Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, ODTÜ’den Prof. Dr. Mayda Gürsel ve Bilkent Üniversitesinden İhsan Gürsel çiftinin ortak çalışmalarıyla geliştirilen VLP aşı adayında bir evrenin daha geride kaldığını açıkladı. TÜBİTAK Covid-19 Türkiye Platformu kapsamında yürütülen VLP aşısı Faz-2 aşılamaları sonuçlandı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, konuyla ilgili “Gönüllüsü olduğum VLP aşısında önemli bir aşamayı daha tamamladık. Faz-2 aşılamaları da herhangi bir yan etkiyle karşılaşılmadan başarıyla sona erdi” dedi. Varank’ın açıklamalarına göre; VLP aşı adayı TÜBİTAK Covid-19 Türkiye Platformundaki başarılı çalışmalardan birisi. Dünya genelinde klinik aşamaya gelmiş 5 VLP aşı adayı bulunuyor. Bunlardan ikisi Kanada’da, biri Hollanda’da. Diğer VLP aşısı üzerinde ise Hindistan, ABD ve İngiltere ortak bir çalışma yürütüyor. Bu 5 aşı adayından biri de Türkiye’deki Mayda Gürsel ve İhsan Gürsel’in çalışması.

“Yerli VLP aşısı büyük bir potansiyel barındırıyor”

Açıklamada görüşlerine yer verilen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Dünyada uygulamaya giren veya halen üzerinde çalışılan farklı aşılar var. Bunlardan bazıları yenilikçi teknolojileri barındırıyor. VLP aşı adayımız da inovatif yöntemle geliştirilen aşı adaylarından biri olarak dikkat çekiyor.” sözlerini kaydetti.

Yerli VLP aşısının dünyada klinik aşamadaki 5 VLP aşı adayından birisi olduğunu belirten Varank, “Bu açıdan bakıldığında yerli VLP aşısı büyük bir potansiyel barındırıyor. Biz de Bakanlık olarak bu potansiyele inandık. 27 Mart’ta ilk klinik denemeleri başlayan Faz-1 çalışmasında TÜBİTAK Başkanı’mız Hasan Mandal ile birlikte gönüllü olarak yer aldık.” dedi.

VLP aşısı Faz-3 çalışmaları eylülde başlayacak

Varank, VLP aşı adayında Faz-1 aşamasının ardından Faz-2 aşılamalarının da başarıyla tamamlandığını aktararak şunları kaydetti:

“Eylülde yerli VLP aşısı Faz-3 çalışmalarına başlamayı planlıyoruz. Şu ana kadar herhangi bir yan etkiyle veya olumsuzlukla karşılaşmadık. İnsan denemelerinin Faz-3 aşamasında daha fazla gönüllüye ihtiyacımız olacak. Sağlık çalışanlarımız büyük özveriyle aşılamayı sürdürüyor. Elbette herkesin aşı olmasını mutlak surette tavsiye ediyoruz. Yerli aşıyı bekleyen vatandaşlarımızı da bu inovatif aşımız için gönüllü olmaya davet ediyoruz.”

Yerli VLP aşısı gönüllü başvuruları “covid19.tubitak” web adresinden yapılabiliyor.

Yerli aşılar DSÖ aşı listesinde

Dünyada çalışmaları sayılı olan ve TÜBİTAK Covid-19 Platformu çatısı altında tek olan VLP teknolojili aşı adayı, 30 Mart’ta Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) Covid-19 aşı adayları listesine girmişti. VLP aşı adayının Bakan Varank ile TÜBİTAK Başkanı Mandal’ın gönüllü olduğu Faz-1 aşaması 36 kişinin katılımıyla gerçekleşti. 2 enfeksiyon hastalıkları uzmanı ve birer farmakolog, immünolog ve istatistik uzmanından oluşan Bağımsız Veri İzleme Komitesi çalışmaları uygun buldu. Bunun ardından Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna Faz-2 için başvuruda bulunuldu.

Çalışma onayı alınmasının üzerine 26 Haziran’da 3 ayrı merkezde Faz-2 çalışmalarına başlandı. Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İstanbul Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi ile Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde 349 gönüllüye aşılamalar iki doz olarak uygulandı. Aşılamalar, 8 Ağustos’ta tamamlandı. Yerli VLP aşısı son durum olarak Faz-3 aşamasına ilişkin dosyanın eylülün üçüncü haftasında teslim edilmesi planlanıyor.

VLP aşısı nedir

VLP aşı teknolojisi, geliştirilen virüs benzeri parçacıkların virüsü enfeksiyon oluşturmayacak şekilde taklit etmesi temeline dayanıyor. Bu parçacıklar bağışıklık tepkisi uyandırıyorken hastalığa sebep olmuyor.

Yerli VLP aşı adayının bir özelliği de diğer VLP aşılarından farklı olarak tasarımında virüsün 4 yapısal proteininin de aşı antijeni olarak kullanılması. Bu özelliğiyle yerli VLP aşı adayının virüse karşı çok daha etkili bir bağışıklık sağlaması planlanıyor.

Yerli VLP aşısında Faz 2 çalışmaları tamamlandı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Birinci operasyon FETÖ’nün TÜBİTAK’taki siber mahrem yapılanmasına yönelik düzenlendi. Yürütülen operasyon kapsamında haklarında gözaltı kararı verilen 2’si Bylock kullanıcısı 16 şüpheliden 9’u gözaltına alındı.

Öte yandan, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün bilişim yapılanmasına yönelik olarak yürütülen soruşturmalar kapsamında da 14 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi.

Edinilen bilgiye göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, telefon hatları analizleri doğrultusunda, FETÖ’nün TÜBİTAK’taki siber mahrem yapılanması içerisinde faaliyet gösterdikleri tespit edilen ve 2’si örgütün gizli haberleşme programı ByLock kullanıcısı olduğu belirlenen 16 şüpheli hakkında gözaltı kararı verdi.

Kararın ardından harekete geçen Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, sabah erken saatlerde eş zamanlı operasyon düzenledi.

Operasyonda, şüphelilerden 9’u yakalandı.

Firari şüphelilerin yakalanması için çalışmaların sürdüğü öğrenildi.

 Gizli haberleşme ağı kuran FETÖ yapılanmasına operasyon

Öte yandan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı düzenlediği ikinci operasyonda FETÖ’cülerin kendi içlerinde özel bir haberleşme sistemi daha kullandığını tespit etti. “Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün 2011-2014 yılları arasında bir kısım mensupları arasında kullanılmak üzere oluşturulan hücresel haberleşme ağını kullandığının tespit edilmesi üzerine operasyon kararı alındı. Bilişim yapılanmasına yönelik olarak yürütülen soruşturma kapsamında; 1’i SGK Başmüfettişi olmak üzere 6’sı aktif çalışmakta olan toplam 14 şüpheli hakkında 12.10.2020 tarihinden geçerli olmak üzere Ankara merkezli 4 ilde gözaltı kararı verildiği ortaya çıktı.

FETÖ’nün siber yapılanmasına darbe yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Gebze’de bulunan merkezin açılışında, dünyada bir ilk olan yerli ve milli lastik tekerlekli elektrikli iş makinesi Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından test edildi.

TÜBİTAK Mükemmeliyet Merkezleri açıldı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan, bilim insanları tarafından ”TÜBİTAK “Covid-19 Türkiye Platformu” çatısı altında yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı geliştirilen ilk yerli sentez ilaç görücüye çıktı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, TÜBİTAK, İstanbul Medipol Üniversitesi ve Atabay İlaç iş birliğiyle Kovid-19 tedavisinde kullanılan ve etkin sonuçlar veren Favipiravir isimli ilacın yerli sentezi, Doç. Dr. Mustafa Güzel ve Zeynep Atabay Taşkent’in koordinasyonunda 32 kişilik ekip tarafından 40 gün gibi kısa sürede üretildi.

Yerli ham madde ile sentezlenerek üretilen ilacı geliştiren İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Güzel ve ilacı endüstri seviyesine getiren Atabay Kimya Sanayi Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Atabay, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ile birlikte Bakan Varank’ı ziyaret ederek, ruhsatlandırma aşamasına gelen yerli sentez ilacın ilk numunesini sundu. Böylelikle, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı ve Kovid-19’a karşı tedavilerde kullanılması planlanan yerli sentez ilaç görücüye çıktı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, “İlacın ruhsatlandırma aşamasına gelmesi hem mutluluk hem de gurur verici.” ifadelerini kullandı.

Türkiye Kovid-19’a karşı yerli ve milli ilacını üretti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

2019’da yolu TEKNOFEST’te TÜBİTAK ile kesişen Acar, Mardin Büyükşehir Belediyesi Gençlik Merkezi ile de uluslararası bir proje beraberliğinde saha çalışması için bir ekiple Çin’e gitti.

Acar, İsviçre’de bulunan Avrupa Nükleer Merkezinin (CERN) lise öğrencileri arasında düzenlediği yarışmada hazırlığı ”Parçacık Hızlandırıcılarında Elektron Işınları için Alan Etkili Transistör (FET) Tasarımlarına Dayalı Düşük Maliyetli Grafen Dedektörü” projesiyle finale kaldı.

Kanada’daki McMaster, Columbia, Toronto, Waterloo üniversitelerinden de kabul alan Acar, önümüzdeki yıl McMaster Üniversitesinde okuyacak.

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal da telekonferansla görüştüğü Acar’ı ve ekibini tebrik ederek, daima yanlarında olacaklarını belirtti ve TÜBİTAK’a davet etti.

Acar, Anadolu Ajansı muhaberine yaptığı açıklamada, “Türkiye’de son yıllarda öğrencilerin bilim ve teknolojiye olan ilgisinin arttığına dikkati çeken Acar, “Bizim nice Aziz Sancarlar, Selçuk Bayraktarlar yetiştirmemiz gerekiyor. İstediğimiz ve desteklendiğimiz zaman başarabildiğimizi herkese gösterdik. En büyük hedefim gelecekte teknoloji alanında çalışmalar yürüten bir şirket kurmak ve dünyada ses getirecek teknoloji liderlerinden biri olmak.” ifadelerini kullandı.

Türkiye gençlerinin yanında yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Mahkeme heyeti, sanıkların son sözlerini sorduktan sonra kararını açıkladı.

Buna göre heyet, kapatılan TİB’in Başkanvekili Osman Nihat Şen, eski TİB Bilgi Sistemleri Daire Başkanı İlhan Elieyioğlu ile Adil Biçer, Barış Yaslan, Bülent Kocagürbüz, Hamza Demirezen, Halil Çiçek, zincirleme biçimde “haberleşmenin gizliliğini ihlal” suçundan 24, “siyasal ve askeri casusluk” suçundan 27, “terör örgütü üyeliği” suçundan 10 yıl 6 ay, “bilişim sistemini engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme” suçundan da 2 yıl 3’er ay olmak üzere toplamda 63 yıl 9’ar ay hapis cezası verdi.

Sanıklardan eski TİB görevlisi Ali Osman Tekin, zincirleme biçimde “haberleşmenin gizliliğini ihlal” suçundan 24, “siyasal ve askeri casusluk” suçundan 27, “terör örgütü üyeliği” suçundan 10 yıl 6 ay, “bilişim sistemini engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme” suçundan da 6 yıl 9’er ay olmak üzere toplam 68 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Harun Biniş’e terör örgütü üyeliğinden ceza

Sanıklardan FETÖ’nün darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü’nde bulunan sivil imam Harun Biniş‘e “silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçundan 10 yıl 6 hapis cezası verilirken eski TÜBİTAK Başkanvekili Hasan Palaz ile sanıklar Gökhan Vıcıl, İmran Ergüler, Özgür Ören, Orhan Üçtepe, Ayhan Yeni, İbrahim Kılıç ve İsmail Bakar, zincirleme biçimde “haberleşmenin gizliliğini ihlal” suçundan 24, “siyasal ve askeri casusluk” suçundan 27, “terör örgütü üyeliği” suçundan 10 yıl 6 ay olmak üzere toplamda 61 yıl 6’şar ay hapse mahkum edildi.

Sanıklardan Hidayet Gencer, Nur Muhammed Arınç, Yunus Şahin, Seyit Ahmet Öztaban, Mehmet Akgedik, Erkay Uzun ve Ahmet Boyalı da “terör örgütü üyeliği” suçundan 10 yıl 6’şar ay hapis cezasına çarptırıldı.

Sanıkların üzerlerine atılı diğer suçlardan beraatlerine karar verilirken sanıklar, Ferhat Saraç, Ahmet Asım Yağız, İbrahim Barbaros Özcan ve Cüneyt Koç ise tüm suçlardan beraat etti.

Tutuklu sanıkların tutukluluklarının devamına, firari sanıklar hakkındaki yakalama emirlerinin devamına hükmeden mahkeme, sanıklardan İbrahim Kılıç’ın tutuklanmasına karar verdi.

FETÖ’nün casusluk şebekesine ceza yağdı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, terör örgütünün şifreli haberleşme programı ByLock’u kullandıkları belirlenen 33 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmesinin ardından Ankara merkezli İstanbul, İzmir, Erzurum, Aydın ve Kocaeli’de operasyon başlatıldı.

Haklarında gözaltı kararı alınan şüpheliler, işlemler için Ankara’ya getirilecek. Başsavcılıktan yapılan açıklamada, TÜBİTAK çalışanı şüphelilerin tümünün kanun hükmünde kararnamelerle daha önce meslekten ihraç edildikleri kaydedildi.

Eski TÜBİTAK çalışanı 33 kişiye ‘ByLock’ operasyonu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

FETÖ’nün kriptolu mesajlaşma uygulaması ByLock’un geliştirilmesi ve tasarlanması noktasında şüpheli olan eski TÜBİTAK çalışanı İhsan Taşkın hakkında hazırlanan iddianamenin detayları ortaya çıktı.

Taşkın’ın örgütün ‘altın çocukları’ arasında bulunduğu belirlendi. TÜBİTAK’ta 1999’dan 2015’e kadar görev yapan Taşkın’ın örgütün TÜBİTAK’taki sohbet abilerinden olduğu saptandı. Soruşturma kapsamında TÜBİTAK’ta çalışan 3 isim tanık sıfatıyla ifade verdi. Taşkın’ın TÜBİTAK’ta çalıştığı dönem kendilerinin sohbet abiliğini yaptığını itiraf eden 3 isimden Y.K., Taşkın’ın ByLock programını şifreleme işini yapabilecek kapasiteye sahip olduğunu söyledi.

Tanık Y.K. ifadesinde, Taşkın’ın 2007’de kripto şifreleme algoritmaları üzerine çalıştığını söyledi. “Oruç tuttuğunuz belli olmasın. Oruçlu halde kurum amirlerimizin önünde su için şeklinde örgütün üst tabakasından gelen talimatları aktarırdı” diyen Y.K. ifadesini şöyle sürdürdü: “Kurumda çalışan insanları fişlememizi istediler. ‘Alevi, alkol kullanan, bizden olmayan insanları bildirin’ dedi.”

Fetullah, ‘altın çocuğunu’ ‘ByLock’ için görevlendirmiş yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

FETÖ örgütlenmesi kapsamında TÜBİTAK’a usulsüz personel aldıkları iddiasıyla 10 sanığın yargılandığı davanın duruşmasına tutuklu sanık Altunbaşak ve avukatları ile müşteki TÜBİTAK avukatı katıldı.

Söz alan sanık Altunbaşak, Bakanlık genelgesine kasten uymamakla suçlandığını, oysa görevi süresince çok sorumlu davrandığını ifade ederek “Takdir edilmem gerekirken sanık noktasındayım. 15 Temmuz’dan sonra bütün kurumlarda ihraçlar oldu. İhraç edilenlerle benim aramda bağ kurulamaz.” dedi.

FETÖ’nün en önemli kurumu dershanelerin devlete zararlarını en üst makamlara sunum yaparak anlattığını belirten Altunbaşak, FETÖ bağlantısı bulunmadığını öne sürerek tahliyesini istedi.

Altunbaşak’ın avukatları da tahliye talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, savcının da talebi doğrultusunda Altunbaşak’ın yurt dışına çıkış yasağı ve karakola imza verme şartıyla tahliyesine karar verdi.

Sanıkların ByLock kullanıp kullanmadıklarına ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına ve yakalamalı sanıklar hakkındaki yakalama emirlerinin infazının beklenmesine karar veren heyet, TÜBİTAK’ın avukatının, daha önce tahliye edilen sanık Osman Kulak’ın tutuklanması talebini ise reddetti. Mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.

Eski TUBİTAK Başkanı FETÖ davasında tahliye edildi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Tübitak’tan kovuldu 

2000’de Bilkent Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği’nden mezun olan Tahsin Türköz, 2003’te Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nde yüksek lisans yaptı. 10 Ekim 2008’de TÜBİTAK BİLGEM bünyesinde çalışmaya başlayan Türköz, Siber Güvenlik Ensitütüsü’nde müdür yardımcılığı görevini yürüttü. FETÖ’nün açtığı kumpas davalarının ortaya çıkmaması için bilirkişi raporları hazırlayan Türköz, 29 Mayıs 2014’te TÜBİTAK’taki işinden atıldı.

Bilirkişiler firar etti 

TÜBİTAK görevlisi Tahsin Türköz, Erdem Alparslan ve Hayrettin Bahşi’nin, Balyoz davasında delil CD’lerinde sahtecilik yaptığı gerekçesiyle haklarında dava açılmıştı. Deniz Kuvvetleri eski Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve Emekli Albay, CHP Milletvekili Dursun Çiçek’in de aralarında bulunduğu 12 kişinin de müdahil olduğu davada TÜBİTAK adına bilirkişi olan Erdem Alparslan’ın Nisan 2015, Hayrettin Bahşi’nin Şubat 2015’de, Tahsin Türköz’ün Nisan 2015’de yurtdışına çıkış yaptığı belirtildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iddianamesinde, 3 bilirkişi hakkında “görevi kötüye kullanma” suçundan 1 ile 3 yıl arasında hapis cezası isteniyor. Şikâyetçi subaylar, FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetleri’nde kendi kadrolarını oluşturabilmek için sahte delillerle yüzlerce subayı tasfiye ettiğini ifade ediyor.

İşte bahsi geçen bilirkişiler ve baktıkları davalar:

* Hayrettin Bahşi: TÜBİTAK’ta baş uzmandı. Danıştay cinayeti, Ergenekon’da CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın bilgisayarı ve Balyoz’da 5 No’lu harddiskle ilgili raporu hazırladı.

* Tahsin Türköz: Hayrettin Bahşi imzalı tüm raporların altında imzası vardı. TÜBİTAK’ta Siber Güvenlik Enstitüsü Müdür Yardımcısı yapılmıştı.

* Erdem Alparslan: Balyoz davasındaki CD’ler ve harddisklerle ilgili “gerçektir” raporu düzenleyen TÜBİTAK bilirkişilerinden.

Takiye için her şey mübah yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.