Ekonomi arşivleri | Yekvucut Akıl ve vicdan sahiplerine Thu, 15 Dec 2022 14:38:03 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 https://yekvucut.com/wp-content/uploads/2022/11/favicon_yek.png Ekonomi arşivleri | Yekvucut 32 32 The Wall Street Journal: Türkiye ekonomisi güçlenebilir https://yekvucut.com/ekonomi-gercekleri/the-wall-street-journal-turkiye-ekonomisi-guclenebilir/ Thu, 15 Dec 2022 14:37:08 +0000 https://yekvucut.com/?p=57201 The Wall Street Journal Türkiye ekonomisinin güçlenebileceğini yazdı ABD ekonomi basınının önemli gazetelerinden The Wall Street Journal, Türkiye ekonomisine ilişkin...

The Wall Street Journal: Türkiye ekonomisi güçlenebilir yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
The Wall Street Journal Türkiye ekonomisinin güçlenebileceğini yazdı

ABD ekonomi basınının önemli gazetelerinden The Wall Street Journal, Türkiye ekonomisine ilişkin bir makale ele aldı. The Wall Street Journal, Türkiye’nin uyguladığı ortodoks olmayan politikalara karşın ekonominin, dünya genelinde yumuşaması beklenen makroekonomik koşullar ve yurt dışı bağlantılarıyla tekrar güçlenebileceğini kaydetti.

Türkiye 2023’te bu tür zorlukları aşabilir

The Wall Street Journal makalesinde, zorlu geçen bir yılın ardından yatırımcıların 2023’te ülke ekonomisinin finansal zorlukların altından kalkamayacağı ya da ülkenin politikalarda değişikliğe gitmek zorunda kalabileceğini düşünebilecekleri, ancak her iki durumun da gerçekleşmeyebileceği ifade edildi.

Türkiye’nin yakından izlenen ödemeler dengesinin ekimde yalnızca yaklaşık 400 milyon dolar açık verdiği belirtilen makalede, söz konusu verinin önceki ay 2,9 milyar dolar açık şeklinde gerçekleştiği hatırlatıldı.

Makalede, mevsimsellikten arındırılmış haliyle ödemeler dengesi verilerindeki iyileşmenin kısmen daha yavaş olduğu kaydedilerek, buna karşın Türk lirasındaki değer kaybının, artan turizm ve ihracatla ülkeye ihtiyacı olan dövizi getirdiği aktarıldı.

Türkiye’nin ekimde azalan cari açığının başlıca sebebinin emtia fiyatlarındaki gerileme olduğuna değinilen makalede, “Türkiye ekonomisinin en zayıf noktası enerjide dışa bağımlı oluşu, bununla birlikte, Türk yatırımcıların yüzde 80 civarında seyreden enflasyondan korunmak için altın ithalatına yönelmeleri de bir başka önemli etken.” ifadeleri kullanıldı.

Makalede, söz konusu sebeplerin doların güçlü, petrol ve emtia fiyatlarının ise yükselişte olduğu bu yılda Türkiye’nin en çok zorlanan ülkelerden biri olduğuna dikkati çekilerek, küresel enflasyondaki yavaşlama ile Türkiye’nin 2023’te bu tür zorlukları aşabileceği belirtildi.

Kur Korumalı Mevduat (KKM) gibi sistemlerle Türk lirasındaki değer kaybının önüne geçildiği ve finansal sistemde oynaklığın azaltıldığı kaydedilen makalede, bankaların da artık daha güçlü göründüğü aktarıldı.

Makalede, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) rezervlerinin son zamanların en yükseğinde olduğu ancak, bu artışta Türkiye’nin jeopolitik müttefiklerinden sağladığı fonların büyük önem arz ettiği kaydedildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın pazartesi günü yaptığı konuşmada, 2023’te enflasyonun yüzde 20’lere gelmesini beklediğinin anımsatıldığı makalede, seçim döneminde enflasyonun bu seviyelere inmesinin sürpriz olmayacağı, Türkiye’de enflasyonun küresel trende paralel olarak stabilize olduğu ve gelişmekte olan bazı ülkelerin de yakında faiz indirimlerine başlayabileceği bildirildi.

The Wall Street Journal Türkiye’nin 2018’deki döviz krizine vurgu yaptı

“O dönemde uluslararası yatırımcıların negatif yaklaşımı, Türk bankalarının borçlarını çevirmesini zorlaştırdı. Bu kuruluşlar o zamandan bu yana döviz yükümlülüklerini azalttı ve gelirlerine paralel döviz borçlanmasına gitti. Yatırımcılar KKM gibi yatırım araçlarına yöneldi. Hükümetin uluslararası fonlama yerine yerel bankalara yönelmesiyle yurt dışına döviz yükümlülükleri azalırken, dolar bazlı varlıkları da arttı. Bu durum TCMB’nin net uluslararası rezervlerini 23 milyar dolara çıkarması ve sistemin çalışması için kullanmasıyla mümkün oldu. Son dönemde Tük lirasında oynaklığın azalması da, hanehalkının döviz bazlı mevduatlarını bozdurmaya başlamasına sebep oldu.”

Fon yöneticilerinin bu durumu bir mucize olarak nitelendirdikleri kaydedilen makalede, TCMB’nin bu rezervleri diğer ülkelerden swap ve forwardlar yoluyla borç aldığı ve bunların tutarının kasımda 69 milyar dolara ulaştığı belirtildi.

Makalede, kredi sıkıntısının Erdoğan’ın Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Çin ve Güney Kore ile yaptığı swap anlaşmalarıyla aşıldığı ifade edilerek, “Anlaşılan o ki, Türkiye Suudi Arabistan ile 5 milyar dolarlık bir anlaşmaya da çok yakın.” değerlendirmesinde bulunuldu.

Yatırımcıların bu anlaşmaların piyasa bazlı olmaması nedeniyle uzun sürmeyeceğini düşünmemeleri konusunda uyarıda bulunulan makalede, “Erdoğan bu durumu sonsuza kadar devam ettiremese de, kendisinin jeopolitik prestijinin kısa sürede son bulması beklenmiyor. Hatta, ticaret rakamlarındaki düzelme devam ederse, Erdoğan’ın ekonomik modeli bu süreçten yara almadan kurtulabilir.” ifadeleri kullanıldı.

The Wall Street Journal: Türkiye ekonomisi güçlenebilir yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Dolar sonrası yeni bir dünya geliyor https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/dolar-sonrasi-yeni-bir-dunya-geliyor/ Thu, 08 Sep 2022 15:00:45 +0000 https://yekvucut.com/?p=56899 Dolar yükselirken zayıflıkları da artıyor İngiltere’nin önemli ekonomi dergilerinden Financial Times, doların güçlenmesinin yanı sıra zayıflıklarının da arttığını belirterek, “Dolar sonrası bir...

Dolar sonrası yeni bir dünya geliyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Dolar yükselirken zayıflıkları da artıyor

İngiltere’nin önemli ekonomi dergilerinden Financial Times, doların güçlenmesinin yanı sıra zayıflıklarının da arttığını belirterek, “Dolar sonrası bir dünya geliyor” başlığı ile, küresel ekonomide yaşanacak değişimlerin sinyalini veren bir makale yayınladı. Makalede Financial Times, “Para birimi güçlü görünebilir ancak zayıf tarafları artıyor.” dedi.

Yatırımcılar dolardan uzaklaşıyor

Ruchir Sharma imzalı Financial Times yazısında, Amerikan ekonomisinin son yıllarda diğer gelişmiş ekonomilerden önemli ölçüde daha hızlı büyüdüğü ancak önümüzdeki yıllarda emsallerinden daha yavaş büyümeye hazırlandığı anlatılarak, “Yatırımcılar, dolardan uzaklaşma eğilimine girdi.” ifadesi kullanıldı. “Amerikan yaptırımlarının Rusya’ya etkisi, ABD’nin dolar güdümlü bir dünyada ne kadar etkili olduğunu gösteriyor.” denilerek bazı tespitlerde bulunuldu.

Bu durum, birçok ülkeye seçenek aramalarını hızlandırması için ilham veriyor. Bir sonraki adımın tek bir rezerv para birimine değil, para bloklarına doğru olması ihtimal dahilinde. Güneydoğu Asya’nın en büyük ekonomileri, dolardan kaçarak birbirlerine doğrudan ödeme yapıyor. Malezya ve Singapur, Çin ile benzer düzenlemeler yapan ülkeler arasında. Asya’dan Orta Doğu’ya kadar merkez bankaları, dolara olan bağımlılığı azaltmak için ikili para takas hatları kuruyor. Dolar, güvenli liman statüsünden faydalanıyor gibi görünüyor, ancak yatırımcılar ABD varlıklarını satın almak için acele etmiyor. Bu tablo, ABD ekonomisine yönelik bir güven oyu değil. Temel dengesizlikler dolar için kötü sonuçlara yol açıyor. ABD’de cari hesap açığı, 1960’tan bu yana yalnızca bir kez geçtiği yüzde 5 eşiğine yakın.

Küresel enflasyondaki yükselişin yanı sıra arz ve talep dengesinde bozulmalar, gözleri ABD’nin para birimi dolara çevirdi. ABD’nin dünyaya net 18 trilyon dolar ya da ülkenin gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 73’ü kadar borcu var. Bu durum, geçmişteki döviz krizlerini önceden haber veren yüzde 50 eşiğinin oldukça ilerisinde.

Döviz rezervlerinin dolar payı şu anda yüzde 59’da. Bu da 1995’ten bu yana en düşük seviyede. Dijital para birimleri her ne kadar hırpalanmış görünse de uzun vadeli alternatif olmaya devam ediyor. Öte yandan aynı yazıda, “Bu yüzden güçlü dolara aldanmayın. Dolar sonrası dünya geliyor.” denildi.

Dolar sonrası yeni bir dünya geliyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Deutsche Bank: Alman ekonomisinde resesyon artık kaçınılmaz https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/deutsche-bank-alman-ekonomisinde-resesyon-artik-kacinilmaz/ Thu, 08 Sep 2022 11:58:59 +0000 https://yekvucut.com/?p=56891 Alman ekonomisi için resesyon kaçınılmaz Deutsche Bank Üst Yöneticisi (CEO) Christian Sewing, Alman ekonomisinin Çin’e bağımlılığını önemli bir risk olarak gördüğünü belirtti. Yüksek enerji fiyatları nedeniyle...

Deutsche Bank: Alman ekonomisinde resesyon artık kaçınılmaz yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Alman ekonomisi için resesyon kaçınılmaz

Deutsche Bank Üst Yöneticisi (CEO) Christian Sewing, Alman ekonomisinin Çin’e bağımlılığını önemli bir risk olarak gördüğünü belirtti. Yüksek enerji fiyatları nedeniyle Almanya’da resesyondan kaçınılamayacağını söyledi. Sewing, Frankfurt’ta düzenlenen Handelsblatt bankacılık konferansında yaptığı konuşmada, Alman ekonomisini yorumlarken Çin’e olan bağımlılık ve yüksek enflasyona ilişkin değerlendirmede bulundu

Deutsche Bank: Çin’e ekonomik bağımlılık önemli bir risk

Deutsche Bank Üst Yöneticisi Christian Sewing, Alman ekonomisinde Çin’e ekonomik bağımlılığını ise önemli bir risk olarak gördüğünü belirtti. Avrupa’nın “belli ülkelere veya bölgelere fazla bağımlı olmanın” ne kadar tehlikeli olduğunu öğrendiğini vurgulayan Sewing, Ukrayna’da devam etmekte olan savaş nedeniyle Avrupa’nın kendisini Rusya’dan ham madde ve enerji ithalatına daha az bağımlı hale getirmesinin yeterli olmadığını söyledi.

Sewing, “Bağımlılıklar söz konusu olduğunda, Çin ile nasıl başa çıkacağımız gibi rahatsız edici bir soruyla da yüzleşmek zorundayız.” dedi. Çin’in artan izolasyonu ve ABD ile yükselen gerilimin ülke için önemli bir risk oluşturduğunu vurgulayan Sewing, Çin’in Alman ekonomisinin temel taşı olduğunu hatırlatarak bu ülke ve Rusya’yı karşılaştırma hatasına düşmemek gerektiğinin altını çizdi.

“Uzun vadede yüksek enflasyona hazırlıklı olmalıyız”

Tedarik zincirlerindeki aksaklıklar, çalışan bulmada yaşanan sıkıntı ile birlikte yüksek enerji fiyatları nedeniyle Almanya’daki ekonomik durumu kritik olarak tanımlayan Sweing, “Alman ekonomisinde bir resesyon artık önlenemeyecek.” dedi. Sewing, yüksek enflasyonun insanların tasarruflarını eriteceğine değinerek, enflasyonun ne kadar uzun süre yüksek kalırsa, sosyal etkisinin o kadar büyük olacağını vurguladı.

Sewing, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) enflasyona karşı güçlü bir faiz artışını desteklediğini belirterek, “Uzun vadede yüksek enflasyona hazırlıklı olmalıyız.” uyarısında bulundu. Almanya, ihracatının yüzde 8’ini Çin’e yaparken ithalatın yüzde 12’si Çin’den sağlanıyor.

Dax’ta hisseleri işlem gören Alman şirketlerinin satışlarının 10’da 1’inden fazlası Çin’den geliyor. Aynı zamanda, Alman şirketlerinin Çin’e karşı ham madde bağımlılığı da mevcut.

Deutsche Bank: Alman ekonomisinde resesyon artık kaçınılmaz yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Economist: Türkiye ekonomisi, enflasyona rağmen büyüyor https://yekvucut.com/ekonomi-gercekleri/economist-turkiye-ekonomisi-enflasyona-ragmen-buyuyor/ Fri, 26 Aug 2022 18:00:30 +0000 https://yekvucut.com/?p=56805 Economist gündeminde güçlü büyüme Londra merkezli Economist dergisi, Türk ekonomosindeki görünümü, “Türkiye ekonomisinde ters giden bir şeyler var: Yükselen enflasyonun ortasında bile ekonomi büyüyor.” diyerek ekonomik büyümeyi...

Economist: Türkiye ekonomisi, enflasyona rağmen büyüyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Economist gündeminde güçlü büyüme

Londra merkezli Economist dergisi, Türk ekonomosindeki görünümü, Türkiye ekonomisinde ters giden bir şeyler var: Yükselen enflasyonun ortasında bile ekonomi büyüyor.” diyerek ekonomik büyümeyi mercek altına aldı.

Economist: Enflasyona rağmen ekonomi büyüyor

 

İngiltere merkezli Economist dergisinin yayınında, Türk ekonomisi ele alındı.
İngiltere merkezli Economist dergisinin yayınında, Türk ekonomisi ele alındı.

 

Derginin gerçekleştirdiği yayına katılan bir uzman, “Böylesi yüksek bir enflasyona rağmen, Türk ekonomisi güçlü bir şekilde büyümesini sürdürüyor.” dedi. “Türk ekonomisi bu enflasyon karşısında nasıl büyüyebiliyor?” sorusuna verilen yanıtta, “Özellikle şirketler, bu tür parasal zorluklarla başa çıkmaya alışkın. Dolayısıyla çabucak uyum sağlayabiliyorlar.” ifadeleri kullanıldı.

Koronavirüs salgını ve sonrasında Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan savaş, küresel tedarik zincirlerinin bozulmasına yol açtı. Birçok ülkede, Rusya kaynaklı enerji kesintileri nedeniyle yaşanan aksamaların yanı sıra hayat pahalılığı da göze çarpıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ağustos ayı başında yaptığı açıklamada, “İhracatımızı 250 milyar dolar sınırına getirdik. Dünya küçülürken, biz üreterek büyümeye devam ediyoruz.” demişti. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazlaya dayanan Türkiye Ekonomi Modeli’nden taviz vermeyerek krizden pozitif ayrışma stratejisini dikkatle uyguladıklarını belirten Erdoğan, “Klasik dayatmaların dışında kalan bu programı başarıyla sürdürüyoruz.” vurgusu yapmıştı.

Jefferies LLC: Türk şirketleri ters köşe yaptı

New York merkezli ABD’li bağımsız yatırım bankası Jefferies LLC, Türkiye’deki şirketler ile ilgili önemli bir rapor yayınladı. 10 Ağustos tarihli kurum raporunda, Türk şirketlerinin ekonomik dalgalanmalara rağmen ayakta kalabilme konusunda çok dayanıklı olduklarını belirtti. Türkiye’deki şirketlerin piyasalardaki olumsuz beklentilere, yüksek enflasyona, faiz politikasındaki stratejilerin değişmesine ve azalan rezervlere karşın, yaşanan ekonomik çalkantılara karşı iyi direndikleri ve şokları yönetme konusunda çok iyi durumda oldukları vurgulandı.

Economist: Türkiye ekonomisi, enflasyona rağmen büyüyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
15 Temmuz Finansal Darbe Girişimi https://yekvucut.com/gundem/15-temmuz-finansal-darbe-girisimi/ Fri, 15 Jul 2022 07:00:14 +0000 https://yekvucut.com/?p=56329 Türkiye’nin zor sınavı 15 Temmuz 2002-2016 döneminde, birçok kez dayanıklılığı test edilen Türkiye ekonomisi için en zor sınav 15 Temmuz...

15 Temmuz Finansal Darbe Girişimi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Türkiye’nin zor sınavı 15 Temmuz

2002-2016 döneminde, birçok kez dayanıklılığı test edilen Türkiye ekonomisi için en zor sınav 15 Temmuz darbe girişimi oldu. Türkiye neredeyse her 10 yılda bir darbe girişimiyle karşı karşıya kaldı ve 10 yıl geriye gitti. Neyse ki FETÖ’nün hain darbe girişimi halkın direnişi sayesinde istediği başarıya ulaşamasa da birçok cana mal olduğu gibi ekonomik olarak da ülkeye maliyeti büyük oldu.

15 Temmuz’un ekonomik faturası ağır oldu

15 Temmuz darbe girişimi ülke ekonomisini 10 yıl geriye attı. S&P, Moody’s ve Fitch Türkiye’nin kredi notunu düşürdü. Türkiye’nin kredi notu “yatırım yapılamaz ülke” konumuna geldi. Türkiye’ye giren doğrudan yabancı yatırım 2016’da yüzde 31 geriledi. 2015 yılında 18 milyar dolardı.

2016 yılında 12 milyar dolara düştü. 2002’den bu yana sürekli büyüyen bir ülkeydi. Darbe girişimine kadar…15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı Temmuz ayını kapsayan üçüncü çeyrekte ekonomi yüzde 1,8 daraldı. İhracat hedefine de darbe indirilmiş oldu. 2002-2016 yılları arasında ihracat ortalama yüzde 20 artı. Darbe girişimi yaşanmasaydı Türkiye 2023 ihracat hedefi olan yıllık 500 milyar dolara ulaşmış olacaktı. Türkiye’nin en önemli sorunlarının başında gelen enflasyonla mücadele de zorlaştı. Nitekim Orta Vadeli Ekonomik Programda yüzde 5 olarak öngörülen TÜFE, enflasyon hedefinin 3,53 puan üzerinde yıl sonunda yüzde 8.53 düzeylerinde gerçekleşti. Enflasyonun bir türlü gelişmiş ülkeler düzeyine çekilememesi, faiz oranlarının da gelişmiş ülkelerden çok yüksek düzeyde oluşmasına neden oldu, bu da sıcak para girişi için uygun zemin oluşturarak reel kurları aşağıya çekti. Hain darbe girişiminden bir sene sonra yüzde 11.72 ile son 5 yılın rekorunu kırdı. 15 Temmuz öncesinde 9.40 seviyelerindeydi işsizlik. Önce yüzde 11 sonra 12, 13 artmaya devam etti. Bir darbe de turizme geldi. 2015’te 41 milyon olan turist sayısı 2016’da 30 milyona düştü. Yani yüzde 25’ten fazla! 15 Temmuz’un toplam maliyeti yaklaşık 500 milyar dolar oldu.

15 Temmuz darbe girişiminden sonra, Türkiye’de son yıllarda sağlanan makroekonomik yönetişim başarısı sayesinde oluşan güçlü finansal ve ekonomik yapı muhtemel bir ekonomik kriz tehdidini önledi. Bu darbe girişiminin Türkiye ekonomisine kısa vadede negatif yansımaları oldu ve piyasalarda yaşanan gelişmelere belli ölçüde tepki verdi. Türkiye ekonomisi toparlanmaya ve büyümeye devam etti. Nitekim 2017 yılının ilk çeyreğinde yüzde 5 gibi yüksek bir oranda büyüme başarısı gösterdi.

15 Temmuz durduramadı

15 Temmuz gecesi hizmet vermeyen veya fahiş fiyata satış yapan akaryakıt istasyonlarını ortaya çıkarırken, Hazine ise kredi derecelendirme kuruluşları üzerinden Türkiye ekonomisinde kriz çıkarılmasına yönelik kulis çalışmalarını bertaraf etti. BDDK bankacılık sisteminde herhangi bir sorun yaşanmaması için finans sektöründeki tüm oyuncularla anlık görüşme gerçekleştirdi. ATM, EFT ve internet bankacılığı sisteminde herhangi bir sorun yaşanmazken, BDDK Başkanı önemli bir yatırımı da Türkiye’ye kazandırdı. Darbe girişimine rağmen Türkiye ekonomisine güvenen Lübnanlı Odeabank, Cuma günü Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ile görüşme gerçekleştirdi. Lübnanlı bankacılık heyeti görüşmede 1 milyar liralık sermaye artışına gideceklerini aktardı.

Darbe girişimi sonrasında Türkiye ekonomisinin zarara uğramaması için gece gündüz çalışan ve fırsatçılara göz açtırmayan “milli bürokratlar” değil de darbeciler galip gelseydi milyarlarca dolarlık bir zarar ortaya çıkacaktı.

15 Temmuz Finansal Darbe Girişimi yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Kenevir fabrikası Rize’de kurulacak https://yekvucut.com/ekonomi-gercekleri/kenevir-fabrikasi-rizede-kurulacak/ Fri, 01 Jul 2022 13:21:15 +0000 https://yekvucut.com/?p=56128 Kenevir üretiminde yeni dönem Türkiye, kenevir üretiminde yeni bir döneme girdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ülke genelinde bitkinin ekimi konusunda...

Kenevir fabrikası Rize’de kurulacak yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Kenevir üretiminde yeni dönem

Türkiye, kenevir üretiminde yeni bir döneme girdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ülke genelinde bitkinin ekimi konusunda seferberlik ilan etmesinden sonra izin kapsamında olan 19 ilden biri de Rize olmuştu. Yapılması planlanan fabrika ile birlikte özellikle Rize’nin Coğrafi İşaretli Ürünlerinden olan Rize Bezi’nin (Feritiko) yeniden canlanması ve üretimin yaygınlaştırılmasının hedeflendiği belirtildi.

Fabrikası için çalışmalar başladı

Rize‘de kurulması planlanan kenevir fabrikası ile ilgili ilk değerlendirme toplantısı, Vali Kemal Çeber başkanlığında Valilik Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Plan ve projelerin üç boyutlu sunumunun yapıldığı toplantıda, fabrikanın yeri ve dikim noktaları konusunda görüş alışverişinde bulunuldu.  Çeber, son yıllarda devletin üretimle ilgili teşvik edici adımları olduğunu belirtti. Pek çok alanda kullanılan kenevirin Rize’de geçmiş yıllarda yaygın üretildiğinin de altını çizdi.

Coğrafi tescilli ürünlerden olan Rize bezi üretiminde kullanılıyordu. Fakat zaman içerisinde üretimi yapılmamış ve kenevirden üretilen ip, elyaf ve kumaş gibi ürünler de yaygınlığını kaybetmişti. Kenevir; otomobil sektöründe doğal fiber parçalar, ağaç işleme sanayisi, talaşından doğal inşaat malzemeleri, ahşap malzeme, kumaş ve kanvas ürünler, gemi halatı ve izolasyon malzemeleri gibi alanlarda kullanılıyor. Ayrıca kozmetik ürünler, biyodizel, biyokütle yoluyla enerji üretimi, kenevir yağı, gıda ve yem, kağıt sanayisi, banknot ve sigara kağıdı, çay poşeti gibi noktalarda da görmek mümkün.

Kenevir üretim ve maliyeti ne kadar?

Türkiye’de ortalama 1 dekardan 100 kilogram lif elde ediliyor. Lifin kilogramı ise ortalama 15 liradan satılıyor. Bin 500 lira gelir elde edilen 1 dekarda, 800-850 lira masraf yapılıyor. Tohum amaçlı endüstriyel kenevir yetiştiriciliğinde ise 1 dekardan 50-60 kilogram tohum elde ediliyor. Bunun kilogram fiyatı ise 25-30 liraya satılıyor. Bin 250-bin 500 lira gelir elde edilirken, gider 800-850 lira oluyor.

Kenevir fabrikası Rize’de kurulacak yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
ABD’deki son 3 resesyona bakış https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/abddeki-son-3-resesyona-bakis/ Sat, 18 Jun 2022 08:21:27 +0000 https://yekvucut.com/?p=55871 ABD’deki resesyon kaygısı geçmişi hatırlattı ABD’deki ekonomistler, borsanın bu hafta ayı piyasasına girmesi ve enflasyonun geçen ay 40 yılın en yüksek...

ABD’deki son 3 resesyona bakış yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
ABD’deki resesyon kaygısı geçmişi hatırlattı

ABD’deki ekonomistler, borsanın bu hafta ayı piyasasına girmesi ve enflasyonun geçen ay 40 yılın en yüksek seviyesine ulaşmasının ardından ABD’nin resesyona girebileceği konusunda uyarıyorlar. Resesyon, ekonomi genelinde ekonomik aktivitede, genellikle birkaç aydan uzun bir süre için önemli bir düşüş olarak tanımlanır. Bir resesyon, ekonominin zirveye ulaştığı andan dibe vurduğu zamana kadar uzanır. “Dip”ten “zirveye” giden yol genişleme veya ekonominin normal bir durumu olarak adlandırılır.

Kongre Araştırma Servisi ve Ekonomik Analiz Bürosu’na göre, ABD son 75 yılda 13 ciddi durgunluk yaşadı ve bu dönemdeki ortalama resesyon 11 ay sürdü. The Hill gazetesi, ABD’deki son 3 resesyonu özetledi.

2020

2020 resesyonu kısa sürdü, Şubat’tan Nisan’a kadar sadece iki ay sürdü ve modern ABD tarihindeki en kısa resesyon oldu. Koronavirüs ABD’deki toplu işten çıkarmalara ve işyeri kapatmalara yol açtığında, işsizlik fırladı ve ekonomi kısa bir süreliğine durgunluğa girdi. Mart-Nisan 2020 arasında 21 milyondan fazla ABD’li işini kaybetti ve 2020’nin ikinci çeyreğinde ekonomi yıllık yüzde 33’ten fazla küçüldü. Ancak, Federal Rezerv Başkanı Jerome Powell’ın o yılın Mart ayında belirttiği gibi, ekonomide “temelde yanlış” olan hiçbir şey yoktu. Yeni sağlık politikalarına uyum sağladıktan sonra Amerikalılar işe geri döndü ve ekonomi hızla düzeldi.

Kâr amacı gütmeyen özel bir kuruluş olan Ulusal Ekonomik Araştırma Bürosu tarafından düzenlenen bir panel geçen yıl, 2020’deki gerilemenin önceki resesyonlardan farklı özelliklere ve dinamiklere sahip olduğunu söyledi. “Yine de komite, istihdam ve üretimdeki düşüşün eşi benzeri görülmemiş büyüklüğünün ve tüm ekonomideki geniş erişiminin, gerileme önceki daralmalardan daha kısa olmasına rağmen, bu bölümün bir resesyon olarak tanımlanmasını gerektirdiğine karar verdi” diye ekledi.

2007-2009

1930’lardaki Büyük Buhran ile birlikte Amerikan tarihindeki en korkunç ekonomik gerilemelerden biri yaşandı. Resesyon, konut piyasası çöktükten sonra 2007’nin sonlarında ve 2008’in başlarında başladı. O sırada sıkı bir şekilde düzenlenmemiş olan bankacılık ve yatırım firmaları, yüksek riskli, ipoteğe dayalı menkul kıymetler veya bir havuzda toplanmış ev ve gayrimenkul tahvilleri de dahil olmak üzere yıkıcı ve zehirli krediler yaptılar.

Bankacılık sistemi başarısız olduğunda – konut piyasası kabarıp ve ardından çöktüğünde – müşteriler ve işletmeler tarafından kullanılan finansal krediler de düştü. ABD Çalışma İstatistikleri Bürosu’na (BLS) göre, 2007 sonundan 2009 ortasına kadar yaklaşık 8,7 milyon iş kaybedildi. Tüm Amerikan hanelerinin dörtte biri servetlerinin yüzde 75’ini kaybederken, tüm ailelerin yarısından fazlası servetlerinin en az yüzde 25’ini kaybetti.

Haziran 2009’da Büyük Durgunluk sona erdikten sonra, ABD ekonomisi tarihin en uzun süreli yükselişini yaşadı.

2001

21. yüzyıldaki ilk resesyon, 1990’larda istikrarlı ekonomik büyümeyi takip etti. Mart 2001’den Kasım 2001’e kadar uzanıyordu. Resesyon, yatırımcıların erken İnternet tabanlı şirketlere çok fazla para akıtarak sektörün gerçek değerini aşırı değerlendirdiği dot-com balonunun patlamasıyla tetiklendi. Diğer bir faktör de turizm endüstrisi üzerinde kalıcı bir etkisi olan New York City’deki İkiz Kuleler’e yapılan 11 Eylül saldırısıydı.

BLS’ye göre, 1,3 milyondan fazla insan işini kaybetmesine rağmen, 2001 durgunluğunun nispeten hafif olduğu düşünülüyor.

ABD’deki son 3 resesyona bakış yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
G20 gündeminde küresel ekonomik yavaşlama https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/g20-gundeminde-kuresel-ekonomik-yavaslama/ Mon, 01 Nov 2021 14:34:20 +0000 https://yekvucut.com/?p=51779 G20: Ekonomi dünya gündeminde Küresel ekonomi, 2021 yılında toparlanmaya başlasa da ekonomiler hâlâ ciddi meydan okumalarla karşı karşıya bulunuyor. G20 toplantısı İtalya’nın başkenti Roma’da yapıldı ve gündemde...

G20 gündeminde küresel ekonomik yavaşlama yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
G20: Ekonomi dünya gündeminde

Küresel ekonomi, 2021 yılında toparlanmaya başlasa da ekonomiler hâlâ ciddi meydan okumalarla karşı karşıya bulunuyor. G20 toplantısı İtalya’nın başkenti Roma’da yapıldı ve gündemde küresel ekonomik kriz yer alıyordu. Özellikle emtia fiyatlarında ve borçluluk oranlarında tarihi seviyeye varan artışlar yaşanıyor. Küresel enflasyon baskısı, tüm ekonomileri derinden sarsıyor. Uluslararası kuruluşların raporları bu enflasyon baskısının bir süre daha devam edeceğini gösteriyor. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, arz kısıtlarının yılın üçüncü çeyreğinde küresel ekonomik büyümeyi zayıflattığını açıkladı.

G20: Küresel ekonomik büyüme zayıf

Yarı iletken sıkıntısının ABD ve Almanya’da otomobil üretiminde büyük düşüşlere neden olduğu da Fitch Ratings raporunda belirtildi. Tüketici ve üretici fiyatlarının yükselen emtia fiyatları ile küresel mal piyasasındaki tedarik zinciri darboğazlarının etkisiyle yükselmeye devam ettiğine işaret edilen açıklamada, arz kısıtları nedeniyle küresel gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) artışının üçüncü çeyrekte beklenenden az olduğu kaydedildi.

Salgının küresel ölçekte gıda krizini daha da derinleştirdiği de görülüyor. BM raporları, dünyada açlık çeken kişi sayısının geçen yıla göre yükseldiğini açıkça ortaya koyuyor. Uluslararası kuruluşların raporları, enflasyon baskısının da bir süre daha devam edeceğine işaret ediyor. Tedarik zincirinde meydana gelen kırılmaların olumsuz yansımalarını ise boş kalan market rafları ve uzayan benzin kuyruklarında zaten açıkça görülüyor.

Tüm bunların yanı sıra, dünyanın en büyük 20 ekonomisinin (G20) liderleri, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) çok uluslu şirketler için küresel asgari vergi anlaşmasını onayladı. G20‘nin Roma’da gerçekleştirilen Liderler Zirvesi’ne katılan ABD Hazine Bakanı Janet Yellen yaptığı yazılı açıklamada, G20 liderlerinin, OECD’nin çok uluslu şirketlerin faaliyette bulundukları ülkelerde 2023’ten itibaren en az yüzde 15 oranında vergilendirilmesine yönelik 136 ülkenin kabul ettiği anlaşmayı onayladıklarını bildirdi. Anlaşma; Google, Amazon, Microsoft ve Facebook gibi internet şirketleri de dahil olmak üzere küresel şirketlerin 2023’ten itibaren en az yüzde 15 vergi oranına tabi tutulmasını sağlayacak.

G20 gündeminde küresel ekonomik yavaşlama yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Türkiye nereden nereye geldi? https://yekvucut.com/ekonomi-gercekleri/turkiye-nereden-nereye-geldi/ Mon, 06 Sep 2021 14:16:13 +0000 https://yekvucut.com/?p=50807 Türkiye’nin bugünü dününden çok farklı Nereden nereye geldi Türkiye? Bu soruyu sormayı bırakın cevabını bildiği halde susan insanlar var. Bugün...

Türkiye nereden nereye geldi? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Türkiye’nin bugünü dününden çok farklı

Nereden nereye geldi Türkiye? Bu soruyu sormayı bırakın cevabını bildiği halde susan insanlar var. Bugün Türkiye’nin ekonomik durumunu batmak ve bitmek olarak değerlendirenler belli ki geçmişten bihaberler. Türkiye’nin dünü ve bugününe bakıldığında çok bariz bir biçimde fark görülüyor. Araba sayısından, hastane sayısına, batan bankalardan bugün kurulan şirketlere kadar Türkiye gelişimini ortaya koydu. Belli ki küçük bir hatırlatma yapmak gerekiyor.

Nereden nereye geldik?

Otomobilde, hastanede nereden nereye? 1942-1944 yılları arasında Türkiye’de otomobil kullanmak yasaktı. Bugün ise 28 milyon otomobil var. Üstelik Türkiye’de otomotiv endüstrisi ağustosta 2,4 milyar dolarlık ihracat yaptı. Türkiye ekonomisi 1946’da yüzde 32.1, 1936’da yüzde 23.1 büyümüştü. 2019’da 760.8 milyar dolar olan ve salgının etkisiyle 2020 sonunda 717.1 milyar dolara gerileyen gayrisafi yurtiçi hasıla, bu yılın ilk çeyreğinde 728.5 milyar dolara, ikinci çeyrekte ise 765.1 milyar dolara yükseldi. Böylece Türkiye, milli gelirde salgın öncesi seviyeyi geçen ilk ülke oldu.

Hastane kuyrukları, koridorlarda yatırılan hastaları gördü bu ülke. Şimdi ise Türkiye’de sağlık kurumlarının toplam yatak sayısı son 20 yıl içinde yüzde 60 artış gösterdi. 1997’de 144 bin 984 olan yatak sayısı 2018’de 231 bin 913’e çıktı. Bu da son 20 yılda sayısının yüzde 60 arttığı anlamına geliyor. Türkiye yatak kapasitesinde ABD, Kanada ve İngiltere’den iyi durumda. Ülkemizde 100 bin kişiye düşen yoğun bakım yatak sayısı 40. Bu sayıyla ABD, Almana gibi birçok gelişmiş ülkeyi de geride bıraktı.

Türkiye’nin bacasız sanayisi turizm.. Türkiye’nin uluslararası ziyaretçilerden aldığı pay oransal olarak 1950’de %0,1 iken 1960 yılına kadar değişmedi ve 1963 yılında %0,2 düzeyinde kaldı. Uluslararası turizm gelirlerinden Türkiye’nin aldığı pay ise 1950’de % 0,2’den 1963’te %0,07 ya geriledi. Salgında en büyük yarayı belki de bu sektör aldı. Ancak en büyük toparlanmayı da yine bu sektörde gördük. Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı ilk 7 ayda %85.44 arttı. İspanya 2021’in ilk 4 ayında Türkiye’nin gerisinde kaldı Türkiye’de turist sayısı ilk 4 ayda 3 milyon 162 binken İspanya’da bu sayı 1,8 milyondu. Turist sayısı Avrupa’da %85, Amerika’da %72 azaldı.

Türkiye 2000’lerde nasıldı?

2000 yılının başını hatırlıyor musunuz? Bankaların battığı, gecelik faizlerin yüzde 1000’e çıktığı o günler… 2002 asgari ücret: 184 TL, Benzin: 1,64 Türk lirasıydı. Yani yaklaşık 112 litre benzin alınabiliyordu. 2021 asgari ücret: 2,825 TL, Benzin: 7,75 TL oldu. Yani yaklaşık 364 litre benzin alınabiliyor.

Türkiye, son 20 yılda gerçekleştirilen yeni hidroelektrik santralleriyle, Avrupa’da Norveç’ten sonra 28 bin 469 MW kapasite ile ikinci sıraya yükseldi. 1998’de Türkiye’deki baraj sayısı 246 iken 2018’de bu sayı 821’e ulaştı.

İstanbul’un ulaşım sorununa çözüm üstüne çözüm geliştirildi. Şu an en sık kullandığımız köprülere, yollara zamanında karşı çıkıldığını biliyor muydunuz? Mesela Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osman Gazi köprüsü… Diğer yandan hem içerde hem dışarda toprak bütünlüğü, milli teknoloji sayesinde korundu. Yerli ve milli İHA/SİHA, modern piyade tüfeği, milli tank Altay, Atak helikopteri… İçeriden ve dışarıdan her türlü müdahaleye rağmen kat edilen yol saymakla bitecek gibi değil.

Kısacası, artık Türkiye içine dönük küçük bir Ortadoğu ülkesi değil. Dünyadaki genel eğilimler elbet Türkiye’yi de etkileyecek. Ancak tüm bunlara rağmen Türkiye ekonomisini kitlesel çapta büyütmeyi başaran nadir ülkelerden biri.

Türkiye nereden nereye geldi? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Dünyanın en büyük ekonomilerinde enflasyon ne durumda? https://yekvucut.com/utanc-gunlugu/dunyanin-en-buyuk-ekonomilerinde-enflasyon-ne-durumda/ Fri, 03 Sep 2021 12:44:29 +0000 https://yekvucut.com/?p=50762 Gelişmiş ülkelerde enflasyon yükseliyor ABD, Avro Bölgesi ve Almanya’da son yılların en yüksek enflasyon rakamları görüldü. Parasal genişleme, Covid-19 salgını...

Dünyanın en büyük ekonomilerinde enflasyon ne durumda? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Gelişmiş ülkelerde enflasyon yükseliyor

ABD, Avro Bölgesi ve Almanya’da son yılların en yüksek enflasyon rakamları görüldü. Parasal genişleme, Covid-19 salgını nedeniyle ertelenen taleplerin hayata geçirilmesi ve arz tarafında yaşanan sıkıntılar, gelişmiş ülkeler başta olmak üzere birçok ülkede fiyatlar genel düzeyinde artışa sebep oldu. Özellikle ABD, Avro Bölgesi ve Almanya‘da beklentilerin üzerinde gerçekleşen enflasyon verisi, dünyada enflasyonist bir ortam yaratırken bu durumun neden olacağı olumsuzluklardan kaçınmak isteyen gelişmiş ülke merkez bankaları ise para politikalarında değişikliğe gidiyor.

ABD Avrupa gibi yerlerde enflasyon rakamları rekor kırıyor
ABD ve Avrupa’da beklentilerin üzerinde gelen enflasyon verisi piyasalarda tedirginliğe neden olurken bu durum gelişmiş ülke merkez bankalarını politika değişikliğine zorluyor.

 

Dünyanın en büyük ekonomilerinde enflasyon yüksek

Dünyanın en büyük ekonomisine sahip ABD’de fiyatlardaki sürekli artış verilerine yansıdı. Bu yılın ilk ayında yıllık bazda yüzde 1,4 olan enflasyon, takip eden aylarda yükselişini sürdürerek temmuz ayında yüzde 5,4’e çıktı. Bu rakam son 13 yılın (Ağustos 2008) en yüksek verisi. Eurostat verilerine göre Avro Bölgesi’nde de enflasyonist bir ortam olduğu söz konusu. Yıla yüzde 0,9 seviyesinden başlarken, takip eden aylarda dalgalı bir seyir izlese de ağustosta yüzde 3’e ulaştı. Böylelikle Avro Bölgesi’nde Kasım 2011’den bu yana en yüksek veri görüldü.

Avrupa’nın en büyük ekonomisine sahip Almanya’da da benzer bir durum yaşanıyor. Ocakta yüzde 1 seviyesinde olan yıllık enflasyon, hızlı bir yükseliş evresine girerek ağustosta yüzde 3,9’a yükseldi. Böylelikle Almanya’da Temmuz 2008’den bu yana en yüksek seviyesine çıkmış oldu. Avrupa’nın diğer büyük ekonomilerinde de yüksek enflasyon söz konusu. Fransa’da yüzde 2,4 ile 2018’den bu yana, İtalya’da ise yüzde 2,6 ile 2012’den bu yana en yüksek seviyede.

Dünyada salgının yarattığı belirsizlikler devam ederken bir yandan da enflasyonist bir ortam oluşması merkez bankalarını politika değişikliğine zorluyor. Gelişmiş ülke merkez bankaları şimdiden değişiklik sinyali verirken yetkililer durumun böyle devam etmesi durumunda varlık alımlarını azaltacaklarını belirtiyor.

Avrupa Merkez Bankası üyesi kriz dönemi varlık alımlarına artık bir son verelim diye çağrıda bulundular.

Dünyanın en büyük ekonomilerinde enflasyon ne durumda? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

]]>