ABD Vergi Dairesi’nin (IRS) her 3 ayda bir açıkladığı Federal kayıtlara göre, 2020’nin ilk üç ayında yurt dışında yaşayan 2 bin 909 Amerikalı kendi isteğiyle ABD vatandaşlığından vazgeçti.

ABD Vatandaşlığını bırakanlarının sayısı 2019’un son çeyreğinde 261 olurken ve bu yılın ilk çeyreğinde bu rakam yüzde 1015 artarak rekor kırdı.

Geçen yıl toplamda 2 bin 72 kişi ABD vatandaşlığından vazgeçmişti.

New York merkezli muhasebe şirketi Bambridge uzmanlarına göre, çifte vatandaş olan ve yurt dışında yaşayan Amerikalılar, Covid-19 salgını nedeniyle artan vergi yükleri nedeniyle ABD vatandaşlığından ayrılmak istiyor.

Uzmanlar, yurt dışında yaşayan ABD vatandaşlarının, her yıl gelirlerini kapsayan tüm yabancı banka hesaplarını, yatırımlarını ve emekli aylıklarını bildirmesi ve bunun üzerinden ABD’ye vergi ödemesi gerekiyor.

ABD’ye dönmeyi düşünmeyen Amerikalılar da bu yükten kurtulmak adına vatandaşlıktan çıkmayı tercih ediyor.

Resmi kayıtlara göre, ABD dışında yaklaşık 9 milyon Amerikan vatandaşı yaşıyor.

Vatandaşlıktan çıkmak isteyen Amerikalıların yaşadıkları ülkedeki ABD elçiliğine bizzat başvurarak 2 bin 350 dolar ödemesi gerekiyor.

Vatandaşlıktan çıkanların sayısı, en son, Donald Trump’ın başkan seçildiği 2016 sonunda 2 bin 365 kişi ile rekor kırmıştı.

ABD vergi yüküyle vatandaşlarını yıldırdı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Üç yardım çalışanı da Suriye’de hiçbir zaman savaşmadıklarını ve Birleşik Krallık’ta Suriye’deki faaliyetlerinden dolayı herhangi bir suçla yargılanmadıklarını belirttiler. Geçmişte El-Kaide ile bağlantılı olan Heyet-i Tahrir-el Şam örgütünün hakimiyetinde olan İdlib gibi bazı bölgelerde yardım projeleri gerçekleştirdiklerini belirten yardım görevlileri, ancak bu durumun “militan gruplarla bağlantılı oldukları” anlamına gelmediğini söylediler. Yardım görevlileri olarak yaptıkları bütün faaliyetlerin kayıtlarının ispatlanabilir olduğuna dikkat çeken görevliler, Birleşik Krallık’ta tanınan birçok insani yardım kuruluşu ile birlikte hareket ettiklerini vurguladılar.

Yardım görevlisi Jahangir Muhamed, ailesine gelen mektupta kendisinin “El-Kaide ile bağlantılı” olarak değerlendirildiğini söyledi. Suriye’de yaptığı her faaliyetin şeffaf ve ortada olduğunu belirten Muhammed, “İnsanlara yardım etmek için her gün hayatlarımızı tehlikeye atıyoruz ancak onlar bize terörist diyor.” ifadelerini kullandı. Çatışma bölgelerinde yardım görevlilerine ve hayır kurumlarına yönelik karşı propagandanın olağan olduğunu belirten Muhammed, uluslararası güvenilirliğe sahip Beyaz Baretliler adlı sivil toplum kuruluşuna dahi sık sık El-Kaide ile bağlantılı olduğu suçlamasının yapıldığını hatırlatan Muhammed, yardım çalışanları ile sivil toplum gönüllülerinin silahlı gruplarla aynı bölgede bulunmasının savaşçılarla bağlantılı oldukları anlamına gelmediğini ifade etti.

Birleşik Krallık’ta vatandaşlıktan yoksun bırakma uygulaması hukuken oldukça tartışmalı bir konu. İnsan hakları konusunda faaliyet gösteren Liberty adlı kuruluş, vatandaşlıktan çıkarma uygulamasını “baskıcı ve tehlikeli rejimlerin alameti farikası” olarak nitelendiriyor. İnsan hakları hukukçusu Gareth Peirce ise vatandaşlıktan yoksun bırakma sürecinin Ortaçağ sürgünü uygulamasıyla benzer olduğunu belirtiyor.

İngiliz Tabiiyet Yasası’na göre, eğer vatandaşlıktan yoksun bırakmak kamu yararı için elzemse ve bu durumda kişi devletsiz duruma düşmeyecekse, İçişleri Bakanı yalnız bu hallerde gücünü kullanarak Birleşik Krallık’ta doğan bir kişiyi vatandaşlıktan çıkarabilir. Vatandaşlıktan çıkartılan yardım görevlileri ise ebeveynleri başka bir ülkenin vatandaşı olmasına rağmen kendileri Birleşik Krallık’ta doğdukları için vatandaşlık kazanmışlardı. Yardım görevlileri, kendilerini başka bir ülkenin vatandaşı olarak düşünmediklerini belirterek şu an savaş bölgesinde devletsiz duruma düştüklerini belirttiler.

İngiltere Suriye’de çalışan insani yardım görevlilerini vatandaşlıktan atıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.