mahrem için arama yaptınız | Yekvucut https://yekvucut.com/ Akıl ve vicdan sahiplerine Wed, 24 Aug 2022 12:39:32 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 https://yekvucut.com/wp-content/uploads/2022/11/favicon_yek.png mahrem için arama yaptınız | Yekvucut https://yekvucut.com/ 32 32 FETÖ’de taciz skandallarına bir yenisi daha eklendi https://yekvucut.com/dunyadan/fetode-taciz-skandallarina-bir-yenisi-daha-eklendi/ Wed, 24 Aug 2022 12:39:04 +0000 https://yekvucut.com/?p=56786 Fetullahçı Terör Örgütü içindeki rezaletler birbiri arkasına deşifre oluyor. Firari örgüt mensuplarının ve Türkiye’deki KHK’lıların bu zamana kadar birçok skandalı...

FETÖ’de taciz skandallarına bir yenisi daha eklendi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Fetullahçı Terör Örgütü içindeki rezaletler birbiri arkasına deşifre oluyor. Firari örgüt mensuplarının ve Türkiye’deki KHK’lıların bu zamana kadar birçok skandalı gündeme gelmişti. Örgüt içinde bu zamana kadar çıkan taciz, tecavüz ve dolandırma skandalları devam ediyor. Amerika’da yaşayan ve FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in öğrencilerinden Süleyman Sargın’ın yaşadığı evlilik dışı ilişki ortaya çıktı. Örgütün kapatılan yayın organı Zaman gazetesinde de yazarlık yapan Sargın, FETÖ içinde EGM imamı olarak görev yapmıştı. Sargın’ın, ilişki kurduğu örgüt üyesi kadını tehdit ettiği ve şantaj yaptığı ifade edildi. Hürriyet gazetesi yazarı Nedim Şener’in yazısında yer verdiği olay, FETÖ’de taciz vakalarının arttığını ve örgüt içindeki çürümenin geldiği noktayı ortaya koyuyor.

Süleyman Sargın kimdir?

Örgüt içinde molla olarak tanımlanan Süleyman Sargın, bir dönem jandarma mahrem yapılanması içinde faaliyet yürüttü. Ardından emniyet mahrem yapılanmasına geçerek EGM imamı olarak görev yaptı. Zaman gazetesinde de köşe yazarlığı yapan Sargın, örgüt mensupları tarafından saygı duyulan biriydi. 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından yasa dışı yollarla Türkiye’den kaçan Sargın, Temmuz 2022 itibarıyla ailesiyle beraber İsveç Stockholm’de yaşıyor. Sargın, FETÖ elebaşına yakınlığıyla ön plana çıkan bir isim. Sargın, aralarında Yusuf Bekmezci’nin de bulunduğu örgüt mensuplarının taziye mesajlarını FETÖ elebaşının ağzından yazıyor. 48 yaşındaki Sargın, evli ve 4 çocuk babası.

fetode-taciz-aciklamasi-ayetleri

FETÖ’de taciz olayının üstü kapatıldı

Süleyman Sargın, 2018 yılında yeğeninin bir arkadaşı olan ve kendisinden 23 yaş küçük N.K. ile sosyal medya aracılığıyla irtibat kurdu. Örgüt üyesi N.K.’nın babası dahil olmak üzere ailesinde birçok FETÖ mensubu bulunmakta. N.K., ilk aşamada Sargın’ın ısrarlı arkadaşlık tekliflerine olumsuz yanıt verdi. Ancak Sargın, ısrarlarını sürdürdü. FETÖ elebaşına çok yakın olduğunu, örgüt içinde geleceğinin çok parlak olduğunu söyleyen Sargın, ciddi bir ilişki düşündüğünü söyleyerek N.K.’yı ikna etti. Sosyal medya aracılığıyla ilişkileri devam ederken, Sargın N.K.’yı sürekli olarak yurt dışına çağırdı. Ancak N.K., Sargın’ın evli ve çocuklu olmasını gerekçe göstererek ilişkiyi sonlandırdı. Sargın, ardından N.K.’yı “tüm tanıdıklarına düşük ahlaklı bir kadın olduğunu anlatmakla” tehdit etti.

fetode-taciz-aciklamasi-ayetleri
FETÖ’de taciz ve şantaj

Daha da ileri giden Sargın, N.K.’yı Avrupa’da tanıdığı, bildiği birisiyle evlendirebileceğini belirtti. Böylelikle kendilerinin ilişkiye devam edebileceği teklifi ile ikna etmeye çalıştı. N.K., konuyu arkadaşlarına anlattı ve telefon görüşmeleri ile mesajlaşmalarına ait görüntüleri yayınladı. N.K. ile Sargın arasında küfür ve hakaret içerikli kavgalar başladı. Tüm bunlarla yetinmeyen Sargın, eğitim için Bosna Hersek’e giden N.K.’yı rahatsız etmeyi sürdürdü. İsveç’ten Bosna’ya giden Sargın, ilişki karşılığında eğitim masraflarını karşılamayı teklif etti. Sargın’ın teklifini kabul eden N.K., bir süre sonra Bosna’dan kaçarak Türkiye’ye gitti. Ancak Sargın bu kez, N.K.’yı arayarak ilişkilerini ailesine anlatmakla tehdit savurdu. Bu esnada Sargın’ın eşi ilişkilerini öğrendi ve kocasını örgüt mensuplarına şikayet etti. Sargın ise karısına örgüt içinde bu tarz ilişki yaşayan ilk kişinin kendisinin olmadığını, bütün “büyük abilerin” böyle ilişkilerinin olduğunu, bunun Hizmet Abilerinin hakkı olduğunu, konuyu Gülen’e de anlattığını ve icazet aldığını söyledi. Durumu büyütmemesi için de tehdit etti. Örgüt üyeleri arasında ilişkiye dair kayıt ve görüntüleri dolaştırıldı. Ancak Sargın’ın Gülen’e yakınlığı sebebiyle olayın üzeri kapatıldı.

FETÖ’de taciz skandallarına bir yenisi daha eklendi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ’nün MİT imamı gündemden düşmüyor https://yekvucut.com/feto-gercekleri/fetonun-mit-imami-gundemden-dusmuyor/ Tue, 23 Aug 2022 13:49:24 +0000 https://yekvucut.com/?p=56771 FETÖ mahrem imamı Temel Alsancak adına açılan Twitter hesabı, FETÖ’nün MİT imamı Murat Karabulut hakkında birtakım iddialar ortaya attı. Örgütün...

FETÖ’nün MİT imamı gündemden düşmüyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ mahrem imamı Temel Alsancak adına açılan Twitter hesabı, FETÖ’nün MİT imamı Murat Karabulut hakkında birtakım iddialar ortaya attı. Örgütün emniyet mahrem imamı Alsancak’ın adını taşıyan hesap, geçtiğimiz günlerde öldüğü iddia edilen “Dr. Sinan” kod adlı Karabulut’a örgüt tarafından çeşitli imtiyazlar tanındığını yazdı. Firari FETÖ’cü Önder Aytaç, Karabulut’un öldüğünü, sessiz sedasız gömüldüğünü iddia edilmişti. Bir dönem polis akademisinde dekan yardımcılığı yapan Aytaç, daha sonra Karabulut’un ölmediğini, İngiliz ve Alman istihbaratından kaçmak için öldü süsü verildiğini belirtmişti. Alsancak adını taşıyan hesabın ifadelerine göre Karabulut, Türkiye’den rahatlıkla firar etti ve Almanya’da sığınma hakkını kullandı. Karabulut’un, örgütün kendisine tanıdığı imtiyazlar sayesinde Almanya’da lüks bir yaşantı sürdüğü de iddialar arasında bulunuyor.

FETÖ’nün MİT imamı Karabulut’a Almanya’da lüks ev

FETÖ’nün eski Türkiye emniyet imamı Temel Alsancak adına açılan hesap, şunları kaydetti:

“Dr. Sinan hakkında yazılanlara ek olarak: Ülkeyi mağdur ettiği insanlar gibi zor şartlarda terk etmedi. Yunanistan bariyerinde de takılıp ikinci çileyi çekmedi. Almanya’da sığınma hakkını kullandı. Bu esnada NRW’den Sami ve Cihan’a haber edip ilgilenmeleri talimatını verdik. Kendisine ikamet yeri olarak gösterilen bölgeden ayrılıp Köln’e gelebilmesi için 3700 euro maaşla çalışıyor gösterdiler. Nasıl olsa böyle bir maaş ile iş bulan birisinin ikamet izni çabuk çıkar diye evi ayarlandı. Bahçeli ve lüks muhitte bulunan ev, ikamet izni geç çıkmasına rağmen 2 yıla yakın boş bekletildi. Ev arayan onlarca mağdur olmasına rağmen kirası ödenen evde bu süre zarfında beyefendi sadece bir iki defa gelip mangal yakıp geri döndü. Herkesin çile çektiği süreç bazıları için turistik geziden ibaret. Gören gözler için aşikâr…”

“Ev 2 sene boş durdu”

Temel Alsancak adına açılan hesap, FETÖ’nün MİT imamı Murat Karabulut’un örgütün diğer elemanlarından farklı muamele gördüğünü belirterek şu ifadeleri kullandı:

“O kadar kazanılmış hak görüyordu ki sormak, itiraz etmek aklına bile gelmedi. Bu kadar insan kamp, Heim köşelerinde sürünürken bu denli ayrıcalıklı muamele hak mıydı, helal miydi? Üstelik binlerce insan mağduriyetinden 1. derece sorumlu olan birisi olarak bu mükafat şöyle dursun ‘ben göz önünde olmayayım, farklı muamele görmeyeyim’ diyemedi. ‘Benim için harcanan bu denli mali imkân ile Türkiye’de Yunanistan’da kaç aile geçim sağlar’ diyemedi. ‘Bu paralar birinin şahsi parası değil, kamuya ait, hesabı zor olur’ diyemedi. ‘Ev bulmanın bu kadar zor olduğu dönemde 2 sene boş rezerve edilen evi ihtiyaç sahibi birine verelim’ diyemedi. lmanelle Str. Rodenkirchen’ deki evin sahibi M.İ.oğlu diğer dairelerin tamamını kader ortaklarına verirken gelen talimat ile bu usulsüzlüğe göz yumdu.”

Örgütün üst yönetimine ironik eleştiri

FETÖ’nün mahrem imamı Temel Alsancak adını taşıyan hesap, Murat Karabulut‘u ve örgütün üst kadrosundan Mustafa Özcan ile Mustafa Yeşil’i ironi yaparak topa tuttu:

“Sami ile Cihan, Mustafa Özcan’dan gelen talimata adeta taparcasına biat ederek çevredekilerin yüzüne bakarken yüzleri kızarması bir yana Yaradan’a nasıl hesap vereceklerini düşünmediler. ‘Nasıl daha iyi takla atarız, nasıl konumumuzu koruruz’ derdine devam ettiler. Şimdi gerçekten öldü diye gündem yapılıyor: Be birader zaten hiçbir zaman sizden biri gibi yaşamamış ki sizin için çok önceden ölmüş. Gel gör ki bunu anlayabilen yok denecek kadar az. Bizi eleştiren bu tip değerlendirmeler için ahlak, insaf, izan kastıranlar; Biz on binlerce insanın hayatlarını, çocuklarının geleceğini rezil ettik. Siz hala neyin peşindesiniz? Açın gözünüzü, hele bizimle iş tutanlar utanın kendinizden kan ağlayan insanların sırtından inin. Mustafa Özcan, Mustafa Yeşil, ben ve bizim ekip açık ve net bir şekilde “haramzadeyiz” söylediğimiz yalanlara utanmadan devam ediyoruz, bunu görmemek imkansız. Siz nasıl oluyor da anlamıyorsunuz? Daha ne olmasını bekliyorsunuz? Anlaşılır gibi değil.”

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

FETÖ’nün MİT imamı gündemden düşmüyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ’nün MİT imamı Murat Karabulut öldü mü? https://yekvucut.com/feto-gercekleri/fetonun-mit-imami-murat-karabulut-oldu-mu/ Sat, 20 Aug 2022 08:47:15 +0000 https://yekvucut.com/?p=56735 Fetullahçı Terör Örgütü’nün Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) imamı Murat Karabulut’un önce öldüğü, daha sonra “aslında ölmediği, ölmüş gibi gösterildiği” ileri...

FETÖ’nün MİT imamı Murat Karabulut öldü mü? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Fetullahçı Terör Örgütü’nün Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) imamı Murat Karabulut’un önce öldüğü, daha sonra “aslında ölmediği, ölmüş gibi gösterildiği” ileri sürüldü. Firari FETÖ’cü Önder Aytaç, Karabulut’un öldüğünü ve sessiz sedasız gömüldüğünü iddia etti. Karabulut’un adının yazdığı mezarın fotoğrafını da paylaşan Aytaç, şunları kaydetti: “Ben hiç sevmezdim kendisini. Cemaatten “ismi havuza düştü” denilen herkeste katkısı vardı. 1 MİT belgesi düzenlenir ve bir şekliyle “ismi havuza düştü” denilen kişi pasifize edilir ve aktif görevden el çektirilirdi ki Mustafa Özcan’ın da bu konudaki katkısı çoktu. Hala öldüğüne inanamıyorum. Ölümünde bile bir GATAkulle olabileceği kanısındayım.” Aytaç, daha sonra yaptığı açıklamayla FETÖ’nün MİT imamı Karabulut’un ölmediğini söyledi. Aytaç, Karabulut’un Alman ve İngiliz istihbaratı tarafından arandığını, bu nedenle ölmüş gibi gösterildiğini ifade etti.

fetonun-mit-imami-azam-kimdir

FETÖ’nün MİT imamı Murat Karabulut kimdir?

“Dr. Sinan” kod adlı Murat Karabulut, örgüt içerisinde despotluğuyla ve FETÖ elebaşından aldığı imtiyazlarla biliniyordu. FETÖ’nün mahrem imamı Özgür Kaya, Karabulut hakkında birtakım itiraflarda bulunmuştu. Kaya’nın itiraflarına göre, FETÖ’nün MİT imamı Karabulut Altunizade FEM dershanesinin 5’inci katında örgüt elebaşı Fetullah Gülen’den aldığı talimatla FETÖ’nün MİT imamı olarak görev yapmaya başladı. 2010 yılına kadar MİT mahrem yapılanmada tek başına faaliyet gösterdi. Üst düzey isimler de kendisine saygı duyuyordu. Karabulut için “Dediği kanun olarak kabul ediliyordu” diyen Kaya, şu itiraflarda bulundu:

“Örgüt içerisinde 2 tip abi profili var. Birincisi kimsenin sözünü dinlemeyen, kimsenin fikirlerine önem vermeyen, Fetullah Gülen’in ismini demokrasi kılıcı gibi gezdiren, kendi çevresine topladığı çok az sayıdaki insanla işlerini yürüten despot abi tipi. İkincisi de örgütün değerlerinden taviz vermeyen ama insanların şahsi işleriyle de biraz daha ilgilenen abi profili. Karabulut bunlarda birincisi olanıydı. Karabulut Fetullah Gülen’in kitabından ders yapmazdı, herhangi bir manevi yönüne de şahit olmadım. Murat Karabulut denilince örgüt içerisinde akla gelen MİT’ti. İşin içerisinde MİT olunca bir güç oluyordu. Fetullah Gülen’in de yönlendirmesiyle, ‘Doktor Sinan’ kod adıyla artık herkes tarafından bilinen, dediğine itibar edilen ve dediği kanun olarak kabul edilen bir şahsa dönüştü.”

fetonun-mit-imami-azam-kimdir
Özgür Kaya

“Tüm bilgileri Fetullah Gülen’e aktarıyordu”

Özgür Kaya, Murat Karabulut’un MİT içerisinde çalışanlarla ilgili edindiği bilgileri örgüt içerisinde güç amaçlı kullandığını söyledi. Karabulut’un tüm bilgileri doğrudan FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’e aktardığını ifade eden Kaya, şu ifadeleri kullandı:

“Öğrenci, öğretmen, müdür, genel müdür olarak tabir edilen şahıslarla ilgili MİT içerisinde bir çalışma olduğunda ya da istihbarat birimlerine böyle bir bilgi düştüğünde, bu bilgiyi Murat Karabulut diğer birimlerle paylaşmak suretiyle onlar üzerinde bir güç oluşturdu. MİT içerisinde çalışan öğrenci olarak tabir edilen şahıslardan elde edilen bilgiler, getirdikleri dokümanlar, anlattıkları bilgiler neticesinde bunları direkt olarak Fetullah Gülen’le paylaşıyor ve Karabulut bu süreçte gerek Gülen nezdindeki konumunu sağlamlaştırıyor, gerekse de örgüt üzerindeki baskıcı tutumunu koruyordu. MİT mahrem yapılanması, diğer mahrem yapıların da mahremi olarak yapılan, kendi içerisinde kesinlikle müdahale ettirmeyen, herhangi bir şekilde dışarıdan bir şahsın içeriye girip, en ufak bilgiye ulaşmasına izin vermeyen bir yapıya dönüştü.”

FETÖ’nün kumpaslarında kilit rol oynadı

Kaya, FETÖ’nün MİT imamı Murat Karabulut’un örgütün kumpaslarında önemli rol oynadığını ifade etmişti:

“7 Şubat MİT krizinde olay ilk olduğunda kendisi büyük bir heyecan ve gururla nasıl aldık ama dedi. Olay gerçekleşmedikten sonra tipik biri mahrem abi modunda sanki hiçbir şey olmamış gibi, bunu emniyetçiler beceremedi gibi söylemlerle o anki sorumluluğu atmak adına yaptığı söylemler aslında oldukça dikkat çekiciydi. 17/25 Aralık sabahında ‘kartopunun görünen hali bu büyüyecek ve kocaman bir şeye dönüşecek’ dediğini ama daha sonrasında yurtdışına kaçtığını biliyoruz. MİT tırları hadisesiyle alakalı MİT içerisinde elde edilen bilgiler ve bunların ulaştırılması neticesinde yapılan harekat, aynı şekilde 3 Temmuz şike davasından tam 3 ay önce şike olayının nasıl olacağını operasyonun nasıl yapılacağını, kimlerin gözaltına alınacağını, burada neyin planlandığını anlatan şahıstır.”

KAYNAK: FETÖ GERÇEKLERİ

 

FETÖ’nün MİT imamı Murat Karabulut öldü mü? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ’nün planlarını polisler nasıl bozdu? https://yekvucut.com/gundem/fetonun-planlarini-polisler-nasil-bozdu/ Sat, 13 Aug 2022 10:49:47 +0000 https://yekvucut.com/?p=56683 1970’lerden itibaren emniyet teşkilatına sızan FETÖ, 2016 yılında gerçekleştirdiği darbe girişiminde emniyetteki “gücünden” faydalanmayı planlamıştı. Nitekim FETÖ’nün bu planı uygulayabilmesi...

FETÖ’nün planlarını polisler nasıl bozdu? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
1970’lerden itibaren emniyet teşkilatına sızan FETÖ, 2016 yılında gerçekleştirdiği darbe girişiminde emniyetteki “gücünden” faydalanmayı planlamıştı. Nitekim FETÖ’nün bu planı uygulayabilmesi çok zor görünmüyordu. Çünkü, 1974’te polis kolejine sızdırdıkları Ramazan Akyürek başta olmak üzere, 1980’lere gelindiğinde emniyet içinde sayısı iyice artan FETÖ mensupları, tarihler 1992’yi gösterdiğinde yalnızca Ankara Polis Koleji içinde yüzde 50 gibi bir oranla emniyet teşkilatına yerleşmiş haldeydi. FETÖ, 15 Temmuz’da emniyetteki adamlarına darbe girişimine direnmemeleri, direnen vatandaş ve polisleri engellemeleri, görev yerlerine gitmemeleri gibi talimatlar verdi. Kendilerinden olmayan ve vatandaşı korumaya çalışan polislere ise acımasızca saldırdı. Rakamlar da bunu kanıtlıyor. FETÖ’cü askerler, 15 Temmuz’da Ankara Emniyet Müdürlüğü, Gölbaşı Özel Harekât Başkanlığı gibi kritik noktaları hedef aldı. Üzerinden 6 sene geçen darbe girişiminde şehit olan 252 vatandaşımızın 62’si polis. Peki FETÖ, o gece neden özellikle polisleri hedef aldı?

Polisler gerçekleştirilmesi planlanan iç savaşa engel oldu

FETÖ, 15 Temmuz’da bir taraftan askeri darbe gerçekleştirmek isterken, bir taraftan da iç savaş çıkarmayı hedeflemişti. Firari FETÖ’cü Ahmet Dönmez’in 15 Temmuz’a ilişkin bir yazısındaki detaylar da bunu destekliyor. Dönmez, darbe girişiminin planlayıcılardan, örgütün kritik ismi Adil Öksüz’ün bir grup “sivil” örgüt mensubuna silahlanma çağrısı yaptığını yazdı. Buna göre Öksüz, silahların Ankara’nın Kazan ilçesinde bir depo bulunduğunu ve örgüt mensuplarının bu depoya intikal ederek silahlanmaları talimatını verdi.

fetonun-sorularla-islamiyet-fetonun-muKazan’ın 15 Temmuz’un en kritik noktalarından biri olduğunu hatırlatmakta fayda var. Direnişin en önemli sahnelerine tanıklık eden Kazan ilçesinin adı daha sonra Kahramankazan olarak değiştirildi. Yani FETÖ, sivil örgüt mensuplarına dağıtılmak üzere hazırladığı silah deposunun konumunu rastgele seçmemişti.

Ancak, sivil FETÖ’cüler bu depoya gidemediklerini, çünkü yollarda polislerin kendilerini durduklarını belirtmişler. Bu durum, FETÖ’nün polisleri hedef almış olmasını tek başına açıklamaya yetiyor. Vatansever polisler, örgütün gerçekleştirmeyi planladığı iç savaşın önündeki en büyük engellerdendi.

9 vatandaşımızın şehit olduğu Kahramankazan’da, eğer polisler o gece görevlerini yapmasaydı ve örgüt mensupları rahatça depodan silahlarını almış olsalardı, çıkabilecek kargaşayı ve ölüm sayısını tahayyül edebilmek dahi mümkün değil.

O gece görev yerine giden polisler, halkla beraber mücadeleye katılmış ve daha büyük kargaşalar olmasının önüne geçmişti.

FETÖ’nün eski emniyet imamından talimat: Darbeye direnmeyin!

FETÖ’cü polislerin ise 15 Temmuz’da başka bir görevi vardı: Halkın darbeye direnmesine engel olmak!

FETÖ’nün emniyet mahrem yapılanmasının önemli isimlerinden Önder Aytaç’ın, örgütün eski emniyet mahrem imamı Temel Alsancak’ı ve örgütün tepe kadrosunu topa tuttuğu paylaşımları da bu durumu kanıtlıyor. Eski polis akademisi öğretim üyesi Aytaç, Alsancak’ın 15 Temmuz gecesi emniyet personellerine direnmemeleri yönünde talimat verdiğini deşifre etti.

fetonun-sorularla-islamiyet-fetonun-mu

Polis Akademisi’nde dekan yardımcılığı gibi görevler üstlenen ve örgütün emniyet mahrem yapılanmasının kilit isimlerinden Aytaç’a göre, örgüt tabanında yer alan emniyet personelleri o gece Alsancak tarafından darbe girişimine direnmemeleri yönünde talimat aldı. Firari FETÖ’cü Aytaç, Alsancak’ın 15 Temmuz’da emniyet personellerine “Ordu yönetime el koydu, görevdeki arkadaşlara söyleyin direnmesinler.” dediğini itiraf etti. Örgütün üst yönetim kadrosuna muhalif isimlerden olan Aytaç, FETÖ’cü emniyet personellerinin bugün KHK ile ihraç edilmeleri, soruşturma kapsamında tutuklanmaları gibi sözde “mağduriyetlerinin” sebebinin de Alsancak, Mustafa Yeşil ve Mustafa Özcan olduğunu söyledi.

Aytaç’ın itiraflarına göre Alsancak “direnmeyin” talimatı verdikten bir saat kadar sonra tekrar bir mesaj verdi. Bu mesajda ise:

“Arkadaşlar bir saat içinde toparlayacaklar. Toparlayamazlarsa başlarına neler gelecek biliyorlar.” ifadeleri yer aldı.

Burada toparlamakla kastedilenin darbe olduğu aşikâr. 

Bu itiraflarla da kalmayan Aytaç, Alsancak, Yeşil ve Özcan’ın örgüt içinde bir çete olduklarını söyledi. Ayrıca, itiraflarıyla gündeme gelen Ahmet Dönmez ve Kamil Maman’ın az bile yazdığını ifade ederek örgütün darbe girişimindeki rolünün göründüğünden daha fazla olduğunun mesajını verdi.

İddianameler Önder Aytaç’ın itirafını doğruluyor

Aytaç’ın itirafları, bugüne kadar FETÖ’nün emniyet içindeki yapılanmasına yönelik soruşturmalarda verilen ifadeler ile de tutarlı. Örgütün emniyetteki kriptolarına yönelik açılan davalar kapsamında itirafçı olanların verdikleri beyanlar, o gece emniyetteki personelin darbeye direnmemesi yönünde talimat aldığını kanıtlıyor. Nitekim iddianameler, FETÖ’cü polislerin o gece çeşitli bahanelerle görev yerine gitmediklerini, darbeye direnmediklerini, direnen halk ve polislere engel olmaya çalıştıklarını gösteriyor.

FETÖ, emniyet personellerine darbeye direnen vatandaş ve kamu görevlilerine engel olmak için “indirin” şeklinde talimat verdi.

FETÖ’cü eski polis Eyüp Şahin’in telefonunun incelenmesi üzerine şu mesaj ortaya çıkmıştı:

“Herkes arkadaşlarını yönlendirsin ve askerlerin müdahalesine yardımcı olunmasını temin etsin. Direnmesinler, direnen emniyet güçlerine engel olsunlar. Özellikle Özel Harekât ve Çeviktekiler askere teslimiyet gösterin. Emniyetten gelen emirleri de yerine getirmeyin. Ankara’da kim varsa silahını alıp direnen herkesi indirsin.”

Yine, Edirne’de darbe girişimine yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan Enez İlçe Emniyet Müdürü Atilla Akyavuz’un, 15 Temmuz’da polis memurlarına:

“Askerler gelirse direnmeyin, silahlarınızı teslim edin” şeklinde talimat verdiği iddianamelere yansımıştı.

Farklı bir iddianamede, 15 Temmuz’da Özel Harekât Müdürü’nün saat 22.30 sıralarında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı korumak üzere Huber Köşkü’ne tim sevk edilmesini istediği, bunun üzerine Havacılık Şube Müdürü Mehmet Kurt’un, sanık polis Ender Küçükağ ile pilot Mehmet Barış Aktaş’ı helikopterle Özel Harekât timi Huber Köşkü’ne götürmek üzere görevlendirdiği, ancak sanıkların talimata şu ifadelerle karşı çıktıkları kaydedildi:

“Özel Harekâtçıları oraya götürürsek bu darbeciler bizi asar.”

FETÖ’nün hesap edemediği şey

Tüm bunlar Önder Aytaç’ın itiraflarıyla birleştiğinde şu gerçek ortaya çıkıyor:

Örgütün eski Türkiye emniyet imamı Temel Alsancak, Mustafa Özcan ve Fetullah Gülen’den aldığı güçle emniyete darbe girişimine direnilmemesi talimatını verdi. Bu talimat, FETÖ’cü emniyet müdürleri tarafından örgüt hiyerarşisi içinde üstten aşağı doğru iletildi. Böylece, polisler etkisiz hale getirilecek, darbe girişimi başarılı olacaktı.

Örgütün hesap etmediği iki şey vardı:

Birincisi, hiç tereddüt etmeden direnen halkın iradesi,

İkincisi ise vatanını seven polislerin “direnmeme” talimatlarına kulak asmayıp canlarını ortaya koyarak o gece görevlerini yapmış olmaları.

Tüm şehitlerimizi rahmet, saygı ve minnetle anıyoruz.

FETÖ’nün planlarını polisler nasıl bozdu? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ’cü kaymakam hakkında 15 yıl hapis istemi https://yekvucut.com/feto-gercekleri/fetocu-kaymakam-hakkinda-15-yil-hapis-istemi/ Mon, 08 Aug 2022 11:34:13 +0000 https://yekvucut.com/?p=56615 Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında ihraç edilen eski Akçakale Kaymakamı Hamza Özer‘in yargılanmasına devam edildi. 2020’de meslekten...

FETÖ’cü kaymakam hakkında 15 yıl hapis istemi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında ihraç edilen eski Akçakale Kaymakamı Hamza Özer‘in yargılanmasına devam edildi. 2020’de meslekten ihraç edilen Özer, 8 Haziran 2022’de tutuklanarak Sincan Cezaevine gönderilmişti. Özer’in yargılandığı davada tanıklar ifade verdi. FETÖ’cü kaymakam Özer’in kaymakam A.Ö. ile 15 Temmuz darbe girişimi gecesinde kaymakamlık konutundan 16 Temmuz sabahına kadar çıkmadığı, gelen telefonlara cevap vermeyerek mesajları yanıtsız bıraktıkları ortaya çıktı. Darbe gecesinin kayıp kaymakamı Özer’in, yılın büyük kısmında görevinin başında olmadığı, yerine vekaleten bakıldığı tespit edildi. Özer’in darbeden iki gün önce A.Ö. ile birlikte evde olduğu, A.Ö.’nün ise görevine 1 saat gelip gittiği belirtildi. Özer hakkında “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi.

FETÖ’cü kaymakam KPSS sınav sorularını almış

Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesinin eski kaymakamı Hamza Özer hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından Mülkiye Teşkilatı Mahrem Yapılanması operasyonunda hakkında soruşturma başlatılmıştı. Bu soruşturma kapsamında ihraç edilen ve yargılanan FETÖ’cü kaymakam Özer’in, 2010’da örgütün KPSS çalışma evlerinde kaldığı dönemde kendisine soruların verildiği, yemin ritüelinin ardından deneme şeklinde olan soruları aldığı belirtildi. Operasyonel hatlar aracılığıyla mahrem imamlarla irtibat kurduğu, Ankara, Samsun ve Trabzon’da da 5 farklı ankesörlü hattan 8 kez arandığı da ortaya çıktı.

15 Temmuz’da lojmandan çıkmadığı telefonlara bakmadığı belirlendi

FETÖ’cü kaymakam Hamza Özer hakkında ifade veren E.K., Özer’in 15 Temmuz darbe girişimi gecesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın darbecilere direniş için yaptığı “sokağa çıkın” çağrısına rağmen lojmanından çıkmadığını ve gece boyu telefonlara bakmadığını söyledi. E.K. şu ifadeleri kullandı:

“Hamza Özer ile şu an tutuklu olan Sarıveliler kaymakamı çok yakın arkadaşlar. Hatta izin almaksızın birlikte birkaç defa Ankara’ya gittiklerini de duydum. Ayrıca Hamza Özer yılın büyük bir kısmında görevinin başından bulunmuyordu. Çoğu kez Ermenek kaymakamı vekalet ediyordu. Hamza Özer ile ilgili geldiğinden bu yana halk arasında cemaat ile bağlantısı olduğu konuşulmaktadır.”

Özer hakkında ifade veren H.H.K ise, kaymakam A.Ö.’nün normalde her akşam saat 6-7’ye kadar çalıştığını, ancak darbe girişiminden 2 gün önce işlerin çok yoğun olmasına rağmen kaymakamlığa sadece 1 saat gelip gittiğini söyledi. O geceden 2 gün öncesinde kaymakamlığa gitmeyen A.Ö.’nün Hamza Özer ile birlikte olduğunu belirten H.H.K. şu beyanlarda bulundu:

“A.Ö. bu iki günü Hamza Özer ile birlikte geçirmiş. Hatta 14-15 Temmuz geceleri A.Ö.’nün kaymakamlık konutunda birlikte kalmışlar. Darbe girişiminde bulunulduğu gece de Kaymakam A. Ö. mülki amir olmasına rağmen yapılması gerekenlere ilişkin hiçbir talimat vermeyip kendisi dışarı çıkmamıştır. Hatta yazı işleri müdürü defalarca aramasına rağmen kendisine ulaşamamış. Whatsapp’dan yazmış olduğu mesajı da okumuş ancak cevap yazmamış. 16 Temmuz öğlenine kadar hiçbir şekilde dönüş yapmamış. Daha sonra Hamza Özer Sarıveliler Kaymakamlığına vekaleten baktı.”

KAYNAK: SABAH

FETÖ’cü kaymakam hakkında 15 yıl hapis istemi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ’cü Önder Aytaç önemli itiraflarda bulundu https://yekvucut.com/feto-gercekleri/fetocu-onder-aytac-onemli-itiraflarda-bulundu/ Mon, 01 Aug 2022 14:40:35 +0000 https://yekvucut.com/?p=56546 Fetullahçı Terör Örgütü’nün emniyet mahrem yapılanması imamları kavgaya tutuştu. FETÖ’nün emniyet mahrem yapılanması yöneticilerinden Önder Aytaç, örgütün eski emniyet mahrem...

FETÖ’cü Önder Aytaç önemli itiraflarda bulundu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Fetullahçı Terör Örgütü’nün emniyet mahrem yapılanması imamları kavgaya tutuştu. FETÖ’nün emniyet mahrem yapılanması yöneticilerinden Önder Aytaç, örgütün eski emniyet mahrem imamı Temel Alsancak’ı topa tuttu. Eski polis akademisi öğretim üyesi Aytaç, Alsancak’ın 15 Temmuz’da emniyet personellerine “direnmeyin” şeklinde talimat verdiğini itiraf etti. Alsancak’ın, “Ordu yönetime el koydu, görevdeki arkadaşlara söyleyin direnmesinler.” dediğini kaydeden Aytaç, örgüt mensuplarının sözde mağduriyetlerinin sebebinin de Alsancak ve örgütün tepe kadrosu olduğunu söyledi. Aytaç’ın anlattıklarına göre, FETÖ’nün Türkiye emniyet imamı Alsancak, ayrıca ilk talimatının üzerinden bir saat geçtikten sonra tekrar talimat verdi. Bu talimata göre, Alsancak darbeyi kastederek şu ifadeleri kullandı: “Arkadaşlar bir saat içinde toparlayacaklar. Toparlayamazlarsa başlarına neler gelecek biliyorlar.”

FETÖ’cü Önder Aytaç Temel Alsancak’ı ifşaladı

Firari FETÖ’cü, eski polis akademisi dekan yardımcısı Önder Aytaç, örgütün tepe yönetim kadrosuna en muhalif isimler arasında yer alıyor. Aytaç, Almanya’da bir radyoya verdiği röportajda da FETÖ’nün mahrem yapılanmasına yönelik eleştirilerde bulunmuş ve örgütün şeffaf olmadığını ifade etmişti. Aytaç, örgütün Türkiye eski emniyet imamı Temel Alsancak’ın Mustafa Yeşil ve Mustafa Özcan gibi isimlerle beraber örgüt içinde bir çete olduğunu söyledi.

fetocu-onder-aytac-aydin-arman

Aytaç, emniyete sızdırılan örgüt mensuplarının meslekten ihraç edilmeleri ve tutuklanmaları gibi sözde mağduriyetlerinin suçlusu olarak Alsancak, Yeşil ve Özcan üçlüsünü gösterdi. Ayrıca Aytaç, örgüte yönelik eleştirileri ve itiraflarıyla gündeme gelen Ahmet Dönmez ve Kamil Maman’ın az bile yazdığını söyledi.

FETÖ, 15 Temmuz’da emniyeti kontrol altına almaya çalıştı

FETÖ’cü Önder Aytaç tarafından yapılan itiraflar önemli olsa da, FETÖ’nün 15 Temmuz’da polis memurlarını yönlendirdiği ve kontrol altına almaya çalıştığı biliniyor. FETÖ’nün emniyetteki kriptolarına yönelik çeşitli davalarda itirafçıların yapmış oldukları beyanlar da bu gerçeği ortaya koymuştu. Bu davaların iddianamesinde, FETÖ’cü polislerin çeşitli bahanelerle görev yerine gitmedikleri, darbeye direnmedikleri ve direnen halka ve polislere engel olmaya çalıştıkları kaydedilmişti. FETÖ’cü eski polis Eyüp Şahin’in sanık olduğu davada, Şahin’in telefonunun incelenmesi üzerine şu mesaj ortaya çıkmıştı:

“Herkes arkadaşlarını yönlendirsin ve askerlerin müdahalesine yardımcı olunmasını temin etsin. Direnmesinler, direnen emniyet güçlerine engel olsunlar. Özellikle Özel Harekat ve Çeviktekiler askere teslimiyet gösterin. Emniyetten gelen emirleri de yerine getirmeyin. Ankara’da kim varsa silahını alıp direnen herkesi indirsin.”

Yine, Edirne’de darbe girişimine yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan Enez İlçe Emniyet Müdürü Atilla Akyavuz’un, 15 Temmuz’da polis memurlarına:

“Askerler gelirse direnmeyin, silahlarınızı teslim edin” şeklinde talimat verdiği iddianamelere yansımıştı.

Başka bir iddianamede, 15 Temmuz’da Özel Harekât Müdürü’nün saat 22.30 sıralarında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı korumak üzere Huber Köşkü’ne tim sevk edilmesini istediği, bunun üzerine Havacılık Şube Müdürü Mehmet Kurt’un, sanık polis Ender Küçükağ ile pilot Mehmet Barış Aktaş’ı helikopterle Özel Harekât timi Huber Köşkü’ne götürmek üzere görevlendirdiği, ancak sanıkların talimata şu ifadelerle karşı çıktıkları kaydedildi:

“Özel Harekâtçıları oraya götürürsek bu darbeciler bizi asar.”

FETÖ’cü Önder Aytaç önemli itiraflarda bulundu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Osman Şimşek FETÖ’nün bir sonraki elebaşı mı olacak? https://yekvucut.com/gundem/osman-simsek-feto-yoneticiligine-mi-hazirlaniyor/ Sun, 31 Jul 2022 10:57:15 +0000 https://yekvucut.com/?p=56523 Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) içindeki kavgalar devam ediyor. Pensilvanya’daki örgüt merkezinin gündemi son aylarda oldukça hareketli. FETÖ elebaşı...

Osman Şimşek FETÖ’nün bir sonraki elebaşı mı olacak? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) içindeki kavgalar devam ediyor. Pensilvanya’daki örgüt merkezinin gündemi son aylarda oldukça hareketli. FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in hastalığı gündeme gelmiş, ardından Gülen’in sağlık durumuna ilişkin görüntüler paylaşılmıştı. Hakkında “Öldü, ölecek” yorumları yapılan teröristbaşı Gülen’in akıbeti her ne olursa olsun, örgüt içinde bir sonraki liderin kim olacağına yönelik tartışmalar oldukça şiddetli bir şekilde sürüyor. Örgütün kirli parası ve dolayısıyla gücün kimin eline teslim edileceği konusu kargaşaya neden olurken, örgütün kilit isimlerinden birinin Pensilvanya’dan ayrıldığını açıklaması, gündemi iyice hareketlendirdi. FETÖ elebaşının gözde isimlerinden Osman Şimşek, paylaştığı bir yazıyla Pensilvanya’daki dostlarına veda etti.

Osman Şimşek Cevdet Türkyolu kavgası kimin işine geldi?

FETÖ elebaşı ile Pensilvanya’daki örgüt merkezinde 23 yıldır faaliyette olan, örgütün mahrem yapılanmasını yöneten sözde mollalardan biri olan Osman Şimşek, örgütün aynı zamanda sosyal medya işlerini de yürütüyor. Herkül.org’un eski yöneticisi olan Şimşek, “veda” mektubunda Alabama’da Pakistanlı Müslümanların işlettikleri bir özel okul olan Iqra Math & Science Academy’de (IMSA) İslam ilimleri öğretmeni olarak çalışacağını belirtti. Ancak Şimşek’in mektubu, örgüt içinde depreme neden oldu. Çünkü Şimşek, örgütün en ünlü ve büyük kavgalarından birinin başrolünde yer almıştı. Firari FETÖ’cü Ahmet Dönmez’in yazılarıyla deşifre olan kavga, FETÖ elebaşının damadı ve özel kalemi Cevdet Türkyolu’nun Şimşek’i darp etmesiyle sonuçlanmıştı. Peki bu kavga nasıl başlamıştı?

FETÖ içerisinde mal varlığıyla sık sık gündeme gelen Türkyolu hakkında, örgütün ülke imamları şikayet içeren bir mektup yazdı. Bu mektup Şimşek’e iletildi. Şimşek de mektubu “Baş Yüceler Şurası”na götürdü. Üst düzey yöneticilerin mektubu FETÖ elebaşına iletme kararı alması üzerine mektuptan haberdar olan Türkyolu, Şimşek’e engel olmaya çalıştı. İkili arasındaki tartışma kavgaya dönüştü ve Türkyolu Şimşek’i herkesin içinde evire çevire dövdü.

Şimşek, daha sonra mektubu bir şekilde FETÖ elebaşına iletse de istediği sonucu alamadı. Mektuptaki iddialar yalanlandı ve Şimşek Pensilvanya’daki örgüt merkezinden kovuldu. Bu iddiaları, 14 Mart 2021’de yazdığı bir mektupla Şimşek doğruladı.

Şimşek, en son FETÖ elebaşının hastane videosunda görüntülenmişti. Hatta örgütün firari tetikçilerinden İsmail Sezgin, görüntülerdeki kişinin Şimşek olduğuna emin olamamış, daha sonra teyit ettirdiğini belirtmişti. Şimşek’in FETÖ elebaşının yakınlarında olmasına şaşırma sebebi de bu kavgadan sonra Şimşek’in örgüt merkezinden kovulmasıydı.

Ancak, Sezgin’in de, birçok örgüt mensubunun da göremediği bir şey var:

Bu kavga en çok Şimşek’in işine geldi!

Şimşek, hem FETÖ elebaşına yakınlığıyla, hem örgüt içerisindeki bu önemli kavganın faili olmasıyla örgüt içinde bilinen, sevilen ve bazı kişilerce “haksızlığa uğradığı” düşünülen bir isim haline geldi.

Muhalefet tabanın gözbebeği

Ayrıca, Osman Şimşek’in yıldızının bu kavga dolayısıyla parladığını söylemek de mümkün. Çünkü, örgüt içerisinde üst yönetim kadrosunda yer alan Cevdet Türkyolu ve örgütün eski Türkiye imamı Mustafa Özcan gibi isimlere muhalif olan büyük bir kitle var. Türkyolu, malvarlığıyla ve usulsüzlükleriyle kendinden bahsettiren, Özcan ise İsmail Büyükçelebi ile adı Atlanta’daki dolandırıcılık olaylarıyla anılan isimlerden. Türkiye’den kaçan iş adamlarının Özcan ve adamları tarafından milyonlarca dolar dolandırıldığı ortaya çıkmıştı. Örgüt yöneticilerinden Özcan, Büyükçelebi ve Naci Tosun’un bu durumları bildikleri halde engellemedikleri, örgüt üyelerinin sosyal medya paylaşımlarıyla gündeme gelmişti. Bu nedenle, Özcan ve Türkyolu, FETÖ elebaşının bir türlü vazgeçemediği ancak örgüt içinde kendilerine en çok muhalefet edilen örgüt yöneticileri arasında yer alıyor.

Bu nedenle Şimşek’in mektup çıkışı, örgüt içerisinde bir nevi “kahraman” ilan edilmesine neden olmuş ve genç olması avantajı nedeniyle de örgütün FETÖ elebaşından sonraki yöneticisi olması ihtimalini güçlendirmişti.

Mektup ne anlatıyor?

FETÖ elebaşının 23 yıllık öğrencisi Osman Şimşek tarafından yazılan “Elveda Pensilvanya, merhaba Alabama” isimli mektubu, düz bir vedadan ziyade, üstü kapalı birtakım içeriyor.

“Şayet şartlar vazife ve sorumluluklarımı yerine getirmeme müsaade etseydi, o melek-nümun insanlardan ve -zift havuzu medyasının gösterdiğinin aksine- cennet-âsâ bir uhreviliği olan bu mekândan ayrılmazdım. Heyhat, nasibimiz bu kadarmış.”

Açıkça sitem içeren bu cümleler, Şimşek’in istemeyerek gittiğini ortaya koyuyor. Şimşek, mektubun bir kısmında gidişiyle ilgili şu ifadeleri kullanıyor:

“Kendi talep ve tercihim”, daha sonra şunu ekliyor; “kıymetli ağabeylerimin teklif ve tasvibi, aziz Hocamızın izni ve rızası ile”

Şimşek, gidişinin önce kendi tercihi olduğunu, daha sonra örgütün üst yöneticilerinin bu şekilde uygun görmesi nedeniyle gittiğini belirtiyor. FETÖ elebaşının ise “izni ve rızası” olduğunu ifade etmiş. Yani, buradan net olarak anlaşılan şey, Şimşek’in gitmesine birileri karar verdi, FETÖ elebaşı ise buna onay verdi.

Şimşek, ayrıca;

“Keşke ismim gözlerinize ve kulaklarınıza sadece Hizmet gayretleri ile ilişseydi. Keşke mefkure kahramanlarının gönüllerini burkacak hiçbir haberin veya cümlenin içinde adım olmasaydı.” diyerek Cevdet Türkyolu ile kavgasını da tekrar gündeme getirdi mektubunda.

Mektubun ilerleyen kısımlarında ise şunları kaydetti:

“Dünkü duruşumdan pişman değilim; bundan sonra da -aklımın erdiği kadar- bedeli ne olursa olsun, hak ve hakikat safında yer alacağım.”

Yani, açıkça Türkyolu hakkındaki mektubu FETÖ elebaşına teslim etmekteki ısrarının doğru olduğunu, bu konuda pişman olmadığını ifade ediyor.

FETÖ içinde Osman Şimşek’e destek yağdı

Haliyle, bu kadar imalı bir mektup, örgüt içinde de kafa karışıklığına neden oldu. Bazı örgüt mensupları Osman Şimşek’in yanında yer alırken, bazıları da yazdıklarının ortalığı karıştırma maksadı taşıdığını söyleyerek Şimşek’i eleştirdi. 

 

Görüldüğü gibi, Osman Şimşek yoğun bir destek alıyor. Öyle ki, onu eleştirmeye çalışanlara bile had bildiriliyor. Tüm bunlar, artık örgütte suların asla durulmayacağını, liderlik kavgalarının bitmeyeceğini ve bir sonraki elebaşının kim olacağına dair en azından tabanın ciddi bir adayı olduğunu gösteriyor. Şimşek, her yaşadığı olayda bir şekilde parladı ve örgüt gündeminde sürekli kalmayı başardı. Bu nedenle, Fetullah Gülen’den sonra örgütün başına geçmesi en muhtemel elebaşı adayı olarak görünüyor. 

Osman Şimşek FETÖ’nün bir sonraki elebaşı mı olacak? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ’cü yaverler göreve iade başvurusu yaptı https://yekvucut.com/feto-gercekleri/fetocu-yaverler-goreve-iade-basvurusu-yapti/ Wed, 20 Jul 2022 12:34:23 +0000 https://yekvucut.com/?p=56397 15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişiminin ardından FETÖ üyeliği suçlamasıyla tutuklanan Cumhurbaşkanlığı yaverlerinin göreve iade edilmesiyle ilgili karar kesinleşti. Yaverlerden...

FETÖ’cü yaverler göreve iade başvurusu yaptı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişiminin ardından FETÖ üyeliği suçlamasıyla tutuklanan Cumhurbaşkanlığı yaverlerinin göreve iade edilmesiyle ilgili karar kesinleşti. Yaverlerden bazıları 15 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a suikast timine bilgi sızdırmış, bazıları Başbakan’ın yerini belirlemeye çalışmış, bazıları ise o gece sıkıyönetim komutanı olarak atanmıştı. Aralarında Cumhurbaşkanı’nın yerini belirlemeye çalışan başyaver Ali Yazıcı olmak üzere 4 isim, Olağanüstü Hal Komisyonu (OHAL) komisyonuna başvuru yaptı. Kamudan ihraç edilen Cumhurbaşkanlığı eski başyaverlerinin başvurusunu inceleyen komisyon, FETÖ’cü yaverler tarafından yapılan başvuruları reddetti.

FETÖ’cü yaverler 15 Temmuz’da aktif rol oynadı

Karara göre Ali Yazıcı, 15 Temmuz öncesi darbeye iştirak eden askerler ile beraber toplantılar organize etti. Kendisine bağlı askerleri darbeci askerlerin emrine veren Yazıcı, ayrıca Cumhurbaşkanı’nın yerinin belirlenmesi için yaverlere emir vermişti. Suikast timini yönlendirerek suikast suçunun planlama ve organizasyon aşamasında yer aldığı belirtilen Yazıcı’nın, Yurtta Sulh Konseyi içinde yer aldığı ve darbeye teşebbüs eylemlerine fiilen iştirak ettiği kaydedildi. Eski başyaver Yazıcı, yargılandığı darbe davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.

OHAL komisyonu tarafından başvurusu reddedilen bir başka isim ise eski Yarbay Mete Semercioğlu. Semercioğlu, 15 Temmuz’da Kara Yaver olarak görevliydi. FETÖ dahil hiçbir terör örgütüyle ilişkisi olmadığını iddia ederek kamu görevine iade edilmeyi istedi. Semercioğlu’nun, Ali Yazıcı tarafından Ankara’daki işleri takip etmesi için görevlendirildiği belirtildi. Ayrıca Semercioğlu, Cumhurbaşkanı ve o dönem Başbakan olan Binali Yıldırım’a suikast için görüşmeler yaparak yerlerini öğrenmeye çalıştığı ifade edildi.

Komisyon kararında, darbe girişimi gecesi Başyaverlik Binası’na gelip kapıların açılması talimatını veren eski yaverin, darbecilerle beraber hareket ettiği bilgisine yer verildi. Semercioğlu’nun aynı zamanda TRT’de okutulan darbe bildirisini hazırlayan ekipte olduğu da iddia ediliyordu.

Furkan Özdaban, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün son, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk başyaveriydi. Kurmay Albay Bekir Furkan Özdaban hakkında verilen ret kararında, Cumhurbaşkanlığı Başyaverliğine seçilmesinde FETÖ elebaşının aktif rol oynadığına dair tanık beyanı yer aldı. Eski başyaverin örgütün askeri mahrem hizmetler sınıfı içerisinde görev aldığı da vurgulandı.

fetocu-yaverler-
Furkan Özdaban

Furkan Özdaban’ın Cumhurbaşkanı Başyaveri olduğu tarihten 10 gün sonra örgüt mensupları tarafından verilen operasyonel GSM hattı kullanmaya başladığı ve bu hat üzerinden örgütün sözde yöneticileriyle iletişime geçtiği kaydedildi.

İsmail Güneşer, 2008-2012 yılları arasında Abdullah Gül’ün başyaverliğini yapmış olan bir isim. 15 Temmuz gecesi darbecilerin hazırladığı sözde atama listesinde Düzce-Bolu Sıkıyönetim Komutanı sıfatıyla yer almıştı.

İsmail Güneşer hakkında verilen ret kararında, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçundan hapis cezası ile cezalandırıldığı vurgulandı.

Güneşer darbe teşebbüsü gecesi Hakkari Şemdinli’de bulunan eski Bolu 2. Komando Tugay Komutanı olarak görevdeydi. Bolu’daki komutanları arayarak, sıkıyönetim direktifine uyulmasını ve vali ve belediye başkanlarının görevden alınması talimatını vermişti.

Güneşer’in Şemdinli’den Van’a oradan da Bolu’ya ulaşmaya çalıştığı fakat yapılan engelleme neticesinde görev yerine geri döndüğü tespit edilmişti. 

Komisyon 125 binden fazla başvuru inceledi

Tüm başvurucular hakkında gerekçeli karar veren OHAL Komisyonu verdiği ret kararlarında eski askerlerin FETÖ ile bağını detaylı olarak ortaya koydu.

2017 yılında çıkarılan KHK kapsamında çalışmaya başlayan OHAL Komisyonu’nda 70’i hâkim, savcı ve müfettiş sıfatıyla raportör toplam 220 personel görev aldı.

Komisyona şimdiye kadar yapılan başvuru sayısı 127 binin üzerinde. Başvuruların yüzde 98’inin incelemesi tamamlandı.

Komisyonda alınan kararlar neticesinde başvuru yapan yaklaşık 17 binden fazla kişinin göreve iadesi kabul edildi. Yaklaşık 108 bin başvuru ise reddedildi. Ayrıca vakıf, öğrenci yurdu, televizyon kanalı gibi 63 kuruluşun yeniden açılmasına hükmedildi.

KAYNAK: TRT HABER

 

FETÖ’cü yaverler göreve iade başvurusu yaptı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ’nün kumpas savcılarını kaçıran isim deşifre oldu https://yekvucut.com/feto-gercekleri/fetonun-kumpas-savcilarini-kaciran-isim-desifre-oldu/ Tue, 19 Jul 2022 07:52:31 +0000 https://yekvucut.com/?p=56376 FETÖ’nün kumpas savcılarını kaçıran isim kesinleşti. Firari savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara’yı yurt dışına kaçıran isim belli oldu. Ufuk...

FETÖ’nün kumpas savcılarını kaçıran isim deşifre oldu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ’nün kumpas savcılarını kaçıran isim kesinleşti. Firari savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara’yı yurt dışına kaçıran isim belli oldu. Ufuk Özen Alibeyoğlu, Ardeşen Kaymakamı olarak görevdeyken hakkında yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınmıştı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen FETÖ’nün Mülkiye Teşkilatı Mahrem Yapılanması operasyonu kapsamında gözaltına alınan Alibeyoğlu hakkında örgüt üyesi olduğuna dair beyanlar ve operasyonel hatlar aracılığıyla mahrem imamlarıyla iletişime geçtiğine dair kanıtlar vardı. Alibeyoğlu, sulh ceza hâkimliğine sevk edilmesinin ardından adli kontrol şartıyla serbest kalmıştı. Bunun üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçerek itiraz etmiş, itirazın ardından Alibeyoğlu tutuklanarak cezaevine teslim edilmişti. Hakkında 15 yıla kadar hapis cezası istenen Alibeyoğlu hakkında hazırlanan iddianamede, Öz ve Kara’yı yurt dışına kaçıran isim olduğu tespiti yer aldı.

fetonun-kumpas-savcilarini-asl-aslan

FETÖ’nün kumpas savcılarını makam aracıyla kaçırmış

2015’te, Zekeriya Öz ve Celal Kara hakkında, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldıramaya teşebbüs etmek” ve “Örgüt kurmak” suçlarından yakalama kararı çıkartılmıştı. Ancak bu karardan 12 saat önce, 10 Ağustos 2015 tarihinde Öz ve Kara, Sarp Sınır Kapısı’ndan yurt dışına firar etti. Daha sonra, firari savcıların Ermenistan’a kaçırıldığı bilgisine ulaşıldı. Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü ve Başbakanlık İletişim Merkezi’ne yapılan ihbarlarda, firari FETÖ’cüler Sarp Sınır Kapısı’ndan kaçtıktan iki gün sonra, Posof Kaymakamı Alibeyoğlu’nun devlet tarafından kendisine tahsis edilen makam aracı ile Türkgözü Sınır Kapısı’na giderek savcılarla buluştuğu, Öz ve Kara’yı aynı araç ile Ermenistan’a kaçırdığı ifade edildi.

fetonun-kumpas-savcilarini-asl-aslan

Hakkında tanık beyanları var

FETÖ’nün kumpas savcılarını kaçıran eski Kaymakam Ufuk Özen Alibeyoğlu, Ardahan Posof’ta görevdeyken imamların giyimlerine ilişkin “paçoz” demesiyle konuşulmuştu. Alibeyoğlu, “Ütüsüz pantolon giymenin din ile imanla ne ilgisi var? Köyde öğretmen grand tuvalet gezerken sen niye paçoz geziyorsun?” şeklinde konuşmuştu.

fetonun-kumpas-savcilarini-asl-aslan

Alibeyoğlu hakkında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 15 yıla kadar hapis cezası talebiyle iddianame hazırlandı. İddianamede, ankesörlü hatlardan arandığı, operasyonel hat ile mahrem imamla iletişim kurduğu ve FETÖ mensupları ile arasında para transferi yapıldığı bilgileri yer aldı.

Y.K.Y isimli örgüt mensubu, Erzurum ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen FETÖ’nün Mülkiye Teşkilatı Mahrem yapılanması soruşturması kapsamında ifade verdi. Alibeyoğlu’nun da bulunduğu sohbet grubuna katıldığını söyleyen Y.K.Y., “Ali” kod adlı örgüt imamının Alibeyoğlu’na özel ilgi gösterdiğini belirtti. Y.K.Y., şu ifadeleri kullandı:

“Bu özel ilginin somut nedenini bilemiyorum. Ufuk Özen Alibeyoğlu‘nun daha öncesinde örgüt kapsamında abi olduğunu düşünüyorum. Kaymakam adaylığı yıllığında yine ihraç edilen bir iki şahsın ona abi diye hitap ettiğini gördüm.”

KAYNAK: SABAH

FETÖ’nün kumpas savcılarını kaçıran isim deşifre oldu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
FETÖ itirafçısı : Sahte ihbarlarla bizden olmayanları eledik https://yekvucut.com/feto-gercekleri/feto-itirafcisi-sahte-ihbarlarla-bizden-olmayanlari-eledik/ Mon, 18 Jul 2022 12:37:53 +0000 https://yekvucut.com/?p=56363 Mahrem yapılanmada askeri öğrencilerden sorumlu olan P.M., itirafçı oldu ve etkin pişmanlıktan faydalandı. FETÖ itirafçısı P.M., Hava Harp Okuluna terör...

FETÖ itirafçısı : Sahte ihbarlarla bizden olmayanları eledik yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Mahrem yapılanmada askeri öğrencilerden sorumlu olan P.M., itirafçı oldu ve etkin pişmanlıktan faydalandı. FETÖ itirafçısı P.M., Hava Harp Okuluna terör örgütü mensuplarını sokmak için uyguladıkları taktikleri itiraf etti. P.M.; örgütün askeri öğrencilere yönelik yaptığı kodlamaları, FETÖ mensubu olmayanların askeri okullara girmesinin engellenmesi için aday öğrencilere yönelik itibar suikastlarını, HHO’daki mahrem yapılanmayı, örgüt evindeki konuşmaları, telefonla nasıl gizli mesajlaşıp şifreli konuştuklarını detaylandırdı. 1995 yılından itibaren FETÖ yapılanmasına ait yurt ve evlerde kalmaya başladığını söyleyen P.M, bir süre örgüte bağlı FEM dershanelerinin çeşitli şubelerinde öğretmenlik yaptığını, üniversite döneminden itibaren de kendisine FETÖ tarafından örgütte çeşitli vazifeler verildiğini anlattı. Hava Harp Okulundaki mahrem yapıda sözde öğretmen-asistan konumunda görev yaptığını ifade etti.

Sahte ihbarlarla askeri öğrencileri elemişler

FETÖ itirafçısı P.M., sözde müdür konumundaki M.S. ve M.Ö. isimli şahısların FETÖ üyesi olmayan aday öğrenciler için kendilerince belirlenmiş senaryoları, farklı internet kafelerden mail olarak atmasını kendisine söylediklerini belirtti.

P.M, aday öğrencilere yönelik süreci şöyle anlattı:

“Müdür konumundaki bu şahıslar, hakkında mail atılması istenen askeri öğrenci adayı ile ilgili kimlik bilgilerinin ve neden alınmayacağına dair örneğin, ‘şahsın babasının uyuşturucu bağımlısı olduğu’, ‘hakkında adli işlem yapıldığı’ şeklinde bilgi yazan bir not kağıdını bana verirdi. Herhangi bir internet kafeden sahte mail adresi açıp askeri öğrenciyle ilgili bana verilen bu bilgiyi öğrencinin girmek istediği askeri okulun resmi iletişim adresine veya askeri okulun ziyaretçi defterine gönderirdim. Böylelikle bu öğrenci mülakat aşamasında hakkında ihbar geldiği için komisyon tarafından elenirdi.”

Örgüt içi iletişimin nasıl kurulduğundan bahseden P.M, 2014 yılında müdür ve müdür yardımcılarının “SHU” isimli program üzerinden haberleştiklerini, 2015 yılı başlarında ise kendilerine bir örgüt mensubu tarafından akıllı telefon dağıtıldığını, bu telefonların içinde bulunan “Eagle” isimli programdan iletişim kurulduğunu belirtti.

Örgüt için iletişimde “Kakao” ve “TikTok” gibi uygulamaların da kullanıldığını kaydeden P.M, asistanların tablet veya akıllı cep telefonlarına geçmesiyle daha önce kullanılan tuşlu telefonların imha edilmesinin söylendiğini anlattı.

Örgüt mensuplarını sohbete katılımlarına göre kodlamışlar

Hava Harp Okulundaki FETÖ yapılanmasındaki öğrencilerin kodlandığını söyleyen P.M, öğrencinin isminin karşısına asistandan alınan bilgiye göre FETÖ’nün sohbetine gelmediyse 0, geldiyse 1 yazıldığını, bu bilgilerin belli bir süre sonra müdür yardımcısı tarafından müdüre iletildiğini söyledi.

FETÖ itirafçısı P.M, sürekli sohbete gelen öğrencinin 5, sohbete gelen ancak eksikleri olan öğrencinin 4, sohbetleri aksatan ve maneviyatı iyi olmayan öğrencinin 3, sohbetlere az gelen maneviyatı zayıf öğrencinin 2, sohbetlere gelmeyen, FETÖ’den ayrılmış veya gelmek istemeyen öğrencinin 1 olarak kodlandığını belirtti.

M.S. adlı FETÖ mensubunun 2012 yılında kendisini Zübeyir adlı başka bir örgüt mensubuyla tanıştırdığını ve bundan sonra ona sohbet yapılmasını istendiğini kaydeden P.M,

“Ben Zübeyir isimli şahsa bir süre sohbet yaptıktan sonra bu şahsın isminin E.B. olduğunu ve HHO’da albay rütbesinde doktor olarak görev yaptığını öğrenmiştim.” dedi.

P.M., bu görevle birlikte FETÖ tarafından mahrem yapıda “müdür yardımcısı” konumuna getirildiğini, 2012-2013 eğitim-öğretim yılında HHO 1. sınıf öğrencilerinden ve bunlarla alakalı sözde öğretmenlerden sorumlu olmaya başladığını anlattı. FEM Dershanesi’nde 2003-2004 yıllarında öğretmenlik yaparken dershanenin bir başka öğretmeni ve “ser rehberi” olan “Osman” kod adlı Ahmet N.A’nın HHO’da sorumlu en üst kişi olduğunu, Birol K. isimli şahsın da onun altında görev yaptığını anlattı.

İzmir’e 2004-2005 yıllarında gönderilen Ahmet N.A’nın, Çiğli 2. Ana-Jet Üssü’nde uçuş eğitimine katılan HHO öğrencilerinden sorumlu bulunduğunu, daha sonra Malatya’daki 7. Ana Jet Üs Komutanlığından sorumlu olarak görevlendirildiğini söyleyen P.M, Kemal Batmaz’ın da 2014 veya 2015 yıllarında sözde Hava Kuvvetleri imamlığı yapmış olabileceğini değerlendirdiğini kaydetti.

“Tedbir amaçlı pizzacıyı aramamız söylendi”

O dönem kendisine de farklı bir kod adı verildiğini söyleyen P.M, örgütün diğer mensuplarıyla irtibat kurabilmeleri için GSM hattı almasının kendisine iletildiğini belirtti:

Kullandıkları telefonlarda birbirlerinin isimlerini kod adlarla kaydettiklerini belirten FETÖ itirafçısı P.M, şunları kaydetti:

“Hatta telefonlar az kullanıldığından dikkat çekmemesi için tedbir amaçlı çok kullanıldığı ve sadece aynı numaraların arandığı anlaşılmasın diye bize market ya da pizzacı gibi yerleri aramamız söylendi. Bu görevde, HHO öğrencisi ‘hasta’, bu öğrenciyle ilgilenen şehir dışından gelen abisi ‘bakıcı’, bakıcının üstü konumundaki şahıs ‘doktor’, doktorun üstü konumundaki şahsa da ‘ser doktor’, asistana ‘öğretmen’ şeklinde telefon görüşmelerinde hitap ediliyordu.”

FETÖ itirafçısı : 5’lik öğrenciler F-16 pilotu yapılıyordu

HHO’da askeri öğrencilerin günlük işleyişini düzenleyen ve 4. sınıflardan “lider/kadet”lerin örgüt mensuplarından seçilmesine dikkat ettiklerini belirten P.M, mahrem yapıda 2015-2016 yıllarında kendi sorumlu olduğu dönemi anlattı.

Lider teşkilatına seçilecek öğrencinin, cemaat yapılanması içinde bulunmasının öncelik olduğunu vurgulayan P.M, şunları belirtti:

“Bu alanda cemaat tarafından 5’lik öğrenci olarak nitelendirilen öğrenciler, bağlı bulunduğu müdür yardımcısı veya müdür tarafından görüştükleri filo veya kol komutanlarına bildirilerek bu öğrencilerin lider/kadet teşkilatına alınması sağlanır. Lider/kadet teşkilatına seçilen öğrenci, okul bitiminde 5’lik durumuna devam ederse uçuş eğitiminde F-16 pilotu olması sağlanır. Lider/kadet teşkilatındaki öğrenci, okuldaki öğrencilerle sosyal aktiviteler alanında bire bir muhatap olduğundan öğrenciler hakkında genel bilgiye sahiptir.

Uçuş eğitimine katılacak öğrenciler, cemaat yapılanması içerisinde kendileri hakkında toplanan bilgiler neticesinde yapılan derecelendirmeye göre belirlenir. Bunlardan 5’lik öğrencilerin F-16 pilotu, 4’lük öğrencilerin F-4 pilotu ve CASA uçağı veya helikopter pilotu olmaları istenir. 3 ve altında numaralandırılan öğrenciler ise uçuş eğitiminden eleneceğinden yer sınıfına giderler. HHO’dan mezun olmadan önce sağlık raporundan elenenler veya uçuş eğitiminde elenenler arasında örgüte bağlılığına göre numaralandırılan öğrenciler, sınıf eğitiminde hangi sınıfta okuyacaklarına dair ayrı ayrı belirlenir. Bunlardan FETÖ’ye en bağlı olanlar, personel veya istihbarat sınıfına seçilir.”

FETÖ’nün 17-25 Aralık’tan sonra askeri lise okullarına yerleştirmek için öğrenci bulmakta zorlanmaya başladığını vurgulayan P.M, şöyle konuştu:

“Müdür olarak mahrem yapıda görevli Mehmet S’den, 17-25 Aralık’tan sonra Amerika’ya Fetullah Gülen’e yaptığı ziyaretten sonra ‘Dayıya soruldu, insan kaynaklarımız azaldı. Askeri okullara yerleştirmek için nitelikli öğrenci sayısı yeterli değil. Bünyemiz dışındaki kişilerin askeri okullara yerleşmesine müsaade edelim mi? En azından yüzde 50-60’lık kısmı bizden olsun.’ şeklinde teklifte bulunulduğunu ancak “Dayı” olarak hitap edilen Fetullah Gülen’in, oradaki heyete ‘Hayır, yüzde 100 bizden olacak.’ dediğini duydum.”

KAYNAK: ANADOLU AJANSI

FETÖ itirafçısı : Sahte ihbarlarla bizden olmayanları eledik yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>