Scroll Top

Cumhuriyet gazetesi AB fonları için Osman Kavala’yı görevlendirmiş

660x310-cumhuriyet-gazetesi-davasinda-osman-kavala-detayi-1509447893877

Sabah gazetesinin haberine göre Aydın Engin’in; Gezi kalkışması, 15 Temmuz ve 17-25 Aralık yargısal darbe girişimlerinin arkasında kim ya da kimlerin bulunduğunu tespit etmeye yönelik soruşturmada gözaltına alınan işadamı Osman Kavala’ya gönderdiği e-mail ve cep telefonu yazışmalarının Cumhuriyet gazetesi dava dosyasına gönderildiği bildirildi.

Yazışmalarda; Aydın Engin’in, Cumhuriyet gazetesinin AB fonlarını alabilmesi için Osman Kavala’yı temsilci olarak seçmesi dikkat çekiyor.

Aydın Engin: AB’den mâli destek almamız lazım, rastgele biriyle olmaz

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı MİT TIR’ları soruşturmasında gözaltına alınan, yaşı ve hastalığı gerekçesiyle serbest bırakılan Cumhuriyet gazetesi yazarı Aydın Engin’in; işadamı Osman Kavala’yla irtibatı tespit edildi.

Aydın Engin’in; Ahmet İnsel’e 2 Ekim 2017 tarihinde, “Cumhuriyet son bir yıl boyunca AB ülkeleri medyasının ve siyasetinin en tepelerinden büyük ilgi gördü. Bu yüzden AB fonlarından ya da AB ülkelerindeki meslek örgütlerinden ya da AB ülkelerindeki sivil toplum örgütlerinden Cumhuriyet’e mali destek için koşulların çok çok elverişli olduğu kanısındayım. O yüzden AB yetkilileri ile görüşmede mali destek için aksi takdirde Cumhuriyet’in susacağını iyice anlatmak ve açıklamak gerek. Yani rastgele bir tanıdık bunu beceremez. Bunu senden istemem işte bu yüzden” şeklindeki e-mail gönderdiği tespit edildi.

Ahmet İnsel: Osman Kavala’ya danışalım

Ahmet İnsel, Aydın Engin’e; Brüksel’de kimlerle, hangi kurumlarla konuşması gerektiği konusunda Osman Kavala’ya danışılması gerektiğini söyledi. Aydın Engin de, Ahmet İnsel’e gönderdiği mesajın aynısı Osman Kavala’ya gönderdi.

Kavala, Aydın Engin’e randevu verdi

Osman Kavala’nın, söz konusu e-mailin ardından aynı gün Aydın Engin’le irtibata geçtiği, bir gün sonra (3 Ekim 2017 tarihinde) Aydın Engin’e randevu verdiği yazışmalara yansıdı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın; söz konusu yazışmaları Aydın Engin yönünden ilgili olduğu gerekçesiyle Cumhuriyet gazetesi dava dosyasına gönderdiği öğrenildi.

Engin: AB’nin bizi desteklemesi için tüm koşullar elverişli

Ahmet,
11 ayın sonunda mali darboğazın en dar noktasına geldik. Maaşları ödemekte aşırı zorlanıyoruz. Aybaşında pek çok kişinin ücret ödemesi sünnetli[kesintili] yapacağız. Kimilerimize (Mesela ben, Akın, Murat, Bülent vb…) ise onu da yapmayacağız.

Belli yerlerden reklam desteği ya da borç bularak bu ayı, Ekim sonunu, hatta Aralık ayını zor bela ve eksik gedik halledebiliriz ama sonrası için durum berbat.

Daha kalıcı bir çözüm için Avrupa Birliği fonlarına ya da benzer kaynaklara başvurup destek istemeyi düşündüm. Konuştuğum (içerideki ve dışarıdaki) arkadaşları da ikna ettim.

Benim yurt dışı çıkış yasağım var, o yüzden sana yazıyorum.

Cumhuriyet son bir yıl boyunca AB ülkeleri medyasının ve siyasetinin en tepelerinden büyük ilgi gördü. Konumum gereği ev sahipliğini ben yaptığım, onlara ben bilgi verdiğim için bunun dolaysız tanığıyım.

Bu yüzden AB fonlarından ya da AB ülkelerindeki meslek örgütlerinden ya da AB ülkelerindeki sivil toplum örgütlerinden Cumhuriyet’e mali destek için koşulların çok çok elverişli olduğu kanısındayım.

Şimdi…

Brüksel’e gitsen ve bu fonlarla ilgili neyi nasıl yaparız, ne gibi projeler sunmalıyız ve hangi fonlara başvurmalıyız gibi konularda ön görüşme ve bilgilenmeyi üstlensen. Tek bir fondan değil birkaç fondan sorunların üstesinden geliriz. Sonrası Allah kerim.

Aksi takdirde ceza davası ve vakıf davasından yenilmeyeceğiz ama mali darboğaza yenik düşebiliriz; hatta düşeceğiz.

O yüzden AB yetkilileri ile görüşmede mali destek için aksi takdirde Cumhuriyet’in susacağını iyice anlatmak ve açıklamak gerek. Yani rastgele bir tanıdık bunu beceremez. Bunu senden istemem işte bu yüzden.

Acele oluşu da şu yüzden: 2018 bütçeleri bugünlerde yapılacak. Sonra iyi olur ama bütçeler yapıldı” mazereti ile karşılaşırız.

Ne dersin?

Beni gecikmeden cevapla e mi?

Sevgiler

Aydın

Not: Brüksel gezisi için yol ve konaklama giderlerini ben hallederim.

Kavala, Aydın Engin’e randevu verdi

Aydın Engin, söz konusu mailin kendisine ulaşmasının ardından Aydın Engin’e,

“Sevgili Aydın. Mailini aldım. Yarın falan görüşelim mi?” diye sorduğu, Aydın Engin’in, Osman Kavala’ya, “Ben mi sana geleyim (ofisin değişmediyse) yoksa sen mi bana (gazeteye) gelirsin?” diye sorduğu, Osman Kavala’nın da, “Çok zahmet olmazsa gelebilir misin? Eski ofise. Elmadağ Kahve Dünyası’nın üstünde 3. Kat saat 12, 14 veya 18 olabilir” dediği, Aydın Engin’in de “18.00’de sendeyim. OK?” dediği tutanaklarda yer aldı.

Topuz tutuklandı, Kavala gözaltında

17-25 Aralık yargısal darbe girişiminin arkasında kim ya da kimlerin bulunduğuna tespit etmeye yönelik soruşturma kapsamında; 35 yıldır ABD İstanbul Başkonsolosluğu irtibat görevlisi Metin Topuz tutuklandı. Metin Topuz’un, Gezi kalkışması sırasında, 17-25 Aralık yargısal darbe girişimi ve 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde FETÖ’cü polis, savcı ve askerlerle yoğun irtibatının olduğu tespit edildi.

Soruşturma kapsamında ABD İstanbul Başkonsolosluğu güvenlik yetkilisi Mete Cantürk hakkında gözaltı kararı verildi.

Başsavcılık; 17/25 Aralık girişimi için kimlerin talimat verdiğine ilişkin soruşturmaya Gezi ve 15 Temmuz girişimlerini de dâhil etti. Soruşturma kapsamında işadamı Osman Kavala, Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Başkanı Şaban Kardaş ile MİT TIR’ları kumpasında ABD Büyükelçiliği irtibatları belirlenen FETÖ imamları Bayram Andaç ve Muharrem Gözüküçük’ün de şüpheli olduğu öğrenildi.

Aydın Engin’den darbeden iki gün önce “Cihanda sulh, peki yurtta ne?” yazısı

Aydın Engin; FETÖ’nün Hava Kuvvetleri imamı olduğu ifade edilen Adil Öksüz’ün FETÖ’den son talimatı alıp darbeyi yönetmek için Türkiye’ye döndüğü gün olan 13 Temmuz 2016 tarihinde; “Cihanda sulh, peki yurtta ne?” başlıklı köşe yazısı yazmıştı. Engin, “Genç Cumhuriyetin en değerli, en önemli, en anlamlı ilkelerinden biri, bence birincisi “Yurtta sulh, cihanda sulh” olsa gerek. Genç kuşaklar için “çevirisi” yani arı Türkçede karşılığı “Yurtta barış, dünyada barış” ifadelerini kullanmıştı.

Benzer gönderiler