Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Diyarbakır’da katıldığı Mezopotamya Tarım ve Hayvancılık Fuarı’nın açılışından yaptığı konuşmada, 2020’de Türkiye’deki tarımsal hasılanın 333,3 milyar lirayla ulaştığını ve Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdığını ifade ederek, “2020 yılında yüzde 4,8 büyüyen tarım, son 3 yıldaki en yüksek büyüme rakamına ulaştı. Tarımsal hasılamız ise bir önceki yıla göre yüzde 20 artarak 333,3 milyar liraya yükseldi ve Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Tarım ve gıda ürünleri ihracatımız, 2020 yılında bir önceki yıla göre yüzde 5 artışla 20,7 milyar dolara ulaştı. Dış ticaret fazlası ise yüzde 9 artışla 5,5 milyar dolar olarak gerçekleşti” açıklamasında bulundu.

Diyarbakır’a 19 yılda 23,3 milyar tarımsal destek

Son 19 yılda Diyarbakır’a da önemli destekler sağlandı. Tarım ve orman altyapısını daha da güçlü hale getirdiklerini söyleyen Bakan Pakdemirli “Diyarbakırlı çiftçilerimize, son 19 yılda 23,3 milyar lira tarımsal destek verdik ve yatırım yaptık. Kırsal kalkınma desteklerimiz kapsamında Diyarbakır’ımıza 164 milyon lira hibe desteği ödedik. Hayvancılığın olmazsa olmazı meralarımıza, Diyarbakır’da özel hassasiyet gösterdik. 180 bin dekar mera ıslah çalışmasını tamamladık” dedi. Diyarbakır’ın toplam ekonomik sulanabilir arazi varlığı yaklaşık 4 milyon dekar. Bakan Pakdemirli, 1 milyon 150 bin dekar arazinin sulamaya açılacağını duyurdu. Böylece, sulamaya açılacak alanlarla, dekar başına yaklaşık 850 TL gelir artışı sağlanacak.

Türkiye tarımsal hasılada Avrupa’da birinci

Türkiye bulunduğu konum itibariyle, 1,9 trilyon dolarlık tarımsal ticaret hacmine sahip. Türkiye, tarımsal alan bakımından dünyada 17’nci sırada. Ama buna rağmen tarımsal hasılada Avrupa’da birinci, dünyada ilk on içinde. Bilindiği üzere geçen yıl, meteorolojik kuraklık ve küresel ısınmanın etkilerine rağmen sulama alanında hizmete alınan yatırımlar sayesinde, toplam bitkisel üretim, 9 milyon ton artışla 126 milyon tona yükselerek, cumhuriyet tarihinin rekorunu kırıldı. Büyükbaş hayvan varlığımız 2020 yılında 18,2 milyon başa yükselerek, Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı. Küçükbaş varlığı da son bir yılda yüzde 12 artışla 54,1 milyon başa yükselerek, son 30 yılın en yüksek rakamına ulaştı. 2020 yılında yüzde 4,8 büyüyen tarım, son 3 yıldaki en yüksek büyüme rakamına ulaştı. Tarımsal hasıla bir önceki yıla göre yüzde 20 artarak 333,3 milyar liraya yükseldi ve cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Tarım ve gıda ürünleri ihracatı, 2020 yılında bir önceki yıla göre yüzde 5 artışla 20,7 milyar dolara ulaştı. Dış ticaret fazlası ise yüzde 9 artışla 5,5 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2002 öncesi, destek, neredeyse yoktu ve birkaç müdahale alımı vardı. 2002 sonrası ise artan destekler ve sınırlı müdahale alımı vardı. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi sonrasında ise hem desteklerde artış, hem de etkin müdahale alımlarını birlikte uygulanıyor. Son 3 yılda tarımsal destekler yüzde 65 artışla 24 milyar liraya çıktı. Müdahale alımlarında ise üretici dostu politikalar yürütülüyor ve bunu da müdahale kurumlarına zarar ettirmeden yapılıyor.

Tarımsal hasıla muhalefetin beklentisini yıktı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

? Çiftçilere "hükümete oy verirseniz iki elim yakanızda olur" diyenlere soruyoruz:

Yalanla, iftirayla nereye kadar?

? Tarım sektörünün gerçekleri ortada! ?? pic.twitter.com/23kXEDWc8c

— Yekvücut (@yekvucutcom) January 4, 2021

Tarım sektörünün gerçekleri yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Türkiye makroekonomisini toparlamakla yetinmedi, tarımda adeta devrim yaptı. Çiftçiye, tarıma destekler sürerken tarımda dışarıya bağımlılık da giderek azaltıldı. 18 yılda “tarım bitti” yalanını defalarca dinledik, okuduk. Çiftçilere destek verilmediğine dair yalanlar da bunları takip etti. Ancak gerçekler söylenenlerden çok farklıydı. Samanın bile ithal edildiği günler geride kalırken, saman üretimi yıllık 25 milyon tona ulaştı. 2019 yılında sadece 150 kg ithal edilip, 7 bin ton ihraç edildi. 2002 yılında 3,8 milyar dolar olan tarımsal ürün ihracatı 2019’da 17 milyar dolara yükseldi. Türkiye, orman varlığı değerlendirme FRA’nın (Forest Resources Assessment) da tespit ettiği gibi orman varlığı bakımından dünyada 47’nci sıradan 26’ncı sıraya yükseldi. Dünya gazetesinde yer alan habere göre; 2019 yılı odun dışı orman ürünleri ihracatı 1,1 milyar dolar iken, 216 milyon dolar dış ticaret fazlası verildi. Bu sayının 2020 yılı sonuna kadar 1,3 milyar dolar olması bekleniyor. Orman ürünleri ihracatı ise 8 kat artışla 826 milyon dolara yükseldi. Böylece Cumhuriyet tarihinde ilk defa 479 milyon dolar ihracat fazlası verildi.

Tarım desteği yüzde 52 arttı

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “Son iki yılda desteklerimizi yüzde 52 artışla 22 milyar liraya çıkardık. 2018-2020 Aralık itibarıyla toplamda 51,6 milyar lira destek ödemesi yaptık. 2021 yılında ise 22 milyar lira ve 2 milyar lira ilave yedek ödenekle birlikte üreticilerimize toplam 24 milyar lira tarımsal destek sağlamış olacağız” açıklamasında bulundu.

Pakdemirli, tarım, orman ve balıkçılık sektörüne sağlanan desteklerin meyvesini aldıklarını, 17 yılın 14’ünde büyüme göstererek ortalama yüzde 2,8 büyüdüğünü vurguladı.

Tarım, orman ve balıkçılık sektörü, 2018 yılını yüzde 2,1 ve 2019 yılını yüzde 3,7 büyüyerek tamamladı. 2020 yılının ilk çeyreğinde yüzde 2,1, ikinci çeyreğinde yüzde 4,3 ve üçüncü çeyreğinde ise yüzde 6,2 ile ilk dokuz ayda ortalama yüzde 5,3 büyüdü.

Türkiye tarımsal GSYH ile Avrupa’da lider

GSYH son iki yılda yüzde 47 artırarak 277,5 milyar liraya yükseldi. 2018 yılında GSYH’ye yüzde 5,8, 2019 yılında yüzde 6,4 ve 2020’nin ilk dokuz ayında yüzde 7,1 katkı yaparak ülke ekonomisine güçlü bir destek sağladı. Türkiye, 2018 yılında 44 milyar dolar ve 2019 yılında 48,5 milyar dolarlık tarımsal GSYH ile Avrupa’da lider, dünyada ilk 10 arasında yer alıyor.

Mazot maliyetinin yüzde 50’si devlet tarafından karşılanmaya devam ediyor. Son iki yılda sağlanan destekler yüzde 52 artarak 22 milyar liraya yükseldi. 2018-2020 Aralık itibarıyla toplamda 51,6 milyar lira destek ödemesi yapıldı. 2021 yılında ise 22 milyar lira ve 2 milyar lira ilave yedek ödenekle birlikte üreticilere toplam 24 milyar lira tarımsal destek sağlanmış olacak. Hayvancılık destekleri kapsamında 2020 Aralık itibarıyla 7,4 milyar lira ödeme yapıldı. Son 2,5 yılda toplam 16,2 milyar lira destek ödemesi sağlandı.

Türkiye tarımsal GSYİH’da Avrupa lideri yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Pakdemirli, AK Parti hükümetleri öncesinde tarımsal destek yerine müdahale alımları bulunduğunu anımsatırken, AK Parti hükümetleri sonrasında desteklerin genişletildiğini ve müdahale alımlarının kısıtlı şekilde gerçekleştiğini belirtti.

Pakdemirli, sözlerine şöyle devam etti:

“Sahadaki memnuniyet de bundan kaynaklanıyor. Aktif piyasa takibi yapıyoruz. 50 kadar ürünü çok sıkı takip ediyoruz. Aktif piyasa takibiyle üreticiyi korurken, tüketiciyi de kolluyoruz. Üretici hak ettiği fiyatı alacak, bunun sözünü verdik ve Allah’a şükür bugüne kadar da sözümüzü yerine getirdik. ‘Sahada problemli ürün bırakmayacağız’ demiştik ve bırakmadık da. Girdi maliyetleri artıyor mu, bu kaçınılmaz mı belli şartlar altında kaçınılmaz. Bu maliyetlerin üzerinde çiftçiyi, üreticiyi koruyacağız. Peki bunun ispatı nerede? Çok basit. Girdi fiyatları endeksi kabaca yüzde 7-8 civarında artmış ama tarım ÜFE’si yüzde 15 civarında artmış. Bunun tercümesi şu, çiftçinin geliri artmış.”

Pakdemirli, tarımsal ürün ithalatına yönelik eleştirilere de yanıt vererek, şunları söyledi:

“Hasat zamanı ithalat falan yapmadık. Ben yapmam da yaptırmam da. Ama bugünkü şartlarda fiyatlar spekülatif artıyorsa, kurların yükselttiği dönemde fiyatlar artıyorsa tüketiciye fazla paraya bunu yedirmenin alemi yok. Oturup tekrar bu maliyetleri bir gözden geçirmek lazım. Tabii ki hasat zamanı bu tarz operasyonları yapmayalım.

Pakdemirli, besilik hayvan ithalatının neden yapıldığı eleştirilerine de yanıt verirken, şunları kaydetti:

“Biz gelir gelmez ‘bu hayvan ithalatını bitirelim’ dedik. Ama hayvanın doğum periyodunu hesaplayınca 3-3,5 seneye ihtiyaç var. Biz de dedik ki: ‘2022’nin başından itibaren ithalat yapmayacağız.’ Bununla ilgili de doğru adımlar attık. 2018’de 1 milyon 211 bin baş besilik getirilmiş, aynı zamanda 132 bin kesimlik baş getirilmiş. 2019’da biz bunu yarıya düşürdük. Yani 664 bine, 2020’de şu anda 208 bine düşmüş. 2021’de de aşağı yukarı 150 bin civarında hedefle bunu yürütmeyi düşünüyoruz. Bugün aslında buna ihtiyacımız yok ama doğru politikayla memleketi etsiz, besisiz bırakmamak için ve pandemi sürecinin etkilerinin daha devam edebileceğini hesaba katarak biraz sigortalı gidiyoruz. Et ithalatı bitmiştir, Türkiye’de et ithalatı gibi bir problem yoktur, Türkiye’nin böyle bir gündemi de yoktur. 50 bin ton olan 2018’deki et ithalatı, 2019’da 5 bin tona düşmüştür. Bu da sosyal sorumluluk projesi kapsamında kırsal kalkınmalarına destek olmak için iki ülkeye çeşitli ticari sebeplerle vermiş olduğumuz tavizlerden dolayı. Biri Sırbistan biri de Bosna. Bu sözleşmeler de zaten bitti.”

Türkiye’de et ithalatı gibi bir problem yok yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

?? Türkiye'nin tarımdaki başarısını yalanlarla karalamaya çalışanlara gerçeklerle geliyoruz:

Gerçek: Türkiye tarımda kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biri.

? Tarımsal hasılada Avrupa'da birinci. pic.twitter.com/66jpxsTAna

— Yekvücut (@yekvucutcom) September 3, 2020

Türkiye’nin tarım başarısı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Dışa bağımlı Türkiye, üreten ve ürettiğini daha fazla dışarıya satan bir ülke haline geldi. 2002’de toplam 36 milyar 205.1 milyon dolar olan ihracatını 2019’da 180.5 milyar dolara yükseltti. İhracatın GSYİH’ya oranı 2002 yılında yüzde 15,12 iken, son verilere göre yüzde 21,77’ye yükseldi. Cari işlemlerin GSYİH’ya oranı 2002 yılında yüzde -0,63 iken 2019 yılında yüzde 0,35’e yükseldi. Türkiye; OECD ve AB ülkeleri arasında en düşük kamu borcuna sahip ülke oldu. TCMB toplam rezervleri 93 milyar 62 milyon dolara yükseldi.

Tarımda Devrim

Türkiye makroekonomisini toparlamakla yetinmedi, tarım alanında adeta devrim yaptı. Samanın bile ithal edildiği günler geride kalırken, saman üretimi yıllık 25 milyon tona ulaştı. 2019 yılında sadece 150 kg ithal edilip, 7 bin ton ihraç edildi. Tarımsal Gayrisafi Yurtiçi Hasılası 2002’de 24 milyar dolarken, 2019’da 51,8 milyar dolara yükseldi. 2002 yılında 3,8 milyar dolar olan tarımsal ürün ihracatı 2019’da 17 milyar dolara yükseldi.

Hastaneler Hayat Kurtardı

Her fırsatta şehir hastanelerine karşı çıkanlar, salgınla birlikte Türkiye’nin ileri görüşlü adımlar attığını anladı ve Türkiye, millileşme hamlesiyle başarısını tüm dünyaya duyurdu. 2002’de bin 156 olan hastane sayısı bugün bin 600’den fazla. 164 bin 471 olan yatak sayısı 239 bine yükseltildi. Yoğun bakım yatak sayısı 2 bin 214’ten yaklaşık 40 bine ulaştı. İlk yerli üretim solunum cihazı üretildi ve binin üzerinde ihraç edildi. Dünyanın en büyük ekonomilerine bile yardım elini uzatan ülke, Türkiye oldu ve dünyanın her yerinde başarısı takdir edildi.

Enerjide Uluslararası Projelere İmza Attı

Türkiye, son 20 yılda gerçekleştirilen yeni hidroelektrik santralleriyle, Avrupa’da Norveç’ten sonra 28 bin 469 MW kapasite ile ikinci sıraya yükseldi. 1998’de Türkiye’deki baraj sayısı 246 iken 2018’de bu sayı 821’e ulaştı. Türkiye’nin 18 yılda enerjide attığı adımlarla dışa bağımlılığını minimuma indirdi. 2019 yılı itibarıyla 81 ilin tamamına doğalgaz verildi. Enerjide yerli kaynakların üretimdeki payı artırıldı. HES, Jeotermal, kömür santralleri gibi üretim tesisleri 8 bin 474’e ulaştı. Enerjide kurulu güç 91 bin 267 megavata yükseldi. Yunanistan ve GKRY’nin bölgede Türkiye ve KKTC’yi dışlayan planlarına, Fatih ve Yavuz sondaj gemilerini devreye sokarak cevap verdi. Libya ile MEB Mutabakatını imzaladı. Türkiye Akdeniz’de hem durum üstünlüğü, hem de deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasında kritik kazanımlar elde etti. Rus gazını doğrudan Türkiye’ye iletecek TürkAkım boru hattı tamamlandı.

Engel Dinlemedi Başarıya Ulaştı

İstanbul’un ulaşım sorununa çözüm üstüne çözüm geliştirildi. Şu an en sık kullandığımız köprülere, yollara zamanında karşı çıkıldığını biliyor muydunuz? Mesela Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osman Gazi köprüsü… Diğer yandan hem içerde hem dışarda toprak bütünlüğü, milli teknoloji sayesinde korundu. Yerli ve milli İHA/SİHA, modern piyade tüfeği, milli tank Altay, Atak helikopteri… İçeriden ve dışarıdan her türlü müdahaleye rağmen Türkiye’nin 18 yılda kat ettiği yol bunlarla sınırlı değil ancak saymakla da bitecek gibi değil.

18 Yılda Hep Daha İleriye yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Albayrak, “Bugün geldiğimiz noktada, COVID-19 ile ilgili son gelişmelerden etkilenen çiftçimizin-tarımsal üreticimizin yine yanındayız.” ifadelerini kullandı.

Mayıs ve haziran aylarında vadesi gelecek hazine destekli kredi geri ödemelerini faizsiz olarak 6 ay ertelediklerini ifade eden Albayrak, “Böylelikle çiftçimize, yaklaşık 6 milyar TL’lik kredi borcunu öteleme imkânı sunuyoruz. Çiftçimize hayırlı olsun.” dedi.

Hazine destekli kredi geri ödemeleri faizsiz olarak 6 ay erteleniyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Pakdemirli, “Mazot maliyetlerini yüzde 90’dan fazla düşürecek, dünyada ve Türkiye’de ilk, yazılımı ve tasarımı yerli ve milli elektrikli traktörümüz görücüye çıktı. Etkin planlama ve verimlilik sağlayacak Akıllı Küpe Sistemi’miz, ata tohumu ve yerli sebze tohumu gibi diğer milli ve yerli üretim projeleri kapsamındaki ürünlerimiz de görücüye çıktı.” dedi.

Türkiye’de tarımsal ürünler ihracatının, toplam ihracatın yüzde 10’una yükseldiğini vurgulayan Pakdemirli, “Geçen yılda dahil, son 15 yılda tarımsal verimliliğimiz, dünya ortalamasının çok üzerinde artmıştır. Tarım ve gıdada net ihracatçı konumumuzu önümüzdeki, 11. Kalkınma Planı döneminde, kuvvetlendirerek devam ettireceğiz” ifadelerini kullandı.

Pakdemirli konuşmasında, tarım ve ormancılıkta, gelecek 25 yılı kuşatacak bir yol haritası için 15 yılın ardından geçen günlerde lansmanı yapılan ve bu kapsamda süreci devam eden 3. Tarım Şurası’na da dikkati çekerek, şöyle dedi: “3 ay boyunca çiftçimize, üreticimize ve sektör paydaşlarımıza danışarak, onların rehberliğinde iş ve işleyişimize yön vereceğiz. Sürecin sonunda, 100 milyar dolar tarım orman hasılasıyla, ülkemizi dünyanın ilk 5 tarım ekonomisi arasına katmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Hayvancılık konusunda da önemli yatırımlar yaparak hayvan ihraç eden ülke konumuna gelmeyi hedeflediklerine işaret eden Pakdemirli, yeni mera uygulamasıyla çiftçi ve üreticilere kolaylık sağlanacağını ve konuyla ilgili yasal düzenlemelerin sonbaharda meclise sevk edileceğini sözlerine ekledi.

Yerli elektrikli traktör, 100 milyar dolarlık tarım hasılatı hedefinde önemli eşik yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Buğday, arpa, yulaf ve mısır gibi farklı bitkilerde ıslah çalışmaları yaptıklarını anlatan Özdemir, kuraklığa dayanıklı geliştirdikleri buğday çeşitlerinin tescilinin yapıldığını aktardı.

Özdemir, kuraklığa dayanıklı buğdayın, üretime önemli katkı sağlayacağını belirterek, şöyle konuştu:

“Kuraklığa dayanıklı buğday geliştirdik. Orta Anadolu ve geçit bölgelerinde 3,4 milyon hektar alanı doğrudan ilgilendiren bir buluş ve tescil. Bu çeşidimize, ‘Taner’ ismini verdik. Dekarda 350 kilogram verim ve 261 alveograf değeriyle yüksek kaliteli. Şu anda tescili yapıldı. Buradan çiftçilerimize müjdeyi verebiliriz. Mevcut çeşitlerin yerine geçtiği takdirde yüzde 15 daha fazla verim, kalitede ise yüzde 200’den fazla artış sağlayacak. Parasal anlamda verim ve kalitedeki artış ile ekonomiye yıllık 1 milyar dolardan fazla katkı verecek. Uzun yıllar verisi bunu gösteriyor.”

Buğdayın kuraklığa dayanıklılığının yanı sıra yüksek verimi ve sanayicinin istediği kalite enerji değeri ile Türkiye’nin büyük bir sorununu çözeceğini ifade eden Özdemir, ıslah çalışmalarının uzun yıllar sürdüğünün altını çizdi.

Türkiye geliştirdi: Kuraklığa dayanıklı kaliteli ve verimli buğday yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.