Scroll Top

Türkiye yeni nesil milli ekonomi modeli inşa ediyor

yeni ekonomi

Tüm dünya koronavirüs salgınıyla mücadele ederken dijitalleşme ve teknoloji bu süreçte ön plana çıktı. Türkiye de uzun yıllar arkasında durduğu “milli ekonomi” hamlesi kapsamında dijitalleşmeyi ön plana koydu. Kerem Alkin’in Sabah gazetesindeki “Yeni Nesil Milli Ekonomi” başlıklı yazısında bahsettiği üzere Türkiye için yeni nesil milli ekonomi; yerli-milli dijitalleşme platformlarına, yüksek teknolojiye, akıllı sistemlere, yapay zekaya dayalı bir sanayi, enerji ve tarım üretimi hamlesi anlamına geliyor. Türkiye savunma, havacılık, uzay, bilişim teknolojileri, yeni nesil akıllı fabrikalar alanlarında milli imkan ve kabiliyetleriyle araştırma, geliştirme ve üretimi süreçlerini gerçekleştiren bir ekonomi olmayı önceliklendiriyor.

Türkiye’de özel sektör Celal Bayar ve Adnan Menderes’in çabalarıyla gelişim gösterirken, “milli ekonomi” hamlesinin tarihi oldukça eski yıllara dayanıyor. 1960’lardan itibaren Türkiye ithal ikame politikaları önceliklendirdi, Demir-çelik, petro-kimya, alüminyum, otomotiv, motor, çimento gibi sektör ve alanlardaki yatırımlara ağırlık verdi. Necmettin Erbakan, Süleyman Demirel ve Turgut Özal’ın ortaya koyduğu irade sayesinde Türkiye ekonomisi atılım gösterdi.

1994 ve 2001 krizleri ile sürekli dağılan koalisyon hükümetleri gölgesinde ekonomi alanında kayıplar yaşandı. 2002’den 15 Temmuz darbe girişimine kadarki süreçte yeni nesil bir ekonomi inşası için var güçle mücadele edildi. Hain darbe girişimi ülke ekonomisine büyük zarar verse de gösterilen direnç ve milli mücadele sayesinde ekonomi kısa sürede toparlandı.

Son olarak salgın süreciyle örnek gösterilen Batı ülkeleri ekonomileri 100 yılın en büyük daralması ve işsizlik rekorunu yaşarken Türkiye direncini göstererek bu süreci olabildiğince az hasarla atlattı. Bunu yaparken de milli ekonomi hamleleri öne çıktı; yüksek teknolojiye, akıllı sistemlere ve yapay zekaya dayalı yeni sistemlerle üretim hamleleri yapıldı. Üretilen milli ürünlerin dünyaya ihraç edilmesi sağlandı. Son olarak da “Mavi Vatan” stratejisiyle Doğu Akdeniz, Ege, Marmara ve Karadeniz’deki tüm deniz ticaret koridorları ve hidrokarbon imkanlarına sahip çıkıldı. Ne salgın ne darbe girişimi ne de dışarıdan ekonomiye saldıran “dolar cambazları” ülke ekonomisi için ileri bir “milli hamle” yapılmasının önünde duramadı.

Benzer gönderiler