kemal kılıçdaroğlu fetö için arama yaptınız | Yekvucut https://yekvucut.com/ Akıl ve vicdan sahiplerine Wed, 17 Aug 2022 14:02:01 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 https://yekvucut.com/wp-content/uploads/2022/11/favicon_yek.png kemal kılıçdaroğlu fetö için arama yaptınız | Yekvucut https://yekvucut.com/ 32 32 Henri Barkey FETÖ’cü Mahmut Cengiz’e konuştu https://yekvucut.com/feto-gercekleri/henri-barkey-fetocu-mahmut-cengize-konustu/ Tue, 16 Aug 2022 13:04:26 +0000 https://yekvucut.com/?p=56699 FETÖ’cü Mahmut Cengiz, eski CIA Danışmanı Henri Barkey ile röportaj yaptı. 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi davasının sanıklarından Barkey’in röportajı, ABD...

Henri Barkey FETÖ’cü Mahmut Cengiz’e konuştu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ’cü Mahmut Cengiz, eski CIA Danışmanı Henri Barkey ile röportaj yaptı. 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi davasının sanıklarından Barkey’in röportajı, ABD İç Güvenlik Bakanlığı (Homeland Security) resmi gazetesinde yer aldı. ABD İç Güvenlik Bakanlığı, sınırdaki insan kaçakçılığına karşı olmasına rağmen Meksika’dan ABD’ye firar eden FETÖ’cülerin sığınma talebinde bulundukları kritik noktalar arasında bulunuyor. Bu yüzden gazetenin FETÖ’yü aklamaya yönelik röportajı yayınlaması dikkat çekti. Barkey, 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde Osman Kavala ile görüşmesiyle gündem olmuştu. Darbe girişiminin tasarlayıcıları arasında yer aldığı için yargılanan Barkey, 15 Temmuz’da Türkiye’de bulunuyordu. 15 Temmuz’un 6’ncı yıl dönümünden bir gün önce, 14 Temmuz’da yayınlanan haberde, Barkey FETÖ ile ilişkisi olmadığını iddia etti. Darbe girişimi için “bir hikaye uydurdular” şeklinde konuşan Barkey, darbenin yöneticilerinden Adil Öksüz’ü tanımadığını ileri sürdü.

henri-barkey-osman-kavala-
Mahmut Cengiz

15 Temmuz’da tesadüfen İstanbul’da olduğunu ileri sürdü

FETÖ’cü Mahmut Cengiz, Türkiye’nin darbe girişimiyle ilgili FETÖ elebaşı ve sempatizanlarını suçladığını belirtti. Ayrıca, Türkiye’nin Henri Barkey, Bernard L. Ve Bertha F. Cohen’i yani ABD’yi suçladığını ifade etti. Cengiz, Barkey’e; “15 Temmuz darbe girişimi gibi zorlu bir konuyu tartışma davetimi neden kabul ettiniz?” şeklinde soru sordu. Barkey, şu şekilde yanıtladı:

“Benimle konuşmak isteyen herkesle konuşuyorum. Ben bir akademisyenim ve hayatımı çeşitli konularda konuşarak geçirdim. Bu nedenle benimle yapılan görüşme talebini asla reddetmem.”

Cengiz’in, Barkey’e 15 Temmuz darbe girişiminde neden İstanbul’da olduğunu sorması üzerine Barkey, şu ifadeleri kullandı:

“O zamanlar Woodrow Wilson Center’da Ortadoğu Programının direktörüydüm. Ortadoğu ülkelerinin, yaygın olarak İran nükleer anlaşması olarak bilinen Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nın birinci yıldönümünde nasıl gördüklerine dair bir rapor hazırlamak için hibe almıştık. Katılımcıları Amerika’ya getirmek yerine İstanbul’a davet edip toplantı yapmaya karar verdim. Ben de dahil olmak üzere, aslen Büyükadalı olan katılımcıların İstanbul’u gezmeyi sevdiklerini düşündüm. İstanbul’a karar vermemin bir başka nedeni de Büyükada’nın İstanbul’a bir saat uzaklıkta olması ve aslında bu, İstanbul’un koşuşturmacasından dolayı toplantının kesintiye uğramaması anlamına geliyordu. Splendid Hotel, 20. yüzyılın başlarında ikonoklastik bir oteldir ve adanın en iyilerinden biridir.”

Oteldeki telefon görüşmelerini aklamaya çalıştı

Henri Barkey‘in GSM hattının HTS kayıtlarının incelenmesiyle 15 Temmuz darbe girişimi gecesi saat 05.00’e kadar ABD, İngiltere ve Fransa’ya kayıtlı birçok telefon ile irtibat kurduğu belirtilmişti. FETÖ’cü Mahmut Cengiz‘in, Barkey’e darbecilerin yurt dışı bağlantılarını sağlamak için sabaha kadar otelde telefon görüşmesi yapıp yapmadığını sorması üzerine Barkey şunları kaydetti:

“Darbe girişimi haberleri dünyaya yayılmaya başlayınca CNN International başta olmak üzere birçok gazeteci ve medya kuruluşu benden Türkiye’de olup bitenler hakkında yorum yapmamı istedi. Bana ulaştıklarında İstanbul’da olduğumu bilmiyorlardı. Saat farkı vardı ve İstanbul’da cumartesi sabahı erkendi ama beni aradıklarında Amerika Birleşik Devletleri’nde Cuma akşamıydı. Bu yüzden aramalarına cevap vermek zorunda kaldım. Tabii ki, Türkiye’de önemli bir olay olurken, doğal olarak gelişen olayları izlemek için uyanıktım ve sadece çağrıları alıp cevaplamakla kalmıyordum. Beni genel olarak Türkiye konusunda uzman olarak tanıyan birçok gazetecinin bana ulaşmak istemesi doğaldı. Ancak, bu dava hakkında istediğinizi temel alarak hikayeler oluşturabilirsiniz.”

“Bir hikaye uydurdular”

Barkey, kendisine yöneltilen suçlamalarla ilgili şu açıklamarı yaptı:

“Neden ben? ABD’yi suçlamak ve bir Amerikalıyı işaret etmek istediler. Bir hikaye uydurdular ama bu teorinin bu kadar büyük olacağını düşünmediler. Ancak AKP ve Erdoğan hükümetinin iddiaları tek bir tesadüfe dayanıyordu ve o da ‘Henri Barkey o gün Türkiye’deydi’ idi. İstanbul’u sık sık ziyaret ederdim. Akademisyen olarak odaklandığım alanlardan biri de Türkiye. Türkiye ile ilgili çok sayıda makalem ve kitabım var. Benim hakkımda o kadar abartılı ve inanılması güç hikayeler uydurmuşlar ki, sosyal medya kullanıcıları ve ‘gazeteciler’ sürekli onlara bel bağlamış ve her türlü eylemle itham etmişler. Hükümet, Türk halkının bu hikayelere inanmasını istiyor ve ne yazık ki birçoğu inanıyor. Bu arada Osman Kavala’nın beni ilgilendiren bir iddianamesi daha vardı. Okuyunca saçınızı yolmak istiyorsunuz. Bütün sözde deliller uydurma olduğu için Türk yetkililerin böyle saçma sapan bir iddianame yazması utanç verici.”

Türkiye’nin 15 Temmuz darbe girişimini ABD’ye karşı koz olarak kullandığını ileri süren Barkey:

“Türkiye artık bunu iç siyasette kullanıyor. Bildiğiniz gibi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, aynı iddiaları sürekli tekrarlıyor ve 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında ABD’nin olduğunu bıkmadan usanmadan tekrarlıyor. Bu tam olarak ne anlama geliyor, emin değilim. Amerikalıların gerçek darbecilerle iş birliği içinde olduklarını iddia ettiklerini sanmıyorum, aksine Washington bunu memnuniyetle karşıladı. Ayrıca bireylerin imkansıza inanma kapasitelerini de küçümsememeliyiz; ABD de dahil olmak üzere buna benzer birçok örneğimiz var.” şeklinde konuştu.

“Bana göre tuhaf bir darbe gibi görünüyor”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişimi için “kontrollü darbe” demişti. FETÖ’cülerin yüreğine su serpen bu ifade, Mehmet Cengiz tarafından tekrar dillendirildi. Cengiz, Henri Barkey‘e Kılıçdaroğlu’nun “kontrollü darbe” demesini ve ABD Başkanı Joe Biden’ın “video oyunu” şeklindeki ifadesini anımsattı. Ardından “sizce kontrollü bir darbe mi, darbe mi” şeklinde soru yöneltti. Barkey, şu açıklamaları yaptı:

“Dürüst olmak gerekirse, 15 Temmuz’da ne olduğunu bilmiyorum. Genelde araştırma için Türkiye’ye gidiyorum. Maalesef darbe girişiminden bu yana Türkiye’ye gitmedim. O yüzden konuyu araştırmak gibi bir imkanım yok. Bana göre tuhaf bir darbe gibi görünüyor. Türk ordusu darbe yapmayı biliyor. Aklı başında hiç kimse Cuma günü saat 21.00’de köprü arabalarla dolu ve sokaklar insanlarla doluyken Boğaziçi köprüsüne tank göndermez.”

Barkey, ardından şunları kaydetti:

“15 Temmuz darbe girişimi tuhaftı. Bir spekülasyona göre, komplocular darbeyi geç saatlerde başlatacaklardı, ancak komploları ihbar edildiği veya ortaya çıktığı için daha erken infaz etmek zorunda kaldılar. Yine de, bu spekülasyonun doğru olup olmadığını bile bilmiyoruz. Türkiye bugüne kadar darbe girişimine ilişkin adil bir soruşturma yürütmedi. Hükümet çok sayıda insanı suçladı ve tasfiye etti. Erdoğan, darbeyi sivil ve askeri bürokrasiyi temizlemek için kullandı. Hükümetin darbe hakkında önceden bilgi alıp almadığını bilmiyorum. Türkiye’de okuyan meslektaşlarım da darbe girişimi hakkında güvenilir bilgiye sahip olmadıklarını itiraf ediyor. Umarım bir gün çeşitli arşivler halka açıldığında daha fazlasını öğreneceğiz.” 

“Adil Öksüz’ün adını duymadım”

Henri Barkey, kendisine Adil Öksüz ile ilgili soru sorulmasını üzerine şu ifadeleri kullandı:

“Darbe girişimine kadar Adil Öksüz’ün adını duymamıştım. Oksuz’la ilgili basında çıkan haberlerden, Oksuz’un darbe girişimindeki rolünü ve Gülen grubundaki rolünü tam olarak anlayamadım. Hükümetin neden Öksüz’ü suçladığını anlamak zor çünkü Türk medyasının darbe girişimiyle ilgili yazdıklarına neredeyse hiç inanmıyorum. Bu doğru olabilir, ama o kadar çok hikaye uyduruyorlar ki. Araştırmamda artık Türk medya kaynaklarından güvenle alıntı yapamıyorum. Onlara güvenim sıfır. Bu nedenle Adil Öksüz hakkında bilgim yok. Darbe girişiminden bu yana ortadan kayboldu. Nerede olduğunu, hatta hayatta olup olmadığını bilmiyoruz.”

“Darbe girişimi iddianamelerine güvenemeyiz”

FETÖ’cü Mahmut Cengiz, Henri Barkey’e “Hükümetin 15 Temmuz darbe girişimi soruşturmalarına ve yargılamalarına ne kadar güvenebiliriz?” sorusunu sordu. Barkey, şu yanıtı verdi:

“Türkiye’de yapılan hiçbir soruşturmaya güvenim yok. Örneğin, Canan Kaftancıoğlu yedi yıl önce attığı bir Twitter mesajı nedeniyle suçlandı. Savcılar ne istiyorlarsa bu iddianamelere dahil ediyorlar. Kürtler, hükümet tarafından sürekli suçlamalarla karşı karşıya kalan bir başka insan grubudur. İç göç konusunda araştırma yapan öğrencilerin de aralarında bulunduğu bir grup Kürt araştırmacı, hükümete hakaret ettikleri iddiasıyla geçtiğimiz günlerde tutuklandı. Herkes bir hükümete hakaret kategorisine girebilecek bir eylemin parçası olabilir. Bu durumda, bu insanlar yedi ay sürebilen bir süreç olan cezaevinde iddianamelerinin yazılmasını beklemek zorunda kalacaklar. Türkiye’de hiçbir davayı güvenilir bulmuyorum. Bir ülkede yargının adaletine güvenmemek çok tehlikelidir. Bir devletin en kritik kollarından sadece birini yok ediyorsunuz. Türkiye’de bağımsız medya ve yargı yok. Dolayısıyla darbe girişimi iddianamelerine güvenemeyiz. Bir general darbe girişimine katılmakla haklı olarak suçlansa bile, diğer tüm iddianamelerin yalana dayandığını düşünürsek, iddianamesine inanamazsınız. Bu iddianamelerde neyin uydurulduğunu, neyin doğru olduğunu bilmiyorum.”

Harbiyeliler için “zavallı çocuklar” dedi

Henri Barkey, darbe girişimine katılan Harbiyeli askeri öğrenciler hakkında şunları kaydetti:

“Zavallı çocuklar. Tek bildiğim, 18 yaşındaki öğrencilerin ne olursa olsun üstlerinin emirlerine itaat edecekleri. Ordu böyle çalışır. Genç Harbiyelilerin sadece komutanlarının direktiflerine uydukları için müebbet hapis cezasına çarptırılmaları tiksindirici ve yürek parçalayıcıdır. Muhtemelen darbe girişimi hakkında hiçbir şey bilmiyorlardı; komplocuların yaptığı son şey, alt saflara niyetlerini bildirmektir. Bu tür davaları barındırmayan ne kadar hantal bir yargı sistemi, ancak yargıçların hükümet emirlerine göre hareket ettiğinden şüpheleniyorum.”

Darbe girişimi için “amatörce ve kötü planlanmış” ifadelerini kullanan Barkey, ihraç edilen FETÖ’cü askerler hakkında ise “Türkiye birçok insanı terörist olarak etiketliyor. Askerlik hizmeti, komutanlarınızın doğrudan emirlerine uymayı gerektirir.” dedi.

 

Henri Barkey FETÖ’cü Mahmut Cengiz’e konuştu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ tetikçisi Cevheri Güven kimdir? https://yekvucut.com/feto-gercekleri/feto-tetikcisi-cevheri-guven-kimdir/ Fri, 12 Aug 2022 09:09:13 +0000 https://yekvucut.com/?p=56663 FETÖ tetikçisi Cevheri Güven, meslek hayatına 1999’da Star gazetesinin Ankara bürosunda stajyer muhabir olarak başladı. Burada kısa bir süre çalıştıktan...

FETÖ tetikçisi Cevheri Güven kimdir? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ tetikçisi Cevheri Güven, meslek hayatına 1999’da Star gazetesinin Ankara bürosunda stajyer muhabir olarak başladı. Burada kısa bir süre çalıştıktan sonra ayrılarak Aktif Haber sitesini kurdu. Alper Görmüş’ün Genel Yayın Yönetmeni olduğu Nokta dergisinde kısa bir süre çalıştı. 2009 yılında Star gazetesinin Ankara Haber Müdürü oldu. Burada, sönük bir isimken bir anda parlamasına neden olan kaset kumpasının merkezinde yer aldı. 2010 yılında eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a kurulan kaset kumpasında görüntüleri gazetecilere sızdıran kişi Güven’di. Güven, kurnazlık yaparak görüntüleri kendi gazetecilerine yayınlatmadı. Çünkü, o zaman işin içinde olduğu anlaşılırdı. Bu nedenle belgeleri önce Süleyman Özışık’a yolladı. Özışık, daha sonra verdiği ifadede görüntülerin kendisine geldiğini ancak yayınlamadığını açıkladı. Güven, daha sonra kumpas görüntülerini Yener Dönmez’e gönderdi. Ve “Habervaktim” sitesi kumpas görüntülerini yayınladı. Böylece, siyasete büyük bir müdahale yapıldı ve Baykal’ın koltuğu eliyle Kemal Kılıçdaroğlu’na teslim edildi.

Nokta dergisinin skandal kapakları

Bu kumpasın ardından yıldızı parlayan FETÖ tetikçisi Cevheri Güven, daha önce de çalışmış olduğu Nokta dergisine geçiş yaptı. Bugün Nokta dergisi dendiğinde yayınladıkları skandal kapaklar aklımıza geliyor. Dergi, 7 Haziran seçimlerinin ardından “Türkiye İç Savaşı’nın başlangıcı” ifadesiyle skandal bir kapak yayınladı.

cevheri-guven-tuba-guven-kimdir

Ayrıca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı şehit cenazesinde betimledi.

cevheri-guven-tuba-guven-kimdir

Çok tepki çeken bu kapaklar sonrası dergi basıldı ve Cevheri Güven tutuklandı. 58 gün tutuklu kalan Güven’in serbest kalması için Kemal Kılıçdaroğlu çağrı yaptı. Böylece, FETÖ’ye olan borcunu ödemiş oldu.

Güven, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden sonra bir süre gaybubet evinde gizlendi. Daha sonra mesai arkadaşı Murat Çapan ile beraber Yunanistan’a kaçtı. Yunanistan, Çapan’ı iade ederken Güven ve ailesine mültecilik hakkı vererek Almanya’ya gitmesinin önünü açtı. 

FETÖ tetikçisi Cevheri Güven gazeteci mi?

FETÖ tetikçisi Cevheri Güven, bugünlerde YouTube kanalında Türkiye aleyhine yaptığı yayınlarla biliniyor. Türkiye’nin başarılarına gölge düşürmek isteyen Güven, SİHA’ları geliştiren Selçuk Bayraktar ve Baykar Savunma’yı hedef almıştı. Clickbait başlıklı ve komplo teorileriyle bezenmiş videolarıyla popülerliğe ulaşan Güven, muhalif isimler tarafından da destekleniyor. Sözcü grubuna ait Korkusuz gazetesinin yazarı Memduh Bayraktaroğlu, Güven’i öve öve bitirememişti. Güven’in, FETÖ’cü olmasının umrunda olmadığını dile getiren Bayraktaroğlu, şu ifadeleri kullanmıştı:

“Güven verici bir gazeteci. Bir gazetecilik cevheri ya. Ben çok tutuyorum onu. Bana ne ya sürgünmüş de kaçakmış da yargılanmış da falan. Bana ne ya. Ben adamın yaptığı işe bakıyorum. İyi iş çıkarıyor. Müthiş gazetecilik yapıyor.”

Bizdeki muhaliflerin gazeteciliğine methiyeler düzdüğü Güven’in aslında ne olduğunu örgütün Uzakdoğu imamı Hüseyin Kara itiraf etmişti. Kara, örgütün tetikçisi konumundaki sözde gazeteciler hakkında şu ifadeleri kullanmıştı:

“Bizim arkadaşlarımıza gazeteci demiyorum zaten. Hasbelkader demişiz ki; ‘Sen televizyonda şu işi yap’, ötekine demişiz ki ‘Sen de şu işi yap’. Bunlar gazeteci değil. Gazetecilik okusalar bile bunlar hizmetin (FETÖ’nün) insanlarıdır.”

 

 

FETÖ tetikçisi Cevheri Güven kimdir? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Polis CHP Genel Merkezinde arama yapar mı? https://yekvucut.com/gundem/polis-chp-genel-merkezinde-arama-yapar-mi/ Tue, 09 Aug 2022 14:48:17 +0000 https://yekvucut.com/?p=56637 Polis CHP Genel Merkezinde arama yapar mı? İlk başta oldukça provokatif görünen bu sorunun müsebbibi bizzat CHP Genel Başkanı Kemal...

Polis CHP Genel Merkezinde arama yapar mı? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Polis CHP Genel Merkezinde arama yapar mı? İlk başta oldukça provokatif görünen bu sorunun müsebbibi bizzat CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu. Kemal Kılıçdaroğlu’nun 7 Ağustos’ta başladığı  Sözcü Gazetesi yazarı Ruhat Mengi ile röportaj serisinin ikincisinde söyledikleri… Suriyeli mültecilere vatandaşlık verildiği iddialarına yönelik konuşan Kılıçdaroğlu güya kamuoyunu rahatlatmak için “Türkiye’deki tüm seçmenlerin bilgisine sahip olduklarını” açıkladı. Kendisinden oldukça emin konuşan Kılıçdaroğlu, ellerindeki bilgilerin Yüksek Seçim Kurulu’nda bile olmadığını açıkladı. Eğer Kılıçdaroğlu’nun her açıklamasında bir keramet arayan yandaş değilseniz bu açıklama oldukça büyük bir güvenlik sorunu ile karşı karşıya kaldığımızı gösteriyor. Ancak Türkiye’de terör örgütlerine açık destek veren muhalefet partileri olmasından mıdır nedir, Kılıçdaroğlu’nun Ruhat Mengi’ye yaptığı açıklama hak ettiği ilgiyi görmedi.

Donald Trump’ın çiftliğine baskının CHP ile alakası ne?

Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamasından bir gün sonra ABD’den bir haber geldi: Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın çiftliği Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ajanları tarafından basıldı.  İlk başta Kılıçdaroğlu ile bir ilgisi yok gibi görünen haberin detaylarına baktığımızdaysa Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları sonrası Polis CHP Genel Merkezinde arama yapar mı? sorusu anlam kazanıyor. ABD’de yaşanan baskın, Donald Trump’ın başkanlık dönemindeki notlarını, kendisine sunulan brifing notlarını Ulusal Arşiv Dairesi’ne teslim etmemesi nedeniyle gerçekleşti. ABD kanunlarına göre başkanlar Beyaz Saray’daki görevleri bittiğinde tüm bilgi notlarını Ulusal Arşiv Dairesine teslim etmek zorunda. ABD’deki müesses nizam bunu bir ulusal güvenlik meselesi olarak görüyor. ABD müesses nizamına tepki olarak göreve gelen Donald Trump’ın bu kuralı çiğnemesi kimse için şaşırtıcı olmadı.

Polis CHP de kanıt arayacak mı?

ABD’de yaşanan baskını “işte kanunların uygulandığı ülkeler, herkes eşit” sözleriyle öven muhalif kesim, Türkiye’deki 55 milyon seçmenin (dolasıyla onların çocuklarını da katarsak tüm Türkiye’nin) kritik bilgilerine sahip olduğunu gerile gerile açıklayan Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanının bu bilgiye nasıl ulaştığını hiç sorgulamayacak. Ancak cevap bekleyen sorular ortada duruyor.

  1. CHP YSK’nın bile elinde olmayan bilgilere nasıl ulaşmıştır?
  2. Bu bilgiler muhalefet partileri hariç kim ya da kimlerde vardır?
  3. Bu bilgilerin mahiyeti nedir?
  4. CHP bu bilgileri “bir terör örgütü olarak görmediğini” defalarca açıkladığı PYD ile paylaşmış mıdır?
  5. Kılıçdaroğlu  ahlaken ve kanunen suç olan bu fişleme dosyalarına sahip olduğunu nasıl böyle rahat bir şekilde açıklamıştır?
  6. Polis CHP Genel Merkezinde arama yapar mı?

Orhan Aydın 

 

Polis CHP Genel Merkezinde arama yapar mı? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ’nün 15 Temmuz yalanları https://yekvucut.com/gundem/feto-nun-15-temmuz-yalanlari/ Fri, 15 Jul 2022 12:40:03 +0000 https://yekvucut.com/?p=56348 15 Temmuz 2016 tarihinde hain darbe girişimi ile karşı karşıya kaldık. Türkiye, Fetullahçı Terör Örgütü mensubu teröristlerin kalkışması ile mücadele...

FETÖ’nün 15 Temmuz yalanları yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
15 Temmuz 2016 tarihinde hain darbe girişimi ile karşı karşıya kaldık. Türkiye, Fetullahçı Terör Örgütü mensubu teröristlerin kalkışması ile mücadele etti. Bu mücadelenin en büyük aşaması şüphesiz meydanlara inen halkımız ve darbeye direnen devlet görevlileri aracılığı ile oldu.  Darbeci hainler milletimize kurşun sıkarken bir yandan da yalanlarını dolaşıma soktu. Halkın direnişini kırmak, darbeci FETÖ’cülerin motivasyonunu yüksek tutmak için birbiri ardına söylenen yalanlar arşivlerde yerini aldı.  Bu yalanları 15 Temmuz 2016’dan bu yana sürekli tekrarlayan FETÖ’cüler, örgütün amaçları doğrultusunda hareket etti. Darbe girişiminin 6’ıncı yılında 15 Temmuz yalanlarını tekrar hatırlamak hem hafızalarımızı canlı tutacak hem de Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarının yalanı nasıl bir silah olarak kullandığını gösterecek. Arşivlerde yer alan  FETÖ’nün 15 Temmuz Yalanları arşivinde dolaşmadan önce tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyoruz.

FETÖ’nün 15 Temmuz yalanları Erdoğan’ı hedef aldı

İlk olarak 15 Temmuz 2016 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Almanya’ya kaçtı, kaçmak istedi yalanı atıldı ortaya. Büyük çoğunluğumuzun şahit olmuş olduğu bu dönemle ilgili nasıl oldu da bu şekilde bir yalan söylendi?  Detaylı değerlendirme yapılacak olursa;, Jandarma Genel Komutanlığı’nı işgal eden darbecilerin ihanet girişiminin başarılı olması için çok fazla çaba içinde oldukları barizdi. Diğer bir yandan Anadolu Ajansı muhabirinin ulaştığı telsiz kayıtlarında bir darbeci telsizden, “Ankara garnizonunda bulunan tüm jandarma birlikleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şu anda Almanya’ya kaçmış durumda.” şeklinde bir anons geçmişti ve bu iddia bu şekilde ortaya çıkmıştı. Peki o sırada hepimizin televizyondan da görüp şahit olduğu üzere nasıl bir durum yaşandı? CNN Türk’te Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın  canlı bağlantısı sonucunda vatandaşlar sokağa dökülerek bütün ülke birlik oldu. Hatta bu canlı bağlantıdan hemen sonra da CNN Türk binasına baskın yapıldı. Almanya’ya kaçış söz konusu dahi değildi.

FETÖ’cü yandaşı askerlerin iddiasına benzer bir iddia daha atıldı ortaya. Bu iddia da CHP’li Engin Altay tarafından ortaya çıkarıldı. 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hangarda saklandığını iddia etti Engin Altay. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın havalimanında halkla birlikte darbeye karşı direndiği videolar ise bu iddiayı net bir şekilde yalanladı. Peki Engin Altay işin gerçeğini bilmiyor muydu? Tüm Türkiye’nin televizyon kanallarından takip ettiği bu görüntülerin siyasetin merkezinde olan şahıslar tarafından bilinmemesi ne derece mümkün?

Bombaların Altındayız Diyenler Neredeydi?

CHP’nin içerisindeki isimlerden bahsetmişken CHP liderinden de bahsedilmelidir. Kendisi “15 Temmuz darbe girişimine hep beraber karşı çıktık. Sabaha kadar bombalar altındaydık.”  söyleminde bulundu. Fakat ülkenin dört bir yanında alınmış kayıtlar bunu göstermemişti. CHP lideri tam o gün Ankara’dan İstanbul’a geliyordu. Atatürk Havalimanı’na indikten sonra da bir süre beklemişti çıkmak için. Koruma müdürü havalimanındaki darbecilerle görüştükten sonra da darbeciler yolu Kemal Kılıçdaroğlu için açmıştı. Kemal Kılıçdaroğlu yoğun önlemler ve korumalar eşliğinde çıkış yaparak eve gitmişti. Yani kendisinin havalimanı çıkışı dışında hiçbir görüntüsü yok. Darbe söz konusu olduğundan yine aynı Kemal Kılıçdaroğlu “Darbe olursa, tankın önüne ilk ben çıkarım.” da demişti. Fakat Kemal Kılıçdaroğlu bir kez daha kendisiyle çelişti ve söylemleriyle tavırları birbirine ters düştü. Tüm bu yaşananlara rağmen 6 yıl içerisinde CHP’liler defalarca kez Kemal Kılıçdaroğlu’nun kahramanlığını iddia etmeye devam etti. Her defasında binlerce vatandaş buna inandı, alkışladı. Fakat CHP’nin ayıp örtmeye çalıştığı da aşikardı.

Kurra Hafız Darbeci İddiası

Hain darbe girişiminden bir sonraki gün Kurra Hafız İbrahim Yılmaz, isimli bir vatandaşın asker olduğu için darbeciler tarafından öldürüldüğü iddia edildi. Kendisi henüz 25 yaşındaydı ve Erzurum’da Kur’an Kursu hocası olarak görev yapıyordu. Babasıyla beraber naaşının görselleri paylaşıldı. Sosyal medyada servis ettiklerinin tam tersiydi durum. Kendisi Saraçhane’de darbecilerin kurşunlarına hedef olarak  şehit düşmüştü. Yani kendisi darbeye direnenlerle beraberken şehit edildi. Şehit Kurra Hafız İbrahim Yılmaz, “Keşke burada bir mezar yerimiz olsaydı” dileğinde bulunduğu şehitliğe defnedildi  15 Temmuz  Şehitleri arasında.

 

FETÖ’nün 15 Temmuz yalanlarında Adil Öksüz detayı

15 Temmuz’un en çok anılan isimlerinden birisiydi Adil Öksüz. Adil Öksüz, 15 Temmuz darbe girişiminin ertesinde komuta merkezi olan Akıncı Hava Üssü yakınlarında yakalanmıştı. İfadesinde ise ‘tarla bakmaya geldiğini’ söylemişti ve ardından çıkarıldığı mahkeme tarafından serbest bırakılmıştı. Ardından FETÖ’cüler sahte belgeler düzenleyerek kendisinin MİT personeli olduğu söylendi. Kemal Kılıçdaroğlu da dahil olmak üzere siyaset ve medyanın içindeki isimler tarafından “Kendisinin MİT personeli olması sebebiyle serbest bırakıldığı yönünde iddialar attı ortaya. En başta yayınlanan belgenin resmi makamlarca kullanılan belge formata uygun olmadığı açıklandı. Aradan 5 sene geçtikten sonra FETÖ’nün MİT imamı Salim Zeybek’ten de itiraf geldi. Belgeyi kendisinin hazırladığını açıkladı. Hatta kendisi hakkında yasal işlemler derhal başlatıldı. Yalanı yayma kısmına dahil olan başta Kemal Kılıçdaroğlu ve siyasetin önemli isimleri yalanlanan bu duruma ve başlatılan soruşturmalara karşı tamamen sessiz kalmayı tercih etti. Vatandaşlar için, duruma ilişkin bir düzeltme yazısı veya gerçekleri anlatan bir özür iletilmedi. Peki Kemal Kılıçdaroğlu’nun tüm bunlara karşı sessiz kalmasının etik olduğu düşünülebilir mi?

Şehit Astsubay Ömer Halisdemir Hakkında Yapılan Kara Propaganda

 

Bu darbenin kahramanlarından birisi de Ömer Halisdemir oldu. Ömer Halisdemir; Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda görevliyken komutanlığı ele geçirmeye çalışan darbe yanlısı Tuğgeneral Semih Terzi’yi göğsünden vurup öldüren ve ardından diğer darbe yanlısı askerler tarafından vurularak şehit edilen koruma astsubaydır. Bu kahramanlık öyküsünü hazmedemeyen hainler boş durmadı. FETÖ’nün 15 Temmuz yalanları arşivinde en çirkin iftiralardan birine imza attılar.  Darbe konusunda başarılı olamadıktan sonra bir de kahramanların adını lekelemeye çalıştı kendileri. FETÖ’cüler Ömer Halisdemir’in ByLock kullanıcı olduğunu iddia ettiler ve bunu sık sık gündeme taşıyarak hatırlattılar.  İşin gerçeğini Astsubay Ömer Halisdemir’e “vur” emrini veren Korgeneral Zekai Aksakallı açıklamıştı. Korgeneral Aksakallı: “FETÖ karalama kampanyasında, hayatında hiç akıllı telefon kullanmamış vatan kahramanı şehit Ömer Halisdemir‘i bile ‘ByLock kullanıcısı’ olarak sunmakta. Ayağımı basmadığım hiçbir terör coğrafyası yoktur. Darbenin dışarıdaki ana odaklarının, darbe girişimini karartmaya çalıştıklarını ve kalan FETÖ’cüleri korumak için şahsımı hedef aldıklarını ibretle izliyorum” açıklamalarında bulundu. Sanıyorum ki hayatında hiç akıllı telefon kullanmamış bir adam için böyle bir iddianın söz konusu dahi olamayacağı aşikar. FETÖ’nün bu yalanlarının dolaşıma girmesi kadar bu yalanları peşinen kabul edenlerin ve yayanların çokluğu ülkemizin tehlikeyi henüz atlatmadığını gösteriyor.

 

FETÖ’nün 15 Temmuz yalanları yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Cumhurbaşkanı Yardımcısı : Hain teröristlerin kökünü kazıyacağız https://yekvucut.com/feto-gercekleri/cumhurbaskani-yardimcisi-hain-teroristlerin-kokunu-kaziyacagiz/ Fri, 08 Jul 2022 06:23:29 +0000 https://yekvucut.com/?p=56287 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 15 Temmuz hain darbe girişiminin 6’ncı yıl dönümüne yaklaşırken önemli açıklamalar yaptı. Oktay, Siyaset, Ekonomi ve...

Cumhurbaşkanı Yardımcısı : Hain teröristlerin kökünü kazıyacağız yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 15 Temmuz hain darbe girişiminin 6’ncı yıl dönümüne yaklaşırken önemli açıklamalar yaptı. Oktay, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından düzenlenen “15 Temmuz Sonrası Türkiye Sempozyumu”nda konuşma yaptı. 15 Temmuz’un, milletin milletin istiklaline ve istikbaline canı pahasına sahip çıktığı gün olduğunu hatırlatan Oktay, “Milletimiz, Türkiye’ye diz çöktürmeye çalışanlara karşı tarihi bir ders vermiştir.” dedi. Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) hakkında konuşan Oktay, “FETÖ hain terör örgütünün, mahrem yapılanmalarına yönelik operasyonlar ile örgüt kadrolarına ağır darbe vurulmuş, örgütün finans kaynakları büyük oranda kurutulmuştur. Bu milletin korkacağını, saklanacağını sandılar. Bu millet korkmaz, bu millet sinmez.” ifadelerini kullandı.

“O milli yürekleri unutmamız mevzu bahis olamaz”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, şu açıklamalarda bulundu:

“O gece sokağa çıkan her bir vatandaşımız bu hayasızca akını durdurmak için gövdesini siper etmiş, her biri yürüyen İstiklal Marşı’na dönüşmüştür. 15 Temmuz gecesi meydanlarda, sokaklarda liderinin çağrısıyla şehadete koşan milyonlar vardı. Sayın Cumhurbaşkanımız da hatırlayın, havalimanına inişinden itibaren milletimizle omuz omuzaydı, darbeci hainlere karşı dimdik ayaktaydı. Milletvekillerimiz, FETÖ‘cü teröristlerin ihanet saçan bombalarının hedefi olan Türkiye Büyük Millet Meclisimizdeydi.”

Hain darbe girişimini millet ile omuz omuza püskürttüklerini belirten Oktay,

“O milli yürekleri unutmamız mevzu bahis olamaz.” dedi. 15 Temmuz darbe girişiminde şehit olan tüm kahramanlara Allah’tan rahmet, vatan sevdasıyla darbecilerin karşısına dikilen her bir gaziye sağlıklı bir ömür dilediğini belirtti.

cumhurbaskani-yardimcisi-ozel-kalem-muduru-twitter

Oktay, şehitlerin aziz hatıralarını unutmadıklarını, o gece “bekle gör” taktiği uygulayanları, kaçanları, televizyon başında seyredenleri de unutmadıklarının altını çizdi:

“Demokrasiden yana tavır almak yerine terörün sözcülüğünü yapanları da o gece gördük. Hain kalkışmayı fırsat bilip güney sınırımıza yığınak yaptılar, Diyarbakır’da saldırıya hazırlandılar, bunları yaşadık. İçerde ve dışarda kasıtlı olarak yapılan yalan haberlere de hep birlikte şahit olduk. Milletimiz, kimin cesaretten, kimin esaretten yana olduğunu çok net görmüş, anlamıştır. İşte 15 Temmuz sonrası siyaseti, güvenlik konularını ve dış politikayı şekillendiren bu gerçek olmuştur. Tıpkı 15 Temmuz gecesi olduğu gibi 7 Ağustos günü Yenikapı’da ‘Türkiye Geçilmez’ diyen her kesimden vatandaşımızın katılımıyla, tarihi bir dayanışma tablosu ortaya koyduk. Bu dayanışma tablosunun siyasi alandaki tezahürü ise Cumhur İttifakı olmuştur. Cumhur İttifakı olarak Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Türk demokrasisine vurulan vesayet prangalarının kırılması yönünde tarihi adımlar attık, atmaya da devam ediyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişimiz bu adımlardan birisidir.”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı FETÖ ile mücadele mesajı verdi

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, FETÖ’cülerin sızdığı askeri eğitim kurumlarının düzenlenmesi, Jandarma Genel Komutanlığı ile Sahil Güvenliğin İçişleri Bakanlığına bağlanması gibi sivilleşme yönünde yapısal reformlar gerçekleştirildiğini söyledi. Başta FETÖ olmak üzere tüm terör örgütleriyle her alanda mücadele verdiklerini, mücadeleye daha sıkı şekilde dört elle sarıldıklarını ve bu mücadeleyi bugün de kararlılıkla sürdürdüklerini kaydeden Oktay, şunları kaydetti:

“FETÖ hain terör örgütünün, mahrem yapılanmalarına yönelik operasyonlar ile örgüt kadrolarına ağır darbe vurulmuş, örgütün finans kaynakları büyük oranda kurutulmuştur. Örgüt üyelerinin yurt dışına kaçış çabaları büyük oranda engellenmiş, yeniden yapılanma çabaları deşifre edilerek faaliyetleri sonuçsuz bırakılmıştır. Adalet mekanizmamız, 15 Temmuz gecesi dahil hemen harekete geçmiş ve gerekli yargısal işlemler tesis edilmiştir. Yargı organımız bu mücadeleyi büyük bir fedakarlıkla yürütürken bir yandan da tespit ettiği örgüt üyelerini kendi içinden ivedilikle uzaklaştırmıştır. Güvenlik güçlerimizin ve istihbarat teşkilatımızın titiz çalışmaları ile kendini gizleyen kripto FETÖ’cülerin önemli bir kısmı belirlenerek kamu bünyesinden temizlenmiştir.”

Fuat Oktay, 100’ün üzerinde FETÖ üyesinin saklandıkları ülkelerden Türkiye’ye getirilerek adalete teslim edildiğini, silahlı kuvvetler ve kurumların içine sızmış örgüt mensuplarının temizlenmesiyle birlikte yurt içinde ve yurt dışında art arda büyük başarılar kazanıldığını anımsattı.

“Tek bir şehidimizin kanını, tek bir gazimizin ahını yerde bırakmayacağız”

Sözlerine devam eden Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, şu ifadeleri kullandı:

“Dünyanın neresinde olursa olsun ülkemize ihanet edenlerden tek tek hesap soracağız. Tek bir şehidimizin kanını, tek bir gazimizin ahını yerde bırakmayacağız. Hem Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin sağladığı hız ve esneklik hem de milli olmayan unsurların kurumlarımızdan temizlenmesiyle siyasette, güvenlikte ve dış politikada istikrarlı başarılar elde etmeye devam edeceğiz. Ekonomide karşı karşıya kaldığımız sorunların farkındayız. Nasıl vesayetleri tarihe gömüp terörle mücadelede zaferler kazandıysak ekonomideki sorunları de çözecek olan bizleriz. Cumhurbaşkanımız liderliğinde bölgesinde lider, dünyada söz sahibi olan bir Türkiye olarak yolumuza devam edeceğiz. Bu kapsamda, sempozyumda mutlaka daha derin analizler de yapılacaktır, sempozyumun sonuçlarından da faydalanıyor olacağız.”

“Teröre terör, teröriste terörist diyemeyenleri millet görüyor”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, bu mücadelenin sadece terör örgütleriyle değil aynı zamanda terörün içerde ve dışardaki uzantılarına yönelik olduğunun altını çizdi. Muhalefeti eleştiren Oktay, şu ifadeleri kullandı:

“Bir gün biri Gazi Meclisimizde bu örgüt üyelerinin ailelerini ağırlıyor, ertesi gün bir diğeri çıkıp FETÖ‘cülere af vaadinde bulunuyor.”

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, darbe girişimine katıldığı gerekçesiyle müebbet hapis cezası alan ancak cezası Yargıtay tarafından bozulan ve tahliye olan Taha Furkan Çetinkaya‘yı ağırlamıştı. Ayrıca, Çetinkaya’nın FETÖ’yü övdüğü açıklamalarıyla gündeme gelen annesi Melek Çetinkaya’yı da bağrına basmıştı.

cumhurbaskani-yardimcisi-ozel-kalem-muduru-twitter

“6+1’lik masanın, artık kaçsa biz de şaşırdık, kapalı kapılar ardında yaptıkları pazarlıklar, bu örgütlerin kuklacıları ile kurdukları tezgahlar da cabası. Teröre terör, teröriste terörist diyemeyenleri bu millet görüyor. 15 Temmuz’da zuhur eden yiğitlik ve dayanışma ruhu, terörle arasına mesafe koyamayanları içinde tutmaz. Yüzlerine hangi maskeyi takarlarsa taksınlar, gizli ittifaklarını hangi kılıfa koyarlarsa koysunlar milletimizi kandıramazlar. Ekmeğini yediği toprağa ihanet eden hainler ve bu hainlerin maşaları, milletimizin teveccühünü asla kazanamayacaklardır. Hain FETÖ başta olmak üzere milli duruşun karşısında yer alan örgüt ve yapılarla irtibatlı herkesi buradan bir kez daha uyarıyorum, darbeler, vesayetler devri bitmiştir. Güvendiğiniz dağlara kar yağalı çok oldu. Rotanızı milletten yana, ülkemizin çıkarlarından yana çevirmekten başka yolunuz yok. Aksi bir çizgi izleyenler, milletin vicdanında sonsuza dek mahkum olacaktır. Biz, üzerimize ister 15 Temmuz gibi, 12 Eylül gibi silahla ihanetle gelsinler, ister 28 Şubat gibi post-modern maskelerle gelsinler, ister taşeron örgütlerle gelsinler her türlü saldırı karşısında milletimizle dimdik ayakta kalmaya devam edeceğiz. Allah bu millete bir daha 15 Temmuzlar yaşatmasın.”

KAYNAK: ANADOLU AJANSI

Cumhurbaşkanı Yardımcısı : Hain teröristlerin kökünü kazıyacağız yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
NATO zirvesi muhalefetin ayarını bozdu https://yekvucut.com/gundem/nato-zirvesi-muhalefetin-ayarini-bozdu/ Sun, 03 Jul 2022 11:04:34 +0000 https://yekvucut.com/?p=56181 Türkiye, NATO zirvesindeki kararlı duruşuyla yine büyük bir başarıya imza attı. 40 senedir terörle mücadele eden Türkiye, terör örgütlerine her...

NATO zirvesi muhalefetin ayarını bozdu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Türkiye, NATO zirvesindeki kararlı duruşuyla yine büyük bir başarıya imza attı. 40 senedir terörle mücadele eden Türkiye, terör örgütlerine her türlü desteği sağlayan İsveç ve Finlandiya’nın Rusya-Ukrayna savaşından sonra NATO’ya girme isteğini reddetmişti. Bu süreçte paçaları tutuşan iki ülke, NATO’ya girebilmek için Türkiye’nin taleplerini kabul etmek zorunda kaldı. 28 Haziran’da yapılan zirve sonrası iki ülkenin de NATO üyelik süreçleri hakkında ortak bildiri imzalandı. Terör örgütü YPG ve FETÖ ilk kez NATO belgelerine girdi. Böylece Türkiye, istediğini alarak ciddi kazanımlar elde etmiş oldu. Madrid’de düzenlenen NATO Zirvesi’nde İsveç Finlandiya, terör örgütü PKK, YPG ve FETÖ’ye destek vermeyeceklerini, ellerindeki teröristleri de teslim edeceklerini taahhüt etti. İmzalanan ortak bildirinin kritik maddeleri ise şöyle:

  • PKK ve uzantılarıyla mücadelede Türkiye’yle tam iş birliği
  • Terörizmin tüm biçim ve tezahürleriyle mücadelede Türkiye’yle dayanışma sergilenmesi.
  • PYD/YPG ve FETÖ’ye destek sağlamama taahhüdü.
  • Savunma sanayii alanında ambargo kısıtlamalara gidilmemesi, iş birliğinin artırılması.
  • İsveç ve Finlandiya’nın terörizmle mücadele ve savunma sanayii konularındaki ulusal mevzuatlarını ve uygulamalarını tadil etme taahhüdü.
  • Terörizm ve örgütlü suçlarla mücadele alanında istihbarat paylaşımına ilişkin yapılandırılmış iş birliği mekanizması tesisi.

Yandaş medyanın hazımsızlığı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın NATO Zirvesi’ndeki dik duruşu, dünya basınında da geniş yankı buldu. ABD merkezli Wall Street Journal gazetesinde, “Anlaşma, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ülke içindeki siyasi konumu için zafer kazandırdı.” denildi. Yunan gazetesi Kathimerini’de, “Madrid’in arka planı ve Biden ile randevu” başlıklı haberinde, “İmzalanan anlaşma Türk tarafını tamamen memnun etti” ifadesi yer aldı. Alman Frankfurter Allgemeine gazetesi, haberi “Erdoğan istediğini aldı” manşetiyle servis etti. İngiliz The Guardian gazetesi, “Kuzey ülkeleri önemli bir taviz vererek PYD ve YPG’ye destek sağlamayacağını teyit etti.” yorumu yapıldı. The Economist, “Recep Tayyip Erdoğan eve zaferle dönüyor” dedi. İsveç ve Finlandiya basını da gelişmeyi sevindirici diye yorumlarken tavizler verildiğini kaydetti. Tüm dünya Türkiye’nin NATO’daki başarısından söz ederken, ülkemizdeki muhalefete yakın basın ve medya kuruluşları, Erdoğan’ın zaferine her zamanki gibi yine kılıf uydurdu. Yandaş Oda TV, DW Türkçe, Euronews, Cumhuriyet ve Halk TV NATO’daki gelişmeler için “Erdoğan geri adım attı” manşetleriyle, bir kez daha Türkiye’nin dış politikadaki başarılarını hazmedemediğini ortaya koymuş oldu.

Muhalefet de Türkiye’nin zaferinden rahatsız

Türkiye’nin terör örgütleriyle mücadelesini hazmedemeyen elbette sadece yandaş basın değildi. Şu zamana kadar dış politika konusunda, tek bir proje dahi üretemeyen muhalefet Türkiye’nin NATO’da elde ettiği başarıyla adeta çılgına döndü. Suriye iç savaşında katil Esed’i, Mısır’da Sisi’yi destekleyen; Libya’da, Doğu Akdeniz’de “ne işimiz var” diyen bir muhalefetten bahsediyoruz. Tabii ki NATO’da çıkan sonuca “harika iş yaptınız” demeyeceklerdi. Milliyetçilik kitabini CHP ve HDP ile tekrar yazan Meral Akşener, NATO’da imzalanan ortak bildiriden rahatsız oldu. İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, mutabakatı eleştirirken, “İktidarın attığı bu imza ülkemizin çıkarlarıyla bağdaşmayan bir tavizdir” dedi.

“Hükümetin başına gelirsek FETÖ ile ihraç edilen KHK’lıları kurtaracağız” ve “YPG’yi terör örgütü olarak görmüyorum” diyen Kemal Kılıçdaroğlu ise akla ziyan açıklamalarda bulundu. FETÖ ve YPG’nin uluslararası metinlerde “ilk kez” terör örgütü olarak tanınmasını sağlayan Türkiye’nin “bir şey yapamadığını” söyleyen ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ülkenin itibarını zedelediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, “Başta kaldığım sürece asla giremezler, dedi. E ne oldu? Gittin, bastın imzayı çıktın geldin. Peki Türkiye’nin ağırlığı oldu mu? olmadı. Ciddiye alınır mı artık Türkiye Cumhuriyeti Devleti? Türkiye böyle bir yönetimi hak etmiyor” diye konuştu. Muhalefet parti liderlerinin NATO’da terör örgütlerine karşı imzalanan bildiriye bu denli çıkışması insanı gerçekten hayrete düşürüyor. Türkiye böyle vizyonsuz muhalefeti hak ediyor mu acaba? diye düşünmeden de edemiyoruz doğrusu. Ülkemizin çıkarlarıyla doğrudan bağdaşan bu sonuçların içimizdeki terör sevicilerini yıktığı çok aşikâr. Bunlara rağmen; Türkiye’nin eski Türkiye olmadığını bir kez daha tüm dünyaya gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Büşra DEDE

NATO zirvesi muhalefetin ayarını bozdu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ’nün siyasi ayağını merak edenlere https://yekvucut.com/gundem/fetonun-siyasi-ayagini-merak-edenlere/ Sat, 02 Jul 2022 11:09:12 +0000 https://yekvucut.com/?p=56158 22 Haziran akşam saatlerine doğru sosyal medyada bir haber yayıldı. Darbe girişimine katılan Harbiyeli askeri öğrencilerin tahliye edildiğine dair haber,...

FETÖ’nün siyasi ayağını merak edenlere yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
22 Haziran akşam saatlerine doğru sosyal medyada bir haber yayıldı. Darbe girişimine katılan Harbiyeli askeri öğrencilerin tahliye edildiğine dair haber, FETÖ’cü haber siteleri ve örgüt mensupları tarafından dolaşıma sokuldu. Çok geçmeden iddiaların gerçek olduğu, Yargıtay’ın 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili yargılamalarda Sultanbeyli dosyası kapsamında müebbet hapis cezası verdiği 71 askeri öğrenci hakkındaki kararı bozduğu anlaşıldı. Aynı gün, gece saatlerinde Silivri Cezaevi’ndeki tutuklu yakınlarının sosyal medyada yaptıkları paylaşımlar tahliyelerin doğru olduğunu ispatladı. Darbe girişimine katıldığı gerekçesiyle müebbet hapis cezasına çarptırılan Taha Furkan Çetinkaya’nın annesi Melek Çetinkaya, oğluyla çekildiği fotoğraflarını yayınlıyor ve “mücadelesinin tüm tutuklular çıkana kadar devam edeceğini” bildiriyordu. 22 Haziran’ı takip eden günlerde “FETÖ’nün siyasi ayağı” kelime öbeğini ağzından düşürmeyen muhalefetten FETÖ’cülere destek aktı.

fetonun-siyasi-21-soruda-fetonun-siyasi-ayagi

Muhalefetin kucakladığı Melek Çetinkaya kim?

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Melek Çetinkaya ve oğlu Taha Furkan Çetinkaya’yı makamında ağırladı. Çetinkaya’yı bağrına basan Kılıçdaroğlu’na; sık sık KHK’lılara sahip çıkmasıyla gündeme gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan, Ankara Milletvekili Haluk Koç gibi isimler de eklendi. CHP’nin yanı sıra, FETÖ’nün meclisteki temsilcisi HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu, İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta da Çetinkaya ve diğer askeri öğrencilerin tahliyesine sevinen isimlerden. Hatta İYİ Partili Usta, tıpkı Kılıçdaroğlu gibi Çetinkaya ailesini bizzat makamında ağırladı. 

Melek Çetinkaya, katıldığı televizyon programında FETÖ’yü öven açıklamalar yapmıştı. FETÖ elebaşı Fetullah Gülen için “terörist diyemem” şeklinde konuşan Çetinkaya;

“Benim komşularım oldu mesela cemaatten (FETÖ’den). Ben tertemiz insanlar olduğunu düşünüyorum.” demişti. Çetinkaya, uzun süredir FETÖ’cü medya ve muhalefetin de desteğiyle kamuoyunu 22 Haziran’da yapılan skandal tahliyelere hazırlıyordu. Cezaevindeki FETÖ’cülerin annelerinin ağladığı görüntüler; 15 Temmuz’un bir kumpas, ceza alanların ise aslında masum olduğu algısını yaratmak için sık sık servis edildi Çetinkaya ve diğer FETÖ tetikçileri tarafından.

fetonun-siyasi-21-soruda-fetonun-siyasi-ayagi
Melek Çetinkaya

Muhalefet hakkında iyimser olacaksak, bu açıklamaları unuttuklarını düşünebiliriz. Ancak, muhalefetin FETÖ’ye olan desteğini “unutkanlıkla” açıklamaya çalışmak biraz zor, çünkü Çetinkaya oğlu tahliye olduktan sonra da FETÖ lehine açıklamalar yaptı.

“Suçu ve suçluyu övmek” suçundan cezaevine giren Çetinkaya, yaşadığı süreci KHK TV’ye anlatırken, geçmişteki açıklamalarını üzerine ekleyerek yineledi. Hiç pişman olmadığını söyleyen Çetinkaya, cezaevinde beraber kaldığı FETÖ’cü isimlerin aslında terörist olmadığını iddia etti. Çetinkaya, FETÖ’den ceza alan koğuş arkadaşlarını savunarak, “Cemaatten tanıdığım insanların terörist olduğuna inanmıyorum.” dedi.

Çetinkaya’nın öve öve bitiremediği isimlerden biri Kerime Yıldırım. Darbe girişiminin kritik isimlerinden eski pilot üsteğmen Yıldırım, kara yoluyla darbe girişimine katılamayan darbecilerin pilotluğunu yaparak taşınmasını sağladı. Yıldırım, darbenin en kritik noktaları olan TRT binası, Beşiktaş Vodafone Arena Stadı ve Atatürk Havalimanı’na FETÖ’cü askerleri taşıdı. Son olarak da tüm gece halka ateş eden darbecileri 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde kurtarmaya gitti. Yüzlerce insanımızı şehit eden askerleri gece boyunca taşıyan, sabaha karşı hiçbir şey olmamış gibi Yalova’daki birliğine dönen Yıldırım, Çetinkaya’nın “karıncayı bile incitmez” dediği insanlar arasında yer aldı.

fetonun-siyasi-21-soruda-fetonun-siyasi-ayagi

Muhalefetin ikiyüzlülüğü

Tahliye kararının ardından FETÖ medyası Kronos’a konuşan Melek Çetinkaya, Hani 15 Temmuz’u unutturmayacağız diyorlar ya ben de onlara bu utancı unutturmayacağım. Murat’ın ve Ragıp’ın adını Hava Harp Okuluna yazdırmadan benim mücadelem bitmeyecek.” şeklindeki ifadeleriyle de “evladına kavuşmayı bekleyen masum anne” maskesinden sıyrılıp gerçek amacının FETÖ’yü aklamak olduğunu bir kez daha ispat etti.

Bu cümleleri kuran kişinin, Türkiye’nin ana muhalefet partisinin Genel Başkanı tarafından ağırlanması skandal bir haber olsa da artık ne yazık ki şaşıramıyoruz. 15 Temmuz 2016’da halk darbe girişimine karşı direnirken Kemal Kılıçdaroğlu, TV başında olanları seyretmiş ve daha sonrasında yaptığı “kontrollü darbe” açıklamalarıyla da FETÖ’nün ekmeğine yağ sürmüştü. Akabinde de sürekli FETÖ ile aynı dili konuşan Kılıçdaroğlu, “siyasi cinayetler” ve “kayıp silahlar” iddialarında da FETÖ’yü taklit etmekten ileri gidemedi. Siyasetin diğer isimlerinin yanı sıra, medya alanından da “aydın” olduğunu iddia eden kişiler, Harbiyelilere sahip çıktı.

fetonun-siyasi-21-soruda-fetonun-siyasi-ayagi

Muhalif kişiliğiyle tanınan Cumhuriyet gazetesi yazarlarından Yazgülü Aldoğan, Harbiyeli askeri öğrencileri aklamaya çalıştı. Üstelik, firari FETÖ yöneticisi Ali Yurtsever’in programında…

“Onlara kimse sahip çıkmadı, gencecik çocuklar işkenceye maruz kaldı, o gece nasıl korktular, o gece nasıl şaşırdılar…”

Muhalif isimlerin, teröristler söz konusu olduğunda takındığı hümanistçe tavrı ve merhameti bugüne kadar gerçek mağdurlar konusunda gösterdiğine hiç şahit olmadık. “Gencecik çocuklar” diye mağdur göstermeye çalıştıkları darbeci askeri öğrencileri savunan isimlerin hiçbiri, şehitlerimiz hakkında aynı duyarı göstermedi.

Darbeciler tarafından şehit edildiğinde henüz 15 yaşında olan Halil İbrahim Yıldırım, 16 yaşında şehitlik mertebesine ulaşan Abdullah Tayyip Olçok, naaşı tanınmaz hale geldiği için kimliği ancak DNA ile tespit edilebilen 16 yaşındaki şehidimiz Engin Tilbaç ve 20’li yaşlarında hayatının henüz baharında olan onlarca şehidimiz…

Hiçbiri, muhalefet isimlerin sözde hümanistliklerine nail olamadı.

Muhalefet partileri Türkiye’de sadece siyaset yapmıyor: Bizzat yaşadığımız tarihi tekrar yazarak katilleri değiştiriyor. Sonra mağdurları görmezden gelip, zalimleri mağdur ilan ediyor.

Sahi FETÖ’nün siyahi ayağını merak eden aynı muhalefet değil miydi?

FETÖ’nün siyasi ayağını merak edenlere yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Kemal Kılıçdaroğlu darbecilere sahip çıktı https://yekvucut.com/feto-gercekleri/kemal-kilicdaroglu-darbecilere-sahip-cikti/ Fri, 01 Jul 2022 20:12:39 +0000 https://yekvucut.com/?p=56149 Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tahliye edilen Harbiyeli askeri öğrenci Taha Furkan Çetinkaya ve annesi Melek Çetinkaya’yı...

Kemal Kılıçdaroğlu darbecilere sahip çıktı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tahliye edilen Harbiyeli askeri öğrenci Taha Furkan Çetinkaya ve annesi Melek Çetinkaya’yı konuk olarak ağırladı. 22 Temmuz’da, skandal bir kararla darbe girişimine katılan Harbiyeli askeri öğrenciler serbest bırakılmıştı. Yargıtay’ın 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili yargılamalarda Sultanbeyli dosyası kapsamında müebbet hapis cezası verdiği 71 askeri öğrenci hakkındaki kararı bozması, başta darbeci askeri öğrenci Taha Furkan Çetinkaya’nın annesi Melek Çetinkaya olmak üzere örgüt mensupları tarafından sevinçle karşılandı. İlk kez FETÖ’ye bağlı medya organları tarafından duyurulan haber, muhalefeti de memnun etti. FETÖ’nün sevincine ortak olan muhalefet partileri CHP, HDP ve İYİ Parti milletvekilleri, Çetinkaya ailesine destek olmak için birbirleriyle yarıştı.

Melek Çetinkaya’dan Kılıçdaroğlu’na özel teşekkür

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu‘nun Taha Furkan Çetinkaya‘ya sarılması gözlerden kaçmadı. Melek Çetinkaya, yaptığı paylaşımla Kılıçdaroğlu’na teşekkür etti:

“Askeri öğrencilere desteğini esirgemeyen Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na teşekkür ziyareti yaptık. Hapishanede kalan askeri öğrencileri ve erleri konuştuk. Mücadeleye devam.”

kemal-kilicdaroglu-twitter-kimdir-gencligi

Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra, sık sık KHK’lılara sahip çıkmasıyla gündeme gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan, Ankara Milletvekili Haluk Koç gibi isimler de Çetinkaya ailesine destek çıktı. CHP’nin yanında, FETÖ’nün meclisteki temsilsici HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu, İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta da Çetinkaya ve diğer askeri öğrencilerin tahliyesine ilişkin sevinçlerini bildirdi. Hatta İYİ Parti’li Usta, tıpkı Kılıçdaroğlu gibi Çetinkaya ailesini bizzat makamında konuk etti.

kemal-kilicdaroglu-twitter-kimdir-gencligi
İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta

Kemal Kılıçdaroğlu tarafından sahip çıkılan Melek Çetinkaya kimdir?

Melek Çetinkaya, katıldığı televizyon programında FETÖ’yü öven açıklamalar yapmıştı. FETÖ elebaşı Fetullah Gülen için “terörist diyemem” şeklinde ifadeler kullanan Çetinkaya, “Benim komşularım oldu mesela cemaatten (FETÖ’den). Ben tertemiz insanlar olduğunu düşünüyorum.” diyerek FETÖ’yü savunmuştu.

kemal-kilicdaroglu-twitter-kimdir-gencligi
Melek Çetinkaya

“Suçu ve suçluyu övmek” suçundan cezaevine giren Çetinkaya, akıllanmamış olacak ki hala “suçu ve suçluyu” övmeyi sürdürüyor. KHK TV’ye konuşan Çetinkaya, cezaevinde beraber kaldığı FETÖ’cü isimlerin aslında terörist olmadığını ileri sürdü. “Cemaatten tanıdığım insanların terörist olduğuna inanmıyorum.” diyen Çetinkaya, FETÖ’den ceza alan koğuş arkadaşlarının “karıncayı bile incitmeyecek insanlar” olduğunu ifade etti.

Melek Çetinkaya, darbeci pilot Kerime Yıldırım’ı övdü

Çetinkaya’nın öve öve bitiremediği ve karıncayı bile incitmeyecek insanlardan olduğunu söylediği isimlerden biri Kerime Yıldırım. Darbe girişiminin kritik isimlerinden eski pilot üsteğmen Yıldırım, kara yoluyla darbe girişimine katılamayan darbecilerin pilotluğunu yaparak taşınmalarını sağladı. Yıldırım, darbenin en kritik noktaları olan TRT binası, Beşiktaş Vodafone Arena Stadı ve Atatürk Havalimanı’na FETÖ’cü askerleri götürdü. Son olarak da tüm gece halka ateş eden darbecileri 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde kurtarmaya gitti. 

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

Kemal Kılıçdaroğlu darbecilere sahip çıktı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
MİT TIR’ları kumpasında Kılıçdaroğlu’nun ihaneti tasdiklendi https://yekvucut.com/feto-gercekleri/mit-tirlari-kumpasinda-kilicdaroglunun-ihaneti-tasdiklendi/ Mon, 06 Jun 2022 12:59:21 +0000 https://yekvucut.com/?p=55597 CHP’nin eski İstanbul Milletvekili ve Genel Sekreteri Mehmet Sevigen, katıldığı televizyon programında önemli açıklamalar yaptı. Sevigen, FETÖ’nün MİT TIR’ları kumpası...

MİT TIR’ları kumpasında Kılıçdaroğlu’nun ihaneti tasdiklendi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
CHP’nin eski İstanbul Milletvekili ve Genel Sekreteri Mehmet Sevigen, katıldığı televizyon programında önemli açıklamalar yaptı. Sevigen, FETÖ’nün MİT TIR’ları kumpası hakkındaki görüntülerin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından Enis Berberoğlu’na verildiğini iddia etti. Sevigen; “Adana’daki MİT TIR’ları belgelerini Enis Berberoğlu’na kim verdi? Kemal Bey götürdü o belgeyi verdi.” dedi. Kılıçdaroğlu’nun 2017 yılında gerçekleştirdiği Adalet Yürüyüşü hakkında da konuşan Sevigen, bu organizasyonun Berberoğlu’nu susturmak için yapıldığını itiraf etti. Sevigen’in itiraflarıyla beraber CHP’nin FETÖ ve MİT TIR’ları kumpası ile bağlantısı tekrar gündeme geldi.

mit-tirlari-kumpasi-canli-izle
Mehmet Sevigen

Eski CHP’li Mehmet Sevigen’den itiraflar

CHP’li Mehmet Sevigen, 24TV’de Esra Elönü’nün sunduğu “Arafta Sorular” programına konuk oldu.  Elönü’nün sorduğu soruları cevaplayan eski CHP’li Sevigen, FETÖ’nün gerçekleştirdiği MİT TIRları kumpasına ilişkin de açıklamalarda bulundu. Sevigen, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kumpasa ilişkin görüntüleri yayınlasın diye CHP eski İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’na verdiğini itiraf etti. Adana’daki MİT TIR’ları belgeleri ile ilgili konuşan Sevigen;

“Enis Berberoğlu’na kim verdi? Kemal Bey götürdü o belgeyi verdi… Kemal Bey, o yürüyüşü Enis Berberoğlu hapishanede konuşmasın diye yaptı. Bülent Tezcan’a vermişti. Bülent Tezcan da götürmüş Enis Berberoğlu’na vermiş. Bunu bilmeyen yok ki. Ama nereden, nasıl aldınız? Bir insan kendi ülkesini şikâyet eder mi?” ifadelerini kullandı.

mit-tirlari-kumpasi-canli-izle

MİT TIR’ları kumpası

FETÖ, Türkiye’yi itibarsızlaştırmak için MİT TIR’ları kumpasını devreye soktu. Bu kapsamda, MİT gözetimindeki tırlar hedefe koyuldu. Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde 1 Ocak 2014’te, Adana’nın Ceyhan ilçesinde de 19 Ocak 2014’te MİT’e ait yardım tırları durduruldu. FETÖ’cü savcıların talimatıyla jandarma-polis tarafından gerçekleştirilen operasyon, kısa bir süre içinde uluslararası medyaya da taşındı. Bu şekilde örgüt, Türkiye’nin terör örgütlerine destek olduğu şeklinde propaganda yürüttü. Hatay’da Suriye’ye yardım götüren MİT’e ait tırın durdurulmasına yönelik operasyonun başında dönemin Adana Özel Yetkili Savcısı Özcan Şişman bulunuyordu. Adana’daki operasyon ise dönemin Adana Özel Yetkili Savcısı Aziz Takçı yönetti.

mit-tirlari-kumpasi-canli-izle

MİT kumpasını organize eden isim ise örgütün sivil imamı Süleyman Gürbüz’dü. Gürbüz’ün; tırların durdurulmasında yer alan binbaşı, yüzbaşı ve üsteğmenlerin de aralarında bulunduğu 11 kripto asker ile 3 bin 607 telefon görüşmesi yaptığı belirlendi. ByLock kullanıcısı Gürbüz, programda “GM” grubuna üyeydi. Örgüt içi hiyerarşide “genel müdürler” olarak düzenlenen ByLock’taki “GM” grubunun diğer üyeleri arasında ise Kemal Kılıçdaroğlu’nun eski başdanışmanı Fatih Gürsul ve örgütün siyaset imamı Ahmet Hamdi Parlak bulunuyordu.

mit-tirlari-kumpasi-canli-izle

CHP’nin ünlü FETÖ ziyareti

Kemal Kılıçdaroğlu, Enis Berberoğlu ile birlikte 17 Mayıs 2015’te kapatılan Zaman gazetesinin yöneticilerini ziyaret etti. Bu görüşmede, gazetenin Genel Yayın Yönetmeni ve şu anda firari durumda olan Ekrem Dumanlı da vardı.

mit-tirlari-kumpasi-canli-izle

Ardından Hürriyet gazetesini ziyaret eden Kılıçdaroğlu, MİT TIR’ları görüntülerini seyrettiğini anlattı. 27 Mayıs’ta, Berberoğlu firari FETÖ’cü Can Dündar ile görüştü ve bu MİT TIR’ları görüntülerini iletti. Dündar da, MİT TIR’larına ilişkin görüntüleri manşete taşıyarak yayınladı. 

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

MİT TIR’ları kumpasında Kılıçdaroğlu’nun ihaneti tasdiklendi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Paralel evren Engin Özkoç tarafından ispatlanmış olabilir https://yekvucut.com/gundem/paralel-evren-engin-ozkoc-tarafindan-ispatlanmis-olabilir/ Sun, 05 Jun 2022 23:16:17 +0000 https://yekvucut.com/?p=55582 ABD’li bilimkurgu yazarı Philip K. Dick, 1962 yılında yazdığı The Man in the High Castle (Yüksek Şatodaki Adam) isimli romanıyla...

Paralel evren Engin Özkoç tarafından ispatlanmış olabilir yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
ABD’li bilimkurgu yazarı Philip K. Dick, 1962 yılında yazdığı The Man in the High Castle (Yüksek Şatodaki Adam) isimli romanıyla sadece Hugo ödülü almakla kalmadı, paralel evren konusunda yazılmış romanların en iyi örneklerinden birini gösterdi. “Nazi Almanyası ve Japon İmparatorluğu’nun II. Dünya Savaşı’ndan galip çıkması sonrası dünya nasıl bir yer olurdu?” fikri üzerine işleyen roman yazıldıktan 55 yıl sonra dizi olarak izleyiciyle buluştu. Başından itibaren iyi bir kurgu üzerine işleyen dizi, bize II. Dünya Savaşı’nın tersi sonuçlansa neler yaşanacağı üzerine bir fikir veriyor. ABD’nin Naziler ve Japonlar arasında paylaştırıldığını anlatan dizi de tıpkı romanı gibi adını klasikler arasında yazdırdı. Birbirine girmiş paralel evrenlerin de olduğu bir kurgusu olan diziyi alternatif tarih meraklıları kaçırmamalı.

 

Paralel evren açıklamaları ile kitlelere gaz verildi

Cary-Hiroyuki Tagawa’nın canlandırdığı Nobusuke Tagomi karakteri dizinin en nevi şahsına münhasır isimlerinden biri. Bunun nedeni, Tagomi’nin paralel evrenler arasında geçiş yapabilmesi. Aslında dizi bütün kurgusunu, Naziler ve Japonların galip olduğu evrende insanları ayağa kaldırmak için, paralel evrende Berlin’in işgal edildiği,  Nazilerin yargılandığı, ABD askerlerinin Paris’i kurtardığı  görüntülerin isyancılara izletilmesi üzerinden işletiyor. “İsyan etmekten korkmayın, bu evrende olmasa da diğer evrende Naziler ve Japonlar kaybetti… Demek ki bunlar burada da kaybedebilir.”

 

Engin Özkoç paralel evrenden mi geldi?

Türkiye’de kimi siyasetçilerin yaptıkları açıklamalara bakınca, “paralel evrenler arasında geçiş yapan Nobusuke Tagomi karakteri aslında biz miyiz?” diye düşünebiliriz. Bu düşünceye sahip olmamıza neden olan açıklamalardan birini Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç’un 27 Mayıs 2022 tarihinde sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşım: “Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz’da milleti sokağa döküp, kendisi saklanırken; CHP Genel Başkanı ve milletvekilleri TBMM’ye gitmek için yola çıkmıştı. TBMM kapılarını ilk açan CHP vekilleridir!” Engin Özkoç bu iddiasını o kadar net, o kadar kendinden emin bir şekilde yazmış ki yaşananları bilmesek insan, “15 Temmuz 2016 gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın saklandığını, Engin Özkoç’un genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ise darbecilere karşı aslanlar gibi mücadele ederek kahramanlaştığını” düşünebilir. Oysa böyle olmadı. Hatta tam tersi oldu. Kemal Kılıçdaroğlu 15 Temmuz Gecesi Atatürk Havalimanı’na iniş yaptığında darbeciler havalimanındaydı. Kılıçdaroğlu’nun ekibi darbecilerle temasa çekerek hiçbir şey olmamış gibi havalimanından çıktı ve Bakırköy’de darbeyi bir film izler gibi televizyon karşısında izledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise Kılıçdaroğlu’nun kaçtığı havalimanına iniş yaparak darbecilere karşı mücadelenin bayraktarı oldu. Üstelik bunlar kapalı kapılar ardında olmadı, tüm Türkiye ya meydanlara çıkarak ya da televizyondan izleyerek o gece neler yaşandığına şahit oldu.

Üstelik bu olay, oldukça uzun bir tarih öncesinde yaşanmadı. Üzerinden yalnızca 6 yıl geçti. Buna rağmen, Engin Özkoç kendisinden bu kadar emin bir şekilde bu iddiayı dile getiriyorsa insanın aklına bazı sorular geliyor.

1- Engin Özkoç’un gerçeklikle bağının kopmasına sebep olan psikolojik bir sorunu mu var?

2- Engin Özkoç, Türk milleti ile dalga mı geçiyor?

3- Engin Özkoç  paralel evrenden dünyamıza gelmiş olabilir mi?

4- Engin Özkoç’un yazdığı paralel evrenin kapısı, ABD’de ziyaret ettiği FETÖ mahrem imamları olabilir mi?

Orhan Aydın

 

 

Paralel evren Engin Özkoç tarafından ispatlanmış olabilir yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>