Hollanda’nın NRC gazetesi, Türk SİHA‘larına ilişkin kapsamlı bir analiz yayımladı. Yayımlanan haber,  SİHA’lar sayesinde Türk savunma sanayisinin hızla büyüdüğüne vurgu yaptı. SİHA’ların savunma sanayisindeki rolünün önemini değerlendiren analizde Türkiye’nin SİHA ihracatını giderek artırdığını vurguladı. Analiz, SİHA’ların muadillerine kıyasla daha kaliteli ve hesaplı olduğunu belirtti. Buna ek olarak operasyonel başarılarına da yer verdi. Hollandalı savunma uzmanı Stijn Mitzer’in “Bayraktar TB2 operasyonel açıdan dünyanın en iyisi.” açıklamasını yaptı.

Analizde Mitzer’in, “Çin yapımı Wing Loong-II SİHA’larının 15 milyon dolara satılırken, daha kaliteli ve güvenilir olan Bayraktar TB2 5 milyon dolar civarında satılıyor.” şeklindeki açıklamaları yer aldı.

Türk SİHA’ları birçok ülkeye ihraç ediliyor

Türkiye’nin Bayraktar TB2’yi birçok ülkeye ihraç ettiğini belirten analiz, bunun Türk dış politikasına önemli katkı sunduğunu da vurguladı. Analizde, Türk SİHA‘larının Suriye, Libya ve Azerbaycan’daki başarılarının altı çizilirken, Polonya, Ukrayna gibi birçok ülkeye ihracatının bilgisi vurgulandı. Türk SİHA’larının Afrika’da dikkat çekmeye başladığı belirtilen analizde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Afrika gezilerinde SİHA anlaşmaları yaptığı bilgisi yer aldı.

“Türk SİHA operatörleri Amerikalılara kıyasla çok daha dikkatli”

Haberde, Selçuk Bayraktar’ın Atatürk Havalimanı’nda eylülde düzenlenen İstanbul Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST’teki açıklamaları da gündeme geldi. Analiz, Bayraktar’ın Türk SİHA operatörlerinin Amerikalılara oranla çok daha dikkatli olduğuna dikkat çekti. Türk savunma sanayisi 2021 yılında ihracat rekoru kırarak bu alanda 3 milyar dolar sınırını aştı. Nijer, Kenya, Etiyopya, Cibuti, Fas, Polonya, Macaristan, Moğolistan, Ukrayna ve Kırgızistan’a satışlar gerçekleştirdi. Böylece Türk savunma sanayisi ürünlerinin mevcut olduğu bölgeler genişledi.

Hollanda’nın kamu ajansı NOS da Türk SİHA’larının “daha fazla satıldığını” gündemine taşımıştı. Türkiye son yıllarda silahlı insansız hava araçları SİHA ihracatını aktif hale getirdi. Özellikle, Ukrayna gibi Rusya’nın çevresindeki ülkelerin aktif bir şekilde satın almayı sürdürüyor. Dahası Rusya’yı provoke etmesiyle bölgesel durumda yeni dalgalanmalar ortaya çıkıyor. Türkiye sadece gelişmekte olan ülkelerin odağında yer almıyor. Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütünün (NATO) önemli bir ülkesi olan İngiltere’nin de ilgi gösterdiği de söylenmekte. Böylece Türk SİHA’larının varlığının daha da artacağı öngörülüyor.

Hollanda Türk SİHA’ları bir kez daha gündemine taşıdı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerinden derlenen bilgilere göre, ocak-mayıs döneminde gerçekleştirilen ihracat, yıllık bazda yüzde 38,3 artarak 85,2 milyar dolara ulaştı. Afrika için satışlarda yıllık bazda 11 katlık artış gözlemlendi. Bu dönemde Türkiye’nin savunma ve havacılık sanayi ürünü ihracatı da yüzde 48,3 artarak 1 milyar 120,1 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Sektörden ocakta 166,9 milyon dolar, şubatta 233,2 milyon dolar, martta 246,9 milyon dolar, nisanda 302,5 milyon dolar ve mayısta 170,4 milyon dolarlık ihracat yapıldı. Yılın ilk 5 ayında sektör ihracatının bölgelere göre dağılımında ilk sırada 485 milyon 688 bin dolarla Kuzey Amerika yer aldı. Bu bölgeyi 176 milyon 958 bin dolarla Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT), 145 milyon 341 bin dolarla Orta Doğu, 121 milyon 173 bin dolarla Avrupa Birliği (AB) ve 74 milyon 461 bin dolarla diğer Asya ülkeleri takip etti.

İhracatın oransal artışında Afrika öne çıktı

Afrika, ocak-mayıs döneminde sektörün bölgelere göre yaptığı ihracatta yıllık bazda en fazla artış kaydedilen ülke oldu. Afrika ülkelerine dış satım söz konusu dönemde 11 kat artarak 61 milyon 207 bin dolara yükseldi. Oransal artışta Afrika’yı yüzde 511 ile BDT, yüzde 64 ile Kuzey Amerika ve yüzde 18 ile diğer Avrupa ülkeleri izledi. Öte yandan sektörün Uzak Doğu’ya ihracatı yaklaşık yüzde 71, serbest bölgelere ihracat yüzde 50 ve AB’ye ihracatı yüzde 21 azaldı.

Ruanda’ya 16,5 milyon dolarlık ürün satıldı

Ülkeler bazında ocak-mayıs döneminde sektör ihracatının yıllık bazdaki oransal artışında Ruanda dikkati çekti. Ruanda’ya geçen yılın ocak-mayıs döneminde neredeyse hiç ihracat yapılmazken bu yılın aynı döneminde 16 milyon 460 bin dolarlık ürün satıldı.

Söz konusu dönemde Türkiye’nin Çin’e sektör ihracatı 27 bin dolardan 10,1 milyon dolara, Tunus’a 109 bin dolardan 29,3 milyon dolara, Ürdün’e 100 bin dolardan 19,2 milyon dolara, Bangladeş’e 579 bin dolardan 57,8 milyon dolara, Özbekistan’a 223 bin dolardan 20,9 milyon dolara çıktı.

Sektör ihracatında geçen yıla kıyasla değer bazında kaydedilen yükselişte öne çıkan ülkeler ise ABD, Azerbaycan, Bangladeş, Tunus ve Özbekistan şeklinde sıralandı.

Türkiye’nin savunma ihracatında ABD ilk sırada

Savunma ve havacılık sanayisi ihracatının yılın ilk 5 ayında ülkelere göre dağılımına bakıldığında ise ABD’nin ilk sıradaki yerini koruduğu görüldü.

ABD’ye bu dönemde 476,2 milyon dolarlık ürün satan sektör şirketleri, bu ülkeye dış satımını yıllık bazda yüzde 66 artırdı.

Bu sıralamada ABD’yi Azerbaycan izledi. Türkiye’nin Azerbaycan’a gerçekleştirdiği savunma ve havacılık sanayi ihracatı geçen yılın ocak-mayıs dönemine kıyasla yaklaşık yüzde 1390 artarak 135 milyon 889 bin dolara ulaştı.

Sektör ihracatında bu ülkeleri 97,4 milyon dolarla Birleşik Arap Emirlikleri, 58,6 milyon dolarla Almanya ve 57,8 milyon dolarla Bangladeş izledi.

Afrika atağında Türk savunma ve havacılık sanayi gücü yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

ABD‘li siyaset kuramcısı Francis Fukuyama, Türk SİHA’ları bölgesinde yarattığı güçlü etkilerden “American Purpose” dergisinde yayımlanan “Orta Doğu’da homurdanmak” başlıklı makalesinde övgüyle bahsetti. Fukuyma hikayesinden şöyle bahsediyor: “Dronlarla oynamaya ilk başladığım 2010’ların başlarında, FT’de bir insansız hava aracına sahip olsaydım herkesin yapabileceğini ve bunun küresel politika için büyük etkileri olacağını tahmin ettim.” Silahlı drone teknolojisi alanında ABD ile İsrail‘in oyun kurduğunu ancak daha sonraki yıllarda Türkiye’nin bu alanda hızlı şekilde yeni bir aktör olarak ortaya çıktığını belirtiyor.

Bu gelişmedeki ana aktörün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yönetimindeki Türkiye olduğunu vurguladı. Türkiye’nin kendi iç insansız hava araçlarını geliştirdiğini ve bunların son birkaç askeri çatışmada yıkıcı etkilerde kullandığını da belirtti. SİHA’lar özellikle Libya, Suriye, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki Dağlık Karabağ savaşında ve Türkiye sınırları içindeki PKK ile mücadelede büyük rol oynadı. Fukuyama, süreç içinde Rusya, Çin veya ABD’den daha fazla sonuçları şekillendirme becerisine sahip büyük bir bölgesel güç komisyoncusu haline geldiğini vurguladı.

Fukuyama: Hem keşif hem de saldırı görevlerini ifa ediyor

Türkiye’de üretilen Bayraktar TB-2 ve Anka gibi Türk SİHA’ları örnek gösteren Fukuyama, 1975’te ABD tarafından uygulanan ambargonun, zamanında ABD‘den Predator ve Reaper drone’larını alamayan ve ardından İsrail‘den Heron’ları alıp sonra bu ülke ile ilişkileri sorunlu hale gelen Türkiye’nin kendi SİHA’larını üretmeye net bir şekilde karar verdiğini belirtti.

Türk SİHA’ları performansının etkileyici olduğuna dikkati çeken Amerikalı siyaset bilimci, “Son Türk drone’ları oldukça etkileyici; örneğin TB2 24 saat havada kalabiliyor ve hem keşif hem de saldırı görevlerini ifa edebiliyor.” değerlendirmesinde bulundu. Türkiye’nin silahlı drone’larını ilk kez kapsamlı şekilde Mart 2020’de Suriye’de 36 Türk askerinin şehit edildiği saldırının ardından kullandığını ifade eden Fukuyama, hava savunma sistemi dahil bölgedeki tüm Suriye askeri unsurlarının SİHA’larla tamamen yok edildiğini hatırlattı. Ardından önce Libya’da, sonra da Dağlık Karabağ bölgesinde kullanılan Türk SİHA’larının sahadaki başarısının şaşırtıcı olduğunu belirten Fukuyama, söz konusu hava araçlarının özellikle Ermenistan askeri unsurlarına verdiği zararın dikkat çekici olduğunu belirtti. “Eylül ayında Dağlık-Karabağ savaşı sırasında, Azerbaycan’a destek için Ermenistan’a müdahale eden Türk insansız hava araçları, yaklaşık 200 tankı, 90 diğer zırhlı aracı ve 182 topçu parçasını imha ederek Ermenistan’ı bölgeden çekilmeye zorladı.”

Türkiye İdlib’deki muhtemel katliamın önüne geçti

“Bana öyle geliyor ki Türkiye’nin SİHA kullanımı, kara gücünün doğasını, mevcut güç yapılanmasını sarsacak şekilde değiştirecektir.” değerlendirmesini yapan Fukuyama, bu dönüşümün, Dreadnaought savaş gemisinin kendinden önceki savaş gemisi sınıflarını köhne bırakmasına ya da 2. Dünya Savaşı’nın başında uçak gemilerinin savaş gemilerini hükümsüz kılmasına benzediğini dile getirdi.

Yakın gelecekte artık savaş ve çatışmaların merkezinde insansız hava araçlarının olacağına dikkati çeken Fukuyama, Türk SİHA’larının etkinliğini şu ifadelerle anlattı:

“SİHA’lar bu durumu kökünden değiştirdi çünkü bunlar görece ucuz, yenilmesi zor ve pilotların yaşamlarını riske etmiyor. Dünyanın dört bir yanındaki ordular şimdilerde kendilerini SİHA’lara karşı nasıl savunacaklarını düşünüyor ve SİHA’larla SİHA karşıtı tedbirler arasındaki silah yarışını kimin kazanacağı belli değil. SİHA’lar 2020’de Türkiye’nin bölgesel güç olarak yükselmesine önemli katkı yaptı. Ülke, bahsedilen üç çatışmanın sonucunu kararlı şekilde tayin etti ve daha fazlasını yapabileceğini de vadediyor.”

Fukuyama, makalesinde, 1991 ve 2003’teki Körfez savaşlarında kara birliklerinin tanklar etrafında örüldüğünü, uzun yıllar bir tankı yok edebilmenin ancak başka bir tank ile mümkün olabildiğini ve gelişen teknolojiyle birlikte tankları imha etmek kolaylaşsa da halen ciddi zahmet ve maliyet ürettiğini kaydetti.

Türkiye’nin bölgesindeki ülkelerle zor ama dengeli ilişkiler kurmaya çalıştığını belirten Fukuyama, Türkiye’nin Suriye’deki askeri varlığıyla İdlib’de muhtemel bir katliamın önüne geçtiğini vurguladı.

Fukuyama: Türk SİHA’ları dünyayı nasıl dönüştürüyor? yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Savunma sanayi şirketlerine sızan FETÖ’cülere göz açtırılmıyor.  Millî İstihbarat Teşkilatı ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ortaklığında gerçekleşen operasyonda 26 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Şüphelilerin TUSAŞ, ASELSAN, HAVELSAN, ROKETSAN, TUBİTAK ve Savunma Sanayi Başkanlığında çalıştığı ancak FETÖ bağlantıları nedeniyle ilişkilerinin kesildiği açıklandı. Türkiye’nin savunma sanayisi alanında yaşadığı büyük atılımları engellemek için kritik görevlerdeki ASELSAN mühendislerini şehit eden Fetullahçı Terör Örgütü mensupları, ihanetlerine bununla da yetinmeyip kritik kurumlara örgüt üyelerini sızdırmıştı. Şüphelilerin çoğunun elektrik-elektronik, makine, bilgisayar, havacılık ve uzay ve uçak mühendisi olduğu açıklandı. Fetullahçı Terör Örgütü elebaşı Fetullah Gülen’in talimatıyla 17/25 Aralık kumpası sonrası BankAsya’ya yüklü miktarda para yatırdıkları da tespit edilen şüphelilerin yakalanması için çalışmalar devam ediyor.

Savunma sanayi şirketleri FETÖ’nün hedefinde

FETÖ’nün savunma sanayimizi baltalama çalışmaları ASELSAN mühendislerinin şehit edilmesi ile ortaya çıkmıştı.

Şehit ASELSAN mühendisleri

Hüseyin Başbilen: 5 Ağustos 2006 tarihinde şehit edildi. Millî Tank Projesinde çalışıyordu.

Mülsem Ünal: 17 Ocak 2007

Evrim Yançeken: 26 Ocak 2007

Burhanettin Volkan: 7 Ekim 2007

Zafer Oluk: 10 Mayıs 2008

Hakan Öksüz: 25 Ocak 2012

Erdem Uğur: 16 Ocak 2015

Kerem Parıldar: 21 Kasım 2017

Fetullahçı Terör Örgütü şehit ettikleri ASELSAN mühendislerinin ardından medyadaki kriptoları aracılığı ile cinayetlerin üstünü örtmüştü.

FETÖ’nün savunma casusu: “Sezai”

FETÖ’nün savunma sanayimizi baltalamak için yaptığı ihanetler bu kadarla sınırlı kalmamıştı. FETÖ’cülerin “Sezai” olarak bildikleri örgüt imamı İsmail Kokuroğlu, ABD’ye kaçmadan önce Ankara’da örgüt adına savunma sanayi şirketlerimizi dinlemişti.

FETÖ’nün savunma sanayimize yönelik saldırıları 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında da devam etmişti. Örgüt tetikçisi Cevheri Güven, Bayraktar SİHA’ların düşük teknoloji ürünler olduğunu iddia etmişti. ABD’deki lobicileri aracılığıyla da boş durmayan FETÖ tetikçileri Savunma Sanayi Başkanlığına yönelik yaptırım kararı çıkması için var gücüyle çalışmıştı.

Şüphelilerin büfe ve ankesörlü telefonlarla mahrem imamlarıyla görüştüğü tespit edildi.

Ankara Cumhuriyet Savcılığı FETÖ operasyonlarının ikincisini 2012 yılında polis memurluğundan komiser yardımcılığına geçiş sınavında kopya çekilmesiyle ilgili gerçekleştirdi. Başsavcılığın açıklaması “2012 yılı polis memurluğundan komiser yardımcılığına geçiş sınavı soruşturması kapsamında, sınav sorularını alarak komiser yardımcısı olan  ve soruların dağıtılmasına aracılık eden 77 FETÖ/PDY mensubu hakkında, Ankara merkezli 29 ilde gözaltı kararı verildi.”

Kaynak: NTV

Savunma sanayi şirketlerindeki FETÖ yapılanmasına operasyon yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı’nın (MİT) bir yıldır Savunma Sanayi Başkanlığı (SSB) ile koordine yürüttüğü çalışmalarda eski bir SSB çalışanı ile çıkar ilişkisinde bulunan şirket temsilcileri tespit edildi. Eski SSB çalışanı yürütülen ihale, proje, tedarik ve maliyetleriyle ilgili bilgileri savunma sektöründe faaliyet gösteren ve yabancı firma temsilciliği yapan şirket yetkililere aktardı, bunun karşılığında da rüşvet aldı. Casuslar ise söz konusu bilgileri, temsilciğini yaptıkları firmalarla paylaştı, ihale ve projelerde avantaj sağladı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada, MİT Başkanlığı ile Ankara İl Emniyet Müdürlüğünce, savunma sanayi sektöründe yasa dışı ilişkilere bulaştıkları tespit edilen bir gruba operasyon yapıldığı belirtildi. 6 kişi gözaltına alındı.

Yüklü miktarda döviz ele geçirildi

Kurum çalışanları ile çıkar ilişkisinde bulunan şirket temsilcilerinden oluşan 6 casus gözaltına alındı. Şüphelilerden birinin eski proje müdürü olduğu ortaya çıktı. Operasyon kapsamında şüphelilerin ev ve işyerlerinde yapılan aramalarda yüklü miktarda döviz ele geçirildi. Evdeki dijital materyallere el konuldu.

Rüşvetle ihaleye fesat karıştırmışlar

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, MİT tarafından savunma sanayiine yönelik yürütülen koruyucu/önleyici istihbarat operasyonları kapsamında rüşvet karşılığında ihaleye fesat karıştırdıkları tespit edilen şahıslar hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığı belirtildi.

Enerji casusları yakalanmıştı

Türkiye’nin ithalat yaptığı enerji devi yabancı bir şirkete gizli bilgileri sızdıran Emel Öztürk adlı enerji şirketi yöneticisi, siyasal ve askeri casusluk suçlamasıyla tutuklandı. Emel Öztürk, bir uluslararası özel şirkette genel müdür yardımcılığı yapıyordu, yani şirketin iki numaralı ismi pozisyonundaydı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Gökalp Kökçü’nün yürüttüğü soruşturma kapsamında Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) ve İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nün aylardır yürüttüğü araştırmalar sonucunda Öztürk’le birlikte çalışan beş hücre üyesine ulaşıldı. Öztürk’ün B. V. Y.’ye ülke ekonomimizi etkileyen ve milyarlarca dolar ekonomik kayba yol açan/açabilecek kozmik bilgileri e-posta yoluyla ilettiği belirlendi. Şüpheli Öztürk’ün bir elektronik posta yazışmasında “Yabancı dostlarımız bu ayki bilgileri bekliyor” şeklinde beyanda bulunduğu da saptandı. Emel Öztürk’ün ayrıca bir ülkenin başkonsolosluğunda görevli istihbaratçı G. S. isimli şahısla gönül ilişkisi yaşadığı ve elde ettiği gizli bilgileri bu şahısla da paylaştığı anlaşıldı.

Savunma sanayi casusları bilgileri sızdırdı yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerinden yapılan derlemeye göre, Türk savunma ve havacılık sanayii 2019’da 2 milyar 740 milyon 694 bin dolarlık ihracat yaptı. Salgının da etkisiyle 2020’de bu rakam yüzde 16,8 gerileyerek 2 milyar 279 milyon 27 bin dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu gerilemede, salgın tedbirlerinin üretim, tedarik ve lojistik süreçlerinde yarattığı olumsuzluklar ve ülkelerin önceliklerinin sağlık tedbirlerine kayması etkili oldu. Savunma ve havacılık sanayisinin Türkiye’nin toplam ihracatındaki payı ise yüzde 1,3 olurken, sektör ihracatının kilogram değeri yaklaşık 48 dolara karşılık geldi.

Hangi ülkelere ihracat yapıldı?

Savunma ve havacılık ihracatında geçen yıl ilk sırayı 784 milyon 227 bin dolarla ABD aldı.  ABD’yi, ihracatın yüzde 194 arttığı Azerbaycan izledi. Karabağ’ın işgalden kurtarılması için mücadele veren Azerbaycan’a, geçen yıl 260 milyon 839 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildi. İhracat yüzde 51 artan Birleşik Arap Emirlikleri, 200 milyon 280 bin dolarla üçüncü sırada yer aldı.

Bu ülkeleri sırasıyla 157 milyon 686 dolarla Almanya, 127 milyon 267 bin dolarla Hindistan, 74 milyon 449 bin Umman, 67 milyon 397 bin dolarla Pakistan, 44 milyon 554 bin dolarla Katar, 41 milyon 405 bin dolarla Birleşik Krallık ve 40 milyon 776 bin dolarla Hollanda izledi. Türkiye savunma ve havacılık sanayisinin geçen yıl 10 milyon doların üzerinde ihracat yaptığı ülke sayısı da 26.

En fazla ihracat Ekim’de

Ayrıca yılın ilk yarısında salgın tedbirlerinin etkisiyle sektörün aylık ihracat rakamları 180 milyon doların altında kalırken, yılın ikinci yarısında bu rakamlar 200 milyon doların üzerine çıktı. Aylık bazda en yüksek ihracat performansına 287 milyon 184 bin dolarla ekim ayında ulaşıldı.

Savunma ve havacılıktan 2,3 milyar dolarlık ihracat yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

2021 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda, gelecek yıl savunma sanayisinde yürütülecek faaliyet ve projelerle bu alandaki hedeflere de yer verildi.

AA muhabirinin programdan yaptığı derlemeye göre, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı koordinasyonunda yürütülecek çalışmalarda temel amaç, Türk Silahlı Kuvvetleri ve güvenlik güçlerinin ihtiyaçlarını sürekli gelişim anlayışıyla azami ölçüde milli teknolojiler ve yerli imkanlarla karşılamak, savunma ihracatını artırmak üzere savunma sanayisi ekosistemini güçlendirmek ve edinilen becerilerin sivil sektöre yayılımını sağlamak olacak.

Bu doğrultuda, milli teknolojiler ve yerli imkanlarla savunma sanayisinde dışa bağımlılığı asgari seviyeye indirecek projeler hayata geçirilecek.

Yürütülecek savunma projeleri belirlenirken ve mevcut projeler yürütülürken, ürünlerin teknik özelliklerinin giderek geliştiği ileri versiyonların oluşturulması ve farklı harekat ihtiyaçlarına ve görev alanlarına hitap edebilecek ürün ailesine sahip olunmasına yönelik çalışmalara devam edilecek.

Savunma sanayisi teknolojilerinde dönüşümün yönetilmesini sağlamak ve teknolojik olarak birbirini besleyebilecek sektörlerde çoklu kullanımı yaygınlaştırarak milli teknoloji hamlesine hız kazandırmak da öne çıkan başlıklardan biri olacak.

Bu doğrultuda, teknoloji panelleri ve odak teknoloji ağları (OTAĞ) düzenlenerek teknoloji bazlı Ar-Ge yol haritası oluşturulacak, gelişen teknolojilerin takibiyle ihtiyaçlar yeniden gözden geçirilerek güncellenecek.

Teknoloji bazlı Ar-Ge yol haritası kapsamında projeler yürütülecek ve yatırımlar gerçekleştirilecek.

Sektör Kabiliyet Atlası ve Adaptif Dönüşüm Projesi hayata geçirilecek.

2021 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı kapsamında yapılacak çalışmalarla savunma sanayisindeki yerlilik oranının 2021’de yüzde 71’e, savunma ve havacılık yurt dışı satış gelirlerinin 6,2 milyar dolara, savunma ve havacılık sanayisi cirosunun 19,7 milyar dolara ve istihdamının 81,5 bine ulaşması hedefleniyor.

Savunmada yerlilik artacak, daha fazla istihdam sağlanacak yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Listeye 2006 verileriyle 93’üncü sıradan giren, geçen yıl 52’nci sıraya kadar yükselen ASELSAN, bu yıl ilk 50’ye girme başarısı gösterdi.

Başta savunma alanında olmak üzere Türkiye’nin teknolojik bağımsızlığı ve gelişimi için faaliyet gösteren şirket, böylece dünyanın ilk 50 savunma sanayi firmasından biri olma hedefini de yakalamış oldu.

Yurt içinde ve dışında üstlendiği projelerle performansını artıran ASELSAN, 2018’de 1 milyar 792 milyon dolar olan cirosunu, geçen yıl yüzde 21 artırarak 2 milyar 172 milyon dolara çıkardı. ASELSAN, bu ciroyla 48’inci basamağa çıktı.

Türkiye’nin yerli ve milli hava platformlarını geliştirip üreten, Boeing, Airbus, Lockheed Martin, Northrop Grumman, Bombardier ve Leonardo gibi uluslararası üreticilerin önemli tedarikçilerinden biri olan TUSAŞ ise 2011 verileriyle ilk kez 83’üncü sıradan giriş yaptığı listede önemli bir gelişme gösterdi.

Şirketin 2018’de 1 milyar 307 milyon dolar olan savunma sanayisi cirosu yüzde 42 artarak 2019’da 1 milyar 858 milyon dolar olarak gerçekleşti. Geçen yıl 69’uncu sırada yer alan şirket 16 basamak ilerleyerek 53’üncü sırada yer buldu.

Listeye ilk kez geçen yıl giren Türk savunma sanayisinin zırhlı kara aracı üreticilerinden BMC, bu yıl da listede yer alarak kalıcılık adına önemli bir adım attı.

7 Türk şirketi Defense News Top 100’de yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan,”OSB sayısını 193’ten 321’e çıkararak ülkemizin üretim kapasitesini güçlendirdik. 21 Endüstri bölgesi ilan ettik. İhracat hacmimiz 180 milyar dolara ulaştı geçen sene. 2019 yılında 90 bin 617 firma ihracat yapar oldu. Dijital oyun şirketlerimiz dünyada ses getirmeye başladı. Türkiye savunma sanayisinde dışa bağımlılığı yüzde 70’ten yüzde 30’a geriledi. Savunma Sanayisinde faaliyet gösteren firma sayısı 56’dan 1500’e yaklaştı.”

Teknoloji ürünlerinin ihracatı 4.8 milyar dolara yükseldi. 9 milyon 21 bin vatandaş iş imkanına kavuştu.

IMF’ye borcumuz artık yok. Tasarlayan üreten bir ülke konumuna geldik. Tüm bunları 18 yıl gibi kısa bir sürede gerçekleştirdik. ‘Herkesin ufku denizi kadardır’ derler. Biz kısa vadeli değil asırlık hedefler peşinde koşuyoruz. Kat ettiğimiz aşamalar elbet önemli. Yaptıklarımız hayallerimizin küçük bir parçasıdır. Gidecek çok yolumuz yazacak yeni başarı hikayelerimiz var. Kanal İstanbul gibi muhteşem projelerimiz var. 2053 ve 2071 gibi çağı aşan vizyonlarımız var.” ifadelerini kullandı.

Savunma sanayisinde dışa bağımlılık yüzde 70’lerden yüzde 30’a düştü yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.

Güvenlik güçlerinin ihtiyaçlarının yerli ve milli çözümlerle karşılanması amacıyla faaliyet gösteren, dost ve müttefik ülkelere ihracat yapan Türk savunma sanayi firmalarının ekonomik performansındaki gelişme, İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından 2019 verilerine dayanılarak hazırlanan “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” araştırmasına yansıdı.

Araştırmaya göre, listede geçen yıl 15’inci sırada yer alan Türkiye’nin lider teknoloji şirketi ASELSAN, 12 milyar 591 milyon 587 bin 725 liralık üretimden satış rakamıyla 4 sıra ilerleyerek 11’inci basamağa çıktı.

Güvenlik güçlerine Atak helikopteri, insansız hava aracı Anka gibi hava platformlarını kazandıran Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) 8 milyar 677 milyon 894 bin 242 lirayla 22’ncilikten 18’inci sıraya ulaştı.

Kirpi, Vuran, Amazon gibi zırhlı araçlar, lojistik destek araçları, tank taşıyıcı üreterek güvenlik güçlerinin kullanımına sunan BMC Otomotiv, 3 milyar 396 milyon 379 bin 700 liralık performansla 10 basamak ilerledi ve 51’inci sırada yer buldu.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin roket ve füze ihtiyaçlarını karşılayan ROKETSAN, 2 milyar 527 milyon 326 bin 947 lirayla 85’inci sıradaki yerini 77’nci sıraya taşıdı.

Güvenlik güçlerinin ihtiyaç duyduğu mühimmat, patlayıcı ve ateşli silahları üreten Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK), 2 milyar 219 milyon 654 bin 630 lirayla 43 basamak yükseldi. MKEK, 90’ıncı sıraya çıkarak ilk 100’deki savunma sanayisi temsilcileri arasına adını yazdırdı.

Türk savunma sanayisinin zırhlı kara aracı üreticilerinden Otokar ise 2 milyar 182 milyon 370 bin 896 liralık üretimden satışla 43 basamak gerileyerek 92’nci sırada yer aldı.

Bu yıl ilk 100’e girmeyi başaran bir diğer savunma sanayisi şirketi de TUSAŞ Motor Sanayii AŞ (TEI) oldu. Üretimden satışta 2 milyar 174 milyon 890 bin 126 lirayı yakalayan şirket 21 sıra yükselerek 94’üncü basamağa çıktı.

Sanayinin devlerine savunma şirketleri damgası yazısı ilk önce Yekvucut üzerinde ortaya çıktı.