Scroll Top

Cezaevindeki yaşlılar tahliye edilmeli mi?

cezaevindeki-yaslilar-blackwhite

Cezaevindeki yaşlılar adalet mi merhamet mi?

Cezaevindeki yaşlılar konusu, Türkiye’deki insan hakları savunucularının bir numaralı gündem maddelerinden biridir. Temel prensip olarak yaşlı insanların cezaevine girmemesini savunduklarını iddia eden bu kıymeti kendilerinden menkul savunucuların ülkemizi sıklıkla suçladıklarını da görürüz. “Kalp hastası ve 70 (ya da üstü) yaşında hâlâ cezaevinde” kalıbıyla başlayan sosyal medya paylaşımları ile desteklenen bu yaklaşım sempatiyle karşılanır. Çünkü yaşlılık, insanın çocukluğu gibi başlı başına bir masumiyet karinesi olarak kabul edilir. Peki, gerçekten bu doğru mudur? İnsanın yaşı ya da hastalıkları suç işleyemeyeceğine delil olarak gösterilir mi? Bu soruya net cevap vermeden önce ABD, Almanya ve Türkiye’den yaşlı mahkumlar ve onların yaşadıklarını ortaya koymak gerekiyor.

Cezaevindeki yaşlılar listesinin en zengin ve meşhuru

Cezaevindeki yaşlılar konusunda ilk örnek, belki de dünyanın en meşhur ve zengin yaşlı mahkûmu olan Robert Durst olmalıdır. ABD’nin emlak zenginlerinden biri olan Robert Durst, geçmişte cinayet davalarından beraat etmesine rağmen, kendisi hakkındaki belgesel çekiminde cinayetleri itiraf ettiği için 72 yaşında  tutuklanmıştı. Tekerlekli sandalyede görülen davası sonrası 2021 yılında ömür boyu hapis cezası almıştı. Yaşamı ve işlediği suçlar belgesellere ve sinema filmlerine konu olan Robert Durst, yakalandığı sırada mesane kanseriydi. Cezaevinde sağlık sorunları daha da arttı ve avukatı 10 Ocak 2022’de müvekkilinin sağlık sorunları nedeniyle cezaevinde hayatını kaybettiğini açıkladı. Robert Durst örnekliği yaşlı mahkumlar için iyi bir örneklik olarak görülmeyebilir. Ailesinin bile tutuklandığında sevinç naraları attığı psikopat bir katilin ceza almasından doğal ne olabilir?

Maoculuktan Naziliğe: Cezaevindeki yaşlıların Alman ideoloğu

Yaşlı mahkumlar konusunda Almanya’dan verilen örnek ise bir zamanlar Alman solunun en meşhur isimlerinden biri olan Horst Mahler… Alman soluna yön veren isimlerden biri olan ve komünist manifesto yazarak kitleleri etkileyen Mahler, yaşlandığında siyasi düşüncesini tamamen değiştirerek Nazi olmaya karar vermişti. Alman Nasyonal Sosyalistler arasında popülerleşen Mahler, “Nazi selamı verdiği” ve “Yahudi Soykırımı’nı inkâr ettiği gerekçesiyle” 10 yıl hapis cezası almıştı. Türkiye’deki “insan hakları ihlallerine” sürekli dikkat çeken Almanya, sadece söylemleri nedeniyle yaşlı bir insana hapis cezası verirken en ufak bir tereddüt göstermemişti. Almanya’nın Naziler konusundaki kötü ve utanç verici geçmişini hatırlayınca şaşırılması gereken bir konu. Tabii aynı Almanya’nın Türkiye’deki benzer davalarda “düşünce özgürlüğünü ağzından düşürmemesini” unutmayarak. Cezasını çeken Mahler, sağlık sorunları nedeniyle 2015’de tahliye edildi. Alman makamları tekrar cezaevine girmesi için uğraştığı için,  kalan cezasını çekmemek adına 2017’de Macaristan’a sığınan Mahler siyasi iltica talep etti ancak bu gerçekleşmedi.  Almanya’nın Macaristan’ı tehdit etmesi nedeniyle Macaristan tarafından önce gözaltına alındı, sonra Almanya’ya iade edildi. Mahler cezaevinden çıktığında 84 yaşındaydı. Alman hükümeti halen kendisini cezaevine bir kez daha atmak için uğraşıyor. Mahler’in işlediği suçları sosyal medya paylaşımları olarak gösteriliyor.

Türkiye: Cezaevindeki yaşlılar teröristte serbest kalsın

Türkiye’de cezaevindeki yaşlılar konusunda verilecek örneklerde Ocak 2022’in ilk haftasından itibaren sosyal medyada gündem edilen Yusuf Bekmezci ismi var. Fetullahçı Terör Örgütü’nün ilk kurucuları arasında yer alan Bekmezci, Ocak 2020’de Milli İstihbarat Teşkilatı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ortak operasyonu ile yakalandı. Operasyon FETÖ’ün İzmir Bölge İmamı’nı yakalamak için yapılmıştı ancak yapılan teknik takipte emirleri aldığı başka bir kişinin varlığı tespit edilmişti. Operasyon sonunda bastonuyla zorla yürürken kameralar karşısına çıkan Bekmezci yakalanmıştı. Bekmezci, 17/25 Aralık Yargı Darbesi sonrası başlatılan Paralel Devlet Operasyonları sırasında yurt dışına kaçmamış, örgüt mensuplarının gaybubet olarak adlandırdığı hücre evlerinden birine saklanmıştı. Bekmezci saklandığı hücre evinde terör örgütünü yönetti. Yakalandığında İzmir Bölge İmamı Akif Sarı’ya dağıtması için hazırladığı para dolu zarflar ve örgüt talimatları da ele geçirildi. Yusuf Bekmezci, terör örgütünde FETÖ elebaşının 40 yıl özel kasalığını yapmış, örgütün sözde vakıflarında yöneticilik görevini üstlenmiş, örgütün Orta Asya yapılanmasını ilk kuran isimlerden biriydi. Ayrıca FETÖ’nün gerçek yüzünün ifşa olduğu tarihten bu yana kendini adeta buharlaştırarak örgütü Türkiye’den yönetmişti. 17 yıl hapis cezası alan Bekmezci, sağlık sorunları nedeniyle ameliyata alındı ve tıbbi bakımı eksiksiz yapılır. Buna rağmen FETÖ üyelerine merhamet çağrısı yapan sözde insan hakları aktivistleri Bekmezci için tahliye istiyor. Tek gerekçeleri de Yusuf Bekmezci’nin yaşının 81 olması. Yusuf Bekmezci’nin yaşı FETÖ’yü Türkiye’den yıllardır yönetmeye yettiyse elbette sağlık sorunları da tedavi edilerek cezaevinde yatabilir. Bu adaleti de merhameti de incitmeyecektir.

Orhan Aydın