Fransız çimento şirketi Lafarge hakkında “terör örgütüne finans sağladığı”, “başkalarının hayatını tehlikeye attığı” ve “insanlığı karşı işlenen suçlarda suç ortağı olduğu” gerekçesiyle soruşturma başlatıldı.

Fransız çimento şirketinin 30 milyon avro için adli denetime tabi tutulduğu ifade edildi.

Şirketin 2011-2014 yıllarındaki faaliyetleri kapsamında 8 eski yöneticisi hakkında geçen aylarda soruşturma başlatılmıştı.

Lafarge Yönetim Kurulu Başkanı Beat Hess, basına yaptığı açıklamada, şirketin “kabul edilemez” hataları olduğunu ve Suriye’den geç çekildiğini söylemişti.

2017’de açılan soruşturma kapsamında geçen ay çimento şirketinin genel merkezine operasyon düzenlenmişti. Şirketin Belçika’nın başkenti Brüksel’deki yan kuruluşunda da benzeri operasyon yapılmıştı.

Lafarge’ın Suriye’deki faaliyetlerini sürdürebilmek için DEAŞ’ın da aralarında olduğu terör gruplarına haraç verdiği ileri sürülmüştü.

Fransız çimento devi ‘Lafarge’a DEAŞ’a yardım soruşturması yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Anadolu Ajansı daha önce ABD’nin terör örgütü PKK’ya destek olmak için kurduğu üsleri açıklamıştı. ABD’nin özellikle Resulayn üssünde PKK elebaşlarının saklandığı ele geçirilen PKK’lı teröristlerin ifadeleriyle ortaya çıkmıştı.

Russia Today’in haberine göre Rusya Güvenlik Konseyi Uluslararası Güvenlik Sekreteri Yardımcısı Aleksandr Venediktov ABD’nin şimdiye kadar terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı YPG’nin kontrol ettiği noktalarda 20’ye yakın askeri üs kurduğunu açıkladı.

Rusya: ABD, PKK’ya destek için 20’ye yakın askeri üs kurdu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Geçen yılın aralık ayı sonunda, Zürih tren garında bir panoda bölücü terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın da simgelendiği reklamın yayımlanmasına izin veren SBB, İTT’nin talebine ise “güvenlik endişesini” gerekçe göstererek izin çıkarmadı.

İsviçre’deki pek çok Türk sivil toplum kuruluşunun temsilcisi konumundaki İTT’den yapılan açıklamada karara sert tepki gösterildi. Açıklamada, İTT’nin uluslararası terörizmin kurbanlarına dikkati çekme girişiminde bulunduğunun altı çizilerek, şu ifadelere yer verildi:

“Lakin yetkili makamlar izin vermemekle, düşüncenin ifade edilmesi özgürlüğüne sansür uygulamışlardır. İsviçre genelinde çeşitli grupların, bir teröristin serbest bırakılması için yaptıkları siyasi çağrıların 2017 sonbaharında SBB’nin Basel, Bern, Luzern ve Zürih tren garlarındaki elektronik panolarda gösterilmesine izin verilmesiyle, İsviçre’deki hassasiyetlere ve barış içinde birlikte yaşama iradesine zarar verilmiştir.

İsviçre’de çok sayıdaki sivil toplum kuruluşunu temsil eden İTT’nin, terörün kurbanlarına dikkati çeken bir ilan talebi ise SBB tarafından kabul edilmemiştir.

Kabul etmemenin yanı sıra düşüncelerimizin sansürlenmesiyle düşüncenin ifade özgürlüğünü kısıtlamaktadır.”

Çatı kuruluşu olarak İTT’nin İsviçre’de yaşayan azınlıklarla mültecilerin barış içinde birlikte yaşamalarından yana olduğunun vurgulandığı açıklamada, “Türkiye’de yargılanarak hüküm giymiş bir terörist başının serbest bırakılması için yapılan çağrı, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında ise İTT’nin, terör kurbanlarını insanların dikkatine sunarak teröre karşı duruş sergilemesi de pekala bu çerçevede kabul edilmelidir.” değerlendirmesinde bulunuldu.

Açıklamada, terörün sayısız sivil kurbanına dikkati çekme girişimlerinin de aynı şekilde ifade özgürlüğü çerçevesinde olması gerektiği belirtilerek, şunlar kaydedildi: “Hükümlü bir terörist başının serbest bırakılması çağrısının güvenlik endişesi yaratmadığı bir kamusal alanda, terör kurbanlarını, uluslararası terörü telin amacıyla kamuoyunun dikkatine getirmek güvenlik kaygılarına sebep olmamalıdır. Barış içinde birlikte yaşamayı talep etmek ve terörün masum kurbanlarını anmak için İsviçre’de düşünce ve ifade özgürlüğü desteklenmelidir.”

İsviçre, PKK kurbanlarının afişlerini reddetti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.