Scroll Top

Nordic Monitor Türkiye’ye yönelik iftiralarını sürdürüyor

nordic-monitor-kimin

Norveç’te faaliyet gösteren ve Türkiye’ye yönelik algı operasyonlarıyla meşhur Nordic Monitör’de 28 Nisan 2022’de bir yazı yayınlandı. Firari FETÖ’cü Abdullah Bozkurt tarafından kaleme alınan yazıda, TSK içindeki görevlilerin dini ve azınlık olma durumlarına göre fişlendikleri iddia edildi. Bu iddiaları ele almadan önce, Nordic Monitor tarafından Türkiye’ye atılan diğer iftiraları hatırlamakta fayda var. Sitede 2020 yılında yayınlanan Bozkurt imzalı bir yazıda, mahkemede yargılanan FETÖ’cülerin iddiaları gerçekmiş gibi aktarılarak darbeci Semih Terzi aklanmaya çalışılmıştı. Tüm eforu Türkiye’yi karalamaktan yöne olan sitenin yazarlarından FETÖ’cü Levent Kenez de geçtiğimiz aylarda bir yazı yayınlamıştı. Kenez, 14 Mart’ta yayınladığı yazıda, Rusya-Ukrayna savaşı çerçevesine Türkiye dahil etmeye çalışmış, dahası Türkiye’nin savaşın tarafları arasında yer aldığı iddiasıyla ortalığı karıştırmaya çalışmıştı. Nordic Monitor’ün FETÖ adına algı yaptığı artık herkesçe bilinen ve su götürmez bir gerçek. Amerikalı analist Michael Doran, güvenilir olmadığını ve örgüt propagandası yaptığını belirttiği Nordic Monitor’ü sert sözlerle eleştirmişti.

nordic-monitor-kimin
2019’da BM Cenevre Ofisi’nde yapılan Türkiye karşıtı panel. FETÖ’cü Levent Kenez, PKK sempatizanı Eric Sottas ve Abdullah Bozkurt yan yana.

Nordic Monitor TSK’nın fişleme yaptığını iddia etti

Abdullah Bozkurt, yazısında 2015 veya 2016 yılına ait olduğunu iddia ettiği bazı belgeler paylaştı. Türkiye’nin askeri istihbarat belgelerini elde ettiğini iddia eden Bozkurt’un yayınladığı belgelerde, “Psikolojik tedavi gördü, bekar, Rum, sessiz sakin, ailece içerler, porno” şeklinde birtakım fişleme notları göze çarpıyor. Bozkurt’a göre, bu yorumlar yıllar içinde askeriyedeki görevliler hakkında toplanan gizli istihbarata dayanıyor ve askeri personelin etnik veya dini kimlik, çeşitli özellikleri gibi içeriklere sahip.

nordic-monitor-kimin

nordic-monitor-kimin

Bu belgelerde yer alan yorumlara baktığımızda ise aklımıza FETÖ’nün TSK içindeki fişleme listeleri geliyor. Örgüt, hem kendi elemanları hem de diğer askeri personeller hakkında detaylı bilgiler içeren listeler hazırlıyordu. Nitekim, örgüte ait deşifre olan flash disk, CD gibi materyallerde ele geçirilen belgeler ve itirafçıların ifadeleri de bu durumu kanıtlıyor.

FETÖ’nün fişleme listelerini hatırlayalım

2006 yılında İzmir’de bir mahrem imamın otobüste düşürdüğü flash diskte, 5 bin subay ve astsubaya ilişkin fişleme listelerine ulaşılmıştı. Bu listelerde yer alan 4 Mart 2001 tarihli fişleme notunda bir astsubay hakkında şunlar yazılmıştı:

“Alevi, ateist, tehlikeli, içki içer, milliyetçi gibi görünür”

Başka bir astsubay hakkında ise şu notlar alınmıştı:

“Milliyetçi takılırlar. Borsada çok büyük paralar kaybetmiştir. İçki içer. Ailesine düşkündür. Kadınlara karşı zaafı var.”

FETÖ’ye ait başka bir flash diskte ise şu fişleme notları dikkat çekiyor:

“Alevi, Kürt, Solcu, Pornocu”

Peki, TSK içinde bu fişlemeleri kim yapıyordu?

Örgütün mahrem imamlarından Eyüp Ş.G., itirafçı olarak FETÖ’nün TSK içindeki her subay ve astsubayı fişlemesi için asistanları görevlendirdiğini söylemişti. Eyüp Ş.G., fişlemelerle ilgili şu ifadeleri kullanmıştı:

“Ordu yapılanmasında ‘okulcu’ olarak adlandırılan bir bölüm vardı. ‘Asistan’ olarak görev yapan kişiler askeri okullardaki bütün öğrencilerin yaptığı bilgi notları veya fişlemelerin toplandığı kişilerdi. Asistan, askeri okuldan mezun olan öğrenciler hakkında okuduğu dönemde arşivlediği bilgileri, öğrencinin göreve başladığı ildeki yeni sorumlusuna zimmet ile teslim ederdi.”

“Asistanlar” fişlemelerden sorumluydu

FETÖ içinde asistan unvanının iki manası var:

  1. TSK ve Emniyet Teşkilatı mahrem yapılanmalarında okulda görevli personelden (idareci, eğitmen vs.) sorumlu örgüt mensubu.
  2. Örgütün öğrenci yapılanmasında görevli, askeri okul ve polis okullarına sızdırılan örgüt mensubu öğrencilerden sorumlu örgüt mensubudur.

Örgüt, TSK’da ikili yapılanma modeli uyguluyordu. Bunlar, askeri okulların öğrenci kısmıyla ilgilenen yapılanma ve idari/yönetici ve eğitici kadrolarıyla ilgilenen yapılanma şeklindeydi. İdari kadroyla ilgilenen asistanlara “öğretmen” de deniliyordu. Bu öğretmen/asistanların görevleri arasında örgüt mensubu öğrencilerden okul, komutanlar, eğitmenler ve idareciler hakkında her türlü bilgiyi almak vardı. Asistanlar, askeri öğrencilerden topladıkları bilgileri örgüte teslim ederek fişlemelerin yapılmasını sağlıyordu.

Fişleme ile ilgili itirafçıların beyanlarından

FETÖ’nün Deniz Kuvvetleri Komutanlığı yapılanması içerisinde mahrem imam olarak görev yapan M.T., itirafçı olarak şunları söylemişti:

“Fişleme kayıtlarında, aile bilgileri, zaafları, örgüte yakınlığı, kontrol altında tutulması gereken kişi olup olmadığı gibi kısacası o kişinin tüm mahrem bilgileri bulunurdu. Böylece tüm askerlerin mahrem bilgileri, FETÖ tarafından TSK’ye yerleştirilen askeri personel vasıtasıyla örgütün bilgi havuzunda kayıt altına alınırdı.”

Bir başka FETÖ itirafçısı astsubay C.T, TSK’daki alevilerin nasıl fişlendiğini ve ayrıştırıldığını şu sözlerle anlatmıştı:

 “Bir gün toplantıda bizden sorumlu şahıs M.A.D, bilgisayardan Excel dosyası açtı. Bu dosyada birliğimizde görevli askeri personelin isimleri tek tek yazıyordu. Örgüt sorumlusu bizden askeri personel hakkında bilgi istedi. Bilgi listesinde, siyasi görüşleri, alkol kullanıp kullanmadıkları, namaz kılıp kılmadıkları, kadına olan düşkünlükleri gibi bölümler vardı. Özellikle de Alevi olup olmadıkları soruluyordu. Alevi askerlere ‘A Takımı’ ismi veriyorlardı. Ben listede adı geçen askeri personelin sadece sigara ve alkol kullanıp kullanmadıklarını, evli bekar olup olmadıklarını söyledim. Bu fişlemeler genellikle ayrı ayrı odalarda yapılırdı. Bazen de beni dışarı çıkarırlardı.”

Örgüt, kendi üyelerini de çeşitli kriterlerle fişliyordu. Bu ifadelerden bazıları şu şekilde:

 “Kurbanını, dergisini verdi. Verdiğimiz kitapları okur.”

“Himmetini verir.”

Sonuç olarak;

FETÖ’nün TSK içindeki fişleme notları, içerik olarak da kullanılan dil olarak da Abdullah Bozkurt’un yayınladığı belgelerdeki yorumlar ile paralellik gösteriyor. Hatta bazı ifadeler Bozkurt’un Nordic Monitor içerisinde yayınladığı belgelerdeki ifadeler ile tıpatıp aynı. Bütün bu gelişmeler eşliğinde, Bozkurt’un yayınladığı fişleme listelerini örgüt mahrem imamlarından aldığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu da FETÖ’nün kendi işlediği suçları başkasına atma huyunun hala devam ettiğini gösteriyor.

Benzer gönderiler