İhracat ve turizm gelirinin yanı sıra Kur Korumalı Mevduat düzenlemesiyle bozulan dövizi toplayan stokçular piyasanın dengesini bozdu. Yeni Şafak‘ta yer alan habere göre; bu yılın ilk altı ayında Türkiye’ye gelen dövizler stokçuların elinde. Türkiye’deki bankalarda 26 Temmuz itibariyle 7,3 trilyon TL mevduat var. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK)’nın kayıtlarına göre; bu paranın 3,2 trilyon lirası TL hesaplarında, 4,1 trilyon lirası ise döviz hesaplarında tutuluyor. 240,4 milyar dolara karşılık gelen döviz hesaplarının 131,8 milyar doları şahıslara, 78,6 milyar doları ise şirketlere ait. Bu kadar büyük bir sermaye birikimine rağmen Türkiye, bankalar üzerinden yurt dışından kredi almak zorunda kalıyor. Bunun en önemli nedeni ise parasını dövizde tutan stokçular olarak dikkat çekiyor.

Kur Korumalı Mevduat kur yükselişini frenledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, vatandaşlara birikimlerini TL’de değerlendirme fırsatı sunan Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemini 21 Aralık 2021 tarihinde duyurdu. Kur Korumalı Mevduat hesaplarında biriken para miktarı 1 trilyon lirayı aştı. Yatırım yapan kişi ve şirketler yaklaşık 25 milyar dolarlık döviz bozup TL’ye çevirdi. Bankalardaki yabancı para mevduatı yıl başından bu yana yüzde 9 düşüşle 264 milyar dolardan 239 milyar dolara geriledi. KKM’nin devreye alınmasının ardından Merkez Bankası’nın yürüttüğü liralaşma politikası sayesinde bankalardaki TL cinsi mevduat miktarı ise yıl başından bu yana yüzde 60 artışla 1 trilyon 868 milyar TL’den 2 trilyon 994 milyar liraya yükseldi. Döviz mevduatlarının yüzde 9 gerilediği bir dönemde TL mevduatının yüzde 60 artması, kurların yükselişini bir süreliğine frenledi.

Ekonomiyi koruyan turizm ve ihracat

Bütün dünyada yükselen dolara karşı TL’yi koruyan bir diğer gelişme ise ihracat ve turizm gelirleri oldu. Geçen yılı 225 milyar dolar ihracatla kapatan Türkiye, ilk 7 ayda toplam 144,4 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Turizmde de buna benzer parlak bir tablo var. Bu yılın ilk altı ayında Türkiye’ye gelen 19 milyon turist 14,2 milyar dolarlık döviz bıraktı. Sadece bu iki kalem sayesinde Türkiye’nin altı ayda 146,8 milyar dolarlık bir döviz kazancı oldu.

Dolar neden yeniden yükseliyor?

Yasal düzenlemelerin yanı sıra ihracattan ve turizmden gelen döviz de devreye girdiği halde, dolar kuru düşmek yerine yükselmeye devam etti. Peki neden?  Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) toplantısında ucuz kredi çekip döviz alan sözde sanayicileri ‘stokçu‘ olarak nitelemişti. Piyasadan döviz çekerek dolar ve avro gibi rezerve paralara olan talebi artıran stokçular, öncelikli olarak kurları yükseltiyor. Bu adımla TL’yi zayıf düşüren stokçular, fiyatları yükselterek enflasyonu tetikliyor. Elindeki dövizi bozmak yerine kredi kullanmayı tercih edenler, kredi faizlerinin yükselmesini de tetikliyor. Kredilerin yıllık maliyetinin kısa sürede yüzde 20’lerden yüzde 45’lerin üzerine çıkmasında bunun büyük etkisi var. Bazı sanayi firmalarının tercih ettiği bu yol, bankaların kârını 4-5 katına çıkarırken, gerçekten kredi ihtiyacı olan firmaların kredi maliyetlerini yükseltiyor. Aldıkları kredilerle döviz alıp stoklayanların, yatırım ve istihdama destek için şirketlere Kredi Garanti Fonu kefaletiyle verilen ucuz kredileri amacı dışında kullanmaları da dikkat çekiyor.

Stokçular ekonominin dengelerini bozdu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Türk Savunma Sanayii Latin Amerika’ya damga vuracak

Türk savunma sanayisi şirketleri fuar kapsamında zırhlı araç platformları, insanlı ve insansız çeşitli hava araçları, deniz sistemleri, silah sistemleri, elektronik sistemler, mühimmatlar, simülatörler, lojistik destek ürünleri ve savunma hizmetlerinin tanıtım ve sunumlarını yapacak. Her 2 yılda bir gerçekleştirilen FIDAE, ilk kez düzenlendiği 1980 yılından bu yana Latin Amerika bölgesinin en önemli savunma fuarlarından biri konumunda bulunuyor.

Türk Savunma Sanayii Latin Amerika’ya damga vuracak yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Sanayi ihracatında güçlü adımlarla ilerliyoruz. Dünya gökyüzünde parlayan milli yıldızlarımızı konuşacak. Türkiye Bayraktar TB2 SİHA’ları daha önce 15 ülkeye ihraç etmişti. Şimdi ise bu ülkelere bir yenisi daha eklendi. Bayraktar TB2 SİHA için toplam 16 ülkeyle ihracat sözleşmesi imzalanmış oldu. Ayrıca Bayraktar TB2’den sonra Türkiye’nin savunma sanayisi ihracatına TİHA’lar da katıldı. 420 bin uçuş saatini başarıyla tamamlayan Akıncı TİHA da ilk ihracat sözleşmesini aldı. Türk savunma sanayisi, ihracatta 5 yıl içinde dünyada ilk 10’a girmeyi hedefliyor. Bayraktar Akıncı Taarruzi İnsansız Hava Aracı’nın ilk ihracat sözleşmesini imzaladı. Artık ileri teknolojiyle tasarlanmış son derece güçlü savunmamız ile uluslararası arenadaki yerimiz daha da güçlü.

Hedef: En çok ihracat yapan 10 ülke arasına girmek

SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar, sektörün 2021 performansını değerlendirdi. Türkiye’nin adım adım millileşme vizyonunun olumlu çıktıları ile karşılaştığını ifade eden Bayraktar, sektörün bu yılki en büyük başarısının bu vizyon ile gerçekleştirilen ihracat artışı olduğunu belirtti. Savunma ve havacılık sanayisi, 2021’de ilk kez 3 milyar doları aşarak rekor kırdı. 3,22 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi.  Buna ek olarak Bayraktar, Türkiye’nin sanayi sektöründeki ihracatının son 15 yılda dolar bazında katlanarak arttığının altını çizdi:

“2006’dan 2021’e savunma ve havacılık sektöründe ihracat hacmimiz dolar bazında yaklaşık 7 kat büyüdü. Bu gerçekten büyük bir başarı. Türkiye’nin savunma ve havacılık ihracatının toplamı dünya savunma ihracatının yüzde 1’i mertebesinde gerçekleşiyor. Halen bu alanda toplam ihracatın yüzde 75’ini ABD, Rusya, Fransa, Almanya ve Çin gerçekleştiriyor.”

“İhracat hacmi bu trendle gelişmeye devam ederse, 5 yıl içinde Türk savunma sanayisi sektörü ihracatında ilk 10 ülke arasında olacağız. Yüksek teknoloji ihracatının sağlayacağı kilogram başına katma değer tam bağımsız ve müreffeh bir Türkiye’nin öncelikleri arasında yer alıyor. Böylece bugün savunma ithalatını yüzde 60 oranında azaltan Türkiye, sektörümüzde artan firma ve proje sayısını temel aldığımızda kısa ve orta vadede ihracat odaklı çalışmalarla önemli bir noktaya ulaşacak.” ifadelerini kullandı.

“Bayraktar Akıncı TİHA’nın ilk ihracat sözleşmesini de tamamladık. Böylece sözleşme kapsamında Bayraktar Akıncı TİHA ve yer sistemlerini 2023 yılı içinde teslim edeceğiz. Baykar, AR-GE aşamasından itibaren tüm projelerini kendi öz kaynağı ile yürütüyor. Gelirlerinin yüzde 85’ten fazlasını ihracattan elde ediyor. Böylece bu ihracat gelirleri sayesinde geliştirdiği yüksek teknolojili insansız savaş uçağı MİUS (Muharip İnsansız Uçak Sistemi) ve Bayraktar TB3 gibi platformlar için araştırma ve geliştirme kaynağı oluşturuyor. Baykar örneği sektörün irili ufaklı birçok firmasının ihracat sürecinde rol aldığı bir yolculuğu anlatıyor. Baykar’ın gerçekleştirdiği ihracat sayesinde yerli ürünlere talep artıyor. Böylece savunma ve havacılık ekosistemi kolektif bir ihracat başarısına imza atıyor. Bununla birlikte Türkiye bir yandan katma değerli stratejik ürünler geliştiriyor. Öte yandan yapılan ihracatların katma değeri yıldan yıla artıyor.”

Güçlendikçe büyüyoruz

15-20 yıl önceki Türkiye algısı ile şimdiki algı aynı değil. Çünkü Türkiye önceden mermiyi bile ithal ediyordu. Ancak şimdi zırhlı araçları, hava araçlarını, deniz platformlarını, mühimmatları, İHA ve SİHA’lar gibi önemli savunma ürünlerini yerli ve milli olarak üretiyor. Bu araçları aralarında NATO ve Avrupa Birliği üyesi ülkelerin de olduğu dünyanın 169 ülkesine ihraç ediyor. Dahası yerli ürün üretmek Türkiye’nin bir vizyonu haline geldi. Bununla birlikte sanayi sektörünü giderek büyütmeyi hedefliyor.

Akıncı TİHA da ihracattaki yerini aldı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

2021 yılını ihracat rekoruyla kapatan Türk savunma sanayisi, 2022’de 4 milyar doların üzerinde ihracat hedefliyor. Türkiye bu yıl Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı liderliğinde 8 ülkede düzenlenen uluslararası savunma sanayisi fuarlarına “milli katılım” sağlayacak.

Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, “Birçok firmamız sahip oldukları kabiliyetlerle faaliyet alanlarında dünyanın önde gelen şirketleri arasına adını yazdırmaya başlamış durumda. Bu yetenekleri ticari başarıya çevirmek ve ülkemize döviz kazandırmak için ihracata yönelik çabaları sürdüreceğiz” açıklamalarını yaptı. Demir, son yıllarda koronavirüs salgını nedeniyle birçok fuarın ertelendiğini belirtti. Demir, salgının etkilerinin hafiflemesiyle fuar takvimlerinin normale dönmeye başladığını ekledi. Türk şirketlerinin de Başkanlığın liderliğinde birçok fuara “milli katılım” sağlayacağını bildirdi.

Türk ürünleri kıtalararası yolculuğa katılacak

Yürütülen hazırlık kapsamında Türk şirketleri DIMDEX 2022 Fuarı için 21-23 Mart’ta Katar’a gidecek. Türkiye, Doha Uluslararası Deniz Savunma Fuarı ve Konferansı’na bu yıl da son derece güçlü bir katılım sağlayacak. Türk savunma sanayisi şirketleri, fuar kapsamında zırhlı araçlar, gemi ve botlar, insansız hava araçları ihraç ettiği Körfez bölgesinde yeni iş birlikleri için girişimlerde bulunmayı planlıyor. Mart ayının son günlerindeki durak ise Malezya’daki Asya Savunma ve Güvenlik Fuarı (DSA 2022) olacak. Türk şirketleri önceki yıllarda Malezya’da çeşitli anlaşmalar ve iş birliğine yönelik mutabakatlar imzalamıştı. Şirketler, başta Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ’nin katıldığı 18 uçaklık hafif taarruz uçağı ihalesi olmak üzere Malezya’da adımlar atmayı hedefliyor. Türk savunma sanayisi, 5-10 Nisan döneminde ise Güney Amerika bölgesinin en büyük savunma ve güvenlik fuarı FIDAE 2022 için Şili’yi ziyaret edecek. Türk şirketleri Şili başta olmak üzere Arjantin, Brezilya, Kolombiya ve Peru gibi bölge ülkelerine yönelik iş birliği ve pazarlama fırsatlarını değerlendirecek.

Geri sayım başlıyor!

6-8 Eylül’de yapılması planlanan Azerbaycan Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı’na (ADEX) önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da güçlü bir katılım sağlanacak. Türkiye’nin geçmiş yıllarda en büyük katılımcısı olduğu ADEX, Güney Kafkasya ve Orta Asya bölgesinin en önemli savunma sanayisi fuarları arasında bulunuyor. Sektör yılın geri kalanında ise 21-25 Eylül’de Güney Afrika’daki Afrika Havacılık ve Savunma Fuarı, 2-5 Kasım’da Endonezya’daki Uluslararası Endonezya Savunma Fuarı’na, 15-19 Kasım’da Pakistan’daki IDEAS 2022’ye katılım sağlayacak.

Türk savunma sanayisi kıtalararası yolculuğa çıkıyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Hollanda’nın NRC gazetesi, Türk SİHA‘larına ilişkin kapsamlı bir analiz yayımladı. Yayımlanan haber,  SİHA’lar sayesinde Türk savunma sanayisinin hızla büyüdüğüne vurgu yaptı. SİHA’ların savunma sanayisindeki rolünün önemini değerlendiren analizde Türkiye’nin SİHA ihracatını giderek artırdığını vurguladı. Analiz, SİHA’ların muadillerine kıyasla daha kaliteli ve hesaplı olduğunu belirtti. Buna ek olarak operasyonel başarılarına da yer verdi. Hollandalı savunma uzmanı Stijn Mitzer’in “Bayraktar TB2 operasyonel açıdan dünyanın en iyisi.” açıklamasını yaptı.

Analizde Mitzer’in, “Çin yapımı Wing Loong-II SİHA’larının 15 milyon dolara satılırken, daha kaliteli ve güvenilir olan Bayraktar TB2 5 milyon dolar civarında satılıyor.” şeklindeki açıklamaları yer aldı.

Türk SİHA’ları birçok ülkeye ihraç ediliyor

Türkiye’nin Bayraktar TB2’yi birçok ülkeye ihraç ettiğini belirten analiz, bunun Türk dış politikasına önemli katkı sunduğunu da vurguladı. Analizde, Türk SİHA‘larının Suriye, Libya ve Azerbaycan’daki başarılarının altı çizilirken, Polonya, Ukrayna gibi birçok ülkeye ihracatının bilgisi vurgulandı. Türk SİHA’larının Afrika’da dikkat çekmeye başladığı belirtilen analizde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Afrika gezilerinde SİHA anlaşmaları yaptığı bilgisi yer aldı.

“Türk SİHA operatörleri Amerikalılara kıyasla çok daha dikkatli”

Haberde, Selçuk Bayraktar’ın Atatürk Havalimanı’nda eylülde düzenlenen İstanbul Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST’teki açıklamaları da gündeme geldi. Analiz, Bayraktar’ın Türk SİHA operatörlerinin Amerikalılara oranla çok daha dikkatli olduğuna dikkat çekti. Türk savunma sanayisi 2021 yılında ihracat rekoru kırarak bu alanda 3 milyar dolar sınırını aştı. Nijer, Kenya, Etiyopya, Cibuti, Fas, Polonya, Macaristan, Moğolistan, Ukrayna ve Kırgızistan’a satışlar gerçekleştirdi. Böylece Türk savunma sanayisi ürünlerinin mevcut olduğu bölgeler genişledi.

Hollanda’nın kamu ajansı NOS da Türk SİHA’larının “daha fazla satıldığını” gündemine taşımıştı. Türkiye son yıllarda silahlı insansız hava araçları SİHA ihracatını aktif hale getirdi. Özellikle, Ukrayna gibi Rusya’nın çevresindeki ülkelerin aktif bir şekilde satın almayı sürdürüyor. Dahası Rusya’yı provoke etmesiyle bölgesel durumda yeni dalgalanmalar ortaya çıkıyor. Türkiye sadece gelişmekte olan ülkelerin odağında yer almıyor. Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütünün (NATO) önemli bir ülkesi olan İngiltere’nin de ilgi gösterdiği de söylenmekte. Böylece Türk SİHA’larının varlığının daha da artacağı öngörülüyor.

Hollanda Türk SİHA’ları bir kez daha gündemine taşıdı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Türkiye otomotiv sektörü, geçtiğimiz yılı 16’ncı şampiyonluğunu ilan ederek tamamladı. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Türkiye’nin otobüs ihracatı verilerini açıkladı.  Geçtiğimiz yıl Türkiye’den 83 ülkeye, 1 milyar 266 milyon 255 bin dolarlık otobüs, minibüs ve midibüs ihracatı yapıldı. Verilere göre sektörün geçen yıl gerçekleşen dış satımı önceki yıla göre yüzde 15 artarak 29,3 milyar dolar oldu. Ayrıca Aralık ayında yüzde 6 artan dış satım 3 milyar dolar olarak kayıtlara geçti. Sektör tarihinin aylık bazdaki en yüksek ikinci ihracatına ulaştı.

En fazla dış satım Fransa’ya

Türkiye otomotiv sektörünün geçen yıl en fazla ihracat yaptığı ülke ise Fransa oldu. Fransa’ya otobüs, minibüs ve midibüs ihracatı geçen yıl 2020’ye kıyasla yüzde 16,48 artarak 286 milyon 772 bin dolardan 334 milyon 22 bin dolara çıktı. İkinci sırada Almanya yer alıyor. Almanya’ya dış satım, 2020’ye göre yüzde 37 azaldı. 264 milyon 758 bin dolardan 164 milyon 361 bin dolara geriledi. Dahası sektör temsilcilerinin üçüncü sıradaki İtalya’ya gerçekleştirdikleri ihracat ise 2020’de 131 milyon 927 bin dolarken 2021’de yüzde 34 azalışla 86 milyon 278 bin dolar oldu.

İsrail’e otobüs ihracatı yüzde 133 arttı

İsrail, Türkiye’nin otomotiv dış satımında dördüncü sırada bulunuyor. Geçen yıl otobüs, minibüs ve midibüs ihracatı, 2020’ye kıyasla yüzde 133 arttı. 2020’de 36 milyon 380 bin dolar olan ihracat, 2021’de 85 milyon 79 bin dolara çıktı. Önceki yıl 51 milyon 977 bin dolarlık otobüs ihracatının yapıldığı Gürcistan da 2021’de yüzde 25 artarak 65 milyon 4 bin dolarlık ihracatla beşinci ülke oldu. Bu dönemde Macaristan’a 56 milyon 66 bin dolar ihracat gerçekleşti. Azerbaycan’a 39 milyon 527 bin dolar, Romanya’ya 34 milyon 719 bin dolar, Sırbistan’a 31 milyon 884 bin dolar, ihracat gerçekleşti. Ayrıca Türkiye, Portekiz’e 28 milyon 667 bin dolar, Yunanistan’a 27 milyon 786 bin dolarlık, otobüs, minibüs ve midibüs gönderdi.

En çok ihracat yapılan ilk 10 ülkenin 7’si ise bir AB ülkesi.

TEMSA Türk sanayisinde de bir ilke imza attı

Türk Sanayi Şirketi TEMSA, Romanya’nın Buzau kentinde düzenlenen ihaleyi kazandı. 4 adet Avenue Electron’u 2021’de şehre teslim etti. Böylece ilk kez 12 metrelik bir elektrikli otobüsü, Türkiye yurt dışına ihraç etti. Bugüne kadar yurt dışına 6-8 ve 9 metrelik kısa gövdeli elektrikli araç satışları gerçekleşiyordu. Böylece Türk sanayisi, ilk kez 12 metrelik bir elektrikli otobüsü yurt dışına ihraç etmiş oldu.

Türkiye’de otomotiv sektörü bu yıl da ihracatta lider yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Türkiye’nin gelişmiş ilaç sektörüne ilgi artıyor. Türkiye’de ihracat büyümeye devam ediyor.  Gürcistan Başbakanı İrakli Garibaşvili, ülkesinin ilaç pazarını Türkiye’den getirilecek ilaçlara açmayı planladıklarını açıkladı. Garibaşvili, Bakanlar Kurulu Toplantısı’nda, geçtiğimiz yılın ekonomik gelişmelerini değerlendirerek 2022’de atılacak adımlardan söz etti. Gürcistan’daki yüksek fiyat durumuna vurgu yapan Garibaşvili, ilgili bakanlığın pazar araştırma raporu hazırladığını ve bu yönde etkili olmasını planladığı değişikliklerin yapılacağını ifade etti. İrakli Garibaşvili, ilaç fiyatların düşürülmesi ve kaliteli ilaçların ülkeye getirilmesi yönünde Türkiye’den ilaç almaya karar verdiklerini aktardı. “Biz aynı zamanda Türkiye pazarını da açmayı planlıyoruz. Türkiye’den yüksek kaliteli ilaçlar ithal edeceğiz, bu da tahminlerimize göre ilaç fiyatlarını büyük ölçüde düşürecek.” açıklamasını yaptı.

Türkiye’den ilaç yabancı ülkelerin radarında

Türkiye’nin ilaç sektörü ihracatı 1,9 milyar dolara ulaştı. Sektörün ihracatı 2020’de yıllık bazda yüzde 26,8 artarak 1,9 milyar dolara ulaşırken, en fazla satış yapılan ülke Güney Kore oldu. Güney Kore ile birlikte ihracatta ilk 15’te yer alan ülkeler, Irak, Kazakistan, Azerbaycan, Özbekistan, Gürcistan, İran, İsviçre, Bulgaristan, Polonya, KKTC, Slovenya, Almanya, Suriye ve Arnavutluk oldu.Türkiye’de ihracat; yeni ve yüksek teknoloji gerektiren, implante edilen, yeni taşıyıcı sistemler, aşılar, kan ürünleri, değiştirilmiş salım özelliği gösterenler, insülin, kanser, bazı hormonlar, radyonüklidler, bazı oftalmolojik preparatlar ve antidot ürünleri üzerinden uygun fiyat temelinde gerçekleştiriliyor.

Şimdi de Gürcistan’a!

Gürcistan Başbakanı Garibaşvili koronavirüsle mücadele sürecinin ülke ekonomisi için 2021 yılında ağır başladığını öne sürdü. Ancak etkili adımlar atılarak yılının sonunda çift rakamlı yıllık ekonomik büyümeyi yakaladıklarını vurgulayan Garibaşvili, 11 aylık verilere göre, ülkenin ekonomik büyümesinin yüzde 10,7 olduğunu ifade etti. Bu veriler ışığında Türkiye’ye pazarını açacağını ilan etti. Garibaşvili, Kazakistan’daki gelişmeleri de değerlendirmeyi ihmal etmedi: “Kazakistan’da meydana gelen ve onlarca kişinin ölümüyle sonuçlanan trajik olaylar nedeniyle derin üzüntü içindeyiz. Kardeşimiz Kazakistan’a ve Kazak halkına geçmiş olsun dileklerimizi sunarız.” dedi.

İlaç sektörü de Türkiye’yi diğer ülkelerin radarına soktu yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Son yıllarda ABD-Türkiye arasındaki ithalat-ihracat dengesi en yüksek seviyelere kadar çıkmıştı. İhracat başarısı ile Türkiye’nin sürekli cari açık verdiği dengede durumlar değişmeye başladı. Salgının da etkisiyle birlikte ABD’nin Çin’e karşı aldığı bazı yaptırım ve vergilendirme kararları Türk üreticisinin Çin-ABD gerilimini fırsat olarak görmesi cari dengeyi Türkiye lehine çevirmiş durumda. ABD yönetiminin Çin’e karşı ticari yaptırım kararları alması ve Çin’in dünyadan gelen taleplere yetişememesi Türkiye adına fırsat oldu. Gelen ek yükümlülüklerle Çin bir çok üründe ABD’ye ihracat avantajını kaybetmiş durumda. Dünyadaki yüksek talebin ürün ve hizmet fiyatlarını da artırmasıyla birlikte maliyet açısından Çin’le yarışamayan Türkiye bir çok üründe rekabet edebilir konuma geldi.

Dış ticaret dengesi Türkiye lehine gelişti

Geçen yıl 10,2 milyar dolar ithalat ile Türkiye’nin ihracat yaptığı ülkeler sıralamasında İtalya’yı geride bırakarak 3. sıraya yükselen ABD, ihracat başarısı ile bu yılın ilk 6 ayında ise 6,7 milyar dolar ihracat ile İngiltere’yi geçerek ikinci sıraya yükseldi. Bu yılın ilk 7 ayında ilk defa ABD’ye yapılan ihracat, ithalat tutarından fazla oldu. ABD’den yapılan ithalat yüzde 2,13 düşerek 6,9 milyar dolar oldu. ABD’ye yapılan ihracat da bu 7 aylık dönemde yüzde 40,7 artarak 7,8 milyar dolara yükseldi. Bu rakamlarla birlikte Türkiye ilk defa ABD’ye karşı cari fazla vermiş oldu. TİM Başkanı İsmail Gülle yaptığı açıklamada “ Amerikayı yeniden keşfediyoruz, her zaman söylediğim gibi dış ticaret fazlası veren Türkiye ulaşma yolunda tüm sektörlerimizin önemi var” dedi.

Türkiye’nin ABD’yle olan ticari dengesinin değiştiği bu 7 aylık dönemde taşıyıcı sektör halı sektörü oldu. Halı sektörünün bu dönemdeki genel rakam 1,83 milyar dolar olurken bunun 700 milyon dolarlık kısmı ABD pazarına gerçekleşti. ABD bu dönemde Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ikinci ülke oldu. Türkiye ile ABD arasındaki dış ticaret açığı da kapanmaya başladı ve son 5 yılda 4 milyar dolardan 1,3 milyar dolara geriledi.

İhracatın arttığı bir diğer ülke İspanya

İhracatın arttığı ülkelerden birisi de İspanya. İspanya’ya ihracat Ağustos’ta rekor seviyeye ulaşarak, en fazla dış satım yapılan 4’üncü ülke oldu. 2020 Ağustos’a göre yüzde 45,7 artarak 807,1 milyon dolara yükseldi. Temmuzda da değer bazında ihracatın en çok artırıldığı ülke olmuştu

İhracat başarısı ile birlikte dış ticaret dengesi Türkiye lehine yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Türk Eximbank tarafından sağlanan destekler 2021 yılının ilk çeyreğinde de artmaya devam etti. Söz konusu dönemde, özellikle sigorta desteğinin toplam destek içerisindeki payı yüzde 46’ya yükseldi. Türk Eximbank, ilk çeyrekte 180’in üzerinde ülkedeki 63 binden fazla alıcıya yapılan 5,1 milyar dolarlık sevkiyatı sigortaladı. Böylelikle ihracatçı firmaların salgın şartlarında güven içerisinde ihracat yapmaları sağlandı. İhracat desteklerini tabana yayma stratejisi çerçevesinde yıl sonuna göre ilk çeyrekte desteklerinden yararlanan ihracatçı KOBİ oranı yüzde 71’den yüzde 76’ya yükselirken, aynı dönemde ilk defa banka desteklerinden yararlanan 350 ihracatçı firmanın yüzde 90’ı KOBİ oldu. Toplam destek verilen ihracatçı sayısı da yıl sonuna göre yüzde 6, geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 13 artış sağlayarak 13 bin 864’e yükseldi. Eximbank, desteklerini sağlamak için 2021 yılı ilk çeyrekte yurt dışından 375 milyon dolar tutarında uygun maliyetli kaynak temin etti. Türk Eximbank’ın yılın ilk çeyreğinde ihracatçıya verdiği destek tutarı, 6,1 milyar doları kredi, 5,1 milyar doları sigorta olmak üzere bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 9 artarak 11,2 milyar dolara ulaştı.

Eximbank kredi vadelerini uzattı, faiz oranlarını düşürdü

Türk Eximbank, 2020 yılında uygulamaya aldığı 3 yeni ürüne ihracatçı firmaların talepleri ve ihtiyaçları doğrultusunda 2021 ilk çeyreğinde Hizmet İhracatı Programı’nı devreye aldı. 2020 yılında, Yurt Dışı Teminat Mektubu Programı, Sigortalı Alacağın Teminatına Dayalı Kredi Programı ve Katılım Finans Yatırım Kredisi programlarına ilave olarak Hizmet Sigortası Programı’nı uygulamaya aldı.

Böylece turizm, lojistik gibi döviz kazandırıcı hizmetler sektöründe faaliyet gösteren ve hizmet ihracatı yapan firmaların kapsama alınan ülkelerdeki alıcılara sunduğu 360 güne kadar vadeli hizmet bedelleri, alıcı firmalara tahsis edilen limitler çerçevesinde sigortalanmaya başladı. Türk Eximbank TL kaynağını sadece KOBİ’lere tahsis ederken, salgının üçüncü dalga etkilerini en aza indirmek ve KOBİ’leri daha uygun maliyetlerle desteklemek için TL kaynağından kullandırdığı kredi faizini ilk çeyrekte yüzde 17,5’ten yüzde 16’ya indirdi.

Vade seçeneği 540 güne çıkartıldı

TL kredi programlarında vade seçeneği 540 güne çıkartılarak KOBİ’lerin daha uzun vadeyle TL kredi imkanlarına erişimi sağlandı.

Bu kapsamda KOBİ firmalara kullandırılan TL kredilerde vade seçenekleri 120 gün ile 540 gün arasında belirlendi ve reeskont kredilerinde 360 gün vade seçeneği yeniden getirildi.

Yüksek teknolojili ürün ihracatları, yeni pazarlara yönelik ihracatlar veya döviz kazandırıcı hizmet faaliyetleri 360 gün vadeli reeskont kredisi kapsamına alındı.

Türk Eximbank ihracatçıya büyük destek sağladı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Savunma sanayi alanındaki yerli ve milli imkanlarla geliştirilen sistemlerinin sayısının artmasıyla Türkiye’nin silah ihracatı, 2016-2020 yıllarını kapsayan 5 yıllık dönemde, 2011-2015’e göre yüzde 30 artarken, ithalatı yüzde 59 azaldı. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsünün (SIPRI) 2016-2020 yılları arasına ait uluslararası silah satışlarına ait bilgilerin yer aldığı rapor yayımlandı. Buna göre Türkiye, 2016-2020 yıllarını kapsayan 5 yıllık dönemde, 2011-2015’e göre silah ihracatını yüzde 30 artırırken, ithalatını yüzde 59 azalttı. Türkiye bu alanda, 2015-2019 döneminde en çok ihracat yapan 14’üncü ülke olarak yer alırken, 2016-2020 döneminde 13’üncülüğe yükseldi. İthalatta ise aynı dönemde 15’inci sıradan 20’inci sıraya indi. Bu dönemde ABD’den yapılan ithalattaki değişim de dikkati çekti. Türkiye’nin silah ithalatı konusunda ABD’den yaptığı ithalat 2016-2020 yıllarında, 2011-2015’e göre yüzde 81 azaldı. Türkiye bu dönemde ABD’den ithalat yapan 3’üncü ülke konumundan 19’uncu ülke konumuna tırmandı.

Türkiye’nin yükselişi başarıdır

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, duruma dair yaptığı değerlendirmede, “Bu sonuçlar hayal etmenin ve hayallerimiz için çalışmamızın bir karşılığıdır. Göreve geldiğimizde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bize bir görev verdi. Bağımsızlığımızın en önemli sac ayaklarından birinin savunma sanayindeki bağımsızlıktan geçtiğini vurgulayan bir hedef. Bu bağımsızlığı sağlayabilmenin tek yolu da yerli ve milli imkanlarla geliştirilen sistemlerinin sayısının artmasıyla sağlanabilmesiydi.” açıklamasında bulundu.

Demir, her geçen gün savunma sanayii ihracatının arttığına ve dışa bağımlılığın azaldığına değinerek; “Bugün dünyada yerli ve milli imkanlarla ürettiğimiz platformlarımız adından söz ettirmeye ve göz kamaştırmaya başladı. Bu başarı bir ekosistem başarısıdır. Bu ekosistemin en büyük destekçisi ve Türkiye’nin küresel güç vizyonunun mimarı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, savunma sanayi firmalarımıza, alt yüklenicilerine, üniversitelerimize ve KOBİ’lerimize teşekkürü bir borç biliyorum. Savunma Sanayii Başkanlığı koordinasyonunda tüm paydaşlarımızla beraber daha iyisi için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”

Silah ihracatı artarken ithalatı da düşüyor yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.