ABD Başkonsolosluk görevlisi 5 yıl ceza almıştı
27 Ekim 2020 tarihinde, İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Nazmi Mete Cantürk ile beraber eşi Sevim Cantürk ve kızı Kevser İrem Cantürk’ün yargılandığı FETÖ davasında karar verilmişti. Mahkeme heyeti, Nazmi Mete Cantürk’e, “örgüte bilerek ve isteyerek yardım” suçundan 5 yıl 2,5 ay hapis cezası verilmesine hükmetmişti. Cantürk’ün eşi ve kızı hakkında ise delil yetersizliğinden beraat kararı çıkmıştı. İstinaf mahkemesi, ABD konsolosluk görevlisine verilen FETÖ cezasını onadı. Mütaalada, Cantürk’ün Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) ile ilişkisini doğrulayan kanıtlar vurgulanmıştı. Cantürk’ün, FETÖ’den ihraç edilen ve 15 Temmuz darbe girişimi esnasında “darbeye direnmeyin” şeklinde talimat veren eski polisler, kamu görevlileri ve sivil örgüt mensupları ile yoğun irtibatının olduğuna dikkat çekilmişti. Bunun yanı sıra, darbe girişiminin olduğu gece, emniyeti işgale giden tanktan çıkan eski Emniyet Müdürü Mithat Aynacı ile irtibatlı olduğu belirlenen Cantürk’ün, 17 Aralık operasyonlarında aktif rol oynayan Yurt Atayün gibi eski emniyet müdürleri ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konutu ve ofisine böcek yerleştirilmesi olayının failleriyle de ilişkili olduğu da tespit edilmişti.
Nazmi Mete Cantürk’e verilen karar hukuka uygun bulundu
Sanık Nazmi Mete Cantürk ile ilgili karara sanık avukatları ve Cumhuriyet savcısı itiraz etti. Avukatlar, Cantürk’ün hapis cezasının bozulması ve sanığa beraat kararı verilmesini talep ederken, Cumhuriyet savcısı ise Cantürk’e “FETÖ üyeliğinden” 15 yıla kadar hapis cezası verilmesini istedi. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesi, davaya ilişkin incelemesini bitirdi. Ardından kararını veren mahkeme, ilk derece mahkemesinin hükmünü hukuka uygun olduğunu belirtti. Tarafların itirazlarını oy birliğiyle reddeden Daire, “mahkemenin kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını” vurguladı.
Ayrıca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Daire kararında “delillerde ve işlemlerde herhangi bir kesinlik olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu, eylemin doğru olarak nitelendirildiği” ifade edildi. Karara karşı Yargıtay’da temyiz yolunun da açık olduğu belirtildi. Yargıtay’ın onaması durumunda, Cantürk’e verilen hapis cezası kesinleşecek.
Cantürk’ün FETÖ bağlantıları deşifre edilmişti
Cantürk’ün, 2015 yılında, Antalya ve Adana’da yer alan konaklama tesislerinde FETÖ şüphelileriyle birlikte konakladığını, kredi kartı ile FETÖ’nün dernek, vakıf gibi kurumlarına ödeme yaptığı tespit edilmişti. Savcılık, örgüt içi bağlantı şeklinde değerlendirilen bu irtibatları ile ilgili, Cantürk’ün görev tanımı kapsamında makul ve mantıklı izahta bulunamadığını kaydetmişti.
Cantürk, savunmasında ABD Başkonsolosluğunda makam ve mekan koruma, güvenlik soruşturması yapma gibi görevleri olduğunu belirtmişti. Sanık Cantürk’ün yargılanması esnasında, başta ABD Ankara Büyükelçisi David M. Satterfield, ABD İstanbul Başkonsolosu Daria Darnell ve ABD Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Jeffrey Hovenier olmak üzere ABD’den birçok yetkili davanın her duruşmasını izleyerek Cantürk’e destek olmuştu.
