Türk Havacılık ve Uzay Sanayii, (TUSAŞ) üretimi ANKA-S İHA’lar ilk kez Tunus’a ihraç ediliyor. Tunus, Türkiye’den ANKA-S, zırhlı araç, tanker ve elektro-optik sistemleri satın aldı. Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, 5 firma ile toplam 150 milyon dolarlık ihracata imza atıldığını açıkladı.

Tunus ile imzalar atıldı

Demir, “Tunus ile Savunma Sanayii İşbirliği Toplantımızı videokonferans yoluyla gerçekleştirdik. Savunma sanayiimiz yılın son günlerinde Tunus’a önemli ihracatlar gerçekleştirdi. Başkanlığımız koordinasyonunda 5 Firmamız toplam 150 milyon dolar tutarında ihracata imza attı.” açıklamasında bulundu.

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii, (TUSAŞ) üretimi ANKA-S İHA’ları, BMC’nin Kirpi ve Nurol Makina’nın Ejder Yalçın zırhlı araçları, Katmerciler AŞ.’nin tanker ve tank taşıyıcı gibi çeşitli araçları, ASELSAN’ın elektro-optik sistemleri Tunus güvenlik güçlerinin hizmetinde olacak.

İhracat hedefi 10,2 milyar dolar

Demir, “Türkiye’nin tedarikçileri arasında ABD, İspanya ve İtalya ilk sıralarda yer alıyor. İhracat ve ithalat makası giderek daralıyor. Türkiye’nin savunma ürünleri ihracatında 2018 yılında ABD, Almanya ve Umman öncü ülkeler oldu. ABD ve Almanya’ya ihracat her yıl artıyor. İhracatta ilk 10 ürün arasında uçak ve helikopter parçaları ilk sırada yer alıyor. Savunma ve havacılık sanayinde ihracat hedefi 2023’te 10,2 milyar dolar” dedi.

Savunma sanayiide güçlü artış

Salgının etkisi ve siyasi gelişmeler sonucu, sivil ve askeri havacılık alanındaki negatif gelişmelerle yılın ilk döneminde ihracatı en fazla gerileyen sektörlerden olan savunma ve havacılıkta yılın son döneminde güçlü artışlar yaşanmaya başladı.

Sektörün eylül ayı sonu itibariyle ihracatı 1 milyar 521 milyon dolara ulaştı. Bir önceki yıl aynı dönemde ihracat 1 milyar 883 milyon dolar düzeyindeydi. 2020 Eylül ayı sonu itibariyle sektörün kümülatif ihracatı bir önceki yılın yüzde 17 altında bulunuyor. Buna karşılık, eylül ayı itibariyle yıllıklandırılmış verilerde düşüş yüzde 3,7’ye geriledi. Savunma ve havacılıkta eylül ayı itibariyle yıllık ihracat 2 milyar 428 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti.

Tunus’a 150 milyon dolarlık ihracat yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Düzenlediği askeri operasyonlarda İHA ve SİHA’larıyla adından söz ettiren Türkiye, Katar ve Ukrayna’dan sonra Tunus’a da ihracat gerçekleştirecek.Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ), tarihinde ilk kez milli ve yerli tasarım insansız hava aracı ANKA-S‘nin satışına imza attı. 2019 yılında başlayan ve 2020 yılında anlaşmaya varılan görüşmeler sonucunda Tunus Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na 3 adet ANKA-S İHA ve 3 adet Yer Kontrol Sistemi tedarik edilecek.

80 Milyon Dolarlık Anlaşma İmzalandı

İhracatın 80 milyon dolar tutarında olduğu belirtilirken ayrıca 52 Tunuslu pilot ve bakım personeline TUSAŞ’ta eğitim verilecek. Söz konusu İHA’lar, Türkiye’de 2017’de ilk uçuşunu gerçekleştirdikten sonra envantere girdi. ANKA-S sisteminin geliştirme çalışmalarının tamamlanmasıyla birlikte birçok operasyonel özellik de sisteme eklenmiş oldu. ANKA-S hava aracının en önemli özelliklerinden biri, görüş hattı mesafesinin getirdiği kısıtlamaları ortadan kaldıracak uydu üzerinden kontrol yeteneği olacak.

Kalkış noktalarından başka bir yerde bulunan Operasyon Eğitim ve Simülatör Merkezi’ndeki kontrol istasyonlarına devirle birlikte 6 adet hava aracı aynı anda bu merkezden yönetilebilecek.

En Zorlu Şartlara göre Hazırlandı

Haberleşme sistemlerine yönelik güvenlik artırımı sağlandı. ANKA-S’de bulunan telsiz ve ağ haberleşme sistemleri milli kriptolu sistemlerle korunuyor bu sayede şifreleme metotlarıyla verinin düşmana veya istenmeyen eller geçmesi engelleniyor.

Hava aracının çevresel koşullara dayanıklılığı artırıldı ve iniş ve kalkış sırasında rüzgar limitleri sınıfının en zorlayıcı şartlarına göre tasarlandı.

Muharebe arama kurtarma özellikleriyle farklı görevlere yönelik yetkinlik artırımı da sağlandı. Uzak görüntü terminalleri sayesinde kolayca taşınabilen 10 kilogramdan hafif görüntü alımını sağlayan terminaller ile 50 kilometreye kadar faydalı yük görüntüsü gerçek zamanlı olarak alınabilir hale geldi.

Milli olarak geliştirilen full HD çözünürlükte gece ve gündüz kamerası, düşük ışık kamerası, lazer işaretleyici ve lazer mesafe ölçücü sistemlerden oluşan keşif gözetleme sistemi yine ilk defa ANKA-S sisteminde kullanılacak.

Türkiye’den Tunus’a 80 milyon dolarlık ihracat yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Arap Baharı’nın tek başarı örneği kabul edilen Tunus, aradan geçen yaklaşık 10 yılda yönetimin sandık aracılığıyla değiştiği, ifade özgürlüğü, kişisel hak ve hürriyetlerin genişlediği, emekleyen bir demokrasi örneğine kavuştu.

Arap Baharı’nı kendi yönetimi için bir tehdit olarak algılayan, bugüne kadar Mısır’ı darbeyle dizayn etmeye çalışan ve bölge ülkelerinde karşı devrim güçlerini destekleyen BAE ise Libya’da desteklediği Halife Hafter’in ülkenin meşru yönetimi karşısında kayıplar yaşaması üzerine ilgisini Tunus’a çevirdi.

Uzmanlar, bu dönemde Mısır, Suudi Arabistan ve BAE’ye ait medya organlarının özellikle Nahda Hareketi lideri ve Tunus Meclis Başkanı Raşid el-Gannuşi’ye karşı başlattığı karalama kampanyasının Libya’daki başarısız müdahaleyi örtbas etmek amaçlı olduğunu dile getiriyor.

BAE’nin Libya gibi Tunus’u dizayn çabaları

Siyasi uzmanlar, Tunus’ta siyasi gruplar arasında çatışma yaratılarak devlet kurumlarının çözülmesinin amaçlandığını ve bu dönemde Libya’da Hafter’in kayıplarını örtbas etmek için bu çabaların hız kazandığını belirtiyor.

Libyalı siyasi analist Faysal Şerif, “BAE, Suudi Arabistan, Mısır’ın yanı sıra bölgedeki çıkarları için Fransa ve bu bölgeyi nüfuz alanı haline getirmek isteyen Rusya’nın demokrasiyi öncelemeyen karşı devrim destekçisi safta kolayca yer alabildiğini” vurguladı.

Şerif, özellikle “BAE’nin Tunus’ta Mısır’dakine benzer bir darbe senaryosunu hayata geçirmeye çabaladığına” işaret etti.

Abu Dabi’nin yakın tarihte dönemin Tunus İçişleri Bakanı ile görüşerek Nahda Hareketi’nin sahnenin dışına itildiği bir darbe planını görüştüğü yönündeki iddiaları anımsatan Şerif, BAE’nin Libya’daki çabalarının bölgedeki ülkeleri dizayn etme girişimiyle ilgili olduğunu paylaştı.

Şerif, “Bölge ülkeleriyle tarihsel derinliği nedeniyle Libya’daki her türlü gelişme komşu başkentlerde yankılanıyor. BAE, Mısır ve Fransa gibi ülkelerin Libya’ya yönelik hırslarının arkasında bölge ülkelerine nüfuz etme çabası yatıyor. BAE, Mısır’da olduğu gibi Libya’daki darbe projesini hayata geçirerek, Tunus gibi Arap Baharı’nın başarı örneğini bir darbeyle geriye çevirmek istiyor.” diye konuştu.

“Gannuşi’ye karşı kampanyanın şifresi Libya’da saklı”

Orta Doğu uzmanı ve araştırmacı Ammar Fayid de Libya’da kaybetmenin etkisiyle Tunus’taki siyasi istikrar ve Gannuşi’nin şahsının direkt hedef alındığı konusunda şüphe olmadığını belirtti.

Son olarak Gannuşi’nin Libya Başbakanı Fayiz es-Serrac’la irtibata geçmesinden Kahire ve Abu Dabi’nin oldukça öfkelendiğini söyleyen Fayid, “Raşid el-Gannuşi’ye karşı yürütülen bu yıkıcı kampanyanın BAE talimatıyla yapılmasının şifresi Libya’da saklı.” dedi.

Libya’da hezimete uğrayan BAE, Tunus’u dizayn etmenin peşinde yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Museylini, yerel bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, “İtalyanlar, Tunus’a doğru gelen tıbbi alkol yüklü bir gemiye el koydu.” dedi.

Olayı Çin’den İtalya’ya tıbbi maske taşıyan bir kamyona Çekya’da el konulmasına benzeten Museylini, “Tüm Avrupa ülkeleri bir histeri yaşıyor. Hepsi koronavirüs (Kovid-19) korkusundan tıbbi ekipmanları çalıyor.” ifadelerini kullandı.

Bakan Museylini, geminin nereden geldiğine ilişkin bilgi paylaşmadı ancak Tunus makamları daha önce Çin’in kendilerine tıbbi malzeme göndereceğini duyurmuştu.

Koronovirüsle mücadelede tıbbi ekipman eksikliği öne çıkıyor

Dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgınıyla mücadele eden ülkelerde tıbbi ekipman eksikliği öne çıkıyor. Birçok ülke sağlık ekipmanları ve yardımcı ürünlerde ihracat yasağı getirdi.

Tunus’ta şu ana kadar Kovid-19 nedeniyle 3 kişi hayatını kaybetti, toplam vaka sayısı da 89 olarak açıklandı. İtalya ise salgına en çok kurban veren ülke konumunda. İtalya’daki toplam teyitli vaka sayısı 60 binin üzerine çıkarken, 6 binden fazla insan hayatını kaybetti. Çekya makamları geçen hafta Çin’in İtalya’ya gönderdiği ve Losovice kentinde sevk için bekleyen 110 bin maskeden oluşan tıbbi yardıma el koymuştu.

İki ülke arasındaki kriz Çekya’nın İtalya’ya aynı miktarda maske göndereceğini açıklamasıyla çözülmüştü.

İtalya, Tunus’un tıbbi alkolünü taşıyan gemiyi gasp etti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Tunus meclisinde, dün Türkiye tarafından güvenlik ve savunma alanlarında kullanılmak üzere verilen 200 milyon dolar değerindeki kredi anlaşmasının görüşmeleri gerçekleştirildi. Kredi anlaşması, Tunus parlamentosunda düzenlenen oturumda 120 vekilden 109’unun “evet” oyunu aldı.

Yerel basında yer alan haberlere göre, görüşmeler sırasında söz alan Nahda Hareketi Milletvekili Abdullatif Mekki, bazı vekillerin, Türkiye’den gelen anlaşmaya karşı ideolojik tavrını eleştirdi.

Mekki, “Ne zaman Türkiye veya Katar’dan bir kredi anlaşması bu meclise gelse kıyamet kopuyor. Türkiye veya Katar finansmanı konuşulduğunda, ideolojik nedenlerle kulaklarımızı kirleten bir senfoni dinliyoruz. Biz hiçbir ülkeyi savunmuyoruz. Ülkemizin çıkarlarını savunuyoruz.” diye konuştu.

Tunus’un bu krediyi Türkiye’den ihtiyaç duyduğu zırhlı araç ve diğer savunma sanayi ürünlerinin ülkesinde üretimini de öngören şekilde kullanabileceğine işaret eden Mekki, Hollanda’dan benzer savunma sanayi alımlarının meclisteki görüşmeleri sırasında bu tür ideolojik tavrın sergilenmediğini söyledi.

Mekki, Tunus’un Cendube vilayetinde ekim ayında gerçekleşen ve güvenlik güçlerinin hayatını kaybettiği saldırıyı hatırlatarak, “Cendube vilayetinde gerçekleşen saldırı sırasında askerlerimiz zırhlı araçlarla hareket ediyor olsalardı, bu elim hadise böyle sonuçlanmayacaktı. Aynı şekilde, bugün sınır bölgelerimizde sayısını bilmediğim onlarca karakol var ki hiçbirinin zırhlı aracı yok.” diye konuştu.

Ülkesindeki siyasi üslubu eleştiren Mekki, şöyle devam etti:

“Tunus’un yeniden inşasında en büyük engel eski rejimden miras kalan siyasi söylemdir. Bu tavır, ilerlememize engel oluyor. Bazı ülkelere karşı çirkin bir tavır sergileniyor ve bu tümüyle ideolojik. Bazı ülkelerin ülkemizde yürüttüğü projelere karşı ses çıkarmayanlar, Türkiye konusu açıldığında eleştirinin dozunu kaçırıyor. Tamam, herkesin görüşünü paylaşma özgürlüğü var, biz de saygı duyuyoruz ancak bu, bazı vekiller tarafından stratejiye dönüşmüş durumda. Bu da ilişkilerimize zarar veriyor.”

Türkiye’de de CHP karşı 

Türkiye’nin Afrika açılımı dünyada BAE, Suudi Arabistan, Fransa ve İsrail tarafından tepkiyle karşılanırken CHP Milletvekilleri de Afrika’ya yapılan açılımları eleştiriyordu.

Tunuslu eski bakan, Türkiye’ye karşı çıkan Tunuslu vekilleri haşladı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Sputnik’e demeç veren Weinberger, “Sadece Kur’an-ı Kerim’i esas alarak modern bir devlet inşa edilemez. İslam’daki krizin nedeni olan Kur’an, modernleşme çabaları önündeki en büyük engel” dedi.

“Kur’an’ın büyük bölümünde kitapta yazılanlara inanmayanların dünyada veya ahirette cezasını çekeceği görüşü hakim. Bu tutum, bu görüşü benimsemeyenlere karşı çağ dışı, anti-demokratik ve totaliter bir yaklaşım” diye devam eden Weinberger, bunun en büyük engel olduğunu öne sürdü.

Weinberger’e göre bu engeli aşmanın güzel ve muhtemelen tek yolu, bunu tarihi bir belge olarak ele almak.

Kutsal kitaptaki bazı hususların bugün hâlâ geçerliliğini koruduğunu, bazılarınınsa 1000 yılı aşkın süre önce geçerli olduğunu kaydeden Avusturyalı diplomat, “Özellikle Avrupa’da bu tür eğilimler görülüyor. Bunlara büyük destek veriyorum” diye ekledi.

Avusturya’nın eski Tunus Büyükelçisi: “Kuran’ı Kerim, modernleşmenin önündeki en büyük engel” yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Gemi, turistik bir ada olan Kerkene Adası açıklarında battı.

Tunus Savunma Bakanlığı, gemide Tunusluların yanı sıra başka ülke vatandaşlarının da olduğunu açıkladı.

Yaklaşık 180 kaçak göçmenin bulunduğu teknede, 80 kişinin Afrika’nın diğer ülkelerinden geldiği belirtildi.

Pazar günü akşam batan gemiye yönelik yürütülen kurtarma çalışmalarına, pazartesi erken saatlerde yeniden başlamak üzere, gece boyunca ara verildi.

Kurtarılanlardan birisi, batmaya başladıkları anda kaptanın gemiyi terk ettiğini, kendisininse 9 saat boyunca bir tahta parçasına tutunarak hayatta kaldığını belirtti.

Tunus açıklarında mülteci faciası: Onlarca masum hayatını kaybetti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Türkiye’nin, Ortadoğu’da Rusya’dan sonra önemli rol oynayan ikinci ülke olduğu ortaya çıktı.

Merkezi Washington’da bulunan Pew Araştırma Merkezinin 27 Şubat-25 Nisan arasında Türkiye, Tunus, Lübnan, Ürdün ve İsrail’de 6 bin 204 kişiyle yaptığı araştırma, Türkiye’nin yüzde 63 ile 10 yıl öncesiyle karşılaştırıldığında Ortadoğu’da en etkin ikinci ülke olduğunu gösterdi.

Rusya, listede yüzde 64 ile ilk sırada yer alırken ABD yüzde 62 ile üçüncü, İran yüzde 53 ile dördüncü, İsrail yüzde 46 ile beşinci, Suudi Arabistan yüzde 41 ile altıncı, Mısır da yüzde 19 ile yedinci ve son sırada yer aldı.

Erdoğan dışındaki liderler sevilmiyor

Bu ülkelerde fikirleri alınan kişilerin Ortadoğu liderleri hakkında olumsuz görüş bildirme eğilimi içinde olduğu gözlenirken sadece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu eğilimin dışında kaldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında olumlu görüş bildirenlerin oranı Ürdün’de yüzde 66, Tunus’ta yüzde 59 ve Lübnan’da yüzde 42 oldu. Bu oran, İsrail’de yüzde 15’te kaldı.

Görüşülenlerin yalnızca üçte biri, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah el-Sisi ve Suudi Arabistan Kralı Salman hakkında olumlu kanıya sahipken, Ürdün Kralı Abdullah’a da olumlu bakanların oranı düşük kaldı. En olumsuz yaklaşılan Ortadoğu liderlerinin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye lideri Beşşar Esed ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani olması dikkati çekti.

Suriye’de savaşın devam etmesi bekleniyor 

Araştırma, bölge halkının büyük bölümünün, yedinci yılına giren Suriye savaşının gelecek 5 yılda sona ermeyeceği görüşüne sahip olduğunu da ortaya koydu.

Suriye savaşının sona ermesi konusunda en olumlu görüşe sahip olanların Ürdün’de yaşadığı, bu ülkede görüşülen kişilerin yüzde 48’inin savaşın gelecek 5 yılda biteceğini ümit ettiği görüldü.

Savaşın gelecek 5 yılda sonlanacağını düşünenlerin oranı İsrail’de yüzde 40, Lübnan’da yüzde 32, Türkiye’de yüzde 27, Tunus’ta yüzde 15, beş ülke genelinde yüzde 32 olduğu ortaya çıktı.

Ortadoğu’da tek sevilen lider: Recep Tayyip Erdoğan yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.