Haiti devlet başkanının katillerini ABD eğitti

Haiti Devlet Başkanı Jovenel Moise’nin  7 Temmuz’da evinde öldürülmesi sonrası yaşananlar ABD’nin “demokrasi ihracı” için hiçbir fırsatı kaçırmadığını gösterdi. Biden demokrasisi ile tanışan Kuzey Amerika’nın 11 milyon nüfuslu ülkesi Haiti’de 7 Temmuz’da 28 kişilik bir suikast ekibi Devlet Başkanı Jovenel Moise ve eşine saldırdı. Moeise’yi işkence ederek öldüren suikast timi, devlet başkanının eşini de ağır araladı. Haiti Emniyet Genel Müdürü Leon Charles tarafından yapılan açıklamada suikast timinin 26 Kolombiyalı ve 2 Haiti asıllı ABD vatandaşı tarafından gerçekleştiğini ortaya çıkardı. Suikast timinden üç kişi öldürülürken, 15 Kolombiyalı ve 2 Haiti asıllı ABD vatandaşı yakalandı. 8 Şüpheli ise aranıyor. Suikastı işleyen saldırganların ABD’de silahlı eğitim aldıkları ortaya çıktı.

ABD medyasında yer alan bilgilere göre saldırganlar arasında ABD istihbaratının muhbir olarak kullandığı isimler de vardı. Suikast sonrası ABD’de doktorluk yapan bir Haitili de yakalanmış, şüphelinin evinde ABD uyuşturucu ile mücadele dairesi DEA’nın bir şapkası ve belgeler ele geçirilmişti. Suikast sonrası siyasi krizin arttığı Haiti’de bir grup siyasi ABD’den askeri koruma istedi. Suikasta karışan Kolombiyalı askerlerin ABD’de silahlı eğitim aldığı iddialarını kabul eden Pentagon, bunun rutin bir uygulama olduğunu açıkladı. ABD yönetimi ise Haiti’nin askeri yardım talebine henüz cevap vermezken ülkeye istihbarat yetkililerinin gönderileceğini açıkladı.

Biden demokrasisi için Haiti’nin önemi ne?

ABD Başkanı Joe Biden 1994 yılında yaptığı açıklamada “Eğer Haiti Karayip Denizinin 300 feet içine batsa ya da çıksa bizim çıkarlarımız açısından değişen bir şey olmaz” diyerek Haiti’nin ABD için değersiz bir toprak parçası olduğunu açıklamıştı. Başkan olduğunda “ABD geri döndü” sözüyle,  ülkesinin dünya jandarması rolünü oynamaya devam edeceğini ilan eden Biden dönemi Güney Amerika siyaseti oldukça karışık günler geçiriyor.

Haiti devlet başkanını öldüren suikast timinin ABD’de eğitim görmesi, akıllara Suudi muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı’yı getirdi. Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğunda Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’ın emriyle Cemal Kaşıkçı‘yı canavarca katleden suikast timinin de ABD’de silahlı eğitim aldığı ortaya çıkmıştı. Trump döneminde Kaşıkçı suikastını sürekli gündeme getiren Demokrat Partililer Biden iktidarında Muhammed Bin Selman’dan hesap sorulmasının önüne geçmişti.