Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) yaptığı binlerce başvurusu reddedilen FETÖ üyeleri tarafından 2020 yılında Belçika’da kurulan “sözde mahkeme” Türkiye Tribunali’nin oturumları 20 Eylül itibariyle başladı. 24 Eylül 2021 tarihine kadar devam edileceği belirtilen mahkemenin tanıtımını, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) medya ayağı yaptı. Örgütün yurt dışındaki davalarına bakan Belçikalı avukatı Johan Vande Lanotte önderliğinde kurulan Türkiye Tribunali, 31 Temmuz’da Türkiye’yi yargılatmak için Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) başvuracağını duyurmuştu. Cenevre’de bir halk mahkemesi kurarak Türkiye’deki insan hakkı ihlallerini yargılamaya başlayan FETÖ’nün kurduğu sözde mahkeme Türkiye Tribunali, bugüne kadar konuyla ilgili bir düzine rapora imza attı. Terör örgütünün Türkiye aleyhine başlattığı karalama kampanyasının ete kemiğe bürünmüş hali olan mahkeme, uluslararası kamuoyunda algı yaratarak Türkiye’yi hedef göstermek istiyor.

Türkiye’ye hak ihlali iftirası

Türkiye Tribunali tarafından bugüne kadar hazırlanan raporlarda, işkence, insan kaçırma, yargı bağımsızlığı, cezasızlık, basın ve ifade özgürlüğü ve adalete erişim gibi başlıklar ile, Türkiye’de hak ihlalleri yaşandığı ileri sürüldü. Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) usulsüz ve hukuka aykırı şekilde insanları kaçırdığı, gözaltındaki FETÖ şüphelilerinin işkence gördüğü gibi iddiaları sürekli dile getiren oluşum, Cenevre’de başlayan oturumlarda da bu ifadelerini tekrarladı. FETÖ’cü medya tarafından “Bağımsız ve tarafsız halk mahkemesi” şeklinde tanımlanan Türkiye Tribunali’nin oturumlarında, FETÖ’cü ve PKK’lı isimler tanık olarak ifade verdi. Duruşmalarda, Türkiye tutuklu mahkumlarına işkence eden bir ülke olarak gösterilmeye çalışılıyor. FETÖ’cü Ahval, Kronos ve TR724 gibi medya organları da mahkemenin reklamı yapılmasına öncülük etti.

FETÖ’nün kurduğu sözde mahkemenin tanıkları

Tanık olarak dinlenen Erhan Doğan, kendisinin işkenceye maruz kaldığını ileri sürdü. FETÖ firarisi Cevheri Güven ve PKK’nın medya organlarında çalışan kişiler de tanık olarak konuşma yaptı. Türkiye Tribunali‘nin internet sitesinde, Ahval gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Yavuz Baydar da açıklamalar yaptı. Türkiye’yi karalama kampanyasına destek veren firari Baydar, Türkiye’de 79 gazeteci ve medya çalışanının tutuklu olduğunu ve bu kişilerin gazetecilik faaliyetlerinden dolayı tutuklu olmadığını iddia etti. FETÖ’cü Mehmet Baransu ve Ahmet Altan gibi isimlere de değinen Baydar, bu isimlerin tutuklanmalarının insan hakları anlaşmalarına aykırı olduğunu vurguladı. Ardından, Ahval’ın gerçeğin peşinde olan bir haber sitesi olduğunu ve erişim yasağına maruz bırakıldığını ifade etti. FETÖ’nün KHK ile kapatılan Zaman Gazetesi ve Cihan Haber Ajansı’nın Antalya’daki bölge müdürü Tuncar Çetinkaya da, Türkiye aleyhine açıklamalarda bulundu. Terör örgütü FETÖ için “hizmet hareketi” ifadesini kullanan Çetinkaya, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin komplo olduğunu söyledi.

FETÖ’nün kurduğu sözde mahkeme Türkiye Tribunali’nin Cenevre’deki oturumları, 24 Eylül tarihine kadar sürecek.

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

FETÖ’nün kurduğu sözde mahkeme Türkiye’yi karalama kampanyası başlattı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) yaptığı binlerce başvurusu reddedilen FETÖ mensupları tarafından, 2020 yılında Belçika’da bir “sözde mahkeme” kuruldu. Örgütün yurt dışındaki davalarına bakan Belçikalı avukatı Johan Vande Lanotte önderliğinde kurulan Türkiye Tribunali isimli oluşum, 31 Temmuz’da Türkiye’yi yargılatmak için Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) başvuracağını açıkladı. 20-24 Eylül tarihinde Cenevre’de bir halk mahkemesi kurarak Türkiye’deki insan hakkı ihlallerini yargılayacağını duyuran FETÖ’cü Türkiye Tribünali, akabinde bir rapor yayınladı. Raporun konuları arasında; işkence, insan kaçırma, yargı bağımsızlığı, cezasızlık, basın ve ifade özgürlüğü ve adalete erişim yer aldı. Örgüt tarafından uluslararası kamuoyunda algı yaratarak Türkiye’yi hedef göstermeyi amaçlayan “Türkiye’de İnsanlığa Karşı Suçlar” isimli raporda, Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) usulsüz ve hukuka aykırı şekilde insanları kaçırdığına dair iddialara yer verildi. Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) mensupları, gözaltındaki FETÖ şüphelilerinin işkence gördüğüne dair iddiaları sürekli gündeme taşımıştı. Ancak, doktor kontrolünde görülmeyen örgüt mensupları tarafından atılan bu işkence iddiaları hakkında, gözaltındaki şüphelilerin sözlü ifadeleri dışında bir kanıt yok. FETÖ’nün kurduğu sözde mahkeme, Türkiye’nin insan hakları ihlali gerçekleştirdiği yönündeki iddialarının arkasına sığınarak yayınladığı raporda, Türkiye’de cezaevindeki mahkumlara işkence uygulandığını ve insanlık suçları işlendiğini iddia etti.

FETÖ’cü Türkiye Tribunali, Türkiye düşmanlarıyla dolu

FETÖ’cü Türkiye Tribunali tarafından yayınlanan ihanet dolu raporun raportörleri arasında; Eric Sottas, Johan Vande Lanotte, Johan Heymans, Philippe Leruth, Yves Haeck, Emre Turkut ve Luca Perilli yer aldı. Raportörlerden Emre Turkut, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası kapatılan Turgut Özal Üniversitesi’nin akademisyenlerindendi. Turkut, aynı zamanda askeri liselere girecek örgüt üyelerinin mahrem abiliğini yapmış ve darbe girişimi sonrası yurt dışına kaçmış bir FETÖ firarisi. Eric Sottas ise, terör örgütü PKK’ya verdiği destekle tanınıyor. İsviçre’li raportör, Birleşmiş Milletler (BM) bünyesinde, Abdullah Bozkurt ve Levent Kenez gibi FETÖ firarileriyle birlikte Türkiye’yi karalama kampanyası yürütmüştü. Belçika siyasetinde Başbakan Yardımcılığına kadar yükselmiş olan Johan Vande Lanotte’nin ise siyasi kariyeri 2018 yılında bitti. Lanotte, daha önce Türkiye’nin kaçırdığını iddia ettiği FETÖ’nün Malezya imamlarından İsmet Özçelik adına Türkiye’yi dava etmişti. Ancak İsmet Özçelik, Malezya makamları tarafından gözaltına alınıp, Türkiye’ye sınır dışı edilmişti.

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

FETÖ’cü Türkiye Tribunali Türkiye’yi hedef aldı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.