FETÖ’nün suikast timinde yer alan eski Astsubay Zekeriya Kuzu 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında Marmaris’e Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın emniyetini sağlamak için gittiğini, yakalandığı menfeze ise serinlemek için girdiğini söyleyerek örgütün inkar stratejisinin en çarpıcı örneklerinden birini sergiledi.

Marmaris Çetibeli bölgesinde bir menfez içinde yakalanması nedeniyle “menfez paşası” olarak da anılan Kuzu 4 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 82,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Örgütle olan bağlantısını savcılıkta kabul etti

Örgütün Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığının sözde “üs imamı” Zekeriya Kuzu, yakalandıktan sonra Muğla Cumhuriyet Başsavcılığındaki ifadesinde FETÖ ile Konya’da görev yaptığı 2005-2006 yıllarında tanıştığını, burada kendisiyle ilgilenen “Yavuz” ismindeki kişiyle sohbetler yaptıklarını, İzmir’e tayini çıktığında da Bornova’ya gelen bu kişinin kendisini “Öğretmen Arif” olarak tanıtan başka bir kişiyle tanıştırdığını belirtti.

Israrla soy ismini öğrenmek istediği bu kişinin kendisine bu yönde bilgi vermediğini, soru sorulmamasını rica ettiğini kaydeden Kuzu, “Arif ile yaptığımız sohbetlerde Fetullah Gülen’in ismi geçtiği gibi kitaplarını da okuyorduk.

2012 yılı Temmuz ya da Ağustos ayına kadar bu şekilde buluşmalarımız devam etti. O dönemlerde bana tayininin çıktığını söyledi. Israrlarıma rağmen nereye çıktığını söylemedi.

Arif, bundan sonra görüşeceği kişi olarak ‘Tahir’ isimli yine öğretmen olduğunu söyleyen bir kişiyle tanıştırdı. Tanıştığım bu 3 kişinin de ortak özelliği telefon kullanmamalarıydı.” beyanında bulundu.

“Menfez paşası”nın yalanları

Zekeriya Kuzu, duruşmalarda emniyet ve savcılıkta önceden verdiği ifadeleri kabul etmedi.

Tutarsız ifadeleriyle dikkati çeken Kuzu, duruşmalarda önceki beyanlarıyla çelişen ifadeler kullandı.

Sorgusunda “tehdit ve şantaja uğradığını” bu nedenle FETÖ mensubu olduğu yönünde ifade verdiğini öne sürüp mahkemede ve emniyette verdiği bütün ifadeleri reddeden Kuzu, sıradan bir astsubay ve hiçbir yetkisi olmayan bir asker olduğunu iddia etse de MAK timindeki şüphelilerin mahkemedeki savunmaları kendisini yalanladı.

1 dolar yalanı

Cüzdanında bulunan 1 dolarlara ilişkin savcılıktaki sorgusunda “Bu dolarları ‘Arif’ diye bahsettiğim kişi verdi. Uzun bir süre önce (2008 veya 2010 yılı olabilir) bir sohbetimiz sırasında Arif bana bir dolarlık banknot verdi. Bu parayı Amerika’da bulunan Fetullah Gülen’in gönderdiğini, bereket olsun diye bu parayı cüzdanımda taşımam gerektiğini söyledi.

Ben de gırgır olsun diye ‘Hocanın başka işi yok mu para dağıtıyor?’ şeklinde cevap vermiştim. Bunun üzerine ben de aldığım parayı cüzdanımda saklamaya başladım. Bu para halen Çiğli 2. Ana Jet Üssündeki 621099 plakalı askeri araçtaki cüzdanımda bulunur. Aramızda daha sonra bu parayla ilgili bir sohbet geçmedi. Paranın seri numarasıyla ilgili de herhangi bir bilgim bulunmamaktadır.” ifadelerini kullanan Kuzu, mahkemede 1 doların G serisi değil, B serisi olduğunu ve bu parayı yurt dışında okuyan oğlunun hatıra maksadıyla kendine verdiğini iddia etti.

Mahkemede, FETÖ ile hiçbir bağlantısının olmadığını ileri süren Kuzu, “Arif, oğlumun dershanedeki öğretmeniydi. 1 doları bana Arif vermedi. Yavuz, Konya’daki bir komşumuzdu.

Kapısında Zaman gazetesi görürdüm. Oradan aklıma gelerek kurguladım. Arif’in atama yapılacak askerlerin belirlenmesinde etkili olduğu yönündeki ifademi de kabul etmiyorum. Arif’in beni Tahir isimli kişiye zimmetlemesi söz konusu değil, böyle bir şahıs yok.

Genel kültürümden kaynaklanan bir kurgulamaydı. FETÖ’ye üye değilim, hiçbir zaman olmadım. İfadelerimde belirttiğim zaman ve şahısların yüzde 99’u hayali. Üzerimdeki baskı nedeniyle böyle bir senaryo kurdum.” dedi.

“Menfez faresi” yalanda örgüt elebaşını aratmadı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

İtiraflarda bulunan M.K, FETÖ’nün darbe girişiminden yaklaşık bir ay sonra tutuklanarak aynı soruşturma kapsamında yargılanan 21 sanıkla cezaevine girdiğini belirtti.

“Cumhurbaşkanına suikast sanığı Kuzu’ya telsiz veren asker”

İzmir’de FETÖ’nün darbe girişimine ilişkin davada tutuksuz yargılanan, dönemin Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanı Tümgeneral Kubilay Selçuk’un eski emir astsubayı Enis Çakır’ın da yaklaşık 10 gün kadar aynı koğuşta kaldığına dikkati çeken M.K, şu bilgileri paylaştı: “Cezaevinde aynı koğuşta kaldığım Astsubay Enis (10 gün kaldı, sonra İzmir cezaevine nakledildi), İzmir Çiğli 2. Ana Jet Üssünde görev yaptığını, darbe gecesi evinde otururken önce Astsubay Kıdemli Başçavuş Zekeriya Kuzu’nun kendisini aradığını anlattı.

Enis Çakır, kendisine hitaben hemen üsse gelip telsiz odasının kapısını açmasını istediğini, Paşa’nın haberi olmadan bu kapıyı açamayacağını söylediğini, bunun üzerine Zekeriya Kuzu’nun, paşanın haberi olmadan bu emri zaten kendisinin veremeyeceğini söylemesi üzerine telsiz odasının kapısını açarak telsizleri ona verdiğini söyledi.

Zekeriya Kuzu’nun da bulunduğu grubun aralarında yaptıkları konuşmada ‘1 numara’yı almaya gidecekleri hususunu konuştuklarını, kendisinin de ‘Komutanım bir şey mi var, 1 numara derken kimi kastediyorsunuz, ne oldu?’ demesi üzerine ‘Sen de her şeye karışıyorsun, işine bak.’ diye azarladığını, askerler tarafından Cumhurbaşkanını Marmaris’te kaldığı otelden almaya gittiklerini aralarında yaptıkları konuşmadan öğrendiğini bizlere anlatmıştı.”

‘Menfez paşası’, “1 numarayı almaya gideceğiz” demiş yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetlerindeki (TSK) kripto yapılanmasına yönelik soruşturmada etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan İ.T, örgütün kripto subaylarına ilişkin önemli bilgiler paylaştı.

Daha önce haklarında herhangi bir adli işlem yapılmayan ve “kripto” olarak adlandırılan FETÖ mensuplarını teşhis eden itirafçı, örgütün TSK’daki yapılanmasını da deşifre etti. İtirafçı İ.T, ifadesinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a suikast girişimi ile 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin davada 4 kez ağırlaştırılmış müebbet ve çeşitli oranlarda hapis cezalarının yanı sıra “nitelikli yağma”dan 54 yıl hapis cezasına çarptırılan eski Başçavuş Zekeriya Kuzu’nun örgütteki faaliyetleri hakkında da bilgi verdi.

Generallerin yaverini seçmiş

“Paşa” lakaplı eski Başçavuş Kuzu’nun Hava Kuvvetleri Komutanlığının İzmir yapılanmasında etkin rol oynadığını anlatan İ.T, Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığında Hava Astsubayı M.U’nun FETÖ üyesi olduğunu iddia ederek bu kişinin Kuzu tarafından dönemin Hava Eğitim Komutanı’nın yaveri seçilerek bu göreve getirildiğini belirtti.

Eski Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral Kubilay Selçuk’un yaverinin de Kuzu tarafından seçildiğini söyleyen İ.T, Çiğli’de Hava Astsubayı O.B’nin (şüpheli) M.U’nun ev arkadaşı olduğunu ifade etti. O.B’nin örgüt üyesi olduğunu ileri süren İ.T, “Bu şahıs da Zekeriya Kuzu tarafından Kubilay Selçuk’un yanına yaver olarak yerleştirilmiştir.” dedi.

Generallerin yaverleri ‘menfez paşası’ tarafından seçilmiş yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

2015 yılında eğitimde kullanılan uçaklara yönelik sabotaj iddiaları üzerine Çiğli 2’nci Ana Jet Üs Komutanlığındaki hangarlara kamera sistemi kurulmasına karar verildi. Bu sistemin kurulumu için o sırada muhabere bölümünde görev yapan Astsubay Gökhan Yıldırım (25) görevlendirildi.

Astsubay Gökhan Yıldırım, 27 Şubat 2015 tarihinde uçak paraşütlerinin konulduğu hangarda güvenlik kamerası sistemini kurduğu sırada 4 metre yükseklikten düşüp ağır yaralandı. Kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden şehit astsubay, memleketi Manisa’nın Soma ilçesinde toprağa verildi.

Aile FETÖ’cü generalden şikâyetçi oldu

Acılı olaydan sonra astsubayın ailesi, çocuklarının ihmal kurbanı olduğu gerekçesiyle soruşturma açılmasını talep etti. Aile ayrıca dönemin İzmir Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanı Tümgeneral Kubilay Selçuk’tan da şikâyetçi oldu. Hâlen FETÖ tutuklusu olan Kubilay Selçuk, 15 Temmuz’da “Yurtta Sulh Konseyi‘ üyeleri arasında yer alırken FETÖ’nün sözde atama listesinde Genelkurmay Harekât Başkanı olarak görevlendirildi.

FETÖ’cü astsubay aileyi tehdit etti

Çiğli Jet Üssü’nde görevli Astsubay Zekeriya Kuzu, FETÖ’cü generali zora sokan şehit ailesine sık sık telefon açarak baskı kurdu. Zekeriya Kuzu, soruşturmanın takipçisi olan aileyi FETÖ’cü general Kubilay Selçuk’tan şikâyetçi olmamaları için “Generalimizi üzmeyin, oğlunuz kendi kendine düşüp öldü. Yoksa şehitliğini de alırız.” diye tehdit etti.

Şehit ailesini tehdit eden Zekeriya Kuzu, 15 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a suikast girişiminde yer aldı ve 4 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Soruşturmayı FETÖ’cü albay kapattı

Ailenin soruşturma talebi hem askerî savcılık hem de dönemin Genelkurmay Adli Müşaviri Muharrem Köse tarafından reddedildi. Soruşturmanın üzerini kapatarak FETÖ’cü generali kurtarmaya çalışan Muharrem Köse de darbe girişiminin planlayıcılarından çıktı ve 15 Temmuz’dan sonra tutuklandı.

Soruşturma nihayet açıldı

16 Nisan referandumunun ardından askerî yargının kaldırılmasıyla birlikte şehit ailesi evlatlarının ölümünde sorumluluğu bulunan kişilerin yargılanması için bir kez daha soruşturma talebinde bulundu. FETÖ’cü general Kubilay Selçuk ile eski tabur komutanı Aytuğ Denk hakkında “taksirle ölüme neden olmak” suçundan dava açılırken henüz yargılama başlamadı. Şehit Astsubay Gökhan Yıldırım’ın ağabeyi Ramazan Yıldırım, “Bizi sürekli rahatsız ve tehdit etmişlerdi ama kardeşimin davasını sonuna kadar takip edeceğim.” dedi.

‘Menfez paşası’ Şehit Astsubay Gökhan Yıldırım’ın ailesini tehdit etmiş yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

“Duruşmanın sonuna gelindi son sözünüzü söyleyin”

Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, duruşmanın sonuna gelindiğini ve sanıkların tek tek son sözlerini söylemelerini istedi. Suikast timini yöneten eski Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmez, “Son sözü söylemeyi reddediyorum.” dedi.

Sanıklardan eski Cumhurbaşkanlığı Başyaveri Ali Yazıcı da “Son sözümü Ankara’daki çatı davada söyleyeceğim. Şu anda konuşmayacağım.” dedi.

Sanıklardan Haldun Gülmez’in son sözü olarak 6 sayfalık bir yazı okuma isteğini Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ kabul etmedi.

Sanıkların son sözlerinin alınmasına devam ediliyor. FETÖ’nün “suikast timi”ndeki biri firari 37 asker için en az 6’şar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.

Muğla 2’nci ağır Ceza Mahkemesinde görülen 43’u tutuklu 46 sanıklı ‘Cumhurbaşkanına suikast girişimi ve 2 polisin şehit edilmesi’ davasında sanıkların son sözlerinin ardından mahkeme heyetinin duruşmaya karar için ara vermesi bekleniyor. Duruşmada sanıklardan Ünsal Coşkun, Tezcan Kızılelma ve Hüseyin Yılmaz, SEGBİS sistemi ile son sözlerini söyledi. Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, karar için duruşmaya saat 14.00’e kadar ara verdi.

FETÖ’nün suikast timi için karar günü geldi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

FETÖ’nün darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin 3’ü firari, 44’ü tutuklu 47 sanığın yargılandığı davanın üçüncü duruşması devam etti.

Suikast girişimine katılan Muharebe Arama Kurtarma (MAK) ekibinden Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığında FETÖ’nün “üs imamı” olarak anılan eski Başçavuş Zekeriya Kuzu, yanlış zamanda yanlış yerde bulunmaktan başka bir suçu olmadığını savundu ve dedikodulara dayanan ifadelere göre suçlandığını iddia etti.

FETÖ’cü olduğuna dair delil olarak sunulan 1 dolarla ilgili kendisine çok ağır ithamlarda bulunulduğunu ileri süren Kuzu, bunları kesinlikle kabul etmediğini söyledi.

“Yakalanmadık, teslim olduk” yalanı

Suçlu olduğuna kesin karar verilmeden kamuoyunca karar verildiğini iddia eden Kuzu, şunları kaydetti: “25 Temmuz’da yakalanmadık, biz kendimiz yola çıkarak teslim olduk. İlk ifademizde bulunan polis şefi 1 dolardan bahsetti.

İçinde oğlumun 4 koleksiyon parası bulunan ve içlerinden biri de 1 dolar olan kimsenin kolay kolay bulamayacağı cüzdanımın yerini söyledim. Benim ifademden sonra cüzdanım söylediğim yerde bulundu. Doların seri numarası ‘F’ değil ‘B’ serisi. Ayrıca buradaki sanıkların FETÖ’nün sadık üyesi olduğu söyleniyor ancak sadece 3 kişiden 1 dolar çıkmış.”

Savcıya esnaf benzetmesi

Eskiden bakkal dükkanlarında “peşin satan”, “veresiye satan” esnafları gösteren bir resmin asıldığını belirten Kuzu, “Sayın savcı peşin satan esnaf gibi oturuyor. Yazacağını yazmış, biz kendimizi temize çıkartmaya çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı. Kuzu’nun bu ifadelerine tepki gösteren davanın savcısı Ali Cenk Düzgün, hem şahsına hem de iddianameye kişisel sataşma olduğu gerekçesiyle söz aldı.

Savcıdan tokat gibi yanıt

Düzgün, “Bu davanın iddianamesi Türk hukuk tarihinde yazılmış en yalın, tamamen maddi delillerle donatılmış, hemen hemen hiçbir yerinde taraflardan birinin ifadelerinden alıntı gereği duyulmadan hazırlanmıştır.” dedi.

Kuzu’ya, şair Baki’nin dizelerini de kullanarak “Öğüt veren hikaye anlatmaya kalkarsın, bir bakmışsın ki anlattığın hikaye efsaneye dönüşmüş. Sonra bu efsaneye kendin inanırsın.” ifadeleriyle karşılık veren Düzgün, “Bu ülkenin şerefli güvenlik güçleri seni görevinin başında değil, bir menfezde korkakça saklanırken yakaladılar.” diye konuştu.

Fare deliğinde yakalanan Zekeriya Kuzu, “biz teslim olduk” yalanını söyledi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Suikast timini yönetmekle suçlanan eski Özel Kuvvetler üyesi Binbaşı Şükrü Seymen, tanık N.K’nin kendisiyle ilgili “FETÖ’cü olduğunu biliyorum” ifadesini reddettiğini söyledi.

N.K’nin devresi olduğunu belirten Seymen, “Devrem olmasına rağmen kendisini uzaktan tanıyorum. Hangi şartlar altında neden böyle bir ifade verdiğini bilmiyorum. Maddi delil sunarak iddiasını somutlaştırmasını beklerdim.” dedi.

Daha önce “Verilen emir üzerine darbeye katıldım” dediğini hatırlatan Seymen, ifadesinin bu kısmının çarpıtıldığını iddia etti. Şükrü Seymen daha önce mahkemede “Darbe yaptım, cezası idam da olsa canım acımaz.” demişti.

“Sönmezateşle birlikte uçmam tamamen tesadüf.”  

Savcının mütalaasında Sönmezateş ile suikast girişimi öncesi aynı uçakla seyahat ettikleri bilgisinin yer aldığına işaret eden Seymen, “Sönmezateş ile tesadüfen aynı uçakta seyahat ettik. Uçakta veya havalimanında bir görüşmemiz olmadı. Havalimanının kamera görüntülerini talep ediyorum.” diye konuştu.

Kendilerini almaya gelen helikoptere ateş ettiğine ilişkin delili de kabul etmeyen Seymen, bu konuda hazırlanan hasar tespit raporunun incelenmesi talebinde bulundu.

Deliller ve tanık ifadelerini incelemek için süre isteyen Seymen, tahliye konusunu mahkemenin takdirine bıraktığını dile getirdi.

Kuzu, bir dolarını geri istedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a suikast timinin başındaki Zekeriya Kuzu da Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığında FETÖ’nün “üs imamı” olduğunu mahkemede öğrendiği iddiasında bulundu.

Kuzu, MAK timlerinin birleştirilmesi hakkında üzerine atılan suçlamaları ve sanık ifadelerini kabul etmeyerek, bu konuda bilirkişi oluşturulmasını istedi. Cüzdanında ele geçirilen bir doların koleksiyon parası olduğunu iddia eden Kuzu, üzerinde bir dolar ve başka paralar olduğunu belirterek bu paraların kendisine iade edilmesini ve tahliyesini talep etti.

Sanıkların beyanlarının alınmasının ardından sanık avukatlarını dinlemeye başlayan mahkeme heyetinin sonrasında ara kararını açıklaması bekleniyor.

Erdoğan’a suikast davasında FETÖ’cüler tahliyelerini istedi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

15 Temmuz gecesi, Marmaris’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik düzenlenen operasyonu yöneten Zekeriya Kuzu’nun oğlu da iddianameye girdi.

Cuntacı komutana korumalık yaptı

Kuzu’nun İncirlik Üssü’nde görevli oğlu Muhammet Emrah Kuzu’nun darbe girişimi gecesi üs komutanı cuntacı Tuğgeneral Bekir Ercan Van’ın korumalığını ve şoförlüğünü yaptığı belirtildi.

Silahla nöbet tuttu

Filo binasında silahlı olarak ve namlusuna mermi sürülmüş vaziyette nöbet tuttuğu belirtilen Muhammet Emrah Kuzu’nun üs komutanının telefon ve evrak işleriyle birebir ilgilendiği ifade edildi.

İlginç para trafiği 

Akıncılar üssü iddianamesinde, Masak raporlarında Hava Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanıyken FETÖ üyeliğinden tutuklanan eski Tuğgeneral Aydemir Taşçı ve gene FETÖ’den tutuklu Köksal Demirtuğ’un Emrah Kuzu’ya havale yaptığı ortaya çıktı.

Komutanı Fetullah’ın kuryesiydi 

Bekir Ercan Van, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası darbeye destek olmak, FETÖ terör örgütü başı Fetullah Gülen’e kuryelik yapmak suçlamalarıyla tutuklanmıştı. Emrah Kuzu’nun Bekir Ercan Van ile darbe girişimi sırasında 66 kez telefon görüşmesi yaptığı raporlara geçti.

Zekeriya Kuzu’nun oğlunun tuhaf ilişkileri yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.