Wilders yine peygamberimizi hedef aldı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Wilders, yasanın amacını “Türkiye ve Fas kökenli seçmenlerin desteklediği Denk Partisi’nin meclis, yerel parlamentolar ve belediye meclislerinden atılması” olarak açıkladı.

Sol partiler, Wilders’in önerisini, “saçma ve Hollanda toplumu için tehdit” olarak değerlendirdi.

Wilders, Hollanda Temsilciler Meclisi’nde aşırı sağcı PVV ile Denk üyeleri arasında bir süredir yaşanan ateşli tartışmaların ardından harekete geçti.

PVV lideri Wilders, “Burada bulunma gerekçeleri Hollanda vatandaşı olmaları. Ama herkes biliyor ki, esas olarak Türklerin çıkarları için çalışıyorlar. Erdoğan rejiminin en büyük destekçileri” dedi.

Aşırı sağcı lider, Denk Partisi’nden, düşmanın gizli destekçileri olarak kullanılan “Beşinci Kol” diye söz ederek, “Denk’i meclisten, yerel parlamento ve belediye meclislerinden uzak tutabilirsek harika olur” görüşünü dile getirdi.

Denk Partisi lideri Tunahan Kuzu, PVV’nin giderek özgürlükleri kısıtlayan bir partiye dönüştüğünü söyledi. Kuzu, “Meclis’te bizi susturmayı başaramayınca şimdi de değişikliği ile bunu deniyorlar. Ama başaramayacaklar” diye konuştu.

Geert Wilders, çift uyrukluların siyaset yapmasını engellemek istiyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

İslam karşıtı, aşırı sağ ve neo-Nazi sempatizanlarından oluşan grubun geçen yıl eylülde başlattığı kampanya, Avrupa’da göç anlaşmasının gündem olmasına neden oldu.

Sosyal medyadaki paylaşımlar, videolar ve online imza kampanyaları sonucunda ise Avrupalı politikacılar, BM Göç Anlaşması’na yönelik tavırlarını gözden geçirmeye başladı.

Kampanyalar, Belçika’da hükümet krizine yol açarken, federal hükümetin koalisyon ortaklarından aşırı sağcı Yeni Flaman İttifakı (N-VA) anlaşmanın imzalanması tartışmaları neticesinde hükümetten çekildiğini açıkladı.

Aşırı sağcıların mesajlarını kitlelere ulaştırmada etkili olduklarına işaret edilerek, bu grupların medyadaki çalışmalarının Avusturyalı aşırı sağcı aktivist Martin Sellner ve Youtuber’lar tarafından yürütüldüğü belirtildi.

Haberde görüşlerine yer verilen Hollanda’daki Tilburg Üniversitesinden Ico Maly, “Dünyadaki aşırı sağcı partilere baktığınızda, hepsinin bir ağın parçası olduğunu görüyorsunuz. Tüm bu aktörler birbirlerini bilgilendirir ve politik konumlarını benimser” ifadelerini kullandı.

Haberde, internetteki aşırılıkçı faaliyetlerle ilgili çalışmalar yürüten Stratejik Diyalog Enstitüsünün (ISD), göç anlaşmasıyla ilgili Avrupa’da devam eden tartışmalar hakkındaki raporu da paylaşıldı.

Raporda, aşırı sağcıların Twitter, Facebook ve Youtube’da ekim ayında yürüttükleri çalışmalarının göç anlaşması tartışmalarını önemli oranda etkilediğinin altı çizildi.

Avrupa’daki aşırı sağcılar BM Göç Anlaşması’nı baltalıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Hollanda’da aşırı sağcı Özgürlükler Partisinin (PVV) lideri Geert Wilders, Hollanda’da İslami ifadelerin yasaklanması için parlamentoya yasa tasarısı önergesi sundu.

Wilders, parlamentoda yaptığı konuşmada, “Ülkemizi İslam’dan arındırmamız lazım. İslam, Hollanda’ya ait değil. İslam, nefret ve terörle eşittir. Yıllarca İslam’ı önlemek için hiçbir şey yapılmadı. Bu yüzden Hollanda’da İslami ifadelerin yasaklanması için yasa tasarısı önergesi sunuyorum.” dedi.

Bunun batı ülkelerinde bir ilk olduğunu belirten Wilders, “Camiler, İslam okulları, kapansın ve Kur’an ile burka yasaklansın. Diğer ülkelerin de bunu örnek almalarını umut ediyorum.” ifadesini kullandı.

Diğer liderlerden Wilders’a tepki

Parlamentoda bulunan diğer partilerin liderleri ise Wilders’a tepki göstererek, böyle bir yasanın ülkenin anayasasında güvence altına alınan dini özgürlükler kapsamına aykırı olduğunu dile getirdi.

Wilders’a acımaya başladığını ifade eden Denk Partisi Meclis Grup Başkanı Tunahan Kuzu da Wilders’in 14 yıldır aynı şeyleri söylediğini ve yaptığını, bir 14 yıl daha devam etse bile her zaman karşısında duracaklarını aktardı.

Kuzu, “Wilders’in siyasi mirası kanla dolu. Son 14 yılda ırkçılık ve Müslümanlara karşı nefret yükselişte. Camilere yapılan saldırılar ve Müslümanlara yapılan tehditler gibi.

2011 yılında yapılan bir araştırmaya göre, PVV’nin tabanının yüzde 25’i hedefine ulaşmak için şiddete başvurmaya hazır. Wilders’in çizgisinden gidersek bu ülkede sahip olduğumuz özgürlüğümüzü kaybedeceğiz.” diye konuştu.

Irkçı Wilders: (İslam) Camiler, Kur’an-ı Kerim ve burka Hollanda’da yasaklansın yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Aşırı sağcı lider, yarışmanın ifade özgürlüğüne yönelik baskılara bir tepki olarak düzenlendiğini söyledi. İslam düşmanlığı ile tanınan Wilders sık sık Müslümanları kışkırtacak açıklamalar yapıyor.

Yarışmada birinci olan karikatüre 5.000 euro, ikinciye ise, 2.500 ödül verilecek.

Wilders ödül miktarının, adının açıklanmasını istemeyen “cömert bir bağışcı” tarafından ödeneceğini söyledi.

Yarışmanın jüri üyeliklerini Wilders ile 2105 yılında ABD’nin Texsas eyaletindeki Garland kentinde saldırıya uğrayan karikatür yarışmasında ödül alan Arnavut asıllı Bosch Fawstin yapacak.

Aşırı sağcı lider, karikatür yarışmasını, “Hollanda’da daha az Faslı” söylemi nedeniyle suçlu bulunduğu ancak ceza almadığı davanın temyiz duruşmasının başladığını da duyurdu.

PVV lideri, Hz. Muhammed’i konu alan karikatür yarışmasını güvenlik gerekçesiyle parlamento binasında düzenlemek istiyor. Wilders hayatını güvenlikli evde geçiriyor.

Hollanda’da mecliste temsil edilen her parti, yılda bir kez mecliste resmi bir etkinlik düzenleyebiliyor.

Siyasi partiler bu günü genellikle üyelerle buluşma günü olarak değerlendiriyor. PVV’nin böyle bir geleneği yok. O nedenle aşırı sağcı parti, bu hakkını karikatür yarışması için kullanmak istiyor.

Wilders, etkinliğin tepki yaratacağı ve bazı riskleri beraberinde getireceğini düşünüyor. Bu nedenle parlamentonun en güvenli yer olduğunu savunuyor.

“Ancak en büyük tehlike ifade özgürlüğünün sınırlanması” diyen Wilders, yarışmanın kışkırtma amacıyla değil, düşünce özgürlüğünün altını çizmek amacıyla düzenlendiğini söyledi.

Irkçı Wilders, Hollanda Parlamentosu’nda Hz. Muhammed’e hakaret için yarışma düzenleyecek yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Resmi raporlara göre 15 Temmuz darbe girişiminden sonra her ay onlarca FETÖ’cü Hollanda’ya sığınma başvurusunda bulundu.

2017 yılında 509 başvuru 

Hollanda hükümeti, 2017 yılında 509 Türk kökenli kişinin sığınma izni için başvuru yaptığını açıkladı.

Bu kişilerin yüzde 73’üne Hollanda makamlarınca oturma izni verildi.

Hollanda televizyonu NOS, oturma izni verilenlerin 15 Temmuz darbe girişiminin ardından firar eden FETÖ mensupları olduğunu duyurdu.

Hollanda hükümeti doğrulamıştı

Hollanda Güvenlik ve Adalet Bakanlığı, Türk kökenli sığınma başvurlarını doğrulamış, başvuru sahiplerinin nitelikleri ve sayıları konusunda ise açıklama yapmamıştı.

Hollanda Avukatlar ve Sığınma Avukatları Derneği Başkanı Wil Eikelboom da geçtiğimiz ekim ayında yaptığı açıklamada, ülkesinin FETÖ’cülere sığınma hakkı tanıdığını söylemişti.

Hollanda 372 FETÖ’cüyü resmen korumaya aldı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Wilders ve Flaman Çıkarı (Vlaams Belang) lideri Dewinter, 13 Kasım 2015’de yaşanan Paris saldırılarının yıldönümü öncesi, saldırganların yaşadığı Brüksel’deki Molenbeek ilçesine gitme kararı aldı. Aşırı sağcı liderler, “Avrupa’nın Gazze şeridi” diye tanımladıkları Molenbeek’e yapacakları ziyareti, sosyal medyadan “İslami safari” diye duyurdular. Aşırı sağcı Flaman lider Filip Dewinter, Wilders’e, “bir Fas kasabasından farkı yok” dediği Molenbeek’i gezdirme sözü verdi. İki lider, semt turunun ardından Suudi Arabistan tarafından finanse edilen ve kapatılmasını istedikleri Büyük Cami’ye (Grote Moskee) gitme kararı aldı. Aşırı sağcı iki lider, “cihat başkenti” dedikleri nüfusunun yarıya yakını Müslümanlardan oluşan Molenbeek semtinde, “Burası İslam ülkesi değil, Avrupa toprağı” mesajı vermek istiyordu. Ancak Flaman Hükümetinin Kültür, Gençlik ve Brüksel İşlerinden Sorumlu Bakanı Sven Gatz, Wilders ve Dewinter’in “İslami safarisini” “iğrenç” olarak nitelendirdi. İki liderin kendi ön yargılarını onaylattırmak için Molenbeek’e gideceğini söyleyen Flaman bakan, bunu saygısızlık olarak değerlendirdi.

Sosyalist Parti lideri Catherine Moreaux da Çarşamba günü Molenbeek Belediye Başkanı Françoise Schepmans’ı ziyaret ederek, ziyaretle ilgili gerekli önlemleri almasını istedi. Belçika makamları, 3 Kasım’daki ziyareti, güvenlik açısından endişe verici bulurken, Belediye Başkanı Schepmans, iki aşırı sağcı liderin gelişinin resmen yasaklanması için harekete geçti.

Geert Wilders ile Belçikalı taklidinin “İslâmi safarisi” yasaklandı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Ahmadiyya Vakfı Başkanı Dr. Robbert Muhammed Emin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, düzenlenen gösteriye anlam veremediklerini belirterek, “Gösteriyi yapanlar bizimle konuşmak yerine gösteri yapmayı seçtiler. Bu tür insanların İslam hakkında ön yargıları var. Bizimle diyaloğa geçerek bu ön yargıları yıkmaları gerekir.” dedi. Emin, bilgilendirme programına katılanların olumlu fikirlerle ayrıldığını da kaydetti.

Gösterinin iğrenç olduğunu ve bunu organize edenlerin bu semtte bile yaşamadıklarını dile getiren Agnes isimli bir semt sakini de “Ben eski kilisenin cami olmasına karşı değilim. Herkesin düşüncesine ve yaşantısına saygı duyulması gerekir. Semt sakinlerinin ikiye bölünmesi üzücü.” diye konuştu.

Hollanda’da ırkçılar cami karşıtlığı için yürüdü yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

AB Temel Haklar Ajansı’nın anket sonucuna göre, ‘Müslümanlara en çok ayrımcılığın Hollanda’da yapıldığı‘ kanısı çıkması üzerine Hollanda’daki Türklerin kurduğu Denk Parti bu konuyu meclise taşımak istedi.

Denk Partisi’nin teklifine Hollanda Parlamentosu’ndan ise olumsuz cevap geldi. FRA’nın “Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde en çok Hollanda’da Müslümanların ayrımcılığa maruz kaldığına” yönelik tespitlerinin parlamentoda tartışılması için Denk Partisi’nin verdiği teklif kabul edilmedi.

Denk Partisi’nin lideri Tunahan Kuzu, yaptığı açıklamada, Hollanda Parlamentosu’nun kendisini sorgulamaktan kaçtığını ve geçiştirme siyaseti uyguladığını söyledi.

Kuzu, “Başka bir ülkede insan hakları çiğnendiği zaman saatlerce tartışıp eleştiride bulunan Hollanda parlamentosu kendisi söz konusu olunca susmayı tercih ediyor.” ifadelerini kullandı.

Parlamentonun FRA’nın anketini sadece hükümetin mektubu ile değerlendirmesini yeterli bulduklarını belirten Kuzu, “AB’nin bir kurumu tarafından yapılan bu araştırmanın sonucunda çıkan Müslümanların ayrımcılığa maruz kalmasını tartışmaktan çekiniyorlar.

Değerlendirme mektubunu da daha henüz kurulmayan yeni hükümetin yapmasını istiyorlar.” diye konuştu

Denk Partisi, Hollanda Parlamentosu’nun maskesini indirdi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Okul yönetimi tarafından yapılan açıklamada, olayın polise bildirildiği belirtildi. Okul sözcüsü Omroep West, “Bu tip olayları öğrencilerimizden uzak tutmaya çalışıyoruz ancak onlar bisiklet park alanına giremeyeceklerini görebiliyorlar.” dedi. Yaşanan olaydan ötürü derin bir şok içinde olduklarını belirten West, “İnsanların kafasının içinde neler olduğunu bilemezsiniz. Birçok meslektaşımız kendisini güvensiz hissediyor ancak polislerin bölgede kontrol yaptığını görmedik.” ifadelerini kullandı.

Irkçı örgüt PEGİDA’nın Hollanda örgütü, Twitter hesabından yaşanan olayı “Leiden’daki halk tarafından gerçekleştirilen protesto eylemi” olarak tanımladı.

Hollandalı faşistler ilkokul çağındaki Müslüman çocukları ölümle tehdit etti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.