Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Libya Ulusal Mutabakat Hükümetinin resmi çağrısıyla Libya’ya hareketi öncesinde The Times da Türkiye-Libya anlaşmasını ele aldı. Roger Boyes imzasıyla yayınlanan makalede  Türkiye’nin geçtiğimiz yıl düzenlediği Mavi Vatan tatbikatına atıfta bulunularak, “Türkiye, ülkenin Karadeniz’den Ege’ye kadar denizlerdeki gücünü yansıtan Osmanlı döneminden kalma Mavi Vatan fikrini yeniden hayata geçiriyor” denildi.

Sınırları Türkiye çizmeli

Roger Boyes, Türkiye’nin Libya ile yaptığı anlaşma ve Türk askerinin bölgeye intikalini ise şu şekilde yorumladı: “Fakat verilen mesaj net, Akdeniz bölünecekse sınırları çizen düşmanları değil Türkiye olmalı.”

Times: Erdoğan Osmanlı’dan kalma Mavi Vatan’ı hayata geçiriyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

İngiliz The Times gazetesi yazarı Sara Tor, Türkiye’nin Barış Pınarı Harekatına karşı İngiliz kamuoyundaki tek yanlı yaklaşıma isyan etti.

The Times yazarı Tor, gazetenin bugünkü sayısında “Suriye’ye giren Türkiye hakkında niçin artık sessiz kalamam?” başlıklı bir yazı yayımladı.

Kaleme aldığı görüşlerin kendisini hedef haline getirebileceğini bildiğini belirten Tor, “Ancak İngiltere’de sınırı aşan pek çok görüş uçuşuyor ve ben bu konuda dilimi daha fazla tutamayacağım.” ifadelerini kullandı.

Terör örgütü PKK’nın kolu YPG’nin İngiltere’de sadece “Batı’yı savunmak için savaşan küçük iyi Kürtler” şeklinde takdim edildiğini vurgulayan Tor, “Bunlar toprak için, bir Kürdistan için savaşıyorlar ve bunun için önlerine çıkan her şeyden kurtuluyorlar.” yorumunda bulundu.

Bu duruma Türkiye’nin tarafından da bakmak gerektiğinin altını çizen Tor, “Kürtlerin niçin kendi topraklarını istediklerini anlıyorum ama bunun için terörü kullanmaları kabul edilemez.” görüşünü dile getirdi.

“Güvenli bölge kesinlikle gerekli”

PKK’nın Türkiye’de 40 yıldır kaos ve ölüm getiren bir ayrılıkçı terör örgütü olduğunu ifade eden Tor, şunları kaydetti:

“Suriye’de PKK/YPG/SDG’nin kontrolü altındaki toprakla ve daha fazla terör yoluyla Türk hükümetinin Türkiye’den bir parça vermeye zorlaması kuvvetle muhtemeldir. PKK’nın hem Türklere, hem Kürtlere verdiği zararı şahsen ilk elden gördüm ve PKK ile daha fazla ve daha geniş ölçekli bir mücadele riskine girilemez. Ağır bir savaş bunu yapmanın yolu değil ama bir güvenli bölge kesinlikle gerekli.”

Durumun karmaşık olduğuna değinen Tor, “Yabancılar, bir hükme varmadan önce tarihi ve nihai siyasi amaçları dikkate almalılar. Batılılar Kürt savaşçıları ‘zararsız kurtarıcılar’, Türkleri ise ‘kana susamış’ saymakta çok kolaycılar.” değerlendirmesini yaptı.

Sonunda: İngiliz gazetesinde PKK’nın gerçek yüzü yazıldı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Makale açıkça Avrupa’da toplama kampları ve Holokost ile sonuçlanan son iki yüz yıllık yaygın antisemitizm ile Türk Cumhurbaşkanı’nın Soros eleştirisi arasında bir bağ kurmaya çalışıyor.

Ancak işin aslına bakılırsa 2002’den beri iktidarda olan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın lideri olduğu Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), Yahudi Cemaati de dahil olmak üzere, Türkiye’deki gayrimüslim toplulukların haklarını geliştirmek noktasında önemli bir çaba göstermiş durumda.

Türk Yahudileri ile ilgili bazı mühim demokratik gelişmeler şunlardır:

• Yahudi Cemaati Hanuka Bayramı’nı Türkiye Cumhuriyeti’nin 95 yıllık tarihinde kamusal alanda ilk kez 2015 yılında kutladı. Kutlamaya ilişkin görüntüler için lütfen tıklayınız.
• Büyük Edirne Sinagogu beş yıllık devlet destekli bir restorasyonun tamamlanmasını müteakip 46 yıl sonra 2015’te tekrar açıldı. Sinagog, açıldıktan bir yıl sonra ilk düğün törenine ev sahipliği yaptı. Töreni izlemek için lütfen tıklayınız.
• AK Parti hükümeti, geçtiğimiz temmuz ayında sinagog ve kilise gibi ibadethanelerin gayrimüslim vakıflara bedelsiz devrinin yolunu açtı.
• Dünya Savaşı yıllarında Nazi soykırımından kaçan Yahudi göçmenleri taşıyan ‘Struma’ adlı geminin Karadeniz’de Sovyet denizaltısı tarafından batırılmasının neden olduğu facianın 73. yıldönümünde hayatını kaybeden 768 Musevi vatandaşı için ilk kez devlet düzeyinde düzenlenen resmi törenle anıldı.
• AK Parti hükümeti 2008 yılında geçmişte devlet tarafından el konulan mülklerin gayrimüslim vakıflara iade edilmesini sağlayan bir yasayı onayladı.
• Cumhurbaşkanı Erdoğan Türk Yahudi Cemaati temsilcilerini kabul ettiği zaman Türkiye Musevileri Hahambaşı İsak Haleva, Türkiye’de gayrimüslim toplulukların hakları noktasında son yıllarda atılan pozitif adımlardan duyduğu memnuniyetini dile getirdi.

Tüm bu demokratik kazanımların ek olarak, Türkiye Musevileri Hahambaşı İsak Haleva da dâhil olmak üzere, Türkiye’deki gayrimüslim toplulukların ruhani liderleri ortak bir deklarasyon yayımlayarak ülkede farklı din mensuplarına baskı yapıldığı yönündeki iddiaları yalanladı.

The Times, Soros’u savunmak için Cumhurbaşkanımıza antisemit yaftası vurdu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Times Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yapacağı “tarihi ziyaret” öncesi Yunanistan’ın başkenti Atina’da görülmemiş güvenlik önlemlerinin alındığını yazdı.

Gazetedeki yazıda “Erdoğan’ın hepsi de cumhurbaşkanları gibi bıyıklı olan 60 koruması da, sayıları 100 civarında olan Türk güvenlik görevlileri ve 3 binden fazla Yunan keskin nişancı, polis ve ajanla birlikte Atina’nın birçok noktasında önlem almaya hazırlanıyor” denildi.

Gazetede, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve korumalarına hakaret eden Carassava, bu korumalardan bazılarının Mayıs ayında ABD’nin başkenti Washington’da düzenlenen protesto gösterisi sırasında çıkan kavgaya karıştıklarını da belirtti.

ABD’deki davaya destek 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mayıs ayındaki ABD ziyaretinde PKK ve FETÖ destekçilerine ABD polisinin göz yumması sonucu Erdoğan’ın korumaları müdahalede bulunmuştu. FETÖ destekçisi ABD’li siyasilerin de devreye girmesiyle müdahaleye destek veren Türk vatandaşları tutuklanmış, cumhurbaşkanı Erdoğan’ın korumalarına da dava açılmıştı. Caravassa, yazdığı ırkçı ve küstah yazıyla, ABD’de görülen haksız davaya destek verdi.

‘Muhalif’ medya atladı

The Times’da çıkan ırkçı yazıyı, Cumhuriyet, Birgün, T24, Habersol gibi terör örgütlerine destek veren medya kuruluşları büyük bir iştahla destek verdi.

Yunan gazeteci, The Times’a Türkiye nefretini kustu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Hanna Lucind Smith’in akılda kalan birkaç haberine örnek vermek gerekirse: “Türkiye mültecilere hizmet veren yabancı yardım kuruluşlarını ülkeden uzaklaştırıyor.” Bahsettiği yardım kuruluşu, Suriye’de PKK’ya para yardımı yaptığı iddia edilen bir yardım kuruluşu. Bir diğer örnekse, PKK’ya karşı yapılan Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki terörle mücadele operasyonlarını Suriye’ye benzetip haberin içindeki, yaşlı bir adamın ağzından yaptığı açıklama:

“Yerel Kürt partisinin binasında yaşlı bir adam ‘Biz bunu savaş olarak görüyoruz’ diyor. ‘Hepimiz IŞİD’e karşı savaşıyoruz, bunu da tüm dünya için yapıyoruz’ diyor.”

Smith’in Türkiye’den girdiği haberler sürekli gündem oluyor. Hanna Lucinda Smith’in The Times’da yayınlanan son değerlendirmesi de algı operasyonunun başarılı bir örneği olarak gündem oldu. Smith, Mayıs ayında Van’a yağan karın günlerce gazete ve televizyonlara haber olduğuna dikkat çekerek, şu değerlendirmelere yer verdi:

“Bazen Türkiye’nin sıkıntıları arttıkça insanların da olan bitenden kaçmak için mi hava durumundan bahsediyorlar diye düşünmeden edemiyorum.” Haziran gelirken insanların kimi zaman mont giyecek kadar serin havayı konuşması Smith’i üzmüşe benziyor.

“Geçen hafta Van’da PKK ile yaşanan çatışmalarda üç asker hayatını kaybetti ve bu olay, gazetelerde kar haberlerinden daha küçük görüldü.”

Smith’in PKK ile mücadelenin medyada yeterince yer almadığı için hayıflanmadığını yazının başında iki örnek ve Hannah Smith’in yaptığı diğer haberlere bakıp söylemek için kâhin olmaya gerek yok.

Haberi okumaya devam ediyoruz, “Erdoğan’ın muhalifler üzerindeki baskısı artarken, gazeteler ardı ardına kapanırken ve bürokraside ihraçlar sürerken, İstanbul metrosundaki ekranlarda da kedi ve köpek videoları yayınlanıyor.”

Yazıda bahsedilen videovideo İstanbul metrosunda yayın yapan MODYO TV’de yer alan videolardan biri. Kedilerin köpeklerin sevimli hallerininin çekildiği  birkaç saniyelik videolar üzerinden “konuşulamayan ülke Türkiye” algısı hazırlanıyor.

Smith’in yaptığı objektif haberlere baktığımızda ucuz kurtulduğumuzu söylemek de mümkün. Metrolarda yayınlanan videolar arasında yer alan ve bir enerji firması sponsorluğunda çekilen spor müsabakalarından bahsedip, halkın milis güç olarak hazırlandığını da yazabilirdi. Sponsor firmaya ödeyeceği tazminatlar bizi büyük bir dertten kurtarmış olabilir.

Hannah Lucinda Smith’in Ramazan ayı bitmeden oruç tutanlar üzerinden; “Türkiye’de FETÖ operasyonları yüzünden insanlar yemeden içmeden kesildi.”  temalı haberini ne zaman yazıp yayınlatacağı merakla bekleniyor.

Özel Haber: The Times muhabirinden, başarısız bir 1984 uyarlaması yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.