Tam 8 sene önce bugün, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) yargısal darbe girişiminde bulundu. Tarihe 17-25 Aralık kumpası olarak geçen bu süreçte FETÖ, örgüt elebaşı Fetullah Gülen’in talimatıyla devleti zor duruma düşürmek ve hükümete her koldan darbe indirebilmek için operasyonlara başladı. Kumpasın siyasi ayağını ise Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) üstlendi. 17-25 Aralık kumpasından 13 gün önce, 3 Aralık 2013 tarihinde CHP’li bir grup Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde ABD’yi ziyaret etti. FETÖ’nün Washington’da bulunan ana üssü Türk Amerikan Birliği’ne katılan CHP, burada FETÖ yöneticilerinden ödül ve plaket aldı. Fotoğrafta yer alan CHP’li isimleri ve FETÖ yöneticilerini, tekrar hatırlatıyoruz.

Faik Öztrak

CHP Parti Sözcüsü olan Faik Öztrak’ın, Eylül 2019’da Uluslararası Para Fonu (IMF) yetkilileriyle gizlice görüştüğü ortaya çıktı. Öztrak, sonrasında bu görüşmeler için “Açıklama gereği duymadık.” diyerek kamuoyunu cevapsız bırakmıştı.

Aykan Erdemir

Dönemin CHP Milletvekili Aykan Erdemir, Fetullahçı Terör Örgütü ile CHP arasında köprü görevi yapıyordu. Bursa Milletvekilliği yaptığı dönemde FETÖ’nün kapatılan okullarını savunan Erdemir’in, konuyla ilgili açıklamaları FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in web sitesinde “CHP Bursa Milletvekili Aykan Erdemir, yurt dışındaki Türk okullarının kapatılması girişimine tepki gösterdi.” başlığıyla yayınlanmıştı.

Erdemir, açıklamalarında Türkiye’nin FETÖ okullarını kapatmasını eleştirerek;

“Bugün Türkiye Cumhuriyeti ne yazık ki kendi yumuşak gücüne önemli bir balta vurmaktadır. Mesele Türkiye’nin yürüttüğü resmi diplomasinin kendi vatandaşlarıyla, kendi vatandaşların gönüllü girişimleriyle çatışır bir görüntü vermesidir.” ifadelerini kullanmıştı.

Erdemir, milletvekilliğinin sona ermesiyle Amerika’ya yerleşerek burada, Türkiye düşmanı ve İsrail destekçisi bir kuruluş olan Demokrasileri Savunma Vakfı (FDD)’de çalışmaya başladı.

Bu vakfın başkanı ve başkan yardımcısı ise ABD’de görülen “17 Aralık” davasında bilirkişi olarak görev yaptı.

Ayrıca Erdemir, FETÖ tetikçisi Emre Uslu ile 15 Temmuz Darbe girişiminden önce aynı panelde bir araya geldi.

Engin Altay

Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili olan Engin Altay, 2013 yılında CHP’nin FETÖ yöneticileriyle yaptıkları görüşmelere katıldı. Altay, FETÖ’nün siyasi ayağının araştırılması yönünde meclise önerge vermişti.

Mahmut Yeter

FETÖ’nün ABD imamı olan Mahmut Yeter, FETÖ’ye bağlı Orta Atlantik Türk Amerikan Federasyonu’nun da direktörü. Ayrıca, örgütün FBI yetkilileriyle yaptığı toplantıları organize eden isim.

Mart 2020’de, FETÖ’nün siyasi ayağının araştırılması için Meclis Araştırma Önergesi veren CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç ile birlikte görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde, Özkoç’un FETÖ imamı Mahmut Yeter’e;

“Korkma, yanımda görüntü vermekten korkma.” diye seslenmesi hafızalara kazınmıştı.

Sezgin Tanrıkulu

CHP İstanbul Milletvekili olan Sezgin Tanrıkulu, sık sık Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen FETÖ’cüleri savunuyor.

Bunun yanında, 15 Temmuz darbe girişimine katılması sebebiyle müebbet hapis cezası alan Taha Furkan Çetinkaya’nın annesi Melek Çetinkaya’yı ziyaret etmişti. Melek Çetinkaya, bir televizyon kanalında Fetullah Gülen’e methiyeler dizmesinin ardından tutuklanmıştı. Çetinkaya, FETÖ elebaşı için;

“Ben Fetullah Gülen’e teröristtir diyemiyorum ama bana bu cemaatin içindeki insanlardan komşularım oldu. Ben tertemiz insanlar olduklarını düşünüyorum. Bu insanlarla 3-4 sene komşuluk yaptım.” demişti.

Tanrıkulu, KHK ile ihraç edilen FETÖ’cüleri savunarak;

“Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edilmiş olan dostlarımızın mağduriyeti devam ediyor. O mağduriyeti mutlaka ve mutlaka gidereceğiz.” ifadelerini kullanmıştı. Fetullahçı Terör Örgütü olduğu gerekçesiyle ihraç edilen bazı isimlerin siyah transporterla kaçırıldığı iddialarını da sık sık dile getiren Tanrıkulu, bu konuda FETÖ’cülerle ağız birliği yapmıştı.

Faruk Loğoğlu

2011 seçimlerinde CHP’nin Adana milletvekili seçildi. 3 Kasım 2015’te FETÖ’nün kapatılan Zaman gazetesinde yazmaya başladı.

Furkan Koşar

FETÖ’nün ABD imamlarından olan Furkan Koşar, FETÖ’nün New Jersey’de yönettiği Paterson Bilim ve Teknoloji Sözleşmeli Okulunun eski başkanı. Ayrıca, Türki Amerikan Dernekleri Konseyi Başkanlığı da yaptı.

Emre Çelik

FETÖ Washington sorumlusu olan Emre Çelik, geçmişte Avusturya’nın Melbourne kentinde FETÖ’ye bağlı kuruluşlarda görev yapıyordu. Daha sonra, FETÖ’nün ABD’deki çatı kuruluşu Rumi Forum’un Başkanlığı görevine getirildi. 1999 yılında kurulan Rumi Forum’un onursal başkanı ise FETÖ elebaşı Fetullah Gülen. 2017 yılında NATO’nun Parlamenterler Asamblesi (PA) toplantısına davetli olmamasına rağmen katılan Çelik, katılımcı ülke vekillerinin tamamının salonu terk etmesi ve Türkiye’nin itirazıyla programdan çıkartıldı.

Faruk Taban

Örgütün ABD’deki finansal işlerinde ve lobicilik faaliyetlerinde önemli rol oynayan Faruk Taban, Türki Amerikan Birliği (TAA) Başkanı. FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in Clinton ailesiyle temasını sağlayan Taban’ın ABD’deki birçok önemli bürokratla Gülen adına görüştüğü biliniyor.

Faruk Taban, 17-25 Aralık kumpasından 2 hafta önce, Kemal Kılıçdaroğlu‘nu Türki Amerikan Birliği’nin kahvaltı programında ağırladı.

FETÖ‘nün ABD İmamı Faruk Taban’la görüşmesine yönelik eleştirilere yanıt veren Kemal Kılıçdaroğlu;

“Bir sabah kahvaltısı vermek istediler. Biz de gittik. Basına ve medyaya kapalıydı açık olmasını çok isterdik. Çünkü yaptıkları çalışmaları bütün ayrıntılarıyla anlattılar. Çok memnun olduk.” şeklinde açıklama yaptı.

Kemal Öksüz

FETÖ’nün ABD’deki lobi işlerini yürüten Kemal Öksüz, Amerikan vatandaşı olduktan sonra adını Kevin olarak değiştirdi. Türkiye’de firari olarak aranıyor. Kongre üyelerini ücretsiz bir şekilde gezilere götürerek lobicilik faaliyetleri yürüten Öksüz, 2013 yılında ABD Adalet Bakanlığı tarafından Azerbaycan’a yaptığı bir gezide finansman ile ilgili yasaları ihlal ettiği için suçlanmıştı.

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

17-25 Aralık kumpasında CHP izleri yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Eski Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekili ve Firari FETÖ’cü Aykan Erdemir, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden‘a, Kabil Havalimanı’nın işletilmesinin Türkiye’ye bırakılmaması yönünde uyarıda bulundu. Foundation for Defense of Democracies (FDD) isimli İsrail adına ABD’de lobi yapan kuruluşun Türkiye uzmanı olarak çalışan Erdemir, hazırladığı Türkiye karşıtı raporlar ile adından söz ettiriyordu. Erdemir, Aralık 2020’de, ABD’nin Eski Ankara Büyükelçisi Eric Edelman ile birlikte hazırladığı raporda Türkiye için “haydut devlet” şeklinde bir ifade kullanmıştı. Bu sefer, Birleşik Arap Emirlikleri tarafından fonlanan “Demokrasileri Savunma Vakfında”, yayınladığı bir yazıyla tekrar Türkiye’yi hedef gösterdi. “Biden, Erdoğan’ın Afganistan Gambitine Karşı Dikkatli Olmalı” başlığıyla kaleme aldığı ihanet dolu yazısında, “Havalimanı, Türk Cumhurbaşkanına verilmemeli.” diyen Firari FETÖ’cü Aykan Erdemir, Türkiye’ye iftira atarak teröristlere destek verdiğini söyledi.

Firari FETÖ’cü Aykan Erdemir Türkiye’ye terör iftirası attı

Biden’a çağrı yaparak Türkiye’ye saldıran Erdemir: “Havalimanını Türk Cumhurbaşkanına emanet etmek pek akıllıca bir seçim olmayabilir.” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin Rusya’dan S-400 satın aldığını hatırlatarak, Erdoğan’ın terör örgütlerine destek verdiği şeklindeki iftirasını gerekçe olarak gösterdi. Biden yönetimi ile Erdoğan arasındaki uzlaşmadan rahatsız olan Erdemir yazısında: “Erdoğan’a güvenmenin tehlikelerine rağmen,  Biden yönetiminin Erdoğan hükümetine yönelik tavrında şimdiden belirgin bir yumuşama oldu.” dedi.

TSK 6 senedir Kabil’de

ABD ve NATO müttefikleri, 11 Eylül saldırılarını sebep göstererek, 7 Ekim 2001’de Afganistan‘ı işgal etmişti. 2 bin 442 ABD’li askerin öldüğü, 20 bin 666’sının yaralandığı savaşta, 1144 NATO personeli de hayatını kaybetmişti. Joe Biden’ın 15 Nisan’da Afganistan’daki tüm askeri kuvvetlerin çekileceği kararını açıklaması üzerine, bölgedeki tansiyon gerilemişti. Biden, 1 Mayıs’ta çekilme sürecinin başlatılacağını, 11 Eylül’den önce tüm askeri kuvvetlerin çekilmiş olacağını söylemişti. ABD, Afganistan’dan çekilirken, Afganistan‘ın başkenti Kabil‘de bulunan Kabil Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı’nın korunmasıyla ilgili gözler Türkiye’ye dönmüştü. Türk Silahları Kuvvetleri (TSK), NATO Kararlı Destek Misyonu kapsamında havalimanının işletilmesi görevini 6 senedir yürütüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Joe Biden, NATO Zirvesi esnasında yaptıkları görüşmede Kabil havaalanının güvenliği konusunda müzakere etmişlerdi.

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Biden ve Erdoğan’ın, Türkiye’nin Kabil Havalimanı’nın güvenliğini sağlamasında önemli bir rol oynaması konusunda anlaşıldığını duyurdu. 20 Haziran’da Kuzey Kıbrıs’ta bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bayram namazı çıkışında konuyla ilgili açıklama yaptı. Erdoğan, ABD’nin Kabil’deki Havalimanı’nın işletmesine Türkiye tarafından devam edilmesini istediğini belirterek;

“Bir diplomasi noktasında Amerika bizim yanımızda yer alacak. İki lojistik noktasında imkanlarını bizim için seferber edecek hangi gücü varsa lojistik anlamda bunları Türkiye’ye devredecek. Bir diğeri de tabi burada bu süreç içerisinde çok ciddi bir mali noktada idari noktada sıkıntılar olacak. Bu konuda da gerekli desteği Türkiye’ye verecek. Eğer bunlar sağlanabilirse, biz Türkiye olarak bu süreçte Kabil Havaalanı’nın işletimini ele almayı düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Firari FETÖ’cü Aykan Erdemir Biden’a yalvardı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

FETÖ firarisi CHP’li Aykan Erdemir, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı seçilen Joe Biden’dan Türkiye’ye müdahale etmesini istedi. ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Eric Edelman ile Türkiye hakkında bir rapor hazırlayan eski CHP Milletvekili Aykan Erdemir büyük tepki topladı. Partisinden ihraç edildiğine dair bilgi olmayan FETÖ firarisi CHP’li Aykan Erdemir, Türkiye düşmanı “Demokrasileri Koruma Vakfı”nda çalışıyor. Birleşik Arap Emirliklerinin verdiği açık destekle bilinen Demokrasileri Koruma Vakfı, siyonist İsrail’in ABD’deki kuruluşlarından biri olarak biliniyor. FETÖ firarisi CHP’li Aykan Erdemir hakkında Kasım 2017’de  Türk Ceza Kanunu’nun 326 /1 maddesi gereğince “Devletin Güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme”, ‘”Amacı dışında kullanma” ve “hile ile alma çalma” suçlarından yakalama kararı çıkarılmıştı.

Aykan Erdemir’in ABD’den istekleri

Türkiye karşıtı her olayda kendisini gösteren FETÖ firarisi CHP’li Erdemir, hazırladığı raporda küstahlık sınırını aştı. Ülkemize “Haydut devlet” deme küstahlığını gösteren Aydemir, ABD yönetimine de bir çağrı yaptı. FETÖ firarisi CHP’li Aydemir’in ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Eric Edelman ile birlikte yazdığı rapordaki istekleri şöyle:

• ABD Doğu Akdeniz’e Özel Temsilci atasın.
• ABD ordusu Doğu Akdeniz’e sevk edilerek caydırıcılık sağlansın.
• Türkiye’nin Libya ile imzaladığı anlaşmayı etkisiz hale getirmek için Türkiye karşıtı ülkeler desteklensin.

FETÖ firarisi Aykan Erdemir, ABD’nin Türkiye’ye yaptırım uygulaması sonrası çıktığı bir televizyon programında, AB ülkelerinin de ABD ile birlikte hareket edebileceğini iddia etmişti. FETÖ firarisi eski CHP Milletvekili Aykan Erdemir‘in çalıştığı Demokrasileri Koruma Vakfı, Mark Dubowitz ve Jonathan Schanzer gibi tescilli Türkiye düşmanları tarafından yönetiliyor. Türkiye’ye NATO’dan çıkarılmamız dahil çok sayıda yaptırım uygulanmasını isteten vakıf yöneticileri terör örgütü PKK’ya ABD’nin verdiği desteğin artmasını da istiyor.

FETÖ firarisi CHP’liye partisi sessiz

Cumhuriyet Halk Partisi’nden Milletvekili seçilen ve 17/25 Aralık Kumpası öncesi Kemal Kılıçdaroğlu’nu ABD’deki FETÖ yöneticileriyle görüştüren Aykan Erdemir’e partisi sessiz. CHP’den bu zamana kadar ihraç edildiğine dair bir açıklama gelmedi. ABD’deki bir diğer FETÖ firarisi Emre Uslu, Joe Biden’ın seçilmesi ile ABD ve Avrupa ülkelerinin Kemal Kılıçdaroğlu üzerinde bir planda anlaştıklarını iddia etmişti. CHP, Biden’ın seçilmesini dünyada en tebrik eden siyasi partilerden biri olmuştu.

FETÖ firarisi CHP’li ihanet raporuyla gündemde yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Aykan Erdemir, Halbank eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’ya ABD’de FETÖ eliyle kurulan kumpas için 17-25 Aralık darbe girişiminin dosyalarını Amerika’ya kaçırmıştı.

Eski CHP Milletvekili Aykan Erdemir ABD’de İsrail lobisinin önemli kurumu Demokrasileri Savunma Vakfı’nda ( FFD) uzman olarak çalışıyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun 17 Aralık kalkışması öncesi ABD’ye yaptığı seyahatte örgüt ele başlarıyla yaptığı toplanıyı organize eden Erdemir Fetö’nün CHP’deki önemli isimlerinden biri olarak kabul ediliyor.

Kati Piri’nin şimdi ki hedefi FETÖ mü?

Avrupa Parlementosunda beş yıllık Türkiye repartörü olarak görev yapan Hollandalı parlamenter Kati Piri terör örgütü PKK’ya verdiği sınırsız destekle biliniyor.

PKK’nın terör örgütleri listesinden çıkması için mücadele eden Piri’nin FETÖ’nün önemli isimiyle ABD’de görüşmesi ” şimdi ki hedefi FETÖ’yü aklamak mı olacak sorusunu gündeme getirdi”.

Kati Piri, FETÖ tetikçisi eski vekil ile buluştu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Türkiye düşmanlığı ile bilinen kurum FETÖ’nün 17 Aralık kumpasının ABD’deki en önemli destekçilerinden biri. Uzmanları arasında FETÖ’den aranan eski CHP Milletvekili Aykan Erdemir’in de bulunduğu FDD’nin İsrail’e olan “bağlığının” bilinenden çok daha fazla olduğu ortaya çıktı.

İsrail’de Stratejik İşler Bakanlığı Genel Müdürlüğü görevini yürüten üst düzey askerî istihbaratçı Sima Vaknin-Gil FDD’nin görevlerini şöyle aktarıyor: “FDD, İsrail adına veri toplama, enformasyon analizi, aktivist organizasyonlar ve para akışı hususlarında iş yapıyor.”

Bu açıklama, FDD’nin başını ağrıtabilir zira vakıf İsrail tarafından verilen bu resmî görevi FARA (Foreign Agents Registration Act-Yabancı Unsurların Kayda Geçirilmesi) yasasına aykırı bir şekilde yürütüyor.

Sima Vaknin-Gil FDD’den beklentisini “İnterneti İsrail propagandası yapacak bir savaşçı güruhla dolduracağım.” sözleriyle gösteriyor.

İsrail’e olan bu resmî bağının açıklanmasından rahatsız olan Vaknin-Gil, bu durumu bir belgesel ile ortaya çıkartan Al Jazeera’nin yanının engellenmesi için Katar’a üst düzey Siyonistlerden oluşan bir heyet göndermiş. Belgeselin ilgili bölümlerinin henüz yayımlanmaması FDD’ye rahat nefes aldırıyor.

FDD, şimdilerde İsrail’e bağlığını Cemal Kaşıkçı’nın canavarca katli sonrası Muhammed Bin Selman’ı temize çekmeye çalışarak gösteriyor.

Özel Haber: FDD emirleri İsrail istihbaratından alıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

ABD’de İsrail yanlısı çizgisi ve Türkiye aleyhindeki yayınlarıyla bilinen Demokrasileri Savunma Vakfı’nın (FDD), Mehmet Hakan Atilla davasını takip eden Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ajanlarına ödül vermesi tepki çekti.

FDD’nin Washington’da gerçekleştirdiği ulusal güvenlik zirvesinde, bazı FBI ajanlarına “cesaret” ödülü verildi.

New York’ta görülen ve Halk Bank eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın yargılandığı dava sürecini takip eden savcı yardımcılarına ve FBI ajanlarına ödül verilmesi tepki topladı.

ABD’nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Nikki Haley’nin de yer aldığı ve “ulusal güvenlik zirvesi” temalı bir etkinlikte, Atilla davasındaki ajanlara ödül verilmesi sosyal medyada bazı kullanıcılar tarafından “mizah konusu” yapıldı.

Bazı kullanıcılar ise, aktif çalışan devlet görevlilerinin, bir davayı taraflı yayınlarla takip eden bir kuruluştan ödül almasının etik açıdan doğru olmadığına vurgu yaptı.

Toplam yedi kişiye ödülü, FDD’nin Türkiye aleyhindeki çıkışlarıyla tanınan Başkan Yardımcısı Jonathan Schanzer verdi.

FETÖ’cü firari polise “kahraman” dedi

Ödül alan FBI ajanlarından Jennifer McReynolds, konuşmasında Atilla davasının tanıklarından Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi firari polis Hüseyin Korkmaz’dan “kahraman” diye söz etti. McReynolds’ın bu sözleri, davadaki FETÖ etkisini ve FETÖ kaynaklı sözde delillerin nasıl kullanıldığını bir kez daha ortaya koydu.

Büyükelçi Kılıç’tan tepki

Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç, skandal ödül töreniyle ilgili olarak Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, dava ile FETÖ arasındaki bağa dikkati çekti.

McReynolds’a yönelik eleştirilerde bulunan Büyükelçi Kılıç, “Onun açıklamaları, söz konusu davanın politize olmuş doğasını ve onun arkasındaki motivasyonları açıkça ortaya koymaktadır. O sözde delilleri/kayıtları kimlerin ürettiğini ve oradaki kötü niyeti kendisi herkesten daha iyi biliyor.” ifadesini kullandı.

Kılıç, McReynolds’ın “kahraman” diye söz ettiği FETÖ’cü eski firari polis Hüseyin Korkmaz’ın ABD’ye nasıl getirildiği, bu kişinin seyahat ve konaklama masraflarının nasıl ayarlandığı ve üretilmiş sözde delilleri mahkeme salonunda nasıl sunduğunu da sorgulayarak, FBI ajanına bu konularda konuşmaktan neden kaçındığını sordu.

Kılıç, firari FETÖ’cü Korkmaz’a “kahraman” diyen FBI ajanına atfen, “Dolayısıyla onun açıklamaları en azından yargı tarafsızlığı ilkesine karşı büyük bir ayıptır ve bu davada (Atilla davasında) adaletin yerini bulmadığını açıkça göstermektedir.” görüşünü paylaştı.

Taraflı kuruluşun yöneticileri bilirkişi olmuştu

ABD’de İsrail yanlısı ve Türkiye karşıtı çizgisiyle bilinen FDD’nin Başkanı Mark Dubowitz ile Başkan Yardımcısı Jonathan Schanzer, Hakan Atilla davasında duruşmalara “bilirkişi” olarak tayin edilmeleri de tartışmalara neden olmuş, Türkiye karşıtı çizgisiyle bilinen bir kurumun tepe yöneticilerinin Atilla davasındaki rolleri sorgulanmıştı.

Aynı soruşturmada adı geçen ve hakkında yakalama kararı çıkarılan eski Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Aykan Erdemir de Atilla davasının tanık listesinde yer almıştı.

Firari FETÖ’cü Canıtez de tanıklar arasındaydı

Öte yandan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ’nün 17/25 Aralık yargısal darbe teşebbüsüne ilişkin yürüttüğü soruşturmada, “FETÖ üyesi olmak” suçundan firari olarak aranan ve hakkında yakalama kararı çıkarılan eski Bankalar Yeminli Murakıbı Osman Zeki Canıtez de Atilla davasındaki tanıklar arasında yer almıştı.

ByLock kullanıcısı olduğu ve 25 Aralık soruşturmasında bilirkişi olarak görev yaptığı belirlenen Canıtez’in, Atilla davasına “Türkiye’den yasa dışı şekilde delil ve belge götürdüğü” tespit edilmişti.

Duruşmaların ilerleyen safhasında mahkemeye çıkan FETÖ firarisi Canıtez, söz konusu belgeler üzerinden Türkiye aleyhinde tanıklık yapmıştı.

FETÖ’nün 17/25 Aralık sürecinde elde ettiği yasa dışı belgelerin Atilla davasında yoğun olarak kullanılması Atilla’nın avukatı Cathy Fleming tarafından sık sık gündeme getirilmiş, söz konusu belge ve kayıtların “çalıntı ve sahte oldukları” belirtilmişti.

ABD-FETÖ işbirliğine siyonist kuruluştan ödül yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Amerikan Fox medya grubunun internet sitesinde çıkan “Muhalifler, Türkiye’nin ABD’deki camileri siyasi oyunlara ve düşmanlara yönelik ajanlık için kullandığını söylüyor” başlıklı makalede skandal ifadeler yer aldı.

Hollie McKay imzasıyla yayımlanan haberde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “kendi İslamcı milliyetçiliğini” yurt dışındaki camiler üzerinden yaymaya çalıştığı iddia edildi.

Makalede, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2016’da açılışını yaptığı Amerika Diyanet Merkezinin hedef gösterilmesi dikkati çekti.

Camilere FETÖ iftirası

Makalede birçok başarılı çalışmaya imza atan Amerika Diyanet Merkezinin başta olmak üzere ABD’de Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı camilerin, Türk istihbaratı adına bilgi topladığı ve FETÖ bağlantılı kişileri takip ettiği önü sürüldü.

Amerika Diyanet Merkezinde dalgalanan Türk bayraklarına dikkat çekilen makalede, ABD’de Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde 20’den fazla caminin bulunduğu belirtildi.

Makalede ismi verilmeyen ancak “daha önce Gülen yanlısı bir medya kuruluşunda çalışmış gazeteci” olarak tanımlanan kişinin, FETÖ mensuplarının sözlü veya fiziksel saldırıya maruz kalabilecekleri gerekçesi ile Amerika Diyanet Merkezine gitmediği iftirasına yer verildi.

Türk camilerinde “Gülenciler giremez” yazılı afişlerin asıldığı iftirasında bulunan aynı isimsiz kaynak, FETÖ mensuplarının Türk camilerinde kaçırılmaktan korktuğunu ileri sürdü.

FETÖ firarilerine “uzman” süsü

Makalede, FETÖ üyesi isimsiz gazetecinin yanı sıra uzman olarak haklarında yakalama kararı bulunan FETÖ firarilerinin yorumlarına başvuruldu.

FETÖ soruşturması kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan eski CHP Milletvekili Aykan Erdemir’in FETÖ’nün Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kriminalize edilip terörist ilan edildiği iddiasına da yer verildi.

Erdemir’in, 2013’te ABD’yi ziyaret eden bir CHP heyetinin FETÖ’nün ABD’deki kuruluşlarından Rumi Forum ve Amerikan-Türki Topluluğu (TAA) yöneticileriyle bir araya gelmesinde önemli rol oynadığı biliniyor.

“Türkiye Cumhuriyeti Devletini, sahte delil/kurgu üzerinden terörle irtibatlandırma faaliyeti yürüttüğü” iddiasıyla hakkında soruşturma açılan Erdemir, aynı zamanda ABD’de İsrail yanlısı ve Türkiye karşıtı çizgisiyle bilinen Demokrasileri Savunma Vakfının (FDD) Türkiye Programı uzmanı olarak görev yapıyor.

Diğer bir isim de FETÖ firarisi Ahmet Sait Yayla

Makalede değerlendirmelerine başvurulan diğer bir isim de FETÖ firarisi Ahmet Sait Yayla.

TSK personeline FETÖ tarafından kumpas kurulduğu iddiasıyla başlatılan “Kozmik Oda” soruşturması kapsamından aranan Ahmet Sait Yayla, makalede Avrupa’daki camilere yönelik ırkçı yaklaşımları örnek göstererek Amerika Diyanet Merkezi ve ABD’deki Türk camilerini hedef haline getiriyor.

FETÖ’nün akademisyen yapılanmasına yönelik 25 Temmuz 2016’da yapılan operasyonda hakkında tutuklama kararı bulunan Yayla, firari olarak ABD’de bulunduğundan yakalanamamıştı.

2016’da ABD Temsilciler Meclisinde 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili bir oturuma katılan Yayla, darbe girişimin arkasında FETÖ elebaşı Gülen’in olmadığını, Türk hükûmeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bulunduğunu ima etmişti.

Yayla’nın açıklamaları, Türkiye’den sert tepki görürken firari FETÖ üyesinin ABD Temsilciler Meclisine nasıl davet edildiği bilinmiyor.

Today’s Zaman gazetesi eski Ankara Temsilcisi Abdullah Bozkurt

Makalede, FETÖ’nün kapatılan Today’s Zaman gazetesi eski Ankara Temsilcisi Abdullah Bozkurt’un yorumlarına da yer verildi.

Bozkurt, yurt dışındaki Türk camilerinin Türk hükûmetine muhalif kişiler hakkında fişleme yaptığını iddia etti.

Makalede FETÖ firarisi Bozkurt’un başkanlık ettiği propaganda paravanı Stockholm Center for Freedom’ın (SCF) iddialarına da yer verildi.

SCF’nin bir raporunun referans gösterildiği makalede, Anadolu Ajansının (AA), FETÖ üyelerinin New Jersey’deki Episcopal kilisesinde ramazan dolayısıyla namaz kılmasıyla ilgili haberinin ardından Türk hükûmetinin yurt dışındaki firari FETÖ mensuplarına yönelik “mülteci ajanlığı” ve “rahatsız etme taktiklerini” yoğunlaştırdığı iddia edildi.

Fox News, AA muhabirinin habere ilişkin sorularını ise yanıtsız bıraktı.

Amerika Diyanet Merkezinden Fox’a tepki

Amerika Din Hizmetleri Müşavir Vekili Fatih Kanca, Fox News’te yayımlanan makaleye tepki göstererek iddiaların “asılsız ve maksatlı” olduğunu dile getirdi.

Kanca, “Amerika Diyanet Merkezinin , hiçbir zaman ve hiçbir şekilde tanımlayıcı, dışlayıcı bir dile sahip olmamıştır ve olmayacaktır.” dedi.

Kanca yaptığı açıklamada, camilerden kimsenin kovulduğuna dair hiçbir olay yaşanmadığına dikkati çekerek şunları kaydetti:

“Kesinlikle ve kesinlikle FETÖ’cülerin gelemeyeceğini belirten bir afiş de basılmamıştır. Hain olanlar, ülkemize ve vatandaşımıza kurşun sıkıp uçaklarla saldıran teröristler. Zaten bizim camimize de gelmezler ve nitekim hiç gelmediler de çünkü bu insanlar suçluluk psikolojisi ile kendilerini zaten ayrıştırmışlardır. Hiçbir camimizin hiçbir imamı, bu ülkenin Anayasa ve kanunlarına aykırı bir davranışta bulunmamıştır ve bulunmayacaktır. Bizler ülkemizin en seçkin imamlarını en zor sınavlardan geçirdikten sonra Amerika’da yaşayan Türk ve Müslüman toplumunun dini ve ilmi ihtiyaçlarını karşılamaktayız. Gayrimüslim komşularımız bile bizim çiçeklerimizi düzenleyip sularken, yemeklerimizden yiyip sofralarına davet ederken bu tarz haberler tamamen kasıtlıdır ve amaçlıdır.”

Amerika Diyanet Merkezinin gelir kaynağına da değinen Kanca, merkezin halkın yardımları ile ayakta durduğunu, bünyesindeki spor salonu, Türk hamamı ve hediyelik eşya dükkanından elde edilen gelirlerin de merkezin ihtiyaçları için kullanıldığını söyledi.

Kanca, “Herhangi bir yerden yasa dışı olarak değerlendirebilecek hiçbir gelir kaynağımız yoktur.” dedi.

25 yıldır ABD’de yaşayan Amerika Diyanet Merkezi Genel Sekreteri Ahmet Aydilek de merkezi, Amerika’da yaşayan Müslümanların “çocuklarına bırakabileceği en güzel eserlerden biri” olarak niteledi.

Aydilek, Amerika Diyanet Merkezindeki cemaatin yüzde 80’inden fazlasının farklı etnik kökenlerden Müslümanlar olduğunu dile getirerek “Burası İslamiyet’in en güzel, en temiz, en barışçıl yönünü temsil eden bir Müslüman toplum merkezidir.” ifadelerini kullandı.

ABD Müslüman Organizasyonları Konseyi Genel Sekreteri Usame Cemal da yaptığı açıklamada, Fox kanalının yaptığı İslamofobik yayınlara dikkati çekti.

“Fox, ABD’de Müslümanları hedef göstermesiyle bilinir.” değerlendirmesini yapan Cemal, “Fox’un yayın çizgisi budur, Müslümanları hedef gösterir, televizyon ve internet haberleri de bu çizgidedir.” dedi.

FETÖ ABD’deki Türk camilerini hedef gösteriyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

ABD’deki kumpas davasına sahte delilleri taşıyan Aykan Erdemir’in FETÖ ile CHP arasındaki iletişimi sağlayan isimlerden biri olduğu biliniyor.

Olayın geçmişi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Türkiye’de 17-25 Aralık yargısal darbe teşebbüsünün başarıya ulaşmaması üzerine ABD üzerinden yürürlüğe konan davaya 28 Ocak 2014 tarihli sahte bir rapor girdiğini belirledi.

Sahte raporun New York Bölge Mahkemesi’ne ulaştırılmasıyla ilgili Aykan Erdemir hakkında “Devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etmek, amacı dışında kullanmak ve hile ile alma çalmak” suçlarından işlem başlatılmış ve hakkında yakalama kararı talep edilmişti.

Talebi değerlendiren İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği Aykan Erdemir ve eski Bankalar Yeminli Murakıbı Osman Zeki Canıtez hakkında atılı suç kapsamında yakalama kararı çıkarılmasına hükmetmişti.

Eski CHP Milletvekili Erdemir’in mal varlığına el konuldu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Eski CIA yetkilisi hakkında yakalama kararıİstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından çıkartılan yakalama kararında Graham E.Fuller’e “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme, Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçlamaları yöneltildi.

Yakalama kararında “Daha önce hakkında yakalama kararı verilen eski CIA uzmanı Henri Jak Barkey ve darbe teşebbüsünde rol alan diğer kişilerle Graham E. Fuller’in irtibatının ve atılı suçları işlediğine yönelik bulguların tespit edildiği” ifadeleri yer aldı.

“Türkiye’yi terk etti” 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi üzerine mahkeme tarafından verilen yakalama kararının en dikkat çeken bölümlerinden biri ise 15 Temmuz darbe girişiminin sonrası Graham E. Fuller’in Türkiye’yi terk etmiş olduğunun belirlendiği ve halen yakalanamamış olmasına yönelik olarak yapılan vurgu oldu.

Daha önce hakkında yakalama kararı verilen eski CIA uzmanı Henri Jak Barkey’in 15-16 Temmuz 2016’da Büyükada Splendid Otel’de yapılan toplantıda darbeyi organize edip koordine ettiği ileri sürülmüştü.

Graham E. Fuller’in de aynı toplantıda olduğu yönünde iddialar ileri sürülmüş ancak bugüne kadar resmi olarak bu doğrulanamamıştı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Fuller hakkında verdiği yakalama kararı ile ilk kez Fuller’in 15 Temmuz darbe girişimi öncesi Türkiye’de olduğu ve ardından ülkeyi terk ettiği bilgisi resmi kayıtlara girdi.

Dugin: “Rus istihbaratı delilleri Türkiye’ye verdi” 

Rus Strateji uzmanı Aleksandır Dugin geçen hafta çıktığı bir Tv programında darbe öncesi Büyükada’daki toplantıya Henry Barkey ve Graham E. Fuller’in katıldığını iddia ederek, “Rus istihbaratının bu konuda elinde kesin deliller bulunuyor ve bu deliller Türkiye’ye iletildi. Darbe girişimi hiç kuşkusuz CIA ajanları tarafından yönetiliyordu” ifadeleri kullanmıştı.

Osman Kavala ve Metin Topuz aynı dosyada 

Fuller ile ilgili soruşturma dosyasında, daha önce tutuklanan iş adamı Osman Kavala, ABD Konsolosluk görevlisi Metin Topuz ve eski CHP’li milletvekili Aykan Erdemir gibi bir çok isim yer alıyor.

ABD’ye kötü haber: Eski CIA yöneticisi Graham Fuller için yakalama kararı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, ABD’deki davaya Türkiye’den yasa dışı şekilde delil ve belge götürdüğü tespit edilen FETÖ firarisi eski Bankalar Yeminli Murakıbı Osman Zeki Canıtez ile ilgili önemli ayrıntılar ortaya çıktı.

Soruşturmada eski CHP milletvekili Aykan Erdemir ile birlikte haklarında, “Devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme, amacı dışında kullanma, hile ile alma ve çalma” suçlarından yakalama emri çıkarılan Canıtez’in, ByLock kullandığı ve bu programa, 3 Eylül 2014’te ilk kez giriş yaptığı tespit edildi.

Canıtez’in ayrıca 25 Aralık soruşturmasına eski savcı Celal Kara tarafından bilirkişi olarak atandığına dair tutanak da ortaya çıktı. Osman Zeki Canıtez’in, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na (BDDK) 28 Ocak 2014 tarihinde yazdığı yazıda, şu ifadelere yer verildi: “25 Aralık soruşturması kapsamında savcılığın Rıza Sarraf liderliğindeki örgütlü yapının Halk Bankası ve diğer özel bankalar nezdinde yapmış olduğu para transferini ve hesap hareketlerinin soruşturmaya konu eylemler açısından anlamlandırılması amacıyla ve bu konuda özel bilgi sahibi olduğum anlaşıldığından CMK’nın 2. fıkrası kapsamında bilirkişi olarak atanmamıza karar verildiği belirtilmektedir.

Bahse konu görevlendirme kapsamında incelemelerimiz devam etmekte olup ilave bir rapor daha daha düzenlenmesi planlanmaktadır.” Ayrıca 28 Ocak 2014’te firari savcı Celal Kara ile Osman Zeki Canıtez’in imzalarının bulunduğu başka bir tutanakta, “Cumhuriyet Başsavcılığımızın 2012/120653 sayılı soruşturma evrakı ile ilgili olarak bilirkişi hususlarında mütalaa bildirmesi için Bankalar Yeminli Murakıbı Osman Zeki Canıtez, 25 Aralık 2013 tarihinde resen bilirkişi tayin edilmiştir. Canıtez, dosya ile tanzim ettiği 1 klasörden ibaret bilirkişi raporunu, savcılığımıza 28 Ocak 2014 tarihinde elden teslim etmiştir.” ifadeleri yer aldı.

ABD’deki kumpasın tanığı firari ByLock kullanıcısı çıktı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.