Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sanıklar, avukatları, darbe gecesi ÖKK’de yaralanan müşteki Astsubay İsmail Oğuz ile müşteki avukatları katıldı.

Mahkeme heyeti, davanın bugünkü celsesinde sanıkların taleplerini dinledi. Sanıklardan eski Albay Adem Loğa, ÖKK personeli 3 sanıktan ele geçirildiği belirtilen listelerde adının bulunması nedeniyle 14 aydır cezaevinde olduğunu, sanıklardan ikisinin listeleri yalanladığını söyledi.

Tüm taleplere rağmen listeler üzerinde halen kriminal inceleme yapılmadığını iddia eden Loğa, bu durumun kendisini şüphelendirdiğini belirtti. Suçsuz olduğunu, darbe girişimine fiziki olarak katılmadığını savunan Loğa, sağlık problemlerini de gerekçe göstererek tahliyesini istedi.

Sanıklardan Alperen Berat Durmuş da listelerden ikisinde adının bulunduğunu ancak bunun kendi iradesi, bilgisi ve onayı dışında gerçekleştiğini, listelerden ancak cezaevinde haberdar olduğunu öne sürdü. Emrah Şentürk ise Kara Kuvvetleri Komutanlığı Lojistik Destek Komutanlığına Bağlı Doğal Afet Arama Kurtarma Taburu personeli olduğunu, görev yaptığı taburun ÖKK ile aynı kışlada bulunduğunu, kendisinin de suç tarihinde önceden belirlenmiş rutin nöbet görevini yerine getirdiğini savundu ve tahliyesini istedi.

Diğer sanıklar da tahliye ve beraatlarını istedi, ayrıca mal varlıkları üzerindeki tedbirin kaldırılması talebinde bulundu. Sanık beyanlarının ardından sanık avukatı beyanda bulunarak, müvekkillerinin tahliyesine karar verilmesini istedi.

Başından yaralanan Astsubay sanıkların yalanını yüzüne vurdu

Darbe girişimi sırasında ÖKK’de başından yaralanan müşteki Astsubay İsmail Oğuz da sanıklara, yaptıkları girişimin yanlış olduğunu söylediğini, ikna etmek isterken kafasına mermi isabet ettiğini belirterek “Her kim bu işin içinde yer aldıysa ve beni mesleğimden gözümden ettiyse yargı önünde hesap verecek. Mahşerde de iki elim yakasında olacak” dedi.

Ara karar için görüşü sorulan savcı, TBMM ve Milli Savunma Bakanlığının katılma talebinin reddini ve sanıkların mal varlıkları üzerindeki tedbirin kaldırılması talebinin kabulünü talep etti. Sanıklardan Mehmet Avlan ve Adem Loğa’nın cezaevinde kalıp kalamayacağı yönünde rapor verilmesi için Adli Tıp Kurumuna gönderilmesini isteyen savcı, tutuklu sanıkların “atılı suçları işlediklerine dair somut delillerin bulunması” gerekçesiyle tutukluluk hallerinin devam etmesini istedi.

Mahkeme heyeti, TBMM, Milli Savunma Bakanlığı ile eski Özel Kuvvetler Komutanı ve 2. Kolordu Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı’nın müdahillik talebinin kabulüne, sanıkların mal varlıkları üzerindeki tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verdi. Heyet duruşmayı 26-27 Ekim 2017’ye erteledi.

Korgeneral Zekai Aksakallı Özel Kuvvetler Komutanlığı davasına müdahil oldu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

‘Askeri casusluk’ kumpasında yargılandı

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Deniz Eğitim ve Öğretim Komutanı Koramiral Ercüment Tatlıoğlu, Donanma Komutanlığına getirildi. Tatlıoğlu, FETÖ’nün kumpaslarından “Askeri Casusluk” davasında yargılanıp beraat eden isimler arasında yer almıştı.

‘Balyoz planı’ kumpasında hapis cezası aldı

FETÖ’nün kumpaslarından “Balyoz” davasında hapis cezası alan Ayhan Türker Koçpınar ise tuğamiralliğe terfi ederek Milli Savunma Bakanlığı Genel Plan ve Prensipler Genel Müdürlüğüne atandı.

Ömer Halisdemir’e şehadet emrini verdi

15 Temmuz gecesi FETÖ’cü general Semih Terzi’nin vurulması emrini vererek darbenin seyrini değiştiren Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı, Çanakkale’deki 2. Kolordu Komutanlığına atandı.

Beştepe’deki karargahı kurtarma operasyonunu yönetti

Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Arif Çetin, Jandarma Genel Komutanlığına atandı. Çetin, 15 Temmuz gecesi Jandarma Genel Komutanlığının Beştepe’deki karargahını kurtarma operasyonunu cami imamının evinden yönetmişti.

7 kurşun yemesine rağmen kışlasını teslim etmedi

FETÖ’nün hain darbe girişimi sırasında vücuduna isabet eden 7 kurşuna rağmen kışlasını darbecilere teslim etmeyen Davut Ala, bu sene Yüksek Askeri Şura kararlarıyla tuğgeneralliğe terfi etti. Ala, yapılan atamalar kapsamında Milli Savunma Bakanlığı Asal Genel Müdürü oldu.

FETÖ ile aktif mücadele eden komutanlar kritik görevlere getirildi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Terzi, o geceki mesajlaşma ve görüşme trafiği, 4 farklı uygulamayı kullandığına işaret etti. Bu programların Silence, Threema, WhatsApp ve Haberci olduğu belirlendi.

Aksakallı’ya bağlı birimleri engelledi

Saat 00.35’te Semih Terzi, Kurmay Başkan Celal Koca’ya yolladığı mesajda, Irak’ın kuzeyinde görevli olan Tuğgeneral Halil Soysal’ın Habur Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye alınmaması için Jandarma Binbaşı Necmettin Berk’in görevlendirilmesini istedi. Terzi, Celal Koca’ya, “Halil General geçmesin. Necmettin’le görüş, güveneceğin adamlardan bir AMM kur. Uyanık ol.” talimatını verdi.

Terzi, Kuzey Irak’taki Başika başta olmak üzere diğer askerî üslerde Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı’ya bağlı birimlerin destek için gelmesini önlediği belirlendi.

Özel Kuvvetleri hedef aldı

Semih Terzi, 15 Temmuz’da izinde olan ve kendi tabur komutanı olmayan Kurmay Binbaşı Yıldıray Yılmaz’a, “güvendiği personeli toplayarak Özel Kuvvetler Komutanlığının Gölbaşı’nda bulunan kışlasına gitmesi” talimatını verdi. Terzi, “Yıldıray, güvendiğin adamlara haber ver, Ankara’da birlikte toplanın.” mesajını gönderdi. (23.28) Bu mesajlar, Zekai Aksakallı’yı öldüremeyen Terzi’nin ÖKK’yı kontrol altına almaya çalıştığını gösteriyor. Semih Terzi, 15 Temmuz gecesi Tuğgeneral Ömer Faruk Bozdemir’in darbeye karşı koymak maksadıyla kışlaya geldiğini ve engellenmesi gerektiği talimatını Kurmay Albay Ümit Bak’a verdi. Terzi, “Bozdemir’le görüştüm, durumu biliyor. El koymaya geliyor. Israrla, ‘Dön.’ dedim. İçeri almayın ya da tutuklayın ve bizim cezaevine koyun.” dedi. (23.40)

Semih Terzi, 15 Temmuz’da kendisini sözde Özel Kuvvetler Komutanı olarak görevlendirildiğini ifade ederek Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı’nın emriyle Irak’ın kuzeyinden Silopi’ye intikal hâlinde olan Tuğgeneral Halil Soysal’ı engellemeye çalıştı. Terzi, Halil Soysal’a 00.23’te şu mesajı gönderdi: “Halil Paşam, Genelkurmay’dan mesaj emri geldi. Özel Kuvvetler Komutanı olarak görev yapmam emredilmiş. Şu an Ankara’ya gidiyorum. Siz Selahattin’e dönün ve talimat bekleyin. TSK hükûmete karşı harekât icra ediyor, siz yerinizde kalın. Durumu anlamaya çalışıyorum.”

Eşiyle olan yazışmaları deşifre oldu

Semih Terzi, eşi Nazire Terzi ile 15 Temmuz gecesi “THREEMA” programı üzerinden mesajlaştı. Faaliyetlerinden haberdar olduğu değerlendirilen eşini güvenlik konusunda uyardı:

Semih Terzi: “Nazom ortalık karışık, kapıya dikkat et.”

Nazire Terzi: “Sen iyi misin?”

Semih Terzi: “Çok iyiyim, sorun yok.”

Nazire Terzi: “Seni seviyorum bir tanem.”

Semih Terzi: “Aslında Nevin Hanım’a geçsen daha iyi olur.”

Nazire Terzi: “Tamam.”

Nazire Terzi: “Günaydın eşim, iyisiniz değil mi?”

Nazire Terzi: “Neredesin bir tanem?”

Nazire Terzi: “Biliyorum cennettesin, bizleri de yanına al.”

Çarşafla taşındı

Ömer Halisdemir’in vurduğu Semih Terzi, 6 cuntacı tarafından çarşaf içerisinde taşındı. Daha sonra da helikopterle GATA’ya götürüldü. Darbeciler, Ömer Halisdemir’in naaşını ise karargâh binası önünde bıraktı.

Semih Terzi’nin ihanet yazışmaları ortaya çıktı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.