Cumhurbaşkanlığı Sistemi, devlet geleneğimize uygun mudur?
- Evet uygundur. Eski Türkçe’de Cumhurbaşkanı’na “reis-i cumhur” denirdi. Riyaset, yani reislik/başkanlık, ülkemizin tarihinde sıkça rastlanan bir olgudur; toplumumuzu ayakta tutan yapı taşıdır.
- Toplumun en küçük birimi olan ailenin idarecisine de en büyük siyasi kurum olan devletin baş idarecisine de “reis” denmiştir.
- Cumhurbaşkanlığı Sistemi bu anlamda “yeni” bir sistem değildir ve devletin topluma uygun hâle getirilmesi olarak da görülebilir. Bu sebeple devlet geleneğimize parlamenter sistemden daha uygundur.
Cumhurbaşkanı’nın partisiyle ilişkisi nasıl olacak?
- Yeni sistemde Cumhurbaşkanı bir siyasi partinin üyesi, idarecisi ya da genel başkanı olabilecektir. Ancak Cumhurbaşkanı’nın bir siyasi parti üyesi olması şart değildir.
- Türk siyasi tarihinde partileriyle ilişiklerini sürdüren cumhurbaşkanları olmuştur.
- Cumhurbaşkanları Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü görevleri süresince CHP’nin genel başkanlığını; Cumhurbaşkanı Celal Bayar ise DP üyeliğini devam ettirmiştir.
- Kimi Cumhurbaşkanları da resmiyette partileriyle ilişiklerini kesmelerine rağmen yakınlıklarını sürdürmüşlerdir.
- Cumhurbaşkanlarından Süleyman Demirel’in DP’yle Turgut Özal’ın ANAP’la ve Ahmet Necdet Sezer’in CHP ile kurduğu bağ, görünürde partili olmamalarına rağmen, hafızalarda tazeleğini korumaktadır.
- Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde tarafsızlık partisiz olmak değil, halkın tamamına aynı şekilde hizmet etmek demektir.
Teklif edilen sistemin darbelerin önlenmesinde nasıl bir etkisi olacak?
- Darbeler siyasi belirsizlikten ve ekonomik krizden doğar.
- Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde istikrarsızlığın sebebi olan zayıf koalisyonlar yerine daha güçlü bir siyaset kurumu mpevcuttur.
- Siyasi istikrarın ekonomik yatırımı teşvik ettiği bir ortamdaysa darbe söz konusu değildir.
Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde kuvvetler ayrılığı nasıl sağlanacak?
- Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde hiçbir kişi veya makam aynı anda hem yasama hem de yürütme organında görev alamayacaktır.
- TBMM sadece yasama işlevini, Cumhurbaşkanı’nın başkanlığındaki yürütme ise sadece hükümet etme işlevini yerine getirecektir.
- Bakan atanan milletvekilinin vekilliği düşecektir. Mevcut sistemde olduğu gibi bir kişi hem milletvekili hem de bakan olmanın getirdiği olağanüstü yetkilere sahip olamayacak.
- Cumhurbaşkanı ve bakanlar da yasama faaliyetlerinde bulunamayacaktır.
- Hükümet Meclis’e kanun tasarısı bile getiremeyecek, sadece milletvekilleri kanun teklifi verebilecektir.
- Böylece milletvekilleri kanun yapma ve yürütmeyi denetleme gibi sorumluluklarını daha etkin yerine getireceklerdir.
- Yeni sistemde Anayasa Mahkemesi’nin Yüce Divan sıfatıyla Cumhurbaşkanı’nı, Cumhurbaşkanı yardımcılarını ve bakanları yargılama yetkisi bulunmaktadır.