Grönland’da buz tabakasının hızla erimesi ile milyarderler harekete geçirdi. Aralarında Jeff Bezos, Michael Bloomberg ve Bill Gates’in de bulunduğu bir grup multi milyarder, yüzeyindeki buzulların hızla eridiği Grönland’ın Disko Adası ve Nuussuaq Yarımadası’ndaki tepe ve vadilere milyarlarca dolarlık yatırım yapıyor.

Milyarderler değerli metalleri aramaya başladı

Milyarderler, Grönland’da buzulların eridiği bu bölgelerde milyonlarca elektrikli araca güç sağlayacak kadar kritik madenler bulmak amacıyla Kaliforniya merkezli “Kobold Metals” ve “Bluejay Mining” isimli maden şirketlerine fon sağlıyor. Dünyanın en zenginlerinin finanse ettiği maden şirketleri buz tabakasının eridiği bölgede elektirikli araçlarda kullanılan metalleri çoktan aramaya başladı.

Elektrikli dönüşümle yıldızı parlayan nikel, paladyum, bakır, kobalt ve platin madenlerini bulmak için çalışmalara başlayan Kobold Metals’in CEO’su Kurt House, CNN’e yaptığı açıklamada, milyarder kulübünün şirkete finansal destekte bulunduğunu doğrularken, bölgenin dünyadaki en önemli birinci veya ikinci en büyük nikel ve kobalt yatağına sahip olduğunu düşündükleri belirtti. Kobold ve Blujay’ın gömülü hazineyi aradığı yerde otuz jeolog, jeofizikçi, aşçı, pilot ve mekanikçi görev yapıyor.

Grönland’da dünyanın en önemli nikel ve kobalt yatağı var

Ekipler, yer altının elektromanyetik alanını ölçmek ve aşağıdaki kaya katmanlarını haritalamak için toprak örnekleri, uçan insansız hava araçları ve vericili helikopterler alıyor. Gelecek yaza kadar erken bir zamanda tam olarak nerede sondaj yapılacağını belirlemek için verileri analiz etmek için yapay zeka kullanıyorlar.

Bluejay Madencilik CEO’su Bo Moller Stensgaard, “Grönland’daki iklim değişikliklerinin sonuçlarına ve etkilerine tanık olmak endişe verici. Ancak iklim değişiklikleri genel olarak Grönland’da keşif ve madenciliği daha kolay ve daha erişilebilir hale getirdi.” dedi. Stensgaard, bu kritik minerallerin iklim krizinin sunduğu zorlukların üstesinden gelmek için çözüm sağlayacağını kaydetti.

Bilim insanları, Grönland’da buzulların 20 ila 30 yıl içinde potansiyel olarak ortadan kalkmasını bekliyor.  Buzulların erimesiyle geriye yalnızca mevsimsel buz örtüsü kalacak.

Grönland’da milyarderlerin eriyen buzullarda hazine avı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı Uluslararası Doğrudan Yatırım (UDY) ile ilgili yıllık raporunu “Dünya Yatırım Raporu 2022” başlığı altında yayınladı. “Dünya Yatırım Raporu”na göre, 2020 yılında ortalama UDY akımlarında dünya genelinde yüzde 35’lik düşüş yaşandı. Türkiye’de ise bu oran yüzde 15. Türkiye’ye gelen UDY akımlarının 2021 yılında yüzde 79 artışla 14 milyar dolar seviyesine ulaştı.

Uluslararası Doğrudan Yatırım toparlandı

UDY, salgın yılı olan 2020’de bir önceki yıla göre yüzde 35 düşüş ile 963 milyar dolar olarak gerçekleşti. Küresel finansal kriz yılı olan 2009’a kıyasla gerileyen küresel UDY akımları, 2021 yılında hızlı bir toparlanma göstererek 2020 yılına göre yüzde 64 artışla 1,58 trilyon dolar olarak gerçekleşti. UDY akımlarında yaşanan yükselişin ülke ve bölgelere göre önemli farklılıklar gösterdiği ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Gelişmiş ülkeler 2020 yılına göre yaklaşık yüzde 134 artışla 746 milyar dolar UDY alarak önemli bir artış kaydetti. Öte yandan, gelişmekte olan ülkelere gelen toplam UDY akımları yüzde 30 yükselişle 837 milyar dolar olarak gerçekleşti. Az gelişmiş ülkelerdeki toparlanma ise yüzde 15 artışla daha ılımlı bir seyir izledi. 2020 yılında ortalama uluslararası doğrudan yatırım dünya genelinde gözlemlenen yüzde 35’lik gerilemeye kıyasla yüzde 15 ile çok daha az bir düşüş gösteren Türkiye’ye gelen UDY akımları, 2021 yılında yüzde 79 artışla 14 milyar dolar seviyesine ulaştı. Böylece Türkiye 2019 yılında yüzde 0,6 olan küresel UDY akımlarından aldığı payı 2020’de önce yüzde 0,8’e yükseltmiş, 2021 yılında da bu oranı yüzde 0,9’a çıkararak son iki yılda artış trendi yakalamıştır.”

Türkiye’ye gelen uluslararası doğrudan yatırım 240 milyar doları aştı

Türkiye’ye gelen UDY akımlarının bileşenlerine bakıldığında sanayi, hizmet ve tarım sektörlerine gelen sermaye girişlerinin bir önceki yıla göre yüzde 116 artışla 8,4 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Gayrimenkul alımları için gelen UDY, yüzde 42,5 artarak 5,6 milyar dolara ulaştı.

Türkiye’ye gelen UDY miktarına kıta bazlı kaynağına bakıldığında, Avrupa yüzde 60’lık pay ile başı çekerken, Asya ve Amerika ise sırasıyla yüzde 23 ve yüzde 16’lık paylar ile Avrupa’yı takip etti. Kaynak ülkelere bakıldığında ise yüzde 19 ile İngiltere, yüzde 16 ile ABD ve yüzde 13 ile Hollanda ilk üç sırayı oluşturdu. İsviçre, BAE, Almanya, Güney Kore, Japonya ve Katar ise öne çıkan ülkeler olarak listede yerini aldı.

Son 19 yıldır sergilenen güçlü performans ile 2002 yılından bu yana Türkiye’ye gelen UDY akımları 240 milyar dolar seviyesini aştı. Böylelikle UDY akımları Türkiye’nin hem sürdürülebilir kalkınmasına önemli katkılar sağladı hem de toplam cari açığın yüzde 41’ini finanse etti.

Uluslararası doğrudan yatırım için adres Türkiye yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen İstanbul Eğitim Yatırımları Toplu Açılış Töreni‘ne katıldı. Erdoğan burada yaptığı konuşmada, resmi açılışı gerçekleştirilen eğitim-öğretim yatırımlarının ülkeye, millete, İstanbul’a ve İstanbullulara hayırlı olmasını diledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Temmuz 2019 ile 15 Şubat 2022 aralığında inşası bitirilen toplam 122 okulu resmen hizmete açtıklarını belirtti. Bu eğitim kurumlarından 56 okul, 1321 derslik Milli Eğitim Bakanlığı, 39 okul, 1280 derslik İstanbul Proje Koordinasyon Birimi, 27 okul, 556 derslikse hayırseverlerin desteğiyle şehre kazandırıldı. Eğitim kurumlarının 5’inin özel eğitim uygulama okulu, 2’sinin bilim sanat merkezi, 3’ünün halk eğitim merkezi ve akşam sanat okulu, 2’sinin güzel sanatlar lisesi olduğunu açıklayan Erdoğan, böylece 2 buçuk yıl gibi az bir zamanda 3 bin 157 dersliğe sahip, 122 modern eğitim tesisini İstanbulluların kullanımına sunduklarını aktardı.

“Toplam yatırım bedeli 2 milyar 140 milyon lirayı geçti”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışı yapılan okulların toplam yatırım bedelinin 2 milyar 140 milyon lirayı geçtiğine dikkat çekti. Eğitim-öğretim hizmetlerinin kalitesini daha çok yükselten bu yatırımların öğretmen, öğrenci ve velilere hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, şöyle konuştu:

“Hayırseverlerimiz başta olmak üzere yatırımların inşasına maddi, manevi destek veren herkese, ilgili tüm kurumlarımıza, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyor, Rabb’im hepsinden razı olsun diyorum. Yaklaşık 3,5 milyon öğrencimizin bulunduğu İstanbul’umuzun eğitim altyapısını güçlendirmek önceliklerimiz arasında yer alıyor. Medeniyetimizin göz bebeği bu kadim şehri hak ettiği hizmetlerle buluşturmak için gece gündüz demeden çalışıyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımız dahil, tam 25 yıldır aziz İstanbul’umuzun hizmetindeyiz, İstanbullu kardeşlerimizin hizmetkarıyız. Çeyrek asrı aşan hizmet yolculuğumuzda şartlar ne olursa olsun hiçbir zaman bahanelerin arkasına saklanmadık. ‘Bizim milletimiz, bizim evlatlarımız en iyisine layıktır.’ İnancıyla diğer 80 vilayetimizle birlikte İstanbul’a da aşkla şevkle sevda ile hizmet ettik. İstanbul’un birikmiş sorunlarını tek tek çözüme kavuştururken temel meselemiz olarak gördüğümüz maarif davamıza da özel önem verdik.”

İstanbul’un eğitim kapasitesini güçlendirme hedefiyle tarihi nitelikte pek çok adım attıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

“Örneğin 2002 yılında 40 bin civarında olan derslik sayısını, bununla ne demek istiyorum, göreve geldiğimiz zaman 40 bin civarında olan derslik sayısını 3 kattan fazla artırarak bugün 129 bin seviyesine taşıdık. Bitmedi, özellikle bunu tabii şu anda ana muhalefetin ve yavru muhalefetin çok iyi bilmesi lazım, 67 bin olan öğretmen sayısını yine 3 kat artırarak 176 bine ulaştırdık. Son dönemde gerçekleştirdiğimiz öğretmen atamalarında önceliği ve ağırlığı İstanbul’a veriyoruz. 31 Ocak 2022 tarihinde ataması yapılan 15 bin öğretmenin yarısı, yani 7 bin 500’ü İstanbul’da göreve başladı, hayırlı olsun.”

Erdoğan, son dönemde gerçekleştirdikleri öğretmen atamalarında önceliği ve ağırlığı İstanbul’a verdiklerini vurguladı.

İstanbul’a yapılacak eğitim yatırımı 10 milyar lirayı geçecek

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Temel Eğitim Kurumları Yapım Programı kapsamında İstanbul’da 5,1 milyar liralık 4 bin 194 derslikli 197 projeyi gerçekleştireceklerini bildirdi. Bu yıl için İstanbul Devlet Yatırım Programı çerçevesinde 2 bin 356 derslikli 78 projeye toplam 3,8 milyar liralık kaynak ayırdıklarını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Bu iki program sayesinde 2022 senesi boyunca toplam 8,9 milyar liralık yatırım yaparak 275 projeyi şehrimize kazandırmayı planlıyoruz. Bu rakama inşasını planladığımız 1000 yeni anaokulunu da eklediğimizde İstanbul’a yapılacak toplam eğitim yatırımı tutarı, 10 milyar lirayı geçecektir. Anaokullarımızın hizmete girmesiyle hem evlatlarımız çok erken yaşlarda okul ortamıyla tanışacak hem de ebeveynler çocuklarını huzurukalple emanet edebilecekleri eğitim yuvalarına kavuşacaklardır. Böylece özellikle çalışan anne babaların önemli bir ihtiyacı ve talebi daha devletimiz tarafından karşılanmış olacaktır.”

İstanbul’a 5,1 milyarlık 197 projeli eğitim yatırımı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Türk startuplar geçen yıl büyük yatırım çekti. “StartupCentrum 2021 Türkiye Startup Ekosistemi Yatırım Raporu”na göre, 2021 yılında Türkiye’deki girişimlere toplam 1.56 milyar dolar yatırım yapıldı. Böylece yatırım tutarı 2020 yılına göre 9 kat arttı. 2021’de 323 girişimin aldığı toplam yatırım miktarı 1,5 milyar dolara ulaşırken, toplam yatırımcı sayısı da 964’e ulaştı. 2021’de en fazla yatırım alan şirket Getir olurken ikinci sırada Dream Games yer aldı.

Türk startuplar yabancı yatırımcı konusunda rekor kırdı

Türk startup ekosistemi yabancı yatırımcı konusunda da rekor kırdı, toplamda 45’ten fazla yeni yabancı yatırımcı Türk girişimlere yatırım yaptı. Ayrıca, 2021’de bir ilk olarak girişimler, kitlesel fonlama platformunda yatırım arayışına başladı. Toplamda 20 girişim, kitlesel fonlama platformunda yatırım ararken bunlardan 18’i istediği yatırım miktarına ulaştı. Toplam 54 yatırımın yapıldığı oyun sektöründe 2021 yılında her hafta en az 1 oyun girişimi yatırım aldı. Game Factory ve Startup Centrum’un raporuna göre 2020 yılında Türk oyun sektörüne yapılan yatırımlar 13,1 milyon dolarken bu sayı geçtiğimiz yıl 266 milyon dolara yükseldi. Böylece Türk oyun sektörüne yapılan yatırımlar, 1 yılda yaklaşık 20 kat arttı.

Geçtiğimiz yıllarda 10 milyon dolar ve üzeri yatırım alan birkaç girişim varken bu yıl 11 girişimin 10 milyon dolar ve üzeri yatırım aldı, bunlardan ikisi ise 50 milyon dolar ve üzeri yatırım aldı. Böylece değerlemesi 100 milyon dolar civarında olan girişimlerin sayısı da arttı.

Türk startuplar dünyada rüzgarlar estirdi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Türk oyun şirketleri yatırımcıların ilgi odağı olmaya devam ediyor. Spyke Games, Griffin Gaming Partners liderliğinde 55 milyon dolarlık tohum yatırım aldığını açıkladı. Böylece Spyke Games aldığı 55 milyon dolarlık yatırımı girişimin ekibini büyütmek için kullanacak. Ayrıca oyunun lansman ve geliştirme faaliyetleri için adım atacak. Önümüzdeki aylarda ise ekibi artırmayı hedefliyor. Spyke Games’in hali hazırda 30 kişilik bir ekibi var.

Geçtiğimiz yıllarda da büyük yatırımlar gerçekleşmişti

Dünyanın önde gelen oyun gruplarından ABD merkezli Zynga, 2019’da kurulan mobil oyun şirketi Zerosum’u satın aldı. En önemli yatırımcı pozisyonunda olan ABD’li Zynga önce Türk oyun şirketi Peak Games’in bir birimini 100 milyon dolara, geri kalan bölümlerini de 1,8 milyar dolara, sonrasında Gram Games’i 250 milyon dolara, ardından da bir diğer önemli oyuncu Rollic Games’in yüzde 80’ini 168 milyon dolara satın alarak bünyesine katmıştı. Dahası Zynga’nın ana hissedarı olduğu Rollic Games Oyun Yazılım ve Pazarlama şirketi Türk firmalarına da ilgili duyuyor. Forgerhero Yazılım ve iştiraki ByteTyper firmalarını bünyesine katmak üzere çalışmalar yürütüyor. Ayrıca anlaşma sağlanırsa, ABD’li Zynga, Türkiye’deki yatırımlarına bir yenisini daha ekleyecek. Türk oyun pazarının en önemli oyuncularından biri haline gelecek. ABD’li Zynga şu ana kadar 2,3 milyar dolarlık satın alma gerçekleştirdi.

“Türk oyun sektörü her geçen gün büyümeye devam ediyor.”

Spyke Games, 2021 yılının Şubat ayında Griffin Gaming Partners’tan 25 milyon dolar değerleme üzerinden 5 milyon dolar tohum öncesi yatırım almıştı. Şirket,  Android ve iOS için ilk oyunu olan Royal Riches’i birkaç ay önce piyasaya servis etmişti. Üstelik Griffin’in önceki yatırımları da oldukça iddialı. Discord, AppLoving, N3twork ve Skillz gibi mobil oyun sektörü ile ilgili girişimleri bulunuyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank konu hakkında açıklama yaptı. “Geliştirdikleri oyunları milyarlarca insanın oynadığı Türk oyun sektörü her geçen gün büyümeye devam ediyor. Girişimcilik ve yenilikçilik ekosistemimiz için gurur verici.”

Türk oyun şirketi Spyke Games e rekor yatırım yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin Türkiye’ye ilgisi artıyor. BAE ile ilişkiler giderek derinleşiyor. Dış Ticaret Bakanı Sani ez-Zuyudi, ülkesinin Türkiye ile ticaret hacmini 2-3 katına çıkarmayı planladığını açıkladı. Zuyudi, Türkiye’yi lojistik hizmetler ve tedarik zincirleri aracılığıyla BAE’ye yeni pazarlar açacak bir ülke olarak gördüklerini de belirtti. Bakan Zuyudi, BAE’nin Türkiye’nin sanayi sektöründeki büyük yatırımlarından, kalifiye işgücünden ve özellikle Afrika kıtasıyla lojistik ağından yararlanmayı beklediğini ifade etti.

Türkiye ile ticari ilişkiler derinleşecek

BAE’nin Türkiye ile ticaret hacmini artırma çabası, iki ülke arasındaki ilişkilerin ilerlemesine işaret ediyor. BAE daha önce 2021’de, hızla büyüyen Asya ve Afrika ekonomileriyle ticari ilişkilerini derinleştirme planını açıklamıştı. Ayrıca 150 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım çekmeyi planladıklarını da eklemişti. BAE ile Türkiye arasındaki, petrol dışı ticaret, son on yılda yaklaşık 89,6 milyar dolar oldu. Bu rapora göre, iki ülke arasındaki petrol dışı ticaret, 2019 yılında 26,8 milyar dirheme (7,3 milyar dolar) kıyasla, 2020 yılında yüzde 21 artarak 32,7 milyar dirheme (8,9 milyar dolar) çıktı. BAE, jeopolitik konumuyla yatırımcıların odak noktası haline gelen Türkiye’deki finansal hizmet sektörüne de büyük ilgi duyuyor. Bu sebeple Türkiye ile ilişkileri geliştirmenin ve yatırım yapmanın uzun vadede kazançlı olacağının altını çiziyor.

BAE’li yöneticiler Türkiye’ye yönelik yatırım planları yapıyor

Abu Dabi’nin stratejik yatırımcılarından biri olan ADQ’nun CEO’su Süveydi, birkaç gün önce Türkiye’ye yatırım için açıklamalar yapmıştı. Türkiye’ye yatırım için “harika bir zaman” olduğuna vurgu yapmıştı. Süveydi birkaç fırsatı değerlendirmek için Türkiye Varlık Fonu’yla (TVF) görüştüklerini belirtti. BAE’li yönetici, bunlar arasında TVF bünyesindeki şirketlerin de olduğunu ifade etti. TVF elinde bulunan paraya sıkışmış zor durumdaki bazı şirketleri incelediklerini sözlerine ekledi. “Türkiye Varlık Fonu ve portfolyolsunda bulunan şirketlerle süren görüşmeler” olduğunu ifade etti. Süveydi, “zor durumdaki bazı varlıklar için kalkınma sağlayacak birkaç platform geliştirmek için seçenekler değerlendiriyoruz. Sevdiğim yanı, Almanya’ya 12 saat içinde ulaşacak bir noktada bulunması ve 84 milyon nüfusunun olması. Sektörler için büyük bir güç merkezi; harika lojistik öneme sahip, bu yüzden kesinlikle ilgileniyoruz” açıklamasında bulundu.

BAE’nin Türkiye’ye yatırım isteği büyüyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

2021 yılında yabancı yatırımcılar tarafından 50 ayrı birleşme ve devralma işleminde Türkiye kökenli şirketlere yatırım yapılması planlandı. Türkiye kökenli şirketlerin devir konusu olduğu birleşme ve devralmalarda yabancı yatırımcı tarafından yapılması öngörülen toplam yatırım tutarı yaklaşık 22 milyar lira oldu.

Yatırım tutarı 111,3 milyar liraya yükseldi

Aynı dönemde incelenen bir özelleştirme işleminde işlem tarafları yabancı yatırımcılar olurken işlem bedeli 89,3 milyar lirayı buldu. Böylelikle 2021 yılında yabancı yatırımcılar tarafından toplam 51 işlemde Türk şirketlere öngörülen yatırım tutarı yaklaşık 111,3 milyar lira düzeyine çıktı. 2021 yılında yatırımcılar tarafından bildirilen işlem bedeli, özelleştirmeler dahil Türkiye kökenli şirketler için öngörülen toplam işlem bedelinin yaklaşık yüzde 81’ini oluşturdu.

Yabancı yatırımcılar ve önceki yılların yatırım verileri

Yabancı yatırımcı 2017 yılında 47 işlemde Türk şirketlerine yatırım yaptı. Bu kapsamda yaklaşık 15,1 milyar liralık yatırım hedeflendi. Söz konusu dönemde ilk sırada 6’şar işlemle Hollanda ve Japonya kökenli yatırımcılar yer aldı.

Yabancılar, 2018 yılında Türk şirketlerine 36 yatırım gerçekleştirdi. Buradaki yatırım tutarı yaklaşık 14,9 milyar lira oldu. 2018’de yabancı yatırımcı arasında ilk sırada 4 işlemle İtalya kökenliler yer aldı.

2019 yılında ise 46 işlemde Türk şirketlerine yatırım yapıldı. Söz konusu yılda ilk sırada 7 işlemle Japonya kökenli yatırımcılar bulundu. Yatırımcılar, 46 işlemde yaklaşık 36,2 milyar liralık yatırım yapılmasını planladı.

2020 yılında Türkiye kökenli şirketlerin devir konusu olduğu devralmalarda yabancı yatırımcı tarafından gerçekleştirilmesi öngörülen 34 ayrı işlemde toplam yatırım tutarı 10,7 milyar lirayı buldu. Bu kapsamda ilk sırada 5 işlemle Almanya kökenli yatırımcılar öne çıktı.

Türkiye, yenilenebilir enerji alanında 19 doğrudan yabancı yatırım projesiyle, 20 ülkenin yer aldığı “Yenilenebilir Enerjide En Çok Yabancı Yatırım Çeken Ülkeler” listesinde 7. oldu.

Avrupa, 2019’da temiz enerjide doğrudan yabancı yatırımlarda küresel ölçekte lider konumunda yer aldı. Bu dönemde, özellikle yenilenebilir enerji üreticilerine yönelik devlet teşvikleri sayesinde son 8 yılın en yüksek yabancı yatırım tutarlarına ulaşıldı.

Yabancı yatırımcılar Türk şirketler ile iş birliği istiyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

İsviçre merkezli Swiss Solar AG şirketi, yıllık kapasitesi 1,5 GW’a kadar olan iki yüzeyli PV modüllerinin üretimi için üç üretim hattını Türkiye’de kurmayı planlıyor. 2027 yılına kadar en az 5 GW üretim kapasitesine sahip olmayı hedefliyor. Şirket, tesisin Türkiye’ye yatırım amacını şöyle açıklıyor “Avrupa ile Kuzey ve Güney Amerika’daki güneş enerjisi pazarlarına yönelik artan talep ve olumlu tahminler ve Türkiye’nin hem denizden hem de karadan teslimatı sağlayan elverişli ulaşım ve güçlü lojistik alt yapısı, yer seçimini etkileyen ana faktörlerin başında geliyordu”.

Swiss Solar 47 milyon avro yatırım yapacak

Swiss Solar, 2027 yılına kadar şirket, her biri 500 MW’a kadar kapasiteye sahip 10 üretim hattına sahip olmayı hedeflediğini ve bunun da yıllık toplam kapasitenin en az 5 GW seviyesine ulaşmasını sağlayacağını söylüyor. Ayrıca o zamana kadar 590Wp PV modülleri üretmeyi planlıyor.

Swiss Solar üretim hattını ve panel güçleri kademeli olarak artırarak 2027 yılında Türkiye’deki tesisinde yıllık 5 GW’lık üretim kapasitesine sahip olmayı ve 590 Wp gücünde çift yüzlü panel üretmeyi hedefliyor. Şirketin açıklamasında fabrika için halihazırda 50 milyon İsviçre Frangı (47 milyon Avro) düzeyinde yatırım yapıldığı bilgisi verilirken yatırım ile ilgili ayrıntıların ise gelecek ay paylaşılacağı bildirildi.

SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi, Bilkent Enerji Politikaları Araştırma Merkezi ve Alman Enerji Ajansı (dena) iş birliği ile hazırladığı ‘Türkiye’nin Yeşil Hidrojen Üretim ve İhracat Potansiyelinin Teknik ve Ekonomik Açıdan Değerlendirilmesi’ raporunu açıkladı. Raporda, uygun yatırımlar ve politikalarla Türkiye’nin 2050’de yıllık 3,4 milyon tona (Mt) kadar yeşil hidrojen üretimine ulaşabileceği ve bunun 1,5 ila 1,9 Mt’unun ihraç edilebileceği belirtildi. Rapora göre, Tekno-ekonomik değerlendirmeye göre, 3,4 milyon ton yeşil hidrojen üretimi için 2050’ye kadar toplam 85 ila 119 milyar dolar arası yatırımın gerekli olduğu kaydedildi. Bununla birlikte, 2050’de yeşil hidrojenin Türkiye ekonomisine katkısı yıllık 6 ila 8 milyar dolar arasında gerçekleşebileceği de eklendi.

Swiss Solar PV üretim tesisi yatırımı için Türkiye’ye geliyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Çinli promosyon üreticileri Türkiye’de yatırım arayışına girdi. Promosyon Ürünleri İmalatçıları ve Satıcıları Derneği (PROMOTÜRK) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yücetürk, Çinli promosyon üreticilerinin Türkiye’de yatırım arayışında olduğunu açıkladı. Tekstilden mobilyaya, porselenden cama, deriden kırtasiyeye kadar onlarca sektörle direkt ilişkisi bulunan promosyonu diğer sektörler gibi dar bir alana konumlandırılmadı.

Promosyon ürünleri ihracatında hedef 3 milyar dolar

Türkiye’nin öncelikli hedefi AB ülkeleri. İhracatın yüzde 80’e yakını bu ülkelere yapılıyor. Çinli şirketler de en büyük pazarı olan AB’ye Türkiye’de üreterek promosyon ürünü satmak istiyorlar. Şu anda Türkiye’ye yönelik özellikle Çin’den promosyon ürünü üretimi için ciddi bir yatırım ilgisi söz konusu. Çinliler burada üretip satmak istiyor. Hazır pazarları var. Çinli yatırımcılar Türkiye’de arayışlara başladı. Bu konuda fizibilite çalışmaları yapıyorlar. Bazı firmalarla iletişim halindeler.

Aslında geçen yıla göre özellikle TL bazında ciddi bir gelir artışı oldu. Ama hızlı kur artışı nedeniyle döviz açısından ihracata hemen yansımadı. Zamanla kurdaki hareketliliğin de bitmesiyle ihracattaki artış net bir şekilde rakamlara yansıyacak. İhracatın büyük kısmı AB’nin 30 milyar avroluk promosyon ürünleri pazarı mevcut. Bu pazara hakim olan Çin’e karşı artık çok daha avantajlı. Lojistik avantajlar, üretim maliyetleri, kaliteli ve hızlı üretim, coğrafi yakınlık gibi avantajlarımız artık Türkiye’yi öne çıkarıyor. 2022’de promosyon ürünleri ihracatında hedefi en az yüzde 50 artışla 3 milyar doları yakalamak.

Çinli yatırımcılar fizibilite çalışmaları yapıyorlar

Sektörün ekonomik büyüklüğünün 100 milyar liraya ulaştı. Son yıllarda başta büyük şirketler olmak üzere işletmeler çalışanları için hem kurumsal kıyafet hem de kurumsal hediye yaptırdı, firmalar müşterilerine, seçim dönemlerinde seçmenlere, büyük şirketlerin bayilere yönelik onlarca ayrı kalemde promosyon ürünü yaptırdı.

PROMOTÜRK Yönetim Kurulu Başkanı Yücetürk, Türkiye’nin ihracattaki hedeflerini yakalaması ve Avrupa pazarında etkin olabilmesi için sahip olduğu avantajlardan bahsederek, “Avrupa’daki en büyük rakibimiz Çin’e karşı artık ciddi avantajlarımız mevcut. Bunların başında da coğrafi yakınlık geliyor. Ayrıca Çin’den ürün getirmek için ödemeniz gereken lojistik maliyetler de artık çok yükseldi. Öte yandan süreler de çok uzadı.” ifadelerini kullandı.

AB’den Orta Doğu’ya, Balkanlar’dan Uzakdoğu ülkelerine kadar geniş bir ihracat portföylerinin bulunduğunu aktaran Yücetürk, hedeflerini bu sayını kısa sürede 100’e ulaştırmak olduğunu vurguladı.

Çinli yatırımcılar radarına Türkiye’yi aldı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı verilerine göre, İngiltere, 2002 başından Ekim 2021’e kadar olan dönemde Türkiye’ye en çok uluslararası doğrudan yatırım yapan 3’üncü ülke konumunda. Söz konusu dönemde İngiltere’nin Türkiye’ye toplam doğrudan yatırım tutarı 12 milyar 802 milyon dolar oldu. Bu tutarın artması için çeşitli iş birliği fırsatları da değerlendiriliyor.

Yatırım ile ticaret ilişkisi bir üst seviyeye çıkacak

Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu, Doğu Avrupa ve Orta Asya Ticaret Müsteşarı Kenan Poleo, Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılmasının Türkiye gibi güçlü ve önemli ülkelerle daha çok yatırım yapmaları gerektiğini gösterdiğini kaydetti. Poleo, “Birleşik Krallık hükümetinin ihracat kredisi kurumu UK Export Finance’nin (UKEF) 4 bin 600 futbol sahası büyüklüğündeki, Türkiye’nin en büyük güneş enerjisi tesisi olan Türk güneş enerjisi projesine 217 milyon sterlin sağlayacağından bahsetmekte de yarar var. Bu proje, aynı zamanda İngiltere ve Türkiye işletmeleri arasındaki iş birliğinin de güzel bir göstergesi. Çünkü güneş enerjisi teknolojisinin entegrasyonu ve güneş enerjili elektrik santralinin kurulumunda Birleşik Krallık’taki işçilerden de destek alacak.” açıklamasında bulundu.

Poleo, “Britanyalı işletmelerde, mesela savunma ve hava-uzay, yeşil ve yenilenebilir enerji, ulaşım altyapısı gibi sektörlerde de, yeni fırsatlar ve ortaklık imkanlarını keşfetmek üzere Türkiye’ye gelmek konusunda gerçekten güçlü bir istek var.” dedi.

Poleo, Birleşik Krallık ve Türkiye ticaretinin 2010’dan salgının başlangıcına kadar geçen sürede yüzde 70 büyüme gösterdiğini vurgulayarak, “Ticaret ilişkimizi bir üst seviyeye çıkarmak konusunda iddialıyız. Devamlılığı sağlayan STA önemli bir adımdı. Her iki hükümet de ticaretimizi geliştirmek için, mesela hizmet, dijital ve tarım sektörleri gibi yeni alanlar bulmak amacıyla, 2022 sonu itibarıyla STA’mızı gözden geçirmek için müzakerelere başlamaya kararlı.” diye konuştu.

Türkiye’ye yatırım konusunda İngilizler çok istekli yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.