Avrupa Birliği’nin sınır güvenliğinden sorumlu ajansı Frontex’in, Yunanistan’ın sığınmacıları ölüme terk etmesine suç ortaklığı yaptığı ve gerçekleri hasıraltı ettiği ortaya çıktı. Dünyanın bildiği ancak Avrupa Birliği ülkelerinin “desteği” ile yıllarca üstü kapatılan gerçeklerden söz ediyoruz. Görünen köye çıkarları doğrultusunda kılavuzluk etmeye çalışan manipülatif AB, daha ne kadar yaşatılan zulümleri inkâr edecekti? Frontex, Yunanistan’ın vicdan yoksunu geri itmelerine yıllarca göz yumdu. Yunanistan’ın binlerce sığınmacıyı ölüme terk ettiği insanlık dışı göçmen politikası Frontex tarafından adeta desteklendi. Sığınmacı botları batırıldı. Göçmenlere insanlık dışı şiddet uygulandı. Yaşlı, kadın, çocuk demeden “güvenli” bir yer bulma ümidiyle Yunanistan’a sığınan binlerce insanı göz göre göre ölüme sürüklediler. Ancak Avrupa basını, yıllar süren sessizliğini nihayet bozdu. Ege’deki göçmenlerin hukuksuz olarak geri itilmesinde Frontex’in de rol aldığını belgelerle kanıtladı. AB Yolsuzlukla Mücadele Ofisi konuya ilişkin soruşturma açtı. Soruşturmaya dair sonuç raporunda, Frontex Başkanı Fabrice Leggeri ile birlikte diğer yetkililerin, Ege’deki sığınmacıların Yunanistan tarafından geri itmelerini yalnızca bildikleri değil, aynı zamanda örtbas ettikleri de iddia edilmişti. Yani Frontex, Yunan zulmüne yalnızca göz yummadı aynı zamanda ortak oldu.
İnsan hakları ihlalleri görmez gelindi
Sığınmacılara yapılan işkenceler yıllarca inkar edildi, deliller yok edildi. Ancak gerçekleri yok edemediler. Türkiye, uluslararası platformlarda defalarca Yunanistan’ın insanlık dışı zulmünün engellenmesi konusunda çağrıda bulundu. Ancak bu insani çağrıyı bile Türkiye aleyhine çevirmeye çalıştılar. Öyle ki kendilerinin aksine, Türkiye’nin sığınmacıları “şiddetle” geri ittiğini bile iddia ettiler. “İnsan haklarından taviz vermeyen” Avrupa Birliği, her zamanki gibi bu duruma da sesini çıkarmadı. Olan bitene seyirci kaldı.
Rapor, Türkiye’nin defalarca kanıtları ortaya koyduğu gibi Yunanistan’ın göçmenleri geri ittiği, Frontex’in de bunda rol aldığını fotoğraflar ve görüntülerle yeniden gözler önüne serdi. Görüntüler, Yunan güçlerinin, sığınmacı botlarını denize itmesiyle başlıyor. Aralarında çocukların da bulunduğu onlarca göçmeni taşıyan botu batırmak için çeşitli manevralar yapan Yunan güçleri, botlara sivri uçlu demir sopalarla vurarak delik açıyor. Bu sırada bazı Yunan askerleri de botun etrafına ateş açıyor. Ölüme terk edilen sığınmacıların yardımına Türk Sahil Güvenliği yetişiyordu.
Bu çirkin suç ortaklığının kanıtlanması üzerine Frontex Direktörü Fabrice Leggeri, görevinden istifa etti. Ancak herkesin bildiği üzere, direktörünün görevden ayrılması Frontex’i aklamıyor! Yunanistan ve AB bu insanlık dışı göçmen cinayetlerinin hesabını verecek mi? Aslında AB’nin vereceği en büyük tepkiyi adımız gibi biliyoruz: Ya “Aaa! Frontex, bir daha yapma çocuğum!” diyecekler ya da denizde boğularak ölenlerden özür dileyecekler!