Sosyal medya yasasının konuşulduğu bugünlerde  yalanı yay, sonra sil ve yoluna devam et yöntemi T24 sitesinin yeni uygulaması oldu.  2009 yılında faaliyete geçen Doğan Akın yönetimindeki T24 sitesi, sosyal medya üzerinden yaydığı yalan haberlerle gündemi meşgul etmeye başladı.  “Katarlı öğrenciler sınavsız tıp eğitimi alacak”, “THY 2500 çalışanının kovacak” yalanlarından sonra dün “İslam Araştırmaları Merkezi’nin ödeneği yüzde 545 arttı” başlığıyla kamuoyunu meşgul eden T24 bu üç haberi de daha sonra silmek zorunda kaldı. T24’ün sosyal medya hesabında büyük etkileşim alan haberlerin saatlerce gündemde kaldıktan sonra “gerçeğe ulaşabilmesi” ise kafalardaki soru işaretlerini arttırdı. 2009 yılından bu yana faaliyette olan bir internet sitesi paylaştığı haberleri kopyala yapıştır ile mi servis ediyor? Haberin doğruluğunu araştırmak için birkaç dakika bile ayrılmıyor mu?

Silince sorumluluk kalkıyor mu?

Dün sosyal medyada Diyanet Vakfı bünyesindeki İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM)’ın ödeneğinin %545 arttırıldığı iddia edildi. Haberi ilk paylaşan dindarlara yönelik nefret politikası ile bilinen Birgün gazetesi oldu. Birgün gazetesi düşmanlık kokan haberini İSAM’ın bütçesi bir yılda %545 artmış gibi servis etti. T24 sitesi de haberi olduğu gibi alarak servis etti. Yüzlerce paylaşım alan habere gelen yorumlar T24’ün algı operasyonu yaptığını ispatladı. Haberin içeriğinde söz konusu artışın 2002 yılından 2023 bugüne kadar ki toplam artışı gösteriyordu ve İSAM ölçeğinde bir kuruluş için normal bir rakamdı.

Yalanı yay sonra sil projesinde uzmanlaştılar

T24 yalanı yay, sonra sil ve yoluna devam et şeklinde sürdürdüğü yayın politikasında bu ilk örnek değil. T24, kamuoyunda büyük tepkiye yol açan “Katarlı öğrencilerin Türkiye’de sınavsız tıp okuyabileceği” haberini yalanı ortaya çıkmasına rağmen saatlerce silmemişti. T24 söz konusu haber nedeniyle okuyucularından özür dilemişti. T24’ün bu yıl içerisinde patlayan ikinci balonu ise Türk Hava Yolları’nın 2500 işçi çıkartacağı iddiası oldu. Bizzat THY üst yönetimi tarafından yalanlanan haber dolaşıma girdikten uzunca bir süre sonra silindi.

Milliyet Gazetesi Yazı İşleri Müdürlüğü, Ahmet Altan sonrası Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği gibi görevler üstlenen Doğan Akın tarafından kurulan T24 sitesinin yalan haberlere dair nasıl bir çözüm getireceği merakla bekleniyor.

Yalanı yay sonra sil T24’ün yeni mottosu mu oldu? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Habere konu olan İyi Partili Taylan Yıldız’ın fotoğrafı ve isminin yerine, eski Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın fotoğraf ve ismini kullandı.

Habere konu olan İyi Partili Meclis Üyesi Taylan Yıldız:

T24 Gazetesi, İyi Partili Taylan Yıldız’ı konu eden haberinde eski bakan Taner Yıldız’ın fotoğrafı ve ismini kullandı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

T24 Gazetesi, AKP’den aday adayı olduğunu iddia ettiği kişinin, TikTok’ta yaptığı ‘mafya hizmeti’ reklamı sonrası gözaltına alındığını haberini yaptı.  

Ancak sosyal medyada yayınlanan görüntüler üzerine bahsi geçen Baran Kejanlı’nın Ak Partili değil, İyi Partili olduğu ortaya çıktı.

T24 Gazetesinden her gün 1 yeni manipülasyon: Ak Partili dediler, İyi Partili çıktı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

  Ankara İl Sağlık Müdürlüğü, konu ile ilgili açıklama yaparak iddiaları yalanladı. Sağlık Müdürlüğü, yatak doluluk oranın % 50, yoğun bakım yatak doluluk oranın ise % 63 olduğu belirterek, Ankara’da pandeminin kontrol altında olduğunu ifade etti.

“Ankara’daki hastanelerin yoğun bakım üniteleri doldu” yalanı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Söz konusu haberlerde tarihin “0” noktası olarak kabul edilen Şanlıurfa’daki Göbeklitepe’de kalıntılara beton döküldüğü ve üzerinde iş makinelerinin çalıştığı ileri sürülürken Neolitik döneme ait dünya kültür mirasının katledildiği iddia ediliyor. Söz konusu alanda herhangi bir çalışma yapmak suç olmasına rağmen, konuya ilişkin haberler, Turizm ve Kültür Bakanlığı’nın bu suça iştirak ettiğini söyleyecek kadar ciddi ithamlar içeriyor. Göbeklitepe’de yapılan yol çalışması kapsamında tüm arkeolojik alanların zarar gördüğü ve Bakanlığın yapılan çalışmayı denetlemediği de iddialar arasında yer alıyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Göbeklitepe’de yapılan çalışmalar incelediğinde ve sahada çalışan arkeologlardan alınan bilgiye göre Göbeklitepe’deki tarihi alanlara beton döküldüğüne ve bu alanların tahrip edildiğine yönelik iddiaların doğru olmadığı anlaşılıyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri ve uzmanlardan oluşan heyet, son günlerde “alandaki tarihi yapılara zarar verildiği” iddialarıyla gündeme gelen Göbeklitepe’de yürütülen çalışmaları basın mensuplarıyla birlikte yerinde inceledi.

Konu ile ilgili açıklama yapan Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mahmut Kocameşe yaklaşık 1000-1300 metre mesafede bir karşılama merkezi bulunduğunu, oradan kazı alanına normal araç trafiğinin dışında sadece engelliler ve ulaşım güçlüğü çeken insanlar için hafif araçlarla ring seferleri yapılmak üzere açılan bir yol bulunduğunu ifade etti. Yayaların da kullanımına açılacak olan bu yol, tamamen doğal zemin üzerine keçe ve koruyucu malzeme kaplanarak, üzerine ‘stabilize kum’ dolgusu eklenen ve doğal küp taşlarla harçsız bir şekilde kaplanan bir uygulama. Kocameşe, bu yolu kenarlardan tutacak bordür taşların da yine keçe ve stabilize malzemenin üzerinde bulunduğunu ve yolun kaymasını önlemek için basit harçla tutturulduğunu belirtti. Ayrıca yolun arkeolojik alanın çok gerisinde sonlandığının altını çizen Kocameşe bu haliyle bile yolun alanın içerisine devamının kesinlikle söz konusu olmadığını açıkladı.

Bilim Danışma ve Eşgüdüm Komisyonu üyeleri arkeolog Prof. Dr. Necmi Karul ve Prof. Dr. Gülriz Kozbe de inceleme heyetinde yer aldı. Göbeklitepe hakkında son günlerde medyaya yansıyan haberleri değerlendiren Prof. Dr. Necmi Karul, kazı alanına yaklaşılan noktalarda demir içerikli beton görülmediğini, doğal taşların altına serili harçlar bulunduğunu ifade ederek bu harçlarla oluşturulmuş bir bordürün arasına kum serildiğini, bir keçe vasıtasıyla arkeolojik doku potansiyeli olan yerle ilişkisinin kesildiğini belirtti. Karul, “Böyle bir alanın üzerinde sert bir makinenin yürümesi biraz da tercih edilen bir durumdur çünkü tabanda kum varsa basıyı tek bir noktaya olmasını önleyecektir, yayacaktır. Koruyucu bir tarafı vardır diyebiliriz.” ifadelerini kullandı.

Göbeklitepe’de engelliler için yapılan yolu “beton” yalanıyla verdiler yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.