Scroll Top

Dünyada en fazla zulüm gören azınlık: Arakanlı Müslümanlar

Arakanlı-Müslümanlar-zulüm

Arakanlı Müslümanlar zulüm altında

Arakanlı Müslümanlar, vatansız kalmanın,  sevdiklerini kaybetmenin ne demek olduğunu çok iyi biliyorlar. 2 buçuk milyonu bulan nüfuslarına rağmen herhangi bir kimliğe veya hakka sahip değiller. Bugüne kadar defalarca kez katliama uğradılar. Ancak bu zulme karşılık verecek ne güçleri vardı ne de itiraz edebilecekleri bir yer. Dünya, Arakan ismini 29 Mayıs 2012’de duydu. O dönemde binlerce Arakanlı Müslüman, botlarla Naf Nehri’ni geçerek Bangladeş’e ulaşmaya çalıştı. Müslümanların kaçış fitilini ateşleyen olay ise; üç Müslüman’ın, bir Budist kadına tecavüz ettiği iddiasıydı. Bu iddia üzerine çıkan olaylarda yüzlerce Rohingyalı katledildi. Binlercesi ise ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Birleşmiş Milletler tarafından “dünyada en fazla zulüm gören azınlık” olarak kabul edilen Arakanlı Müslümanlar, şiddet olaylarına, yasal, ekonomik ve toplumsal ayrımcılığa maruz kalıyor. Arakanlı Müslümanlara yönelik zulmün başlangıcı yeni değil. Rohingyalar, 1948 yılından beri baskı ve zulüm altında. Ancak olayların soykırım boyutuna ulaşması son 7 yıllık sürece dayanıyor.

Arakanli-Müslümanlar-zulüm
Arakanlı Müslümanlar zulüm altında

Arakanlı Müslümanlara yönelik saldırılar nasıl başladı?

2012 yılının Mayıs ayında 3 Budist Rahip, 26 yaşındaki Myanmarlı bir kadına tecavüz edip ardından onu öldürdü. Daha sonra da öldürdükleri genç kadının cesedini, bölgede bulunan bir Müslüman köyünün yakınlarına bırakıp kaçtılar. Cesedin bulunmasının ardından yetkili Budist Rahipleri ve Burma Hükümet yetkilileri kadına yapılanlardan Müslümanları sorumlu tuttu. Konuyla hiç alakası olmayan 3 Müslüman genç, Budistlerin hedef göstermesi sonucu tutuklandı. Tutuklanan gençlerden biri dövülerek öldürüldü. Diğer ikisi de Myanmar mahkemeleri tarafından ölüm cezasına çarptırıldı. Böylece Myanmar hükümeti, tüm dünyanın gözü önünde Müslümanlara karşı bir katliamın ilk somut adımlarını atmış oldu. Bu olayın ardından, Myanmar’da Arakanlılara karşı bir anti-propoganda başlatıldı. Myanmar, “Arakan Myanmar’ın bir vilayeti değildir. Onlar Bangladeş’ten gelen illegal göçmenlerdir” söylemiyle Müslümanları tarih boyu maruz kaldığı dışlamayla bir kez daha yüzleştirdi. Budistler ile Arakanlı Müslümanlar arasında çıkan çatışmalarda, çoğu Müslüman binlerce kişi katledildi, Rohingyalara ait yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verildi. En az 150 bin Müslüman da evinden yurdundan oldu.

Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddet soykırım olarak adlandırılıyor

Arakan eyaletindeki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017’de “silahlı militanların yaptığı” iddia edilen saldırılar sonrası Rohingyalar, o güne kadar yaşadığı en ağır zulümle karşı karşıya kaldı. Militanları tutuklama bahanesiyle hareket eden ordu, yerel Budist çetelerin de yardımıyla onlarca köyü yıktı, binlerce sivili öldürdü ve yüzlerce kadına tecavüz etti. Uluslararası tıbbi insani yardım kuruluşu Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) tarafından yayımlanan rapora göre, Myanmar’ın Rakhine eyaletinde 25 Ağustos-24 Eylül 2017 tarihleri arasında yaklaşık 15 bin Rohingya katledildi. Bunların yüzde 70’inin ölümü şiddet kaynaklıydı. Geri kalan ise mülteci kamplarındaki açlık ve hastalık gibi olumsuz koşullardan dolayı hayatını kaybetti. Myanmar hükümeti, kadın, erkek, çocuk ayırt etmeksizin 9 bin insanı acımasızca tüm dünyanın gözü önünde öldürüldü. Birleşmiş Milletlerin raporuna göre de Myanmar ordusunun adeta bir etnik temizliğe dönüştürdüğü saldırılarda 300’e yakın köy, fanatik Budistler tarafından yok edildi. Uluslararası insan hakları kuruluşları da yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı. BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti “etnik temizlik” ya da “soykırım” olarak adlandırıyor. Myanmar ise işlediği suçları hafifletmeye çalışıyor.

Benzer gönderiler