Scroll Top

Özel Haber: Fransa’nın değişmeyen gölge Cumhurbaşkanı

yekvucut_makron_01

Fransa’da 7 Mayıs 2017’de gerçekleşen başkanlık seçimlerinde halk, Emmanuel Macron ile aşırı sağcı aday Marine Le Pen arasında tercihini yaptı.

Emmanuel Macron oyların yüzde 66,10’unu alarak resmi sonuçlara göre ülkenin yeni cumhurbaşkanı oldu. Macron kurduğu siyasi hareketle dikkat çekici bir hızla yükseldi ve Cumhurbaşkanı oldu.

Cumhurbaşkanı olduktan kısa bir süre sonra, ABD Başkanı Donald Trump’ın ülkesinin  Paris iklim anlaşmasından çekildiğini açıklamasından sonra “ABD tüm dünyaya sırtını döndü fakat Fransa ABD’ye sırtını dönmeyecek” açıklamasıyla bir anda yeni küresel sistemin hâmisi olduğunu ortaya koydu.

Peki, Emmanuel Macron kimdir?

Emmanuel Macron Paris’in kuzeyinde 135 bin nüfuslu küçük bir şehir olan Amiens’de 1977’de doğdu. Liseyi Katolik Cizvit cemaatine ait bir lisede okudu. Lisenin ardından çok popüler olmayan bir siyasal bilgiler fakültesini 24 yaşında bitirdi. Ardından Fransız yüksek bürokrasisine girmenin olmazsa olmazı Ulusal Yönetim Okulu’na (ENA) yazıldı. Strazburg’da 2 yıl okudu.

Emmanuel Macron’un okulu bitirdiği yıl mezuniyet sınavları soruların çalındığı kuşkusuyla iptal oldu. Ancak Macron okulu bitirmiş sayıldı. 2004 yılında Maliye Bakanlığı’na başmüfettiş olarak girdi ve burada 3 yıl çalıştı.

Macron, okul yıllarında Hegel’in “Hukuk Felsefesi” adlı eseri üzerine Profesör Etienne Balibar’a bir tez verdiğini söyledi. Balibar bunu hiç hatırlamadığını ve tezin bir kopyasının da olmadığını açıkladı.

2007 yılının mayıs ayında Fransa Cumhurbaşkanı seçilen Nicolas Sarkozy, Fransa Cumhurbaşkanlarının vazgeçemediği Jacques Attali’nin başkanlığında ağustosta bir komisyon kurdu. Macron bu komisyonda raportör olarak Attali ile uzun yıllar sürecek birlikteliğini başlattı.

Aynı yılın ekim ayında da evlendi. Evlendiği kişi ise lisedeki Fransızca öğretmeni olan, kendisinden 24 yaş büyük Brigitte Trogneux.

Emmanuel Macron’un sonradan evleneceği Brigitte ile ilk görüntüleri. Tarih 1993

Brigitte Macron, Simone ve Jean Trogneux çiftnin altı çocuğunun en küçüğü olarak 13 Nisan 1953 tarihinde Kuzey Fransa’daki Amiens kentinde doğdu. Trogneux ailesi bölgenin ileri gelen ailelerinden biri olması hasebiyle Brigitte iyi şartlarda yetişti. Trogneux ailesi 1872 yılında kurulan ve dünyaca bilinen “Macarons d’Amiens” adlı çikolata üreticisi firmanın sahibidir.

Brigitte Macron Amiens kentinde bulunan Cizvit okulunda edebiyat öğretmenliği yapıyordu. Emanuel Macron ile de aynı okulda öğrencisiyken tanıştı. Brigitte Macron’un ilk kocası Andre-Louis Auziere de bankerdi. Brigitte’nin bu evlilikten ikisi kız, biri erkek olmak üzere 3 çocuğu bulunuyor. Brigtte Macron’un ailesinin ve eski eşinin Rothschild’larla yakın ilişkileri olduğu bir sır değil. Trogneux ailesine ait “Macarons d’Amiens” adlı çikolata firmasına Rothschild ailesinin destek verdiği ve Brigitte’nin eski eşi banker Andre-Louis Auziere’nin de Rothschild’ların kontrolündeki International French Bank’ta uzun süre çalıştığı biliniyor.

Macron bundan bir yıl sonra, 2008’de Maliye’den izinle ayrılıp özel sektörde bir bankaya geçti. Macron’un geçtiği banka ise meşhur Rothschild & Co. Yatırım Bankası’dır. Macron burada 6 yıl çalıştı.

Macron seçime giden süreçte yargıdaki ve küresel finans lobisinin elinde bulundurduğu medyadaki adamları ile büyük bir kampanya yürüttü.

Macron dışındaki bütün adaylar ucuz suçlamalarla karalandı. Diğer adaylar hakkında soruşturmalar açıldı, yargılama fotoğrafları servis edildi.

Seçime aşırı sağın adayı olarak giren Marine Le Pen’in oyların %33,90’ını aldığını ifade eden Başbakan Laurent Fabius, Macron’un %66,10 oy alarak seçimi kazandığını ilan ediyordu.

Macron Cumhurbaşkanı olduğunda, Sarkozy döneminde emrinde çalıştığı ve Hollande döneminde bakan olmasını sağlayan Jacques Attali’yi danışman olarak atadı.

Fransız Cumhurbaşkanlarının gözdesi Jacques Attali

Yahudi lobilerinin vazgeçilmez ismi Jacques Attali, Fransa’nın yakından tanıdığı bir isim ve hayatı son derece ilgi çekici.

Attali 1943 yılında Fransız sömürgesi Cezayir’de Yahudi bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Cezayir’in bağımsızlığından hemen önce 1957 yılında ailesiyle birlikte Paris’e göç etti. Burada École Polytechnique’te maden mühendisliği eğitimi aldı.

Henüz 27 yaşında iken Fransa’da Danıştay (Conseil d’Etat) üyesi oldu. 1981 yılında ise Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterand’ın danışmanlığına getirildi ve 1993’e kadar bu görevini sürdürdü.

Jacques Attali, François Hollande ve François Mitterrand birlikte

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası 1991’in Nisan ayında Londra’da kuruldu. Kurumun ilk başkanı olan Attali bu görevi 1993 yılına kadar sürdürdü.

Attali, 1990’lı yıllardan itibaren yazılarına ağırlık verdi ve otuzun üzerinde kitap yazdı. Attali’nin kitaplarının konusu, “tüm ulusların ortadan kalkması ve insanlığın tek dünya devleti idaresi altında birleşmesi” oldu. Kitaplarında “yeni dünya düzeni” vurgusu yaptığı görüldü. Kitaplarının bazıları Türkçe’ye çevrildi: “Geleceğin kısa tarihi” ,” Uyanmışlar Tarikatı”, “1492”, “Ölümümden sonraki ilk gün”, ” Yahudiler, dünya ve para Yahudi halkının ekonomik tarihi” Türkçe’ye çevrilen kitaplarının bazılarının isimleri.

Jacques Attali’nin ikiz kardeşi Bernard Attali ise 1988-1993 yılları arasında Air France CEO’su olarak görev yaptı. Halen Bank of America’nın kıdemli danışmanı olarak görev yapıyor.

Bernard Attali 1989 yılında Papa II. Jean-Paul ile uçak yolculuğunda.

Jacques Attali, yaptığı konuşmalarda ve verdiği röportajlarda Siyonist düşünceleriyle dikkatleri üzerine topladı. “Kudüs, yeni dünya düzeninin başkentidir.” (Jerusalem, capitale du nouvel ordre mondial) diyen Attali, Kudüs’ün tüm insanlığın birleşebileceği bir şehir olduğunu öne sürdü.

Attali’nin imzası. Bir piramitin en tepesinde isminin noktası var.

 

Kendisi de bir küreselci olan Attali, ABD’de küreselcilere rağmen Trump’ın başkan seçilmesinin ardından Avrupa Birliği’nin bu tehlikeye karşı yeni bir model geliştirmesi gerektiğini belirtti.

Popülist devrim Brexit ile başladı, Trump ile devam ediyor. Büyük bir krizden sakınmak için Avrupa buna karşı bir model öne sürmek zorundadır.

Macron’un genç yaşta ve kısa sürede Fransa Cumhurbaşkanlığı görevine gelmesinde Attali’nin oldukça etkili olduğu yadsınamaz bir gerçek. Attali-Macron ilişkisini anlatmanın en iyi yolu, Attali’nin “Macron’u ben yarattım, ben icat ettim.” sözlerini hatırlatmak olacaktır.

Haberimizin başında verdiğimiz Macron’un kısa biyografisini Attali ile birlikte tekrar verdiğimizde Attali’nin bu sözünde ne kadar haklı olduğu ortaya çıkıyor.

Nicolas Sarkozy dönemi kurulan Ekonomiyi Teşvik Komisyonu’nda Attali’nin ropörtörü Macron’du.

Emmanuel Macron, École Nationale d’Administration’dan mezun olduktan sonra Ekonomi Bakanlığı’na müfettiş olarak girdi. 2007 yılında Attali ile tanışması ise kendi deyimiyle “hayatının dönüm noktası” oldu. Attali, Macron’u “Ekonomiyi Teşvik Komisyonu”na dahil etti.

Attali ile ilişkisini kuvvetlendiren Macron, onun aracılığıyla “Rothschild et Cie” bankasına geçti. Milyarlarca dolarlık satışları yöneten Macron, bu dönemde sermaye ile yakınlaştı. Macron, Attali aracılığı ile 2011 yılında François Hollande ile tanıştı. Hollande, Macron’u “ekonomi danışmanı” olarak aldı. 2012’de Cumhurbaşkanı seçilen Hollande, Macron’u bu kez Ekonomiden Sorumlu Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı olarak görevlendirdi.

Attali ve Rothschild ailesinin politikalarını uygulayan Macron, Fransızların karşı çıktığı yasaları parlamentonun onayı olmadan çıkarması için Hollande’ı ikna etti. Attali’nin müdahalesiyle Hollande’ı yanlış yönlendiren Macron, Hollande’a olan toplumsal desteğin düşmesiyle birlikte Cumhurbaşkanlığı koltuğu için hazırlanmaya başladı. Arkasındaki en önemli destekçileri ise Jacques Attali ve Rothschild ailesiydi.

Fransa siyasetine yön veren CRIF toplantıları

Jaques Attali her yıl Fransa’daki Yahudi organizasyonlarının çatı kuruluşu olan CRIF tarafından gizli kapılar ardında düzenlenen “CRIF’’ yemeklerine katılıyor; Fransa siyasetine bu yemekte yön veriliyor.

Macron CRIF toplantısı girişinde basına açıklama yapıyor.

Yılda 1 defa düzenlenen CRIF yemeklerinde siyaset dünyasından isimler, işadamları ve milletvekilleri İsrail’e bağlılıklarını dile getiriyor.

Fransız basınında Macron’un dünyadaki en büyük Siyonist aile olarak bilinen Rothschild ailesi sayesinde genç yaşta cumhurbaşkanı olduğu yazılmaya başlandı.

Christian Gerin, Fransa’da 2016 seçimlerinde milletvekilliği adayı olmuştu. Twitter hesabından “Devlet ile CRIF işleri ne zaman birbirinden ayrılacak?” sorusunu sordu.

Bu soru sonrası adaylığı iptal edilen Gerin aforoz edildi.

Macron’un diğer danışmanı Bernard Henry Levy, Fransız basınına verdiği demeçte: “Dünyanın en ahlaklı ordusu İsrail ordusudur.” demişti.

Bernard Henry Levy Yahudi geleneklerine çok düşkün bir siyasetçi. Siyonistlere sevgisini katıldığı bir radyo programında: ““Eşimden dolayı İsrail’e ömür boyu bağlıyım.” diyerek ifade etmişti. 

Bernard Henry Levy’nin de Macron ve Attali gibi Rothschild ailesiyle iyi ilişkilere sahip olduğunu hatırlatalım.

Benzer gönderiler