FAO’nun son verisi niteliğindeki 2018 rakamlarına göre, Türkiye’nin 1 milyon 446bin ton koyun sütü üretimiyle dünya birincisi olduğunu, Türkiye’yi 1 milyon 180 bin tonla Çin’in ve 754 bin tonla Yunanistan’ın takip ettiğini bildirdi.

Türkiye keçi sütü üretiminde de 562 bin tonla 6’ncı sırada yer alırken, bu sıralamada 6 milyon 99 bin tonla Hindistan birinci oldu.

81 ülkenin koyun sütü, 111 ülkenin keçi sütü üretimi verilerinin yer aldığı listede Türkiye, toplam koyun-keçi sütü üretiminde de 2 milyon 8 bin tonla Hindistan’ın ardından ikinci sırada yer aldı.

Türkiye’nin koyun sütü üretimi 2019’da 1,5 milyon tonu aşarak 1 milyon 521 bin tona, keçi sütü üretimi ise 577 bin tona yükseldi. Bu durum, küçükbaş hayvancılığımızın büyüklüğünü gösteren en iyi örneklerden biri.

Türkiye koyun sütü üretiminde ilk sıraya yükseldi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Sao Paulo Valisi Joao Doria, “Made in Türkiye” baskılı solunum cihazlarının bulunduğu gönderisinde, 2 bin 72 solunum cihazının Sao Paulo eyaletindeki farklı kamu hastanelerine dağıtıldığını aktardı. Doria, solunum cihazlarının Taubate, Registro ve Bauru bölgelerine ulaştığı ve hastanelerde hizmete sunulduğunu belirtti.

Doria, Türkiye’den tedarik ettikleri solunum cihazlarıyla yoğun bakım ünitelerindeki yatak sayısını ikiye katlayabildiklerine işaret ederek, “Böylelikle Sao Paulo’da hiçbir yeni tip koronavirüs (Kovid-19) hastası tedaviden mahrum kalmayacak.” açıklamasında bulundu.

Türkiye’nin gönderdiği solunum cihazları şifa dağıtıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Sektör başkanlıkları, Teknoloji ve Strateji Yönetimi Genel Müdür Yardımcılığı ve Sanayileşme ve Tedarik Direktörlüğü temsilcilerinden oluşan kurul, ithal edilen tüm ürünleri gözden geçirerek, teknolojinin önemi, ihraç kısıtları, maliyet etkisi ve temin süresi gibi kriterleri göz önüne alarak öncelikle milli ve yerli olarak temin edilmesi gereken ürünleri belirliyor.

Kurul bünyesinde bugüne kadar yaklaşık 20 bin ürün için detaylı inceleme ve çalışma başlatıldı. İlk aşamada 300 ürünün yerli olanaklarla geliştirilmesi ve üretimi kararlaştırılırken, daha sonra bu sayı 450’ye yükseltildi.

Kurul nezdinde öncelikle millileştirilmesi uygun görülen malzemeler için hazırlanan broşürler, birçok yeteneğe aynı anda ulaşılmasını sağlayan ve karmaşık savunma projelerine çözüm üretebilecek yetkin firmaların bir arada bulunduğu savunma sanayisi kümeleri, organize sanayi bölgeleri ile portföyünde farklı yetkinliklerde birçok firma barındıran sanayi ve ticaret odalarının bilgisine sunuluyor.

Bu kapsamda 350-400 ürün karşılığı yayınlanan 100’ün üzerinde broşür için son 1-1,5 yılda yaklaşık 400 başvuru alındı. Şu anda 100’e yakın ürün için görüşmeler ve üretim süreci devam ediyor. 10 ürün için de doğrulama ve onay aşaması sürüyor.

Bugüne kadar 17 firma ile 29 farklı ürün gamının millileştirilmesi kapsamında çalışmalar tamamlanarak 24 ürün için yurt içi siparişler açıldı. Gelecek 3 yıllık alım öngörülerine göre millileştirilen 24 ürün özelinde yurt dışından yurt içine döndürülen tutar 25 milyon dolar seviyesine ulaştı.

Savunmada ürünler millileştirildi, kaynaklar Türkiye’de kaldı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Covid19 ile mücadelede ilk günden bu yana çok sayıda başarıya imza atan öğretmenlerimizden bir güzel haber daha geldi.

İstanbul Maltepe Küçükyalı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Elektrik-Elektronik Teknolojileri öğretmenleri, yazılımı ve donanımı kendilerine ait ozon hava dezenfeksiyon cihazı ve temassız termometre üretimini gerçekleştirdi.

Her gün 1 güzel haber yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Twitter hesabından açıklama yapan Dönmez, “Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla, Ar-Ge çalışmasını tamamladığımız bor katkılı el dezenfektanının seri üretimine başlıyoruz. En kısa zamanda vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız” ifadelerini kullandı.

Bakanlarla video konferans görüşmesi yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dönmez’den bor madeninde üretilen el dezenfektanıyla ilgili reklam kampanyası yapılmasını ve açığın kapatılmasını istemişti.

Erdoğan, “Eğer gerçekten söylediğiniz şu dezenfektan hakikaten bu işi gördüğüne göre, çok ciddi bir reklam kampanyasına girip bu açığı kapayalım. Bundan bize de bir gönderin. Elimizi mahvetmesin ama” demişti.

Bor katkılı el dezenfektanının seri üretimi başlıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Türkiye yerli otomobil projesinin ardından yerli lokomotif için de düğmeye bastı. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’nün öncülüğünde TÜBİTAK’ta çalışmalar başladı. Ekimden bu yana E5000 Tip Elektrikli Lokomotif Geliştirilmesi Projesi için 160 kişilik ekip çalışıyor. 48 ayda tamamlanacak projeyle TCDD’nin ana hat yük ve yolcu taşıma ihtiyaçları karşılanacak. Modern sürüş sistemine sahip, 5.000 kilovat gücünde, 160 kilometre süratli ve TSI (Avrupa karşılıklı işletilebilirlik yönetmeliği) gerekliliklerine uygun bir elektrikli lokomotifin tasarımı ve prototip üretimi yapılacak. Sertifikasyon ve testler ile birlikte 4 yıl sürmesi planlanan proje sonucunda üretilecek elektrikli lokomotif, çekiş ve kontrol sistemleri Türkiye’de tasarlanmış ve üretilmiş en güçlü araç olma unvanına sahip olacak.

Dev kuruluşlar buluştu

Projede demiryolu araçları konusunda Türkiye’deki en yetkin kurumlar olan Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayii A.Ş. (TÜLOMSAŞ), TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) bir araya geldi. Oluşturulan konsorsiyum özel sektör işbirliği ile lokomotifin tasarımı ve prototip imalatı hayata geçirilecek. Projenin sonunda ortaya çıkacak prototipin sertifika alıp başarıyla devreye alınmasının ardından ilk aşamada TCDD 20 adet daha sipariş vererek lokomotif ihtiyacını yerli lokomotifle karşılamaya başlayacak. Proje ile 5000 kW ve daha büyük güçteki raylı taşıtların ve kritik alt sistemlerinin artık Türkiye yerli ve milli imkânlarla tasarlanabilmesi ve üretilmesi mümkün hale gelecek.

4 Milyar dolar kazandıracak

Türkiye’nin 2023 hedefleri doğrultusunda önümüzdeki yıllarda 500 adet lokomotifin alınması planlanıyor. Bir demiryolu aracının ortalama ömrü 30 yıl. Türkiye’nin kendi lokomotiflerini üretmesiyle birlikte 30 yıl boyunca lokomotifler için harcanacak yaklaşık 4 milyar doların büyük bir kısmı yurtiçinde kalacak.

İhraç kalemi olacak

Yerli lokomotif projesi, Türkiye’nin sadece altyapı işletmecisi olmadığını, 2023 hedefleri doğrultusunda kendi ihtiyaçlarını milli tasarımlar ile giderebilecek güçte olduğunu gösterecek. Projeden elde edilecek tecrübe ve bilgi birikimi sayesinde, bundan sonra ihtiyaca uygun lokomotiflerin tasarım ve üretimlerinde yurtdışı bağımlılık kalkacak. Türkiye’nin fikri mülkiyet haklarına sahip olacağı teknolojinin ihracat edilmesi de mümkün olacak. Bu sayede Türkiye, dünyada lokomotif ihraç eden sayılı ülkelerden biri haline gelecek.

Yerli lokomotif 4 yılda kullanıma hazır olacak yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.