Çek Cumhuriyeti de Türkiye gibi İstanbul sözleşmesine taraf olmayan ülkelerden biriydi. Ülkede hükümet değişikliği sonrası bazı lobilerin baskısı sonucu konu tekrar gündeme geldi. Temsilciler Meclisi sözleşmeyi savunurken, Senato’nun Anayasa ve Hukuk Komisyonu İstanbul Sözleşmesi‘ni “ideolojik bir belge” olarak tanımladı ve sözleşmeye taraf olunmaması çağrısı yaptı. Çekya Senatosunun Anayasa ve Hukuk Komitesi, Senatoya İstanbul Sözleşmesi’ni onaylamamasını söyledi. “Bu sözleşme ile kadına yönelik şiddet bir sınıf mücadelesi olarak anlaşılmaktadır. Sözleşmeyi reddetmek kadına yönelik şiddeti desteklemek anlamına gelmiyor. Gereken her şey zaten Çek hukuk düzeninde var. Sözleşme devasa boyutlarda bir sahtekarlıktır.” değerlendirmesinde bulundu. Senatonun Anayasa ve Hukuk Komitesi’nde İstanbul Sözleşmesi’ni onaylanıp onaylamamasına dair oylama yapıldı. Oylamada 5 üye olumsuz, 1 üye çekimser, 2 üye ise sözleşmenin onaylanması yönünde oy kullandı.
“SÖZLEŞME DEVASA BOYUTLARDA BİR SAHTEKARLIKTIR”
Komite, sözleşmenin cinsiyet sınıfı mücadelesine dayanan ve erkeklere karşı ayrımcılığa yol açabilecek ideolojik bir belge olduğunu belirtti ve İstanbul Sözleşmesi’nin cezalandırılmasını istediği tüm eylemlerin zaten Çek hukuk düzeninde mevcut olduğunu bildirdi. Komite, Senatoya sözleşmenin onaylanmaması yönünde tavsiye etti. Senatör Jitka Chalankova yaptığı açıklamada, sözleşmenin onaylanmasının gerekli olmadığını söyleyerek “Bu sözleşme ile kadına yönelik şiddet bir sınıf mücadelesi olarak anlaşılmaktadır. Sözleşmeyi reddetmek kadına yönelik şiddeti desteklemek anlamına gelmiyor. Gereken her şey zaten Çek hukuk düzeninde var. Sözleşme devasa boyutlarda bir sahtekarlıktır” ifadelerini kullandı. Senatör Tomas Jirsa ise, “İstanbul Sözleşmesi, kadınlara özel koruma gerektirdiği için erkeklere karşı ayrımcılık içeriyor” şeklinde konuştu.
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ BİR DİZİ İDEOLOJİK VE ZARARLI TEZLER İÇERİYOR”
Eski Adalet Bakanı olan Senatör Daniela Kovarova yaptığı açıklamada, “İstanbul Sözleşmesi bir dizi ideolojik ve zararlı tezler içeriyor. Kadınların özel olarak korunmasını gerektirdiği için erkeklere karşı ayrımcılığa neden oluyor. Sözleşme, kadına yönelik şiddetin, kadın ve erkek arasındaki tarihsel olarak eşit olmayan güç ilişkilerinin bir tezahürüdür” dedi. Çekya, İstanbul Sözleşmesi’ni imzalamasına karşın henüz onaylayarak yürürlüğe koymayan az sayıdaki diğer Avrupa Birliği ülkelerinden biri.