ABD’deki kumpas davasının yargıcı Richard Berman, jurinin kararından sonra FETÖ tarafından ağırlandığını itiraf etti.
ABD’deki siyasi kumpas davasının yargıcı Richard Berman, Türkiye’deki otel faturalarının FETÖ’ye bağlı YKK hukuk bürosunca ödendiğini kabul etti.
YKK Avukatlık bürosunun organizasyonuyla geldiği Türkiye’de otel faturalarının FETÖ tarafından ödendiğinin ilişkin sorular üzerine Berman’ın basın ofisi bir açıklama yayımladı.
Açıklamalar itiraf niteliğinde
Türkiye seyahatinin ve otel faturalarının FETÖ tarafından ödenmesi konusunda Berman’ın açıklamasının itiraf niteliğinde olduğu görülüyor.
Berman, yaptığı açıklamada YKK tarafından 2014’te İstanbul’da düzenlenen sempozyuma katılım davetini kabul ettiğini ve katılımcıların seyahat ve otel masraflarının da bu kurum tarafından ödendiğini belirtti.
Yargıç Berman, sempozyum davetini kabul ettiğinde bu avukatlık bürosunun İstanbul’da önde gelen hukuk firmalarından biri olduğu ileri sürdü.
FETÖ ABD imamı Taban da eşlik etti
Yargıç Berman’ın İstanbul’da Four Seasons Hotel’de 2203 No’lu odada kaldığına ilişkin faturalar ortaya çıkmıştı.
Berman’ın 6 Mayıs’ta giriş yaptığı ve bir gece kaldığı otele YKK hukuk bürosu tarafından 480 avro ödeme yapıldığı basına yansımıştı.
Konuyla ilgili soruşturma yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, söz konusu sempozyum tarihinde otelde kimlerin konakladığını da araştırması üzerine otelde aynı tarihte örgütün ABD imamı Faruk Taban’ın da kaldığını ve sempozyuma katıldığı bilgisine ulaştı.
FETÖ’nün sempozyumunda moderatörlük
Başsavcılık, söz konusu sempozyumun FETÖ tarafından finanse edildiği, konaklama ve ulaşım giderlerinin YKK hukuk bürosunca karşılandığını tespit etti.
“Adalet ve Hukuk Devleti” başlıklı sempozyumda “Bağımsız ve Etkin Yargı” konulu panelin moderatörlüğünü yapan Berman, konuşmasında Türkiye’deki hukuk sisteminin tehdit altında olduğunu savunmuştu.
Today’s Zaman’a özel röportaj
Aynı dönemde FETÖ’nün kapatılan yayın organı Today’s Zaman gazetesine de röportaj veren Berman, 17 Aralık sürecinde hukuksuz dinlemeler yaptıkları ortaya çıkan polis müdürlerinin görevden alınmasının “hukuk devletine saldırı” olduğunu ileri sürmüştü.
