ABD’nin etkili muhafazakâr yazarlarından biri olarak kabul edilen David Brooks, ABD’de gençler arasında değişen dini inançları inceleyen bir yazı kaleme aldı. Brooks yazısında, büyücülük, neopaganizm gibi inanışların nasıl hızlıca yayıldığını anlatırken bunun nedenlerini de anlatıyor. New York Times gazetesinde yer alan yazıyı sizler için tercüme ettik.
Kova Burcunun Çağı, Yeniden! /Astroloji ve medyumluğa olan ilgi artıyor
Dini bir dirilişin ortasında yaşıyoruz. Yalnızca, bu sefer yükselen ruhani hareketler bildiğimiz anlamdaki “din” olarak adlandırılamaz. Bu “dini” hareketlerin başında gelen ise astroloji. 2018 tarihli Pew Anketi’ne göre, Amerikalıların %29’u astrolojiye inanıyor. Bu rakam ABD’deki Protestan kilisesi mensuplarının sayısından daha fazla.
Astrolojiye olan inanç özellikle gençler arasında çok popüler: Ulusal Bilim Vakfı’nın yaptığı bir araştırmaya göre, ABD’deki 18-24 yaş arası gençlerin %44’u astrolojinin “bilimsel” olduğuna inanıyor. İnternetteki burç yorumlama sitelerinin sayısında ise patlama yaşanıyor.
Popülerliği artan bir diğer ruhani hareket ise büyücülük. 1990 yılında, yalnızca 8000 Amerikalı büyüye inandığını söylüyordu. On yıl sonra bu sayı 134.000’in üzerindeydi. Bugünse neopaganizmin diğer türleriyle beraber bir milyonun üzerindeki kişinin büyüye inandığı söyleniyor. Bu rakamlara göre büyücülük, Amerika’da en hızlı büyüyen din.
Gelişen üçüncü ruhani akim farkındalık. Dördüncüsü büyük uyanış. Bu değişik ruhani hareketlerin hepsi, modern insana günümüzdeki ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik bir enstrüman vazifesi görüyor.
İlk ihtiyaç, insanların içindeki maneviyat ihtiyacı. Herkes artık seküler bir dünyada yaşadığımızı söylüyor, ama sekülerizm asla tamamıyla hayatımıza yerleşmedi. İnsanlar “ruhani tecrübeleri olan yüce varlıklar” ve de içgüdüsel olarak doğaüstü güçlere inanma eğilimindeler. En seküler toplumlarda bile, apaçık ortada duran bir maneviyat arayışı mevcut.
İkinci olarak ise, modern çağın getirdiği teknolojik gelişmelerin insan hayatını fazlasıyla hızlandırması ve her şeyin çok çabuk tüketilebilir hale gelmesiyle gerçeğinin tetiklediği bir ihtiyaç var: İnsanların bu teknolojik çağdan kaçma ve insanca bir tempoda yasama ihtiyacı.
Ucunu sebep yabancılaşma… Esrarengiz şeylere olan ilgi değişim ve hayal kirik ligi anlarında ortaya çıkar. 1960’larda böyle olmuştu, şimdi de olan bu. Çoğu kişi için geleneksel dinler, var olan güç statükosunun bir parçası. Bilinmeyen, doğaüstü meselelerle uğraşmak toplumun genelinden kendini temyiz etmek, ataerkil düzene karsı çıkmak, heteronormatif ve baskıya karsı çıkmak için bir yol olarak görülüyor.
Dördüncü sebepse kimlik damgaları. İçinde bulunduğumuz çağda ırk veya yaşanılan yer gibi pek çok geleneksek kimlik ayracı silinmiş vaziyette. Astroloji ise size hala kim olduğunuzu ve hangi özelliklere sahip olduğunuzu söyleyebiliyor. Aynı zamanda farklılıklarla dolu bu modern toplumda size, sizin için hangi insanların uygun olduğunu veya olmadığını söyleyebiliyor. Genelde de astrolojinin popülerliğinin asil sebebi buradan kaynaklanıyor.
Son olarak ise pek çok kişi, içinde yasadığımız bu gerçek ve sıradan dünyayı terk etmeden alternatif bir dünyaya sahip olmak istiyor.
