FETÖ’nün Belçika merkezli paravan şirketi Cascade Investments NV, 28 Şubat tarihinde Washington’da bulunan ve Dünya Bankası bünyesinde faaliyet gösteren Uluslararası Yatırım Anlaşmazlıklarının Çözüm Merkezi’nde (ICSID) Türkiye aleyhine hukuki süreç başlattı.

Paravan şirketin ICSID’ye verdiği dosyada, uzlaşmazlık konusu medya hizmetleri olarak nitelendirildi ve tahkim kurallarının uygulaması talep edildi.

Davacı taraf olan Belçika firmasını Londra merkezli uluslararası hukuk firması Hogan Lovells International’ın temsil ettiği dosyada, değerlendirme sürecine başlandı.

Belçika firması olarak görünen paravan şirket Cascade Investments’ın tahkim aracılığıyla Türkiye’den 80 milyon avro talep ettiği öğrenildi.

Paravan şirket “Cascade Investments NV”

Cascade Investments NV. 14 Ağustos 2006’da Brüksel’de anonim şirket olarak kuruldu. Kuruluş sermayesi 400 bin avro olarak gösterilen şirketin kuruluşundaki yönetim kadrosunda Kenan Sezer, Mustafa Ünal, İskender Kapaklıkaya, Hüseyin Şahin, Ahmet Tanrıkulu, Ali Aktan gibi FETÖ’cü isimler yer aldı.

Bu kişilerin tamamı, uzun yıllar FETÖ örgütüne finansman sağlanmasında önemli bir işlev yürüten Belçika Türk İşadamları Derneği (BETİAD) faaliyetlerinde etkin rol oynadı.

Kuruluşunda toplam 400 hissesi bulunan Cascade Investments’ın ortaklarından Aktan ve Tanrıkulu’nun 100’er, Şahin ve Sezer’in 60’ar, Kapaklıkaya ve Ünal’ın 40’ar adet hissesi bulunuyordu.

2014 yılına kadar üzerine kayıtlı önemli bir mal varlığı olmayan şirket, FETÖ’nün Türkiye’deki medya yapılanmasına yönelik operasyonların derinleştiği 2015 yılında harekete geçti.

Şirket, 9 Aralık 2015 tarihinde 600 yeni hisse çıkarttı. Söz konusu yeni hisseler Avustralya’dan Belçika’ya gelen ve Wikileaks kaynaklarında Zaman gazetesi bağlantısının olduğu gözüken Orhan Azizoğlu’nun adına kayıt edildi. Böylelikle Azizoğlu, şirketin yüzde 60’lık kısmına sahip oldu.

Aynı yıl içerisinde Cascade Investments’a 3 milyon lira karşılığında Cihan Medya Dağıtım’ın milyarlık mal varlığı aktarıldı. Şirket, 3 milyon lira karşılığında Cihan Medya’nın yüzde 89,8’lik paya sahip 2 milyon 694 bin hissesini elde etti. 2016 yılında şirket Cihan Medya’daki hisselerini sayısal olarak 2 milyon 994 bine çıkartarak payını da yüzde 99,8’e ulaştırdı.

Son dönemdeki kayıtlarda Cascade Investments’ın şirket merkezi Anvers olarak görünüyor. Şirket yöneticisi Mesut Mutlu’nun ikamet adresinin Almanya’nın Köln şehri olması dikkati çekiyor.

Kayyum süreci

Zaman gazetesi ve Cihan Medya’ya İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliğince Mart 2016’da el konulmuştu.

Zaman gazetesini de bünyesinde barındıran ve kapatılan Feza Gazetecilik A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akif Afşar, kayyum öncesinde kurumun varlıklarını Belçikalı paravan firmaya kaçırmıştı.

Belçika’daki paravan firma bu mal varlıklarının karşılığında önemli bir bedel ödememişti. Hakkında gözaltı kararı bulunan ve 22 Aralık 2016’da mal varlıklarına el konulan Afşar, terör örgütüne üyelikten aranıyor.

“Gayrimenkulleri çekle bu içi boş şirkete satmışlar”

FETÖ’nün Feza Gazetecilik ve Cihan Medya gibi medya yapılanmasına atanan kayyum heyetinde yer alan üst düzey bir yetkili konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Belçika’da kurulan Cascade Investments şirketinin “FETÖ’cülere ait” olduğunu vurgulayan yetkili, “Bu alçaklar şöyle bir operasyon yapmışlar darbeden önce, Feza Gazetecilik’in içindeki gayrimenkulleri çekle bu içi boş şirkete satmışlar. Sonra Cihan Medya, çekle aldığı gayrimenkulleri Feza Gazeteciliğe kiraya vermiş aylık 800 bin lira kirayla. Normalde o parayla aldığın şeyi geri öder hatta cebinde para da kalır.” dedi.

Yetkili, Belçika’daki şirketin Türkiye’ye hiç para göndermediğine dikkati çekerek “Resmi olarak gayrimenkulleri Cihan Medya’ya geçirmişler. Cihan Medya, Türkiye’de yerleşik bir şirket ama sahipleri Belçika’daki o uyduruk şirket. Cihan Medya aslında içi boş olan bir şirket çünkü Feza Gazetecilik’ten aldığı hiç bir gayrimenkulün bedelini ödememiş. Ödemediği için de ben buranın sahibiyim bana verin diyemez.” diye konuştu.

Feza Gazetecilik’in defterdarlığa geçtiğini, Cihan’ın şu anda TMSF yönetiminde olduğunu anımsatan yetkili, Zaman gazetesinin bulunduğu yerin eğitim kurumu olarak tahsis edilmiş bir alan olduğunu ancak FETÖ’cülerin bunu amacı dışında kullandığını söyledi.

Yetkili, Cihan Medya’nın bir tabela şirketi olduğunu belirterek “Feza Gazetecilik, vadeli bir biçimde çek karşılığında satmış, parasını almamış, kendi malında kiracı olmuş ve bu kirayı Cihan Medya Dağıtıma ödemiş. Feza’nın kasasını boşaltmışlar.” ifadesini kullandı.

“Aslında bir mal kaçırma operasyonu”

Söz konusu gayrimenkullerin arasında Esenyurt’ta 70 dönüm arsa, Zaman gazetecilik binası ve Türkiye’nin çeşitli yerlerinde matbaa ve tesisler bulunan binalar olduğunu, bunların hepsini Cihan Medya Dağıtıma devredildiğini anlatan yetkili, “Aslında bir mal kaçırma operasyonu. Belçika’daki şirket bu günler için hazırlanmış, böyle bir tuzak için hazırlanmış bir şirket. 3 milyon liralık şirketle nasıl 1 milyar liralık satın alma yaptılar?” değerlendirmesinde bulundu.

FETÖ paravan şirketi aracılığıyla Türkiye’den tazminat istiyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yapılan binadaki salonda, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya, bu davanın 21 tutuklu sanığı ile birleşen dosyanın sanığı Zaman gazetesi eski yöneticisi Adil Gülçek olmak üzere 22 tutuklu sanık ve 5 tutuksuz sanık katıldı.

AK Parti İstanbul Milletvekili İsmet Uçma, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan ile aralarında yabancı gözlemcilerin de bulunduğu çok sayıda kişi, duruşmaya izleyici olarak katıldı.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından İsmet Bozkurt tarafından hazırlanan iddianamede, Mümtazer Türköne, Şahin Alpay, Ali Bulaç, Ahmet Metin Sekizkardeş, Ahmet Turan Alkan, Alaattin Güner, Cuma Kaya, Faruk Akkan, Hakan Taşdelen, Hüseyin Belli, Hüseyin Turan, İbrahim Karayeğen, İsmail Küçük, Mehmet Özdemir, Murat Avcıoğlu, Mustafa Ünal, Onur Kutlu, Sedat Yetişkin, Şeref Yılmaz, Yüksel Durgut ve Zafer Özsoy tutuklu sanık, Ahmet İrem, Ali Hüseyinçelebi, Süleyman Sargın, Osman Nuri Arslan, Osman Nuri Öztürk, Lalezer Sarıibrahimoğlu, Nuriye Ural ve Orhan Kemal Cengiz ise tutuksuz sanık olarak yer alıyor.

İddianamede, sanıklar hakkında “anayasal düzeni, TBMM ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs etme” suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan da ayrı ayrı 7,5 yıldan 15’er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.

17-25 Aralık darbe teşebbüsünde Zaman gazetesi

İddianamede, 2013 yılı Nisan ortalarından itibaren FETÖ’nün medyada görevli üyelerinin bilinçli ve sistemli şekilde 17-25 Aralık 2013’te sözde “yolsuzluk” adı altında gündeme getirilecek iddiaların bir kısmını sosyal medyada şifreli ve imalı bir biçimde işlemeye başladığı; Mehmet Baransu, Emre Uslu, “Şefkat Tepe” adlı dizi, Abdülhamit Bilici, Bülent Korucu, Zaman gazetesi Washington Temsilcisi Ali Aslan’dan verilen örneklerle anlatılıyor.

Zaman gazetesinde köşe ve haber yazarlarının da 17-25 Aralık sürecinde olaya müdahil olarak algı mühendisliğine katkıda bulunduğu da iddianamede yer alıyor.

FETÖ, görüşlerine karşı olduğu gazetelerle dirsek temasında bulundu

Örgüt medyasının, yıllardır sözde yayın politikalarına, ideoloji ve görüşlerine karşı olduğu Cumhuriyet, Radikal ve Aydınlık gazeteleri dahil olmak üzere diğer medya kuruluşlarıyla dirsek temasına geçtiğinin anlaşıldığı belirtilen iddianamede, 17 Aralık 2013’te gerçekleştirilecek kumpas ve komplolarla başlatılacak operasyonlara dair sinyallerin Can Dündar’ın 3 Aralık 2013’te Cumhuriyet gazetesindeki köşesinde sarf ettiği sözlerin dirsek temasını tartışmaya yer bırakmayacak şekilde kanıtladığı vurgulanıyor.

İddianamede, “FETÖ/PDY’nin bundan sonra gerçekleştireceği yasa dışı operasyonlar dikkate alındığında, bu ifadelerin tahmin ya da öngörü şeklinde kabul edilmesinin imkansız olduğunu normal zekaya sahip bir insan rahatlıkla değerlendirebilir.” ifadelerine yer veriliyor.

Selam Tevhid kumpasına destek yayınları FETÖ üyelerinin, sözde Selam Tevhid-Kudüs Ordusu soruşturmaları kapsamında yaptığı usulsüzlüklerin basın tarafından gündeme getirilmesi üzerine Zaman gazetesinin harekete geçtiği belirtilen iddianamede, 25 Şubat 2014’te “Bu andıcın hesabı sorulsun”, “Hoca Efendinin Avukatı Albayrak: Bunlar kara propaganda metodu”, “Suçlanan Savcı Çimen, bu şerefsizliktir” başlıklı haberlerin içeriklerinde, örgüt liderinin söylemlerini sütunlarına taşıdığı, kamuoyunda Gülen ve örgütü aleyhine ortaya çıkan tepkileri hafifletmeyi amaçladığı ve iddiaları savunan bir müdafi rolü oynadığı anlatılıyor.

Zaman gazetesinin yazar ve yöneticileri için hesap vakti geldi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.