Scroll Top

Milli arıcılık projesine sabotaj

Milli-aricilik-projesi

Tekirdağ’ın Şarköy ilçesinde yürütülen milli arıcılık projesi talan edildi. Sabotaj olduğu değerlendirilen saldırıda 200 kovan yağmalandı, 4 milyon arı telef edildi. Üstün ırk arılar da kraliçe arılarıyla birlikte çalındı. Tarım ve Orman Bakanlığı destekli milli arıcılık projesi arı hastalıklarına son verilmesi için büyük önem taşıyordu. Şarköy ilçesi Uçmak mevkiinde, Namık Kemal Üniversitesi tarafından bilimsel çalışmaların yürütüldüğü alan, kimliği belirsiz kişiler tarafından yağmalandı. Gen çalışması yürütülen 200 kovan kullanılamaz hale getirildi, yaklaşık 4 milyon arı telef edildi. Hastalıklara dayanıklı üstün ırk arılar da çalındı. Ülkemiz için kritik öneme sahip bu proje ile sadece ithalat yoluyla gelen bazı ilaç ham maddelerinin yerine geçecek, yerli imkanlarla üretilecek, organik ilaç ham maddesi üretimi amaçlanmaktaydı. Arıların bazı hastalıklarını tedavi etmek ve apiterapide kullanılan insan sağlığında kullanılan arı ürünlerinin kalıntısız ve yüksek kaliteli şekilde üretilebilmesi için organik, bitkisel içerikli ilaç üretim projesiydi.

tekirdag-sarkoy-milli-aricilik

Tamamen milli imkanlarla desteklenen bir proje

Milli arıcılık projesine 2016 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sunmuş olduğu destekle ve 10 dönüm arazide tarımdan, ziraatten uzak bir bölgede 200 kovan arıyla başlandı. Alan, insanlardan uzak, doğayla iç içe ve izole bir yerde olduğu için güvenliydi ve Uçmakdere köylüleri tarafından da sürekli gözetim altındaydı. Burada amaç ise adi bir hırsızlık değil, projenin verilerini çalmaktı. Boş kovanların hiçbirisi açılmadı. Dağıtılmamıştı, sadece içerisinde genetik materyal olan kovanlar çıkarılmıştı. İçerisindeki ana arılar alınmış, petekler ortaya atılmış, ilgilenmedikleri arı kolonilerini de etrafa atılmıştı. Bu peteklerdeki arılar ölmüş, kimisi kaçmış gitmişti. Ciddi bir genetik kaybı meydana geldi.

Dışa bağımlılığı bitirecekti

Proje yürütücüsü Prof. Dr. Mustafa Necati Muz: “Biz arıları Trakya bölgesinden topladık yani bizim dedelerimiz-ninelerimiz bize kendi nine ve dedelerinden kalan ve ata tohumu gibi muhafaza ettikleri arılarını, ‘Al evladım, bunları ıslah edin’ diye verdiler. Biz çalışmalara tekrar başlayacak iradeye, hırsa ve azme sahibiz çünkü mevzubahis olan devletimizin ve üreticimizin bekası olduğu zaman hiçbir olumsuzluk bizi yıldıramaz. Bizi asla yıldıramayacaklar, vazgeçiremeyecekler, başaramayacaklar. Gerek ekibim gerekse ailemin desteğiyle bu işi en yakın zamanda atlatıp, çözümleyip çalışmalarımıza devam edeceğiz. Uzun vadede milli ekonomimize de büyük katkı sağlayacak olan arıcılıkta kullanılan ithal ilaç hammaddelerine verilen paralar ülkede kalacak. Ayrıca oldu da o ilaçları satanlar stratejik bir hamle gereği ‘Bu ilaçları artık size satmıyoruz’ dediler. Dünyanın arıcılık yapan en büyük ikinci ülkesi olarak 10 milyon arımızı neyle ilaçlayacağız? Kendi hammadde üretimimiz yok, bu nedenle yola çıktık.”