Fransa, radikalleşme bahanesi ile camilere baskı yapmayı sürdürüyor. Camilerin inşasında bağış yapan, finansal destek sağlayan kişilerin banka hesapları sebepsiz yere kapatılıyor. Paris yönetimi Ağustos 2021’de kabul edilen “ayrılıkçı yasa” kapsamında ülkedeki camilere yönelik uygulamalarını daha da sertleştirdi. Rhone Camiler Konseyi Başkanı Kamel Kabtane, camiye bağış yapanların, “şüpheli, İslamcı, terörist” olarak damgalandığını, banka hesaplarının sebep gösterilmeden kapatıldığını söyledi. Fransa’nın ayrıca cami inşaatlarını yabancı ülkelerin finanse etmesini istemediği gerekçesi ile de bağışçıları hedef aldığı belirtildi. Ülkede son dört yılda camilerin yanı sıra Müslümanlara ait okul, dernek ve iş yerlerinde denetime tabi tutulan yerlerin sayısı 25 bine ulaştı. “Radikal dinciliği savunduğu” iddiasıyla kapatılan yerlerin sayısı ise camilerle birlikte 718’e çıktı.
Fransa’da bir camiyi daha hukuksuz şekilde kapattılar
Fransız mahkemesi Bilal Camii’nin hukuka aykırı olarak kapatıldığını açıkladı. Mahkeme, caminin derhal açılmasına karar verdi. İnsan hakları avukatı Sefen Guez Guez, Beauvais İdare Mahkemesinin valilik kararıyla kapatılan Bilal Camisi’ne ilişkin 11 Mayıs’ta yapılan itirazı değerlendirdi. Guez, mahkemenin verdiği kararla ilgili açıklamalarda bulundu. Guez Guez, Fransız mahkemesinin, valiliğin kapatma kararının kentteki Müslümanların ibadet yerini kullanmalarını engelleyerek ibadet özgürlüğünü açıkça ve hukuka aykırı olarak ciddi şekilde ihlal ettiği yönünde karar verdiğini aktardı. Mahkemenin, caminin derhal açılmasına hükmettiği bilgisini verdi. Guez Guez, Beauvais (Bilal) Camisi yönetiminin valilikle irtibata geçerek, caminin açılmasına yönelik çözüm odaklı teklifler sunduğunu ifade etti. Ancak valiliğin bunu dikkate bile almadığını dile getirdi.
Fransa’da Müslümanlar baskı altında
Fransa’da Müslümanlar baskıya maruz kalıyor. Ülkedeki Müslüman ırkçılığı devlet eliyle körükleniyor. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un İslam karşıtı açıklamalarından sonra hükümet, ağustosta Müslümanlara karşı ayrılıkçı yasa çıkardı. Macron yönetimin kabul ettiği “ayrılıkçı” yasa, Müslümanların hayatına müdahale ediyor. Ülkede yaşayan Müslüman toplum baskılara maruz kalıyor. Başörtülü anneler, çocuklarının veli toplantılarına veya çocukları ile birlikte okul gezilerine katılamıyor. Tesettür mayo giymek isteyen kadınlara izin verilmiyor. Fransa’da camiler radikalleştiği iddiasıyla kapatılıyor. Müslüman sivil toplum kuruluşlarına baskınlar düzenleniyor. Çocuklarına evde eğitim vermek isteyen aileler, çocuklarını Fransız okullarına göndermek zorunda kalıyor. Macron yönetiminin ayrılıkçı yasası bu nedenle çok sık eleştiriliyor. Başta Fransa Cumhurbaşkanı Macron olmak üzere, ülkedeki Müslüman ırkçısı siyasetçilerin İslam karşıtı söylemleri, Müslümanlara yapılan saldırıları da körüklüyor.
