Savcı, bu hadsizliğe 2019-2020 yılları arasında ‘@HOHMUSTESARI‘ ‘Sayın Müsteşar’ rumuzunu kullanarak başladı. Bu durum, Twitter kullanıcısının kim olduğunun tespitiyle ilgili araştırma sonucunda ortaya çıktı. Araştırma, hesapta aralarında bakanların da bulunduğu devlet yetkililerine ve AK Partililere küfürler ediliyor olması ve hakaretlerde bulunulması üzerine başlatıldı.

Savcı, trol hesap üzerinden önemli isimleri hedef aldı

Bugün sosyal medyanın gücü küçümsenmeyecek noktaya ulaşmıştır. Bu durum da beraberinde, gizli hesaplar arkasına sığınıp da trollük yapan kimseleri de getirmiştir. @HOHMUSTESARI hesabının sahibi savcı da bu trollerden biri olmuş, HSK’nın adına leke getirmiştir. Neyse ki yakalanan savcı, hak ettiği cezayı bulacaktır. Cumhuriyet Savcısı Özcan Muhammed Gündüz’ün, Eski AK Parti Milletvekili Burhan Kuzu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatma Betül Sayan Kaya, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, Hazine ve Maliye eski Bakanı Berat Albayrak, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve AK Parti Ankara Milletvekili Lütfiye Selva Çam’a trol hesabı üzerinden hakaretler yağdırdığı ortaya çıktı.

Teknik incelemelerle savcı ifşa edildi

Hesapla ilgili olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu ve yapılan teknik incelemeler sonucunda, hesabı Samsun Cumhuriyet Savcısı Özcan Muhammed Gündüz’ün kullandığı belirlendi. Bu tespit üzerine vatandaşlara hukuk dağıtması gerekirken, bir savcının göreviyle bağdaşmayan eylemlerde bulunan Gündüz hakkında Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) soruşturma izni verdi. Açığa alınan Özcan hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma dosyası yetkisizlik kararıyla Samsun’a gönderildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma çerçevesinde yapılan incelemelerde, sahte hesabın ‘[email protected]‘ mail adresi üzerinden Ağustos 2016’da açıldığı belirlendi. Hesabın kurtarma bilgilerinde verilen telefon numarasının da savcı tarafından kullanıldığı saptandı. Savcının, deşifre olunca hesabı hemen kapattığı görüldü. Bunun üzerine, Gündüz’ün kullanımında olan cep telefonu numarasına ait HTS kaydı, Bilgi Teknolojileri Kurumu’ndan (BTK) istendi. BTK’dan gelen verilere göre Gündüz’e ait olan cep telefonuna ‘@HOHMUSTESARI’ hesabının kurtarma bilgilerinin, Twitter tarafından mesaj olarak gönderildiği anlaşıldı.

HSK’ya düşen bomba: Twitter küfürbazı savcı çıktı! yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Olay yerinden kaçan silahlı saldırganın ise pazartesi günü cansız bedeni bulundu. FBI kayıtlarına göre Roy Den Hollender adında bir avukat olduğu açıklanan zanlının daha önce savcı Salas ile tartıştığı belirtildi.

Amerikan basınında yer alan bilgilere göre Den Hollender, kendi silahından çıkan bir kurşunla hayatını kaybetti.

Hakim Esther Salas, Epstein ve Alman Deutsche Bank arasındaki usulsüz finansal işlemlerle ilgili davaya bakıyor. New York Finansal Hizmetler Departmanı Deutsche Bank’a Epstein’in şüpheli para transferini tespit edemediği gerekçesiyle 150 milyon dolar ceza kesmişti.

Departmandan yapılan açıklamada Deutsche Bank’ın mevzuatları yerine getirmemesinin Epstein’e milyonlarca dolarlık yüzlerce işlem yapmasına olanak sağladığı ve bu gerekçeyle bankanın 150 milyon dolar cezaya çarptırıldığı kaydedilmişti.

Deutsche Bank- Epstein davasına bakan hakime silahlı saldırı: Zanlının cesedi bulundu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

9. Ağır Ceza Mahkemesince, eski cumhuriyet savcısı Y.A’ya “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası verilen kararın gerekçesi tamamlandı.

Örgüt hakkında bilgi, iddianame, deliller ve sanık savunmasının yer aldığı kararda, sanığın ByLock kullandığı ve programa 2 bin 649 kez bağlandığı belirtildi.

Sanığın kullandığı cep telefonuyla ByLock uygulamasına bağlandığı baz bilgilerinin aynı olduğu ifade edilen kararda, baz bilgilerinin ikamet adresiyle de uyuştuğu kaydedildi.

Kararda, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İdil İlçe Emniyet Müdürü olan O.B’nin tanık olarak yer alan ifadesinde, saat 23.00 sıralarında emrinde çalışan personele telsizden anons ederek, askerlerin emniyete gelmesi durumunda silahlarını teslim etmemeleri yönünde emir verdiğini aktardı.

Askerin silahları teslim etmesi konusunda ısrar etmesi halinde ise silahla karşılık verilmesi emrini de verdiğini ifade eden O.B, şunları kaydetti:

“Bu emrimden sonra komiser Ç.Ç’nin, ‘Ben asker gelirse silahımı veririm, siz de verin’ dediğini duydum. Bunun üzerine Ç.Ç’nin silahını ve kimliğini aldım. Savcı Y.A’yı arayarak, olanları anlattım. Ç.Ç’yi gözaltına almak istediğimi belirterek, kendisinden talimat almak isteyince bana ‘Müdürüm olay daha çok yeni, sabah gücün kimde olacağı belli olmaz, sabah uyandığında pişman olursun, ben gözaltı işlemi yapmıyorum’ dedi. Bunun üzerine kaymakamımız, Ç.Ç’yi görevden uzaklaştırdı, açığa aldı. Daha sonra durumun Midyat Cumhuriyet Başsavcısına bildirilmesiyle başsavcımızın talimatıyla Ç.Ç’yi gözaltına alarak işlem yaptık.”

Tanık O.B’nin ifadeleriyle bu beyanlarını tamamlayan tanık E.T’nin anlattıklarından darbe girişimi günü sanığın örgütsel tavır sergilediğinin anlaşıldığı aktarılan kararda, sanığın inkara yönelik savunmasının cezadan kurtulmak amaçlı olduğu için itibar edilmediği ve “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçunu işlediğinin sabit olduğu kaydedildi.

Darbe gecesi FETÖ’cü polisleri koruyan savcıya 6 yıl 3 ay hapis yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nca haklarında gözaltı kararı verilen şüphelilerden 13’ünün avukat olduğu öğrenildi.

Savcılığın talimatı üzerine harekete geçen emniyet ekipleri, FETÖ şüphelilerinin yakalanması için İstanbul merkezli 18 ilde operasyon başlattı.

Hâkim ve savcı adaylarına yönelik açılan evlerde yöneticilik yapanların “ser müdür, genel müdür, yönetici, fakülteci, izdivaçcı, bilgi işlem ve personel” sorumlusu olarak adlandırdığı kaydedildi.

FETÖ’cülerin tedbir yöntemleri

FETÖ’cüler dikkat çekmemek için evlerde kalan bir kişiye kura çekilerek kira kontratı düzenlendiği, evlerin tedbirli ve tedbirsiz diye ayrıldığı, tedbirli evlerde telefon ve internetin yasak olduğu belirlendi.

FETÖ’nün yargıya sızma girişimine darbe yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Aksaray Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekiplerin ortak çalışması sonucu, FETÖ/PDY soruşturma kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan firari savcı Ersan Y’nin, Aksaray’da babasına ait evde bulunduğunu belirledi.

Harekete geçen ekipler, Ersan Y’yi evin bahçesinde park halindeki otomobilin içinde yakaladı.

Emniyet Müdürlüğüne götürülen Ersan Y’nin hakim olan eşinin de daha önce meslekten ihraç edildiği öğrenildi.

FETÖ’cü savcı yakayı ele verdi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Kapatılan Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığında ”reyting ölçüm ve yapım şirketlerine” yönelik soruşturmayı yürüten eski savcı Akif Özgün, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından meslekten ihraç edildi.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan hakkında soruşturma başlatılan Akif Özgün 17 Ağustos 2016’da Uşak’ta yakalandı.

Önce etkin pişmanlıktan yararlanarak itirafçı oldu

Soruşturma kapsamında 2 Mayıs’ta ifadesi alınan Akif Özgün’ün, etkin pişmanlıktan yararlanarak itiraflarda bulunduğu belirtildi. Özgün’ün ifadesinde, İstanbul’da ve kendisinin görev yaptığı diğer illerde de görev yapan FETÖ şüphelisi hâkim ve savcıların birçoğunu tanıdığını, söz konusu şahısların örgüte üye olduğunu ve toplantılarına katıldığını söylediği kaydedildi.

Sonra itiraflarını reddederek mehdi olduğunu iddia etti

Akif Özgün’ün bu beyanlarından 2 gün sonra yani 4 Mayıs’ta soruşturmanın yürütüldüğü savcılığa bir dilekçe göndererek etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak amacıyla verdiği ifadesinin “gerçek dışı” olduğunu ve kendisinin “mehdi” olduğunu ifade ettiği ortaya çıktı.

Network ağları ile cihazlardan veri toplamak için özel internet hattı çekti

Akif Özgün’ün en sonra görev yaptığı Uşak Adliyesi’ndeki odasında yapılan aramalarda biri 12, diğeri 3 olmak üzere 15 terabaytlık özel veri depolama cihazı bulunmuştu.

Özgün’ün, network ağları ile cihazlardan veri toplamak için adliyedeki odasına özel internet hattı çektiği tespit edilmişti.

FETÖ’cü savcı itiraflarını geçersiz kılmak için, “mehdi” olduğunu iddia etti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

15 Temmuz darbe girişimi sonrası açığa alınan ve hakkında yakalama kararı çıkarılan savcı Ekrem Beyaztaş, 14 Ağustos 2016 günü Kilis’ten Suriye’ye kaçak olarak geçmeye çalışırken yakalandı.

İstanbul’da görev yaptığı dönemde organize suç örgütü lideri Sedat Şahin’in de aralarında olduğu dosyaya bakan 47 yaşındaki Beyaztaş, 15 Ağustos’ta tutuklanarak cezaevine gönderildi.

FETÖ evlerinde kaldı

Beyaztaş hakkında “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. 18 Ağustos 2014’te ByLock kullanmaya başladığı tespit edilen Beyaztaş’ın üniversite ve savcılık eğitimi aldığı dönemde örgüt evlerinde kaldığı bildirildi.

Bilgisayarından PKK fotoğrafları çıktı

Ekrem Beyaztaş, dün 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde ilk kez hakim karşısına çıktı. Evinde ele geçirilen hard diskte PKK propagandası içeren fotoğraflar bulunmasıyla ilgili Beyaztaş kendini şöyle savundu:

“Ben Kürd’üm, piyasadaki çoğu kişiden güzel türkü söylerim. Cezaevinde saz çalıp türkü söylüyorum. 200 GB’lık müzik arşivim var. İçerisinde her türden yaklaşık 100 bin parça var. Kürt bayrağı fotoğrafı çıkan müzik anonim bir halaydır. Facebook’tan indirme yaptığınızda arka plandaki fotoğrafı sistem üzerine indirmiş olabilir. Bizim bölgede düğünlerde halay çekilir ve sen katılmazsan ‘Değer vermedi.’ olarak anlaşılır. Halay içerisindeki kişilerden sarı-kırmızı poşu bağlayıp işaret yapabiliyor. Fotoğraf çekilse ben de aynı karede olabilirim. Ben KCK ile ilgili ana davalara baktım ve yapılan haberlerle hedef haline getirildim. Çıkan fotoğraf propaganda amaçlı değildir, fotoğrafların 20’si de bu şekilde girmiştir. Kaçma şüphem yok, adli kontrol uygulanabilir. Bu kadar süre cezaevinde kaldıktan sonra kaçmam, hakkımı sonuna kadar arayacağım. Meslekten ihraç edilmiş olmam ve bu damgayı yemem en büyük cezadır bana. Suriye’ye gidip 5-6 ay sonra geri dönecektim. Yoksa kimse kendisini mayın tarlasına atmaz. Biz mağdur olanız, sanık değil. Üniversitede PKK bana burs veriyordu. Alıp PKK’lı olurdum ama kabul etmedim. Ömrüm boyunca böyle bir çizgide olmadım. İçerisinde hain, ihanet şebekesi kim varsa Allah her türlü belasını versin.”

‘Küçük bir sinek’ olduğunu söyledi

20 yıllık savcı olduğunu belirten sanık Beyaztaş, ifadesinde ilginç bir sözle kendini savundu:

“Lanetli olaydan sonraki süreci Fransız edebiyatçı Balzac’ın bir sözü ile anlatmak istiyorum. ‘Kanunlar örümcek ağı gibidir. Büyük sinekler deler geçer, küçükler ise takılır kalır.’ Ben küçük sinek olarak ağa takılmış oldum. Örgütün çatı davasında 73 kişiden 65’i kaçak yurt dışında. Meslek hayatım boyunca fedakarca çalışan ‘küçük sinek’ olarak huzurunuzdayım.” Mahkeme heyeti sanığın tahliye talibini reddederek duruşmayı erteledi.

Kendisini küçük sineğe benzeten FETÖ’cü savcı, hâkimi kandıramadı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Eski Bursa Valisi Şahabettin Harput ile 28’i tutuklu, 20’si tutuksuz, 12’si firari toplam 60 şüpheli hakkında yürütülen soruşturma çerçevesinde hazırlanan iddianamede, KHK ile kapatılan Uludağ Kültür ve Eğitim Vakfında bir süre yöneticilik yapan tutuklu iş adamı Ayhan K. ile ilgili önemli detaylar paylaşıldı.

İddianamede, bünyesinde Orhangazi Üniversitesi ile iki öğrenci yurdu bulunan Uludağ Kültür ve Eğitim Vakfında toplanan “himmet” adı altındaki paraların örgüte aktarıldığı belirtildi.

Kapatılan Orhangazi Üniversitesinin yapımı için “sohbet” adı altındaki toplantılarda, “Bu bağışları yapmazsanız çoluğunuzdan çocuğunuzdan, ailenizden çıkar.” şeklindeki söylemlerle örgüt mensuplarından para toplandığı bilgisi iddianamede yer buldu.

Lüks evler Ankara, İstanbul, İzmir ve Tekirdağ’da tutulmuş İddianamede, kentte hac malzemeleri satan bir dükkanı bulunan Ayhan K.’nın evinde yapılan aramalarda, üzerinde örgüt emriyle yerine getirilen talimatların yazılı bir not ele geçirildi. Bu nota göre Ankara, İstanbul, İzmir ve Tekirdağ’da hâkim, savcı ve kaymakamların hafta sonları konaklayabileceği, tanışacakları ve vakit geçirebilecekleri lüks dairelerin tutulduğu ortaya çıktı.

Siyasal bilgiler ve hukuk bölümlerinde son sınıfta okuyan ve örgütçe hâkimlik, kaymakamlık vasfını taşıdığı değerlendirilen öğrencilerle toplantılar gerçekleştirildiği de nota yansıdı.

Hâkim ve savcılara FETÖ’den lüks tanışma evleri yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Temelli beldesindeki villada yapılan aramada, Çakar’ın görev yaptığı birimden yasa dışı yollardan dışarı çıkardığı değerlendirilen ses kayıt cihazları, bu cihazlara ait malzemeler, 28 farklı marka ve modelde masa telefonu, içinde mini kaset bulunan çağrı kayıt cihazı ve SIM kart, hard diskler, flash bellekler, data banklar, çeşitli markalara ait 76 cep telefonu, ses alıcıları, video kasetler, 19 ses kaseti, fotoğraf makineleri, data kasetleri, disketler, film negatifleri, 2 kutu “MKE” ibareli tabanca mermisi, üzerinde FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in isminin yazılı olduğu 6 şifreli CD, bir telesekreter kayıt cihazı, bir telsiz telefon, bir el telsizi, kalem USB, bir boş şarjör, faks cihazı ve dizüstü bilgisayar ele geçirildi.

Emniyet’teki FETÖ yapılanmasının yöneticilerinden olan Coşkun Çakar, Hrant Dink’in öldürüleceğini bilmesine rağmen cinayeti engellememişti.

Firari FETÖ’cü villasını “böcek” yuvası yapmış yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.