Cezayir arşivleri | Yekvucut Akıl ve vicdan sahiplerine Sat, 03 Sep 2022 08:39:35 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 https://yekvucut.com/wp-content/uploads/2022/11/favicon_yek.png Cezayir arşivleri | Yekvucut 32 32 Macron’un çırpınışları: Cezayir yine mi sömürülecek? https://yekvucut.com/gundem/macronun-cirpinislari-cezayir-yine-mi-somurulecek/ Sat, 03 Sep 2022 08:32:16 +0000 https://yekvucut.com/?p=56874 Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 27 Ağustos’ta doğal gaz umuduyla Cezayir’e gitti. Malum, Rusya’nın gaz kesme kararı sonrası Avrupa ülkeleri ne...

Macron’un çırpınışları: Cezayir yine mi sömürülecek? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 27 Ağustos’ta doğal gaz umuduyla Cezayir’e gitti. Malum, Rusya’nın gaz kesme kararı sonrası Avrupa ülkeleri ne yapacağını şaşırdı. Dev ekonomilere sahip olan ülkeler, yaşanan kriz için ardı ardına çözüm önerilerini açıkladı. Örneğin; İngiltere, “bu sene ısınmak için evde zıplayın” dedi. Almanya, vatandaşlarına “duş sürelerini kısaltmalarını ve sıcak suyu az tüketmelerini” söyledi. Avusturya, “sıcak su yerine soğuk su kullanın” tavsiyesi verdi. Belçika, gıdaları ısıtmak için mikrodalga kullanılması gerektiğini duyurdu. İsviçre, “yeterince mum ve yakacak odun stoklayın” çağrısında bulundu. İspanya, kış aylarında klimaların sıcaklığının 19 derecenin üzerine çıkarılmayacağını açıkladı. Yunanistan yaz aylarında klimaları 26 derecenin altına düşürmeyi yasakladı. Fransa ise klimalı işyerlerinin kapılarının açık tutulmayacağını bu kararı ihlal edenlere de 750 avroya kadar para cezası vereceğini açıkladı. Soğuk su ile duş, klimasız ofisler, elektrik yerine yakılan mumlar…

Macron’un Cezayir ziyareti

Rusya’dan gaz alamayan Avrupa ülkeleri, soluğu başka alternatiflerde aramaya başladı. Fransa’nın da aklına doğal olarak eski sömürdüğü ülkeler geldi. Fransa Cumhurbaşkanı Macron da “Yıllarca sömürdük zaten biraz daha sömürmekten zarar gelmez” kafasıyla Afrika’nın en büyük doğal gaz ülkelerinden biri olan Cezayir’e gitti. Macron 27 Ağustos’ta ilk olarak ülkenin kuzeybatısında Akdeniz’e kıyı olan Oran şehrinde gençlerle kaynaşmak için tarihi müzik dükkânı “Disco Maghreb’i” ziyaret etti. Fakat beklediği ilgiyle karşılaşamadı. Dükkândan çıktıktan sonra toplanan kalabalığı selamlamak isteyen Macron, Cezayirlilerin protestolarıyla karşılaştı. Cezayirliler, “Buradan defol git. Cezayir çok yaşasın” sloganlarıyla Macron’a tepki gösterdi. Kalabalığın içinde rezil olan Macron, korumaları tarafından apar topar araca bindirilerek olay yerinden uzaklaştırıldı.

Afrika ülkeleri uyanıyor

Afrika ülkeleri artık yavaş yavaş uyanıyor. Doğal olarak Cezayirliler de artık Fransa tarafından sömürülmek istemiyor. Cezayir’de beklediği ilgiyi göremeyen Macron ise ülkesinin sömürge geçmişinden kurtulmak için kurban arıyor. Nitekim Cezayir’de yaptığı açıklamalarda “Türkiye’nin Fransa karşıtı eylemler yaptığını” söyledi. Tüm bu olaylardan sonra insan kendini “şimdi Türkiye ne alaka?” demekten alamıyor. Macron’un bir şekilde işin içinden sıyrılması lazım tabi. Türkiye de Ukrayna-Rusya krizinde taraf olmayıp arabulucu konumunda olduğu için hedef tahtasına oturtulan ülkeler arasında ilk sırada yerini alıyor. Yine Macron’un Türkiye’yi suçlamasının diğer bir nedeni Cezayir’in bir zamanlar Osmanlı toprağı olması.

Ancak Macron’a hatırlatmak isteriz ki; Cezayir’i işgal edip yıllarca sömüren Osmanlı değil Fransa’ydı. Cezayirliler, Osmanlı İmparatorluğu hakimiyetinde iken yıllarca huzur içinde yaşamıştı. Fransa ise 1830 yılında işgal ettiği Cezayir topraklarını tam 132 yıl boyunca sömürdü. Bu süre içinde bir buçuk milyon insan acımasızca katledildi. Cezayir’deki köyler ve kasabalar yerle bir edildi. Müslüman kadınlar tecavüze uğradı. Fransızlar, halkın Müslüman ve Arap kimliğini yok etmek için Arapça ve Berberice yerine Fransızcayı hâkim dil haline getirdi. Cezayir 5 Temmuz 1962’de bağımsızlığına kavuştu. Macron ve Batılı ülke liderlerinin unuttuğu bir şey var. Ne dünya sömürgeciliğin başladığı yüzyıldaki gibi tek kutuplu ne de Afrikalılar artık çaresiz. Afrika, Batılıların kendilerini bir daha sömürmesine ve soykırım uygulamasına müsaade etmeyecek gibi görünüyor.

Büşra DEDE

Macron’un çırpınışları: Cezayir yine mi sömürülecek? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Cezayir’den Fransa lideri Macron’a tepki: Hava sahasını kapattı https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/cezayirden-fransa-lideri-macrona-tepki-hava-sahasini-kapatti/ Mon, 04 Oct 2021 13:40:46 +0000 https://yekvucut.com/?p=51290 Fransa lideri Macron, Cezayir ve Türkiye açıklamalarıyla gündemde Fransa lideri Macron‘un ifadeleri üzerine Cezayir‘den tepki geldi. Vize sayısının azaltılmasıyla başlayan...

Cezayir’den Fransa lideri Macron’a tepki: Hava sahasını kapattı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Fransa lideri Macron, Cezayir ve Türkiye açıklamalarıyla gündemde

Fransa lideri Macron‘un ifadeleri üzerine Cezayir‘den tepki geldi. Vize sayısının azaltılmasıyla başlayan gerilimde bugün Cezayir, hava sahaları askeri uçuşlara kapattı. Fransa lideri Macron’u iç işlerine karışmakla suçlayan Cezayir hükümeti, Paris Büyükelçisini  geri çağırdı. Cezayir, Fransız savaş uçakları için hava sahasını kapattı. Fransa Cumhurbaşkanı, 1962’de sona eren Cezayir Savaşı’nda önemli kişilerin soyundan gelen gençlerle görüştü. Le Monde gazetesi bu görüşmeyi  haberleştirmişti. Macron, ülkenin 1962’de bağımsızlığını kazanmasından sonra Cezayir’in “kiralık bir hafıza” üzerine kurulduğunu ifade etti. Le Monde gazetesine göre Macron bu görüşmede, Cezayir’in yeniden yazılmış bir ülke tarihine sahip olduğunu söyledi. Bu tarihin Fransa’ya karşı nefret söylemi üzerine inşa edildiğini ifade etti. Macron’un bu açıklamaları Cezayir basınında tepki ile karşılandı. Fransızca yayın yapan Cezayir 24, Emmanuel Macron, Fransız sömürge mirasının eleştirilmesinden hoşlanmadı. Nitekim Cezayir’de işlenen sömürgecilik suçlarının kabul edilmesinden rahatsızlık duyduğunu kaydedildi.

fransa-ile-cezayir-arasindaki-gerginlik
Cezayir ile Fransa arasında ‘sömürge’ ve ‘Osmanlı’ gerginliği

Fransa lideri Macron, Türkiye’yi de hedef almıştı

Cezayir basınında Fransa lideri Macron’a yöneltilen bir diğer eleştiri de Osmanlı İmparatorluğu konusu oldu. Le Monde’a göre Macron,  gençlerle yaptığı toplantıda “Fransız sömürgesinden önce Cezayir’de bir ulus var mıydı?” sorusunu sordu. Osmanlı İmparatorluğu’na atfen daha önce de ülkede benzer bir uygulama yaşandığını ileri sürdü. Macron, “Türkiye’nin Cezayir’de oynadığı rolü tamamen unutturabilme kapasitesini görmek beni büyülüyor” açıklamasını yaptı. Fransa, geçtiğimiz hafta eski Fransız kolonilerini göçmenlerin geri dönmesi için yeterli adımları atmamakla suçlamıştı. Cezayir, Fas ve Tunus’tan gelenlere verilen vize sayısını keskin bir şekilde azaltacağını duyurmuştu. Paris yönetimi, söz konusu ülkeleri, yasa dışı yollardan ülkeye giren vatandaşlarının iadesi sırasında gerekli izin belgelerini sağlamamakla suçladı. Cezayir, bunun üzerine Fransa’nın Cezayir Büyükelçisi’ni, Dışişleri Bakanlığına çağırarak, karara tepki göstermişti.

Fransa lideri Macron geçmişteki ateşi alevlendirdi

Fransa Başbakanı Jean Castex, nisanda Cezayir’e planladığı ziyareti, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle “toplantıların verimli geçemeyeceğini” gerekçe göstererek iptal etmişti. Paris’in sömürgeci tarihiyle yüzleşme konusundaki isteksiz tutumu, Cezayir’i rahatsız etti. Cezayir Genelkurmay Başkanı , Fransa’ya 1960’larda ülkesinin çölünde yürütülen nükleer deneme sahalarının haritalarını radyasyondan temizlenmesi için teslim etme çağrısı yapmıştı. Yine aynı şekilde Cezayir Çalışma ve Sosyal İşler Bakanı el-Haşimi Cabub, mecliste katıldığı oturumda Fransa için “ebedi ve geleneksel düşmanımız” ifadesini kullandı.

Cezayir’den Fransa lideri Macron’a tepki: Hava sahasını kapattı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Macron’dan geç kalınmış özür https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/macrondan-gec-kalinmis-ozur/ Tue, 21 Sep 2021 14:36:57 +0000 https://yekvucut.com/?p=51046 Macron, Cezayirlilerden yıllar sonra özür diledi Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Fransa-Cezayir savaşı sırasında Fransa için savaşan fakat sonrasında devlet tarafından...

Macron’dan geç kalınmış özür yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Macron, Cezayirlilerden yıllar sonra özür diledi

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Fransa-Cezayir savaşı sırasında Fransa için savaşan fakat sonrasında devlet tarafından terk edilen Müslüman Harkilerden özür diledi. Macron, savaş sırasında Fransız ordusunun saflarında yer alan ve ölüme terk edilen Harkiler için daha önce yaptığı açıklamalarda özür dilemeye gerek olmadığını dile getirmişti. Macron, Elysee Sarayı’nda kabul ettiği Harkilerin ailelerinden oluşan 300 konuk önünde, Harkilerden “Fransız devleti adına resmen” özür dilemiş oldu. Macron, “Harkilere ve çocuklarına yüksek ve samimi bir sesle söylüyorum, Cumhuriyet’in onlara borcu var. Savaşçılara şükranlarını sunmak istiyorum, yaptıklarını unutmayacağız. Terk edilmiş savaşçılardan, cezaevine giren ailelerinden af diliyorum. Unutmayacağız. O günden bu yana Cumhuriyet toparlandı. Hak ve adalet yoluna girdi.” diye konuştu. Cumhurbaşanı Macron, Cezayir Savaşı’nın sonrasında Fransa’nın Müslüman Harkilere olan vefa borcunu ödeyemediğini belirterek, “Harkilerin tarihi büyük ve acı verici. İki ülkenin parçalanması, kendi topraklarından ayrılma, Fransız halkı arasında parçalanma. Cezayir’deki katliamların, Fransa’daki dışlamanın, ardından inkar ve reddin defalarca hor gördüğü bir sadakatin trajedisi. Sizin tarihiniz bizim tarihimiz. Size hakaret eden Fransa’ya hakaret eder” ifadelerini kullandı.

Macronu-hitlere-benzeten-karikatüriste-para-cezası
Emmanuel Macron, yıllar sonra Müslüman Cezayirlilerden özür diledi

Fransa tarihinin kara geçmişi

Fransa ile Cezayir arasında 1954-1962 yılları arasındaki bağımsızlık savaşında 200 bin Cezayirli Fransız ordusunun yanında, ordu içinde Fransızlarla birlikte Cezayirlilere karşı savaştı. Savaş sonrasında 42 bin  Harki ordu tarafından Fransa’ya tahliye edildi. Ancak Fransa’da uzun süre kötü yaşam koşulları olan kamplarda yaşadılar. Yaklaşık 40 bin Harki de gizli ve yasa dışı yollardan Fransa’ya girmeyi başardı. Yaklaşık 200 bin Harki’den yaklaşık 90 bini Fransa’ya girmeyi başarırken, geri kalanı Cezayir’de ölüme terkedildi. Cezayir’deki yeni rejimin “hain” ilan ettiği Harkiler ve aileleri pek çok yerde kanlı saldırıların kurbanı oldu. Savaş sonrasında Harkiler unutuldu ve çok büyük acılar yaşadı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise kara geçmişinin izlerini bir özür ile yok etmeye çalıştı.

Seçim yatırımı olarak görülen Harkiler

Nisan 2022’deki seçimler öncesi Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un attığı bu geç adım, siyasi gözlemciler ve medya tarafından, 800 bin Harki‘nin yaşadığı Fransa’da, “seçim yatırımı” olarak da değerlendiriliyor.

Macron’dan geç kalınmış özür yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Fransa Cezayir direnişçisi Bumincil’i katlettiğini itiraf etti https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/fransa-cezayir-direniscisi-bumincili-katlettigini-itiraf-etti/ Wed, 03 Mar 2021 12:49:18 +0000 https://yekvucut.com/?p=47803 Fransa Cezayir direnişinin sembol isimlerinden Bumincil’i katlettiğini itiraf etti Fransa, Cezayir direnişinin önemli isimlerinden biri olan avukat Ali Bumincil‘in, 1957...

Fransa Cezayir direnişçisi Bumincil’i katlettiğini itiraf etti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Fransa Cezayir direnişinin sembol isimlerinden Bumincil’i katlettiğini itiraf etti

Fransa, Cezayir direnişinin önemli isimlerinden biri olan avukat Ali Bumincil‘in, 1957 yılında Cezayir’in Bağımsızlık Savaşı’nda Fransız ordusunca işkenceye maruz kalarak katledildiğini itiraf etti. Elysee Sarayı konuyla ilgili açıklamada bulundu. Tarihçi Benjamin Stora’nın 20 Ocak tarihinde Fransa’nın sömürge geçmişine ve Cezayir Savaşı’yla ilgili bir rapor sunmuştu. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron‘un da sunulan rapora göre bu kararı verdiği bildirildi. Cumhurbaşkanı Macron dün Elysee Sarayı’nda Bumincil’in çocuklarıyla görüştü. Bumincil’in intihar etmediğini bunun aksine Fransız Ordusu askerlerince öldürüldüğünü açıkladı. Yapılan açıklamada Macron’un bu konuşmayı ülkesinin adına yaptığı belirtildi. Bumincil’in kolonyal sisteme karşı geldiği bu nedenle General Paul Aussaresses’in emriyle Fransız askerleri tarafından alıkonulduğu söylendi. Daha sonra Bumincil’in gizli bir yere götürülerek işkence yapıldığı ve 23 Mart 1957 tarihinde öldürüldüğü kaydedildi.

Fransa Cezayir arasında sömürge dosyası

Tarihçi Stora, 1830 yılında başlayan ve 1966’da sona eren Cezayir’deki sömürge dönemiyle ilgili Cumhurbaşkanı Macron’a rapor hazırlamıştı. Stora’nın hazırladığı rapor Fransa Cezayir arasındaki sömürge suçlamalarını tekrar gündeme taşıdı. Raporda, Fransa’nın Cezayir topraklarında 17 ayrı nükleer deneme yaptığı, Fransız güçlerinin bu topraklara mayın ve patlayıcılar döşediği bildirildi. Bu sebeple binlerce Cezayirlinin hayatını kaybettiği bilgileri yer aldı. Tüm bunlara rağmen Cumhurbaşkanı Macron Cezayir’den özür dilemeyeceklerini açıkladı. Bu haber ise Cezayir’de tepkilere neden oldu. Elysee Sarayı, Macron‘un önümüzdeki sene, Cezayir ile savaşın sona ermesinin 60’ıncı yıldönümünde, üç farklı anma törenine katılacağı bilgisini vererek Fransa’nın savaşla ilgili arşivlerini, gizli belgelerini açma çalışmalarının genişletileceğini bildirdi. Yapılan bu açıklama, Macron’un Cezayir ile ilişkilerin düzeltilmesi için öneri hazırlamakla görevlendirdiği tarihçi Benjamin Stora’nın sunduğu Fransa’nın sömürge geçmişi ve Cezayir Savaşı’nı incelediği rapordan sonra açıklandı.

Fransa Cezayir kanlı geçmişi

Fransa’nın Afrika kıtasındaki sömürgeci geçmişinin en kanlı örneğini gösteren Cezayir, 1954 yılında özgürlüğünü kazanmak için mücadele etmeye başladı. Cezayir’in bağımsızlık mücadelesi tam tamına 8 yıl sürdü. Cezayir halkı özgürlüğünü kazanabilmek için bu uğurda çok ağır bir bedel ödedi. Fransız askerlerinin Cezayir halkına yaptığı asimilasyon ve işkenceler Fransa tarihine kara bir leke olarak kazındı.  8 yıl süren bu savaşta, Fransız askerleri ortalama 1 buçuk milyon Cezayirliyi kadın, erkek, çocuk, yaşlı ayırt etmeksizin acımasızca katletti. Milyonlarca Cezayirli yerinden yurdundan edildi.

fransa cezayir katliam
Fransa Cezayir direnişçisi Bumincil’i katlettiğini itiraf etti

Fransa Cezayir direnişçisi Bumincil’i katlettiğini itiraf etti yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Fransız gazeteci: Cezayir’de yapılanlar utanç kaynağı https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/fransiz-gazeteci-cezayirde-yapilanlar-utanc-kaynagi/ Mon, 25 Jan 2021 14:22:17 +0000 https://yekvucut.com/?p=37583 Fransız gazeteci Cezayir’de yapılanların utanç kaynağı olduğunu söyledi Fransız gazeteci Jean Michel Aphatie, Fransa’nın Cezayir‘de 130 yıl boyunca yaptıklarının utanç kaynağı olduğunu açıkladı. Michel...

Fransız gazeteci: Cezayir’de yapılanlar utanç kaynağı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Fransız gazeteci Cezayir’de yapılanların utanç kaynağı olduğunu söyledi

Fransız gazeteci Jean Michel AphatieFransa’nın Cezayir‘de 130 yıl boyunca yaptıklarının utanç kaynağı olduğunu açıkladı. Michel Aphatie, Fransa’nın sömürdüğü Cezayir’den özür dilemesi tartışmalarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. “İşgal, sömürge ve savaş bunlar Cezayirlilerden bugün özür dilememiz için 3 iyi neden. Fransa’nın Cezayir’de 130 yıl boyunca yaptıkları tek kelimeyle utanç kaynağı.” dedi. France 5 televizyonunda bir programa katılan Aphatie, Cezayir‘in Fransa tarafından sömürgeleştirilmesinin, diğer sömürge tarihlerinden ayrı değerlendirilmesi gerektiğini dile getirerek Fransız birliklerinin 1830’da Cezayir’in şimdiki başkenti Cezayir’i işgaline neden olarak sunduğu “korsan Cezayir gemilerinin bulunduğu” gerekçesinin bir dayanağının bulunmadığını söyledi. İşgalin tamamen iç politikada güç kazanma amacıyla yapıldığını vurguladı. Aphatie, “Cezayir” diye bir ülkenin Fransa’nın işgaliyle ortaya çıktığını söyledi. “Fransız ordusu bu toprakları işgali sırasında Avrupa’yı dahi ürperten bir vahşilik gösterdi. 1854’teki İngiliz, Alman ve Fransız gazeteleri, Fransa ordusunun Müslümanlara karşı tutum ve davranışlarının barbarlık derecesinde olduğunu aktarıyor.” diye konuştu. Aphatie, Fransız tarihçi Alexis de Tocqueville’in Cezayir ile ilgili hazırladığı bir raporda, Fransızların Cezayir Müslümanlarını “sefil, dağınık ve cahil bir toplum” haline getirdiğini itiraf ettiğini kaydetti.

Fransız gazeteci :”Bütün bir halkı bir asır boyunca kendi topraklarında şehit ettik”

Fransız gazeteci Aphatie, “Bütün bir halkı bir asır boyunca kendi topraklarında şehit ettik.” ifadesini kullandı. İşgalden sonra sömürge döneminin başladığını kaydeden Aphatie,  Fransızların yıllardır o topraklarda yaşayan Müslümanların tarlalarını istimlak edecek yasalar çıkardığını söyledi. Aphatie, Fransız ordusunun Cezayir’de işgale direnenleri uçaklara doldurup denize atarak “görülmemiş barbarlığa” imza attığı vurgulayarak, ayrıca ABD’nin Vietnam’da kullandığı napalm türü kimyasal silahların aynısını Fransa’nın Cezayir’de kullandığının altını çizdi. Bunun Fransız savaş pilotu Germin Chambost’un yıllar sonra dile getirdiği itirafı olarak kayıtlara geçtiğinisöyledi. France 5 televizyonunda yayımlanan Fransız gazeteci Aphatie’nin katıldığı programda savaş pilotunun itiraflarını içeren kayıtta, Chambost’un “Uçaktan variller attığımızı hatırlıyorum. Uçak frekansında ‘napalm’ kelimesini kullanmak yasaktı. Biz ‘özel variller’ diyorduk. Benden istenen koordinatları bombaladım. Geçerken alev almış koşan birini gördüm. Bir adamı yakmıştım. Evet onları yaktık.” ifadesini söylediği duyuldu. Aphatie itiraf görüntülerinden sonra tekrar söz alarak, “İşgal, sömürge ve savaş bunlar Cezayirlilerden bugün özür dilememiz için 3 iyi neden. Fransa’nın Cezayir’de 130 yıl boyunca yaptıkları tek kelimeyle utanç kaynağı.” dedi.

fransız gazeteci cezayir

Arşiv belgelerine rağmen Fransa özür dilemeye niyetli değil

Fransız tarihçi Benjamin Stora’nın, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a sunduğu Fransa’nın sömürge tarihi ve Cezayir savaşına ilişkin raporda da Fransa’nın burada 17 nükleer ve kimyasal silah denemesi yaptığı bilgisi yer alıyor. Fransız basınının Elysee Sarayı kaynaklarına dayandırdığı habere göre ise Macron tüm kayıtlara ve sunulan belgelere rağmen Cezayir’den özür dilemeyi düşünmüyor. Öte yandan Cezayir, Fransa’dan sömürgeci işgal geçmişi nedeniyle özür dilemesini beklediğini bildirmişti. “Halihazırda Fransa’dan yarım bir özür aldık.” diyen Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, özür dilemenin ardından sonraki adımların atılmasının da gerektiğini belirtmişti.

Fransız gazeteci: Cezayir’de yapılanlar utanç kaynağı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Fransa Cezayir’de nükleer ve kimyasal denemeler yaptı https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/fransa-cezayirde-nukleer-ve-kimyasal-denemeler-yapti/ Sat, 23 Jan 2021 11:00:19 +0000 https://yekvucut.com/?p=37555 Fransa Cezayir’de nükleer ve kimyasal denemeler yaptı Fransa Cezayir’de nükleer ve kimyasal denemeler yaptı. Fransız tarihçi Benjamin Stora, Cumhurbaşkanı Emmanuel...

Fransa Cezayir’de nükleer ve kimyasal denemeler yaptı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Fransa Cezayir’de nükleer ve kimyasal denemeler yaptı

Fransa Cezayir’de nükleer ve kimyasal denemeler yaptı. Fransız tarihçi Benjamin Stora, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a Fransa’nın sömürge tarihi ve Cezayir savaşına ilişkin bir rapor sundu. Macron‘a sunulan raporda, Fransa’nın Cezayir’de nükleer ve kimyasal silah denemeleri yaptığı bilgisi dikkati çekti. Raporda, Fransa’nın 1960-1966 yıllarında Sahra Çölü’nde 17 nükleer deneme gerçekleştirdiği yer aldı. Stora, bu konunun ülkenin sömürgecilik tarihinin en çok tartışılan meselelerinden biri olduğunu kaydetti. Stora, Cezayir’in bağımsızlığını kazanması öncesi ve sonrasında yapılan bu denemelerin Sahra’da yaşayan halkı zehirlediğini kaydetti. Test merkezlerinin 1967’de Cezayir’e teslim edilse de radyasyona maruz kalan askeri araç, silah, uçak gibi çok sayıda ekipmanın buralarda bırakıldığını bildirdi. Stora, O dönemlerden bu zamana kadar geçen süre zarfında, bu bölgelerin temizlenmesi,  nükleer denemelerin Cezayirli mağdurlarına tazminat verilmesi konusunda iki ülkenin ortak çalışmaları olsa bile bölgedeki halkın halen bu kirlilikten etkilendiğini, bazı deneme alanlarında hiçbir çalışma başlatılmadığını aktardı.

Fransız mayınları binlerce Cezayirlinin ölmesine neden oldu

Fransız tarihçi Benjamin Stora, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a sunduğu raporunda, Cezayir savaşı sırasında Fransa ordusunun Fas ve Tunus sınırlarına döşediği mayınların, binlerce genç Cezayirlinin ölmesine ya da sakat kalmasına sebep olduğunu belirtti. Stora, Cezayir ordusu 1962’den bu yana mayınları temizlemeye başlasa da halen 3 milyon mayının toprağa gömülü olduğu ve bölge insanları için tehlike oluşturduğunu belirtti. Cezayir’in bağımsızlığını kazanmasından bu yana mayınların 40 bin kişiyi öldürdüğü veya yaraladığını aktardı. Tarihçi Stora, Fransa’nın 2007’de Cezayir’e mayın planlarını vermiş olmasına rağmen, iki ülkenin bu mesele üzerinde birlikte çalışması gerektiğini vurguladı.

fransa cezayir'de nükleer

Fransa Cezayir’de olanlar için özür dilemeyi reddetmişti

Fransa Cezayir’de olanlar için özür dilemeyi reddetti. Geçtiğimiz günlerde Elysee Sarayı‘ndan yapılan açıklamaya göre Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ülkesinin sömürge geçmişiyle yüzleşmesi gerektiğini söyledi. Fakat yapılan sömürgecilik nedeniyle bir özür ya da af dilemenin söz konusu olmadığı bildirildi. Fransa Cumhurbaşkanlığı, Macron’un Cezayir’de yapılanlardan pişmanlık duyulduğuna dair de bir mesaj vermeyeceğine dikkat çekti. Bunun yerine “sömürge geçmişinin ağır gerçekliklerini kabul eden sembolik adımların” atılacağı aktarıldı. Elysee Sarayı, bu kapsamda Macron‘un önümüzdeki sene, Cezayir ile savaşın sona ermesinin 60’ıncı yıldönümünde, üç farklı anma törenine katılacağı bilgisini vererek Fransa’nın savaşla ilgili arşivlerini, gizli belgelerini açma çalışmalarının genişletileceği bildirildi. Yapılan açıklama, Bu açıklama, Macron’un Cezayir ile ilişkilerin düzeltilmesi için öneri hazırlamakla görevlendirdiği tarihçi Benjamin Stora’nın sömürge geçmişi ve Cezayir Savaşı’nı mercek altına aldığı kapsamlı raporunu bugün cumhurbaşkanlığına sunmasından sonra yapıldı. Tarihçi Benjamin Stora, hazırladığı raporda, “Gerçekler Komisyonu” kurulması ve bu komisyonun Fransa’nın, Cezayir’de 132 yıl süren sömürge dönemi ve bu dönemi bitiren sekiz yıllık savaşta yaşananlara ışık tutmasını önerdi.

Fransa Cezayir’de nükleer ve kimyasal denemeler yaptı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Fransa Cumhurbaşkanı Macron Cezayir’den özür dilemiyor https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/fransa-cumhurbaskani-macron-cezayirden-ozur-dilemiyor/ Fri, 22 Jan 2021 13:50:43 +0000 https://yekvucut.com/?p=37535 Fransa Cumhurbaşkanı Macron Cezayir’den özür dilemeyecek Fransa Cumhurbaşkanı Macron sömürge dönemi uygulamalarından dolayı Cezayir‘den özür dilemeyeceğini açıkladı. Elysee Sarayı’ndan yapılan...

Fransa Cumhurbaşkanı Macron Cezayir’den özür dilemiyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Fransa Cumhurbaşkanı Macron Cezayir’den özür dilemeyecek

Fransa Cumhurbaşkanı Macron sömürge dönemi uygulamalarından dolayı Cezayir‘den özür dilemeyeceğini açıkladı. Elysee Sarayı’ndan yapılan açıklamaya göre Macron, ülkesinin sömürge geçmişiyle yüzleşmesi gerektiğini söyledi. Fakat yapılan sömürgecilik nedeniyle bir özür ya da af dilemenin söz konusu olmadığı bildirildi. Fransa Cumhurbaşkanlığı, Macron‘un Cezayir’de yapılanlardan pişmanlık duyulduğuna dair de bir mesaj vermeyeceğine dikkat çekti. Bunun yerine “sömürge geçmişinin ağır gerçekliklerini kabul eden sembolik adımların” atılacağı aktarıldı. Elysee Sarayı, bu kapsamda Macron’un önümüzdeki sene, Cezayir ile savaşın sona ermesinin 60’ıncı yıldönümünde, üç farklı anma törenine katılacağı bilgisini vererek Fransa’nın savaşla ilgili arşivlerini, gizli belgelerini açma çalışmalarının genişletileceği bildirildi. Yapılan açıklama, Bu açıklama, Macron’un Cezayir ile ilişkilerin düzeltilmesi için öneri hazırlamakla görevlendirdiği tarihçi Benjamin Stora’nın sömürge geçmişi ve Cezayir Savaşı’nı mercek altına aldığı kapsamlı raporunu bugün cumhurbaşkanlığına sunmasından sonra yapıldı. Tarihçi Benjamin Stora, hazırladığı raporda, “Gerçekler Komisyonu” kurulması ve bu komisyonun Fransa’nın, Cezayir’de 132 yıl süren sömürge dönemi ve bu dönemi bitiren sekiz yıllık savaşta yaşananlara ışık tutmasını önerdi.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron :”İnsanlığı karşı işlenmiş suç”

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Cezayir ile ilişkilerinde yeni bir sayfa açma sözü verdi fakat bunu yaparken bile iki ülkenin “acılarla dolu tarihi ile yüzleşeceğini” söyledi. Fransız lider  Macron, ayrıca Cezayir’de 1957 yılında muhaliflerin ölümünde Fransız devletinin sorumluluk taşıdığını kaydetti ve Fransız askerlerinin savaş sırasında sistematik olarak işkence yaptığını da kabul etti. Macron’un, 2017 yılında yaptığı bir açıklamada ülkesinin Cezayir’i sömürgeleştirmesini, “insanlığa karşı işlenen suç” olarak nitelendirmişti ve Fransa’da özellikle de merkez sağ ve aşırı sağ kesimlerde Macron’un yaptığı açıklamalar sert tepkilere yol açmıştı.

Fransa Macron Cezayir

Fransa Cumhurbaşkanı Macron ülkesine “ihanet etmekle” suçlandı

Elysee Sarayı açıklama yaparak, Macron’un bu sözlerinden herhangi bir pişmanlık duymadığını açıkladı. “Daha farklı ne diyebilirdi ki” ifadesi kullanılan açıklamada, “daha fazla söylenecek söz yok, bunun yerine daha çok adımların atılması gerekiyor” ifadeleri belirtildi. Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun ise geçen yıl yaptığı açıklamasında, Fransa’dan resmi bir özür beklediklerini duyurmuştu. Cezayir’in 1954-1962 yılları arasındaki bağımsızlık savaşı, bu savaşta yaşanan trajediler, aradan 60 yıl geçmesine rağmen, iki ülke ilişkilerinde gerilimin sürmesine neden oluyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron Cezayir’den özür dilemiyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Cezayir’in Fransa’ya karşı zorlu bağımsızlık mücadelesinin 66. yılı https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/cezayirin-fransaya-karsi-zorlu-bagimsizlik-mucadelesinin-66-yili/ Sat, 31 Oct 2020 12:34:17 +0000 https://yekvucut.com/?p=35613 Fransa’nın Afrika kıtasındaki sömürgeci tarihinin en güncel ve en kanlı örneğini teşkil eden Cezayir, yaklaşık 1,5 milyon cana mal olan...

Cezayir’in Fransa’ya karşı zorlu bağımsızlık mücadelesinin 66. yılı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Fransa’nın Afrika kıtasındaki sömürgeci tarihinin en güncel ve en kanlı örneğini teşkil eden Cezayir, yaklaşık 1,5 milyon cana mal olan bağımsızlık savaşını bundan tam 66 yıl önce, 1 Kasım 1954’te başlattı.

Cezayir, 8 yıl süren bağımsızlık mücadelesiyle bu uğurda en ağır bedel ödeyen ülkelerden biri kabul edilirken, yaşanan büyük acılar Fransa’nın Afrika’dan çekilirken bıraktığı “kara leke” olarak tarihe yazıldı.

Fransa sömürgesi altında zulüm yılları

Fransa, yüzyıllar boyunca Osmanlı yönetiminde kalan Cezayir’i 1830’da işgal etti.

Kuzey Afrika’daki diğer sömürgelerin aksine Cezayir’i topraklarına katan Paris, buraya 1 milyona yakın yerle şimci göndererek kalıcılığını pekiştirdi.

Fransa’nın iki dünya savaşı ve diğer askeri operasyonlarında daha fazla özerklik vaadiyle silah altına aldığı Cezayirliler, ülkelerine döndüklerinde ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmeye devam etti.

Cezayirlilerin eşit şartlarda siyasi temsil çabaları da en kanlı biçimde bastırıldı.

Bağımsızlık fitili ateşleniyor

Cezayir’in bağımsızlık oluşumu Ulusal Kurtuluş Cephesi (UKC), Fransızlara karşı bağımsızlık mücadelesini 1 Kasım 1954’te yayımladığı bağımsızlık bildirgesi ve sömürgecilere karşı ayaklanma çağrısıyla başlattı. Fr ansa bu çağrıya daha fazla asker yığarak karşılık verdi.

UKC, 1956-57 yılları boyunca, Fransa’nın sömürgeci askeri hedefleri, ordu devriyeleri, polis karakolları, iletişim ve ulaşım hatlarını hedef alan birçok eylem gerçekleştirdi.

UKC, Mısır’ın başkenti Kahire’den, tüm Cezayirlilere, “bağımsız, demokratik, egemen ve Müslüman Cezayir devletinin kurulması için Fransızlara karşı ayaklanma” çağrısı yaptı.

Dördüncü cumhuriyet sona erdi

Fransızların titizlikle topraklarına entegre ettiği Cezayir’i kaybetmek, Paris yönetimi ve Cezayir’de ikamet eden 1 milyonun üzerindeki Fransız yerleşimci, diğer adıyla “kara ayak (pied noir)” tarafından tahayyül edilebilecek bir durum değildi.

Dolayısıyla Fransa ordusu, UKC’nin eylemlerine şiddet ve baskıyı artırarak karşılık verdi.

Paris yönetiminin Cezayir’de başvurduğu şiddet, yıldırma ve işkence yöntemleri yerel düzeyde Cezayirlilerin UKC arkasında saflarını sıklaştırdı ve Cezayir’in bağımsızlık mücadelesine uluslararası desteği beraberinde getirdi.

Cezayir savaşı, Fransa’da yönetimi yorgun düşürdü ve 1958’de Paris’te hükümet devrildi. Böylece Fransa’nın Dördüncü Cumhuriyeti sona erdi.

Beşinci Cumhuriyet’in başına Mayıs 1958’te Fransa’nın II.

Dünya Savaşı lideri General Charles De Gaulle geçti.

De Gaulle’e darbe girişimi

Fransa ve Cezayir tarafından memnuniyetle karşılanan De Gaulle’ün Ocak 1960’da UKC ile müzakereleri başlattığı haberi Afrika’daki Fransız yerleşimcilerin tepkisine yol açtı.

Fransız ordusu içinden bir grubun Nisan 1961’de General De Gaulle’e karşı darbe girişimi başarısız kaldı.

Fransa ve UKC 8 yıllık savaşın ardından Mart 1962’de Evian Barış Antlaşması’nı imzaladı. Ancak, Fransız ordusu ve istihbaratının desteklediği yerleşimci “kara ay ak” silahlı örgütleri, Cezayir’deki sivillere karşı saldırılarını kesmedi.

1,5 milyon cana mal olan bağımsızlık

Cezayir, 8 yıllık mücadelenin ardından, Temmuz 1962’de gerçekleştirilen referandumda yüzde 99,72 “evet” ile bağımsızlığına kavuştu.

Ülkede yıllar süren insanlık dışı savaşta, yaklaşık 1,5 milyon Cezayirli hayatını kaybetti, milyonlarca insan yerinden oldu.

Gerek Fransa’da gerekse uluslararası camiada sanat, sinema ve edebiyat dünyası Fransa’nın Cezayir’deki kara lekesini kabul etti.

Dünyaca ünlü Fransız sanatçılar, satırlarına, tablolarına, eserlerine ve beyaz perdeye bu lekeyi yansıtarak geçmişle yüzleşmeye çalıştı ancak Fransa hâlâ Cezayir’de soykırıma varan kanlı suçlarını kabul etmiyor.

Sinema ve edebiyat dünyasının da gözünden kaçmayan bu mücadele, hem Fransa hem de Cezayir tarihinde kapanmayacak yaralara yol açarak iki ülkeyi de derinden etkiledi.

Cezayir ile Fransa arasında 4 yıldır devam eden müzakereler

Cezayir ve Fransa, yaklaşık dört yıldır Paris’in sömürge dönemine ilişkin dosyalara ilişkin dört ayrı başlıkta müzakereler yürütüyor.

Söz konusu başlıklar arasında Fransa’nın sömürge dönemi sonrasında ayrılırken götürdüğü Cezayir’in tarihi arşivlerin teslimi yer alıyor.

Cezayir ayrıca bağımsızlık savaşı sırasında öldürülen Cezayirli savaşçıların Fransa’ya götürülen kemiklerinin iadesini istiyor. Fransa, temmuz ayında 24 Cezayirli bağımsızlık savaşçısının kafataslarını Cezayir yönetimine teslim etmişti.

Diğer bir tartışmalı başlık Paris yönetiminin Cezayir topraklarında 1960-1966 yıllarında yaptığı nükleer denemeler.

Fransa, söz konusu dönemde 17 nükleer bomba denemesi yaptığını savunurken, Cezayir makamları bu sayının 57 olduğunu belirtiyor ve bu denemelerinin kurbanla rı için Fransa’dan tazminat talep ediyor.

Son olarak, Cezayir, 1954-1962 yıllarında süren bağımsızlık mücadelesi sırasında akıbeti bilinmeyen 2200 kişiye ilişkin Fransa’dan bilgi talep ediyor.

Cezayir’in Fransa’ya karşı zorlu bağımsızlık mücadelesinin 66. yılı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Cezayir Cumhurbaşkanı Müsteşarı: Fransa, Cezayirli direnişçilerin kemiklerinden sabun yaptı https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/cezayir-cumhurbaskani-mustesari-fransa-cezayirli-direniscilerin-kemiklerinden-sabun-yapti/ Sat, 31 Oct 2020 08:49:05 +0000 https://yekvucut.com/?p=35606 Cezayir Cumhurbaşkanı Müsteşarı Abdulmecid Şeyhi, “Fransa, sömürge döneminde Cezayirli direnişçilerin kemiklerini Fransa’ya taşıyıp onları sabun ve şeker yapımında kullandı.” dedi....

Cezayir Cumhurbaşkanı Müsteşarı: Fransa, Cezayirli direnişçilerin kemiklerinden sabun yaptı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Cezayir Cumhurbaşkanı Müsteşarı Abdulmecid Şeyhi, “Fransa, sömürge döneminde Cezayirli direnişçilerin kemiklerini Fransa’ya taşıyıp onları sabun ve şeker yapımında kullandı.” dedi.

Cezayir resmi haber ajansına açıklama yapan Cezayir Cumhurbaşkanı Müsteşarı Abdulmecid Şeyhi, Fransa tarafının, sömürge dönemi arşivlerini Cezayir’e geri vermesi konusuna engeller çıkardığını söyledi.

Şeyhi; Fransa, Cezayir’deki katliamlarını gerçekleştirdikten sonra, öldürülen Cezayirlilerin kemiklerinin çoğunun, sabun yapımında ve şeker filtrelemede kullanılmak üzere Marsilya’ya nakledildiğini belirtti.

Sömürgeciliğin Cezayir’i daha sonra diğer kolonilerde, özellikle de Fransız toplumunun önde gelen isimlerinin dahil olduğu kölelik ticaretinden muzdarip, Afrika sömürgelerinde uyguladığı acımasız uygulamalar için gerçek bir test alanı haline getirdiğini dile getiren Şeyhi, bu yöntemlerin tamamının arşivde belgelendiğini vurguladı.

Şeyhi, Fransa’nın insan haklarına saygı ve demokrasi üzerine kurulmuş medeni bir ülke olduğu yönündeki imajının bu arşivlerle sarsılacağı korkusu yaşadığını aktardı.

Yaklaşık dört yıldır, Cezayir, Fransa’dan kendisine ait arşivlerin ve direniş liderlerinin kafataslarının ülkeye geri verilmesi talebiyle müzakerelerde bulunuyor. Bunlara ek olarak 1960-1966 arasında Sahra’da yapılan nükleer denemelerde yaşanan can kayıplarının tazminatları, kayıplar şahıslar meselesi de masadaki konular arasında yer alıyor.

Cezayir direniş hareketinin liderlerinden 24 kişiye ait kemikler, temmuz ayında Fransa’daki İnsan Müzesi’nden getirilmişti. France 24 kanalının haberine göre, İnsan Müzesi’ndeki 18 bin kafatasından 500’ünün kimlikleri tespit edildi. Bunların arasında, öldürüldükten sonra kafaları koparılarak Fransız sömürgeciler tarafından Paris’e gönderilen 36 Cezayir devrimi liderinin kafatasları da bulunuyor.

Cezayir Cumhurbaşkanı Müsteşarı: Fransa, Cezayirli direnişçilerin kemiklerinden sabun yaptı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Seine Nehri’nin Cezayirli kanı aktığı gün: 1961 Paris katliamı https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/seine-nehrinin-cezayirli-kani-aktigi-gun-1961-paris-katliami/ Sat, 17 Oct 2020 09:15:12 +0000 http://yekvucut.com/?p=35123 Cezayir Bağımsızlık Savaşı sürerken, ülkelerindeki bağımsızlık hareketine destek için barışcıl gösteri yapan 30 bine yakın Cezayirliden 300-400’e yakını, 17 Ekim...

Seine Nehri’nin Cezayirli kanı aktığı gün: 1961 Paris katliamı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Cezayir Bağımsızlık Savaşı sürerken, ülkelerindeki bağımsızlık hareketine destek için barışcıl gösteri yapan 30 bine yakın Cezayirliden 300-400’e yakını, 17 Ekim 1961’de Fransız polisi tarafından katledildi.

Fransa’da, Cezayir’deki bağımsızlık hareketine destek için toplanan 30 bine yakın Cezayirlinin düzenledikleri barışçıl gösteri sırasında yaklaşık 400 göstericinin katledilerek Seine Nehrine atıldığı “1961 Paris Katliamı”, geçen 59 yıla rağmen hafızalardan silinmiyor.

Fransa, kurbanların yakınlarının tüm çabalarına rağmen 37 yıl görmezden geldiği katliamla ilgili 1998’de sadece 40 kişinin öldüğünü açıklayarak, katliamın boyutunu gizlemeye çalıştı.

Ardından 17 Ekim 2001’de Paris’in sosyalist Belediye Başkanı Bertrand Delanoe tarafından ölenleri anmak için Saint Michel Köprüsü’ne bir levha dikilse de Fransa, katliamı halen “devlet suçu” olarak tanımadı.

Tarihindeki katliamları tanımaktan kaçan Fransa, Cezayir’deki sömürge yönetimi sırasında (1830-1962) işlediği soykırımda katlettiği Cezayirli direnişçilerin kalıntılarını Paris’teki İnsan Müzesi’nde bulunduruyor.

Katliam öncesi sadece Cezayir kökenlilere yönelik sokağa çıkma yasağı
Fransa’da 6 Ekim 1961’de, Paris civarında yaşayan Müslüman Cezayirliler için sokağa çıkma yasağı konuldu.

Ülkelerindeki bağımsızlık mücadelesine destek için 17 Ekim 1961’de sokağa çıkan 30 bine yakın Cezayirli, en küçük bir olaya karışmadan barışçıl bir gösteri düzenlerken, göstericiler Nazi iş birlikçisi olarak nitelenen Paris Polis Müdürü Maurice Papon’un emri üzerine polisin sert müdahalesiyle karşılaştı.

Binlerce kişinin yaralandığı, yaklaşık 14 bin kişinin gözaltına alındığı olayda kaç kişinin hayatını kaybettiği resmi olarak tespit edilemese de katliamın tanıkları ve bağımsız kaynaklar yaklaşık 400 Cezayirlinin, Fransa polisi tarafından çoğunun vurularak öldürüldüğünü, yaklaşık 400 kadarının ise yaralı olarak Seine Nehri’ne atıldığını belirtiyor.

Tanıklar göstericilerin bir kısmının da Paris polis karargahının bahçesinde ya da metro istasyonlarında öldürüldüğünü aktarıyor.

Fransa’nın 1998’de olayda sadece 40 kişinin öldüğünü açıklamasının ardından tarihçi Jean-Luc Einaudi, 1999’da gösteriye müdahale emrini veren Papon’a karşı açtığı davayı kazandı.

Böylece katliamın kasıtlı yapıldığı resmileşse de olay Fransa’daki resmi kurumlar ve yöneticiler tarafından hala tabu muamelesi görüyor.

Seine Nehri’ndeki Saint Michel Köprüsü’ne 17 Ekim 2001’de dikilen anıt levhayla en azından görünür olan katliam, 2012’den bu yana yalnızca izin alınarak anma töreniyle hatırlanabiliyor.

Öte yandan, onlarca Cezayirlinin nehre atıldığı Saint Michel Köprüsü’ndeki anma levhasının bulunduğu yerde, “boğulma durumunda şu numarayı arayınız” yazılı tabela dikkati çekerken, levhanın yakınlarına gençlerin yazdıkları, “Bu nehirde Cezayirlileri boğuyoruz.” yazısı ise polisler tarafından hemen siliniyor.

Yasmina Adi tarafından, 2011’de çekilen belgesel filmin isminin de ilham kaynağı olan yazı, 17 Ekim 1961’de yaşananları en çarpıcı şekilde anlatıyor.

AA muhabirinin, katliamın 59. yıl dönümünde olayla ilgili arşivlere ulaşma talebi, Paris Emniyet Müdürlüğü Hafıza ve Kültür İşleri Daire Başkanlığı’nca yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını gerekçe gösterilerek reddedildi.

“Göstericiler çakı bile taşımıyordu”

Cezayir Bağımsızlık Hareketi’nin (FLN) ve 17 Ekim 1961’deki gösterinin Fransa’daki öncülerinden, olayın bizzat tanığı olan 84 yaşındaki Ait Ouazzou Areski, AA muhabirine, katliamı, öncesi ve sonrasını anlattı.

O dönemde yıllarca hapis yatan Areski, Fransa yönetiminin başa getirdiği “ırkçı” Polis Müdürü Papon’un 6 Ekim’de ilan ettiği sokağa çıkma yasağını protesto için gösteri düzenlediklerini belirtti.

O zamanki Başbakanın, FLN ile Fransa arasında başlayan müzakereleri baltalamak için bu yönteme başvurduğuna dikkati çeken Areski, “Ayrımcı, keyfi ve sadece Cezayir asıllıları hedef alan bir sokağa çıkma yasağıydı.” dedi.

Areski, FLN’nin çağrısıyla yapılan gösteriye her yaştan insanın katıldığını belirterek, “Kendim bizzat üst araması yaptım, göstericiler en küçük bir çakı bile taşımıyordu.” diye konuştu.

Gösteriye her yaştan, kadın erkek 80 bine yakın Cezayir asıllının katıldığını dile getiren Areski, Paris sokaklarını dolduran on binlerce kişiye polisin yakın mesafeden birden otomatik silahlarla ateş etmeye başladığını aktardı.

Polis vurulanları Seine Nehri’ne attı

Areski, “Çok sayıda insan patates çuvalı gibi yere düştü, polis yere düşenleri kamyonlarla toplayarak Seine Nehri’ne attı. Paris, daha önce hiç böyle bir katliama şahit olmadı. İkinci Dünya Savaşı’nda bile bu şekilde bir katliam yaşanmadı.” ifadelerini kullandı.

Saint Michel Köprüsü’ne dikilen levhada, 49 insan siluetinin bulunduğunu hatırlatan Areski, bunların polis gözetiminde öldürülenleri sembolize ettiğini, Fransız makamlarının açıklamasalar da bu şekilde katliamın büyüklüğünü itiraf ettiğini dile getirdi.

Fransa’da tarihi gerçeklerin saptırılmaya çalışıldığına işaret eden Areski, “Bu suçun ve Fransız sömürgeciliği sırasında işlenen katliamların tanınmasını istiyoruz. Fransa, sömürge geçmişinin mirasını kabul ve yaptıklarını telafi etmeli.” dedi.

Paris Polis Müdürü, intikam hisleriyle hareket ediyordu

Evry-Val-d’Essonne Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi Profesörü Olivier Le Cour Grandmaison da gösterinin temel sebebi olan sokağa çıkma yasağının sadece Cezayir asıllıları hedef alan ayrılıkçı ve ırkçı karakterine dikkati çekti.

Fransa’da Sömürge Dönemi’nde “İslam Politikaları ve Temsili: Ölümcül Düşman” kitabının yazarı Olivier Le Cour Grandmaison, Bağımsızlık Savaşı sırasında, Cezayir’in Konstantin kentinde sömürge yönetimini temsil eden Maurice Papon’un terfi edildiği Paris Polis Müdürü olarak, bağımsızlık müzakereleri sürerken intikam hisleriyle davrandığını söyledi.

Papon’un terfisiyle savaş sırasında kullandığı “işkence, zorla yok etme, yargısız infaz” gibi uygulamaları da Paris’e taşıdığını belirten Grandmaison, “Papon’un emriyle, 17 Ekim 1961’de Paris’te 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük katliam meydana geldi.” dedi.

“Papon üstlerinden bağımsız değildi”

Katliamı devlet suçu olarak değerlendirdiklerini ifade eden Grandmaison, şöyle konuştu:

“Paris Polis Müdürü, üstleri olan İçişleri Bakanı, Başbakan ve dönemin Fransa Cumhurbaşkanı General Charles De Gaulle’den bağımsız hareket etmiyordu. Hukukçularla birlikte bunu bir devlet suçu olarak kabul ediyoruz. 17 Ekim 1961 katliamı, siyasi, ırkçı hatta dini bir yön taşıdığı için insanlığa karşı suç oluşturuyor.”

Profesör Grandmaison, katliamı anmak için her yıl törenler düzenlense de bunun yeterli olmadığını vurgulayarak, “Devletin en üstü, 17 Ekim 1961’de Paris’te kasıtlı olarak işlenen bu katliamı henüz tanımadı. Bazı açıklamalar yapıldı ancak bunlar gerçekleri tam anlatmayan, suçu olduğu gibi ‘devlet suçu’ olarak kabul etmeyen, sorumluları belirtmeyen açıklamalar oldu.” dedi.

Bu suçun, Cezayir’de değil, Fransa’nın başkenti Paris’te işlendiğine dikkati çeken Grandmaison, bunun “Cezayir Bağımsızlık Savaşı sırasındaki insanlığa karşı işlenen suçlar, sadece Cezayir topraklarında işlendi” şeklindeki cumhuriyet mitinin asılsızlığını ortaya koyduğunun altını çizdi.

“Katliam medyada yer almıyor”

Grandmaison, katliam gerçekleştiğinde sadece Fransa medyasınca değil, dönemin aktivist grupları olan işçi örgütleri tarafından da göz ardı edildiğini ifade etti.

Günümüzde de Fransa medyasında katliama yeteri kadar yer verilmediğini kaydeden Profesör Grandmaison, olayın 40’ıncı ya da 50’nci yıl gibi belirli zamanlarda daha ön plana çıktığına işaret etti.

Gelecek yıl katliamın 60’ıncı yılı olacağını dile getiren Grandmaison, olayın daha fazla tartışmaya açılacağını umduklarını, bununla birlikte Fransa’da sadece sağ ve aşırı sağı değil sosyalist sol kesimin de katliamın gündeme gelmesini istemediğini vurguladı.

“Fransız devleti sömürgeci geçmişiyle yüzleşmekte zorlanıyor”

Fransa Ulusal Araştırma Merkezi (CNRS) Araştırma Direktörü ve tarihçi Karima Direche de 17 Ekim 1961’de Paris’te düzenlenen gösterilerde yaşananları şöyle anlattı:

“Silahsız göstericilere karşı gerçek mermi kullanıldı. Binlerce Cezayirli gözaltına alındı ve cezaevine gönderildi. Kötü muamelelere maruz kaldılar. Onlarca kişi öldü. Bazı kişiler mermiyle öldürüldü. Bazı kişiler Seine Nehri’ne atılması sonucu boğularak öldü. (Fransız güvenlik güçlerince) Orantısız baskı ve güç kullanıldı.”

Eski Cumhurbaşkanı François Hollande’ın bir konuşmasında Paris katliamında hayatını kaybedenleri andığını ancak Fransa’nın sorumluluğu hakkında hiçbir açıklama yapmadığını anımsatan Direche, Fransız yetkililerin Cezayirlilere uygulanan baskının meşru olduğunu düşündüğünü belirtti.

Direche, “Fransız devleti sömürgeci geçmişiyle yüzleşmekte zorlanıyor. Sömürge Fransa’nın geçmişinin bir parçası.” dedi.

Gösterilerde görev yapan güvenlik güçlerinin sayısının inanılmaz boyutta olduğuna dikkati çeken Direche, “Fransız devleti bu katliamdaki sorumluluğunu tamamen kabul etmedi. Bununla ilgili şimdiye kadar Fransız devletinin sorumluluğunu ortaya koyan siyasi açıklama olmadı.” ifadesini kullandı.

Direche, 17 Ekim 1961’e ilişkin, “Sömürgeci bir devlet, bağımsızlık yanlısı ve sömürge karşıtı bir harekete baskı uyguladı.” değerlendirmesinde bulundu.

“Sadece devlet suçu değil, toplumsal hafıza kaybı da”

Adalet ve Hürriyet Komitesi Başkanı, insan hakları aktivisti Yasser Louati de 59 yıl önceki katliamın Fransa yönetimi ve Polis Müdürü Papon’un “Paris’te bağımsızlık sesi duymak istemediği” için meydana geldiğini söyledi.

Louati, Papon’un, Paris Polis Müdürü olmadan önce binlerce Yahudi’yi toplama kamplarına gönderen Vichy Hükümeti’nin mensubu olduğu ve işlediği suçlar için yargılanmadığına dikkati çekti.

Papon’un eski alışkanlıklarına Cezayirlilerle devam ettiğini belirten Louati, Fransa yönetiminin Papon’u görevde tutarak, suçlarına ortak olduğunun altını çizdi.

Aktivist Louati, “Hiçbir kurum, kararları için Papon’a karşı çıkmadı, sadece devlet suçu işlenmedi aynı zamanda toplumsal hafıza kaybı oluşturuldu. Katliamın üzerinden yıllar geçti ve hiç bahsedilmedi, ta ki 1980lere kadar. O zamanlar, Jean-Luc Einaudi gibi tarihçiler işlerini yaptı ve bu kanlı katliamı belgeledi.” diye konuştu.

Katliamın halen tabu bir konu olduğunu, okullarda öğretilmediğini dile getiren Louati, Fransa’nın geçmişiyle hesaplaşmadığını, hiçbir cumhurbaşkanının yapılanlar için özür dilemediğini söyledi.

“Geçmişi hatırlatmak isteyenlere zulmeden bir Fransa’dayız”

Louati, arşivlere halen tamamen erişilemediğini, anma törenleri için izin gerektiğini aktararak, “1961 Paris Katliamı, cumhuriyet tarihinde kanlı bir eylem olarak tanınan bir olay değil. Ekim 1961’de yaşananları unutmak ya da küçümsemek yönünde bir arzu var.” dedi.

Bu katliama, Cezayirliler ve Arapların hayatları bahis konusu olduğu için önem verilmediğini vurgulayan Louati, “Bugünkü hükümetin Müslümanlara sürekli baskı yaptığını görünce şaşırıyor muyuz? Halen hiçbir ders alınamadığını görüyoruz.” diye konuştu.

Louati, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron hükümetinin, bu katliamı gündeme taşımaya çalışan dernekleri “İslami ayrılıkçılıkla mücadele” bahanesiyle baskı altına aldığına değinerek, şunları paylaştı:

“Bu, geçmişi hatırlamak ve hatırlatmak isteyenlere zulmeden bir Fransa’da olduğumuzu gösteriyor. Bu katliam, ulusal bir atfı, bir anma gününü, Cumhurbaşkanı’ndan resmi bir konuşmayı hak ediyor, çünkü Paris’in göbeğinde gerçekleşti, uzak bir vilayette değil. Fransız devleti adına alınan bir karardı ve farklı devlet kurumları olayları önlemek için hiçbir şey yapmadı.”

Seine Nehri’nin Cezayirli kanı aktığı gün: 1961 Paris katliamı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>