Necip Hablemitoğlu suikastının sanığı Nuri Gökhan Bozkır‘ın itiraflarına ulaşıldı. Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002 tarihinde evinin önünde uğradığı silahlı saldırısı sonucu vefat etmişti. Hablemitoğlu suikastının kilit isimlerinden Bozkır, 28 Ocak’ta Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından Türkiye’ye getirilerek adalete teslim edildi. Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne getirilen Bozkır, adliyedeki işlemlerinin ardından çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza mahkemesi tarafından “silahlı örgüt üyeliği” ve “tasarlayarak adam öldürme” suçlarından tutuklandı. Hablemitoğlu’nun öldürülmesine ilişkin soruşturma kapsamında ifade veren Bozkır, savcılık ifadesinde cinayetin tüm detaylarını itiraf etti. Bozkır’ın savcılıkta verdiği ifadelerin ortaya çıkmasıyla suikasta ilişkin yeni ayrıntılara ulaşıldı.
Necip Hablemitoğlu suikatının emrini komutan vermiş
Eski Özel Kuvvet mensubu Nuri Gökhan Bozkır, o dönem üst düzey rütbeli bir ismin kendisini çağırarak örtülü bir görev verdiğini, hedef olarak Necip Hablemitoğlu‘nu bildirdiğini ve kendisinden Portakal Çiçeği Sokak’ta keşif yapmasını istediğini aktardı. Bozkır, talimatın ardından Hablemitoğlu’nun evinin önünde bulunduğu bölgede hurdacı kılığında keşif yaptığını ifade etti. Bozkır, şunları anlattı:
“Arızalı bir şofbeni aracın içine koydum. Daha sonra Portakal Çiçeği Sokağı’na gittim. Gündüz vaktiydi. Yavaşça çıkıp çevreyi rahat kontrol edebilmek için Mesnevi Sokak’tan Portakal Çiçeği Sokağı’na doğru yokuş yukarı çıktım. Tespitleri not alıp rapor haline getirdim. Raporu da emri veren kişiye teslim ettim.”
Bozkır, ismin hazırladığı raporu koordinasyon için temasa geçmesini belirttiği diğer kişiye götürmesi emrini verdiğini söyledi. Daha sonra raporu bu kişiye teslim ettiğini kaydetti. Suikastı kendisinin gerçekleştirmediğini fakat tetikçiyi olay yerine götürdüğünü belirten Bozkır,
“Evin yakınındaki boş arazide indirdim. ‘Beni bu sokaktan (Portakal Çiçeği) alırsın’ dedi. Sokağa çıkan ara sokaklardan birinde beklemeye başladım. 5-10 dakika sonra silah sesi duydum. Sokağa girerek tetikçiyi aldım ve evine bıraktım.” şeklinde konuştu.
Kroki gerçek değilmiş
Sonrasında telefonu imha ettiğini anlatan Bozkır, olayda kullanılan cinayet silahının Mogan Gölü’ne atıldığına ilişkin daha önce çizdiği kroki için de şunları ifade etti:
“İnandırıcı olması için çizdim. Ancak bu kroki gerçek değildi.”
Bozkır, sonrasında,
“Silahın nerde olduğunu bilmiyorum. Bu olay yanlıştı. Bildiklerimi anlattım. Olayın ortaya çıkması için çabaladım. Pişmanım.” dedi.
