ABD Ordusundaki askerler, bir kadın askere tecavüz edip onu öldürdü. ABD Ordusuna bağlı Teksas’taki Ford Hood üssünde 20 yaşındaki kadın asker Vanessa Guillen tecavüze uğradığını ihbar etti. Guillen tecavüze uğradığını ihbar etmesinin üzerine öldürüldü. Olaydan sonra ABD Kara Kuvvetleri’ne soruşturma açıldı. Vanessa Guillen’in öldürülmesine yönelik başlatılan soruşturmanın ardından ABD Ordusuna bağlı Teksas’taki Ford Hood üssündeki 14 askeri yetkili görevinden uzaklaştırıldı. ABD Kara Kuvvetleri Genel Sekreteri Ryan McCharty açılan soruşturmanın sonucuna ilişkin açıklama yaptı. Üsteki yönetimin tecavüz konusunda büyük ihmalinin olduğunun tespit edildiğini bildirdi. ABD Kara Kuvvetleri’nde her yıl binlerce tecavüz vakası yaşanıyor. Tecavüz vakasıyla sarsılan Fort Hood Üssüne iliştin soruşturma tamamlandı.

ABD Ordusundaki askerler her yıl binlerce kadına tecavüz ediyor

ABD Ordusunda her yıl binlerce tecavüz vakası yaşanıyor. ABD Kara Kuvvetleri’ne bağlı Teksas’taki Ford Hood üssünde yaşanan tecavüz olayı bunlardan sadece bir tanesi. Öte yandan ABD Kara Kuvvetleri’nde cinsel taciz konusunda büyük ihmaller olduğu da ortaya çıktı. Kara Kuvvetleri Genel Sekreteri Ryan McCharty tecavüze uğradığını ihbar eden Vanessa Guillen’in öldürülmesi ile ilgili konuştu. Üsteki yönetimin tecavüz konusunda çok büyük ihmalinin olduğunu itiraf etti.

ABD Kara Kuvvetleri Genel Sekreterinden itiraf

ABD Kara Kuvvetleri Genel Sekreteri Ryan McCharty, Teksas’taki Ford Hood üssünün bu tür ortamlara ve olaylara müsait olduğunun tespit edildiğini söyledi. Buradaki komutanların tacize ve tecavüze müsamahakar davrandığının da bulgular arasında olduğunu açıkladı. McCharty, tecavüz soruşturmasının Kara Kuvvetleri’ndeki ortamın baştan sonra değiştirilmesi gerektiğini bildirdi.

ABD Ordusu Genel Sekreteri McCharty, soruşturma kapsamında üs komutanı Tümgeneral Scott Efflandt, 3’üncü Süvari Alay Komutanı Albay Ralph Overland ve Alay Kıdemli Başçavuşu Bradley Knapp dahil olmak üzere 14 komutanın görevden uzaklaştırıldığını da açıkladı. Tümgeneral Efflandt’e eylül ayında görevden alınmıştı. Fakat soruşturma sonuna kadar Fort Hood’da kalmasına izin verilmişti. Fort Hood, son zamanlarda intihar ve ölüm olayları ile de sarsılmıştı. 2016’dan bu yana üste 70’i intihar, 7’si cinayet olmak üzere 150 askerin öldüğü bildirilmişti.

ABD Ordusundaki askerler tecavüz ettikleri kadını öldürdü yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Örgütün ABD imamı da olan İsmail Büyükçelebi’nin referans olduğu sözde doktorun toplu tecavüzünün sümenaltı edilmek istendiği de Fatih Yağmur’un iddiaları arasında yer aldı.

Skandalların merkezindeki isim: İsmail Büyükçelebi

FETÖ elebaşının İzmir’de ilk görev yaptığı yıllardan bu yana yanından ayırmadığı İsmail Büyükçelebi’nin adının karıştığı bir diğer skandal Temmuz ayında patlayan ve milyonlarca doların havada uçuştuğu dolandırıcılık hadisesi olmuştu. Örgüt tetikçilerinin uzunca bir dönem yalanladığı olayı, FETÖ içindeki muhalif kanadın sözcülerinden Ahmet Dönmez ortaya çıkarmıştı.

İsmail Büyükçelebi, örgüt içinde FETÖ elebaşının en güvendiği isimlerden biri olarak biliniyor. FETÖ elebaşı Büyükçelebi için “onu üzen beni üzmüştür” açıklaması yapmıştı.

İsmail Büyükçelebi, örgüt yöneticilerinden Halit Esendir, Necdet İçel, Hazım Sesli gibi isimleri örgüte kazandıran kişi olarak biliniyor. FETÖ’nün tüm kararlarının alındığı “Başyüceler Konseyi”nin daimi bir üyesi da olan Büyükçelebi, ABD’ye ilk kaçan örgüt yöneticilerinden biri.

“FETÖ örgüt içindeki toplu tecavüz skandalını sümenaltı etmeye çalışıyor ” yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

GKRY’de 12 İsraillinin tecavüzüne uğradığını belirten ancak yalan beyandan suçlu bulunan 19 yaşındaki İngiliz kadının annesi de kampanyaya desteğini açıkladı.

Twitter’da #BoycottCyprus etiketiyle başlatılan kampanyada on binlerce destek mesajı paylaşıldı.

Bir Twitter kullanıcısı “GKRY herkesin tatil listesinden çıkarılmalı. Bu geri ülkede hiçbir kadın güvende değil.” yorumunu yaptı.

Başka bir kullanıcı da davanın sanıklarının döndükleri İsrail’deki sevinç gösterisinin videosunu paylaşarak, “İşte tecavüzcüler İsrail’de böyle karşılandı.” ifadesini kullandı.

Mağdur İngiliz’in hukuki masraflarını karşılamak için başlatılan internet kampanyasında da 80 bin sterlinden (yaklaşık 600 bin TL) fazla bağış toplandı.

“Münferit vaka değil”

İngiliz kamu yayın kuruluşu BBC’ye konuşan ancak adı gizli tutulan mağdurun annesi, kızının başına gelenlerin “münferit bir vaka” olduğuna inanmadığını söyledi.

GKRY ilgili “Orası hiç güvenli değil.” ifadesini kullanan anne, “Gidip başınıza gelen bir şeyle ilgili şikayette bulunduğunuzda ya size gülüyorlar ya da kızımın başına gelene benzer bir şey oluyor.” diye konuştu.

İngiliz Dışişleri bakanlığı da yaptığı açıklamada olaya ilişkini “derin kaygı” duyduklarını ve konuyu Rum makamlarıyla görüşeceklerini bildirdi.

İsrailli sanıkların sevinci tepki çekmişti

Temmuz ayında gerçekleşen tecavüz olayının ardından yargı süreci ekimde başlamıştı. Rum mahkemesi suçlanan İsrailliler hakkında beraat kararı verirken, mağdur İngiliz’i yalan beyandan suçlu bulmuştu.

İsrailli zanlıların beraatlerinin ardından döndükleri ülkelerinde Ben Gurion havalimanında şampanya patlatmaları ve dans etmelerinin basına yansıması üzerine İngiltere’de olayla ilgili tepki büyümüştü.

1 aydan fazla gözaltında tutulan ve 5 aydır da Rum kesimini terk etmesine izin verilmeyen İngiliz turist, Rum polisinin tecavüzle ilgili ilk ifadesini geri alması için kendisini zorladığını iddia ediyor.

İngiliz vatandaşı 19 yaşındaki turist kadın, temmuzda Kıbrıs’ın Ayia Napa kasabasındaki otel odasında 12 İsrailli gencin tecavüzüne uğradığını iddia etmişti.

İngiltere ve Rum kesime tecavüz davası yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Yapılan bir araştırmaya göre ise, 18 yaş ve üzeri Fransız kadınların yüzde 12’si hayatlarında en az bir kez tecavüze uğradı.

Fransa’da Kadın Erkek Eşitliği Bakanlığı’nın rakamlarına göre, her yıl yaklaşık 220 bin kadın eski veya halihazırda ilişkide oldukları eşleri tarafından fiziksel ve/veya cinsel şiddete maruz kalıyor.

Söz konusu kadınlardan 4’ünden 3’ü, “tekrar eden şiddet eylemlerine”; her 10’undan 8’i ise psikolojik veya sözlü tacize maruz kalıyor.

Jean Jaures Derneği ve Ifop Enstitüsü’nün 18 yaş ve üzerindeki 2 bin 167 kadın ile yaptığı ankette, bu kadınların yüzde 12’sinin hayatlarında en az bir kez tecavüze uğradığı ortaya çıktı.

Söz konusu kadınlardan yüzde 43’ü ise en az bir kez cinsel tacize maruz kaldı.

Kurbanlara Yardım Delegasyonu’nun (DAV) temmuz ayında yayınladığı rapora göre, 2018 yılında ilişkisi olan 149 kişi, aile içi şiddet nedeniyle hayatını kaybetti. Yaşamını yitiren söz konusu kişilerin 121’i kadın, 28’i ise erkek.

DAV’ın raporuna göre aile içi şiddet sonucu hayatını kaybeden 149 kişinin yanı sıra 21 çocuk da dolaylı olarak öldürüldü.

2018 yılında işlenen kadın cinayetlerinin yüzde 31,8’i silahla; yüzde 31,30’u ise bıçak ve benzeri kesici aletlerle işlendi.

DAV raporuna göre, geçen yıl kadın cinayetleri sonucu öldürülen kurbanların yüzde 23’ü, 40 ila 49 yaşında. Söz konusu cinayetlerin yüzde 83,2’si ise çiftlerin yaşadığı evlerde işlendi.

Fransa’da sadece bu yıl 101 kadın aile içi şiddet nedeniyle öldürüldü yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Davaya konu olan olay Mart 2015’te Ancona kentinde yaşandı. 22 yaşındaki bir kadın, bir parkta tecavüze uğradığı şikayetiyle polise başvurdu.

Adı açıklanmayan kadın, kendisi gibi Peru asıllı olan iki zanlıdan birinin tecavüz suçunu işlediğini, diğerinin de bu sırada gözcülük yaptığını belirterek şikayetçi oldu.

2016 yılında alınan ilk mahkeme kararında tecavüzden suçlu bulunan kişiye 5 yıl, gözcülük yapan arkadaşına da 3 yıl hapis cezası verildi. Ancak bu karar temyiz aşamasında bozuldu. Ancona İstinaf Mahkemesi 2017’de, tecavüz iddiasını inandırıcı bulmayarak zanlıların beraatine karar verdi.

Mahkeme heyeti bu karara gerekçe olarak, tecavüz zanlısının iddia sahibi kadını beğenmediğini, kadının ismini telefonuna “Viking Nina” diye kaydetmiş olmasının da bunun göstergesi olduğunu belirtti.

Kararda “Bu ismin kadınsı değil daha ziyade erkeksi bir çağrışım yaptığı” ve iddia sahibi kadının dava dosyasındaki fotoğrafının da bu erkeksiliği teyit ettiği belirtildi. Ancona İstinaf Mahkemesi’nin 2017’de aldığı bu karar, geçen hafta en üst yargı organı olan Yargıtay tarafından bozulunca ortaya çıktı.

Yargıtay, İstinaf Mahkemesi’nin sanıkları aklayan kararını iptal etti ve davanın yeniden görülmesine hükmetti. İtalyan basını, Ancona İstinaf Mahkemesi’nde bu kararı alan heyetteki 3 yargıcın da kadın olduğunu yazdı.

Pazartesi günü 200 kadar kişi, Ancona’daki mahkeme önünde bir protesto gösterisi düzenledi. Mahkemenin kararını “utanç verici” diye niteleyen grup “Hepimiz Vikingiz” yazılı pankartlar da taşıdı.

İtalya’da bu kararı kadın hâkimler aldı: “Mağdur erkeksi, tecavüze uğramış olamaz” yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

The Sun gazetesine konuşan kaynak, eski üst düzey BM yetkilisi Profesör Andrew Macleod’un dönemin Uluslararası Kalkınma Bakanı Priti Patel’e sunduğu dosyada bunu aktardığını belirtiyor. Dosyada, BM organları ve yardım ajanslarında yaklaşık 3,300 pedofilinin çalıştığını bilgisi de yer almış. Eski Bakan Patel’in de bu rakamlara karşılık, pedofililerin sistematik olarak deniz aşırı görevlere başvurduğunu aktarmış. Binlerce cinsel istismarcının, yardım kuruluşları aracılığıyla yardıma muhtaç kadınları ve çocukları kendilerine kurban seçtiklerini belirtiliyor

Katolik kilisesine benzetildi 

Prof. Macleod, The Sun ile paylaşılan dosyanın, ‘en az’ Katolik Kilisesi’ndeki istismar skandalıyla aynı büyüklükte olduğuna dikkat çekti. Prof. Macleod, “Dünyada pedofili eğilimleri gösteren on binlerce yardım çalışanı var ancak UNICEF tişörtünü üzerinize geçirdiğiniz anda kimse size dikkat etmiyor. Adeta dokunulmazlık elde ediyorsunuz ve ne isterseniz yapabiliyorsunuz. Sistem sorunlu işliyor ve bu yıllar önce durdurulmalıydı” şeklinde konuştu.

Kurban sayısı 60 bini bulabilir 

Prof. Andrew Macleod, Balkanlar’dan Ruanda ve Pakistan’a kadar birçok önemli merkezde BM Acil Koordinasyon Merkezi Başkanı olarak görev yapmış. Macleod, BM’deki yardım görevlilerinin daha sıkı kontrollerle seçilmesi gerektiğini, istismarcıların yargı önüne çıkarılmasını ve İngiltere’nin de buna öncülük etmesi gerektiğini savunuyor. Prof. Macleod, 2016 yılında, sadece 12 ay içinde 311 kurbanın BM çalışanları tarafından istismar edildiğini belirterek toplam kurban sayısının 60 bini bulabileceğini tahmin ediyor. BM bu rakamların iki katı olabileceği uyarısında bulunuyor zirasavaş bölgelerindeki veriler doğru toplanamıyor.

60 bin kişi Birleşmiş Milletler çalışanları tarafından tecavüze uğradı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Erzurum’da 10 yıl önce FETÖ’cü hâkim, savcı ve polisler örtbas ettiği 15 yaşındaki kıza yönelik tecavüz dosyası yeniden açıldı.

Daha önce beraat kararı ile sonuçlanan dosya, yeniden aynı mahkemede görülmeye başlandı. Tutuksuz sanıkların 10’u duruşmada hazır bulunurken firari olan yeğenler ise duruşmaya katılmadı.

Yeğen hakkında kırmızı bülten

Mahkeme heyeti, elebaşı Fetullah Gülen’in yeğenleri Ammar ve Selahaddin Gülen hakkındaki yakalama emirlerinin devamına karar verdi. Öte yandan sanık Selahaddin Gülen hakkında kırmızı bültenle arama kararı çıkarılmasına hükmeden heyet, mağdur S.K’nin ifadesinin alınması için mahkemede hazır edilmesini kararlaştırarak duruşmayı erteledi.

Olayın geçmişi

2007’de 15 yaşındaki S.K’nin farklı tarihlerde tecavüze uğradığına yönelik şikayette bulunması üzerine soruşturma başlatıldı. Mağdur, Fetullah Gülen’in yeğenleri Ammar ve Selahaddin Gülen’in de aralarında olduğu kişilerce cinsel istismara uğradığını söyledi. Erzurum 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dava 8 Kasım 2012’de tüm sanıkların beraati ile sonuçlandı. Erzurum Cumhuriyet Başsavcıvekili Taner Aksakal 63 kişi hakkında takipsizlik kararı vererek dosyayı kapattı.

Örtbas edenler FETÖ’cü çıktı

Ayrıca o dönem elebaşı Gülen’in yeğenlerinin tecavüz davasının kapatılması için sahte evrak düzenleyen ve görevi kötüye kullanan 16 polis memurunun 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılamaları devam ediyor. Utanç dosyasını kapatan dönemin Başsavcıvekili Taner Aksakal ile beraat kararı veren 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Erol Ofluoğlu, “FETÖ üyesi” oldukları iddiasıyla meslekten ihraç edildi.

Utanç dosyası yeniden açıldı

Sahte belgeler ve usulsüz olarak kapatılan “utanç dosyası” 10 yıl sonra yeniden açıldı. Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, mağdurun Ammar Gülen ile Selahaddin Gülen’in tecavüz ettiğine yönelik beyanlarına yer verdildi.

FETÖ elebaşının tecavüzcü yeğeni için kırmızı bülten çıkartıldı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Sakarya Kaynarca ilçesinde Suriyeli mülteci 9 aylık hamile Emani Al Rahmun’a tecavüz edilmesi, annenin ve yanındaki 10 aylık bebeği olmak üzere 3 canın hunharca katledilmesi haberi tüm vicdanlara ateş düşürmüştü. Davanın duruşması Sakarya’da başladı. Davada sanıklardan Cemal Bay, cinayetleri ve tecavüzü itiraf etti.

Emani Al Rahmun’un katillerinden mahkemede alçakça ifadeler yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Los Angeles Times’ın haberine göre kadınlara New York sokaklarında yaklaşan Toback onlara ‘yıldız olacakları’ sözü verdi. Ardından kadınlarla buluşan Toback kadınlara cinsel içerikli sorular sorular sorarak önlerinde mastürbasyon yaptı, kimi durumlarda ise kadınları kıyafetlerinin üzerinden taciz etti.

Gazeteye konuşan Toback ise suçlamaları reddetti. Kadınların hiçbirini tanımadığını savunan Toback, “Veya 5 dakikalık görüşmelerdi. Hatırlamıyorum” ifadelerini kullandı. Ayrıca şeker hastalığı ve kalp rahatsızlığı olduğunu belirten yönetmen son 22 yıldır suçlamalara konu olan cinsel davranışları gerçekleştirmesinin biyolojik olarak imkansız olduğunu öne sürdü.

Toback hakkında suçlamalarda bulunanlar arasında Veruca Salt grubu gitaristi ve vokali Louise Post, ‘As The World Turns’ adlı dizide oynayan aktrislerden Terri Conn da bulunuyor. Toback’in yönettiği ‘Black and White’ (Siyah ve Beyaz) filminde rol alan aktrislerden Echo Danon da gazeteye yaptığı açıklamada Toback’in ‘bacaklarına dokunarak mastürbasyon yapmak istediğini’ söylediğini açıkladı. Danon “Herkes çalışmak istiyordu. O nedenle buna katlandılar. Ben de o nedenle katlandım. Çünkü başka bir iş almayı umuyordum” dedi.

Skandal aralarında Asia Argento ve Angelina Jolie gibi isimlerin de olduğu onlarca kadına taciz ve tecavüzle suçlanan ünlü yapımcı Harvey Weinstein skandalı sonrası sosyal medyada başlatılan ‘MeToo’ (Ben de) adlı taciz ifşaatı kampanyasının ardından geldi. Weisntein’ın kendisine tecavüz ettiğini söyleyen Rose McGowan Twitter’daki mesajında “James Toback, çaldıkların ve travmaların için sana lanet olsun” dedi. ​Weinstein’ı tecavüzle suçlayan aktris Argento da Twitter hesabından yaptığı açıklamada “Bir diğer domuzu indirdikleri için kız kardeşlerimle gurur duyuyorum” dedi.

Toback’in senaryosunu yazdığı 1991 tarihli ‘Bugsy’ adlı film, ‘En İyi Film’ ve ‘En İyi Erkek Oyuncu’ dallarında Oscar’a aday gösterilmişti.

Yönetmen ve senarist James Toback 38 farklı kadına tacizle suçlandı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.