Savunma sanayi alanındaki yerli ve milli imkanlarla geliştirilen sistemlerinin sayısının artmasıyla Türkiye’nin silah ihracatı, 2016-2020 yıllarını kapsayan 5 yıllık dönemde, 2011-2015’e göre yüzde 30 artarken, ithalatı yüzde 59 azaldı. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsünün (SIPRI) 2016-2020 yılları arasına ait uluslararası silah satışlarına ait bilgilerin yer aldığı rapor yayımlandı. Buna göre Türkiye, 2016-2020 yıllarını kapsayan 5 yıllık dönemde, 2011-2015’e göre silah ihracatını yüzde 30 artırırken, ithalatını yüzde 59 azalttı. Türkiye bu alanda, 2015-2019 döneminde en çok ihracat yapan 14’üncü ülke olarak yer alırken, 2016-2020 döneminde 13’üncülüğe yükseldi. İthalatta ise aynı dönemde 15’inci sıradan 20’inci sıraya indi. Bu dönemde ABD’den yapılan ithalattaki değişim de dikkati çekti. Türkiye’nin silah ithalatı konusunda ABD’den yaptığı ithalat 2016-2020 yıllarında, 2011-2015’e göre yüzde 81 azaldı. Türkiye bu dönemde ABD’den ithalat yapan 3’üncü ülke konumundan 19’uncu ülke konumuna tırmandı.

Türkiye’nin yükselişi başarıdır

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, duruma dair yaptığı değerlendirmede, “Bu sonuçlar hayal etmenin ve hayallerimiz için çalışmamızın bir karşılığıdır. Göreve geldiğimizde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bize bir görev verdi. Bağımsızlığımızın en önemli sac ayaklarından birinin savunma sanayindeki bağımsızlıktan geçtiğini vurgulayan bir hedef. Bu bağımsızlığı sağlayabilmenin tek yolu da yerli ve milli imkanlarla geliştirilen sistemlerinin sayısının artmasıyla sağlanabilmesiydi.” açıklamasında bulundu.

Demir, her geçen gün savunma sanayii ihracatının arttığına ve dışa bağımlılığın azaldığına değinerek; “Bugün dünyada yerli ve milli imkanlarla ürettiğimiz platformlarımız adından söz ettirmeye ve göz kamaştırmaya başladı. Bu başarı bir ekosistem başarısıdır. Bu ekosistemin en büyük destekçisi ve Türkiye’nin küresel güç vizyonunun mimarı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, savunma sanayi firmalarımıza, alt yüklenicilerine, üniversitelerimize ve KOBİ’lerimize teşekkürü bir borç biliyorum. Savunma Sanayii Başkanlığı koordinasyonunda tüm paydaşlarımızla beraber daha iyisi için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”

Silah ihracatı artarken ithalatı da düşüyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

ABD’de seçim öncesi artan gerilim bireysel silahlanmayı tetikledi. Yılın ilk 10 ayında 17 milyon silah satıldı. Demokratların seçimi kazanmasıyla silah satışının kısıtlanacağına yönelik söylentiler de talebi ikiye katladı.

Satış pazarlama müdürü Abdussamed Güzel, “Şu an için ABD’ye gönderdiğimiz yaklaşık 35 bin ve göndereceğimiz silahlar da var” dedi.

eslim edilen ve edilmeyi bekleyen çok sayıda sipariş var.

Sadece ABD değil, 100’ü aşkın ülkeye silah ihracatı yapılıyor. İhracat yapılan ülkeler sıralamasında ABD’yi Rusya ve Fransa izliyor. Abdussamed Güzel, ihracat yapılan ülkelerle ilgili şu bilgileri verdi:

“Kuzey Amerika ülkeleri olmakla beraber Arjantin, Şili gibi Güney Amerika’dan da müşterilerimiz var. Avrupa’da Danimarka, Finlandiya, İngiltere, Fransa gibi ülkelere de ihracat yapıyoruz. Aynı şekilde Asya ülkelerine Malezya, Tayland gibi ya da Güney Afrika Cumhuriyeti gibi Afrika kıtasında da müşterilerimiz var.”

En çok tercih edilen yarı otomatik silahlar oldu. Türkiye, silah ihracatından yıl sonuna kadar 400 milyon dolar gelir elde edecek.

Türkiye, dünyada av tüfeği üretimi ve ihracatında İtalya ile birlikte öne çıkan iki ülkeden biri.

Hem fiyat avantajı hem ürün kalitesi Türk av tüfeklerine ilgiyi artırıyor.

Türkiye’den 100’ü aşkın ülkeye silah ihracatı yapılıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Cumhurbaşkanı, “Bir gün başkasına muhtaç olmadığımız bir noktaya geleceğiz.” demişti ve bunu söylerken sadece yurt dışı silah ithalatından bağımsız olmayı kastetmiyor aynı zamanda Türkiye’nin silah pazarına ihracat yapacak duruma gelmesini de amaçladığını belirtiyordu. Bu sayede Türkiye’nin bölgesel güç statüsü gelişmiş olacak. Stockholm Barış Araştırmaları Merkezi (SIPRI) şimdilerde Türkiye’yi dünya genelindeki silah ihraç eden ülkeler listesinde 14’üncü sırada gösteriyor. Savunma ve havacılık sektörü geçtiğimiz sene, bir önceki seneye nazaran yüzde 40’lık artışla 3 milyar 68 milyon 519 bin dolarlık ihracata ulaşılırken Türkiye’den birçok ülkeye yerli ve millî ürünler satıldı. Türk silahlarını satın alanlar arasında Türkmenistan ile Umman gibi devletlere ek olarak Pakistan, Katar ve Ukrayna da bulunuyor.

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. kuruluş yıl dönümü olan 2023 yılına kadar bugünlerde yaklaşık 3 milyar avro olan yıllık silah satışının 10 milyar avroya yükselmesi hedefleniyor. Bunun için ülke droneları geliştirmeye odaklanırken Baykar Makine kısa süre önce “Bayraktar TB2”nin geliştirilmiş modeli olan “Akıncı”nın da ikinci prototipini tanıttı. Türkiye başka silah alanlarında da hedeflerinin peşinden gidiyor.

Önümüzdeki yıl Türk yapımı ilk savaş tankının hazır olması da hedefleniyor. Ayrıca Türk ordusu bundan böyle Alman yapımı G3 yerine Türk yapımı bir piyade tüfeği kullanacak. “TCG Anadolu” adlı ilk Türk helikopter taşıyıcısının önümüzdeki üç yıl içinde donanmaya katılması beklenirken Türk Hava Kuvvetleri de 2030 yılına kadar bir savaş uçağının Türkiye’de geliştirilmesini amaçlıyor. 2002 yılında yaklaşık 5,5 milyar dolarlık bütçeye sahip 66 Türk savunma projesi vardı. Şu anda 60 milyar dolarlık bütçeyle 600’den fazla proje yürütülüyor. Modern bir donanma, özellikle akıllı insansız sistemlerle hiç de uzak değil.

Silah ithalatçılığından ihracatçılığına… Türkiye’nin büyük başarısı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Suudi Arabistan’ın batılı ülkelerle ilişkilerinin geleceği İngiliz The Guardian gazetesinin de gündeminde. Gazetede yayımlanan bir haberde, Körfez ülkelerinin, gelirlerinin azalmasıyla daha fazla silah alamayacağı hatta mevcut anlaşmalardan da vazgeçebileceği yorumu yapıldı.

Suudi Arabistan milli gelirinin yüzde 8’ini silahlanmaya ayırıyor. 2019’da milli gelirlerine oranla silah harcamaları ise şöyle; Suudi Arabistan yüzde 8 (62 milyar dolar), Rusya yüzde 3,9 (65,1 milyar dolar), ABD yüzde 3,4 (732 milyar dolar), Hindistan yüzde 2,4 (71,1 milyar dolar), Çin yüzde 1,9 (261 milyar dolar).

Dünyanın 5. büyük silah alıcısı Suudiler, başta İngiltere ve ABD’den silah ve askeri eğitim satın alıyor. Birleşik Arap Emirliklerinde ise harcamalarına dair verileri paylaşmadığı için etkinin ne kadar büyük olacağı kestirilemiyor. Körfez ülkelerinin gelirlerinin azalması mevcut anlaşmalarla ilgili de soru işaretleri yaratıyor.

Uzmanlar bu ülkelerin daha fazla silah satın alamayacağı, hatta mevcut anlaşmalardan vazgeçeceği ya da erteleyeceği değerlendirmesinde bulunuyor.

Emekli CIA çalışanı Orta Doğu uzmanı Bruce Riedal, “şüphesiz bu bir dönemin sonu” yorumunu yaptı.

Küresel silah ticareti ve yolsuzluk uzmanı Andrew Feinstein ise Suudi Arabistan’ın Batılı ülkelerle silah satışı üzerine ilişkilerini geliştirdiğine dikkat çekti, “Suudiler 1 numaralı silah alıcısı olmazsa batılı ülkelerden destek de alamayacaktır” diyerek ilişkilerinin bozulabileceğini işaret etti.

Geliri petrole dayanan ülkelerde yeni dönem yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Onay işleminin Ekonomi Bakanı Peter Altmaier’in konuya ilişkin Federal Meclis Ekonomi Komisyonu’na gönderdiği yazı ile ortaya çıktığı aktarıldı.

Bavyera’daki Jenoptik Power Systems firmasının hava savunma sistemi olan Patriot için güç kaynağı ürettiği hükümetinde bu firmanın satışına onay verdiği kaydedildi.

Haberde, Hristiyan Demokrat Birlik Partilerinin (CDU/CSU) 2017 yılında Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile yaptıkları koalisyon sözleşmesinde Yemen’deki savaşa doğrudan katılan ülkelere silah ve teçhizat satışına onay verilmeyeceği maddesi bulunmasına rağmen BAE’ye teçhizat satışına onay verilmesi de eleştirildi.

BAE’ye böyle bir satışa, bölgede İran’la var olan gerilim nedeniyle onay verildiği iddia edildi ve bunun da Almanya’nın siyasi tutumunda değişiklik yaptığı anlamına gelebileceği yorumunda bulunuldu.

Öte yandan Süddeutsche Gazetesi’nin özel haberinde, Almanya’da 90 Tornado savaş uçağının 2025’e kadar hizmet dışı kalacağı için bunların yerinin Eurofighter ya da F-18 ile doldurulmasının istendiği bildirildi.

Haberde Alman Savunma Bakanlığının Avrupa’da ortak bir proje olan Eurofighter uçaklarının yeni versiyonlarının zamanında üretilmesi konusunda çekinceleri olduğunu rapor ettiği bu nedenle Almanya’nın ABD’den F-18 almak durumunda kalabileceği ifade ediliyor.

Haberde, ayrıca F-18 savaş uçaklarının Almanya’da konuşlu bulunan nükleer başlıklı füzeleri taşıma imkanına sahip oldukları kaydedildi.

Almanya parasına bakıyor: BAE’ye silah satışına devam yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.