan kanunun ilk mağdurları, Montreal’de öğretmenlik yapan ve başörtüleri nedeniyle işsiz kalan iki Müslüman kadın oldu.

Montreal Öğretmenler İttifakı Başkanı Catherine Beauvais-St-Pierre basına yaptığı açıklamada, adını vermediği başı kapalı iki Müslüman öğretmene, bağlı oldukları “Okul Kurulları” tarafından “ya başınızı açın ya da işe gelmeyin” dayatmasında bulunulduğunu bildirdi.

Catherine Beauvais-St-Pierre, iki kadının da başlarını açmayı reddettikleri için, işsiz kaldıklarını ve bugün başlayan yeni eğitim-öğretim yılında öğretmenlik yapamayacaklarını kaydetti.

Quebec genelinde öğretmen açığı olduğuna işaret eden Başkan Catherine Beauvais-St-Pierre, kanundan etkilenen öğretmenlerin, söz konusu dayatmanın uygulanmadığı özel okullara geçebileceklerini hatırlattı.

Gelişmeler üzerine bir açıklama yapan Quebec Eyaleti Eğitim Bakanı Jean-François Roberge, “Bu bir sürpriz değil” dedi.

Bakan Roberge, “Kanun kanundur ve bunu uygulayacağız. Her okul kurulunun kanunu uygulama yükümlülüğü var. Kanuna uymayanlar cezalandırılabilir.

Cezaya maruz kalmak istemeyenler için ise başını açıp işini yapma seçeneği var.’’ ifadelerini kullandı. Kanada tarihinin en tartışmalı tasarısı olarak nitelendirilen “Bill-21” sayılı dini sembollerin kullanımını yasaklayan kanun, Quebec Eyalet Meclisinde geçen haziran ayında 35 hayır oyuna karşı 73 oyla kabul edilmişti.

Quebec eyaletinde iktidarda bulunan sağ eğilimli Avenir Quebec Koalisyon Hükümeti tarafından hazırlanan kanunla öğretmenler, hakimler, polis memurları, cezaevi gardiyanları, adli çalışanlar ve diğer bazı kamu görevlilerinin mesai saatleri boyunca Müslümansa başörtüsü veya peçe, Yahudi ise kipa, Hıristiyan ise boynunda haç ve diğer dinlere mensuplarsa dinlerine ait sembolleri kullanmaları yasaklanmıştı.

Kanun, peçe takan Müslüman kadınların da yüzlerini açmadıkları sürece kamu hizmetlerinden yararlanamayacakları hükmünü getirmişti. Söz konusu tasarıya başından beri tepki gösteren Kanada Müslümanları Ulusal Konseyi (NCCM), kanunun iptali için Quebec Yüksek Mahkemesi’ne başvurdu.

NCCM İcra Direktörü Mustafa Faruk, Kanada Sivil Özgürlükler Birliği Direktörü Noa Mendelsohn Aviv ile birlikte kanunun iptali için Quebec Yüksek Mahkemesi’ne dava açtıklarını duyurmuştu. Kanunun iptali talebiyle açılan davada, mahkeme süreci halen devam ediyor.

Kanada’da başörtüsü yasağı ilk mağdurlarını verdi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Kanada’nın Quebec eyaletinde kamu sektörü çalışanlarının dini semboller kullanmalarını yasaklayan yasa tasarısı tartışmaları beraberinde getirdi.

Geçtiğimiz mart ayında Quebec eyalet yönetiminde iktidarda bulunan sağ eğilimli koalisyon Avenir Quebec hükümeti, kamu çalışanlarının kamu hizmeti sırasında dini sembolleri kullanmasını yasaklayan yasa teklifini eyalet parlamentosuna sunmuştu.

Peçe takan Müslüman kadınlar da yüzlerini açmadıkları sürece kamu hizmeti alamayacak. Quebec Eyalet Başbakanı Francois Legault, teklifin Quebeclilerin çoğunluğu tarafından desteklendiğini savunuyor.

Kanada Quebec’de şimdi de kamuda dini sembol yasağı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Geçtiğimiz yıl ocak ayında Kanada’nın Quebec şehrindeki İslami Kültür Merkezi’ne gerçekleştirdiği saldırı ile cemaatten 6 kişinin ölümüne neden olan Alexandre Bissonnette’nin ifadesinin alındığı videoda saldırgan, saldırıyı Kanada’nın daha fazla göçmen alacağını duyduktan sonra yaptığını söyledi.

Kendisinin medyada gösterildiği gibi “canavar” ya da “terörist” olmadığını ifade eden 28 yaşındaki fail, başka insanların hayatlarını kurtarabilmek için bu saldırıyı gerçekleştirdiğini ve bu eylemler sayesinde belki de yüzlerce kişinin hayatının terörist saldırılardan kurtarılacağını iddia etti.

Yayınlanan videoda, ilk olarak 2014 yılında Ottowa’daki ve 2016 yılındaki Nice’deki saldırılardan bahseden Bissonnette, daha sonra terör saldırılarının olduğu bir dizi ülkenin ismini sıralıyor.

Bissonnette, aylar boyunca ailesinin ve kendisinin de bu terörist saldırılarda öldürüleceği fikrine sahip olduğunu ve bu olayların kafasında “bir şeyler yapması gerektiği” fikrini uyandırdığını söylüyor. Saldırgan, Kanada’nın daha fazla mülteci kabul edeceğini duyduktan sonra ise kendisini kaybettiğini ve bundan dolayı camiye saldırdığını itiraf ediyor.

Videonun ilerleyen bölümlerinde ise Bissonnette ayrıca ruhsal bozukluğunun olduğunu, bu yüzden ilaç kullandığını ve hatta 16 yaşındayken intihara kalkıştığını da sözlerine ekliyor.

Mahkeme yetkilisinin eylemden dolayı utanıp utanmadığını sorması üzerine, yaptığının hiç de kötü olmadığını söyleyen Alexander Bissonnette, videonun daha sonraki bölümünde ise bundan dolayı “utanç duyduğunu” ifade ediyor.

Quebec canisi Bissonnette, 6 Müslümanı terör saldırısını engellemek için katletmiş! yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Savcı “terör saldırısı değil” demişti

Ekim ayında Bissonnette hakkındaki iddianamesini tamamlayan savcı olayı bir terör saldırısı olarak değerlendirmemişti. Bu kadar Kananda’daki Müslüman kuruluşların büyük tepkisini çekmiş, “yeni saldırganlara cesaret vereceği” eleştirileri gelmişti.

Juri için 600 aday çağrıldı

Quebec City’deki mahkemede hakim François Huot, 28 yaşındaki Bissonnette’ye hakkındaki suçlamaları okudu.

Huot, yaklaşık 2 ay sürmesi beklenen yargılama için rutin olarak talep edilen jüri üyesi sayısının üç katını talep ederek 600’den fazla potansiyel jüri üyesinin çağrılmasını istedi.

Hakim Huot, seçilecek jüri üyelerinin etkilenmemesi için davaya yayın yasağı koydu. Yasak, tarafların tüm delilleri jüriye sunmasının ardından kalkacak.

Saldırıda hayatını kaybedenlerin yakınlarından bazıları, duruşma sırasında gözyaşlarını tutamadı.

Duruşma sırasında mahkeme salonunda ve binasında olağanüstü güvenlik önlemleri alındı.

Altısı birinci derece cinayet olmak üzere 12 suçtan yargılanan Bissonnette, “suçsuz olduğunu” ileri sürdü.

Kanada’da cami basıp 6 Müslümanı şehit eden Bissonnette hâkim karşısında yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Savcının ön duruşmayı atlayıp doğrudan duruşmaya devam etmesine izin veren bir iddianame hazırladığına işaret edilen açıklamada, cinayet, cinayete teşebbüs, silahlı saldırı gibi suçlamaların iddianamede bulunmasına rağmen, saldırganın terörden yargılanmasını sağlayacak bir iddiaya yer verilmediğine dikkat çekildi.

Gardee açıklamasında şu görüşleri vurguladı: “Merkeze yapılan saldırı, otuz yıl önceki Air India bombalamasından bu yana Kanada’da yaşanan en kötü terör eylemiydi. Saldırı geride, sarsılmış ve korkuyla çevrilmiş bir Müslüman topluluğu bıraktı. Saldırgana karşı terör suçu işlediğini söylemek, Müslümanların da terörden eşit derecede mağdur oldukları yönünde önemli bir güvence olacaktı. Savcı bunu yapmamakla, kanunun uygulanmasında çifte standart uyguladı.”

Bu arada Kanada Müslümanları Ulusal Konseyi Meclis Başkanı Kashif Ahmed de, motivasyonu ne olursa olsun, masum insanlara yapılan saldırıların tüm Kanadalıları şoke ettiğini ve dehşete düşürdüğünü söyledi.

Ceza Kanunu’nun terör suçlarıyla ilgili tanımına, siyasi veya ideolojik düşünceyle kullanılan aşırı şiddetin de girdiğini hatırlatan Kashif Ahmed, “Bissonnette aleyhinde terör suçlamalarını reddetme kararı, Kanada kamuoyunda sadece Müslümanların terörist oldukları fikrini güçlendiriyor. Bu karar, topluluklarımıza karşı ayrımcılık ve şiddeti devam ettirecek.” dedi.

Namaz kılan Müslümanlara saldırmıştı

Kanada’nın Quebec eyaletinin başkenti Quebec City’deki Quebec City İslam Kültür Merkezi Camii’ne geçen Ocak ayında silahlı saldırıda bulunan Alexandre Bissonnette, 6 kişiyi katletmişti. Quebec City’de aynı zamanda cami olarak da kullanılan Quebec City İslam Kültür Merkezi’ne saldıran Alexandre Bissonnette, yatsı namazı kılmakta olan 40 Müslümana tabanca ile saldırdıktan kısa süre sonra yakalanmıştı. Bissonnette’nin davasına bakan federal savcı, hazırladığı iddianamedeki suçlamalara terör maddesini eklemediği için eleştiriliyor.

Kanada: “6 kişinin öldürüldüğü Quebec camisine saldırı terör eylemi değil” yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Quebec İslam Kültür Merkezi Başkanı Muhammed Labidi, referandum sonrası yaptığı açıklamada, büyük bir hayal kırıklığı yaşadıklarını söyledi. “Yok sayıldığımızı hissediyoruz. Saint-Apollinaire’daki bu eylem, birlikte yaşama söylemlerine karşı.” diyen Labidi, kente yakın bir yerde mezar arayışlarının süreceğini kaydetti.

Saint-Apollinaire kentindeki mezar yeri talebi, ocak ayında altı kişinin öldüğü terör saldırısının hedefi olan Quebec İslam Kültür Merkezi Camisi yönetimi tarafından yapılmıştı. Saldırının kurbanlarından birinin cenazesi, 267 kilometre uzaklıktaki Laval kentinde bulunan Müslüman mezarlığına gönderilmişti. Quebec eyaletinin başkenti Quebec City’de bir Müslüman mezarlığı olmaması nedeniyle kente yakın yerde mezar yeri araştıran cami yönetimi, Quebec City’nin 35 kilometre güneybatısındaki 6 bin 400 nüfuslu Saint-Apollinaire kentinde bulunan 5,5 dönümlük arazi için 215 bin dolar ödeyerek mezar yeri açmak istemişti.

Justin Trudeau’nun ülkesinde Müslümanlara mezar yeri verilmedi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.