Yerli ve yabancı özel bankaların toplam özsermayesi 310 milyar lira ve 800 milyar liralık kredi verme kapasiteleri bulunuyor. Ancak BDDK tarafından uyarılmalarına rağmen bu potansiyeli harekete geçirmemekte kararlı görünüyorlar.

Bugünkü köşe yazısında bu konuya dikkat çeken Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör özel bankaların tutumunu milli maç benzetmesiyle açıkladı. Güngör durumu “Daha önce ilk 11’de yer almak için demeçler veren, PR yapanlar yedek kulübesinde kalmayı tercih ediyor.” diyerek örneklendirdi. Ekonomik İstikrar Kalkınma paketine destek vereceğini açıklayan özel bankalar da devletin çağrısını duymazlıktan geliyor.

Özel bankaların kredileri olmasına rağmen desteğini esirgemesini Güngör rakamlarla şöyle açıklıyor: “Bankalar topladıkları mevduatın belli kısmını Merkez Bankası’na zorunlu karşılık olarak yatırıyor. Yüzde 80 civarında bir parayı kredi olarak kullandırıyor. İkinci kaynak ise özsermaye. Bankalar özkaynaklarının 7,3 katı kadar kredi verebiliyor.

Milli sorumluluk bilinciyle hareket eden kamu bankaları şu anda finansman kanallarının tamamını sonuna kadar açmış durumda. TL kredilerin, TL mevduata oranı yüzde 140. Özsermayelerinin 7,4 katı kadar parayı kredi olarak vatandaşa, sanayiciye, KOBİ’ye kullandırıyor. Özel bankalarda ise bu rakam 4,5.

Yani özel bankalar lafa gelince destek olacağını açıklayıp bu zor günlerde yükü paylaşması gerekirken aksine yük almaktan kaçıyor.

800 milyarın üzerine yatıyorlar yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Fitch Ratings’ten yapılan açıklamada, 1 Kasım’da Türkiye’nin kredi notunun “BB-” olarak teyit ederek görünümünün “negatif”ten “durağan”a revize edildiği hatırlatıldı ve bununla uyumlu şekilde 20 Türk bankasının da görünümlerinin durağana yükseltildiği bildirildi.

Açıklamada bankların finansal iştiraklerinin görünümlerinin de durağana çevrildiği belirtildi. Açıklamada ayrıca Akbank ve Türkiye İş Bankası’nın yerel para birimi cinsinden (LTLC – IDR) uzun vadeli IRD görünümünün negatiften durağana çevrildiğine vurgu yapıldı.

Görünüm değişikliğinin ülkenin bankaları destekleme becerisine ilişkin risklerin azalışını yansıttığı belirtilen değerlendirmede, Türkiye’nin dış finansmanında sert bozulma ihtimalinin yakın vadede daha düşük olduğu da hatırlatıldı.

Fitch Ratings’in açıklamasında bu yüzden hükümetin bankalara müdahale etme olasılığının da azaldığı belirtildi.

Fitch Ratings’in bankaların faaliyet ortamlarına, varlık kalitelerine, sermaye pozisyonlarına, döviz likiditelerine ilişkin gelişmeleri gözlemlemeye devan edeceği de vurgulandı.

Açıklamada, “Artan piyasa istikrarı bankaların kredi profilleri üzerindeki aşağı yönlü riskleri azaltabilir.” ifadesine yer verildi ve sermaye ve likidite tamponlarının dikkate değer piyasa gerilimini absorbe edebilir seviyede olduğuna dikkat çekildi.

Fitch Türk bankalarının görünümünü yükseltti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.