Türkiye son yıllarda silahlı insansız hava araçları SİHA ihracatını aktif hale getirdi. Özellikle, Ukrayna gibi Rusya’nın çevresindeki ülkelerin aktif bir şekilde satın almayı sürdürmesi ve bunun Rusya’yı provoke etmesiyle bölgesel durumda yeni dalgalanmalar ortaya çıkıyor. Sadece gelişmekte olan ülkelerin değil, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütünün (NATO) önemli bir ülkesi olan İngiltere’nin de ilgi gösterdiği söylenirken Türk SİHA’larının varlığının daha da artacağı görülüyor.

SİHA’lara tüm dünya talep gösteriyor

İngiltere Savunma Bakanı Wallace, Türkiye‘nin yeni nesil İnsansız Hava Araçlarının sahada büyük etki yarattığını söyleyerek, Türk Silahlı İnsansız Hava Araçlarının üstünlüğünü örnek gösterdi. Wallace, Türkiye’nin İnsansız Hava Araçları (İHA), SİHA Bayraktar TB2 ve hava savunma sistemlerini Suriye, Libya ve diğer yerlerde kullanmasının sahada üstünlük sağladığını vurgulayarak, Türkiye’nin yeni nesil Silahlı İnsansız Hava Araçlarını (SİHA) örnek gösterdi.

Türk SİHA’ları arasında en tanınmış olan, savunma şirketi Baykar tarafından geliştirilen “Bayraktar TB2” modeli. Geçen yıl Ermenistan ile yaptığı savaşta TB2’yi kullanan Azerbaycan, ihtilaflı Dağlık Karabağ’da kontrolü yeniden ele geçirdi. Baykar CEO’su Haluk Bayraktar bu yıl şubat ayında, “Ermenistan, TB2 saldırısını durduramadı.” diyerek uçağın performansını vurguladı.

TB2, Suriye ve Libya’daki iç savaşta da kullanılarak pratik kullanım deneyimi artırıldı. Ukrayna geçtiğimiz günlerde, Rus saldırılarına maruz kalan ülkenin doğusundaki Donbass bölgesinde TB2’lerin kullanıldığını duyurdu. Buna karşılık, Rusya Basın Sözcüsü Dmitry Peskov, “Bu yalnızca yerel durumu istikrarsızlaştırıyor.” diye uyardı. Türkiye diğer yandan, karadan havaya fırlatılan S400 füzelerini satın alarak Rusya ile askeri iş birliğini genişletiyor. Savunma analisti Çağlar Kurç, “Ukrayna’nın Rusya sınır bölgesindeki operasyonlarda TB2’leri kullanmasının Türkiye-Rusya ilişkilerine zarar vereceğine şüphe yok.” dedi.

Ayrıca Türkmenistan halihazırda TB2 tedarik etti. NATO üyesi bir ülke olan Polonya da önümüzdeki yıldan itibaren satın almayı planlıyor. Letonya ve Litvanya’nın da satın almayı değerlendirdiği söyleniyor ve Baykar şirketi 27 Ekim’de resmi Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Gelecekte yapılması planlananlarda dahil olmak üzere 13 ihracat noktası bulunuyor.” açıklamasında bulundu.

Rusya’nın komşu ülkeleri dışında, Afrika ülkelerinde de satın alma hareketi dikkati çekiyor. Ekim ayı ortasında Angola, Togo ve Nijerya’yı ziyaret eden Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye döndükten sonra yaptığı konuşmada, “Ziyaret ettiğim ülkeler Türk SİHA’larından istedi.” dedi. Reuters’e göre Afrika ülkelerinden Fas, TB2 tedarik etti. Etiyopya ve Ruanda da SİHA satın almak istiyor.

Türkiye yerli SİHA ticaretini genişletiyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

?? #Çin, dünyanın en büyük ticaret bloğunu kurarak ABD'yi saf dışı bıraktı:

?15 ülkenin içinde yer aldığı Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık anlaşması imzalandı.

?? 2017’de Trans-Pasifik Ortaklığından çekilen #ABD, bu anlaşmanın da dışında tutuldu. pic.twitter.com/hqREKfp6HD

— Yekvücut (@yekvucutcom) November 16, 2020

Çin, Asya’da dünyanın en büyük ticaret bloğunu kurdu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Bu süreci hızlandırmak ve firmaların risklerini azaltmak isteyen Japonya, başta Çin olmak üzere Asya’da üretim yapan firmalarının üretimlerini taşıyabilmeleri için hibe paketi hazırlamaya başladı.

Gelişmelerin ardından birçok Japon firması da Türkiye’de fabrika bakmaya başladı. SABAH’ın Japon resmi kaynakları ve Türkiye’de faaliyet gösteren şirketlerden elde ettiği bilgilere göre, dev Japon fonları Türkiye’de arsa ve firma bakmaya koyuldu. Projenin devlet politikası olarak ilerleyeceğini ifade eden kaynaklar, yakın zamanda milyar dolarlık yatırım ve satın almaların gerçekleşebileceğine işaret ediyor.

Türkiye’ye yatırım yapmakta istekli olan fonların başında ise Enechange ve Shinden’s Looop şirketlerinin kurduğu yatırım fonu geliyor. Türkiye’de birçok şirketle görüşmelere başlayan fon, sadece enerji alanında 2029’a kadar toplam 100 milyon dolar değerinde yatırım hedefliyor. Geçtiğimiz aylarda Japonya merkezli CNC tezgahı, robot ve makine üreticisi Fanuc, Avrupa’daki 2. Fanuc yatırımını Türkiye’de açmıştı. Merkez, ilk etapta Fanuc Alpha, Alpha-i, Beta-i servo motor ve sürücüleriyle birlikte Fanuc robot el kumandalarının tamirini gerçekleştiriyor. FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit, bu yatırımın şirketin Türkiye’ye ne kadar önem verdiğinin önemli bir göstergesi olduğunun altını çizdi.

Japonya Asya yatırımlarını Türkiye’ye kaydırıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Suudi Arabistan, Türkiye ile arasındaki gerilimlerin ortasında yerel işletmelere sınırda taze meyve ve sebze taşıyan kamyonları gözaltına almaları ve taze meyve ve sebze taşıyan kamyonları bastırması yönünde baskı yapıyor.

Son günlerde Suudi Arabistan’daki müşterilerden bazı şikayetler duyulmaya başlandı. Suudi Arabistan Ticaret Bakanlığı’na çağrılan müşterilerilere bir daha Türkiye’den mal almayın denildiği iddia ediliyor. Hatta resmi imza aldıkları da iddialar arasında. Dünya Ticaret Örgütü yaptırımları nedeniyle bu durum resmi olarak açıklanamasa da müşterilerin Türk ürünü almaktan vazgeçmelerini Suudiler’in kendi iş insanlarına söylemeye başladığı belirtiliyor. Eğer imzalamazsa veya imzaya rağmen ürün alırlarsa yaptırım uygulanacağı ifade edildi. “Made in Turkey” damgalı ürün istemiyorlar.

Gelen şikayetler üzerine de İstanbul İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği üyelerine; Ticaret Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü’nden alınan yazıya atıfla; Türkiye İhracatçılar Meclisi’nden alınan yazıda, son zamanlarda Suudi Arabistan’a ihracat yapan, bu ülkede faaliyet gösteren firmaları ve vatandaşları hedef alan uygulamalarda artış olduğuna, ihraç ürünlerimizin gümrük işlemlerinin yavaşlatılmasından, Suudi Arabistan’daki kamu şirketlerinde görevli üst düzey Türk personelin sözleşmelerinin feshedilmesine kadar geniş bir alanda, Suudi makamlarca kasıtlı olarak yapıldığı açıklandı.

Geçen yıl Riyad , ülkeye tekstil ürünleri ve kimyasal madde taşıyan düzinelerce Türk kamyonunun girişini engelledi. Devlet medyası ve önde gelen iş insanları, Ankara’ya karşı turizm ve ithalatı boykot etmeyi savundu.

Suudi Arabistan yerel işletmelere Türkiye ile ticaret yapmamaları konusunda baskı yapıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Manzini, şunları kaydetti:

“AB, ekonomik sınırlarını biraz daha koruma altına almaya teşebbüste, bunu görüyoruz. İşte bu Green Deal komisyonunun kurulması ve benzeri… Bütün bunlar biraz koruyucu önlemler gibi gözüküyor. Biz ise serbest ticaret taraftarıyız. Ticaretin; her zaman zenginlik kaynağı olduğunu, refah seviyesinin yükseltilmesinde aktif, önemli rol oynadığını biliyoruz. O açıdan biz böyle daha koruyucu bir ekonomik blok kuruluyorsa onun parçası olmalıyız, olabiliriz de ve bu Avrupa’nın yararınadır. Bunu gidip Brüksel’e anlatmamız lazım, bu yönde birtakım planlarımız var. İşin siyasi ayağı da var tabi kaçınılmaz olarak ama bizim orada bir rolümüz yok. Gidip Avrupa’ya ‘bu kazan-kazan ilişkisidir. Türkiye’yi bu Avrupa ekonomik blokunun içinde öngörün, planlarınızı ona göre yapın’ diyoruz ve diyeceğiz de.”

İtalya’da Türkiye ile iş birliği içinde 3’üncü pazarlara girme isteği bulunduğunu ifade eden Manzini, “İtalyan şirketleri, bunun önemini görüyorlar. Bilhassa Orta Doğu ve Asya’nın bazı ülkelerinde… Hatta Türkiye’nin Afrika ile geliştirdiği birtakım ilişkiler üzerine onlar da bunun bir parçası olabilir.”

İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneği Başkanı Manzini, Türkiye’nin uluslararası tedarik zincirinde önemli bir konumda bulunduğunu vurgulayarak, “Daha önemli bir rol oynayabilir, bu muhakkaktır. Çünkü eninde sonunda bu salgın böyle bir şey gösterdi. Bir ülkeye bağlı olmak tehlikelidir ve bu yüzden çeşitlendirmek lazım. Coğrafi konum olarak daha yakın bir ülkeyle çalışmak daha kolay ve emniyetlidir.” diye konuştu.

Türkiye’nin uluslararası tedarik zincirinde önemli bir konumda.

“Avrupa’da oluşan ekonomik blokta Türkiye de yer almalı” yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

İlk çeyrekte ABD’ye ihracat 2 milyar 366 milyon dolar düzeyinde gerçekleşirken, bu ülkeden yapılan ithalat 3 milyar 773 milyon dolar oldu. Bu dönemde artış oranı ihracatta yüzde 10,7 ve ithalatta yüzde 43,5 olarak hesaplandı.

ABD’ye ihracatta ilk çeyrekte yaşanan yüzde 10,7’lik artış, nisan ayında Covid-19 salgını nedeniyle gerçekleşen yüzde 20,7’lik düşüşle birleşince, yılın ilk 4 ayında bu ülkeye yapılan dış satımın eksiye geçmese de yüzde 0,1’le sınırlı kalmasına neden oldu.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, ABD’nin bir önceki başkanı Barack Obama döneminin son yıllarında ikili ticaretin 17 milyar dolar seviyelerinde kaldığını anımsatarak, Donald Trump’ın göreve gelmesiyle ticaret hacminin de yükselişe geçtiğini ve 20 milyar doları aşarak rekor kırdığını ifade etti.

Covid-19’un ikili ticarete olan etkisini yakından takip ettiklerini vurgulayan Yalçındağ, “Bugünkü koşullarda Türkiye-ABD ikili ticareti Covid-19 sürecinden güçlenerek çıkacaktır.” dedi.

Mehmet Ali Yalçındağ, elde ettikleri ön verilerin sahip olunan avantajları kendilerine gösterdiğini belirterek, “Örneğin tedarik zincirlerinde Çin’e bağımlı firmalar artık gözlerini farklı ülkelere çeviriyor ve bu ülkelerin arasında Türkiye de bulunuyor. Çeşitli sektörlerde faaliyet yürüten bu firmalar, artık orta ve uzun vadede tedarik zincirlerini çeşitlendirmeyi hedefliyorlar. Yıllık cirosu 500 milyar doların üzerinde olan, dünyanın en büyük perakende markası Walmart bunun son örneğidir. Türkiye’nin havacılık ve uzay sanayinden yapı malzemelerine kadar birçok alanda ön plana çıktığını söyleyebiliriz. Kısacası, kendimizi imalatta Çin’e alternatif olarak konumlandırmamız ve bunu yaparken de Türk sanayi ve iş gücüne güvenimizi korumamız gerekiyor.” diye konuştu.

Türkiye-ABD ikili ticareti Covid_19 sürecinden güçlenerek çıkacak yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Avrupa Birliği’nin Çin’deki Ticaret Odası tarafından yapılan araştırmanın sonuçlarına dayanarak pazartesi günü yaptığı açıklamaya göre, ticaret gerilimi bazı büyük Avrupalı şirketleri ucuz işgücü ve üretim imkanları arayışıyla ABD’ye bağlı üretimi Çin’den Güney Doğu Asya ve Hindistan’ın da dahil olduğu  gelişen ülkeler civarına taşımaya zorladı.

Ticaret odası, bunun şirketlerin, malları ürettiği yerleri ya da gideceği yerleri tarife sınırından kaçınmak için yönlerini değiştirdiği anlamına geldiğini söyledi.  12-20 Eylül anketinin sonuçlar 174  katılımcının cevabına dayandırıldı.

Raporda, “ Büyük ölçekli şirketler, vergileri düşürmek için birim başına düşen maliyetlerini artırırken, daha küçük ölçekli ABDli ve Avrupalı firmalar tarifelerden kaçınmak için ya masrafları kendileri karşıladı ya da tedarik zincirinde değişikliğe gittiler. Bu özellikle büyük şirketlerin Çin pazarından ABD’ye dönmelerini sağlama amacını başarıya ulaştırdı mı? Açıkça hayır” satırlarına yer verildi.

“Ticaret Savaşı, şirketleri Çin dışına çıkartmakta başarısız oldu” yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

TÜİK verilerine göre, Türkiye, 2019’un ocak-haziran döneminde ABD’ye yaptığı ihracatı geçen yılın ilk yarısına kıyasla yüzde 2 artırarak 3,9 milyar dolara çıkardı. Geçen yılın ilk 6 ayında 6,3 milyar dolar olan Türkiye’nin ABD’den yaptığı ithalat ise 2019’un aynı döneminde yüzde 15 gerileme ile 5,3 milyar dolara indi.

2018’in ilk yarısında yüzde 61 seviyesinde olan Türkiye açısından ihracatın ithalatı karşılama oranı, bu yılın aynı döneminde yüzde 74’e yükseldi.

Mehmet Ali Yalçındağ, Türkiye ile ABD arasındaki ekonomik ilişkilerin sektörel bazda incelendiğinde, makine ve mekanik cihazlar, otomotiv, tekstil ürünleri, savunma ve havacılık ürün gruplarının öne çıktığını aktararak, “İhracatımıza bakınca otomotiv endüstrisi, savunma ve havacılık sanayisi, kimyevi maddeler, hazır giyim ve konfeksiyon ön planda. Geçen yılın ilk yarısına kıyasla cam seramik, toprak ürünleri, savunma sanayi, mücevher ve makine aksamlarında önemli bir atılım oldu. Bu ürün gruplarında yüzde 20-50 arasında artışlar gözlendi.” diye konuştu.

S-400 gerilimi Türkiye’ye yaradı: ABD ile ticaret dengemiz lehimize artıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.