Yerli SİHA’lar uluslararası basının gündeminden düşmezken bir övgü de ABD merkezli Bismarck Analysis‘den geldi. Kritik ülkeler, sektörler ve kişiler hakkında istihbarat seviyesinde raporlar yazan ABD merkezli Bismarck Analysis “politik risk danışmanlığı” şirketinin kurucusu olan Samo Burja bir raporda Türk SİHA’larını yazdı. Burja, “Beklenmedik bir oyuncu çıkageldi ve SİHA’ların tüm dünyada geniş çapta benimsenmesini sağladı.” açıklamasında bulundu. Burja’nın kaleme aldığı ve “Türkiye’nin SİHA Sektörü, Dünyada Hava Gücünü Değiştiriyor” başlığını taşıyan rapor niteliğindeki yazıda Türkiye’nin dünyadaki oyunları nasıl bozduğu gözler önüne serildi.

Türkiye drone geliştirmede öncü

Bismarck Analysis kurucusu Samo Burja yazısında, “SİHA‘lar, bir zamanlar Batı’nın hava üstünlüğünün bir simgesiydi. Bir anda beklenmedik bir oyuncu çıkageldi (Türkiye) ve SİHA’ların tüm dünyada geniş çapta benimsenmesini sağladı” ifadelerini kullandı. Ayrıca “Türk SİHA’ları, dünyada hava gücü kapsamını dönüştürüyor, Türk çıkarlarını ve amaçlarını genişletiyor.” şeklinde belirtti. Burja, raporunda ayrıca “Türkiye, sanayi politikasını yerel teknik yeteneklerle birleştirerek drone geliştirmede öncü konuma ulaştı.” tespitinde de bulundu.

Etiyopya ordusu, satın aldıkları Bayraktar TB2’leri ayrılıkçı isyancı Tigray’lilere karşı kullanarak 240 km geri püskürttüğü ve bir anda ülkedeki savaşın ibresini terse çevirdi. TB2 SİHA, Azerbaycan’ın geçen yıl Ermenistan’a karşı elverişsiz bir arazide 44 günlük bir savaşı kazanmasına yardım ettiğinde itibar kazandı. Şimdi yüksek talep görüyor. Polonya ve Ukrayna sipariş verdi. Afrika ve Asya’daki devletler gibi diğer NATO ülkeleri de ilgileniyor. Savaşta test edilmiş ve üst düzey bir ABD veya İsrail insansız hava aracından daha ucuz olan TB-2 SİHA, geliştiricisi Türk savunma şirketi Baykar’ın amiral gemisi haline geldi. Aynı zamanda Türk hükümeti için ulusal bir gurur kaynağı.

Türkiye’nin yeni keşfedilen hava gücü, Türk emellerini genişletiyor. Türk SİHA’ları daha öncesinde donmuş bir savaşı (Karabağ) kazandı. Başka ne yapabilirlerdi? Türk İHA’larını alan diğer devletler de aynı soruyu soracak. Teknolojik başarıların politik sonuçları vardır. Türkiye’nin drone sektörü, dünyada hava gücü kapsamını değiştiriyor. Türkiye, sanayi politikasını yerel teknik yeteneklerle birleştirerek drone geliştirmede öncü konuma ulaştı.

Bismarck Analysis: Beklenmedik bir oyuncu oyunu değiştirdi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Yerli insansız hava araçları (İHA) bu kez dünyaca ünlü ABD’li siyaset bilimci Francis Fukuyama’nın gündemindeydi. Türk yapımı silahlı ve silahsız insansız hava araçları dünya genelinde adından sıklıkla söz ettiriyor. Fukuyama, Türkiye’den İHA alan Ukrayna’nın Rusya ile yaşadığı gerilime değindi. Paylaşımında, “Ukrayna’nın Türk insansız hava araçlarını kullanması oyun değiştirici olabilir, bu yüzden Moskova bu konuyla bu kadar meşgul görünüyor.” ifadesini kullandı.

Francis Fukuyama: SİHA’ların gelişimindeki ana aktör Türkiye

ABD‘li siyaset kuramcısı Francis Fukuyama, Türk SİHA’larının bölgesinde yarattığı güçlü etkilerden “American Purpose” dergisinde yayımlanan “Orta Doğu’da homurdanmak” başlıklı makalesinde övgüyle bahsetmişti. Fukuyma hikayesinden şöyle bahsediyor: “Dronlarla oynamaya ilk başladığım 2010’ların başlarında, FT’de bir insansız hava aracına sahip olsaydım herkesin yapabileceğini ve bunun küresel politika için büyük etkileri olacağını tahmin ettim.” Silahlı drone teknolojisi alanında ABD ile İsrail‘in oyun kurduğunu ancak daha sonraki yıllarda Türkiye’nin bu alanda hızlı şekilde yeni bir aktör olarak ortaya çıktığını belirtiyor.

Bu gelişmedeki ana aktörün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yönetimindeki Türkiye olduğunu vurguladı. Türkiye’nin kendi iç insansız hava araçlarını geliştirdiğini ve bunların son birkaç askeri çatışmada yıkıcı etkilerde kullandığını da belirtti. SİHA’lar özellikle Libya, Suriye, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki Dağlık Karabağ savaşında ve Türkiye sınırları içindeki PKK ile mücadelede büyük rol oynadı. Fukuyama, süreç içinde Rusya, Çin veya ABD’den daha fazla sonuçları şekillendirme becerisine sahip büyük bir bölgesel güç komisyoncusu haline geldiğini vurguladı.

Hem keşif hem de saldırı görevlerini ifa ediyor

Türkiye’de üretilen Bayraktar TB-2 ve Anka gibi SİHA’ları örnek gösteren Fukuyama, 1975’te ABD tarafından uygulanan ambargonun, zamanında ABD‘den Predator ve Reaper drone’larını alamayan ve ardından İsrail‘den Heron’ları alıp sonra bu ülke ile ilişkileri sorunlu hale gelen Türkiye’nin kendi SİHA’larını üretmeye net bir şekilde karar verdiğini belirtti.

Türk SİHA’larının performansının etkileyici olduğuna dikkati çeken Amerikalı siyaset bilimci, “Son Türk drone’ları oldukça etkileyici; örneğin TB2 24 saat havada kalabiliyor ve hem keşif hem de saldırı görevlerini ifa edebiliyor.” değerlendirmesinde bulundu. Türkiye’nin silahlı drone’larını ilk kez kapsamlı şekilde Mart 2020’de Suriye’de 36 Türk askerinin şehit edildiği saldırının ardından kullandığını ifade eden Fukuyama, hava savunma sistemi dahil bölgedeki tüm Suriye askeri unsurlarının SİHA’larla tamamen yok edildiğini hatırlattı. Ardından önce Libya’da, sonra da Dağlık Karabağ bölgesinde kullanılan Türk SİHA’larının sahadaki başarısının şaşırtıcı olduğunu belirten Fukuyama, söz konusu hava araçlarının özellikle Ermenistan askeri unsurlarına verdiği zararın dikkat çekici olduğunu belirtti. “Eylül ayında Dağlık-Karabağ savaşı sırasında, Azerbaycan’a destek için Ermenistan’a müdahale eden Türk insansız hava araçları, yaklaşık 200 tankı, 90 diğer zırhlı aracı ve 182 topçu parçasını imha ederek Ermenistan’ı bölgeden çekilmeye zorladı.”

Francis Fukuyama için yerli İHA’lar oyun değiştirici yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Türkiye son yıllarda silahlı insansız hava araçları SİHA ihracatını aktif hale getirdi. Özellikle, Ukrayna gibi Rusya’nın çevresindeki ülkelerin aktif bir şekilde satın almayı sürdürmesi ve bunun Rusya’yı provoke etmesiyle bölgesel durumda yeni dalgalanmalar ortaya çıkıyor. Sadece gelişmekte olan ülkelerin değil, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütünün (NATO) önemli bir ülkesi olan İngiltere’nin de ilgi gösterdiği söylenirken Türk SİHA’larının varlığının daha da artacağı görülüyor.

SİHA’lara tüm dünya talep gösteriyor

İngiltere Savunma Bakanı Wallace, Türkiye‘nin yeni nesil İnsansız Hava Araçlarının sahada büyük etki yarattığını söyleyerek, Türk Silahlı İnsansız Hava Araçlarının üstünlüğünü örnek gösterdi. Wallace, Türkiye’nin İnsansız Hava Araçları (İHA), SİHA Bayraktar TB2 ve hava savunma sistemlerini Suriye, Libya ve diğer yerlerde kullanmasının sahada üstünlük sağladığını vurgulayarak, Türkiye’nin yeni nesil Silahlı İnsansız Hava Araçlarını (SİHA) örnek gösterdi.

Türk SİHA’ları arasında en tanınmış olan, savunma şirketi Baykar tarafından geliştirilen “Bayraktar TB2” modeli. Geçen yıl Ermenistan ile yaptığı savaşta TB2’yi kullanan Azerbaycan, ihtilaflı Dağlık Karabağ’da kontrolü yeniden ele geçirdi. Baykar CEO’su Haluk Bayraktar bu yıl şubat ayında, “Ermenistan, TB2 saldırısını durduramadı.” diyerek uçağın performansını vurguladı.

TB2, Suriye ve Libya’daki iç savaşta da kullanılarak pratik kullanım deneyimi artırıldı. Ukrayna geçtiğimiz günlerde, Rus saldırılarına maruz kalan ülkenin doğusundaki Donbass bölgesinde TB2’lerin kullanıldığını duyurdu. Buna karşılık, Rusya Basın Sözcüsü Dmitry Peskov, “Bu yalnızca yerel durumu istikrarsızlaştırıyor.” diye uyardı. Türkiye diğer yandan, karadan havaya fırlatılan S400 füzelerini satın alarak Rusya ile askeri iş birliğini genişletiyor. Savunma analisti Çağlar Kurç, “Ukrayna’nın Rusya sınır bölgesindeki operasyonlarda TB2’leri kullanmasının Türkiye-Rusya ilişkilerine zarar vereceğine şüphe yok.” dedi.

Ayrıca Türkmenistan halihazırda TB2 tedarik etti. NATO üyesi bir ülke olan Polonya da önümüzdeki yıldan itibaren satın almayı planlıyor. Letonya ve Litvanya’nın da satın almayı değerlendirdiği söyleniyor ve Baykar şirketi 27 Ekim’de resmi Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Gelecekte yapılması planlananlarda dahil olmak üzere 13 ihracat noktası bulunuyor.” açıklamasında bulundu.

Rusya’nın komşu ülkeleri dışında, Afrika ülkelerinde de satın alma hareketi dikkati çekiyor. Ekim ayı ortasında Angola, Togo ve Nijerya’yı ziyaret eden Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye döndükten sonra yaptığı konuşmada, “Ziyaret ettiğim ülkeler Türk SİHA’larından istedi.” dedi. Reuters’e göre Afrika ülkelerinden Fas, TB2 tedarik etti. Etiyopya ve Ruanda da SİHA satın almak istiyor.

Türkiye yerli SİHA ticaretini genişletiyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

İtalya merkezli uluslararası analiz ve yorum sitesi Aspenia Online Türkiye’nin son yıllarda büyüyen savunma sanayii sektörüyle ilgili dikkat çekici bir yazı yayımladı. Yazıda “Türk silahlarının satışı, ülkenin ekonomik yükselişinin yanı sıra siyasi ilerlemesiyle de doğrudan bağlantılı. Öncelikli olarak İHA–SİHA ihracatına odaklanan bu olgu, bazı durumlarda özünde dış ve drone politikasının bir bütünleşmesi olan ‘drone diplomasisi’ olarak karşımıza çıkıyor” denildi.  “Örneğin, Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda’nın Türkiye ziyaretinin ardından iki ülke, Varşova’nın 24 TB2 insansız hava aracıyla tedarik edilmesi anlaşmasının yanı sıra dört anlaşma daha imzalandığını duyurdu. Bunlar, ikili ilişkiler için yeni bir yönelim oluşturmayı ve devletlerin stratejik ortaklığını derinleştirmeyi amaçlıyordu” ifadeleri kullanıldı.

Suriye, Libya ve Karabağ’da önemli rol oynadı

İHA-SİHA satışlarının Türkiye tarafından sadece diğer ülkelerle daha derin ilişkiler kurmak için kullanılmadığının, Türkiye’nin askeri bir varlık oluşturma ve savaş sonrası etkili bir konumda olma hedefiyle de bu teknolojiden faydalandığının ortaya konulduğu analizde, İHA-SİHA’ların Suriye, Libya ve Karabağ savaşındaki başarısına değinildi. Geçen Ağustos ayında, Kıbrıs’ın bazı komşularının, ülkenin kuzeyindeki bir askeri hava üssünde Türk insansız hava araçlarının kalıcı varlığına ilişkin endişelerini dile getirdiği aktarıldı.

İtalyan gazetesi Aspenia Online yazıda; “Önümüzdeki ay, insansız hava araçlarının 2019’da gaz zengini Doğu Akdeniz bölgesinde konuşlandırılmasının üstünden bir yıl geçecek. TB2 insansız hava araçlarının konuşlandırılması, Geçitkale hava üssünde 20 yıldan fazla bir süredir Türk askeri uçaklarının bulunmamasının ardından geldi. Ayrıca Türkiye, Doğu Akdeniz’deki ekonomik bölgelerin münhasırlığı ve hidrokarbon arama faaliyetleri konusunda Yunanistan, Kıbrıs, İsrail ve Mısır ile çatışma halinde.” denildi.

Aspenia Online: Maliyet ve zaman tasarrufu sağlıyor

Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs hükümeti tarafından desteklenen bir hareket olan Geçitkale’ye platformlarını gönderme kararı, bölgede bir hava üssü oluşturmaya yönelik ilk adımdı. Bu, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki hava ve deniz yeteneklerini artırarak askeri güvenlik çıkarlarını güçlendirme niyetiyle ilerlediğinin altını çiziyor. Bölgesel sondaj ve sismik faaliyetler sırasında Türk teknelerini koruyan dronlar, geçmişte Dalaman’da konuşlandırılmıştı. Artık dronlar Kıbrıs’ın kendi içinde konuşlandırıldığı için hem Türkiye’ye hem de gemilerinin güvenliğine maliyet ve zaman tasarrufu açısından birçok fayda sağlıyor. Türkiye yeni stratejik ortaklar ararken, daha güçlü bir varlık göstermek için yakın gelecekte daha fazla insansız hava aracı konuşlandırarak Doğu Akdeniz’de ‘insansız hava aracı diplomasisi’ yürütebilir. Ankara’nın insansız hava aracı pazarının genişleme hızı en hafif tabirle baş döndürücü olduğundan bu durum bölge için muhtemelen bir endişe kaynağı olacaktır.”

Aspenia Online SİHA’ların başarısını duyurdu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Le Figaro gazetesi yeniden gündemine SİHA‘ları ve başarılarını aldı. Uluslararası medyada sık sık başarıları vurgulanan İHA’lar Fransız basınında da geniş yer buluyor. Gazetede “Libya ve Dağlık Karabağ‘daki askeri başarılarıyla övünen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, etki alanını genişletmek için insansız hava araçları (İHA) satış sözleşmelerini hızlandırıyor.” denildi. Hem ekonomik hem de stratejik olarak fayda sağladığı gazetede belirtildi. SİHA’ların Libya ve Karabağ’da gösterdiği başarılara da değinildi.

Le Figaro: Dünyanın önde gelen SİHA üreticilerinden biri

Azerbaycan, Ukrayna, Polonya ve Fas’tan sonra SİHA’lara ilgi duyma sırası şimdi Kırgızistan’da. Milli Güvenlik Devlet Komitesi Başkanı General Kamçıbek, Türkiye’ye Bayraktar TB2 SİHA’ları siparişi verdiğini açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakın zamanda ziyaret ettiği Afrika da ihracatı için önemli bir çıkış noktası olabilir.  Türkiye, 10 yıl içinde ABD, İsrail ve Çin ile birlikte dünyanın önde gelen SİHA üreticilerinden biri haline geldi. Verimli ve ucuz olan bu küçük insansız araçları başlangıçta ülkenin ulusal çıkarlarına hizmet etti. Irak ve Suriye sınırları izleniyor, çoğunlukla PKK terör örgütü hedef alınıyordu.

Daily Sabah gazetesi Etiyopya ile anlaşmalar yapıldığını yazdı. Addis Ababa henüz satışı onaylamadı. Ancak Türk-Etiyopya askeri iş birliğinin mevcut güçlenmesi yadsınamaz. Bu yılın ilk üç ayında Türk askeri teçhizatının Etiyopya’ya satışı 42 milyon avroya ulaştı. Geçen yıl aynı dönemde 175 bin avro idi.

Le Figaro‘da son iki yılda, Libya sahasında ve daha yakın zamanda Azerbaycan’ın 2020 sonbaharında Ermeni güçlerini baltaladığı Dağlık Karabağ’da güç dengesini tersine çevirmeyi bile başardığından bahsedildi. Türkiye bugün, Fas veya Polonya gibi ülkelerle, pazarını kendi etki alanının ötesine genişleterek yeni bir adım atıyor. Gazetede bu jeopolitik atılımın aynı zamanda da sanayi atılımı olduğu vurgulandı.

Türk SİHA’larının, savaş uçaklarına kıyasla 20 kat ucuz olduğuna dikkat çekildi. Bayraktar TB2 SİHA’nın Ukrayna’ya satılmasının ve bu ülkenin Donbas’da bu SİHA’yı kullandığına ilişkin video yayımlamasına değinildi. Bunun Rusya’nın tepkisine neden olduğu ifade edilen haberde, nato’nun Polonya ve Letonya’nın Türk SİHA’larına ilgi duymasına temkinle yaklaştığı aktarıldı.

Le Figaro gazetesinden yerli SİHA’lara övgü yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Le Figaro gazetesi “Erdoğan, Afrika’daki varlığını güçlendiriyor” başlıklı haberinde “Fransa SİHA üretiminde Türkiye’nin gerisinde kaldı” denildi. Erdoğan’ın 2000’li yıllarında başında “Batılı sömürgeci güçlerin” Afrika‘ya ilgisinin azaldığını tespit ettiği ve öncelikle Somali ve daha sonra Libya gibi “Müslüman Afrikalı ülkelerde” varlık göstermeye başladığı belirtildi.  Bu ülkelerin istikrarsızlığı onu korkutmadı. Türk Hava Yolları, Mogadişu’ya hizmet veren tek büyük hava yolu. Batılılar, 1992’den 1994’e kadar, “insani” bir askeri müdahale yürütmüş ancak on sekiz ay kaldıktan sonra usanmışlardı. Uzun vadeli diplomasi inşa eden Erdoğan, Somali’den hiç bıkmadı. Hatta 2017’de Mogadişu’da deniz kenarında bir askeri üs kurdu. Buradan Arap Denizi, Aden Körfezi ve Kızıldeniz’e erişimi sağlıyor. Yeniden bir deniz gücü olan Türkiye’nin hareket alanını Akdeniz ve Karadeniz ile sınırlamaya hiç niyeti yok. Doğu Afrika ve Hint Okyanusu ile ilgileniyor.

Fransa SİHA konusunda nasıl bu kadar geri kalabildi?

Sır olmaya devam eden bir nokta var: Fransa SİHA üretiminde nasıl Amerika, İsrail ve Türkiye’nin bu kadar gerisine düştü? Fransa SİHA tarihi oldukça açıklayıcı. 2008’de uçması beklenen ilk EuroMale projesi terk edildi ve 2014’te EuroDrone adı altında yeniden doğdu. Çeşitli maceralardan sonra 2018 yılında Fransa, Almanya, İtalya ve İspanya tarafından Bayraktar TB2‘den on dört yıl sonra 2028 yılı için planlanan ilk uçuşla lanse edildi… Ancak bu konfederasyon, ağırlığı nedeniyle ne yazık ki Fransızlara özellikle Afrika’da terörle mücadele operasyonlarında çok yararlı olabilecek operasyonel bir insansız hava aracının teslimatını geciktirdi. Bunları Türk medyası değil Fransız medyasından Le Figaro gazetesi yazdı. Le Figaro aynı zamanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Afrika gezisini de değerlendirdi.

SİHA’lar hayal edilen silahlar

Fransız sanayisi geri kalmışlığının yanında Le Figaro‘daki yazıda, petrol ülkeleri Angola ve Nijerya’da Erdoğan’ın asıl görevinin Türk silahlarını satmak olacağı belirtildi.

Bu silahlı İHA, hâlihazırda dört cephede parladığı için Afrika’da iyi satacak gibi görünüyor. Irak’ın kuzey batısındaki Sincar’da, Ağustos 2018’de PKK’nın çok üst düzey bir lideri olan İsmail Özden’i öldürmeyi başardı. Libya’da General Hafter ve Wagner grubunun Rus paralı askerlerinin Trablus’u ele geçirme taarruzunu engelledi. İdlib’de Beşar Esad’ın ordusunu yenilgiye uğrattı. Dağlık Karabağ’da ise Azerbaycan’a Ermenistan’a karşı zafer kazandırdı.

Aynı zamanda yazıya göre, bu insansız hava araçları, üçüncü dünya ülkelerinin yerel savaşları için ideal silahlar. Savaş uçaklarından yirmi kat daha ucuzlar ve hiçbir pilotu tehlikeye atmıyorlar. Afrika, Orta Doğu ve Orta Asya’da Türk nüfuzunun bir aracısı haline geldiler. Erdoğan’ın kendisinden daha güçlü ülkelerle -Amerika, Çin, Rusya- asla çatışmadan akıllıca geliştirdiği bir nüfuz bu. Ancak Haziran 2020’de Libya açıklarında denizlerde girdiği güç savaşında yenilgiye uğrattığı Fransa gibi bir alt seviyedeki güçlere meydan okumaktan çekinmiyor. Haberde, Türkiye’nin 20 yılda Afrika’daki büyükelçilik sayısını 9’dan 43’e çıkardığını ve ticaret hacmini 4 milyar dolardan 26 milyar dolara yükselttiğine dikkat çekildi.

Cumhurbaşkanının Afrika gezisinin değerlendirildiği yazıda gezinin olası ekonomik katkılarına da değinildi. Recep Tayyip Erdoğan; Angola, Nijerya ve Togo’yu ziyaret edeceği üç günlük bir Batı Afrika turu için 17 Ekim 2021’de yola çıktı. Peki, ülkesinden bu kadar uzakta Gine Körfezi’nde ne yapacak? Portekiz, İngiliz ve Fransız etkileri olan bu üç ülkeyle neden ilgileniyor? Altında Avrupa’daki rakiplerinden daha ucuz ve Çinli rakiplerinden daha kaliteli altyapı inşa edebilen büyük Türk inşaat şirketlerini desteklemek üzere sadece ekonomik bir neden mi yatıyor? Hâlihazırda Afrika’da 58 farklı noktaya uçuş düzenleyen Türk Hava Yolları’nın Afrika’da yaygınlaşmasını mı teşvik etmek istiyor? Bu ziyaret turu aslında Türkiye Cumhurbaşkanı’nın uzun süredir devam eden Afrika stratejisinin bir parçası. Neredeyse yirmi yıllık ve Osmanlı İmparatorluğu’nun çok eski bir geleneğini benimseyen bir politika. Massava’nın (şimdi Eritre’de) Aden gibi bir Osmanlı şehri olduğunu unutmayalım.

Fransa SİHA üretiminde nasıl Türkiye’nin gerisinde kaldı? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Türkiye, son yıllarda Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) drone üretiminde önde gelen ülkelerden biri haline geldi. Türk İHA ve SİHA’ları Libya, Suriye veya Azerbaycan gibi savaş bölgelerinde başarılı görevler gerçekleştirdi. Bu başarılı görevlerinin ardından küresel siparişler de ardı ardına gelmeye başladı. Katar, Azerbaycan, Ukrayna ve Libya gibi çok sayıda ülkenin ardından AB üyesi Polonya da bu yılın mayıs ayında başarılı Türk SİHA’sı Bayraktar TB2′yi satın aldığını duyurmuştu.

Ukrayna yeni drone siparişi verdi

Ukrayna Genelkurmay Başkanı Valeriy Zalujnıy de Report haber ajansına yaptığı açıklamada, Türkiye’den dört Bayraktar TB2 drone sistemi daha alacağını, her bir sistemin altı drone içerdiğini ve toplam 24 drone tedarik edileceğini belirtti.

Zalujnıy bu bağlamda, 2021-2022 döneminde 4 adet Bayraktar TB2 tipi insansız hava aracı (İHA) sistemi daha satın almayı planladıklarını açıkladı. Ayrıca, bu sene 1 adet TB2 İHA kompleksini envanterlerine kattıklarını söyledi. Zalujnıy, gelecekte bu tür droneları yerli üretim olarak envanterlerine dâhil etme niyetinde olduklarını dile getirdi.  Bunları almanın yeterli olmadığını onları etkili bir şekilde kullanmayı öğrenmeleri gerektiğini de sözlerine ekledi.

Ukrayna Genelkurmay Başkanı bu kapsamda ise “İlk olarak, onları nasıl etkili bir şekilde kullanacağımızı öğrenmemiz gerekiyor. Sonrasında ise onları kullanma taktiklerini iyi bilmemiz gerekiyor. Kapsamlı bir yaklaşım benimsemek zorundayız. Bayraktar alımı bununla da bitmiyor. Şimdi bu sistem ve araçları kullanma yöntemlerini inceliyoruz.” dedi.

Ukrayna Kasım 2018’de Türkiye’den ilk Bayraktar İHA’larını satın aldı. Sözleşme altı SİHA, iki kontrol istasyonu ve 200 güdümlü füze içeriyordu. Türkiye Mart 2021’de de Ukrayna için yeni bir parti drone üretmeye başladı.

Türk İHA-SİHA’ları en iyiler arasında

Ukrayna Savunma Bakanı Andriy Taran, Ukrayna ve Türkiye Dışişleri ve Savunma Bakanlarının geçen aralık ayında Kiev’de gerçekleştirdikleri görüşme öncesinde, Türk İHA ve SİHA’larının dünyanın en iyileri arasında olduğunu ifade etmiş ve “Türk SİHA’larının en etkili modern silah olduğu konusunda kimseyi ikna etmeye gerek yok. Bunu herkes, Suriye’de, Libya’da ve en son Dağlık Karabağ’daki çatışmalarda gördü. (…) Satın aldığımız Türk Bayraktarlarının yüksek etkinliğine ben ve Devlet Başkanımız bizzat tatbikatlarda şahit olduk. Satın almanın yanı sıra, Ukrayna’da beraber üretmek ve teknoloji transferi yapmak istiyoruz. Ukrayna, Türk firmalarla kendi teknolojilerini paylaşabilir, bu herkesin ortak faydasına bir proje” değerlendirmelerinde bulundu.

Ukrayna Türkiye’ye büyük çaplı yeni drone siparişi verdi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

ABD merkezli medya kuruluşu Forbes, Türkiye’nin son dönemde büyük bir atılım yaptığı insansız hava araçları (SİHA) alanı ile ilgili kapsamlı bir yazı yayınladı. Türkiye, savunma sanayiindeki atılımla 15 yıl içinde dünya çapında başlıca İHA-SİHA üreticileri arasındaki yerini aldı. Suriye, Libya ve son olarak Ermenistan işgali altındaki Dağlık Karabağ’ın kurtarılması sürecinde oyun değiştirici rolüyle adından sıklıkla söz ettiren insansız araçlar, dünyanın gündeminden düşmüyor. Forbes yazarlarından Paul Iddon imzalı makalede, “Türkiye’nin İHA’larının büyüyen pazarı: Ucuz ve savaşta test edildi” başlığı kullanılırken, Türkiye’nin Avrupa’ya ilk kez drone ihraç ettiği vurgulandı.

Forbes Avrupa ülkelerinin SİHA ilgisini anlattı

Polonya’nın Türkiye’den drone satın alan ilk NATO üyesi ülke olduğunu hatırlatan Forbes haberde, Türkiye’nin ürettiği söz konusu araçların büyüyen bir pazara sahip olduğuna dikkat çekildi. “Türkiye, büyük olasılıkla, SİHA alanında büyük bir ihracat pazarı oluşturabileceğini kanıtlayacaktır.” denildi. Haberde, geçen yıl bazı savaş alanlarında elde edilen başarılı sonuçların ardından Türkiye’nin yerli üretimi Bayraktar TB2 Silahlı İnsansız Hava Araçları’nın (SİHA), 2021’de yeni ihracat müşterileri kazandığı kaydedildi. 24 adet SİHA alımına dair Türkiye ile anlaşmaya imza atan Polonya’nın ilk NATO üyesi olduğu anımsatıldı. Polonya Savunma Bakanı Mariusz Blaszczak’ın TB2’lerle ilgili “Savaşta kendilerini kanıtladı.” ifadesine yer verildi.

Ukrayna da Karadeniz’deki görevi için TB2’lerden satın aldı. Bunlar Kiev’in 30 yıldan beri aldığı en büyük yeni savaş uçağı” yorumunu yaptı. Makalede, diğer AB ülkelerinin de Türkiye’de üretilen insansız hava aracını satın almayı gündemine aldığı belirtildi. Arnavutluk ve bir diğer NATO üyesi Letonya’nın da Türk dronelarını satın almayı planladığı aktarıldı.

Türkiye, ABD, Çin ve İsrail ile büyük rekabet içinde

Forbes, “Türk droneları, 2020’de üç farklı savaş bölgesinde başarı elde edince ilgi topladı. Şubat ayında İdlib’de TB2’ler Suriye ordusunu ve karadaki militanları etkisiz hale getirdi. Libya’da da Türkiye’nin droneları kritik bir rol üstlendi. Dağlık Karabağ’da da Azerbaycan ordusunun kullandığı TB2’ler Ermenistan ordusunu yendi” ifadesini kullandı.

İnsansız hava araçları pazarında çok ciddi bir rekabet olduğunu yazan Forbes, Türkiye’nin ABD, Çin ve İsrail ile rekabet içerisinde olduğunu da vurguladı. Makale, “Türkiye uygun fiyatı ve savaşlardaki başarısı ile birlikte modern savaşlarda bu araçların etkisini fark eden fakat üst düzey drone satın almaya gücü yetmeyen ülkelerin ilgisini çekecektir” şeklinde sonuçlandı.

Forbes: Türkiye, SİHA’larda büyük ihracat pazarı oluşturuyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Fransa’nın en büyük silah şirketlerinden Dassault’ya ait Le Figaro gazetesi, SİHA’ları konu aldı. Yayınladığı dosya haberde Türk SİHA’larına ayrı bir başlıkta yer verdi. “Türk dış politikasının hizmetinde bir teknoloji” başlıklı haberde, Libya’da 2020 ilkbaharında Halife Hafter yanlısı güçler ile Libya hükümeti arasındaki çatışmada STM şirketi tarafından üretilen 2 Kargu-2 intihar SİHA’sının oynadığı önemli role işaret edildi. Bunun tartışılmaz bir olgu olan “SİHA’ların Türkiye savunma endüstrisi piyasasında yükselişini ve savaş alanında kullanımının yaygınlaştığını” ortaya koyduğu aktarılan haberde, “Sadece 15 yılda, ülke Amerikan, İsrail ve Çin modelleriyle rekabet arzusuyla dünyanın temel üreticileri arasındaki yerini aldı.” ifadesi kullanıldı.

Türk SİHA’ları etkili ve uygun fiyatlı

Haberde Kargu, Bayraktar, Anka, Karayel, Alpagu gibi Türk SİHA’larının etkili olmalarının yanı sıra uygun fiyatına da dikkat çekildi. Türk SİHA’larının 2016’dan itibaren sınır ötesindeki operasyonlarda kullanılmaya başlandığı kaydedilen haberde, “Giderek daha etkili olan Türk SİHA’ları sadece Libya’da değil, Dağlık Karabağ’da da güç dengesini değiştirdi.” değerlendirmesi yapıldı. Gazetenin haberinde Mayıs ayı sonunda BM heyetinin Libya konulu raporundan çıkan iki cümleye vurgu yapıldı. Mart tarihli belgede, STM şirketi tarafından üretilen Kargu-2 intihar İnsansız Hava Araçları (İHA) 2020 baharında Trablusgarp savaşında belirleyici bir rol oynadığını ortaya koyuyor. Ankara tarafından desteklenen Libya hükümeti, o sırada Mareşal Halife Hafter güçleri tarafından kuşatılmıştı. Uzmanlara göre, bu insansız hava araçları daha sonra insanları otonom olarak hedef aldı. Raporda “Ölümcül otonom silah sistemlerinin operatör ve mühimmat arasında bir veri bağlantısı kurmaya gerek kalmadan hedeflere saldırmak üzere programlandığı ve bu nedenle otomatik hedef arama modunda” olduğu belirtiliyor.

Türk SİHA’ları giderek daha fazla satıyor

Le Figaro, Türk SİHA’larının gittikçe daha fazla sattığına vurgu yapılarak Azerbaycan, Katar, Ukrayna ve Tunus ve NATO ülkesi Polonya’nın Türk silahlı insansız hava aracı satın aldığına, Letonya, Macaristan ve Arnavutluk’un yanı sıra başka ülkelerin de Türk SİHA’larına ilgi gösterdiğine işaret edildi. Polonya kısa süre önce 24 TB2 sipariş etti. Recep Tayyip Erdoğan bunun bir NATO ülkesine yapılan ilk satış olduğunu özellikle vurguladı. Letonya, Macaristan, Arnavutluk da ilgili görünüyor. Giderek daha verimli hale gelen Türk insansız hava araçları, Libya’daki ve aynı zamanda son zamanlarda Dağlık Karabağ’daki güç dengesini tersine çevirdi. Özellikle ünlü Bayraktar TB2’leri satın alan Azerbaycan, 2020 sonbaharında Ermeni kuvvetlerini amansızca vurmak için kullandı.

Ekonomik Araştırmalar ve Dış Politika Merkezinden (Edam) bir rapor, “Türkiye insansız askeri sistemleri ve robotik savaşı, bir portföyü modernleştirmekten daha fazlası olarak görüyor” diyor. Analistler ayrıca, bunu “bir sonraki jeopolitik atılımın ön saflarında yer almak için bir fırsat” olarak görüyor.

Le Figaro haberinde, İHA’lar bir propaganda aracı olduğu kadar bir tanıtım aracı olduğuna vurgu yaptı. Zira Türkiye İHA’ları ihraç ediyor ve giderek daha iyi satıyor bilgisini de ekledi.

Le Figaro: Türk dış politikasının hizmetinde bir teknoloji yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

10 yıldan kısa süre içerisinde ABD, İsrail ve Çin ile birlikte en önemli SİHA üreticileri seviyesine yükseldi. Yerli İHA/SİHA yok satıyor. Türkiye’nin insansız hava araçları (S/İHA) ve savunma sanayii alanındaki başarısı dünya basınında gündem olmaya devam ediyor. ABD’den Japonya’ya, Norveç’ten Yunanistan’a kadar dünyanın dört bir yanında hem siyasiler hem askeri uzmanlar Türkiye’nin SİHA başarısını konuşuyor. Geçtiğimiz günlerde Yunan basınına konuk olan, ondan önce de dünyanın her köşesinden övgüler alan Türkiye’nin ileri teknoloji Bayraktar SİHA’ları, şimdi de Fransız basınında. Fransa’da yayın yapan Le Monde gazetesinde yer alan makalede Türkiye’nin SİHA ve İHA konusunda elde ettiği uluslararası güçten övgüyle bahsedildi.

Le Monde: SİHA üreticileri seviyesine ulaştı

Gazetenin yere göğe sığdıramadığı haberinde, Türkiye’nin son yıllarda askeri endüstrisini insansız hava aracı üretmeye yönelttiği ve ihracatını gün geçtikçe artırdığı belirtildi.  Suriye, Libya ve Dağlık Karabağ’da kullanılarak başarılı oldukları görülen Türk insansız hava araçlarının “yok sattığı” ifade edilen haberde, Polonya ve Ukrayna’ya yapılan satışlara vurgu yapılırken bu araçların eski Sovyet ülkelerinde talep gördüğü bildirildi. Baykar şirketi tarafından üretilen, “pahalı olmayan ve etkili” silahlı insansız hava araçlarının 2020’de kullanıldığı 3 çatışma bölgesinde tankları, zırhlı araçları, mühimmat depolarını ve hava savunma sistemlerini vurarak çatışmanın seyrini değiştirdiği vurgulandı. Le Monde haberinde, “Türk İHA’ları 2020’de üç savaşın seyrini değiştirdi. 10 yıldan kısa süre içerisinde ABD, İsrail ve Çin ile birlikte en önemli SİHA üreticileri seviyesine yükseldiler.” ifadelerine yer verildi.

En fazla talep gören Bayraktar TB2, düşman kuvvetlerinin konumuna dair bilgi toplayabiliyor, savaş uçaklarını hedefe yönlendirebiliyor ve taşıdığı 4 lazer güdümlü füze sayesinde kendi saldırılarını düzenleyebiliyor. Gazetenin haberinde, Türk SİHA’larının saldırılarının Suriye ve Libya’da pahalı ve ağır Rus Pantsir uçaksavar sistemleri ile Ermenistan’daki Rus İskender füzelerini felce uğratarak şaşırtıcı sonuçlar aldığının altı çizildi. Tüm dünya medyası ileri teknoloji Türk Bayraktar SİHA’larını ve satın almak için sıraya giren ülkeleri haberleştirirken, Rus basınında ise kaygı hakim.

Ankara’nın drone gücüne yükselişi

Ukrayna, Katar, Azerbaycan, Tunus ve son olarak Polonya… Halihazırda beş ülkeye ihraç edilen Türk üretimi silahlı insansız hava araçları (SİHA) geçtiğimiz günlerde İsviçre medyası tarafından da haberleştirildi. “Ankara’nın drone gücünde yükselişi” başlığını kullanan İsviçre televizyonu SRF, haberinin spotunda Türkiye’nin kendi ürettiği silahları satarak yalnızca NATO üstünde değil Rusya üzerinde de baskı kurduğunu belirtti. Gelinen noktada Türkiye’nin dünyanın en büyük üçüncü drone gücü konumuna eriştiğini kaydeden SRF, Batılı ülkelerin Türkiye’nin kendi SİHA programını nasıl yönettiğini yakından izlediğine haberinde yer verdi.

Le Monde: ABD, İsrail ve Çin ile birlikte en önemli SİHA üreticisi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.