Türkiye’nin koronavirüs ile mücadelesi ABD basını tarafından övüldü. Türkiye’de yapılan olumsuz yorumlara rağmen, Vaşington merkezli The Hill sitesi “Türkiye’nin Küresel Covid-19 salgınında kilit ülke olduğunu” açıkladı. The Hill’de yer alan haberin geniş bir özet tercümesini yayınlıyoruz.
Küresel Covid-19 salgını boyunca, Türkiye kendini dünyadaki mücadelenin kilit destekçisi olarak kanıtladı. Devlet medyası Türkiye’nin korona virüs tehdidine hızlı ve etki şekilde cevap verdiğini yazdı. Gerçekten de Türkiye ilk pozitif vaka tespit edildikten bir gün sonra başka tedbirlerle de beraber okulları ve üniversiteleri kapattı. Bu tedbirler pek çok Avrupa ülkesinden çok daha hızlı ve etkiliydi.
Geçtiğimiz hafta sonu Türkiye aynı zamanda nüfusun fazla olduğu büyük vilayetlerinde de herkesi kapsayan bir sokağa çıkma yasağı ilan ederek, nüfusunun %78’ine denk gelen 64 milyon insanın bütün hafta sonu evde kalmasını sağladı.
Milyonlarca mülteci ve göçmeni barındıran, büyük depremler atlatan ve daha pek çok badireyle başa çıkan Türkiye’nin bu küresel salgına diğer ülkelerden daha hazırlıklı olması da sürpriz değil.
Nisan başında Türkiye, Balkan ülkelerine, İtalya ve İspanya’ya cerrahi maskeler ve test kitleri gönderdi. Gönderilen medikal malzemelerin üzerinde 13. yy’ın ünlü düşünürü Mevlana Celaleddin Rumi’nin “Ümitsizliğin ardında nice ümitler var, karanlığın ardında nice güneşler var.” yazısı bulunuyordu.
Dışişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre şu ana kadar 88 ülke Türkiye’den yardım talebinde bulunurken 30’un üzerindeki ülkeye yardım gönderildi.
Yardım gönderilen ülkelerden birisi de İsrail. Türkiye Mart 1949 tarihinde İsrail’i tanıyan ilk Müslüman ülke. İki ülke arasındaki stratejik ortaklık İsrail’in 2010 yılında Gazze’ye yollanan bir Türk yardım gemisine saldırıp 10 sivili öldürmesiyle parçalandı.
Buna rağmen Türkiye İsrail’in yardım çağrısına olumlu yanıt verdi. Türk yetkililer Türkiye’nin bu jestine karşılık İsrail’in Gazze ve Bati Şeria’daki Filistinlilere yardım gönderilmesine de izin vermesini de beklediklerini belirtti.
Türkiye ayni zamanda ABD’ye de 500.000 test kiti gönderdi. Bunun yanında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Türkiye’nin günde 10.000-15.000 arası test yapma hedefinin olduğunu belirtti. (Aslında Türkiye günde 30.000 test yapıyor.)
Türkiye aynı zamanda savaştan harap olmuş Libya’ya da tıbbi yardım yolladı. Ülkedeki savaş ağası General Halife Hafter daha geçenlerde Covid-19 hastalarının tedavisine tahsis edilen başkent Trablus’taki Al-Hadra Hastanesi’ne roket saldırısı düzenlemişti.
Libya’daki Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinatörü Yakub Al-Hillo bu saldırıyı “şok edici ve Uluslararası Hukuk’un açık bir ihlali” olarak nitelemişti.
İngiltere de Türkiye’den tıbbi malzeme yardımı alan ülkeler arasında. Türkiye geçtiğimiz hafta askeri uçakla iki partide İngiltere’ye sağlık çalışanları için 100.000 koruyucu kıyafet de içeren önemli tıbbi malzemeler yollamıştı. Ülkede 53 yaşındaki ürolog Dr. Abdul Mabud Chowdhury, daha yeni koruyucu ekipman eksikliğinden hayatını kaybetmişti. Dr. Chowdhury hastalığı kapmadan önce ise Facebook’taki paylaşımıyla İngiltere Başbakanı Boris Johnson’a seslenmiş, sağlık çalışanları için koruyucu ekipman eksikliğinden yakınmıştı.
Pek çok ülkenin karşı karşıya olduğu koruyucu ekipman eksikliği bu ülkelerin küresel pandemiye ne kadar hazırlıksız olduğunu gösteriyor. Dünyanın dört bir yanında ülkeler korona virüsle mücadele edebilmek için ekonomilerini durdurmuş ve insanlar evlerine kapanmışken Sezar’ın hakkını da Sezar’a vermek gerekiyor: Bu şartlar da Türkiye de bunu hak ediyor.
